Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya
Tarih: Per Mar 30, 2006 4:22 pm ileti konusu: “Hizbullah” imzasıyla ölüm tehditleri!
Ülküdasimizin istegi üzerine... Allah (c.c.) kendisinden razi olsun..
Goykultu demiş ki:
“Hizbullah” imzasıyla ölüm tehditleri!
İran/Tebriz’de, Mart’ın ilk haftasında, Güney Azerbaycan Türkleri tarafından, 1992 yılında Ermenilerce gerçekleştirilen “Hocalı Katliamı”nda ölenleri anma töreni düzenlenmiştir. Ancak, bu kardeşlerimizin bir çoğu törenden sonra tutuklanmıştır. 25 Şubat tarihinde de, aynı amaçla Kum kentinde bir araya gelen kardeşlerimizin gösterisi, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu yarıda kalmıştır. Ertesi gün protestolarına Tebriz’de, Şehnaz caddesinde devam etmek isteyen yaklaşık bin kişilik grup polis müdahalesiyle karşılaşmıştır. Göz altına alınan yirminin üzerinde Güney Azerbaycanlıdan haber alınamamaktadır.
Bu nedenle, haklı mücadelesine destek verdiğimiz “Refi Arfei, İbrahim Muini, Muhammed Celilpur, Yashar Makam İslami, Cevat Abbaszade, İsmail Emir Gerami, Muhammed Yerhun, Muhammed Rıza Hallaciyan, Yashar Hakkatpur, Davud Azimzadeh, Hidayet Zakir, Abbas Nikrevan, Mir Ejder Hüseyni, Ali Hasanzadeh, Seyid Cevad Erkin Musavi, Huccet-ul İslam Azimi” isimli kardeşlerimizin serbest bırakılmasını istiyoruz…
İran’da, Güney Azerbaycanlılara yönelik baskılar bundan ibaret değildir. Tebriz’de, soydaşlarımızın sosyal ve kültürel haklarının kazanımı doğrultusunda yaklaşık on yıldan beri yayın yapan “Nevid Azerbaycan” isimli haftalık dergi, Türkçülük propagandası yaptığı gerekçesiyle kapatılmış ve derginin sahibi Mahram Tebrizi tutuklanmıştır. “Altın Üzen” isimli derginin baş yazarı, aynı zamanda Gazvin Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Reyhan Purveli ile “Zencan’ın Sözleri” isimli derginin baş yazarı Marifetullah Fazlı da aynı gerekçeyle, güvenlik kuvvetlerince göz altına alınmıştır. Azerbaycan/Bakü’deki BM ve AB temsilciliklerine, bazı Batılı ülke büyükelçiliklerine defalarca mektuplar gönderilmesine rağmen, bir adım bile yol alınamamıştır. Bu arada, Tahran’daki Güney Azerbaycanlı gençlerimizin düzenlemek istedikleri “3. Ana Dil Kongresi”ne de güvenlik kuvvetlerince izin verilmemiştir. Bu durumda, İran Anayasası’nın 15. ve 19. maddeleri ihlal edilerek, Güney Azerbaycanlıların tarih ve kültürlerini öğrenmeleri bilinçli olarak engellenmektedir.
Bu maddeleri hatırlatmakta fayda görüyorum:
Madde 15: İran halkının resmi ve ortak dil ve yazısı Farsça’dır. Resmi belge, yazışma, metin ve ders kitapları bu dil ve yazı ile olmalıdır. Fakat, bölgesel dillerden matbuatta ve kitle haberleşme araçlarından yararlanmak ve Fars dilinin yanı sıra bu dillerin edebiyatını okullarda okutmak serbesttir.
Madde 19: İran vatandaşları hangi kabileden ve kavimden olursa olsunlar eşit haklara sahiptirler. Renk, soy, dil…herhangi bir ayrıcalığa sebep olamaz.
Bu arada çok önemli bir husus konusunda da ilgilileri bilgilendirmek isteriz. İran Yönetimi tarafından, Şubat 2006 içinde, “Azerbaycan Cundullah” adlı bir örgüt kurulmuştur. Aynı tarihlerde, internette yaptığı bir açıklama ile kuruluşunu ilan eden örgüt, dağıttığı el ilanlarında açıkça, rejimi eleştirenleri infaz edeceklerini bildirmiştir. İnternet aracılığıyla faaliyetlerini sürdüren örgüt bir ölüm listesi hazırlamıştır. Söz konusu listede “M. Ali Çöhregani, Hüseyin Türkelli, Cevad Derehti, Mahmud Bilgin(PS), Ahmet Obalı, Aydin karahanli ve ...” kardeşlerimizin isimleri bulunmaktadır. Tehditler bu kadarla bitmemektedir. Soydaşlarımıza “Hizbullah” imzasıyla da “ölüm tehditleri” içeren mesajlar gönderilmekte, söz konusu mesajlarda, “Güney Azerbaycan’da Türk milliyetçiliği akımını destekleyen tüm şahısların ölümü hak ettiği” belirtilmektedir.
Ne yazık ki, kardeşlerimiz bu şartlar altında anayasal haklarını elde etmeye çalışmaktadır. Ulusal kahramanlarımızı anma törenlerimiz engellenmekte, yüzlerce Güney Azerbaycanlı bu nedenlerle hapse konulmaktadır. Her yıl Temmuz ayında gerçekleştirilen Babek Hüremdin’in doğum günü anma kutlamaları baskıcı uygulamalar altında geçmektedir. Bu yıl da İran Yönetimi’nin, söz konusu kutlamalara yönelik nasıl tedbirler alacağı merakla beklenmektedir.
