Bozkurt NET

[kadir45]

Sık sık yapılan 80 öncesi sonrası kıyaslamasını bir kaç kez açıkladığımız halde konunun yeteri kadar anlaşılamamış olduğunu gördüğüm için bu başlığı açmayı uygun gördüm.80 öncesi sonrası tartışması,bu davaya verilebilecek en büyük zarardır.Bu tartışma açıldığı zaman mesele;ülkücü hareketin 80 sonrası kapandığı,bugünkü hareketle hiç bir alakası olmadığı,akıllarda bir kahramanlık efsanesi,hatıralarda bir nostalji olarak kaldığı,şimdikilerin bu dava için hiçbirşey yapmadığı,slogandan öteye bir işlerinin olmadığı gibi konulara getirilmek suretiyle;şimdiki hareketin içi boş,kof bir hareket olduğu,çıkar hesaplarına dayandığı gibi bir sürü suçlamalarla,ülkücünün en büyük silahı olan moral değerleri sıfırlamak hesaplarına ve kurnazlıklarına dayanmaktadır.Bunun en çarpıcı son örneği,çanakkale şehitleri için bir açık oturumda yapılan tartışmada,kartvizitinde profesör yazan bir adamın,çanakkale savaşlarından bahsederken,bu büyük mücadeleyi,romantik bir savaş olarak tanımlaması,vietnam savaşının buna biraz benzediğini,şehit sayısının 60.000 olduğunu,400.000 e varan rakamların ise,hastalık,kayıp,yaralı ve kaçak tan ileri geldiğini söyleyebilme terbiyesizliğidir.Avuç içi kadar bir boğazı çevreleyen o bir kaç belirli tepede yeri geldiğinde siperlerin arasının bir metreye indiği,siperlerin günde bir kaç kez el değiştirdiği,göğüs göğüse çarpışmaların 1 yıl devam ettiği bir daracık alanda,bırakın mermi ve süngü,top zayiatını,o birlikler birbirine çarpsalar,ezilmeden bir yılda 60.000 kayıp olur.Kan ve gözyaşı dolu bir savaş bir de romantik diye tanımlanmıştır ki bu ciddiyetsizliğin en büyük delilidir.Şimdi bu maksatlı söylemlerin bu kez tam tersi,ülkücülük konusunda,milleti 80 öncesi sonrası gibi iki guruba bölmek suretiyle başka bir şekilde yapılmaktadır.Bu kez 80 destanlaştırılıp,şimdikiler laf ebesi olarak tanımlanmakta ve ülkücüler moralman yıkılmaktadır.Bunları söyleyen insanlar,ya 80 öncesini bilmeden hamasi olarak bilmeden konuşanlar ,ya da bilerek,ülkücüleri akıllarınca bozmak,ve halkın gözünden düşürmek isteyen psikolojik savaşın elemanlarıdır.
80 öncesi hareketler,60 lı yılların son yıllarında,fransadan ithal edilen kominist hareketlerin,türkiyede önce üniversitelerde yayılması ile arkasından,işçi kesiminin tahrik edilmesi,daha sonra da osmanlıdan beri bu yolun yolcusu olan,güneydoğu ve doğu anadoludaki ,özellikle tunceli gibi kuyruk acısı olan bazı illerin katılımıyla;bir anda devleti yıkıp,kominist bir idare kurmak isteyen gurupların tetikleyip tırmandırdığı devleti yıkma eylemleridir.Bir bölgede sınırlı bir alanda bir isyan değil,tüm yurt sathına yayılmış,dış ajanların da rol aldığı tam bir ayaklanmadır.Ayaklanan ve devleti devirmeye uğraşan soldur.Her hareket karşıtı ile savaşmak durumunda olduğundan,o zamanki adıyla milliyetçi hareket de bu hareketin karşısında yer almak suretiyle devletin yanında yer almış,bu hareketi önlemek için tüm gücüyle direnmiş,savaşmış ve gerçekten tarihe geçecek bir feragat ve fedakarlık örneği içerisinde,bu devletin düşmesini önlemiştir.Olaylar daha başında çok kolay bir şekilde önlenecek iken,dış ülkelerin devlet kadrolarımıza bilinen tahakkümleri nedeni ile,olaylara seyirci kalınmış,15 yıl kadar ülke bu teröre teslim edilerek,insanlar birbirine kırdırılmış,ekonomi durmuş,ülke 70 sente muhtaç olacak hale getirilmiş,devlet bu olayları sadece seyretmiştir.Ortam kıvamına geldiğinde 1980 yılında aniden bir gece düdük çalınmış,devlet o ana kadar göstermediği gücünü göstermiş,1 gecede ne sağcı ne sol kalmış,maç bitirilmiş;arkasından da insan avı başlatılmıştır.15 yıl önlenemiyen olaylar ne hikmetse çalınan tek bir düdükle,israfil aleyhisselamın sur borusu gibi,insanları sessiz hareketsiz bırakmıştır.Sırf şu son cümlemin bazı şeyleri artık açıkladığını sanıyorum.