Bozkurt NET

[kaganos]

Değerli Kardeşlerim,
geçenlerde emekli bir tümgeneralimizin sakarya üniversitesindeki konferansta söyledikleri düşündürücü olup,sanki kurtlar vadisi dizisini anımsatmaktadır...
Yıl 1995 Pkk kongresi şırnak'a çok yakın bir yerde yapılmakta adeta Türkiyeye meydan okunmaktadır.
Devlet yetkililerine defalarca bu istihbarat verildiği halde nedense devlet tarafından böyle bir operasyon başlatılıp bu olay bitirilmemiştir..
Sayın emekli tümgeneralimiz maalesef bu tam bir hata tam bir fiyaskodur demektedir..
benim burada söylemek istediğim; bizim 30-40 yılımıza malolan bizi maddi ve manevi yıpratan bu örgütü ülkemizde de hangi odak ların koruduğudur.
bu kişiler veya kurumlar acilen bulunmalı ve ''vatan hainliği ''ile yargılanmalıdır...
ülkemizin artık bu tarz kurtlar vadisi dizisi kılıklı oyunlara tahammülü yoktur!!
Bu olay hırsızlık yapanı gören bir polisin hırsıza ''kolay gelsin kardeş'' demesi gibi bir aymazlıktır...
artık bu devletin ciddi devlet adamları tarafından yönetilme zamanı gelmiştir...
tüm halkımızın bu konuda generalimizin bu beyanatını ilgili mercilere gönderip suç duyurusu yapılması gerekmektedir...
artık türk halkının bu tür düzmece oyunlar ile kandırılmasına son verilmelidir...
türkiyenin içişlerinin ,brükselde değil ANKARA'DA olduğu tüm dünyaya hatırlatılmalıdır...
Saygılarımla...

[kadir45]

Kaganos kardeşim.Tamamen katılıyorum.İçeriden büyük bir ihanet içindeyiz.Bildiğimiz çok şey var fakat yazamıyoruz.O generalimiz de biliyor bunları.Fakat söyleyemiyor.Bu kördöğüşü de devam edip gidiyor.Yoksa sıkımı bu itler bayrak yaksın.Biz burada gırk gırk boğuluyoruz.Çok insan da bizim düşüncelerimizde.Artık buna son verecek,düzeltecek bir hareket bekliyoruz.Bu vurdumduymazlık devam ederse,silahlar gömüldüğü yerden çıkartılacak.İş bu noktaya gidiyor.Adamlar bizden,gap'ın işletimini konsorsiyoma devretmemizi isteyecek kadar azıttı.Bu ne demek yahu?Türkiyenin bu kadar borçlanmasının nedeni olan gap'ın kaymağını başkaları yiyecek.Orada devasa bir baraj yapıldı.Diğerleri devam ediyor.52 km çit tünel açıldı dünyanın en uzun tüneli.Ana sulama kanalları bitirildi.Hala çalışmalar sürüyor.Biz bunları israile mi yapıverdik?Bunlara hükümetten bir tavır yok.bayrak yakılıyor kürt oyları yüzünden ses yok akepeden.Bunlar ne demek?Çok iyi belli ki,içeriden satın alınan bir gurup var ülkede.Bu iş lafla olmaz.Bunları temizleyeceksin başka yolu yok.
Ben dört gözle kürtlerin bu oyuna gelip ayaklanmasını bekliyorum.Artık ne olacaksa olsun.Bu yılanın başını ezelim.Bize meydan okuyorlar resmen.Bunu kaldıramıyorum.Bu şerefsizlerden vatandaş falan olmaz.Dersimde bu itler,kürt sait isyanında bu itler,her zaman her yerde kafa kaldıran bu şerefsizler.Artık bunların damları kafalarına geçirilmeli.
Bunun destekçileri de aynı akibete uğramalı.Yoksa bize rahat huzur yok.
Kardeşim senden bir ricam var.Yaşlarımız yakın.Hürmetin için teşekkürler.Ben de sana karşı aynı hisler içindeyim.Ama birisi dede falan dedi.Bir hoş oldum.Günde 10 km yürüyorum.5 km yi hiç dinlenmeden 45 dakikada alıyorum.Hala bu ülke için çarpışacak gücüm var ve parmaklarım da çok şükür titremiyor.Hiç araba kullanmıyorum yani kondisyon topluyorum.Onun için bana kardeşim dersen sevinirim :D Sağlıcakla kal kardeşim.

