Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - AB''nin derdi Türkiye''yi bölmek
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
CcCElifCcC
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Mar 24, 2005
İletiler: 41
Şehir: Almanya

İletiTarih: Cum Nis 15, 2005 9:44 pm    ileti konusu: AB''nin derdi Türkiye''yi bölmek Alıntıyla Cevap Gönder

PROF.DR.ÜMÝT ÖZDAÐ''DAN UYARI: AB''nin derdi Türkiye''yi bölmek

ALÝ Kýrca''nýn yönettiði Siyaset Meydaný''na katýlan Özdað, ülkenin kaderine iliþkin önemli açýklamalarda bulundu: Türkiye''yi bölme operasyonunun baþýnda Almanya ve Fransa var.

TIRMANAN etnik çatýþma tehlikesine ve oynanan dýþ kaynaklý oyunlara dikkat çeken Özdað, "Özgüveni yüksek Türk toplumu, son 50 yýl içinde birçok badireyi atlatmayý baþarmýþtýr" dedi.

AB''nin amacý Federal Türkiye.

Prof Dr Ümit Özdað Avrupa Birliði içinde Türkiye''nin federal bir devlete dönüþmesini isteyenler olduðunu söyledi.

Özdað," Avrupa Birliði içerisinde Türkiye''nin etnik merkezli bir federal devlete dönüþmesini arzu eden bir çok unsur var." dedi.

Ali Kýrca''nýn yönettiði Siyaset Meydaný programýna konuk olan Prof Dr Ümit Özdað ilginç açýklamalarda bulundu.

Prof Dr Özdað, özellikle Avrupa Birliði teknokratlarý içerisinde oldukça güçlü bir zeminin Türkiye''nin federalleþmesini istediðini vurguladý.

AB içerisindeki bu yapýnýn özellikle Almanya ve Fransa tarafýnda desteklendiðini kaydeden Özdað, "Avrupa''da federal bir ''Avrupa Birleþik Devletleri'' arzu ediyorlar ve Türkiye''nin AB''ye girmesi durumunda Avrupa Birliði''nin federal bir devlete dönüþmesi ihtimali ortadan kalkacak.

AB bir konfederal yapý yani bir refah alanýna dönüþecek.

Ýþte bundan dolayý Türkiye''nin AB dýþýnda tutulmasý lazým." diye konuþtu.

Prof Dr Ümit Özdað bir soru üzerine Türk milliyetçiliði ile Kürt milliyetçiliðinin ayný þekilde ele alýnmasýnýn yanlýþ olduðunu belirtti.

Özdað Türk milliyetçiliðinin etnik temelli olmadýðýný söyledi.

Özdað sözlerini þöyle sürdürdü: "Türk milliyetçiliði devletin kurucu ideolojisi.

Irk temelli deðil, kültür temelli.

Gelecek inþaa etme merkezli bir yaklaþým.

Öyle gelecek inþaa etme merkezli bir yaklaþým ki, Balkanlardan ve Kafkaslardan 1820''den 1920''ye kadar 4.5 milyon Türk sürülüyor, 5 milyon Türk katlediliyor biz bunlarý unutuyoruz.

Gelecek merkezli bir Türk Milliyetçiliðini temel alan bir Devlet kuruyoruz.Bu Türk milliyetçiliði ile etnik merkezli dýþlayýcý dar ve ýrkçý bir anlayýþ üzerine inþa edilmiþ bir Kürt miliyetçiliðini karþýlaþtýrmak mümkün deðil.Üstelik Türk milliyetçiliðini bir Devlet milliyetçiliði olma özelliði vardýr ki Devlet milliyetçiliði olarak bütün yurttaþlarýný kapsamaya yönelik bir hedefi vardýr." Özdað þöyle devam etti,"Ben Türk toplumunu özgüveni yüksek bir toplum olduðunu düþünüydorum.

Ýçinde yaþadýðýmýz þartlar gözönünde tutulursa son 40 sene içereisinde Türkiye''de 50 bin kiþi deðiþik seviyelerdeki düþük yoðunluklu çatýþmalarda öldürüldü.

1965 ,1971 Türkiye''de bir düþük yoðunluklu çatýþma süreciydi.Þu an burada oturan 6 kiþiden 3 kiþinin ben bu sürecin deðiþik aþamalarýný parçasý oluðunu biliyorum.

Ben 1974-80 arasýndaki öðrenci olaylarýnýn içeisindeydim.

1965''ten 1971''e geldiðimiz zaman þunu gördük: Türkiye''de bu arada ölen insan sayýsý Ýstiklal harbinden ölen insandan daha fazlaydý.

Dört sene ara verdik.

Sonra kentlerden terörü kýrlara taþýdýk.

1984''ten 1997''e kadar 35 bin insaný daha ekledik buna.

Biraz durduk.

Ama biz bu konuþmayý yaparken bir üsteðemenimiz bugün þehit olu.

Ýki uzman çavuþumuz þehit oldu.

Gabar''da operasyon devam ediyor.

Þimdi bakýn; Dünyanýn hiçbir yerinde hiç bir toplum bu kadar uzun süreli düþük yoðunluklu çatýþmayý bu kadar rahat taþýyamaz.

Rahat diyorum.

ABD''li politik psikologlar bunun analizini de yapýyorlar.

Yani nasýl olur diye.

Çünkü mesela bir ÝRA sorunu var.

Yüzlerce kitap yazýlmýþ ve onlarca film çevrilmiþ hakkýnda.

Bakýyorsunuz ÝRA bizim Adana kadar.

Bütün dönem içerisinde ÝRA terörüne kurban gidenlerin sayýsý sadece 1988 senesinde Türkiye''de teröre kurban gidenler kadar.

BASKdiyorsunuz.

O da bu sorunla karþýlaþamayacak kadar küçük.

" PKK konusuna da deðinen Prof.Dr.Ümit Özdað, "PKK terörünün yayýlýðý alaný kilometrakereye vurduðunuz zaman iki Yunanistan ediyor ve bu alandaki insanlar bundan doðrudan etkileniyorlar.

Bütün bunlar olurken Türkiye''de bir iç çatýþma yok.

Yani Devlet diyor ki bu köyünü boþalt çek git.

Adam kalkýp Kuzey Irak''a gitmiyor.

Bir Kürt köyü PKK''yý desteklese bile kalkýyor Mersin''e gidiyor.Adana''ya gidiyor, Ýzmir''e gidiyor.

Ve orada Adanalý, Mersinli neden geldin demiyor.

Burada oturamazsýnýz demiyor.

Güneydoðu''da oðlunu þehit vermiþ veya gazi vermiþ Mersinli bundan rahatsýz olmuyor.Siz bunu Yugoslavya''da böyle yaþayabilir misiniz? Hepimiz seyrettik.

Sýrp Sýrp''ýn içine gitti.

Ayrý Millet yapýlarý vardý.Çünkü Türkiye''de bu anlamda ayrý bir millet yapýsý olmadý.

12 Eylül''ün çok büyük hatalarý vardý.

Bu hatalardan en büyüklerinden bir tanesi Kürtçe konuþulmasýnýn yasaklanmasýdýr.

Hata da deðildi.

Aptalca bir karardý.

Ve onun öncesinde alýnan iki karar daha ardý: 1- Terör süreci kendi içinde boðulmuþtur.

Ve basýna yapýlan açýklamalarda þöyle ifadeler kullanýlmaya baþlanýlmýþtýr ''Aþýrý sað örgüt yanlýsý 5 kiþi tutuklandý, aþýrý sol örgüt yanlýsý beþ kiþi tutuklandý.'' 1981 senesinden itibaren ise Kürt örgüt yanlýsý üç kiþi tutuklandý ifadesi kullanýlmýþtý.

Böylece bir anlamda Devlet bölmüþ.

Kendi kafasýnda bölmüþtür.

Bir sene sonra 1982 senesinde köylerde silahlarýn toplanmasý kararý verilmiþtir.

Devlet yanlýsý olan köylü zaten götürüp silahýný vermiþtir.

Onun Devlet''le bir sorunu yok.

Bunun üzerine1984''e gelindiðinde ortada PKK için uygun bir fýrsat vardýr.

"dedi.

Katýlýmcýlardan birinin "PKK''yý Devlet yaratmýþtýr diyosunuz? " sorusuna Özdað þu cevabý verdi "Devlet bunun oluþmasýnda katkýda bulunmuþtur.

Ama bunun bir de uluslararasý konjöktörü vardýr.

ASALA bitmiþtir, Türkiye GAP''ý yapmaya baþlamýþtýr.

GAP, Karakaya barajý bir yabancý firmaya verilmiþtir.

Yabancý firmaya Suriye ve Irak büyük ölçüde rüþvet vermiþlerdir.

Karakayabarajýnýn geciktirilmesi için verilmiþtir bu rüþvet.

Türk Devleti bunu öðrenmiþtir ve derhal bu firmanýn sözleþmesi iptal edilmiþtir.

Ve proje yerli bir firmaya verilmiþtir.Bir iki sene sonra da PKK terörü baþlamýþtýr." diye cevap verdi.

Yenicag, 16.04.2005
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder ICQ
bozkurttr
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Apr 15, 2005
İletiler: 2

İletiTarih: Cum Nis 15, 2005 9:57 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu yeni bisey deyildir....

Su anda islam dünyasi....savasdadir...müslümanlara yok emteyi calisyorlar..ama asil hedef Türkiyedir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
av_es
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Nov 06, 2004
İletiler: 10

İletiTarih: Cum Nis 15, 2005 11:46 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Evet,bu yeni bir şey değildir üstelik tarih de tekerrürden ibarettir 1924 öncesinde Osmanlı imparatorluğunda öncelikle bir iç kargaşa çıkarılmıştı,şimdi de Türkiye'de böyle bir sorun hem de büyük bir sorun var üstelik kim tarafından çıkarıldığı belli olmayan;1924 öncesinde de osmanlı tebaası tutturmuş avrupalı olucam diye bugünün Türkiyesinde de böyle bir çaba var insanlarımızda;1924 öncesinde Osmanlı tebaası bu üğürda bir çok değerini yitirmiş ve sonunda ne avrupalı olabilmiş ne de ayakta durmayı başarabilmiş,bugün bizim insanlarımızın da Avrupalı olmak uğruna girmediği kılık kalmadı öz değerlerimizi ,bizi biz yapan değerlerimizi yitirmey başladık ve Osmanlı imparatorluğu yıkıldı yerine kurulan TÜRK Devleti de sadece milli birlik ve milli mücadele ruhu sayesinde kurulabildi,ben derim ki:henüz bizim vatanımız ayakta durabiliyorken tarihin bu garip tekerrürünü daha fazla devam ettirmeyelim ve maalesef pek çoklarında hala mevcut olmayan milli mücadele ruhumuzu yeniden canlandıralım,bizim ülkemiz,bizim milletimiz ve bizim tarihimiz başarıdan başkasını haketmiyor...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
neden_siz
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Apr 16, 2005
İletiler: 13

İletiTarih: Cmt Nis 16, 2005 1:31 am    ileti konusu: Avrupa Birliği olmazsa olmaz değil Alıntıyla Cevap Gönder

Biz Avrupalı olarak doğmadık. Avrupalı olarak tarih sahnesine çıkmadık. Tarih boyunca başarımız Avrupalı olduğumuz için değil..Kendimize özgü, insanlık için bir misyon, bir görev yüklendiğimiz için başarılı olduk. Kendimize has insanlık lehine bir misyon, bir görev üstlendiğimiz için başarılı olduk.

Fıtrî/yaratılışımızdan gelen misyonumuza uygun, İslam gibi evrensel bir dinin gönül bağlısı olduğumuz için bugünlere geldik. Millî misyonumuza/özel görevimize gereken İslam gibi insancıl bir dinin gönüllü akıncısı olduğumuz için bugünlere ulaştık.

Kendimizi insanlık adına, insanları zalim idarelerden kurtaracak ilahî/tanrısal bir yüce işle yükümlü kılındığımız için bugünlere eriştik. Türk Milleti olarak, bu İlahî İnsanî buyruğu alnımızın akıyla ve milletçe bütün içtenliğimizle yerine getirdiğimiz için bugünlere kavuştuk.

Fîsebilillah/Allah uğrunda, Allah yolunda alnından vurulup tam ercesine, bir gül bahçesine girercesine vatan toprağına kanlarımızı seve seve akıttığımız için bugünlerde Allah’ın izniyle, inayeti ve yardımı sayesinde geldik ne kelime getirildik a dostlar.

Gerçek böyleyken Avrupa’ya girmeyelim demiyoruz ama sanki giremezsek vay halimize, sanki kıyametler kopacak başımıza diye düşünenler, bu tarzda konuşanlar çok yanlış bir zihniyetin düşkünü olduklarının farkında ve ayırdında mıdırlar acaba?

Biz elbette Avrupa’ya karşı değiliz. Girmek için elimizden geleni de yapıyoruz. Buna rağmen almıyorlar. Almıyacaklarsa almasınlar. Korkmayın kıyamet kopmaz! Bazılarının endişeleri yersiz. Korkuları gereksiz.

Türkiye Cumhuriyeti birçok devletler kurarak –ama hiç bir zaman devletsiz kalmıyarak- bugünlere, Avrupa sayesinde gelmedi ki, bundan sonraki tarih yolculuğuna Avrupa’ya giremezse devam edemez diye bir korkuya kapılalım.

Efendiler! Biz ne Avrupa’ya ne de başka devlete karşıyız. Türkiye’den tarih boyunca kurulan Türk devletlerinden kimseye zarar gelmedi. Bundan sonra da gelmeyecek. Demek istiyorum ki, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliğine girmeden de yarınlara güven içinde yürüyecek güç ve kuvvettedir.

Şunu asla unutmayalım ki, bu devlet ebed-müebbettir. İnşaallah Kıyamete kadar var olmaya devam edecektir. Her zaman olduğu gibi yine insanlığın hizmetinde olarak yarınlara yelken açmış durumdadır. Allah’ın inayeti bu devletin en büyük varlık sebebidir.

İşte bu ince nükteyi anlamış olan meşhur şair Mithat Cemal Kuntay; şu beytiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin dünyadaki konumunu ve geleceğini çok veciz/özlü şekilde ifade etmek kabiliyetini göstermiştir:

Ölmez bu vatan farz-ı muhal ölse de hâttâ,

Çekmez kürenin sırtı bu tabut-ı cesîmi..

Demek istiyor ki sevgili dostlar: Bu vatan ölmez!.Bir an için öleceğini, yani yıkılacağını varsayım olarak kabul ederseki; dünya bu cenazenin ağırlığını kaldıramaz. Dünya da çöker. Yani demek istiyor ki inşaallah bu devletin Allah istemedikçe yıkılması olası değil..İsterse bütün dünya birleşsin karşısında..Vız gelir bu devlete, bu millete..

Çünkü dostu ve yârı Allah olanın sırtını kim yere getirebilir ki aziz dostlar!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder ICQ
neden_siz
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Apr 16, 2005
İletiler: 13

İletiTarih: Cmt Nis 16, 2005 1:38 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bir kısım aydın, yazar ve çizerlerimiz ve bilhassa siyasilerimiz; demokrasi, hürriyet, serbestlik, basın özgürlüğü, insan hakları derken; bu terim, deyim ve mefhumları mutlak/sınırsız , sorumsuz bir manada anlıyorlar veya böyle algılamak istiyorlar.

Oysa bir şeyin nefs’ül-emr/zat /aslında doğru olması başka, mukteza-yı hale binaen/zaman-zemin gereği doğru olması başka bir şey...

Dolayısiyle bazı aydınlarımızın yukarıdaki mefhumlara mücerred/soyut olarak bakış ve düşünceleri doğru fakat zaman-zemin nokta-i nazarından yanlış..

Çünkü, bütün bu terim ve deyimlere, mutlak manada sahip çıkıp, son raddesine kadar tatmini istenirken, araç amaçla karıştırılıyor.. Bütün bunların vatan muhafazası, millet selameti ve devletin devamı için olduğu unutuluyor.

Vatan, millet ve devletin istiklal ve istikbal/geleceği adeta mefhumlara feda edilmek isteniyor. Halbuki vatan, millet ve devlet onlar için değil; bunlar için var.. Yani araçla amaç yer değiştiriyor.. Amaç araca kurban ediliyor..

Türkiye; tam serbestlik, sınırsız hürriyet, mahza/sırf demokrasi adına devletin ayaklar altına alındığı, ordunun yerli yersiz yıpratılmak istendiği bir garip ülke görüntüsü veriyor!

Dünyanın hiçbir yerinde , bu kadar devletine ters düşen, ordusuna yan gözle bakan, polisine dudak büken, milletine üst perdeden nazar eden, dış politikasına “Hadi canım sende!” diyen, sözde aydınların bulunduğu, bu derece talihsiz bir ülke, herhalde yoktur sanırım!

Şayet Türkiye, uçsuz bucaksız bir okyanusun ortasında olsa; art niyetli, hased ateşiyle yanan komşuları bulunmasa; dünyanın asırlarca idare edildiği stratejik bir coğrafya üstünde yaşamasa; bütün dünya bu devleti söndürmek üzere birleşmese, topraklarının bir kısmı bir kısmına peşkeş çekilmese; elbette mücerred/soyut olarak, olanca anlamıyla tatbiki istenen bu terimlerin böyle anlaşılması yanlış sayılmazdı.



Bu terimlere sorumsuzca yapışanlar Almanya, Fransa, İngiltere ve Amerika gibi devletleri örnek olarak gösteriyorlar. Halbuki bütün o gösterilen devletlerin hiçbirinde; birbiri aleyhinde, o ülkenin halkını kışkırtır mahiyette, gizli-açık en küçük bir faaliyetleri olmadığı gibi – zaten o devletler de buna asla müsaade etmez-. Onların hür sanılan ve mutlak addedilen mezkur mefhumları, kimse o devletin bölünmez bütünlüğü aleyhinde kullanamaz.

Nitekim Amerika’da bazıları buna teşebbüs edince, anında üzerine gidip nasıl etkisiz hale getirdiklerini, hepimiz –geçenlerde- gazetelerde ibretle okumadık mı?

İşte böyle bir “Washington’a göre, Türkiye’nin bütün dikkati ile eğilmesi gereken öncelikleri şunlar (olmalıymış):

“...İnsan hakları reformu ve fikir-ifade-örgütlenme özgürlüğünü güvence altına alacak demokratikleşme adımları, (yani) Güneydoğu’daki durum ve Kürt sorununa yönelik sosyal-ekonomik SİYASİ AÇILIMLAR...”1

Evet Washington’un sureti haktan görünerek “demokratikleşme adımları’ndan kastettiği – ne yazık ki- “SİYASİ AÇILIMLAR”dan başka bir şey değil! “SİYASİ AÇILIMLAR” dan neler anlamak lazım geldiği ve böyle bir sürecin Türkiye’yi nasıl vahim bir akibete/sonuca sürükleyeceği her türlü izahtan vareste/uzakdır.



ABD Dışişleri Bakan yardımcısı John Shattuck’un: “Güneydoğu’da ve tüm alanlarda kültürel, SİYASİ, dini ifadeyi kapsayacak şekilde her alanda ifade özgürlüğü, daha az değil daha çok ifade özgürlüğü, bizim Güneydoğu mes’elesinde bahsettiğimiz diyalog şeklidir...” demesi..

“Güvenliği, sadece askeri yollarla koruyamazsınız!” gibi tehdit yollu, üstü kapalı beyanlarla Türkiye Cumhuriyeti’ni bütünlüğünden taviz vermeye zorlaması..

Yine: “Daha fazla ifade özgürlüğü olduğu zaman, bu Türkiye’deki bütün unsurların ifade özgürlüğünü mü kapsayacak, yoksa sadece bazı unsurlarınkini mi? Sanırım bu hepimizin yakından takip edeceği bir gelişme..”2 şeklindeki ifadesi, Türkiye aleyhinde, nasıl bir beklenti içinde olduklarını göstermesi bakımından çok düşündürücüdür.

Tıpkı -bir zamanlar- Rusya’nın, Orta Asya Türklerini idaresi altında tutmak...Onların bir ve bütün olarak karşısına çıkmasını önlemek...Onları ayrı devletler statüsü altında biribirinden kopuk, ve hatta biribirine düşman birer siyasi çerçeveye oturtarak, “böl ve yönet” prensibiyle hareket etmesi gibi, Türkiye’ye de böyle kanlı bir kılıf hazırlamak istiyorlar.

Dün, bunu Osmanlı Devleti’ne karşı “Islahat” yaftası altında dayatanların; bugün aynı şeyi “İnsan Hakları” kisvesi altında yaptıklarını unutmayalım.

Çünki, “Türkiye Gerçeği”, asla affedemez gafleti!.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder ICQ
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1