Bozkurt NET

[Delikanli66]

Şehit Bakanımız merhum Gün Sazak sayesinde deyim yerindeyse gümrüklerde kuş uçurtulmadı...

Makam mevki değil hizmet ve ülkü adamıydı

NAMIK KEMAL ZEYBEK: GÜN SAZAK BEY BİR EFSANEYDİ
Gün Bey’in, milletvekili bakan olmak gibi bir isteği yoktu. Neden uğraşıyordu? Çünkü saf, katışıksız bir ülkücüydü. Bakan olurken de “ısrar üzerine” oldu. Onu da biliyorum.

Gün Sazak Bey bakan olduktan sonra beni çağırdı yanına. “Sizi müsteşarım olarak görmek istiyorum” dedi ve kabul edip göreve başladım.

Makam ve mevki değil ülkü adamıydı
Namık Kemal Zeybek, Yavuz Selim Demirağ ve Macit Soydan’a müsteşarlığını yaptığı merhum Gümrük Bakanı Gün Sazak’ı anlattı.

Devlet eski Bakanı ve Gümrük ve Tekel eski Bakanı Gün Sazak’ın yakın Çalışma arkadaşı Namık kemal Zeybek ile Gün Sazak’lı yılları konuştuk. Zeybek Gün Sazak’ın bakanlık dönemi ve partideki çalışmalarını anlattı. Gümrüklerde yaptıkları ile herkesin takdirini kazanan ve öldürülmesiyle taraflı tarafsız herkesi üzen Gün Sazak ile ilgili olarak Zeybek tek bir cümle söyledi: “Gün Bey bir efsaneydi”
n Rahmetli Gün Sazak ile ilk tanışmanız nasıl oldu?

Babası Emin Sazak’ı tanıyorduk gıyaben. MHP Gün Bey’i partiye davet etti. O da partiye katıldı. Gün Beyi de böylece tanıdım. Bir gün kendisine “Siz çok başarılı bir işadamısınız. Bizim partiye niye girdiniz? MHP’ye sizi çeken ne?” diye sordum. Dedi ki; “Fikir olarak ben gençliğimden beri Turancıyım. Türk Dünyası’na ilgi duyarım, Türkçüyüm. Partiye beni çeken şeylerin başında gelen yanı buydu. Türkçülük ve Turancılık.”

1977 seçimlerinde Gün Bey Eskişehir adayıydı. Gün Bey’e seçim öncesi Ankara’dan adaylık teklif edildi. Yani seçim şansı yüzde 100 olan bir yer teklif edildi. Kendisi istemedi ve Eskişehir’den aday oldu. Çok da istemiyordu milletvekili seçilmeyi. Gün Bey’in, milletvekili bakan olmak gibi bir isteği yoktu. Neden uğraşıyordu? Çünkü saf, katışıksız bir ülkücüydü. Makam ve mevkii değil hizmet ve ideal adamıydı. Bakan olurken de “ısrar üzerine” oldu. Onu da biliyorum.
n Seçim sonrası ne oldu?

5 Haziran 1977 seçimlerinde CHP 213 sandalye ile birinci parti oldu. Seçimde AP 189, MSP 24, MHP 16, CGP 3, DP 1 ve Bağımsızlar 4 milletvekili çıkardı. Ecevit’in seçimden sonra kurduğu azınlık hükümeti ise güvenoyu alamadı. Ardından Süleyman Demirel başkanlığında 2. MC hükümeti kuruldu. 5 Ocak 1978’e kadar görevde kalan bu koalisyon hükümetinde MHP’den 5 Bakan görev aldı. Alparslan Türkeş Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Sadi Somuncuoğlu Devlet Bakanı, Cengiz Gökçek Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı, Agah Oktay Güner Ticaret Bakanı ve Gün Sazak Gümrük ve Tekel Bakanı oldu. Gün Bey seçimlerde aday olduğu Eskişehir’den milletvekili seçilememişti ama Meclis dışından olmasına rağmen dürüst kişiliği ve temiz geçmişi dolayısıyla böyle önemli bir bakanlığın başına getirilmesi koalisyon ortakları tarafından da büyük kabul görmüştü.
Gün Bey bakan olduktan sonra beni çağırdı yanına. “Sizi müsteşarım olarak görmek istiyorum” dedi ve kabul edip göreve başladım.


