Bozkurt NET

[mustafayaman]

Teröristbaşı Abdullah Öcalan, Danıştaya saldırı olayı ve af tartışmaları ile ilgili devlete çağrıda bulundu.

Avukatlarıyla görüşmesinde Devlete çağrıda bulunan teröristbaşı Öcalan, PKK'nin silahsızlandırılması için çağrı yapamayacağını belirtti. Öcalan, Kürt sorunun çözümü için İspanya ile ETA arasındaki süreci örnek göstererek, 'çokluk Türkiye demokrasisinin' çözümde bir yöntem olabileceğini iddia etti.

Teröristbaşı, Türkiye'de son dönemlerde gelişen siyasi gelişmelere ilişkin açıklamalar yaptı . Danıştay olayını değerlendiren Öcalan, bunun tehlikeli bir durum olduğunu belirterek, Türkiye'de AKP ile CHP politikalarının çözüm üretemediğini iddia etti. Öcalan, Başbakan Erdoğan'a Diyarbakır'da söylediklerinin pratikleştirmesi çağrısını yineleyerek, Türkiye'de çözüm için "Çoklu Türkiye demokrasisi" önerdi. Öcalan, İspanya Hükümeti'nin ETA ile görüşmesini değerlendirerek, Türkiye'de siyasete katılım çağrısının yapılmasının çözüm için yeterli olacağını vurguladı. Türkiye'nin kendilerini tasfiye amaçlı arayışlarının olduğunu da kaydeden Öcalan, bu arayışların sonuçsuz kalacağını belirterek, "Türkiye Irak'laşır" tehdidi savurdu.

Devletin kendilerini muhatap alması gerektiğini iddia eden teröristbaşı, "İspanya hükümetinin ETA ile görüşeceği yönünde haberler var. Olumlu bir gelişmedir. Zapatero bir kavram kullandı aynen benimsiyorum. 'Çoklu İspanya' diyor. Ben de 'Çoklu Türkiye Demokrasisi' diyorum. İspanya 7 bölge 17 ilden oluşuyor. İspanya’da Zapatero’nun “Çoklu ıspanya” söylemi önemlidir. Bana göre bu Türkiye’de de “Çoklu Türkiye Demokrasisi” kavramı üzerinden ele alınabilinir, tartışılabilinir. ETA küçük bir örgüt olmasına rağmen ıspanya Hükümeti görüşmeleri kabul ediyor. İsrail Hamas’a varlığımı tanı seninle diyaloga hazırız diyor. Karzai Taliban’a gel siyaset yap diyor. Sudan’da da hükümet ile gerilla grupları arasında görüşmeler yapılıyor. Biz böylesi görüşmeleri çoktan hak etmiş durumdayız. Muhatap almam anlayışı büyüklük taslamak anlayışıdır. Kaddafi dahi ısrail Filistin sorununu ulus-devleti aşan ısrail formülüyle çözülebileceğini dile getirmektedir. Bu doğru değildir. Türkiye ıspanya’yı örnek alabilir. Bildiğim kadarıyla Katalonya zaten özerkti, ama yeni yasal düzenlemelerle özgürlükleri daha da genişletilmiş durumda. Zaten çoklu ıspanya buradan çıkıyor. İspanya, İsviçre, Belçika hatta Federal Almanya örnekleri var. Bunlar değerlendirilebilinir. Bire bir taklit edilsin demiyorum, ama Türkiye bu örneklerden faydalanarak kendi özgün çözümünü yaratabilir. Dünyada bu gelişmeler olurken daha önce de belirttiğimi gibi Türkiye’nin gelin siyaset yapın demesi yeter."dedi

'GÜNDEMDE MHP-CHP KOALİSYONU VAR'

