Secim yaklasiyor ya birileri kollari sivadi. Bizim savunduklarimizi bize anlatir görünümdeler...
Burdan sesleniyoruz,
Ülkücülügün/ Türkcülügün tek adresi var......MHP
Hani derler ya, sen kisa donunla oynarken biz bunlari savunuyorduk...
Siz sagda solda rant hesaplari yaparken de biz Vatanin bölünmez bütünlügü ve Milletimizin dirligi icin beyin catlatiyorduk...
Buyrun Asik Sefai Hocamizdan dinleyelim....
Sehadet ile düserken minareler topraga
Tekbir ile omuz verip kaldirdik gökyúzüne birer birer
Ne yardan geçtik, ne serden geçtik
Törede ne varsa inandik
Hak ölçülerinde
Vurduk kistasa
Kirdik zincirleri
Cuma gecelerinin Yasin'leriyle
Sohbet eyledik gidenlerin ardindan
Agladik
Düsmana göstermeden
Kayalarin yosun tutan tarafinda
Hiçkiriklarimiz rüzgara vermedik ki
Yâdeller, namertler duyup da sevinmesin diye
Bir gün pusaklandik sevda mavzerini
Vurduk vurulduk sevdalarin kör kursunuyla
Yasayamadik
Sevdalarimizdan vazgeçtik
Doyasiya seyredemedik
Yarin hilal kasini
Gözlerine bakamadik
Belki de, gözümüzden kiskandik.
Sonunda
Karanlik geceleri dost tuttuk kendimize
Zifiri zindan odalarda tutsakligi yasarken
Ak kili çekip aldik ak sütün içinden
Derdimizi açtik kara gecelere
Ak duvarlara anlattik çilemizi
Garibim kara geceler
Ak duvarlar öyle dinlediler ki
Niye sustular,
Onu da bilemedik
Sonra döktük kara gecelere
Ak duvarlara üzüldük ki
Derdimiz ile üzüldü diye
Bir gün
Bir seher vaktinde
'Es-salatu hayrun minen-nevm' derken ezanlar
Sevdalarin kutsaliyetine
El kaldirdik
Af diledik alemlerin Rabbi'nden
Minberde dinlerken sevdalarin en yücesini
Cami duvarinda satildik
Ucuzlar, soysuzlar tarafindan
Tek çikisli daglarda demir dövülürken
Tekbir gibi ses veren balyozun
Töresini düsünüp durduk her zaman
Gayri mesru günesin yildizlarina inat
Hilal gecelerinin töreleriyle avunduk her zaman
Destur alirken hoca Ahmed Yesevi'den
Alparslan'a Sari Saltuk
Kayi'dan Osman Gazi'ye Seyh Edebâli
Fatih Sultan Mehmed Han Hazretlerine Aksemseddin'in
Kutsaliyetini düsünüp durduk her zaman
Aleme nizam dedik
Yaren tuttuk kendimize
Niceleri yol dostu olmus bize
Sonra yine biz kaldik
Biz kaldik ki
Bu Allah'in davasinda
Bu Türklük davasinda
Bu vatan davasinda
Biz kaldik sevdiklerimizle beraber
Simdi kalkmis birileri o veya bu sekilde rant hesaplari ile birseyler koparmanin pesinde....
chpsi, bbpsi,anapi, dypsi...
rtesi, agari, baykali, mumcusu, kandilcisi...
Bunlara diyoruz ki;
Ar damariniz ne halde? Var ise tabi....
Ey Türk!
KANINI ICMEYE YEMINLI YARASALARA DIKKAT ET.....
Büyük önderini bir kez daha dinle;
GENÇLİĞE HİTABE
Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK
20 Ekim 1927
Bugün bu sartlarin bircogu gerceklesmis durumda...
Öyleyse ne bekliyorsun?
HALA OYUNDA OYNASTASIN....
KIR ARTIK ZINCIRLERINI.....VE GERCEGI GÖR.....
Gercek cok aci bicimde ortada... Hastalaniyorsun... Ve birileri timsah gibi dislerini daha da egeliyor... Icte ve dista....
Ey Türk!
Adresini bul.... Adresin belli;
MILLIYETCI HAREKET PARTISI........
Gayrisindan sana fayda yok...