[kaganos]

kadir 21 kardeşim,
düşüncelerin için çok sağol, biliyorsun bizim örf ve adetlerimizde küçüğü sevmek,büyüğe saygı vardır. benden 3-5 yaş byük olduğunu tahmin ediyorum. ancak yinede 1-2 yaşda olsa biz ailemizden öyle gördük öyle öğrendik,ama sen beni kardeşlık mertebesine koyuyorsan,onada itirazım yok istediğin gibi olsun..
ben yinede bu kürt kardeşlerden bir kısmının bize bağlı olduğunu düşünüyorum, ancak sayılarının az olduğununda bilincindeyim...
bi bakıma dediğin doğru olacaksa bir şeyler olsun artık.
40-50 yıldır aynı mevzuu.. hep beraber yeni bir sağlıklı nesil yaratılır olur biter....hakikaten yetti artık, manisanın köylerinde bile doğunun ezilmişliğinin aynısı var . ama insanlar devlete ,millete ,bayrağa böyle düşman değil...
Saygılarımla

[kaganos]

kadir21 kardeşim,
aklıma gelen bir iki şeyi daha yazmadan edemedim.
Bu bahsedeceğim olay yaklaşık 50-60 yıl önce bilinçli olarak başlatıldı.
eğitimli kürtler, eğitimsiz,köylerde yaşayanları nüfüslarının azlığı sebebiyle çoğalmaya ikna ettiler,bu planlarının ilk aşamasıdır.
eğitimli kürtlerin ise çocukları 1-2 tanedir bunlar batıda ikamet ederler ve çocuklarını bu işlere bulaştırmazlar bunlar için işlerini görecek nasıl olsa
işçi ,köylü takımı kürtler mevcuttur.yıllarca ezilmişlik edebiyatı yaparak kendilerine batıdada yandaşlar buldular.hakimiyeti asla türk hükümetine bırakmadılar ,türk devleti ile kürtler arasına girerek devamlı ilişki bozucu rolü üstlendiler,ve görülüyorki bundada başarılı olmuşlar.
benim bir başka sitede yazdığım güzel bir tespit vardı.
hani o özal zamanında sanıyorum, ıraktan,suriyeden ,irandan,ellerinde türk bayrakları ile türkiye sınırlarından giren peşmergelerde bu oyunun bir parçasıdır.
bu girenlerin dostumuz değil düşman oldukları anlaşılınca bizim dışişleri sudan çıkmış balığa dönmüştü.
ne yazık ki bizim dışişleri bu görevi sadece sonradan sarışın olma hanımları ile resepsiyonlarda ve kokteyllerde yabancı diplomatlarla medya önünde saatlerce tokalaşmak zannederler... kafaya çuval geçincede apışıp kalırlar ...
maalesef bizim dış politikamız tam bir fiyaskodur..
hadi bakalım şimdi kardeş diye kucak açtığımız o peşmergeler ile çayda çıra oynasın bizim sayın dışişleri bakanı.....
SAygılarımla...

[yahyaoglu]

SAygıdeger ülküdaşlarım kaganos ve kadir21 sizlerin söylediklerine bu konuda katılıyorum bende bir şeyi çok merak ediyorum.



Generaller bakanlar millet vekilleri herşeye biliyor. Bunu dün ve bugun yapılan açıklamalardan göre biliyoruz.


Şimdiki başbakan diyorki düymeye bastılar. Malesef devlet beyde ondan öncekilerde bu lafı kullandı. Ve bulaflaran sobra ayakta kalan hükümet götrmedim ben. Benim kanatim 1 sene içinde tayip fırtınası bitecek.



Ama buna sevinmiyorum niyemi düymeye basanın bir türk olmadıgına en azından türk menfaatlerini gözetmedigine eminim. Ama bu düymeler kimin elinde yetmedimi bunlara verilen taviz.....


Kırgızlar malesef acıyorum amerikan baskısı ile ayaklandı hükümet iptal ırak zaten işgal gürcistan darbeside aynı oldu. Filistin bosna bitirildi. Lübnan nerde kimin kucagında belli kaddafi anamıza bile sövdü. Suriye pkk destekçisi. Ürdün kendinden bile korkak arapların zaten kendini yönetmedigi ingilizlerin oyuncagı oldugu ortada. Asyadaki türk devletlerinde %50 üzerinde rusçu yada en azından % 25 lerde dinsizler yaşıyor. Allahtan bir biz ayaktayız oda dügmeye başkalarının bastıgı bir ülke mi???????????????????????????


Allah aşkına sadece bozkurtlar degil sagcısı solcusu bu ülkeyi seven herkezi uyandıralım. Dinimizi örfümüzü bagımsızlıgımızın önemini. Anlatalım birlege türk birligine çagrı yapalım......................

