Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - TÜRKİYEYİ AĞLATAN EZANLAR
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2, 3  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 3 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
mus25
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: May 18, 2005
İletiler: 473
Şehir: türkiye

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 2:27 pm    ileti konusu: TÜRKİYEYİ AĞLATAN EZANLAR Alıntıyla Cevap Gönder

TAM 55 yıl önce bugün, yani 16 Haziran 1950 de, 1933 yılından beri Türkçe olarak okutulan ezanın Arapça orijinal haliyle okunabilmesine imkan sağlayan kanun Meclis'te kabul edildi.

Meclis'in aldığı karar radyolardan ilan edilince, Türkiye'nin dört bir yanında halk sevinçten sokaklara döküldü. Tüm gözler minarelere çevrildi ve ilk ezan sesi beklenmeye başlandı. Halk sevinçten çılgına döndü. Gözyaşları tüm Türkiye'de sel olup aktı.

O gün ne olduğunu ayrıntılı anlatacağım. Ama önce, o günlere nasıl gelindiğine bir bakalım.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 18 Temmuz 1932 tarih ve 636 sayılı genelgeyle, ezan ve kametin birkaç ay içinde Türkçe okunacağını bildirdi.

İşte o Türkçe ezan ... Aralarında Hafız Burhan, Sadettin Kaynak, Hafız Nuri gibi isimlerin bulunduğu komisyonun çevirisini yaptığı "Türkçe ezan" metni şöyleydi:

"Tanrı uludur, Tanrı uludur
Şüphesiz bilirim, bildiririm
Tanrı'dan başka yoktur tapacak.
Şüphesiz bilirim, bildiririm
Tanrı'nın elçisidir Muhammed.
Haydin namaza, haydin namaza
Haydin felâha, haydin felâha
Tanrı uludur, Tanrı uludur
Tanrı'dan başka yoktur tapacak."

Ezanın Türkçe'ye çevrilmeyen tek kelimesi felâh oldu. Sebebi, halkın felah kelimesinin kurtuluş anlamına geldiğini bilmemesini sağlamak ve haydin kurtuluşa mânâsına gelecek bir çağrıda bulunmamaktı.

CHP de destekledi ...

16 Haziran 1950 günü toplanan TBMM, 5665 sayılı yasayla ezanın orijinal halde okunmasını serbest bıraktı. Yasaya, zamanın CHP grubu da karşı gelmedi. CHP grubu adına konuşan Cemal Reşit Eyüboğlu, orijinal ezan lehinde görüş beyan etti.

Yasanın 17 Haziran 1950 tarihli resmi gazetede yayınlandığı gün, aynı zamanda Ramazan ayının da ilk günüydü. Bu durum halktaki duygu yoğunluğunu daha da artırdı.

O gün Türkiye'nin dört bir yanında yaşananlar, başlı başına ansiklopedik bir kitap olur. O gün Türkiye'nin dört bir yanında, cami sayısınca bir sevinç yumağı, insan sayısınca mutluluktan ağlayan bir yürek vardı.

Fethullah Gülen o günleri anlatırken şunları söyler: ''Ben o zaman Erzurum'daydım. Ekin mevsimiydi. 1950'nin Ramazan ayı idi. Vakit ikindi vaktiydi. İnsanlar kurbanlıkları hazırladı. Müezzin efendi minareye çıktı. Müezzin Allahü Ekber deyince öyle bir bağırıştılar ki, millet sevincinden hıçkırıklara boğuldu. Ardından kurbanlar kesildi''

Antalya Aksekili işadamı Ali Katırcıoğlu, ''Bir cuma günü idi, ikindi kılıyordum, ilan ettiler bugün ezan okunacak diye. Herkes sokaklara döküldü. O cuma günü Allahü Ekber, Allahü Ekber diye duyduğum o ilk ezanı asla unutamıyorum.

Demokratikleşme dediniz de, benim için en büyük demokratikleşme işte o ezandır" der.