Amansız mücadele...
Gümrük ve Tekel Bakanlığı sorunlu bir bakanlıktı. Nasıl baş ettiniz bu sorunlarla?
Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nda görevimize başladığımız zaman oturup durum muhakemesi yaptığımız güne dönecek olursak... O zaman oturup konuşmuştuk Gün Bey ile... Büyük ve çetin bir işti bu. Bunun arkasında çeteler var, devletler var. O günlerde kesin olarak biliyorduk ki Bulgaristan kaçakçılık işinin içindeydi. Bulgaristan kaçakçılığı örgütleyen bir ülkeydi ve Türkiye’deki büyük kaçakçılık şebekeleriyle de doğrudan ilişkideydi. Dev-Sol ile ilişkideydi. Dev-Sol da o zaman kaçakçıların yan kuruluşu gibiydi, birlikte çalışıyorlardı. Oturduk durum muhakemesi yaptık ve dedik ki: “Biz burada rüşveti ve kaçakçılığı yok etmeliyiz. Bunları ortadan kaldırmalıyız. Başka bir yol yok. Türkiye’de kaçakçılık bitirilmeli ve bu bakanlıkta rüşvet sıfıra inmeli.
Hedefimiz bu olmalı.

Prensiplerinden asla taviz vermedi
Sizce Gün Bey’in başarısının ardında yatan en önemli etken neydi?
Tayinler dolayısıyla baskılara maruz kalıyorduk ama Gün Bey asla taviz vermiyordu. Rahmetli Gün Sazak, kendisine gelen telefonlara kararlı bir şekilde Gümrüklerde yapılan tayinlerden asla geri dönülmeyeceğini ifade ediyordu. Öte yandan yine ben Müsteşar olduktan sonra Kontrolörler Kurulu diye bir şey olduğunu gördüm. Bu kontrolörler Kurulu’na da güvendiğimiz kişileri atadık. Kontrolörler Kurulu ile sağlıklı bir denetim sağlamayı başardık. Bu başarının altında yatan nedenlerin başında Bakanın kararlılığı gelmekteydi. Bu kararlılığı herkes öğrendi ve taviz verilmeyeceğini kabullendi. Bir bakanın genel başkan yardımcısı olması partiden gelebilecek bütün eleştiri ve tavsiyeleri kesti. Gün Bey parti içinde anlaşmazlıkları çözen tabii bir otoriteydi.

Gün Sazak’ın Bakanlıkta yaptıkları bugünlere örnek olacak nitelikteydi
desek bunu nasıl değerlendirirsiniz?

Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nda ki başarısın da kararlı olmasının rolü çok büyüktü.
2. MC 5 Ocak 1978’de bir gensoru ile düşürüldü Türk siyasi tarihi, meşhur 11’ler olayına sahne oldu. AP’den bakanlık vaadi ile 11 milletvekili transfer eden Ecevit, CGP ve DP’nin desteği ile hükümeti kurdu. Gün Bey Bakanlıktan ayrıldıktan sonra Mataracı geldi. Ben Bakanımı uğurladıktan sonra yeni Bakanıma bilgi verip müsteşarlık görevimden ayrıldım Bakanlıktaki görevimi bıraktıktan sonra partiye daha çok vakit ayırmaya başladım. Eğitim işini başbuğ başta olmak üzere Gün Bey ile beraber yürütüyorduk. Eğitim işinin masrafını ve parasını Gün Bey buluyor, karşılıyordu. Bayındır sokakta bir yer tuttuk ve orada işlerimizi yapmaya başladık. Daha sonra Bahçelievler’deki parti genel merkez binasının yanında bir binaya taşındık ve sürekli olarak Gün Bey ile çalışıyorduk.

Bu arada Gün Bey’e ’Efendim izin verin sizi koruyalım’dedim. Bir tane polisi vardı, o an için onun da yetersiz olacağını düşünmüştük. Biz ekipler oluşturalım arkanızdan arabalar dolaşsın teklifinde bulunduk. Kendisi ’Bunları bırakın Başbuğ’u koruyun’ dedi. Zaten öldürüldüğü gün çiftliğe gitmişti. Korumasını da bırakmıştı. Koruması da çok fazla bir şey yapamazdı.