Bilki senin yok oldugunu ben görmeyecegim.... BEN GÖRMEYECEGIM... Cünkü ben yasarken senin yok olman mümkün degil... Cünkü BIZ varken senin yok olman mümkün degil... Seni PARCALAMAYA yok etmeye yeminlileri bir kez daha bozguna ugrat...
Kuvva-i Milliye ruhu ile, Hoca Ahmed Yesevi Hazretlerinin Allah´a (c.c.)aski ile bir gelecek insallah MHP ile kurulacak...
Allah´in (cc.) izni ile yeni bir Ergenekon Cikisi cok yakin...
Türk layik oldugu yere gelecek...
BIZ INANDIK SEN DE INAN...
BIZ YEMIN ETTIK SEN DE ET....
Vuslatim Forum Yöneticisi
Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya
Tarih: Sal Nis 18, 2006 8:13 pm ileti konusu:
Milliyetçilik Onurlu Olmayı Gerektirir
MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Nacar yaptığı basın açıklamasında Tayyip Erdoğan'a yüklendi. Nacar, "Milliyetçi olmak onurlu olmayı gerektirir" dedi.
Mehmet Nacar'ın yaptığı basın açıklaması şu şekilde:
Son günlerde Başbakan Erdoğan, panik içinde sığınacak yer aramaktadır. Bir taraftan bölücü terör örgütü yöneticilerini veya siyasi temsilcilerini silah bırakmak şartıyla, her şeyi görüşmek üzere masaya davet etmekte, diğer yandan vatanın bölünmez bütünlüğünden bahsetmektedir.
Bir yandan Türkiye’de Türk halkı etnik unsurun varlığından bahsetmekte ve alt kimlik-üst kimlik diye parçaladığı milli kimliğe Türkiyelilik kimliğini dayatmakta, diğer taraftan tek millet, tek bayrak, tek devletten bahsetmektedir.
Bir yandan, “şehidin son örtüsü” diye Türk bayrağına sahip çıkmakta, diğer yandan Türk bayrağına hakaret edenleri kendisine yoldaş seçmektedir; Türk bayrağına hakaretten hakkında fezleke bulunan TBMM Başkanı Sayın Bülent Arınç’ın yargılanmasını, dokunulmazlık zırhına bürünerek engellemektedir. Eğer ki, bayrak ve vatan sevgisi için söylediklerinizde samimi iseniz, bunu sözle değil icraatla ortaya koyunuz. Sayın Bülent Arınç’ın Türk bayrağına hakaretten yargılanmasını engellemekten vazgeçiniz..
Irak’ta, Kıbrıs’ta, Ege’de Türkiye’nin tüm kırmızı çizgilerinden vazgeçerek, AB ve ABD karşısında teslimiyetçi politikalarla ülkemizin onurunu ayaklar altına atacaksınız; bir yandan milliyetçiliği reddedecek, “Milliyetçileri” Avrupa’da Amerika’da şikayet edeceksiniz, kendinizi “Milliyetçi” düşmanı olarak tanıtacaksınız, diğer yandan sahte kamuoyu yoklamalarında kendinizi “en milliyetçi lider” olarak seçtireceksiniz.
Sayın Başbakan, gülünç duruma düşüyorsunuz!
Öncelikle “Milliyetçi” olmak onurlu olmayı gerektirir!
Bir yandan, yabancılar karşısında görevlendirdiğiniz danışman ve yardımcınız tarafından “kanalizasyon deliğine” süpürülmeyi içinize sindireceksiniz, diğer yandan milliyetçi olduğunuzu iddia edeceksiniz.
Türk Milletine yazık olmaktadır; böyle biri tarafından yönetilmeye mecbur değiliz!
Sayın Başbakan panik içinde, acınacak durumda, kaçacak yer aramaktadır.
Başbakan Erdoğan’ı Türk Milletine sığınmaya davet ediyoruz.
Yabancıların onur kırıcı desteğinden, milletin cezasına razı olmak daha onurlu bir davranıştır.
Sayın Başbakan Erdoğan, yabancılar karşısında aşağılanmaktansa, Türk Milletine güvenerek, seçim sandığını milletin önüne koyunuz!
Size emanet edilen milli iradeyi sahibine iade ediniz ki, belki onurunuzu kurtarırsınız.