O gün İstanbul'da neler olduğunu, aynı günlerde Eyüp'te asker olan babamdan dinlemiştim. Ezanın orijinal haliyle okunacağını haber alan İstanbulluların Eyüp Camii avlusunu doldurduğunu ve herkesin ezanı dinlemek için gözlerini minareye diktiğini söylemişti. Minareden, Allahü Ekber, Allahü Ekber sesleri yükselmeye başladığı andan itibaren, insanların sevinçten kendilerini yerlere attığını, ezanların bitişini müteakip de, kurbanların kesildiğini söylemişti.

O gün Erzurum'un bir başka yerinde yaşananları Mehmet Kırkıncı şöyle anlatılır: "Erzurum halkı ikindi vaktinden itibaren ezanın aslıyla okunacağını haber aldı. Halk sokaklara döküldü. Bir bayram havası yaşanıyordu. Herkes kurban keseceği ne varsa alıp, Tebriz Kapı mevkiinden Lâlâ Paşa Camii'ne kadar dizildi. Minarelerden Ezan-ı Muhammedi okunmaya başladığı an, herkes sonsuz bir sevince gark oldu. Müftü Solakzade Sadık Efendi, Ya Rabbi! Ölmeden önce bize bu günleri gösterdin diye hıçkırıklar halinde ağlamaya başladı"

CHP'ye sesleniyorum ...

ERZURUM'dan neden iki örnek verdiğimi sanıyorum anladınız. Birkaç gün önce bu şehrimizde, insanlık tarihine utanç vesikası olarak geçecek bir olay yaşandı. Başörtülü bir anne, başı açık kız evladının mezuniyet törenine giremedi. Aslında bu, Türkiye'nin dört bir yanında yaşanan örneklerden sadece biriydi.

Bu vesileyle CHP'ye ve onun Sayın Genel Başkanı Deniz Baykal'a seslenmek istiyorum. Ezanın orijinal haliyle okunmasına o günkü CHP nasıl destek verdiyse, her ne şekilde bir formül bulunacaksa, giderek tadı kaçmaya başlayan şu başörtüsü sorununu da bir mutabakatla aşmaya çalışın.

Gözü yaşlı anaların, hem de kendi vatanlarında tartaklanması hayra alamet değil. Çözün şu sorunu ...
_________________
Sevdamız Türk - İslam alemi için
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
hilal_asena
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: May 23, 2005
İletiler: 199
Şehir: Türkiye

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 2:37 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Uzun zamandır bu kadar manalı bu kadar güzel bir yazı okumamıştım ALLAH senden razı olsun kardeşim.Rabbimiz bize dinimizi en güzel haliyle yani kendi haliyle yaşamayı ve yaşatmayı nasip etsin...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
pektas
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Oct 08, 2003
İletiler: 31
Şehir: kütahya

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 2:47 pm    ileti konusu: slm Alıntıyla Cevap Gönder

ağlaan birtek esan değil ki bizim milletimize herşey kendi elimizde ağlıyor milliyetçilik
ülkücülük
laiklik
batıcılık
türkçülük
örf ve adetlerimiz
en önemliside kimliğimiz ağlıyor
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
Alper_Tunga72
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Feb 04, 2005
İletiler: 665
Şehir: TC-İzmir

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 2:57 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

[quote]Fethullah Gülen o günleri anlatırken şunları söyler: ''Ben o zaman Erzurum'daydım. Ekin mevsimiydi. 1950'nin Ramazan ayı idi. Vakit ikindi vaktiydi. İnsanlar kurbanlıkları hazırladı. Müezzin efendi minareye çıktı. Müezzin Allahü Ekber deyince öyle bir bağırıştılar ki, millet sevincinden hıçkırıklara boğuldu. Ardından kurbanlar kesildi''
[/quote]
Bu fethullahı şirinleştirme çabaları kabak tadı vermeye başladı artık.
Üstelik Türkçe ezan okunması niye bu kadar sakıncalı anlaşılır gibi değil.Allah sadece arapça mı biliyor?(haşa)Bugün okullarda genç nesillere anlamadığı dilden dua ezberletildiği için onlara o dua şarkı gibi geliyor ve bir süre sonra da unutuyorlar ve işte o yüzden de pekçok genç misyonerlerin eline düşüyor.Onların sokaklarda dağıttıkları İnciller hangi dilde?Tabii ki Türkçe.
Atatürk bu yüzden böyle bir karar almış.Halkın,yüzde dinimizi kendi diliyle öğrenmesini istemiştir.Tükçe ezan kararı da bunu ilk adımıdır..