Türkiye'de milliyetçiliğin çözüm olamayacağını vurgulayan Öcalan, kalıcı çözümün 'çoklu demokrasi' ve 'Demokratik Türkiye ulusunu' geliştirmekle mümkün olacağını ileri sürdü. Öcalan, "Yıllardan beridir Türkiye’de milliyetçilik geliştiriliyor. Ben buna Kızıl Elmacılar demiştim. Şimdi de gündemde bir MHP-CHP koalisyonu vardır. Cumhuriyetçi devleti bir küpe benzetiyorum. Milliyetçilik dolu bir küpe su dökmeye benzer, döktükçe taşar ve hiçbir getirisi olmaz. Atatürk’ün ilkelerinden olan ve unutulan halkçılık ilkesini devreye sokmak gerekir. Halkçılık demokrasiyi temsil eder. Ve şu anda halkçılık küpü boş durumdadır. Bu küpe su doldurmak gerekir. Dolu küpe su dökmektense boş küpe su dökmek daha akıllıca olur. Ben Kemalizmden bahsederken Kemal Derviş'te biraz bu konuda bir şeyler söyledi, ama sonunu getiremedi. Kemal Derviş de 'çoklu demokrasi' kavramını kullanmaya çalıştıysa da CHP içinde başarılı olamadı. AKP de liberal politikalarla ömrünü uzatabilir, ancak kalıcı çözüm çoklu demokrasi kavramını ve daha önce bahsettiğim Demokratik Türkiye Ulusu’nu geliştirmek ve pratikleştirmekle olabilir.Daha az devlet daha çok toplum kitabında nispeten bu görüşlere yer verilmiş ancak bölük pörçük anlatılmıştır. Ben bunu sistemleştiriyorum. Zaten ayrıntılı olarak savunmalarımda da var" dedi.

'TÜRKİYE IRAKLAŞIR'

Öcalan, Türkiye'nin kendilerini tasfiye amaçlı çeşitli ittifak arayışlarına giriştiğini belirterek, bunun çok ağır sonuçlar doğuracağını iddia etti. kendilerini tasfiye arayaşlarının, Kürt-ıslam grupların ve devletçiliği hedefleyen kişilerin Türkiye ile çatışması anlamına geleceğini kaydetti.

Öcalan devamla şunları ileri sürdü: "İlkel Milliyetçiler bu görüşlerim nedeniyle beni çok eleştiriyorlar. Cumhurbaşkanı, Başbakan olabilirler ancak elde ettikleri statüler bile bizim sırtımızdan olmuştur. Bu statünün ne zamana kadar korunacağı ve akıbetinin ne olacağı da belli değildir. Türkiye’nin bize karşı ıran, Türkiye, şu anki Irak Hükümetini de dahil emek istediği üçlü ittifak arayışı var. Ancak bu çözüm getirmez, sonuç alamazlar. Türkiye bizi tasfiye etmek istiyor. Bunu başaramazlar ve bizi tasfiye etmeleri lehlerine de değildir. Bizim tasfiyemiz Kürt-ıslam grupların ve devletçiliği hedef alan kişilerin Türkiye ile çatışması anlamına gelir. Borç bir trilyon dolar olur. Şu an da Türkiye’nin Dörtyüz milyar dolar borcu var. Devlette de kimseye verebileceği bir rant da kalmadı. Türkiye Iraklaşır. ıkinci Mahmut, Yeniçeri Ocağı’nı kaldırdı. Yeniçerilerin temeli Bektaşilere dayanıyordu. Yeniçerilerden sonra Bağdatlı kökeni de Kürt olan Nakşibendicilik tarikatını kuran liderinin anlayışı devletin bu boşluğunu doldurdu. Ancak başardığını varsaysak bile bunun yerine gelişecek olan Danıştay’a saldırı yapan anlayış olacaktır. Aynı anlayış Suudi-İran tipi bir anlayıştır. Bölgede de bunun tabanı vardır. Kürtler radikal islama kayar. Her gün Irak’ta onlarca kişi ölüyor. Satırlarla boğaz kesiyorlar. Bu anlayış hakim olursa sizler de öldürülürsünüz, nasıl öldürüleceğinizi anlayamazsınız bile. Türkiye bu durumu bilmeli.

PKK'NİN SİLAHSIZLANMASI ÇAĞRISINI YAPAMAM

Teröristbaşı son dönemlerde artan çatışmaları da değerlendirerek, devletin şiddetteki ısrarının PKK'yi daha da güçlendireceğini iddia etti. Teröristbaşı, bu durumda kendisinin PKK'nin silahsızlandırılması için çağrı yapamayacağını dile getirerek, "Son günlerde çatışmaların olduğuna dair haberler alıyorum. Ölen polis ve askerler için de çok üzülüyorum. Devletin şiddetteki ısrarı PKK’yi daha da güçlendirecek. Bunun sonucunda ne olacağı bellidir taraflara kazandırmaz. Ben şu andaki mevcut durumda bir gelişme olmadan PKK’yi silahsızlandırma için çağrı yaparsam, beni hainlikle, teslimiyetle suçlarlar. Zaten şu anki durumda böyle bir çağrı yapamam, yapmam da" diye konuştu.

