Bozkurt NET

[cengizhan_333]

ülküdaşlarım türkiyenin kurtulmasının tek yolu var o yolda milli kimlik bilincinin tekrar uyanmasıdır aynı kurtuluş savaşında oldugu gibi bunu saglayacak olan tek kurum da milliyetçi hareket partisidir.

[cengizhan_333]

MHP Genel Başkanı Osmaniye'de 30 Bin kişiye hitap etti
Osmaniye Ergenekon şöleninde konuşan Bahçeli 2,5 yıldır Türkiye’nin bir kuşatma altında olduğunu ve bu kuşatmanın MHP’nin tek başına iktidarıyla son bulacağını söyledi. Ayrıca ABD ve AB’nin milliyetçileri durduralım demesinin de MHP’nin tek başına iktidarını engelleyemeyeceğini belirtti. Bahçeli MHP’yi sokağa dökmek isteyenlere de “Ülkücü Hareket Sokak ta değil İktidar da olacaktır” dedi.

Bahçeli Osmaniye Ergenekon şöleninde konuşmasına şu şekilde devam etti: Hepinizin de bildiği üzere, evrensel anlamıyla kültür, insanlığın ortaya koyduğu birikimleri ifade eder. Toplumlar açısından ise kültür, her bir unsuru tarihin derinliklerinden süzülüp gelen, nesilden nesile intikal eden maddi-manevi değer ve davranışların tamamıdır.

[ber_reis]

ülküdaşlarım bana göre türkiyenin kurtuluş reçetesi mhp nin politikalarında saklı eğer biz tek başımıza iktidar olursak türkiyenin kurtuluş süreci başlar.

[bozkurtcebe]

HAYDİ AYRILIKLARI GAYRILIKLARI BIRAKALIM BİRLİK OLALIM BİZ BİRLİK OLUNCA ÇÖZÜM ARDINDAN GELİR HAYDİ KÜS OLDUĞUMUZ, ARAMADIĞIMIZ ,KIRGIN OLDUĞUMUZ ARKADAŞLARIMIZDAN BAŞLAYALIK GÖNÜL KAZANALIM HAYDİ RAKADAŞLAR İLERİİİ.......

[Alper_Tunga72]

	Alıntı:
	Vatan nasil mi kurtarilcak 1.(birinci)Bü kürtleri yok etmemiz lazim. 2.(ikinci)Kibris Adasinda rumlari sürgun etmemiz lazim. 3.(ücuncu)Türk devletleri bizim Bayramizin altina almamiz gerek daha güclu olmak icin. 4.(dörduncu)Amerika ve Israili yok etmek lazim

İyi hoş da, gücümüzü aşan hedefler ancak hayal olur.
Orta Asya Türk devletlerini tek bayrak altında toplamak yerine, onlarla avrupa birliğine benzer bir birlik projesi oluşturmak daha mantıklı olacaktır bence.
'Bu kürtleri yok etmemiz lazim.' diyerek milliyetçiliği faşitlikle bir göstermeye çalışanlara koz vermiş oluruz.Bence çok yanlış..
Rumları sürgün etme konusuna katılıyorum.İngilizlerle birlikte adanın gerçek sahipleri olan Türk halkını yerlerinden ettiler.Doymadılar şimdi de tamamını istiyorlar.En iyisi geldikleri yere postalamak ama bu hükümet iktidarda oldukça biraz hayalcilik olacaktır.
Abd ve israili yok etmek lazım da önce bunların kıskacından kurtulmamız gerekir.Son 50 yıldaki çabalarıyla ülkenin ekonomisini,dış politikasını ve bu 50 yılda gelen tüm hükümetleri babalarının oyuncağı gibi kullandılar.Önce bu sistemi kırmak gerekir.Ondan sonra kendiliğinden yok olurlar zaten.Yaşamları bu politikalara bağlı..

[yorukhasan]

BU VATAN BİZİM DİR VE BİZİM KALACAKTIR AMA TÜRKİYE NASIL KURTULUR...

