Bozkurt NET

[kadir45]

Osmanlı imparatorluğunda siyasal fikir akımlarının başlangıcını Tanzimat hareketi oluşturur.Fransız ihtilali ile tüm avrupaya yayılan liberal fikirlerin,Osmanlıdaki en büyük etkisi;Tanzimat hareketi olarak ortaya çıkmıştır.Devletin siyasi yapısını liberalizm olarak değiştirme amacını güden ilk hareket ise 1865 yılında kurulan yeni Osmanlılar cemiyetidir.Kurucuları arasında Namık kemalin de yer aldığı bu cemiyete;bir süre sonra,ali suavi,ziya paşa,mısırlı prens Mustafa fazıl paşa,Mithat paşa gibi isimler katılmıştır.
Hareketin amacı,devletin idare şekli olan monarşiyi,meşruti monarşiye çevirerek,padişahın otoritesini bir meclis ile sınırlamaktır.İstanbulda rahat çalışamıyacakları ortaya çıkınca,mısırlı
Mustafa paşanın maddi yardımlarıyla fransaya gittiler.Bu sırada avrupada bunlar gibi faaliyette bulunan,genç İtalya,genç Almanya gibi derneklerin faaliyetlerine benzetilerek bunlara jön Türkler denilmiştir.Yeni Osmanlılar aralarında anlaşamıyarak 1872 de dağılarak yurda döndüler.Aralarındaki tek ortak fikir,mutlakiyetin sona erdirilmesidir.Yapıcılıktan ziyade yıkıcılıkta birleşen bu insanlar,ayasofya camiinde yaptıkları toplantıda gelecekteki kabine teşkili konusunda anlaşamamış,fikri yönden her biri bir yana çeken,istemekte değil,
istememekte birlik sağlayan insanlardır.
Alttan gelmeyen bir hareket olan Tanzimat,bir kültüre birikime dayanmaması nedeniyle bir kopya hareket olarak kalmış,ne devletin siyasi yapısı dosdoğru değişmiş ne de bir insan hakları bildirisi niteliği kazanamamıştır.Avrupadan bize uyup uymadığı belli olmadan alınan
tüm yenilikler gibi askıda kalmış,bir şeye benzememiştir.
Böyle askıda kalan bir hareketi,devlet idaresinin şekil değiştirmesine kadar götürmek isteyen yeni Osmanlılar için de sonuç tam bir bozgundur.
İşin bir dikkat çeken yönü,kavalalı Mehmet ali paşanın mısır valiliğinden beri ingilterenin sultasına girmiş mısır’ın,bu harekete gerekli maddi desteği sağlamasıdır.İngilizlerle anlaşarak
Osmanlının başına bela olan,isyan üstüne isyan çıkaran Mehmet ali,Osmanlının zayıflamasıyla istanbula yaklaşacak kadar başa bela olmuş bir kişidir.Bu eyalet,İngilizlerle anlaşan zındıkların hakimiyetine girmiş,Osmanlının başına defalarca bela olmuştur.Osmanlıdan ayrıldıktan sonra da bu zındıkların saltanatı devam etmiştir.Nasır,Enver Sedat,ve ardından gelenler hala İngiliz mandası altındadır.İşte böyle bir mısırın finanse ettiği bir hareketin,ne kadar millet çıkarına olduğunu düşünün.Yeni Osmanlı hareketi her ne kadar başarılı olmasa da,ardından gelecek ittihat terakki hareketine bir örnek teşkil etmiş,hatta bu hareketin kalıntıları bu dernekle birleşerek,imparatorluğu bilinen sona götürmüştür.
Yeni Osmanlı hareketinde,gerek bunları finanse eden isim dolayısıyla ingilterenin,gerekse bunlara bağır açarak,o sıralarda rejim ithal etmekte olan fransanın büyük katkıları vardır ve
bu nedenle milli bir hareket niteliği kazanamamıştır.Ama hemen ardından gelen ittihat terakki,şeytani bir düşünceyle,bu batıya yamanmayı ve Avrupa mandası altına girmeyi,Türkçülük hareketi adı altında başarmış,bu şekilde siyasi fikrin yanına,ihtilalin gerçekleşmesini sağlayacak askeri güce el uzatıp,özellikle genç,kıpır kıpır subayları,Türkçülük sloganıyla avlayıp eklemeyi başarmış ve bu şekilde bir ihtilal gerçekleştirmiştir.İleriki bir yazımda ittihat terakkinin de nasıl ve kimler tarafından kurulduğunu,darbe yaparken kimlerle dirsek temasında olduğunu da yazacağım.