Kaynak; Etikhaber.com
Vuslatim Forum Yöneticisi
Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya
Tarih: Çar Nis 19, 2006 12:07 am ileti konusu:
LİDER, DEVLET TASAVVURUDUR NOTER DEGİL
Türk Milliyetçiliğinin kurumsal yapısı geleneği ve beraberinde hiyararjik kabulü köklü bir geçmiş barındırmaktadır…
MHP fotoğrafını okuyup,yorumlayan,anlamlandıran herkes bu köklü referans kaynağıyla olay ve olgulara karşı bakışını bilir,kabul eder, yada karşı çıkar…
Anlayacağınız MHP duruşu hiç’te öyle bazı gündem tefsircilerinin işaretlediği gibi flu yada gri alan adresi değildir…
MHP markadır, bir olgunun markalaşması için tesciliyet gerekir…
Türk Milliyetçiliğinin meşru manadaki,siyasi organizasyonu ve onun alt yapı kurumlarının tesciliyeti her hangi bir tesciliyet markasıyla asla eşleşmez…
Söz gelimi,”Beymen yada Vakko”adreslerinin marka tesciliyetinde, gereken şeyler ve süreçle, aynı mantık kabulünde, bir eşitleme yapmak, elmalarla,armutları karıştırma gafletine yada aymazlığına hatta zeka özürlülüğüne delaleti arz eder…
Ödenmiş bedel harcı;kan,can,göz yaşı,hürriyet,istikbal her şeyken bunu öyle sıradan şeylerle takaslamak gafletin hatta hıyanetin çukurunda gezinmektir…
Bu çukurda gezip, tesciliyeti anlamak idraksizliğinde olan bazı gafiller kendince duyumlarla,gündem okumalarını geleneksiz mazisiz köksüzlükle ilişkilendirip akıldanelik etmektedirler…
Bunun için,önce hareketin temel birleştirici özelliği olan lider etrafında tartışma,şüphe ağı oluşturup onun kapsayıcılığını daraltarak,iktidar şafağını söndürmek istiyorlar…
Çünkü dost düşman herkes bilir ki, MHP hareketinde birleştirici unsur her zaman liderdir…
Karanlıkları aydınlatmada öncü rolü üstlenmede denge ve seviyeyi gözetmede üslup ve sağduyu sogukkanlıgı tahlil yeteneğiyle bütünleşmezse ne öncü nede umut olunabilinir…
Öncülük adresi ve umutların her zamankinden fazla MHP ve Onun liderini adreslediği bir zamanda kulvar açılımları yapmak bunun en büyük delili olsa gerek…
Meşruiyet tescili,öyle ona,buna göre her isteyenin arzusundaki temenniyle yön ve anlam değiştirip,akı,kara karayı,ak görmekle onanıp anlamlanmaz.
İstikrar ve netliği güven ve kapsamla koruma,kollamada gereken işareti, tasavvurlarda”ancak bunlar ve bunların fikirleri”referansıyla reçeteleşip talep merkezi kılınır…
Öyle bazı zeka özürlülülerin kıyaslarında tercihlendigi gibi reçete doktorda değil baytardanda talep edilmez…
Tabi reçete talebi, insana değilde, hayvana yönelikse bunada kimsenin diyeceği bir şey olmaz…
İnsanla hayvan arasındaki olmazsa olmaz fark edepken bu farkı zaafa uğratanların talepleride kendi sıfat yüklemlerine göre şekillenmektedir…
Bizim anlayıp,görüp,bildiğimiz ve iman ettiğimiz tesciliyette Lider inancımız Devlet geleneği ve tasavvuru şekillenip şuurlaştığından karşılaştığımız ve muhatap olduğumuz olay ve olgular temel referansımızla anlamlanıp karşılık bulur…
Esnek,kaygan,dün,bu gün,farkı ancak köksüz fikir hareketlerinin tevessül edeceği şeylerdir…
MHP referanslarının tanımlama işaretlerinde iyi,kötü,güzel,çirkin,yararlı,zararlı,kabulleri,kimlik ve kişilik kabul yada reddini adresleyen şeyler netliğinde bir yöneliş nedeni değimliydi ki,tekrar testine soru kılınıyor?