1 HEPİMİZİN AYNI FİKİRDE OLDUĞU KESİN AB DEN VAZGEÇECEK
2 TEK YUMRUK TEK BEDEN OLUNACAK
3 İSLAMİYET YAŞANACAK VE YAŞATILMAYA ÇALIŞILACAK
4 AMERİKA SOYSUZLARINA BAŞ KALDIRILACAK
5 KİMSE İÇİN KÖTÜ DÜŞÜNÜLMEYECEK (SADECE KENDİ İÇİMİZDE)
6 TÜRKİYE NİN YER ALTI ZENGİNLİKLERİ İLE DIŞ BORÇLAR KAPATILACAK BİZİM SADECE BOR MADENLERİMİZ YETER TÜM DÜNYAYI SATIN ALMAYA KARDEŞLERİM ÇÜNKİ DÜNYA ÜZERİNDE BOR MADENİNİN EN BÜYÜK ORANI TÜRKİYE SINIRLARI İÇERİSİNDE %75
7 OSMANLI GİBİ YÖNETİM ŞEKLİ OLACAK
8 OSMANLI GİBİ FETH LER BAŞLATILACAK
9 ORTA ASYA BİZİMDİ VE YİNE BİZİM OLACAK
10 TÜRKİYE AYNI ZAMANDA İSLAM DÜNYASININ YÖNETİCİSİ OLACAK


ALLAH AZZE VE CELLEYE EMANET OLUN İNŞ.

[yorukhasan]

...........................

[tatvanbozkurt]

Yörükhasan gardaşım helal olsun çok iyi belirtmişsin Teşekkür ederim aynen dediğin gibi

[yorukhasan]

estğ kardeşim biz sadece ve sadece içimizden gelenleri söyledik yoksa TÜRKİYE nasıl kurtulur buna bizim aklımız yetmez Allah ( azze ve celleye 9 emanet ol s.a

[kadir45]