[quote]O gün Türkiye'nin dört bir yanında yaşananlar, başlı başına ansiklopedik bir kitap olur. O gün Türkiye'nin dört bir yanında, cami sayısınca bir sevinç yumağı, insan sayısınca mutluluktan ağlayan bir yürek vardı.[/quote]Acaba bu yazıları nerden aldın merak ediyorum.
Menderesgiller familyasının Cumhuriyet kazanımlarına attığı bu ilk darbeyi bir zafer gibi gösterme!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
hilal_asena
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: May 23, 2005
İletiler: 199
Şehir: Türkiye

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 3:05 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türkçe ibadet doğrumudur değil konumuz ama sana şunu söyleyeyim!Yüce Allah Kuran'ı herkese yollarken neden herkese ayrı dilde yollamadı?Yapamaz mıydı yapardı elbet!Sûreleri felan türkçeye çevirdiğimizde ilk anlamı olmuyor.Arapça farklı bir dil farklı bir kültür, türkçede arapçada bulunan her kelimeyi tam manasıyla anlatacak kelimeler yok dolayısiyle!Yaptığımız dualarda eksiklik var gibi geliyor bana!Gençlerin unutmasına gelince Tarkanın şarkısını sor bakalım unutmuşlar mı?!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
pektas
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Oct 08, 2003
İletiler: 31
Şehir: kütahya

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 3:15 pm    ileti konusu: slm Alıntıyla Cevap Gönder

wrwpça öyle bir dilki anlammla kalıyor herşey o dildeki manaların derinliği çok farklı tam olarak başka bir dile çevrilemez
ben arapça detrsi aldım ordan biliyorum bir harf elince be anlamları var bilmek imkansız
v
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
Alper_Tunga72
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Feb 04, 2005
İletiler: 665
Şehir: TC-İzmir

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 3:20 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Devlet öncelikle kendi dilini öğretmelidir.Bu din eğitimi konusunda da geçerlidir.
[quote]Gençlerin unutmasına gelince Tarkanın şarkısını sor bakalım unutmuşlar mı?[/quote]Göbeği açık,iç gösteren gömlekler giyen tarkanın şarkısını kimi gençler unutmuyor malesef.
Ben de sana şunu sorayım;Din eğitimi,-imam-hatip,kuran kursları da dahil-Türkçe verilse,pekçok genç misyonerlerin kucağına düşer miydi ya da o tarkanın şarkılarını ezberler miydi?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
hilal_asena
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: May 23, 2005
İletiler: 199
Şehir: Türkiye

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 3:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bak canım arkadaşım aslında din eğitimi de kendi dilinde yapılmalıdır (ki yapılıyor) ama bu ezanı ve sureleri kapsamamalı bence!Dediğim gibi arapça bizim dilimizden farklı olduğu için manaları eksik kalıyor yada tam aynı manaya denk gelmiyor!Bu arapçayı ezberlemek zor felan deyişleri üşengeç tembel beyinlerin oluşumudur!Bizlere zaten manasıyla beraber öğretilmekte o anlamadıkları için misyonerlerin kucağına düştükleri sûreler!Ayrıca ben Kuran-ı Kerim'in arapçasını güzel bir sesten dinleyen bir insanın başka bir şeye gereği kalmadığını düşünüyorum çünkü Allah devamını sağlasın her Kuran dinlediğimde içimdeki iman aşkı artıveriyor!yani bunlar bahaneden ileri gidemiyorlar...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Alper_Tunga72
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Feb 04, 2005
İletiler: 665
Şehir: TC-İzmir