[kaganos]

yahyaoğlu kardeşim,
maalesef durum vahim,kim olursa olsun ister türkü ,isterkürdü,ister lazı,ister çerkezi,ister arabı ülkemizde dürüst,ahlaklı,onurlu insan sayısı azalmakta,herkes dünyevi menfaatler peşinde,sanıyorum ekonominin bozuk olduğu ülkelerde yapılacak fazla bir şeyde yok!birazda mecburen ipler başkalarının eline geçiyor..
ülkenin sınırlarını kapatıp dış borcunu kapatmak için dişini tırnağına taksan çalışsan ithalatı yasaklasan onurlu bir ülke olarak yaşayım dersen
olmuyor kominist damgası yersin..
ipleri ABD ve AB 'den yana kullansan emperyalist işbirlikçi oluyorsun
bu şartlar altında en onurlu ,bizim için en hayırlı yolu seçmemiz lazım
ama ne yazık ki bu global denilen dünyada bir taraf olman gerekiyor .
ben yıllarca devlette çalıştım. ama bazen hakikaten işler istediğin gibi gitmiyor yahyaoğlu. yani o ''yukarı tükürsen bıyık ,aşağı tükürsen sakal.''veya her iki ucu b...k lu değnek tabiri şu bizim ülkemizi en iyi tarif eden deyişlerdir..
Ama bunlar emin ol hep işin evveliyatından yapılan siyasi hatalar sonucudur.bunu zaman zaman eski siyasetçilerimizde anılarında itiraf ederler...
bana kalırsa birazda biz toplum olarak bir bozulma bir yozlaşma halindeyiz,eğer kendimizi düzeltebilirsek ülkeninde düzeleceği inancındayım..
burada küçüklerine örnek olup etrafında ne kadar onurlu ,ahlaklı,gençler toplayabilirsen işte onlar senin ilerideki sermayen olacaktır. ve ülke bu sermayeler ile yükselebilir ancak...
açıkcası ben ülkenin şu anda bulunduğu konumu hiç beğenmiyorum
AMA biz yeteriz evveallah !! diyorsan bizlerde sizinleyiz ...
Saygılarımla.

[indokhan]

herkes ne güzel sölemiş bir çok şeyi anlatacak o kadar çok şey varki aslında...

finans sektörümüz yabancıların eline geçmiş milli ekonomimiz bitirilmiş tarim ve hayvancılık bitmiş ekonomik deger taşıyan madenlermiz amerikalı yada avrupalı şirkeytlerin elinde peşkeş çekilmiş daha bir sürü konu ilk aklıma gelenler bunlar..
eğer kurtulmak istiyorsak çok üretmemiz çalışmamız ve milli ekonomiye katılmamız lazım.tabi bunlar birey hareketleri ile olacak değil devletin makro ekonomik politikalarının yeniden yapılandırolması ve üretimin hızlandırılması gerekir ama buna izin veren kim değilmi...
şunu unutmayın avrupa haçlı seferlerinden beri anadoluda türk varlığını yoketme çabası içindedir.bizim ilk olarak yapmamız gereken ekonomik olarak kurtuluş mücadelesine girmemiz ve bu savaştan galip çıkamız şart yoksa gerisi hayal ve palavradan başka birşey değil kendimizi kandırmayalım.
tüm enstürmanlarımız abd ve yahudilerin elinde iken başa hangi hükümet gelirse gelsin yapacağı farklı bir şey yoktur.
yüzyıllardan beri Türkleri parçalama ve dağıtmak artık bir gelenek haline gelmiştir atalarımız ortasyadayken çinliler batıdayken avruoalılar bu misyonu üstlenmiştir.
ama şu bir gerçekki bir özeleştiridir isteyen katılır isteyen katılmaz malesef çabuk hedefe ulaşmak çabuk köşe olmak istediklerimizi hemen elde etmek heveslisi bir millet olduğumuzdan dolayı bizi idare etmek isteyenlere kendi ellerimizle altın fırsatlar vermişiz.sabretmek olayı bitmiş herkes münferit kişisel hedeflerin peşinde kendini paralamaktan başka bir şey yapmamakta.ekonomik olarak ülkesini düşünenen yokkkk kimse birbirini kandırmasın herkes kendi cebini ailesini düşünüyor..aman ben ne olurum endişesinden kurtulamadığımız sürece milli ekonomiye geçmediğimiz ve ben değil bu millet ne olur demediğmiz sürece yalan herşey..
bir an evel zengin olmak için hırsızlık dolandırıcılık sahtekarlık devletin malını har vurup harman savurma rüşvet vs.. gibi ahlak dışı şeyler malesef milletmizin içinde yılan gibi gezinmekte. herkes münferiden bol şaşalı ve paralı yaşamın esiri olmuşken tabiki biz ekonomik kalkınmamızı yapamayız biz bir adım ileri gidemeyiz gidemediğimiz gibide sırtımızada semeri vururlar...