Koyduğumuz kuralları uyguladık
Türkiye açısından zor bir dönemde görev almıştınız. Sosyal sorunlar insanları rahatsız edecek boyutlardaydı, bunu aşmak için nasıl bir plan oluşturmuştunuz?
Ben müsteşarım. Siyaseti ve kararları Bakan koyar tabii. Kurallar koyduk: Birinci kural; gümrüklerde kimden gelirse gelsin hiçbir dilek yerine getirilmeyecek. Partiden gelse bile hiçbir istek yerine geti-rilmeyecek. Partiye de bu söylenecek.
İkinci kural, gümrüklerde işe alınacak kişileri biz tespit edeceğiz. Kimin gümrük muhafaza müdürü ya da memuru olacağına biz karar vereceğiz. Hatır için iş yapmayacağız. Bu bakanlıkta sol ve sağ ayrımı yoktur dedik. Bu bakanlıkta vatansever güçlerle hırsızlar ayrımı vardır. Çünkü bu bakanlıktaki yolsuzluk ve rüşvet vatana ihanettir. Çünkü terörün de silahların da kaynağı, birçok işin kaynağı bu bakanlıktaki birimlerdir. Onlar olmasa Türkiye’ye kamyon kamyon silahlar girmez. Ekonomi sarsılıyor. Tekel’de ve Çay-Kur’da ise büyük rahatızlık vardı. Tekel Genel Müdürlüğü’ne Esat Güçhan’ı, Personel Genel Müdürlüğü’ne de Rıza Selim’i getirdik. Esat Bey, arkasında da Gün Bey’in durması sayesinde çok iyi işler yaptı ve tarihe en başarılı Tekel Genel Müdürü olarak geçti.


Rüşvetin önüne nasıl geçtiniz?
Biz bakanlıkta rüşvetin önüne geçebilmek için bir takım kurallar koyduk. Sonuçta rüşveti belgelemek oldukça zordu ancak bu kuralları koymakla işleri disipline ettik. Hakkında kuşku ve iddia olan herkesi pasif göreve getirmeyi kararlaştırdık. Güvendiğimiz kişileri de aktif görevlere atadık. Pasif göreve atadıklarımızı da denetim altında tutacak müfettişler görevlendirdik. Müfettiş Necati Can, Müsteşar Muavini Hacı Burhan Özfırat. Bunlarla çalıştık çünkü işi bilen dürüst insanlardı. Bu arada rüşvetle mücadele ederken de bir çok rüşvet teklifi aldık. Ancak bizim rüşvet almayacağımızı anlayınca teklifler hemen kesildi.


Gün Sazak unutulmadı
Devlet ve siyaset adamı Gün Sazak 26 Mart 1932’de Ankara’da doğdu. Babası Eskişehir’in Mıhalıçcık İlçesi’nin Sazak köyünden Emin Sazak bey, annesi Kayı köyünden Ayşe hanım’dır. İlk, orta ve lise tahsilini Ankara’da yaptı. Ankara Maarif Koleji’nden mezun oldu. California State Polytekhnic’de eğitim gördü. MHP Genel Başkan Yardımcısı iken Milliyetçi Cephe Hükümeti’nde milletvekili olmadığı halde dışarıdan Gümrük ve Tekel Bakanı olarak vazife aldı. Prensipli, kararlı ve tavizsiz çalışmalarıyla kısa zamanda gümrüklerdeki rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluklara son verdi. Görev aldığından şehit olduğu tarihe kadar 5,5 ay bakanlık yaptı. Bu zaman içinde Türkiye’deki bütün kaçakçı ve soyguncuların düşmanlığını kazandı. Türkiye’nin kan gölüne çevrildiği o günlerde kaçakcı patronlarının kiraladığı pusuda bekleyen komünist militanlar tarafından 27 Mayıs 1980 tarihinde eşi ile gittiği bir ziyaretten dönüp arabadan eşyalarını indirirken çapraz ataşe alınarak şehit edildi. Cenazesi MHP genel merkezi önünde yapılan törenden sonra Ankara Hacı Bayram Camii’nde cenaze namazı kılınarak Eskişehir’in Sazak köyünde toprağa verildi. Cenaze törenine Türkiye’nin dört bir yanından gelen 300 binden fazla gönüldaşları ve vatandaşlarımızın tekbir ve gözyaşları arasında toprağa verildi. 1971’de Milliyetçi Hareket Partisi’nde görev aldı. 1977 seçimlerinden sonra kurulan üçlü koalisyon hükümetinde Gümrük ve Tekel Bakanı oldu. Kaçakçılıkla mücadele etti. Sazak özellikle Gümrük ve tekel Bakanlığı görevi esnasında yolsuzluğa ve kaçakçılığa karşı aldığı sıkı tedbirle ile dikkatleri üzerine çekti.