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 3:36 pm    ileti konusu: Re: slm Alıntıyla Cevap Gönder

[quote="pektas"]wrwpça öyle bir dilki anlammla kalıyor herşey o dildeki manaların derinliği çok farklı tam olarak başka bir dile çevrilemez
ben arapça detrsi aldım ordan biliyorum bir harf elince be anlamları var bilmek imkansız
v[/quote]
Arapça'da sesli harfler yoktur.Örnek olarak 'slk' harflerini ele alalım.Bunlar arapçada yazıldığında siz bunu -cümleye göre- salak,salık,silik,sülük.. olarak yorumlarsınız.Bazen o cümleye birden fazla seçenek de uyabilir.Kısaca zor bir dildir.Arapçanın bu zorluğunu,'anlam yoğunluğu' diye yutturmaya çalışmayın.
Başka dilleri niye bu kadar yüceltirsiniz anlamam.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
pektas
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Oct 08, 2003
İletiler: 31
Şehir: kütahya

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 3:42 pm    ileti konusu: slm Alıntıyla Cevap Gönder

ben imamhatip mezunu değilim ilgi duydum o desi aldım anladım dil bilisi çok karışok bir dil ibadetin ezanın arapca yapılması taraftarıyım en iyidise o değilmi zaten benim için türkçe daaha önemli, önce kendi dilim bu türkçe ezwnı ortaya atanlar neden şimdi kütçeyi serbedt bıraktı bunlar milliyetçimi yyyoooooo
o zaman ortalığı karıştırıp başkalrına yaranmak
kim akıl ettiki bunu kimin fikri tük düşmanlarının fikri
şimdi araplara sor onlar bile kuranı anlamakta zorlanıyor belkide türklerkadar ililri yok
allahın kelamı bu
var den türkçeye başka dile çevir öyle ibadet et
olurmu böyle
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
Alper_Tunga72
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Feb 04, 2005
İletiler: 665
Şehir: TC-İzmir

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 3:56 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Eğer Türkçen yazdığın gibiyse, hakikaten berbat.
Demişsin ki;önce kendi dilim bu türkçe ezwnı ortaya atanlar neden şimdi kütçeyi serbedt bıraktı bunlar milliyetçimi yyyoooooo
Bu 'güzel' yazıdan şunu anladım;Türkçe ezan kararı alanlarla bugün kürtçeyi serbest bırakanlar aynı kişiler.
Öyle mi?
Alakası bile yok.
Türkçe ezan kararı alan kişiler cumhuriyetin coşkusunu yaşayan ve halka yaşatmak isteyen -gerçekten- milliyetçi kadrolardır.
Bugün kürtçeyi serbest bırakanlar ise cumhuriyetle '80 yıllık hesabı olan', bugün 'çağdaş' kılığına girmiş 2.cumhuriyetçiler ve yobaz takımıdır, tabi son yıllarda kutsal ittifaka girdikleri 'bölücü' takımını da unutmamak lazım.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
mus25
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: May 18, 2005
İletiler: 473
Şehir: türkiye

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 4:11 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ÜLKÜDAŞLAR NİYETİMİZ ORTAMI GERMEK DEĞİLDİ SADECE FİKİR ALIŞVERİŞİ HEPİMİZ AYNI ÇATI ALTINDAYIZ UNUTMAYALIM
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
gazibaba
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Sep 28, 2004
İletiler: 151
Şehir: türkiye