[kaganos]

kadir21 üstadım,
Senden tarih konusunda emin ol çok şey öğrenip,eksiğimi tamamlıyorum..
çok teşekkürler...bilhassa yakın tarihimizle ilgili yazıların günümüze ışık tutuyor...
Senin bu bilgilerin ile pırıl pırıl bir milliyetçi -ülkücü-vatansever bir gençlik yetişecek eminim...
Saygılarımla.

[yahyaoglu]

Allah razı olsun üstadım:

Bir zamanlar osmanlıda görülen bu akım ve diger yenilikçi akımlar hakkında bende bir noktadan bahset mek istiyorum.Ünlü bir düşünürün de dedigi gibi yenilikçi akımlar bir ülkenin bütünlügünü bozmak ve ister komşu ister dış diger mihraplar da dahil olmak üzere iç kısımdan yani devlet kademesinde otarite sahibi diger güçlerle birleşerek. Bir diger degişle dışarının destegi ile bütünlügün bozulmasını saglamaya çalışmaktadır. Tabi bu teori kesin degildir. Ama günümüze kadar bu tarz tarih olayları incelenirse devrim yenilikçilik herzaman olmasada 100 de 90 ihtimalle hüsranla sonuçlanmıştır. Örnek olarak çinde mao nun başa gelişi hitlerin anayasayı iptal ettim diyerek işe başlaması sırbistanda milasoviçin yenilikçi parti adı altında degişim rüzgarları ile başa geldigi unutulmamalıdır.Özellikle türkiyede bu oyunların çok döndügünü keşfeden türk siyasilerinin son 100 yılda nadir siyası anlayışlılıklarındandır. Bu gunlerde Türkiyede yenilikçi akımların yerini siyası yapıdan ziyade kültürümüzü degiştirme operasyonuna çviren düşmanlarımızı da bu yaklaşımla deşifre etmeli onları bu emellerinde başarısızlıga mahkum etmeliyiz a.b. özentisi uyandırmayı çalışan ak. p. yide anlamalıyız amacı Türkün dünyaya karşı asaletimi rezaletimi. Avrupalı beylerin çogunun ahlakı yapıdaki bozulmanın farkında oldugu hatta türkiyenin suç oranlardaki yükseklige ragmen ahlakı açıdan hala örnek bir yapıda olması düşmanlarımızın en büyük korkusudur. Allaha emanet olun....

[PUSATLI-TURK]

Osmanlı Devletini Oğuzların Kayı boyundan Türkler kurdu. Yönetimde Türklerin olduğu sürece yükseldi ve güçlendi. Ne zaman ki yönetim Türklerden yavaş yavaş gayri Türklerin eline geçmeye başladı, Osmanlı bozuldu.. Çoğu etnik gurubun topyekün ihanetiyle yıkıldı ve Osmanlının küllerinden özü TÜRK, sahibi TÜRK bir devlet kuruldu. Şu an üzerinde yaşadığımız ve Türklerin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti de ne yazık ki Osmanlının son zamanları gibi gayri Türklerin yönetimine girmiştir..

TÜRKLERİN YENİDEN UYANMA VE DEVLETİNE SAHİP ÇIKMA VAKTİDİR...

[drmfk]

