Bozkurt NET

[edebali80]

TIRABZON OLAYLARINI İNCELEYEN KOMİSYON BAŞKANI,ARAŞTIRMALARININ SONUCUNU AÇIKLADIKTAN SONRA

KİMSE KENDİNİ DEVLETİN GÜVENLİK GÜÇLERİNİN YERİNE KOYMASIN,YASA DIŞI BİR OLAY VARSA DEVLETİN POLİSİ ASKERİ SAVCISI VAR OLAYA EL KOYAR DEMİŞ.

HANGİ SAVCI HANGİ POLİS.DAHA 2 GÜN ÖNCE İSTANBULDA DEHAP ESKİ YÖNETİCİLERİNDEN BİRİNİN LEŞİNİ KALDIRDILAR.BU TÖRENE KATILANLAR ELLERİNDE PKK BAYRAKLARI, APONUN POSTERLERİ POLİSİN ÖNÜNDEN GEÇİYORLAR APOCULAR YÜRÜYOR KÜRDİSTANI KURUYOR SILOGONLARI ATIYORLARDI.BU DEVLETİN POLİSİ SAVCISI ASKERİ NE YAPIYORDU NERDEYDİ BUNLAR.DEVLETİN BEKASINI KORUMAKLA YÜKÜMLÜ OLANLAR GÖREVİNİ YAPMAZSA BU ŞEREFSİZLERLE HALK KARŞI KARŞIYA GELİR

BU GİBİ DURUMLARDAN SONRADA EKRANA ÇIKIP SAG DUYU ÇAGRISINDA BULUNMANIN HİÇ BİR YARARI OLMAZ.HERKEZ GÖREVİNİ YAPSIN YAPAMIYORSA BİZE BRAKSINLAR BİZ BU PİSLİKLERİ TEMİZLERİZ
HİÇ KİMSE KUSURA BAKMASIN POLİSİN GÖREVİNİ YAPMASINI BEKLEYECEK LÜKSÜMÜZ YOK.BİZE KENDİNİZİ GÜVENLİK GÜÇLERİNİN YERİNE KENDİNİZİ KOYMAYIN DİYENLER,ATATÜRKÜN BURSA SÖYLEVİNİ OKUSUNLAR.HİÇ BİRŞEY BİLMİYORLARSA GENÇLİGE HİTABEYİ OKUSUNLAR ONDAN SONRA CIKIP AÇIKLAMASA BULUNSUNLAR.

DEVLETİN BEKASI SÖZ KONUSU OLDUGUNDA,GEREKİRSE DEVLETİ KORUMAKLA YÜKÜMLÜ KURUM VE KURULUŞLARLA DAHİ ÇATIŞIRIZ.NE DEMEK İSTEDİGİMİ ATATÜRKÜN BURSA SÖYLEVİNİ OKUDUGUNUZDA DAHA İYİ ANLARSINIZ.

TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN....

[edebali80]

BURSA SÖYLEVİ

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!