amerika yıkmak istediği hükümetleirn ülkesinde halkın gözünü açıp ihtilal yaptırıyor gözünü açmak istemediği ülkelerin halkınıda gelin kaynana programları ile uyutuyor bu kadar basit..

uynaık olalım

[ozanhan]

Pkkyla mücadeleye başlandığı yıllarda operasyona girilmiş izin almak için ankaraya haber verilmiştir istenen emir vur emridir bu emri durduran son merci dönemin başbakanı çiller olmuştur sayın tamburalı kundakçı paşamızın anılarındada vardır ayrıntılara girmeye gerek mekanı cennet olsun atatürkün dediği gibi dahili ve harici düşmanlarımız vardır herzaman olacaktır vatan hainlerinin karşısında ülküdaşlarımızın daha dik daha güçlü ve milliyetçiliğimize türklüğüküze daha sıkı sarılmamız lazım düşüncelerinize katılıyorum.

[Alper_Tunga72]

Zamanında özal bu pkkyı bir avuç çapulcu diye geçiştirmeseydi,yılanın başı küçükken ezilseydi bunları yaşamazdık.Üstelik hizbulahçı şerefsizlerle de uğraşmak zorunda kalmazdık.

[turhanbey]

Özal pkk'yı küçümsedi mi yoksa küşümsenecek bir örgütü büyüttü mü???

[Alper_Tunga72]

Aslında bu özal pkknın geleceğini biliyordu bence;yani özalın amerikalıları bile şaşırtacak kadar amerikancı olduğu malum,pkknın da bir abd taşeronu olduğunu düşünürsek(gerçi pkknın kendini satmadığı ülke kalmadı ama...
:roll: )özalın herşeyden haberi vardı diye düşünüyorum yani bu yüzden bilerek 'küçümsedi'

[alpi]

	turhanbey demiş ki:
	Özal pkk'yı küçümsedi mi yoksa küşümsenecek bir örgütü büyüttü mü???

İŞTE ÇOK GÜZEL BİR NOKTAYA PARMRK BASMIŞ TURHANBEY GARDAŞIM BENCE ÖZAL BUNLARI BİLEREK YAPMIŞTIR

[kurtoglu1919]

ÖKK İNŞAAT YOLSUZLUĞU MASAL

Ordu'yu sindirme tertibi

Aydınlık'a konuşan askeri yargı yetkilisi olayı şöyle değerlendiriyor:
"Bu inşaatların bitirilmemesi durumunda eğitim zaafiyet doğacağı konusunda ÖKK yetkililerinin ve komutanların açıklamaları var. Yüzde 80'i tamamlandığı halde, inşaat durdu. Şimdi bırakın zaafiyeti, eğitim felç oldu. Bu olay, TSK'nın imkan ve kabiliyetlerini zaafa uğratma operasyonudur."

FİKRET AKFIRAT

Türk Silahlı Kuvvetleri içinde "gözbebeği kurum" olarak nitelenen Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK), bir süredir gazetelerin gündeminde. Nedeni, Ankara Gölbaşı'ndaki ÖKK karargâh ve eğitim tesisleri inşaatında yolsuzluk iddiaları. Suçlamanın sahibi, Genelkurmay Askeri Savcılığı. Genelkurmay Askeri Savcı Yardımcısı Hakim Binbaşı Zekeriya Duran'ın hazırladığı 171 sayfalık iddianamade, 15 Ağustos 1994, 15 Ağustos 1995, 26 Ocak 1998, 23 Ekim 2000 yıllarında yer teslimleri yapılan ÖKK Gölbaşı Oğulbey komutanlık inşaatıyla ilgili dört ihale hakkında soruşturma açılıyor.

KOMUTANLAR HEDEFTE

Davanın esas dikkat çeken yönü, 2003 yılında Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nden emekli olan Org. Tuncer Kılınç ve 2004 yılında Jandarma Genel Komutanlığı'ndan emekli olan Org. Şener Eruygur'un da adlarının yolsuzluk iddialarına karıştırılması. Her iki komutan, ihalelerin yapıldığı dönemde Milli Savunma Bakanlığı müsteşarıydı. Bu nedenle yolsuzluk ve rüşvet olaylarında sorumluluklarının bulunduğu iddia ediliyor.
Bu imalat, gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanıyor, televizyonlarda program konusu oluyor ve köşe yazarlarının malzemesi haline getiriliyor. Operasyon iyi planlanmış ve yürütülüyor. Bir yandan da "Türk Silahlı Kuvvetleri kendi içindeki yolsuzlukları temizleyecek" deniyor. Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün bu konuda verdiği talimattan söz ediliyor. Yani Ordu'nun zirvesi de, suçlamalara ortak gözüküyor. En azından buna izin veriliyor.
Operasyonun amacı, ordunun normal terfi sistemini bozmak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın önünü kesmek ve ABD'nin istediği komuta kademesini oluşturmaktır.