'ERDOĞAN DİYARBAKIR'DA SÖYLEDİKLERİNİ PRATİĞE GEÇİRSİN'

Danıştay'a yapılan saldırıyı ve sonrasında gelişen olayları yakından takip ettiğini dile getiren Öcalan, saldırıyı yapanların 1990'lı yıllarda Bölge'de ölüm olaylarını gerçekleştirenlerle aynı olduklarını söyledi. Tehlike bir durumun söz konusu olduğunu vurgulayan Öcalan, AKP ve CHP'nin izledikleri politikalarla çözüm üretemeyeceklerini iddia etti. Çözüm için daha önce düşüncelerini dile getirdiğini kaydeden Öcalan, CHP'ye kendilerini Türkiye'ye zararlıymış gibi yansıtmaması konusunda seslenirken, Erdoğan'a ise Diyarbakır'da söylediklerini pratikleştirmesi konusunda bir kez daha çağrıda bulundu.

Teröristbaşı şunları dile getirdi: "Danıştay’a yapılan saldırı ve sonrası gelişmeleri yakından takip ediyorum. Çok tehlikeli bir durum sözkonusudur. Bu eylemi yapan kişi Bingöllü sanırım. 1990’lardaki faili meçhuller ve ölüm olaylarını gerçekleştirenlerle aynıdır, Mahmut Yıldırım-Yeşil de Bingöllüydü, aynı kaynaktan beslenmişlerdir. Cumhuriyetin temel ilkelerinden biri laiklik ilkesidir, önemlidir. Bu konu üzerinde AKP ve Baykal politika yapıyorlar. İkisi de doğru değildir. CHP 1920’lerin 30’ların milliyetçi ulusalcı çizgisinde ısrar ediyor. AKP de Türk-İslam sentezi, yani ıslamcı ulusalcı çizgidedir. Daha öncede belirtmiştim bu iki anlayışta çözüm getirmez. Çözüm benim açıkladığım tezlerdedir. Dini reddetmiyoruz, dine karşı değiliz. Benim din konusunda daha önce de yaptığım birçok değerlendirmem vardır, konuya bakışım biliniyor, bilinmektedir. Din bir kültürdür, diğer kültürler kadar yaşama hakkı vardır. Baykal’a sesleniyorum, bizi Türkiye’ye zararlıymışız gibi göstermesin, bunu ağzına almasın. Başbakana da sesleniyorum, daha önce Diyarbakır’da yaptığı konuşmasını pratiğe geçirmeye davet ediyorum. Başbakandır, böyle bir inisiyatif alabilir. Biz de bu konuda üstümüze düşeni yaparız, destekleriz."

TERÖRİSTBAŞI'NDAN BAYKAL'A UYARI

Öcalan, Deniz Baykal'ı, kendisi hakkında af tartışmalarını başlatması nedeniyle eleştirdi. Öcalan, "Deniz Baykal’ı uyarıyorum. Anti terör yasası nedeniyle bana af çıkarılacağını dile getirmektedir. Benim öyle af dilenecek bir durumum yoktur. Daha önce soruşturma aşamasında da söylemiştim; bana af çıkaracak kişilerin öncelikle kendilerini bu halka affettirmeleri gerekir. Sürekli olarak beni politikalarına merkez olarak almakta. 1924’li yıllardaki Atatürk’ü taklit etmektedir. Bir şeyin orijinali ne kadar doğal ise taklidi de o kadar karikatürlük olur. Çünkü bir şeyin tekrarını yapmak onu karikatürize etmekten öte anlam taşımaz" dedi.