Çünkü dış güçlerden artık ;kesin talimatı gelmiştir.Kominizm o tarihe kadar hiç denemediği bir yöntemi denemiş,bir sınıfı değil,tüm sınıfları ayaklandırarak neticeye gitmeyi denemiştir.O kadar şaşkındırlar ki, tütün işçilerini ayaklandırmaya gitmişlerdir.Halbuki çok enteresan tütün türkiyede bir aile ziraatıdır.Yani bu işle uğraşanlar toprak sahipleridir.Yani kendi mülkiyetine karşı adamları ayaklandırmaya gitmişlerdir.Karadenizde de benzer hadiseler olmuştur.Nedeni ne olursa olsun,bu hareketlerin sonucunda,bu harekete direnecek en büyük sivil güç milliyetçi harekettir.Bu sebeple eylemler buraya yoğunlaştırılmış,ocaklar bombalanmış,kahveler taranmıştır.Kasıtlı olarak devletten himaye görmeyen milliyetçi hareket meşru müdafaa halinde kalmış ve kendisini savunmaya başlamıştır.Ondan sonra da ortalık karışmıştır.Burada saldıran sol,savunan milliyetçi harekettir.Peki günümüze gelelim.Ülkenin şu anda böyle bir durumu var mı?Hayır yok.İnsanlar birbirini boğazlıyor,hergün bir dernek bir lokal basılıyor mu?Hayır.Üniversitelerden ya da siyasi partilerden hergün ses getirecek bir suikast var mı?Hayır yok.Peki kardeşim ortada iç savaş yok.Bu ülkücü kendini nerede gösterecek?Nerede destan yazacak,cesaretini yurtseverliğini nerede kanıtlayacak?Şu anda başta ülkenin hayrına olmayan işler yapan bir hükümet var.Ülkücü hareket saldırıya geçecek bu hükümeti mi devirecek?Daha açık soruyorum ayaklanma çıkartıp,ülkeyi mi karıştıracak?Yani 80 öncesinin solunun yaptığı harekete mi kalkışacak?Bu ülkede bu cumhuriyeti koruma kollama görevi yasal olarak kimin?Silahlı kuvvetlerin.İç hizmet kanunu ile yetkisi ve görevi var.Peki ülkücü hareket silahlı kuvvetlerin yetki ve sorumluluğunu üstüne mi alacak?Bir ülkücü bu kadar ahmak olabilir mi?Ülkücü bunu ne zaman yaptı ki şimdi buna kalkışması için tahrik ediliyor?Hükümet ne yaparsa yapsın.Bu devletin silahlı kuvvetleri uygun gördüğü zaman görüşlerini söylüyor mu?Söylüyor.Peki savaş kaybettik te ordumuz teslim mi oldu?Allah korusun yok öyle bir şey.Peki ülkücü nereden ne vazife çıkaracak kendisine?Bakın arkadaşlar.Ülkücüler tepki göstermiyor diyenler,tahrik etmek suretiyle ülkücüyü devlete karşı sokaklara dökmek isteyenlerdir.Bu hareket budansın ki,ondan sonra güle oynaya ıraktaki gibi kayıpsız ankaraya kadar yürüsünler.Olay bu.Bizim içimizden kendini yiyen arkadaşlarımız ise,bu konuları bilmeyip,duyduklarına özenen,düşünmeden vatanseverlik ateşi ile hadi ne duruyoruz diyenlerdir.Bazen ben bile kontrolümü kaybedip isyan ediyorum bu sessizliğe.Ama duygularımız gerçekleri değiştirmez.Biz 80 öncesi insanları olarak,hemen hemen hepimiz aynı görüşteyiz.Hergün bunları konuşuyoruz.Şimdi ben burada çıkıp biz şöyleydik böyleydik diyormuyum?Bunu gerçek hiçbir ülkücü demez.Bunu deniz gezmiş ile bire bir yumruk yumruğa döğüşen insan da demiyor,iki kişiyle bir parti binasını basan ve meydan okuyan insan da söylemiyor.Bunlar Allahı'ın takdiri nedeniyle,o güne kadar sayısız eyleme ve çatışmaya girdiği halde ölmeyen insanlarsa,ölmemek suç ya da zayıflık korkaklık belirtisimidir.?Gelin bana bir şarjör boşaltın.Vaktim gelmemiş ise siz ne yapabilirsiniz?Attıran da vurduran da izin veren Alah cc.değil mi?Siz insanı ne zannediyorsunuz?Saatte bilmem kaç km hızında rüzgara bir kelebek dayanıyor.Siz dayanın da görelim?Benim bu güne kadar tek eleştirdiğim şu.Tepki verdik.Ama o büyük yürüyüşü ikinci kez tekrarlıyamadık.Tek eksiğimiz bu organizasyonu bir türlü yapamıyoruz.Bunun için çalışmalar sürüyor.Ama kalkıp da 80 öncesi şöleydi,biz böyleyiz diye moral bozmanın,işe yaramaz olduğumuz duygularına kendini kaptırmamızın bize de ülkeye bir yararı yok.Bizim şu anda teslim olmadığımıza göre,tek yapacağımız,bu görevi yapacak yetkili kuruma yardımcı olmamız.Milletimizin ordusunun yanında olduğunu göstermek.Ne yapsın türk ordusu?Şu anda bu hükümet basın yoluyla %50 onay aldığını pompalıyor.Bizim yapacağımız hayır öyle değil,bak senden çok rahatsısız demektir.Kara kuvvetleri komutanının millete sitemini okumadınız mı?Bu kadar kafalar karışıkken biz teröre mi başlıyacağız?Bu ülkücünün yapacağı iş mi?İlk kez çanakkalede bu kadar görkemli bir tören yapıldı.Bu bedava mı yapıldı?Bunun bir yerlere iletisi var.Ben bu görüşteyim.Bu ayrımı son derece yersiz ve yakışıksız buluyorum.Bunu söyleyenler kendilerinin bu ülke için ne yaptıklarını söylesinler.El sırtından kurban kesmek kolay.