Sonradan gelmelerin yada görmelerin “noter tasdik” makamı dün olmadığı gibi bu günde ne MHP nede Onun lideri olmayacaktır…
Gafil gündem okuyucuları,ya Lideri devlet gibi algılayıp kural ve nizam bütünlüğünün kurumsal sorumluluğun şuuruyla kavrayıp itaat edecekler yada kendilerine;
”aslı gibidir”mührüyle noter tasdik makamı onayı sunacak baytarların reçetelerinde kimliklerini tescilleme hayvanlığının edepsizliğini sürdüreceklerdir…
Dogru yaptığınıza inanabilirsiniz,metot ve yönteminizde dogru olarak algılanıp görülebilir,ama bunları ilkelerinizle ilişkilendiremiyorsanız bu duruma aslı vicdani bir derinlik katamazsınız…
Vicdani, derinlik olmayınca, vicdani sorumlulukta öncelikleşmez…
Onun için çarptığınız adamı kimse görmedi diye öylece yaralı bir halde ölüme terk edip kaçarsınız…
Nede olsa devlet mantığı yerine noter mantığınız var.
Noter,tasdikli bir vekaletnameyle avukat tutup,bahaneler kılıfıyla tek derdiniz günü kurtarmakla öncelikleşir…
Şahitlerinizde hep bozacı olur tabi…
Alisan Satilmis
Kaynak; Alisansatilmis.com
sinan37 Kıdemli Üye
Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 558
Şehir: Kastamonu
Tarih: Çar Nis 19, 2006 7:07 am ileti konusu:
ADRES BİLMEYENLERE DUYURULUR...
Yola çıkınca insan, gideceği bir yer olmalıdır.Ya cebine sıkıştırdığı küçük bir kağıt parçasına yazılmış bir adres, yada beyinin çizip ayakların uyguladığı bir plân. İşte o zaman varacağı yer de onu bekler olacaktır.
Hani vardır ya, boş sokaklarda elleri ceplerinde avare avare yürüyenler..İşte adres bilmeyenlerdir onlar. Yol bitince karşılarına çıkan sokaklardan hangisine girsem diye düşünen yada,başını sağa sola çevirip birilerine sorsam diye bakınanlar...Bakınırlar amma,yürekleri yaşamıyordur artık,tek canlılık belirtisi olan göz kapakları dışında bir hayat emaresi yoktur. Ne bir parlaklık,ne kararlılık ne de bir heyecan...Yüreğinin penceresi olan gözleri perdelerini çekmiştir, bellidir ki gece yaşanıyor içinde.Ne yazık ki şafak vaktinin hangi dem olduğunun bilinmediği bir gece..
Vurdumduymaz tavırlarla “ona dokunmayan yılan” lara uzun yıllar bahşederler. Kardeş bilirler bize nice atalardan kalan düşmanları. Türküler yaparlar Ege’nin karşı kenarına, önlerinde diz çöküp yalvarış meşaleleri yakarlar adına Avrupa dedikleri, bizi bir lokmada yemek için bekleyen ağzı salyalı çakal sürülerine.. “Ver gitsin,ne olacak” derler vatan topraklarına.. Bir Amerika özentisi alır başını gider aralarında. İçtikleri sigaradan tutun da giygikleri kota kadar bir dizi hava atma organizasyonları düzenlerler birbirlerine.
Ahlak sınırlarını zorlayan davranışlarla insan çöplüğüne çevirirler sokakları. Gündelik yaşarlar aşkları; bedensel zevklerin esaretinde, yüreklerde yaşanan gerçek sevdaların mutluluğundan mahrum bir şekilde..
İnançsızlık modasına takılır bir çoğu.Akıllarını kullanma ve düşünüş özrüne tutulurlar, evrimleştiklerini iddia ederlerken aslında maymunlaşarak bir nevi geri-evrim geçirdiklerini farkedemezler. Kendilerini bulamadılar mı da boşluğa düştüklerini söylerler, sanki daha önce havadalarmış gibi.. “Ben kimim” i, “neden buradayım” ı sual etmeye başlarlar . Yogaymış, meditasyonmuş, Feng shui, reiki gibi uzakdoğu felsefelerinden medet umarlar. “İçsel Yolculuk” ,“İdeal Ben”, “Kozmik Bilinç” , “Kuantum Düşünce Tekniği”...gibi lafları sakız yaparlar ağızlarına. Bu tür entellektüel söylemlerle doldururlar belleklerini ama esasında bütün bunların altına gizlenmiş olanın gerçekte tamamen bir “İslami Düşünce Sistemi” olan “Tasavvuf” olduğu gerçeğine ulaşamazlar bir türlü.