'İMHA VE İNKAR KAYBETTİRDİ'

Türkiye'de Kürtler ile Türklerin ortak bir tarih ve kültüre sahip olduklarını kaydeden Öcalan, Cumhuriyetin Türklerin olduğu kadar Kürtlerin de olduğunu söyledi. Öcalan, "Ortadoğu da iken Türkiye’den bir mektup aldım. ısim net olarak belli olmasa da ordu kökenden geldiğini tahmin ediyorum. Mektupta bana hitaben; “Cumhuriyetin yıkılmasının, Türkiye’nin parçalanmasının Kürtlere ne yararı olabilir?” diye soruyordu. Daha ateşkesler ilan edilmeden önceydi. Bunun üzerine yoğunlaştım. ıki halkın tarihsel geçmişi ve geleceği paylaşma ütopyası nedeniyle o sözün doğruluğuna inandım. Ortak bir tarihimiz, ortak bir kültürümüz, Cumhuriyetin kurulmasında ortak mücadelemiz vardır. Mustafa Kemal’in 1920’lerdeki verdiği mücadeleyle kazanılan Cumhuriyet, Türklerin olduğu kadar Kürtlerin de kazanımıdır. Kaldı ki Mustafa Kemal dahi, Şeyh Mahmut Berzenci’ye elçi göndermiştir. Bu mücadele Türkün olduğu kadar Kürdün de ulusal kurtuluş savaşıdır" dedi.

Teröristbaşı devamla şunları iddia etti: "Ermeniler’e devlet kurdular ama Ermeni topraklarının çoğu dışarıda kaldı. Kürtlere de o zaman devlet kurulsaydı Hakkari ve şırnak dolayları verilecekti. Cumhuriyet kurulduğunda Türklerin bir askeri-ekonomik tabakası vardı. Kürtler de ise feodalitenin ağırlığı nedeniyle bu tabaka yoktu. 1925’li yıllarda başlayan isyan ve inkar-imha süreci cumhuriyete büyük kaybettirmiştir. Kürtler bu nedenlerle ikinci plana itildi. Bir tarafta halifeliğin kaldırılmış olması bir taraftan da ıngilizlerin Musul nedeniyle milliyetçi tahrikleri nedenleriyle Kürtler isyan etmiş, isyanlar şiddetle bastırılmıştır. Mustafa Kemal zaman zaman ısmet İnönü’ye şiddettin dozajını fazla kaçırdıklarını itiraf etmiştir. ıkinci Dünya Savaşı sonrası ve 1950’lerden sonra gelişen anlayış da cumhuriyeti çıkmaza sokmuştur."

Kaynak:ANF

[asena_20]

ama nasıl olurda bu adamı hala konuşturmaya devam ediyorlar.ya bi anlam veremiyorum,bu adamın idamını neden veremiyorlar.onca ananın yüreği yandı,onca taze gelinler genç yaşta dul kaldı,ve yine aynı şekilde birçok yavrumuz yetim kaldı.kimin yüzünden bana cvp verin kimin yüzünden.kusura bakmayın çok doluyum bu konuda çünkü 3 arkadaşımı ve sevdiğimi terör yüzünden şehit verdim.o adamın ipi çekilmediği sürece asla rahat bi nefes alamayacağım.


buarada mustafayaman paylaşımın için tşk ederim arkadaşım.

[kadir45]