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 4:15 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Dini içerikli bir başlık gördüm ve dedim ki "kesinlikle buraya Alper-tunga saçma fikirlerini yazmıştır" diye düşünerek baktım ki gerçekten de öyle ya bu adamın din düşmanlığından başka derdi yokmu. Bak aslanım 1 İbadet Türkçe yapılamaz, Sebebini söyleyeyim. Kur'an-ı hem lafzı ve manasıyla Mucizedir. Allah Kur'an-ı Kerimde bunu bir çok yerde anlamak mümkün. 2 Hiç bir dil başka dile çevrilirken tam anlamıyla olmaz. Namazı ezanı Türkçeleştirilem diyenler neden ingilizce öğrenimine destek veriyorlar. 3 Kur'an-ı Kerimi arapça ezberlemek daha kolaydır ve okunması ibadettir. Dini konuları bilmeyenlerle din tartışılmaz.4. Ezanı Türkçe okutturanlar Milliyetçi değil bilakis Chp'li ismet inönü hükümetidir. Bunları öğren bir keren. Ezanı Türkçeye çevirenlerin derdi Türkçeleştirmek değil, insanları dinden uzaklaştırmaktır.
Yani şu senin yazdıkların yıllarca Türkiyemizi sömürü ülkesi yapmak için içimizdeki misyonerlerin savunduğu tezlerdir. Yasar Nuri, Süleyman ates gibi adamlarin fikrini savunuyor olman senin hakkındaki fikrimi kesinleştirdi.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gazibaba
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Sep 28, 2004
İletiler: 151
Şehir: türkiye

İletiTarih: Sal Haz 21, 2005 4:19 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

bu yazıyı iyi oku ALPERTUNGA veya kaçtane isim kullanıyorsan... araştırıp öğrenme zahmetine katlanmazsan bari okuda birşeyler öğren.

Kur’an-ı kerim niçin Arapça

Sual: Ateist yazar, (Diğer milletler kendi kulu değil mi de, Tanrı Kur’anı Arapça indirdi) diyor.

CEVAP

Eğer Kur’an İngilizce olarak inseydi, aynı bozuk mantıkla, (Diğer milletler kendi kulu değil mi de, Tanrı Kur’anı İngilizce indirdi) diyecekti. Maksadı yanlış bulmak olduktan sonra her şeyi tenkit eder. Yusuf suresinin, (Biz Kur’anı Arapça olarak indirdik, umulur ki, siz onu anlarsınız) mealindeki 2. âyet-i kerimesi, tefsirlerde özet olarak şöyle açıklanıyor:



Biz Kur’an-ı kerimi herhangi bir lisan ile değil, en geniş, en açık, en âhenktar olan Arap lügâtı üzere indirdik. Eğer akıllıca düşünürseniz, bu Kitabın ulviyetini, kendisinin bir şaheser, hükümlerinin, tesirli sözlerinin, bütün insanlığa hitap ettiğini, müslüman olmayı en büyük bir vazife, en yüksek bir saadet telakki edersiniz.



Ey Araplar, Kur’an-ı kerim, sizin lisanınızla indi. Bugüne kadar birçok edebiyatçının, şairin sözünü dinlediniz. Hiçbirisine benzemiyor. Bunun insan sözü olmadığını, İlahi bir kelam olduğunu düşünürseniz, anlarsınız.



Demek ki âyetteki anlamak, bunun ilahi kelam olduğunu anlamaktır. Yoksa ahkamını anlamak değildir. Eğer öyle olsaydı, (Ey Resulüm, Kur’an-ı kerimi insanlara açıklaman için indirdik) mealindeki âyet-i kerimeye zıt olurdu. (Nahl 44)



Eğer Yunanca olsaydı

Fussilet suresinin, (Eğer biz Kur’an-ı kerimi yabancı bir dilde okunan bir kitap kılsaydık. Diyeceklerdi ki, âyetleri tafsilatlı şekilde açıklanmalıydı. Muhatapları Arap olduğu halde, Arapça olmayan bir kitap mı geldi) mealindeki 44. âyet-i kerimesinin tefsirlerdeki açıklaması da şöyledir:



Kur’an-ı kerim [İbranice, Yunanca falan değil] sizin lisanınızda, yani Arapça’dır. Siz Arap olduğunuza göre, ifadelerinin vecizliğinden, şaheserliğinden bu Kur’an-ı kerimin İlahi bir kelam olduğunu anlarsınız. Yoksa, (Siz Arap olduğunuza göre, Kur’anın ahkamını da anlarsınız) denmiyor.

[Tokatlı Şeyh-ül-islam Mustafa Sabri efendi, (Biz Arabi’yi az biliriz. Fakat Kur’an-ı kerimi Araplardan daha iyi anlarız) buyuruyor.]



