Bozkurt NET

[mustafayaman]

Bilirsiniz, yıllarca kutsal değerleri alaya almak, horlamak için sloganlaştırılan bir üçleme vardır: Vatan, Millet, Sakarya... Peki bu üçlemenin ihtiva ettiği mana nedir?



VATAN : “Toprak, eğer uğrunda ölen varsa” vatandır….



MİLLET : Rabbimin ayetle kutsadığı, “alemlere rahmet olarak gelen”in müjdelediği Türk diye adlandırılan…



SAKARYA : “Türk tarihinin sırtına vurulduğu” adı nehir, kendisi mühür, akışı hür, timsali cumhur... neticesi “son bağımsız Türk devleti” olacak olan bir destanın adı…



Evet yıllarca bu milletin “asli değerleri”ni savunanları alaya almak için söylendi durdu… Bazı kavramlara açıkça “muhalefet” edemeyenler bu üçleme ile işi sulandırdılar.....





Vatan’ın kutsiyetini, önemini, gerekliliğini vatandan ayrı düşenler çok iyi bilirler: istediğiniz kadar “vatanım ruy-i zemin” deyin! Buram buram gözünde tüter doğduğun, suyunu içtiğin, havasını soluduğun, “benim” diyebileceğin bir bayrağın altında özgürce dolaşacağın toprak; ve ancak “benim” diyeceğin bir devlet de sahip olacağın toprakla mümkündür.



Milletlerin tarihi “vatan savunması” ya da yeni vatan toprakları elde etmek için yazılmıştır… Savaşlar, ölümler, esaretlik… hepsi bir vatan için yapılmıştır… Çünkü “vatan sevgisi imandandır…” Vatan sevgisini gençlere aşılayamazsanız; elbetteki bir “saraka”nın üçlemesinde ilk kelimeyi oluşturur…



“Ben sizi kavim kavim yarattım” diyen yaradan, sosyolojik bir olgunun yasasını da koymuştur. İstediğiniz kadar “milletim nev-i beşer!” deyiniz, istediğiniz kadar “hümanist” olun, bir milliyete mensubiyet, beşeriyet/insanlık halkasında size yine de bir yer vermek zorundadır: bu da milletin bir ferdi olarak kendinizi tanımlamanızla mümkündür.



Türk; bizim yegane kimliğimiz… Bırakın altını üstünü… Şanlı bir mazi, damgasını vurduğu insanlık tarihi ve bir dinin kalkanı… Bizi birbirimize tanıtan, bağlayan, yarınlarda söz sahibi olmamızı sağlayan bir ulvi mana:Türk



Sakarya‘ya; sadece bir nehir adı diye baksanız bile; o akarken size bir milletin dirilişini hatırlatır… Zaferler, Sakarya adıyla anılır… Bizdeki bazı densizlerin dışında zaferlerini alaya alan başka insan topluluğu gördünüz mü ?



İşte bu yüzdendir ki; bir ihmalin, bir garabetin, bir yozlaşmanın sonucu olan bugünkü tablo karşımızda. Çocukların ve gençlerin düştüğü kabarık suç çukurları; hırsızlık, kap-kaç, sektör haline gelen fuhuş batağı ve de beraberindeki uyuşturucu illeti… TV’lerdeki programlara bakın; bu milletin nasıl bir yozlaşmaya doğru götürüldüğünün en açık örneklerini göreceksiniz…



Elbetteki bu ortamda yetişen bir gençlik; “Sınırların kaldırılmasını” isteyen, yazılış günlerinin havasını ve şartlarını bilmeden “istiklal marşı”nı gereksiz bulan, zaferlerle dolu tarihini okuma zahmetine bile katlanmadan “masal” diye nitelendiren, geleceğini “tüketim ekonomisinin” vereceği sanal ve dijital ortamda arayan nesil; geleceği kurabilir mi? Bazen düşünüyorum bu gençlik bizim gençliğimiz mi diye?



Elbette bizim gençliğimiz ! Bizim mayamızdan yoğrulan hamurdan yapıldı… Ekmeğin tadı bozuksa kabahat bizim değil mi ? Yıllarca onlara “vatan… millet… Sakarya..” diye kutsal değerlerimizle alay ederek öncü olmadık mı?