Hiçbir sözü,söylediklerinin tek kelimesi bile doğru değil.Tarihi saptırıyor.
Şu ortaya attığı iddialar,Osmanlı ve Cumhuriyet ile söylediği tüm sözlerin alayı YALAN!Bunlar kendi fikirleri de değildir.Nerede onda o kafa?Eski kadınlar bilir,meşhur bir çivit markası vardı,çamaşırda kullanılan.Öküzbaşı çiviti.Tam böyle bir kafanın ürünü bu laflar!Batının Osmanlı ve Cumhuriyet ile ilgili düşünce ve yorumların almış,o çivit marka beyinsiz başında kendine uydurup,devlet adamı?edalarında bize tarih ve sosyoloji dersi vermeye kalkışıyor!Ulan sen kim,Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Cumhuriyeti eleştirmek kim?O bir savaşçı.O bir devlet adamı.O bir dünya haritasını değiştirecek derecede tarih yapmış bir değerli Türk evladı.O bir Başbuğ.Senin gibi çapulcunun ne haddine onu eleştirmek!Bir mektup almış da,diyormuş ki;"bu Cumhuriyetin yıkılmasının kürtlere ne faydası var?"Bunun üzerine ilham gelmiş de,araştırmış da,bunun doğrulayacak araştırmalar yapmış da!Şu laflara bakın.Kürtleri ayaklandırmaya kalkan bu adam,bu sorunun cevabını o çivit marka kafasıyla bulamamış mektuptan esinlenmiş!Bu adam o kadar salak bir adam ki,bu adam adam bile değil.Bu yaratığı nasıl bu kadar allayıp pullayıp,kürtlere sunmuşlar,bu ülke için nasıl bir tehlike olarak göstermişler,anlamak mümkün değil!O kadar akılsız,bu itin peşine nasıl takılmış onu da kabul etmek mümkün değil.Bu meselenin bu kadar Türkiye'yi rahatsız etmesi,uğraştırması;içimizdeki ihanet unsurlarından kaynaklanmaktadır.Devletteki bu laçkalık,bu içimizdeki hainler yüzünden;bir kürt Sait iti kadar bile problem olması mümkün olmayan bir sivrisinek vızır vızır vızıldıyor.Bu sesi ebediyen susuturmak için daha ne bekleniyor,onu da anlamak mümkün değil!İyi ki Batı,şark meselesinde bu kadar dangalak adamlar üzerine oyun kuruyor.O da Allahın bize bir lutfu.Böyle dangalaklar bu hataları yapacak ki,hem başarısız olacaklar,hem de kırılacaklar.Tek yapmamız gereken,bu içerideki hainleri tesirsiz hale getirip bu devleti bizim yönetmemiz olacak.O zaman o üç kuruşluk ipi,bu çakalın boynuna geçirmek hiç de mesele değil.

[BasbugAtilla]

Allah'ın gerizekalısı demokrasiden bahsediyor.Lan hangi ülkede terörist başı hapisteyken devletini eleştirebiliyor,tavsiyelerde bulunabiyor.Bu ülkedeki demokrasi nerede var(!).Utanmadan bi de tehdit ediyor,milliyetçiliğin zararlarından bahsediyor ama beyinsiz kendisinin de bir kürt milliyetçisi olduğunu unutuyor.Şunu okurken neredeyse ağlicaktım.Allah'ın bi şalvarlı krosundan nasihat dinliyoruz.Farkındaysanız akp ile ne kadar işbirliği içersindeler...
Soyunuza Allah bela versin...

[Ogul50]

Ülküdasim BasbugAtilla´nin her sözüne katiliyorum. Bir pic kurus cikmis hemde hapisteyken demokrasiden bahsediyor... Demokrasi dedigin insan haklarina uygun birsekilde siyaset yapmaktir... Bunu diyen sahsiyet ismini bile agizima almak istemiyorum aff edersiniz ama kürdüm diye gecinen bir ermeninin dölüdür... Bu pici hála konusturanda suc....! Adam tatil yapiyor mapushanede ve kendi düsüncelerini dile getirebiliyor... Senin anlina namuslu bir kursun sikani sirtimada tasiyacagima yemin ediyorum... Allah böyle kimselerin gibisinin bu dünyada nefes almasini nasip etmesin... BEBEK KATILI TÜRK MILLETINE NASIHATTA BULUNUYOR.... BU KADAR MI DÜSTÜK BIZ ARKADASLAR....!?

[sinan37]

Değerli Irkdaşlarımbu şerefsiz kendi bildiğini değil eline verileni okuyor .

Son günlerde doğu perinçekle başlayıp muhsin yazıcıoğlu ile devam eden ve bazı gazetelerdede haber yapılan mhp-chp koalisyonu tantanası bence
dış servisler tarafından sızdırılan ve Mhpnin önünü kesmek için yapılan psikolojik harekattır.

Şerefsiz apoyada aynı kaynaktan(başını abdnin çektiği ve onların içimizdeki truva atları fetullah ekibi) tarafından SÖYLETİLEN ŞEYLERDİR.

APO PİÇİNİN HER ALDIĞI HER NEFES TÜRK MİLLETİNE ZARARDIR CENABI HAKKIN EN YÜCE MERTEBESİNE ALDIĞIŞEHİTLERE NASIL HESAP VERECEĞİZ HALA ŞAŞIYORUM.