Kayıt: Feb 13, 2006
İletiler: 42
Şehir: Azerbaycan
Tarih: Cum Mar 31, 2006 12:11 pm ileti konusu:
sagolsun gardasim bu bashliqi acdi
sovetler doneminde 37. katliamlari, surgunleri duymayan belki de yokdur
bir gecenin icinde Azerbaycandan binlerle kisi sebebsiz, yarqisiz Sibire surgun ediliyor--surgun edilenlerin tamami azerilerin dusunen bashlari idi/
simdi bu proses iranda Guney Azerbaycan turklerine karshi yapiliyor.
ve hic shuphesi yok irandaki idam karari sayina gore iranda en buyuk halk olan azeri turklerine karshi uygulaniyor
en buyuk arzum budur ki Guney ve Quzey Azerbaycan bir bayrak, bir yasa, bir amac altinda birleshsin. Turana giden yolun bir kismi boylece kat edilsin
saygilarimla
Vuslatim Forum Yöneticisi
Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya
İran İslâm Cumhuriyetinin sınırları içinde bulunan Kuzey Horasan toprağının yüz ölçümü 140000 km2 olup , nüfusu 4 milyon civarındadır. İran’ın şeker tüketiminin % 45’i , kırmızı et tüketiminin %38’i , Horasan bölgesinden karşılanır. Kuzey Horasan’da yaşayan nüfusun etnik kökeni , Türk’tür. Tarihi Türkistan coğrafyasının batı toprakları olan Horasan’ın maddi zenginlikleri cezbedicidir.
Verimli topraklara ve çalışkan nüfusa sahip olmasına rağmen , kaynaklarının tamamı hakimiyet tarafından kullanılmaktadır.
Milli kültürlerini korumak ve varlıklarını tanıtmak için örgütlenen Horasan Türklerinin , ana dil uğruna verdikleri savaş , Güney Azerbaycan Türklerinden az değildir. Güney Azerbaycanlılar kadar milli uyanıklığa sahip olmasalar da , milli benliği arayış vardır. Horasan Türk Edebiyatının en canlı örnekleri , sözlü olarak halk arasında yaşar. Ata sözleri , deyişleri ve dillerinden düşürmedikleri türkülerinin içeriği , bütün Türk topluluklarında olduğu gibi köklüdür.
Ata sözleri , Anadolu Türkleriyle yakın benzerlikler arz eder.
‘Her şeymiyi it yiyir boynumuyu bit’,
‘Oğlaqım ölme bahar gelir qarpuz ile xeyar gelir’ ,
‘ Oqlah otdan döyer ne yaxisi sözden’ ,
‘İp sozulan yerden üzülür’ ,
‘Atası torda yatır oğlu kervansaray qimet edir’ ,
‘ Anasına bax qızını al dezesin bax bezini al’
‘Aq qızın aq derdi var qara qızın qara derdi’ ,
‘ Tanrı dağını görür qarını yağır’ ,
‘ Qazan gezer gezer qabağını tapar’ ,
‘İtin lap lapı ile denizin suyu batmaz’.. gibi .
Önce Pehleviler , daha sonra İslâm hâkimiyeti tarafından milli varlıkları kabul edilmeyen Horasan Türkleri , bugün ana dillerini unutmak tehlikesiyle yaşıyor. Horasan’ın maddi kaynaklarını kullanan hakim idare , ahalisi Türklerden elde ettiği ekonomik güçle Farsça kitaplar bastırıyor ve ücretsiz olarak Tacikistan , Afganistan gibi ülkelerdeki Fars dilli topluluklara gönderiyor. İran dışında Fars dilini yaymak için kültürel açılma amacına yönelik propaganda yapan hâkimiyet , çeşitli ülkelerde de ücretsiz Farsça kursları düzenliyor. Hindistan , Pakistan , Bangladeş’de , Farsça kurslarını takip edenlere teşvik amaçlı ücretler ödeniyor. En az 6000 rupi maaş alan öğrenciler , Fars dilini ve edebiyatını okuyorlar. Hiçbir ulusun varlık hakkına ve kültürüne karşı kin beslemiyoruz. Her milletin kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Bu hakkını kullanırken , başka ulusların ve kültürlerin varlık hakkına tecavüz etmeyen bir anlayıştan yanayız. Yabancı devlet ve idarelerini eleştirdiğimiz yer , dış Türklerin milli varlıklarını tanımıyor olmalarıdır. Fars milleti de her millet gibi , dilediği kadar kültürünü tanıtma , yayma , yaşatma hakkına sahiptir. Fakat ; doğal ve masum haklar , emperyalizmin , faşizmin , nasyonal sosyalizmin , Komünizmn , Enternasyonalizmin , din istismarcılığının karanlığına bürünmüşse , orada dur deme ve mücadele etme hakkı doğar.
Horasan merkezli milli teşkilatlardan yapılan açıklamalara göre ; Horasan’da yaşayan Türklerin , ana dili ile öğrenim görecek okulları yoktur. Ana dillerini ve edebiyatlarını öğrenecek eğitim müfredatları yoktur.
İran’ın dışarıya sattığı doğalgazın büyük bölümü , Güney Azerbaycan Meşrutiyet hareketinin mimarı Settar Han’ın doğduğu yer Karadağ bölgesinden çıkarılmaktadır. Yine yurt dışına satılan halı ve kilimlerin %25’i Horasan menşeilidir. İran ekonomisinin bel kemiği denilebilecek Horasan’da , Türk asıllı ve dilli 4 milyondan fazla nüfus yaşamaktadır. Milli kaderini tayin hakkından yoksun olan Horasan Türkleri , Türk dünyasında yeterlice tanınmak ve soydaşlarıyla kaynaşmak istiyor..
Horasan Türklüğü , bizleri bekliyor..
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
Ana sayfa