SADECE ONLAR HEDEFTE DEĞİL

Soruşturulan konu, ÖKK inşaatıyla ilgili. İddianamede, yolsuzluğun kurumsal bir şekilde yapılmış olduğundan söz ediliyor: "Kurumsal bir işbirliği yolsuzluğun ifasında kaçınılmazdır. Çünkü her birimin mutlaka diğeriyle koordinasyonu ve onayını alması, zincir içinde şarttır."
İnşaatın başlangıç tarihi olan 1994 yılında, Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karadayı. Dolayısıyla açık olarak belirtilmese de Org. Karadayı'nın da sorumluluğu üstü kapalı olarak gündeme getiriliyor. Üstelik ÖKK'nin modern ve yeni bir tesise kavuşturulması ve milli hedefler doğrultusunda çalışması konusunda bizzat Org. Karadayı'nın uğraş verdiği biliniyor.
İşte bu nokta, yapılan operasyonun amacını ele veriyor.

"KARADAYI İÇİN BİRŞEY ÇIKARTAMADILAR"

Aydınlık'ın uzun süredir elinde bulunan bilgi, bu operasyonun amacını anlamak bakımından aydınlatıcı:
"Org. Karadayı hakkında uzun süre bir araştırma yaptılar. Bir şey çıkartamadıkları gibi, cesaret edemediler."
28 Şubat sürecinin Genelkurmay Başkanı Org. Karadayı'nın ve takipçilerinin, ABD'nin bölge planları açısından ne kadar "tehlikeli" görüldüğü, bizzat Amerikan yarı resmi dergilerinde onlarca defa yazıldı, çizildi. ABD kaynakları yıllardan beri Karadayı'nın Genelkurmay Başkanı olmasıyla birlikte "Türk Ordusu'nun hizadan çıktığı" değerlendirmesini yapıyorlardı (Bkz. ABD Kaynaklarında Türk Ordusu, Teori, sayı, 99. s.10-56, sayı 164. s.3-30.)
Türkiye cephesinden baktığımız zaman, Org. Karadayı'nın "komutanların komutanı" diye nitelenmesinin nedeni de bu tarihi tutum.
ÖKK inşaat yolsuzluğu konusu da aslında bu konuyla bağlantılı. Org. Karadayı ve arkasından Genelkurmay Başkanı olan Org. Kıvrıkoğlu, ABD'nin 50 yıldır etkinlik kurduğu ÖKK'nin, Genelkurmay Başkanlığı'nın denetiminde, milli çizgide faaliyet yürütmesi politikasını hayata geçirdi. Gölbaşı'ndaki ÖKK inşaatı da bu politikanın uygulamalarından biriydi.

ÖKK TÜMEN SEVİYESİNE ÇIKARILDI

ÖKK'nin geçmişi 1952'de kurulan Seferberlik Tetkik Kurulu'na dayanıyor. ABD'nin Türkiye'nin NATO'ya girmesinin koşulu olarak bizzat kurduğu bu yapı, 1964'te Özel Harp Dairesi adını aldı. Alay seviyesindeydi. Doğrudan ABD Askeri Yardım Kurulu JUSMMAT'ın denetiminde faaliyet yürütüyordu. Bülent Ecevit ve Milli Savunma Bakanı Hasan Esat Işık, 1974 Kıbrıs harekatı sırasında böyle bir birim olduğunu öğrendiklerini, çünkü öncesinde parasının ve silahının ABD'den geldiğini açıklamışlardı.
1990'da Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra İtalya'da Gladyo soruşturmasıyla Avrupa'daki benzer örgütlenmeler yeniden düzenlendi. Aynı tarihte de Türkiye'de Özel Harp Dairesi, Özel Kuvvetler Komutanlığı adını aldı. ABD'nin hedefi, TSK'yı kriz bölgelerinde müdahale gücü olarak kullanmaktı. Ancak Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın işlevinin, özellikle 1991 yılındaki Körfez Savaşı'ndan sonra bir üst aşamaya çıkarılmasının gereği ortaya çıktı. Belirleyici süreç, ABD'nin Irak'ın kuzeyinde Kukla Devlet kurma süreciydi. Körfez Savaşı'ndan sonra esas tehdidin ABD'den geldiği bu süreçte adım adım kavranmaya başlandı. Yine ayrılıkçı faaliyetin başta ABD olmak üzere müttefik ülkelerce desteklendiği de net bir şekilde anlaşılmaya başlandı.
ÖKK 1992 yılında iki alaya, 1994'te dört alaya ve 2000 yılında altı alaya, yani tümen düzeyine çıkarıldı.

ABD'NİN RAHATSIZLIĞI

ABD, bundan olağanüstü rahatsız oldu. ÖKK'yi Amerikan denetimi dışına çıkaracak bu uygulamanın engellenmesi gerekiyordu.
ÖKK inşaatı, sürekli baltalandı ve bitirilemedi.
Soruşturma konusu olan dönemdeki Özel Kuvvetler Komutanı'nın, "stratejik ihtiyaç" olarak "çok acele" bu tesislere ihtiyaç olduğuna ilişkin resmi yazıları bulunuyor.
Aydınlık'a konuşan askeri yargı yetkilisi olayı şöyle değerlendiriyor:

"Bu inşaatların bitirilmemesi durumunda eğitim zaafiyet doğacağı konusunda ÖKK yetkililerinin ve komutanların açıklamaları ve yazıları var. İnşaatın yüzde 80'i tamamlandığı halde, inşaat durdu. Şimdi bırakın zaafiyeti, eğitim felç oldu."
Askeri bir uzman da Aydınlık'a şu bilgileri verdi: "ÖKK, görevi gereği gizli bir kuruluş. ÖKK komutanlık karargah ve eğitim tesisleriyle ilgili bu kadar ayrıntının ifşa edilmesi de bu olayda dikkat çekiyor. Bunlar stratejik harp planı çerçevesinde yapılan inşaatlardır. Bunların plan ve projelerinin herkes tarafından bilinmesi ve değerlendirilmesi, etüd edilmesi olamaz. Maliyetleri verilecek hizmet özelliğine göre her zaman değişir."

KIVRIKOĞLU DA HEDEF

Bir numaralı sanık Müteahhit Ali Osman Özmen'in MSB Müsteşarlığı ile özellikle 2002 yılının son 6 ayından sonra idarenin tavrının değiştiği yönünde yazışmalar yaptığı iddianamede itiraf ediliyor.
4 yıllık görevi boyunca ısrara rağmen ABD'ye gitmeyen ve Amerikalı yetkililere randevu vermeyen Org. Kıvrıkoğlu da bu operasyonun hedefleri arasında. Kendisi de eski bir MSB Müsteşarı olan Org. Kıvrıkoğlu'nun, 1950'lerden itibaren birçoğu Amerikan kopyası olan TSK'daki eğitim faaliyet ve talimnamelerinin millileştirilmesi için talimat verdiği biliniyor. Org. Kıvrıkoğlu, ayrıca savunma sanayinin millileştirilmesi için büyük uğraş vermişti.
Yine Org. Kıvrıkoğlu'nun Genelkurmay Başkanlığı döneminde 2. Başkan olan şimdiki Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın adı da soruşturma içinde kasıtlı olarak geçiriliyor. Milli Savunma Bakanlığı Müsteşarlığı görevinde bulunan Ege Ordu Komutanı Org. Işık Koşaner de hedefe yerleştirilen komutanlardan. Açıkçası ABD'nin "Türk Ordusu hizadan çıktı" dediği dönem bütünüyle kara listeye alınmış.

AMAÇ, TSK'NIN İMKAN VE KABİLİYETLERİNİ ZAAFA UĞRATMAK

Askeri yargı yetkilisi, açıkça şu belirlemeyi yapıyor:
"Bu olay, TSK'nın imkan ve kabiliyetlerini zaafa uğratma operasyonudur."
TSK'deki görevi süren bir Albay, Aydınlık'a neden Org. Kılınç ve Org. Eruygur'un hedefe konduğunu şu sözlerle açıklıyor:
"Org. Kılınç ve Org. Eruygur, anti Amerikan olarak bilinir. Emekliler diye düşünmeyin. Bir komutan Org. olana kadar kendisiyle birlikte Albay seviyesinden Org. seviyesine kadar birçok kişiyi yükseltir. Şimdi onlarla beraber yükselen ve çizgisinde olan komutanlara mesaj veriliyor. Onlar sindirilmeye çalışılıyor".





Hedef alınan komutanlar

1994-1998 yıllarının Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karadayı,
1991-1993 yıllarının MSB Müsteşarı ve 1998-2002 yıllarının Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu,
Org. Kıvrıkoğlu Genelkurmay Başkanı'yken 2. Başkan olan şimdiki Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt,
1994 yılından sonra sırayla MSB Müsteşarı olan MGK eski Genel Sekreteri Org. Tuncer Kılınç, Jandarma eski Genel Komutanı Org. Şener Eruygur,
Halen Ege Ordu Komutanı olan Org. Işık Koşaner.



Org. Kılınç ve Org. Eruygur neden hedefte?

Emekli Org. Tuncer Kılınç, Avrupa Birliği (AB) taraftarlığının en azgın olduğu dönemde, Türkiye'nin Avrasya'ya yönelmesi gerektiğini açıklamıştı. 7 Mart 2003'te MGK Genel Sekreteri olarak İstanbul Harp Akademileri Komutanlığı'nda sempozyumda konuşan Org. Tuncer Kılınç, Türkiye'nin yeni işbirliği arayışları içinde olması gerektiğini önererek, "Bunun en uygun tarzı Amerika'ya yakın görünen Rusya'dır. Onunla birlikte Amerika'yı gözardı etmeksizin İran'ı alarak Türkiye'nin bir arayış içinde olması gerekir" demişti. Org. Kılınç, aynı konuşmasında AB'nin Türkiye'ye menfî baktığını da vurgulamıştı.
Org. Kılınç, emekli olduktan sonra İstanbul Üniversitesi'nde 21 Şubat 2004'te düzenlenen Ulusal Birlik Sempozyumu'nda "Süper güçlerin bölgemizdeki oyunları bilinmektedir. Refahın paylaşılmasında küresellik yoktur" demiş ve Kamu Yönetimi Temel Kanunu'nu "Bu yasayla devlet özelleştiriliyor, devletin bel kemiği kırılıyor" sözleriyle eleştirmişti. Aynı toplantıya Org. Karadayı'nın yanısıra birçok üst düzey komutan da katılmıştı.
Jandarma eski Genel Komutanı Org. Şener Eruygur da devir-teslim töreninden önce düzenlediği toplantılara, yazılarında sürekli Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef alan gazetecileri çağırmadı. Emekliliğinin ardından aynı kesimler Org. Eruygur için, zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman'la birlikte bir darbenin hazırlıkları içinde olduğu karalamasını yaptı. Emekli olduktan sonra 4-5 Aralık 2004'te Ankara Gazi Üniversitesi'nde 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in himayesinde düzenlenen, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın da katıldığı Avrasya Sempozyumu'nda oturum başkanlığı yaptı. Org. Eruygur yaptığı konuşmada, ABD dış politikasının ve stratejisinin Amerikan çıkarlarının korunması düşüncesine dayandığını belirtmiş ve "Bölge ülkelerinin çıkarları ile yeni dünya dileklerini bağdaştıralım" diye konuşmuştu.
Org. Eruygur 23 Ekim 2004 tarihinde Atatürk Çizgisi Platformu'nun kendisine vereceği ödül törenine gönderdiği, mesajda ulusal güçlerin birleşmesine vurgu yaptı. Org. Eruygur mesajında, şöyle demişti:
"Yapılması gereken ilk şey; Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerini yaşatma konusunda inançlı ve kararlı örgütlerin güçlerini ve enerjilerini birleştirmeleri olmalıdır. Örgütlü ve yıkıcı bir azınlığa karşı, sessiz ve bölünmüş küçük gruplarla mücadele vermek; faydalılığı, başarısı bir yana; olsa olsa, karanlık amaçlılara güç verir."
Aynı toplantıda Emekli Org. Tuncer Kılınç şunları söyledi:
"Türkiye 1920'de çağdaşlığa adım atmıştır. 1946'da bir karşıdevrim gerçekleşmiştir. Çadaşlık demek, Avrupa Birliği'ne girmek demek değildir. Durum iyi değildir. Toplum uyuşturulmuştur, bir pelte haline getirilmiştir. Buralarda oturup birbirimize anlatmak yerine bütün Anadolu'ya ve halka gitmek lazımdır."



Rumsfeld'in mektubu ve Özel Kuvvetler

4 Temmuz 2003 günü Türkiye'yi baştan aşağı sarsan ABD'nin küstah saldırısı gerçekleşti. 100 kişilik Amerikan birliği, peşmergelerle birlikte Süleymaniye'deki Türk Özel Tim bürosunu basarak 11 askerimizi rehin aldı. Askerlerimiz, kafalarına çuuval geçirilerek, Iraklı direnişçilerle aynı muameleye maruz bırakıldı. Kerkük'e götürüldüler ve sorgulandılar.
ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, 14 Temmuz 2003'te Tayyip Erdoğan'a gönderdiği mektupta, "Türk Ordu mensuplarının sizin iradeniz dışında faaliyetlerde bulunduğunu biliyoruz" demişti. Rumsfeld'in mektubu, muadili Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'e değil, Başbakanlık koltuğunda oturan Tayyip Erdoğan'a göndermesi de yoğun eleştiri konusu olmuştu.
6 Ocak'ta 2005'te NATO Başkomutanı Org. Jones, 11 Ocak'ta ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Org. Abizaid Ankara'ya geldi. Her iki Amerikalı komutanın gündeminde, "TSK'nın çeşitli kademelerinin iknası" vardı. Aydınlık'a güvenilir kaynaklardan ulaşan bilgiye göre, ABD, "Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki bazı elemanların kontrol dışı çalışabilecekleri ve bununla ilgili sağlıklı bilgi alamadıkları" yönünde endişelerini Türk tarafına iletmişti.