[Cagan]

ASın BU katili Asın Nefes Almasın ŞEhidimin Kanı Yerde Kalmasın.Türkiye ırakşalırmış dıyor bide Ulan Apo senın çaklalarınmı yapacak bunu alayını keseriz haberın olmaz sonra gene tek kalınca ben Türk üm abi dersin gavur donek

[asena_20]

Ahmet Türk Apo için de af istedi
DTP Eş Başkanı Ahmet Türk, Irak'ın Süleymaniye kenti'nde katıldığı Kürt Çalışma Grubu'nun toplantısında Öcalan'ı da kapksayacak şekilde af talebinde bulundu



Demokratik Toplum Partisi (DTP) Eş Başkanı Ahmet Türk, bugün Irak'ın Süleymaniye Kenti'nde katıldığı Sosyalist Enternasyonal Kürt Çalışma Grubu'nun toplantısında, terör örgütü PKK'nın İmralı'daki elebaşısı Abdullah Öcalan'ın da içinde yer alacağı genel affın toplumsal barış için en doğru karar olacağını ima etti.

3 gündür beraberindeki bazı partililerle birlikte Kuzey Iraklı Kürt liderlerle biraraya gelen Türk, bugün, Süleymaniye'nin Dokan Kasabası'ndaki Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin ev sahipliğini yaptığı Sosyalist Enternasyonal Kürt Çalışma Grubu'nun toplantısına katıldı.

Gün boyu süren ve bölge ülkelerin Kürt sorunlarının masaya yatırıldığı toplantı sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandıran Türk, "Biz, demokrasiye inanan insanlarız. Kürt sorunun da demokratik yollarla çözülmesinden yanayız. Bize göre bu dönem, çatışma ve şiddet dönemi değildir. Sorunların diyalogla, mantıkla, aklıselimi öne çıkararak çözüleceğine inanıyoruz. Bugün de, demokratik bir Kürt oluşumu, demokratik bir Ortadoğu nasıl oluşturulabilir bunu tartıştık" dedi. Mevcut siyasetin inkar politikasından başka bir şey olmadığını savunan Türk, Kürt toplumu için demokratik kazanımların inkar edilemeyeceğini ifade etti.

Sosyalist Enternasyonal Kürt Çalışma Grubu'nun Genel Sekreteri Luis Ayala ile birlikte 9 üyenin de yer aldığı toplantıda, terör örgütü PKK ile ilgili bir değerlendirme yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Türk, "Mesele Kürt sorunu üzerinde yoğunlaşıyor. Eğer demokratik bir proje ortaya konulursa, toplumsal barışı ortaya koyacak genel affın önü açılırsa o sorun da çözülür. Bu sayede silahsız bir ortama doğru gidilir.

Devlet, demokratik bir plan ortaya koyarsa, bu kan durur. Devlet bu şekilde yaklaşırsa, bu kanın durması için biz de çaba sarf ederiz" diye konuştu. Genel af talebindeki ayrıntıları da açıklayan Türk, "Genel af olduğu zaman içinde şu olsun, bu olsun gibi tartışmalar doğru değil. Biz, toplumsal barışı sağlayacak, Kürt halkını ikna edecek formüller arıyoruz. Bu formülleri ortaya koyarken Türklerin de hassasiyetini gözetiyoruz" şeklinde konuştu.

Dokan'daki toplantıya, Türkiye'den DTP Eş Başkanı Türk'ün yanısıra, yine Eş Başkan Aysel Tuğluk, DTP Başkan Yardımcısı Nazmi Gür ve partinin Avrupa Sözcüsü Faruk Yağızay katıldı. Sosyalist Enternasyonal Kürt Çalışma Grubu'ndan ise Genel Sekreter Luis Ayala'nın yanısıra grup üyesi Latife Biari, Kerim Bakzad, Jean Franko Aprassam, Yad Lian, Lion Jrose, Skyes Maria, Wios Hargi, Ferid Abbas ve Tomi Fredi Breks de toplantıya katılanlar arasında yer aldı. Gün boyu süren toplantıya, Kuzey Iraklı Kürt gruplardan Kürdistan Demokrat Parti'nin (KDP) Irak ve İran temsilcileri ile Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (YNK) çeşitli üyeleri de katıldı.


....................................................................................................

Bu nasıl bi iştirki bu adamın adam demeye şahit ister ama her neyse.nasıl oluyorda herkes bu adamı kurtarmak için uğraşıyor.bu adamın affa hakkı yok.artık bu adamın ipi çekilmeli ne affı yeter artık analarımızın yürekleri yangın yerine döndü,yeter artık şehitlerimizin kanı yerde kalmasın,bitsin bu feryatlar bu figanlar yeter.bırakında bu şerefsizin ipini biz çekelim,ona af değil ancak ölüm yakışır.................