Vermiş olduğunuz kıymetli bilgilere bir eklemede ben yapmak istiyorum.
Necip Milletimizin Cumhuriyetten önce kurmuş olduğu son büyük devlet olan Osmanlı Devlet-i A'lisinin tarih sürecine bakıldığında kuruluş ve yükseliş devirlerinde Özünde olan Kızıl Elma ülksünü Şerefli dinimiz İslamiyetin İ'lay-ı Kelimetullah davasıyla sentezleyip, özünden taviz vermeden kendi kültürü yerine Arap harsını koymadan hareket ettiğini görmekteyiz.Duraklama ve yıkılış sürecinde ise önce Arap harsının etkin olmaya başladığını, daha sonra ise bu kötü gidişi durdurabilmek için batıya körükörüne entegre olmaya çalıştığını görmekteyiz.Ki bu bir sistem dahilinde değil sadece taklit düzeyinde olmaya başlamıştır.
Osmanlı Sultanları(İyi niyet ve samimiyetlerinden ötürü Allah hepsinden razı olsun) Türk kültür ve an'aeleri yerine ağırlıklı olarak arap kültürünün etkisinde kalmaya başlamıştır.Bunun en bariz örneği ise kuruluş ve yükseliş dönemlerinde sultanlar şehzadelerine isim seçerken Türk Milletinin özüyle bütünleşmiş Türkçeleşmiş olan Mehmed,Osman,Orhan,Murat,Bayezid gibi isimler koyarken duraklama ve yıkılış dönemlerinde Abdulhamid,Abdulmecid,Vahidüddin gibi daha bir Arapvari isimleri koymayı tercih etmişler Türk'ün yüce töresi yerine çocuklarını başta arap sonrasında ise arap-avrupalı(özl.Fransız) kültürüne yakın yetiştirmeye başlamışlar ve Necip Milletimizin feraset özelliğini bir noktada köreltmişlerdir.Bu şekilde yetişen sultanlar belkide fakına varmadan kötü niyetli işbirlikçi idarecileri iş başından uzaklaştıramamışlardır.
Bu günde aynı oyun oynanmakta Necip Milletimizin gaflet uykusundan uyanmaya başladığını gören düşman aynı planı uygulamaya koymuş ve Necip Milletimizi Dindar olduğunu iddia eden gruplar ile Araplaştırmak , Medeniyet budalalarını Avrupalılaştırmak,inanç unsurlarını tamamen yitirmek üzere olanları sosyalizme yamayarak 3'lü kıskaç altında uykuya tekrar daldırmak istemektedirler.
Rabbim bize Titreyip kendine dönmeyi nasip etsin.

[reisim25]

Gelişmek ve Değişim, Kültür zenginliği veya çok kültürlülük;

Gelişme ve değişim karşı konulduğunda muhataplarından insanları geri bırakacak bir konudur.
Değişimin ön şartı gelişmektir ve hangi konularda gelişmek ve daha sonra bilgi ışığında değişmektir. Son derece zor bir konudur, değişmek.
Eski ayptıklarımızı sorgulayarak, din ve asıl kültürümüze uymayan konuları araştırmak ve doğrusunu bulmak gelişmek ve uygulamakta değişmektir.
Örnek; Sigara içmeği bırakacak bilgi ve tekniklere başvurmak gelişmek ve bırakmak ta değişmektir.
Adab ve edeb konusu da böyle, tarz ve stilimizi Müslüman-Türk'e göre ayarlamak gelişmek onu uygulamak ve idrak ederek yaygın hale getirmek değişmektir.
Bugün kaybettiğimiz gençler başka konularda değişime uğramış ve öz benliklerini kaybetmişlerdir.
Örnekler çoğaltılabilir.

Değişim bilgi ve teknoloji yönünde kaçınılmazdır ve en ileri ülkeler bu konuda hedefe konmalı ve geçilmelidir. Gelişme ve değişimi bu konuda mutlak surette yapmak şarttır.

Kültürümüz, Müslüman Türk Kültürü olmak zorundadır. Bu anabaşlık değişmemelidir. Bu konudaki değişim Bizi tarihten siler ve vebal altına sokar.

Bu konuda önemli olan bizi değiştirmeye çalışanlara karşı uyanık ve güçlü olmamızı sağlamamızdır. Medya ve dış basın şimdilerde gündemde olan "ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK" yutturmacasına karşı direnmek ve bu zokayı yutmamaktır. Çok kültürlülük kendi kültürünü kaybetmek ve başka milletlerde asimile olmaktır.

Yahyaoğlu Kardeşim'den esinlenerek bu konuya girdim. Geçenlerde >Erzurum düğünleri ile alakalı bir sohbetimizde yeni farklı düğünler yapmışlar, analiz ettiğimizde farklı milletlere ait düğünleri örnek aldığımızı gördüm. Konuyu tartıştık, düğün sahiplleri Türk ve Erzurum'lu düğünleri pers (İran) veya başka millet kokuyor. Türk uyanık olmazsa daha başka konulardada kendi kültürümüzü kaybedebiliriz.