Haksızlık etmeyeyim! Türk milletinin katmanları içinde ne cevherler var… Ne “şah eserler” var… hatta “fetih neslinden” de üstün nesiller de gördük.. Çünkü “fetih nesli” düşman da olsan “Allah’a inanan”, kutsal değerlere sahip düşmanla mücadele etti ve zafere ulaştı…



Günümüzdeki bu gençler ise “Allah’a inanmayan”, kutsal değerleri alay konusu yapan, vatan ve millet sevgisini tatmadığı gibi karşı olan, hayatı “haz ve atalet” olarak şekillendiren birilerinin peşinden giderek, Türklüğün en büyük kalesini yıkmak isteyenlerin ortaya sürdüğü robotlarla mücadele etmek zorundadırlar… Yeter ki; onlara sahip çıkalım… Ve de Vatan, Millet ve Sakarya’yı unutturmayalım.
Erol Maraşlı

[hasan1299]

ne yazıkki son zamanlarda vatan ,millet sakarya diyenler satılmış medya ve onların işbirlikçileri tarafından eleştiriliyor yerin dibine sokuluyor.ama unutuyorlarki şuanda bağımsız şekilde yaşıyorlarsa bu vatan millet sakarya üçlemesinde saklıdır.sakaryaya sadece yurdumuzun bir ili olarak baktığımızda hiç bir anlam ve önemi yok ama sakarya bağımsızlık mücadelesinin bir bakıma sonuçlandığı yerdir ve dilimizde marş olarak kalmıştır.bizi vatan ,millet,sakarya ruhuna erişmediğimiz takdirde çok kötü günler geçireceğimiz aşikardır.bu ülkede değerlerimizi bizie unutturmaya çalışan satılmış kesim unutmasınki türk milliyetçileri kuvvetini geçmişten alıyor ve dersler çıkarıyor.bu vatanı bu satılmışlara bırakmayacağız.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin

[kadir45]

Gerçekten de çok doğru ve güzel bir yazı.O destanı hafife alarak,alay ederek genç Türkiye Cumhuriyeti hakkında hiç de iyi niyet beslemeyenlerin dillerine doladıkları bir slogan bu.Milletin yazdığı destanları çıkarın tarihinden geriye ne kalır?Bu tarihi biz yazdık.Yaptığımız doğrularla,ya da yanlışlarla;bu bizim öz tarihimiz,kaderimiz.Tarihimize sonuna kadar sahip çıkıyoruz.Geçmişimizde utanacağımız hiçbir şey yoktur.Türklüğümüzle gurur duyuyoruz.O destanların,hangi şartlar altında yazıldığını,korkunç bedelini bilmeyen;aşağılık,adi,mandacı düşüncenin bu sloganını nefretle kınıyoruz.Bu milletin tarihiyle;gelmiş geçmiş tüm kurduğu devletlerle;bu devletlerin bayrakları ve sancaklarıyla gurur duyuyoruz!Varsın bu aşağılıklar bu hareketlerinin karşılığında ziftlensinler!
Dünyaya Türk olarak,müslüman olarak gelmek kadar değerli hiç bir şey yoktur bizim için!Tüm dünyalıkları onların olsun.Bunun şerefi bize yeter de artar.Bir gün bu adi sloganları atacak tek bir adam daha bu ülkede kalmayacak!İşte asıl kurtuluşumuz,düşmana süngü ile boyun eğdirdiğimiz gün değil,o gün olacaktır!Kurtuluş savaşı yarım kalmıştır.Ama gelecek kuşaklar bunu elbette tamamlayacaktır!ÇOK YAŞA TÜRK MİLLETİ!TANRI TÜRK'Ü KORUSUN!

[sinan37]

Ey VATAN!

Kimi görsem şikayette..

Kimi görsem ağlıyor!

Yine de, senden başka yok batan!

Eyy MİLLET!

Bıkmadın, seni sömürenleri

Yeniden seçmekten ..

Kesemedin topuna tek yönlü bir bilet!

Aptalmısın, mazoşistmisin?

Nedir kafandaki illet?

Eyy SAKARYA!

Yerinde olsam var ya,

Taşarım.. Olurum derya,

Hani Niagara gümbür gümbür akar ya,

Temizlerim ülkeyi

Sorumsuz, beceriksiz siyasetçiden,

Hortumcu bankacıdan.. Sahte dinciden..

Kim varsa.. Halkı inciten!

Hani,

Güzelim boğaz sularına

Yalı bokları açıktan akar ya..

Hani, şu kadının pasaklısı

Tozları halının altına sokar ya..

Ve hani,

Tren geçer gider de

Öküz arkasından bakar ya!

Seçim nutukları öyle görünüyor bana..

Uyan eyy millet uyan...........................

[BasbugAtilla]

İçinde Allah korkusu olmayanlar;vatan,millet sevgisinden de yoksun oluyorlar.Vatan,millet sakarya lafıyla alay edenler işte bu şerefsizler.İçinde zerre kadar Allah korkusu olmayanlar...

[otuken17]

vatan hayinleri bütün degerlerimize saldirilar. bunu da alaya alirlar ama biz aldirmamaliyiz. kendi ülkümüzde dimdik yürümeliyiz. yola cikani ezip gecmeliyiz.

[thegreen_wolf]

SAKARYA TÜRKÜSÜ

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat?

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya; sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!..

Necip Fazıl KISAKÜREK