[gelibolulu]

asena_20 demiş ki:

Bu nasıl bi iştirki bu adamın adam demeye şahit ister ama her neyse.nasıl oluyorda herkes bu adamı kurtarmak için uğraşıyor.bu adamın affa hakkı yok.artık bu adamın ipi çekilmeli ne affı yeter artık analarımızın yürekleri yangın yerine döndü,yeter artık şehitlerimizin kanı yerde kalmasın,bitsin bu feryatlar bu figanlar yeter.bırakında bu şerefsizin ipini biz çekelim,ona af değil ancak ölüm yakışır.................

Bu gün burada şehit Başçavuşumuzun töreni var...

Bu duygular içinde diyorum ki :

Bırakın onlar affetsinler, salıversinler Taksim meydanına, kavuşsun herif özgürlüğüne...

Bakalım kaç saniye yaşayabilecek...

Bakalım bu aziz millet ona ne ceza verecek...

Şehit anneleri onu dişleriyle nasıl parçalayacak...

Siyaseti, devlet yönetmeyi beceremeyen, yalnızca kendi ceplerini doldurmayı düşünen sayın(!) milletvekilleri :
Afedin... Bize uyar... Ama yurtdışında bilmem ne ülkeye göndermeyin... Taksim meydanında güzel bir törenle salıverin. Yandaşları da orada olsun...

Sizde görün kim afetmiş...

[asena_20]

teröristbaşı aponun yandaşı olan bir gazeteden yani özgür politika adlı bir gazetenin 6aralık 2003 cumartesi günü yayınlanan bi yazısını sizlere sunuyorum YORUM SİZLERİN!

...........................................................................................................

06-Aralık 2003 Cumartesi


UFUKTAN:
Önce iç barış!

Özgür Politika

Dünya genelinde yaşanan korkunç dengesizlikleri, savaş ve çatışmaları gidermek, insanlığın ve toplumların enerjisini boşa tüketmemek için barış ve sosyal adaleti, doğru bir paylaşım düzeni istemek, acıları azaltmak, genel bir niyet, istek ve gerçekleşmesi düşlenendir. Toplumlar ve gruplar bunu yoğunca işliyor, ilgilerini çekiyor. Çünkü savaşların sona ermesi ezici çoğunluğun üzerinde durduğu bir husus oluyor. Bunu etkili kılmak için ise toplumların başta kendi içinde onurlu bir barışı, demokratik uzlaşıyı sağlamaları gerekiyor.

Bu en çok da Türkiye için geçerlidir. Türkiye'nin iç barışını sağlamadan dünya ve özellikle bölge barışı için çok ciddi tehdit ve tehlikelerin olacağı açıktır. Örneğin işte en son Bingöl'de Türk ordu güçlerinin operasyonları sonucu 15 HPG gerillası ile 2 askerin yaşamını yitirdiği, yine önceki gün Amed'de özel savaş güçlerince baskın düzenlenen evde 2 genci katledilmesi gibi olayların günübirlik yaşandığı bir ülkede, barışın somut mücadelesini vermeden, 'savaşlara karşıyız, barış istiyoruz' demenin ne kadar etkisi olur ki?

Açık ki, yanıbaşındaki ve her gün gencecik evlatlarının canına mal olan savaşların son bulması için politika yapmayan ve çözüm üretmeye yanaşmayanlar, genel savaş karşıtlığı ve barış söylemleri ile bir sürecin boşa harcanmasına yol açabilirler ancak. Çünkü kendi acılarını gidermeyen, çözümünü yaratmayanların, başkalarının acılarına ve çözümüne ne kadar katkıda bulunacakları tartışmalıktır.

Türkiye'de bugün en çok dillere pelesenk edilen 'Yurtta sulh cihanda sulh' sloganının içinin nasıl boşaltıldığı gözönüne getirilirse, barış mücadelesinin savaştan daha kolay olmadığı görülecektir. Lafa gelince barış, özgürlük, kardeşlik, Müslümanlık, ortak çıkarlar deniliyor, ancak pratikte sağa-sola çekiştiriliyor, bahaneden bahaneye atlanılıyor. Hala bu konuda büyük sorumlulukları olan geniş kesimler ciddi bir yaklaşım gösteremiyor maalesef.