Yolun sonuna geldiler mi yeni bir yol daha aramaya başlarlar sonra, tüketmişlerdir adımları çünkü, bitirmişlerdir sokakları.Girip çıkmadıkları çıkmaz sokaklar kalmamıştır, konaklamadıkları han bırakmamışlardır ama hala erememişlerdir gerçek mekanlara çıkacak yolların sırrına...
Adresini bilmeyenlerdir işte onlar.. Karşılarına hangi yol çıkarsa oraya sapanlardır... Varacağı adresi belli olanlar şaşmaz yolunu.Hep ileridedir bakışları,ayakları bilir gideceği diyarı. Gözleri hep ilerde bakışları keskin, adımları hızlıdır..
Bizim yolumuz belli, adresimiz o ilk günden koyulmuş cebimize. Biz, “barış için savaş” diyen atalardan miras aldık genlerimizi.. Bizim yolumuz mücadele yolu.. Bizim yolumuz savaşlarda; batıla karşı , namerde karşı, soysuza karşı savaş. Bizim yolumuz “Ya Hak!” nidalarında verilen son nefeslerin yolu,mücadelemiz aynı kanı taşıyan kardeşlerimizin mücadelesi, savaşımız Dünya Türklüğünü “BİR” yapma savaşı..
TÜRKÜM TÜRKÇÜYÜM ÜLKÜCÜYÜM TURANCIYIM PARTİM MHP
; DİLİM ARINDIRILMIŞ SAF TÜRKÇE TÖREM OĞUZ KAGAN ''TÜRK''TÖRESİDİR BAŞBUĞUM İK HUN KAGANINDAN SON BAŞBUĞ Alparslan TÜRKEŞTİR..)TANRI TÜRKÜNÜ KORUYACAKTIR
___________________________________________________________
"TÜRKİYELİ BAŞBAKAN NE DEMİŞ İZLEYİN"
Kayıt: Jan 26, 2003
İletiler: 19
Şehir: MERSİN-TARSUS
Tarih: Per Nis 20, 2006 12:40 pm ileti konusu:
MHP DEN ŞAŞANLAR ÜLKÜCÜYÜM DİYE GEÇİNMSİN. BİZİM TEK ADRESİMİZ MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİDİR.
hasan1299 Kıdemli Üye
Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806
Tarih: Per Nis 20, 2006 4:34 pm ileti konusu:
türk milliyetçilerinin tek adresi mhp dir.kendisini türk milliyetçisiyim diye gösteren herkes mhp den başka bir limana sığınmamalıdır.mhp herkesi kucaklayacak büyüklüktedir.davamıza neşter vurmak istemiyorsak mhp de buluşmalıyız.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin
bozkurt_1312 Amatör Üye
Kayıt: Feb 08, 2006
İletiler: 198
Şehir: Mardin
Tarih: Per Nis 20, 2006 10:02 pm ileti konusu:
mhpden baska bır adresın olması ımkansız kımse kendısını kandırmasın davamızı en ıyı savunan ve savunacak partı MHp dır..Mardınden saygılar
Ogul50 Amatör Üye
Kayıt: Feb 11, 2006
İletiler: 211
Şehir: Almanya
Tarih: Per Nis 20, 2006 11:31 pm ileti konusu:
Birlik icin MHP diyorum. Zamaninda ayrilanlar pisman. Yan cizenler pisman. Giden gitsin, gelen gelsin. Ne olursa olsun. Ben adamin adami degil davanin adamiyim ve davamin en iyi MHP´de sürdürüldügüne, sürdürülecegine inanarak yüregim hep MHP´den yana olacak. Her zaman MHP diyecegim ve bizi bölmek isteyenlerin karsisina gececegim.
Dualarımızla niyazlarımızla doğru yolun MHP olduğu er geç anlaşılacak dava arkadaşlarım,ülküdaşlarım.
Yüce Rabbim bu mübarek günde Türk halkının doğru bulmasını muvaffak kılar inşallah.Bu ülkenin tek gerçeği Milliyetçi Hareket Partisi'dir.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
Ana sayfa