Lisanı Arabi olan herkes Kur’anı anlayamaz. Lisan ayrı, ilim ayrıdır. Türkçe bilen insan, tıp, hukuk, fen gibi bilgileri bilir mi? Kur’an-ı kerim baştan başa bir ilim deryasıdır. Her Arabi bilen Kur’an-ı kerimi nasıl anlar? Ateistler gibi, tercümesini okuyup da, (Bakın Kur’anda çelişki var) demek ne kadar abes ve saçmadır.



Eshab-ı kiramın anlayışı

Eshab-ı kiramın hepsi müctehid, birer büyük âlim oldukları halde, âyet-i kerimeleri farklı anlamışlar, ictihadları farklı olmuştu. Mezheplerin çıkışında da âyet-i kerimelerin farklı anlayışının rolü vardır.



Urvet-ül-vüska Muhammed Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:

(Bir gün Resulullah, Hz. Ebu Bekir’e Kur'an-ı kerimin ince manalarından birkaçını onun seviyesine göre anlatıyordu. Hz. Ömer yanlarına gelince, konuşma üslubunu ve bahsettiği ince sırları, onun da anlayacağı şekilde değiştirdi. Yanlarına Hz. Osman gelince yine üslubunu değiştirdi. Hz. Ali gelince de böyle yaptı. Resulullah efendimizin, her değiştirmesi, oraya gelen zatların istidatlarının farklı oluşlarından idi.) [M. Masumiyye 59]



Hadis-i şeriflerde (Benden sonra peygamber gelseydi, Ömer olurdu), (Osman’ın şefaati ile Cehennemlik yetmiş bin kişi sorgusuz Cennete girecektir) ve (Ben ilmin şehriyim Ali de kapısıdır) buyuruldu. Her üçü de bu derece yüksek olduğu ve Arabiyi çok iyi bildiği halde, Hz. Ebu Bekire anlatılan tefsiri bile anlayamadılar. Çünkü Peygamber efendimiz herkese derecesine göre anlatıyordu.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(İnsanlara akıllarına, anlayışlarına göre söyleyin, onlara [dinin hükmünü] inkâr ettirecek şekilde söylemeyin ki, Allah’ı ve Resulünü yalanlamasınlar.) [Buhari]



Allahü teâlâ, (Peygambere sorun, âlimlere sorun) buyuruyor. Bazıları, bizzat kendim anlayacağım diye inat ediyor. Herkes kendisi anlayabilseydi o zaman peygambere ne lüzum kalırdı?



Kur’an-ı kerimi, lisanı Arapça olanlar bile anlayamaz. Hatta evliyanın ve ulemanın en büyükleri olan Eshab-ı kiram bile, âyetlerin manalarını Resulullah efendimize sorarlardı. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Kur’an, Allah’ın metin ipidir. Manalarının hepsi anlaşılmaz. Çok okumak ve dinlemekle eskimez.) [İbni Mace]



Kur’an-ı kerim çok veciz olup, bitmez tükenmez manalarının bulunduğu, bütün manaları bildirilse bile, yazmak için kağıt ve mürekkep bulunamayacağı bizzat Kur’an-ı kerimde bildirilmektedir.

Mealen buyuruluyor ki:

(De ki, Rabbimin [İlmini, hikmetini bildiren] sözleri için, denizler mürekkep olsa, bir o kadar daha deniz ilave edilse, denizler tükenir, Rabbimin sözleri tükenmez.) [Kehf 109, Beydavi]



Anayasayı, bir kanunu anlamak için hukukçulara gidiliyor. Halbuki bunları da insan yazmıştır. Bir kanundan bile herkes aynı şeyi anlamazken, Allah’ın kelamını herkes nasıl hemen kolayca anlayabilir?



Doğrusunu anlayabilmek için, bir Kur’an tercümesine [meallere] değil, İslam âlimlerinin tefsirlerine bakmak gerekir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 3 sayfa)

Sayfa: 1, 2, 3  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1