O dönem MHP’nin sine-i millete dönmek kararı söz konusu oldu. Bunun için neler söylemek istersiniz?

O dönemde bizdeki ruh hali artık siyaset yapanların ruh hali değildi. Vatan elden gidiyordu ve biz de vatanı kurtarmakta yükümlüydük. Böyle bir ruh hali vardı. Dolayısıyla o dönemde sine-i millete dönmek de dahil olmak üzere ne yaparsak biz Bu gidişi durdurabiliriz diye düşündük. Çünkü bu gidiş iyi gidiş değildi. İşi bu gidişi durdurmak olanlar durduramıyorlar. Biz de her gün kan kaybediyoruz, can kaybediyoruz. Dolayısıyla çözüm aradık. Abdi İpekçi MHP’yi eleştiriyordu ancak Gün Bey’i eleştiremiyordu. CHP’li Süleyman Genç açıkça bunlar kimsenin yapamadığını yaptılar kaçakçılığı ortadan kaldırdılar dedi. Gün Bey bir efsaneydi. O dönemde insanların böyle olmalı dediği bir insandı.

[thegreen_wolf]

Böylesi büyük ülkü devleri unutulmaz ve örnek alınırsa,gerçeklerin aydınlığında taşlar yerine oturur ve izlerin karışması önlenir.

Gün bey okyanuslar gibi engin gönüllü,derviş ruhlu bir anadolu çocuğu idi.
Davaya mahevi gücü yanısıra maddi varlığını da feda etmekten çekinmeyen rahmetli Gün Bey 70 li yıllarda Eskişehir in en merkezi konumundaki apartman katını satın alarak partiye hibe etmiş ve orada daha bir güçlü alevlenen ülkü ateşi,bu üniversite şehrinde onbinlerce gencin ocak kültürü almasını sağlamıştır.

Parti binasının terasına Türkiye de ilk defa yaptırılan ışıklı pelksiglas bozkurt olay olmuş 12 mart ın sıkıyönetim idaresinin milliyetçilere uyguladığı zulüm ortamında,şehrin göbeğindeki göğe yükselen bozkurt un gündüz parlayan heybeti ve gecenin karanlığını delen ışığı ülkücü gençliğin ruh derinliklerine azim ve kararlılık aşılamıştır.

Gün Bey in gümrük bakanlığı döneminde silah,içki ve sigara kaçakçıları başta olmak üzere hainlerin para muslukları kesildi.

En karışık günlerde en çamura batmış bir yapı, O nun ve kadrosunun ülkücü tavırlarıyla Cumhuriyet tarihinin en şaibesiz ,
en başarılı günlerini yaşadı Davasına hiçbir karşılık beklemeksizin parasını da harcayan ve para musluklarının dümeninde iken parayı ayağının altına alabilen ve
şan şöhret yada maddiyat için değil inandığı için davasının adamı olan milliyetçi hareketin yüzakı, bu dünyanın en üst rütbelerine ulaştığı gibi inşallah şehadetiyle de öbür alemin en üst rütbelerine nail olmuştur.

[thegreen_wolf]

Alıntı:

Gün Sazak Devlet ve siyaset adamı. 26 Mart 1932'de Ankara'da doğdu. Babası Eskişehir'in Mıhalıççık ilçesinin Sazak köyünden Emin Sazak bey, annesi Kayı köyünden Ayşe Hanımdır. İlk, orta ve lise tahsilini Ankara'da yaptı. Ankara Maarif Koleji'nden mezun oldu. California State Polytekhnic'de eğitim gördü. 1971'de Milliyetçi Hareket Partisi'nde görev aldı. 1977 seçimlerinden sonra kurulan üçlü koalisyon hükümetinde Gümrük ve Tekel Bakanı oldu. Kaçakçılıkla mücadele etti.27 Mayıs 1980'de şehit edildi. HAKKINDA YAZILANLAR Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) merhum Genel Başkanı Alparslan Türkeş, 12 Eylül mahkemelerinde o dönemlerin Hergün Gazetesi'nin misyonunu anlatırken Gün Sazak hakkında şu ifadeleri kullanmıştı: "Partimizin Genel Başkan Yardımcısı merhum Gün Sazak, Hergün Gazetecilik A.Ş.'nin de idare meclisi başkanlığını yapmaktaydı. Gümrük ve Tekel Bakanı bulunduğu sırada, yolsuzluklara ve kaçakçılığa karşı geniş tedbirler almış ve sıkı bir mücadele açmıştı. Rahmetli Gün Sazak, Hergün Gazetesi A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanı sıfatı ile gazeteyi geliştirmeye çalışıyordu. Bu maksatla gazete için Türkiye sathında muhabirlikler kurmaya girişti. Kontrolör olarak olarak hazırlamış olduğu kadroyu bu iş için görevlendirmeyi teklif etti. Adı geçen kontrolörler, bulundukları bölgelerde hem Hergün Gazetesi'nin muhabirliğini yapacaklar hem de partiye yardımcı olacaklardı. MHP'lilerin, kışkırtıcı ajanların telkini ile anarşik olaylara karışmalarını önlemeye çalışacaklardı.. Bu maksatla bulundukları yerde konferanslar, seminerler vererek parti program ve tüzüğü hakkında aydınlatıcı bilgiler sunarak, daima kanun yolundan hukuk yolundan gidilmesi için telkinde ve tavsiyelerde bulunacaklardı. Yani eğitimci diye isimlendirilen bu gurubun iki görevi vardı. Birisi Hergün Gazetesi'ne muhabirlik yapmak ve gazete işleriyle meşgul olmak, diğeri ise parti gruplarının anarşik olaylara sürüklenmemesi için onlara telkin ve tavsiyelerde bulunmaktı. Bunlardan hiç birinin gayrimeşru faaliyetler 1977 seçimlerinden sonra kurulan koalisyon hükümetinde Gümrük ve Tekel Bakanı olan Gün Sazak, 27 Mayıs 1980'de şehit edildi. Sazak'ın ölümü ülkücü camiada şok etkisi yapmıştı. Türk İslam ülküsünün abide şahsiyetlerinden Seyyit Ahmet Arvasi de bu etkiden nasibini almış ve merhum Sazak hakkında şöyle yazmıştı: "Evet, 'Mavi Gömlekli Şeytan', istediğin oldu. Aziz Gün Sazak da öldürüldü. Kulislerde bir Babrak Karmal kahpeliği ile Türk milliyetçilerine öfke kusarken, şimdi sahnede sahte üzüntü mesajları yazıyorsun. Seni iki yüzlü kahpe dölü Akıttığın bunca milliyetçi ve ülkücü kanına rağmen hala doymadın mı? Nedir? Nedendir bu bitmez tükenmez kinin? Sen kanlı parmağınla bizi işaret ettikçe, karanlık köşelerden üzerimize kızıl mermiler boşalıyor. Kimsin, nesin sen? Seni hala teşhis edemiyecekler mi? Sen. Gün Sazak kimdi biliyor musun? O Türk'tü, müslümandı, yiğitti, mertti, namuslu bir devlet adamı idi. Onu öldürmekle ve öldürtmekle bağrımızı delik deşik ettiğinin farkında mısın? Bunun ne demek olduğunu biliyor musun? Bu işin hesabını, kitabını yaptın mı? Şimdi rahat mısın? Acaba bundan sonra rahat edecek misin? Bunları hiç düşündün mü? Demek, 'barıştan yanasın ha' onun için kahrediyorsun bizi; onun için bizi kahredenleri alkışlıyorsun. En aziz ülküdaşı ve en yakın arkadaşı Gün Sazak'ın şehadet haberini işitir işitmez göz yaşlarını tutamayan Alparslan Türkeş, hiç bir yüreğin tahammül edemiyeceği bir soğukkanlılıkla, 'Türk milliyetçilerinin iç savaş tahrikçilerinin oyununa gelmemelerini, sabırlı olmalarını, kanunlar içinde kalmalarını" içi kan ağlayarak emrediyordu. Vatanını, Milletini bu ölçüde seven bir devlet adamı karşısında acaba yüzün biraz kızardı mı? Acaba, barış ve insanlık nedir, biraz sezebildin mi? Yoksa, bu sözler, yüreğindeki korkuyu bastırmaya mı yaradı? Yoksa, yeni cinayetler için müsait bir fırsat mı kollayacaksın? Evet, 'Mavi Gömlekli Şeytan', sen de, senin kızıl manyakların da, dayandığın kızıl imparatorlukta Allah'ın izni ile kahrolup gideceksiniz. Biz, meşru zeminlerde ve sabırla devletimizin, size gereken cevabı vermesini ümit edecek ve Allah'ın 'kahhar' sıfatı ile tecelli etmesini bekleyeceğiz. Şehidimize Allah'tan rahmet, milliyetçi ve ülkücü camiaya başsağlığı dilerim. Kaynak : Asrın Yesevisi Ahmet Arvasi, Hüdavendigar Onur, Burak Yayınevi, Vezneciler- İstanbul 1999

[thegreen_wolf]

Gün Sazak Beyefendi, Türk Gençliği'nin çok iyi bilmesi ve örnek alması gereken büyük ve mümtaz bir şahsiyettir.

Özellikle devlet yönetiminde görev alacak her insanın, onun dürüstlüğünden, tavizsiz yönetiminden öğreneceği çok şey vardır.

Merhum Gün Sazak Bey, Aziz Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey 'in en yakın çalışma arkadaşlarından biri olmuştur.
Milliyetçi Hareket'in çileli, meşakkatli ama şanlı tarihi içerisinde, Başbuğumuzla birlikte onurlu mücadelenin abideleşen isimleri arasındaki yerini almıştır.

Partiye girdikten sonra yaptığı çalışmalar, ortaya koyduğu fikir ve davranışları ile kendisini kabul ettirir ve büyük bir saygınlık kazanır.

Türkiye'nin en buhranlı yıllarını yaşadığı 1980 yılında büyük bir cesaretle aldığı Gümrük ve Tekel Bakanlığı görevini hiçbir yolsuzluğa, hırsızlığa, rüşvete geçit vermeyerek, başarıyla yürütmüştür.
Güzel ahlak ve iyi karakteri ile milleti için geceli gündüzlü çalışır.

O'nun tavizsiz ve kararlı kişiliği, siyasi ahlâk anlayışı, devlet yönetiminde karanlık çevrelerin büyük hedefi olmasını beraberinde getirmişse de, yüce milletimizin gönlünde ve tarihimizin altın sayfaları içerisinde müstesna yerini almıştır.

Görevini en güzel şekilde ihya ederken, 27.05.1980 tarihinde hain bir pusu sonucu şehit edilmiştir.

Her şey bir yana Gün Sazak Beyefendi, kişiliğiyle, insanlığıyla Türk Milleti'ne geçmişte ve gelecekte örnek teşkil edecek yegâne şahsiyetlerdendir.

Türkiye'nin 1980 dönemine göre oldukça rahat diyebileceğimiz şu günlerde bile çoğu bakanın adının bir yolsuzlukla anılması, onun ne kadar büyük bir şahsiyet olduğunun kanıtıdır.

Günümüzde bakanlık yapanlar oğlu için yasa çıkarıp Türkiye'nin ithal ettiği mısırdan fazlasını ithal ederken, Gün SAZAK Bey devleti için kendi parasal kaynaklarını seferber ediyordu.

Bugün devletin stratejik kurumları bire bir toplantılarla yabancılara peşkeş çekilirken, Gün SAZAK Bey devletine kaynak sağlayabilmek için onurlu bir mücadele veriyordu.

Bugün hırsızları, rüşvetçileri, hortumcuları serbest bırakmak için özel yasalar çıkarılırken, Gün SAZAK Bey gümrüklerdeki bütün yolsuzlukları ortadan kaldırmakla meşguldü.

İşte bu gibi sayamadığımız onlarca özelliği Gün Sazak Bey'i, gelecekteki nesillerin de tanımasına sebep olmuştur.

Büyük dava adamı Gün SAZAK Bey'i bir ölümünün 26.yılında bir kez daha rahmet ve minnetle anıyor,

ruhu şad, mekânın cennet olsun. "Türkmen Ağa" Gün Sazak Bey
İnanç - Samimiyet -Ahlak - fedakarlık, millet ve Vatanseverliğin sembolü olmuş büyük Dava adamı GÜN SAZAK bey