Bu açıdan en acil ihtiyaç olan Türkiye'nin iç barışı için çalışmak ve savaş rantçıları ile çetelere karşı çıkmak, ancak gerçek ve sonuç alıcı bir barış mücadelesi olur.

Demokratikleşmeye, toplumsal sözleşmenin gerçekleşmesine hizmet eder. Bölge ve Türkiye için tarihi önem arzeden bu süreçte Türk-Kürt barışı, ortak katılımı ve çözüm üzerinde yoğunlaşmak kazandıracak tek seçenektir. Öyleyse Türkiye'de savaş değil barış, körler ve sağırlar diyaloğu değil, tam demokrasi demek için somut düşünmek, tartışmak ve yapılması gerekenleri öne alıp hemen gerçekleştirmek şart.

Tarihi ve güncel sorumluluk büyüktür. Çok fazla zaman da yok. Halkın ve ilgili, sorumlu herkesin harekete geçmesi gereken bir dönemdir. Boş ve anlamsız tartışmalarla gecikmeli yaklaşım ve pratikleri, tarih affetmez. Pratik politikanın, demokratik barış ve ilişkilenmenin, açık olmanın gerektiği bir süreçtir. Ağırlıklı uğraş, mücadele ve tavır noktasını buraya kilitlemek, bugün halklarımızın en temel ihtiyacı olan toplumsal iç barışı sağlama konusunda sonuç alıcı olur. Bunun pratik anlamı ateşkesi tek taraflı olarak yeniden uzatma kararı alan KONGRA-GEL'e bu anlamda olumlu karşılık verilmesi için yoğun bir mücadele içinde olmaktadır.

Türkiye hükümeti ve genelde yönetimini de burada yine uyarmak gerekiyor. Şu gerçek iyice anlaşılmalı ki; halkına, demokratik güçlere dayanmayan bir iç barış ve birlik politikası somutlaştırılmadan, toplumun ve bölgenin dinamikleri esas alınmadan hiçbir çözüm ortaya çıkamaz. Özellikle Kürtleri kapsamayan hiç bir yaklaşım başarılı olamaz. Kürt inkarı ve imhası üzerine kurulan politikaların sonu hüsrandır. Savaşla demokratikleşme yönünde arayışların önünü kesmeye, Kürt hareketini ve demokratik güçleri terör çerçevesine sokarak tasfiye etmeye kalkışmak, öyle sanıldığı gibi kolay olmayacaktır

[hasan1299]

bu ülke okadar basiretsiz kişiler tarafından yönetiliyorki ipini koparan türkiyeyi tehdit ediyor.apo şerefsizi imralıdan çıkıp emirler yağdırıyor.bu adamı nasıl konuştururlar şuanda pkk yı yöneten zaten apo.bu adama neden özel önlemler almıyorlar.adamın sözüne bakın ispanya eta terör örgütüyle nasıl masaya oturduysa türkiyede pkk ile oturmalıdır diyor.pkk ya silahkları bırakın diyemem diyor.bu adamın suyu kaynayalı çok oldu.8 yıldır bu şerefsizi besliyoruz.asmanın sırası gelmiştir.yaşadığı müddetçe başımızı çok ağırtacak.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin

[polat_38]

bu picin yorum yapmasin izin verenin ALLAH belasini versin
bu adam kim ki birilerini elestiryor
birileri cikip bu adama hadini bildirmesi lazim

saygilarimla

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE

[Bozkurt-68]

	polat_38 demiş ki:
	bu picin yorum yapmasin izin verenin ALLAH belasini versin bu adam kim ki birilerini elestiryor birileri cikip bu adama hadini bildirmesi lazim saygilarimla NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE

Ülküdasim..Bize küfür yakismaz! Lütfen bu gibi kelimeleri kullanma...
Bu Bebek katilinin ne oldugunu Her Kürt evladi gibi Dünyada biliyor,ama kimse birsey demiyor...Sayet bu Hükümet bunu adam yerine koyupta dediklerini yaparsa,o yapacaklarida bardagi tasiran son damla olur!!!

ALLAH TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSIN...