Bozkurt NET

[sevgihan]

Alp-Tur gardas,

Bu konudaki sahsi dusuncem:

1. Dogu Anadolu'daki insanlarin Turkluk bilincinde olmalarini korumaliyiz/saglamaliyiz. Bu konuda tarihi arastirmalarimiz, yayinlarimiz, vs. cok onemlidir. Yeni cikan Kurt tezlerinin bolgede tutulmasini engellemeliyiz.

2. Turklerin Dogu Anadolu'ya geri goc etmelerini saglayacak programlar duzenlemeliyiz (resmi veya gayri resmi). Ekonomik imkanlari artirmaliyiz.

3. Kendini Kurt olarak goren insanlara, "Hayir Kurt degilsin, kendine Turk diyeceksin yoksa bolucusun" cevabini vermeyeceksin. Hz. Mevlana demis ki, "Oldugun gibi gorun, yada gorundugun gibi ol." Biz politikamizda insanlari oldugu gibi kabul edip, gayri Turk olanlari bile Turkiye'yi sevdirmeliyiz. Yoksa, PKK sempatizen Kurtlerin sayisi artmaya devam edecektir...

[ALP-TUR]

sayın sevgihan

1 - Doğu Anadoluda azıcık bir ümmetçi şeriatçı ve yine çok çok az komünist dışında doğu anadoludaki Türklerin %99,9u zaten Türklük bilincine sahipler. Yani ülkemizde hangi siyasi görüşten ve hangi dini mezhebi guruptan olursa olsun Türkler zaten Türk olduklarını biliyorlar. Sorun bilinçten öte, sorun bölgenin giderek kürtleşmesi.

2 - Türklerin doğu anadoluya göç etmesini teşvik edemezsiniz. Çünkü doğu anadoluda hem iş yok, hemde Türkler zaten üremiyor. hangi Türkü doğu anadoluya göç ettireceksin. batıdaki Türkleri doğuya göndersen bu sefer batıda kürtler çoğunluk kalacaklar. karaenizde bir iki köyü vana göndermişlerdi. adamlar kürtlerin içinde kaldılar. bir yüzyıl sonra onlarda kürtleşirse hiç şaşırmam.

3 - kürtler ister bölücü olsun ister olmasın sonuçta çok hızlı üreyerek Türkiyeyi kürtleştiriyorlar. teşhisi doğru koymamız lazım ki tedavi doğru olsun. sorun kürt bölücülüğü değil, kürt nüfus artışı ve yayılmasıdır..

[sevgihan]

Alp-Tur,

O zaman Allah'tan dua ederim, benim ve esimizin bir suru hayirli Turk evladimiz olur :))

[MURAT-DADALOGLU]

Çok Saygıdeğer TEKADAM Gardaş...

Bu, hiç kabartmadan bile yazmış olduğunuz mevzuların, iddiaların hepsi de aynen doğru.

Esasen türklerin çoğu da bu meseleyi, yani böyle tariflediğiniz şekilde ki gibi görmeye, düşünmeye başladı bence.

Diliniz Dert Görmesin... Çok isabetli, aydınlatıcı ve güzel yazmışsınız.

Bu vatan için yapmış olduğunuz bu kıymetli çalışmalarınızdan dolayı, teşekkür ederim size.

Saygı Ve Selamlarımla

[turknogay]

merhaba arkadaşım..çok yanlış düşünüyosun kürtler hakkında...kürtçede kürt diye bir söz yok...oğuzlatr karlı bölgelerde yaşayan türk kollarına kürt demiştir...kürt bütün türk lehçelerinde hemen hemen vardır...anlamıda yeni yağmış kara ve ya yağıpta erimemiş kardır...eski tunceli valisi edip yavuzun kitabını bulup okumalısın...bizler oyuna geldik...senin düşüncelerine pkk lılar zil takıp oynarlar...yanlış anlama ama gerçekleri öğren...pozitif yayınlarından ali tayyar önderin türkiyenin etnik yapısı adlı kitabı al bence herkezin elinde olması gereken bir kitap..k.i.b.

[turknogay]

sevgihan
iyi günler sevgi han...şu an kendine kürt diyen aşiret adlarına bakın hepsi türk kollarının devamı niteliğinde adı yerli ağızın yönünde değişmiş isimlerdir....ben kürtlerin türklüğü hakkındaki kitapların çoğunu okudum...bir zaza dedesine gidip sen kürtsün de seni dövmeye kalkar...zazalar asla kendilerini kürt saymazlar...1921 yılında meclis tutanaklarında yazdığı gibi tuncelili aşiret liderleri atalarının harzem ve horasanlı olduklarını söylemişlerdir...çok güzel bir kitap var bu konuda ali tayyar önderin türkiyenin etnik yapısı adlı pozitif yayınlarından çıkan kitap...bunları herkeze anlatmamız gerekiyor...çünkü türk olduğunu söylediğimde hyecanlanan kürtler tanıdım...onlar türk olduklarını duymak istiyorlar....türk kültürünü araştırma enstitüsünün harika kitapları var ama piyasada bulunmuyor...kürtlerin hepsi öz be öz türk...bu bir görev bu kitapları herkeze önermemiz ve okutmamız gerekiyor...k.i.b.

[ALP-TUR]

kürtler ve zazalar Fars kökenli iki ayrı topluluktur. Fakar doğu anadoluda son 100 yıl içinde bir çok Türk kasaba ve köyününde kürt göçüne mağruz kalarak kürtleştiğide doğrudur. Bu bakımdan kürtler bazı Türkleri içinde eritmişlerdir. dedesinin dedesi türk olan veya dedesinin annesi Türk olan binlerce kürt vardır. Onlar artık kürtlerle karışmışlar ve kürtleşmişlerdir.

[MURAT-DADALOGLU]

Değerli Gardaşlar...

Şu kürtlerin kökeninin kimlerden neşet olduğu üzerinde iki iddia ve iki tez var ortada.

1. İran farslarından neşet eden bir acem ırk.

2. Türklerden olan bir ırk.

Ben şahsen birinci olan teze inanmayı daha doğru ve uygun görüyorum.

[Kul_Tigin]

Kürtlerin menşei hakkında neler geçerli günümüzde. Benim görüşüm hala açıklığa kavuşmamış daha bir kaç asra kadar isimleri duyulmamış bir kabiledirler.. Dikkat ederseniz Kürtler, muhakkak soylarının 5000 yıllık olduğunu, Medlerden geldiklerini söyler dururlar. Ama doğru kabul ettikleri ne kadar doğru ve doğruysa bu kadar kesin mi bir araştırmak gerekir. işte nette bulunmayan bilgileri derledim size:

Kürtlerin menşei hakkında daha çok Arap ve İran kaynaklarına dayanan efsanevi görüşler vardır. Konu ile ilgili olarak dört tez ileri sürülmüştür;

1-Kardu, Haldi ve Gürcülerle ırkî ilişkisi bulunan yerli bir ırk teşkil ettikleri;
2- İranî (Fars) asıldan geldikleri
3- Arap köküne dayandıkları
4-Orta Asya’dan göçmüş Turanî bir boy oldukları.

Arap tarihçisi Mes’ûdî, Kürtlerin zalim Dahhak’ın elinden kurtulmuş İranlılar olduğunu yazar. Bitlisli Şeref Hanın yazdığı Şerefnâme’de (1597) ise Kürtlerin anayurdunun Doğu Türkistan olduğu yazmaktadır. Ksenephon, Anabasis’te “onbinlerin dönüşü”nden bahsederken (M.Ö. 401-400) Karduların Helenlerin çekilmelerini güçleştirdiklerini kaydeder. Ksenephon’un yazdıklarından, Helenlerin güçlüklerle karşılaştıkları bölgenin, eskiden Kentrites denen, Dicle Nehrinin kollarından Bohtan suyu vadisi olduğu anlaşılmaktadır. Klasik eserlerde Bohtan suyunun kuzeyindeki dağlık araziye “Karduklar memleketi” denir. Eski adı Cezire-i ibni Ömer olan bugünkü Cizre’ye de “Kardu Gazartası” deniyordu. Bu bölgeye Ermeniler Kedruh, Araplar Bakarda adını vermişlerdi. Kardukların bulunduğu bölge, bugün Kürtlerin yaşadığı başlıca alanlardan biridir. Kardu, Karduk kelimelerinin kürt adına benzeyişi, Kürtlerin Kardu aslından geldikleri görüşünü doğurdu.Fakat ne Asur, ne de Urartu yazıtlarında kardu, kürdo veya benzer isimde bir topluluktan bahsedilmez.
Akkad-Asur dilinde “kuvvetli, kahraman” anlamına gelen kardu kelimesinin Haldi-Kaldî kavminin adı ile bir ses benzerliği gösterdiği ileri sürülerek, Kürtlerin aslı Hadlilere bağlanmak istendi. Asur krallığı çöktüğü zaman bölgedeki küçük hükümetler, yıllarca asur boyunduruğu altında ezildikten sonra bağımsızlığa kavuştu. Bunlardan biri Haldi-Kaldî hükümeti idi. Haldiler doğudan (Orta Asya’dan) Ön Asya’ya gelmişlerdi; M.Ö. VII. Yy.a doğru bölgeye Ermenilerin gelmesi üzerine dağlara çekildiler. Ermeniler, Van Gölü havzasında Hadlilerin yerini aldılar. Bu çekilme olayı, batılı bilginleri, Kürtlerin aslının Haldiler olduğu düşüncesine yöneltti. Haldi, aynı zamanda Urartu panteonunun baştanrısıydı. Hartmann, Nöldeke ve Weisbach gibi bilginler fonetik araştırmaları sonucunda dil bakımından kürt ve kardu kelimelerinin aynı olmadığını ileri sürdüler. Strabon gibi klasik yazarların Mediye ve İran’da cyrtii adı ile gösterdikleri kavmin Kürtler olabileceğini söylediler. Rus şarkiyatçısı Minorsky, önce Kürtlerin Farsî bir kavim olduğunda ısrar etti. 1938’de Brüksel’de toplanan 20. Milletlerarası Şarkiyatçılar Kongresi’nde ise ortaya yeni bir tez attı. Tezinde, Kürtlerin asıllarının Karduklar olmadığını, daha çok Heredotos zamanından beri Bohtan çevresinde yani Beth-Kardu bölgesinde (Eruh-Şırnak-Cizre) yaşayan ve M.Ö.VII yüzyılda Orta Asya’dan İran ve Anadoluya yayılan Türk kökenli İskit-Sakalar ile ortaya çıktığını ileri sürdü. Kürtlerin asılları hakkında Ritter, Pott, Reodiger, Nöldeke, Maunsell, M.Harmann ve Lihmann Haup gibi bilim adamları ve gezginler Bohtan bölgesinde yıllarca çalıştı. Rus bilgini N.J.Marr ise, Karduk yani Kürtler ile Kart yani Gürcüler arasındaki tarihi bağların kopmasını doğuran sebepleri ele aldı. Bugünkü Kürtçenin radikal bir değişime uğradığını Kafkas dilleri grubundan olan Kürtçenin yerini arî bir lehçenin aldığını, böylelikle Kürtlerin Farsçaya yakın bir dile sahip olarak İranlılaştıklarını ileri sürdü.
Kürtlerin menşei hakkındaki görüşlerden bilimsel sayılabilecek olanlar kısaca şöyle özetlenebilir:

1) Minorsky’e göre Kürtler hint-avrupa soyundan ve iranîdir. M.Ö. VII. Yüzyuılda Rumiye Gölü güneyinden Bohtan’a doğru göç ettiler. Dilleri üstünde Asya etkileri vardır.
2) Marr’a göre Kürtler otokron bir topluluktur.Kartveli (yani Gürcüler) ile aynı soydan gelir. Bilinmeyen sebeplerle birbirlerinden uzak kaldılar. Asıl dillerini bırakıp zamanla Farsça’ya yakın bir dil kullanmaya başladılar.
3) Kürtlerin doğudan batıya doğru yayıldıklarını ileri süren tezdir ve şöyle özetlenebilir:

Sibiryanın Yenisey havalisinde Altı Oğuzlar ile Kürt adlı bir ilhanlık vardı. İlhanlığın yeri Yenisey nehrinin kollarından Ulukem ırmağına karışan Elegeş suyunun suyunun sol kıyısındaydı. Buradaki anıt tarihe Elegeş yazıtı olarak geçti.Anıttaki yazılar Orhon tipi Türk alfabesiyle yazılmıştır. Elegeş yazıtı 220 cm yüksekliğinde 60 cm enindedir. 1250 yıllık olan yazıt 12 satırdır. 8. ve 9. satırlarda “Ben Kürt elinin hanı Alp Urungu, altınlı okluğumu bağladım belde, ülkem devletim, otuz dokuz yaşımda öldüm. Hanım, ilim ne çare ayrıldı” denmektedir. Yazıtın ifadesinden anlaşıldığına göre Kürt Hanlığı büyük hakana bağlıydı. Türkler M.S. 445’te Azerbaycan’ın Muğan tarafına yerleştiler(*). VII. Yüzyılda bölgeye Araplar geldiğinde Güney Muğan’da Kürtlerin de adı geçmeye başlamıştı. “Kürt” kelimesi o zamanlar hayvan sürülerine sahip göçebeler anlamında kullanılır, milliyet ifade etmezdi. Bu yüzden Horasan’daki Kalaç Türklerine Araplar Erkâd(Kürtler) derdi. Araplar gelmeden önce Muğan’daki halk Türk-Kürt karışımıydı.

Aynı şekilde Doğu Buhara’daki Belcuvan şehri çevresinde Kendi Kürt (Kürt Kendî), Herat bölgesinde de Kürt Neşin (Kürt Konağı) adında iki yerin bulunduğunu yazmaktadırlar. Ayrıca Nasırı Hüsrev, Sefernâmesinde Belh ile Merv şehirleri arasında Andhoç adında Kürtlerin yaşadığı şehirden bahseder.Türk aslından ve Urallar kolundan olan Macarlar Kafkasların kuzeyinden gelmiş ve başlangıçta Hazar Hakanlığı birliğine katılmışlardı. Bizans imparatoru Konstantinous VII (913-959), Devlet İdaresi adlı kitabında Macar birliğindeki yedi boyun adlarını verirkebn en kalabalık boylar arasdına kürt boyunu ele alır. İlginç olan Macaristan’ın Slovakya’ya eklenen bölgelerinde kürt isimli 10 köyün; Romanya’nın Transilvanya bölgesinde yaşayan Hun asıllı olduklarını yazan Kürt adlı bir oymak bulunmaktadır.

Azerbaycan’ın Gence, Karabağ ve Erivan(şimdi Ermenistan) vilayetlerinin oluşturduğu bölgeye eskiden “Aran” denirdi. Burada yarı-bağımsız hükümetler vardı. Bunların içinde en önemlisi İskit-Saka Türklerinin bir kolu olan Şeddadoğullarıydı.Selahaddin Eyyubi de Şeddadoğulları hakimiyetindeki Erivanın güneyindeki Divin şehrinde doğdu.
İran Anadolu ve Irak (Mezopotamya) bölgesinde Kürtler, İskit-Sakaların Ön Asya’ya yayılmalarından sonra ortaya çıktılar. Daha önce hiç Kürt adına veya benzer kelimelere rastlanmaz. Üçyüzyıl boyunca İran kültürünün etkisiyle esas dillerini unutarak ve İranlılarla karışarak Kurmançî denilen Farsça ağırlıklı melez bir dil ve Kürt denilen kabileler meydana geldi.

Cunni mağarasında Prof. Hermann Very tarafından bulunan kaya resimleri eski Türk boylarına ait damgalar, Orhon tipi bağlantılar, Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki kayalara kazınmış eski Türk işaretleri ile Tirişin kaya resimlerinin (Van-Hakkari sınırı) Orta Asya’daki Sibirya yenisey havalisindeki resim ve işaretlerle şaşırtıcı ölçüde benzerliği dikkat çekmektedir. Bu bölgede Türk varlığı çok eskiden beridir varolduğu anlaşılmaktadır.

Bazı veriler ışığında Türklere yakın gözükse de Kürtler in ne zaman insanlık tarihine adım attıkları ve kökenleri kanımızca hala muammadır.

[alperen7575]

değerli arkadaşlar benbizim ülkemizde kürt sorunun olduğuna inanmıyorum. sadece böyle bir sorun varmış gibi suni birşeyy yaratıldı ve büyümeye devam ediyor. Bu bizim ülkemizin bir vazgeçilmezi. Ülkemizde yaşayan masonlar bizi öyle bir çözmüşlerki , muhakkak bir nokta bulup bizi karıştırmayı başarıyorlar. Sonucuna bakılacak olursa emellerine ulaşamadıkları da bir kesin ama , yinede bir sorunu bitiyor birini başlatıyorlar. hangisini tutturabilirlerse onu deniyorlar. görülen o ki aşı tuttu ve karıştırmayı başarıar. Bunda feda edilen kürt oduğunu söyleyen halkımız . Bunda en büyük sebepte Eğitimin az olması , tabiki bu biranda olacakbirşey değil, belki diye bilirsiniz bunların üniversite mezunlarıda aynı , doğru aynı ama işin temeline bakmak gerek. Temeldeailenin eğitimi iyi değilse bu olaylar kaçınılmaz çünkü ailede çocuklar bir Türk düşmanı olarak yetiştiriliyor. Polis, asker onlariçin bir düşman olarak görülüyor ve bu aşılanıyor böyle bir alt yapısı olan bir çocuktan okusa dahi gerçekleri görmesi mümkün olmaz. Özellikle bölücü kadronun çok olduğu Dicle üniversitesine dikkat çekmek istiyorum. Buradan yetişen tüm öğrenciler PKK destekçisi bur gurubun, derneğir başına geçiyorlar. Şuan ki diyarbakır temsilcileri tümü bu okuldan yetişmiş kişiler. Yök ün naslbir planlama yaptığını bilmiyorum ama Dicle üniversitesinin öğrencileri fikir olarakkendilerine yakın olan illerden seçiliyor. Batı illerinden öğrenci sayısı çok az bir sayıda tutuluyor. Bu şekil de de eğitim alan herkes bir bölücü olarak çıkıyor. saygı ve selamlar allaha emanet olun.

[ALP-TUR]

Kürtler, Farsların ana kütlenin kent medeniyetinden uzaklaşmış, Araplarla ve başka ırklarla karışarak ayrı bir etnisite halini almış, ancak dil ailesi olarak Farsça’ya bağlı kalmış ilkel bir Fars koludur. Zaten Kırmançi, Zaza, Asuri gibi çeşitli toplulukları kayık tiplerine bakarak kürt diye birleştiren bizleriz. Bir toplumun kökenini belirleyen en önemli kıstas, mensubu oldukları dil ailesidir. Bu bağlamda, Kürtçe, (kırmanç) Hint-Avrupa dil ailesinin Fars koluna dahildir.

Kırmançların kökü güney İrana dayanır. Aşağıya eklediğim resim saf kan bir kırmançtır. Ancak kürtler melez bir topluluk olduğu için her kürt bu tipte değildir.



Ayrıca, herhangi biri, Türklere yönelik "kürtler Türk soyundandır" telkinin, Türklere ne gibi bir yararı olacağını söyleyebilir mi? Bunun kürtlere daha çok tolerans ve sempati gösterilmesinden, kendilerine daha çok hareket alanı sağlamasından başka ne gibi bir yararı olabilir? Şu an hakları gasp edilen kürtler değil, Türklerdir. Böyle bir propaganda kürtler'e yapılsa anlarım, belki inanıp kendisini Türklüğe bağlayan olabilir -ki 20 senedir yapıldığı halde başarılı olamamıştır-, ancak Türklerin kürtleri kendileriyle aynı soydan saymasının günümüzde Türklere pratikte en ufak yararı yoktur, bilakis zararı olur. Bu durumda, hala gelip uydurma tarih tezleriyle Türklere "kürtler de bizle aynı soydan, onlar da Türk" demek, Türklerin zaten yarım yamalak kalkık durumda olan kendilerini savunma kalkanlarını iyice indirmelerine yol açabilir.

Durumu o hale getirmek zorundayız ki, biz başkalarını kendimizle bir sayıp içimizi rahatlatmaya çalışmayalım, başkaları bizi kendileriyle bir olduğumuza ikna etmek için debelenip, kendilerinin bunu kabul etmemize layık olduklarını ispat etmek için uğraşsınlar.

Türk ile ermeni ne kadar kardeşse, Türk ile kürt de o kadar kardeştir. Niye bu kardeşlik masallarının hedefi hep Türkler oluyor? Çok mu aptal görünüyoruz biz? Daha geçen yüzyılda da, aynı edebiyat ermeniler için yapılıyordu. "Milleti sadıka" ve Türklerin kadim dostlarıydı. Ondan önceki yüzyıllarda da rumlar için aynısı deniyordu. Padişahların rumları kendi öz soylarından çok sevip kayırmasıyla tepemize çıkmışlardı.

[Kommando]

Arkadaslar yeter Artik keselim su tartismayi,konusmayi bugüne kadar herseyi tartistik elimize ne gecti sadece gercekleri ögrendik ama onlara engel olabildik mi HAYIR bir gurup kuralim yada bir örgüt organize olalim sokaklarda kürt kani akitalim ama ARTIK KIPIRDAYALIM LÜTFEN