Pentagon'un Kıvrıkoğlu ve TSK düşmanlığı

29 Ekim 2000 tarihli Aydınlık'ta Adnan Akfırat imzasıyla çıkan "Pentagon Kıvrıkoğlu'nu artık açıkça hedef alıyor" başlıklı haberde, Pentagon'un Org. Kıvrıkoğlu'nun 1990'lı yılların başından itibaren geldiği görevlerde uyguladığı politikayı hedefe koyduğu belirtiliyor.
Amerikan Hava Harp Akademisi'nin Türkiye Masası Şefi Albay Michael Robert Hickok bir makalesinde, Türkiye'nin bölge merkezli dış politika yönelimi ve bunu güvence altına alan TSK'nın modernizasyon planını eleştiriyor. Makale, şu sıralar MHP'de Genel Başkan Adaylığı çalışmaları yürüten, Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın o dönemde başkanlığını yaptığı Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (ASAM) yayın organı Stratejik Analiz Dergisi'nin Eylül 2000 tarihli sayısında çıktı. Hickok, Pentagon'un en büyük kaygı nedeninin, politikaların Washington veya Brüksel'de değil Ankara'da belirlenmesi olduğunu itiraf ediyor.
"Türkiye'nin ihtiraslı ulusal güvenlik stratejisi ve kanıtlanmış askeri yetenekleri, tüm bölgede yeniden bir jeopolitik yapılanmayı zorlamaktadır" diyen Hickok, Türkiye'nin ulusal güvenlik politikası karşısında Batı'nın şaşkınlığını da "Türkiye'nin bölgesel hakim güç (hegemon) olarak ortaya çıkma olasılığı, Batı için müspet ve menfi tarafları olan karmaşık bir durumdur. (...) Türkiye'nin müttefik olarak gerçek değeri artarken, Ankara daha az güvenilir bir güvenlik ortağı olmuştur" ifadeleriyle açığa vuruyor.
Hickok, Pentagon'nun, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Org Hüseyin Kıvrıkoğlu'na yönelik düşmanlığını vurguluyor. "Daha aktif politika izleme girişimi büyük ölçüde orduya aittir" diyen Hickok kendisinin yakın arkadaşı Çevik Bir'in İsrail ile geliştirdiği "aktif" dış politika ile Org. Kıvrıkoğlu'nun uyguladığı politika arasındaki farka dikkat çekiyor.



Komuta kademesine müdahale etmek istediler

Aslında operasyonun düğmesine çok önce basılmıştı. İlk kez Mayıs 2004'te gazetelerde sözkonusu yolsuzluk iddialarıyla ilgili bilgiler yer aldı. 24 Mayıs 2004 tarihli Sabah gazetesindeki "Ankara'yı sarsan rüşvet ajandası" başlıklı haberde, "Genelkurmay Askeri Başsavcılığı, askeri müteahhit Ali Osman Özmen'in ofisinde hangi ihalelerde hangi isimlere rüşvet verdiğini tek tek not ettiği ajandasını buldu" deniyordu. Haberin en dikkat çekici yönü, terfilerle ilgili olan yönüydü. Şöyle deniyordu:
"Askeri Başsavcılıkça, Özmen'in ofisindeki kasadan çıkan siyah ajandada çok önemli bilgilere ulaşıldığı iddia ediliyor ve bazı komutanların terfisi için rüşvet verdiği ileri sürülüyordu."
Haber 30 Ağustos'ta yapılacak tayin ve terfilere etki yaratmak için piyasaya sürülmüştü. Birkaç gün süren haberlerde herhangi bir komutanın adı geçmiyordu. Ancak kulaktan kulağa, Org. Yaşar Büyükanıt başta olmak üzere, Org. Tuncer Kılınç ve Org. Şener Eruygur'un adları fısıldanıyordu.
Haberler 2004 yılının sonuna doğru iddianamenin hazırlanmasıyla hızlandı.




kaynak http://www.aydinlik.com.tr/