Arkadaşlarımızın yaptıkları öneriler aşağı yukarı doğru.Bunların hepsinin yapılması lazım.Yapılacak o kadar çok şey var ki nereden başlayalım?İlk yapılacak şey,denk bütçeler yapılmalı.Açık veren bütçelerle bir yere varamayız.Borç kıskacından kurtulmanın ilk şartı bu.İkincisi üretimi arttırmak,maliyetleri de düşürmek zorundayız.Bizde işçilikler çok düşük olmasına rağmen,üretimi arttıramadığımız,enerjinin pahalı olması gibi nedenlerle maliyetler çok yüksek.Bu da mallarımızın dışarı ile rekabet etme şansını düşürüyor.Üretimde kaliteyi arttırmak ve standartları artık yerine oturtmak lazımdır.Yatırımlar için fizibilite raporları doğru dürüst hazırlanmalı,siyasi amaçlı yatırımlara son verilmelidir.Öncelikle enerji üretimini arttıracak yatırımlara hız verilmelidir.Belediye başkanlıkları kaldırılıp,bayındırlık bakanlığına bağlanmalı,başlarına seçilmiş değil,atanmış kişiler getirilmelidir.Benim bu forumlarda belediyeler ve bunların keyfiyeti,israfları ve yolsuzlukları ile ilgili epeyi okunmamış ya da az okunan yazılarım var.Bunlar hep tesbittir.Devlet küçülmemeli,ortadan çekilmemeli,tersine büyümelidir.Devlet ekonominin her alanına tüm varlığıyla müdahale etmeli ve özel sektörü o yönlendirmelidir.Bu kazanma anlayışı ile,özel sektörün ekonomide yönlendirici olması beklenemez.Eskiden söz üzerine yapılan anlaşmalar,bugün artık senet ve çeklerle dahi güvence altına alınamıyor.Böyle bir ticari ahlak anlayışı,böyle korkunç kazanma hırsı,,böyle yüzsüzler takımının iş adamı diye geçindiği bir ülkede,ne doğru dürüst ihale yapılır,ne de dosdoğru bir iş.Bu anlayışlar yerine oturuncaya kadar devlet yine eski ağırlığında olmalıdır.Bu kadar verimli kaynaklara sahip olan bir ülke,ya sanayii ya tarım ikilemi arasına sokulup boğulamaz.Tarım ve sanayii aynı derecede önemlidir.Biz iklim şartlarından,verimsiz topraklardan dolayı sanayi ye ağırlık vermiş ülkeleri model olarak alamayız.Tarıma dayalı sanayiin mutlaka kurulması,ve ürünlerin dışarıya işlenerek ihracı şarttır.Devlet gösteriş olarak değil,tam anlamıyla tasarruf tedbirleri almalı,lüks tüketim maddeleri ithalatı kısıtlanmalıdır.Tüm açılış kapanış karşılama uğurlama törenleri,ülkemize gelecek yabancı devlet adamları dışında kaldırılmalı bunlarla insanlar meşgul edilmemelidir.
Planlamalar,Ankara merkezlerde değil,valilerin koordinasyonu altında illerde yapılmalıdır.Vali yadımcısı olarak bir tane idari yardımcı yeter.Diğer yardımcıları teknik ve sağlık personelinden olmalıdır.Valilerin yetiştirilme şekli yanlıştır.Siyasaldan sonra bunlara 4 yıl daha tıp,mühendislik,ekonomi alanında gerekli eğitim verilmeli,ardından yapılacak sınavları kazananlar bu görevlere atanmalı,iktidarla birlikte valiler değişmemelidir.Bu eyalet sistemi anlamına gelmez.Devlet tüm bilgisi ve deneyimiyle sadece Ankarada değil,her ilde olmalıdır.
Ankaradaki devlet planlama teşkilatı sadece iller arası koordinasyonu sağlamalı,illerle yapılacak toplantılardan sonra alınacak kararlar doğrultusunda,önce potansiyeli yüksek illerde ve verimlik katsayısı fazla olan projeler başlatılmalıdır.Yoksa devlet planlamanın Ankarada oturduğu yerden ahkam kesmesi gibi değil.Çok sayıda yıllarca sürünecek yatırımlar yerine,az sayıda yatırım yapıp,bunları süratle bitirmek gerekir.Adamlar 45 de savaştan bitik çıktı,60 larda kalkınmaya başladılar.Biz 15 yılda bir barajı zor bitiriyoruz.İşssizliği önlemek ve sosyal dengeleri kurmak için,insan gücünden yararlanmalıyız.1930 amerika büyük krizinde san fransisco asma köprüsü insan gücüyle yapıldı.Hindistanda insan gücüyle yapılan toprak barajlar var.Bizde işsiz kesim demiryolu inşaatlarına kaydılabilir.Hem büyük bir istihdam oluşturulur,hem demiryollarının önemi malum.Petrol tüketimimiz de azalır.Tabii bunlar ilk anda aklıma gelen bir kaç şey.Ülkenin sorunları bunlarla da bitmez.Gerekli sosyal düzenlemeler,ekonomik iyileştirmeler,eğitim sistemi,asayiş sorunu,problemli insanlar sorunu,sağlık sorunu,araştırmalar,harp sanayii,bunlar hep bir paket program olarak paralel ele alınmalı.Bu hale bir kaç yılda gelmedik.Bir yılda da bu işten kurtulamayız.Ama kesin olaran bir şey varsa bir an önce bir strateji üzerinde anlaşıp çalışmaya başlamak zorundayız.

[Vuslatim]

1980 sonrasi depolitize olmus televole gencligi mi, yoksa barlarda uyusturucuya kapilmis fuhus batakligi sakinleri genclik mi?

Devletin malini yemeyenin enayidirin hayat gercegi olarak dayatilan bürokrasi ve hatta yasamanin mümtaz olmaktan uzak temsilcileri mi?

Vicdanla cüzdan arasinda kaldigini beyan eden yargi mensuplari mi?

Rüsvet ve torpilin ne kadar büyük haksizlik oldugunu bildigi halde kendi meselesi icin vicdan muhasebesine bile gerek kalmadan basvuran toplum yigini mi? Ne idügünü arastirmadan hirsizi, arsizi mecliste temsil hakki vererek azdiran vurdumduymaz, sagir, kör ve yeri geldiginde isbilir secmen kitlesi mi?

Nasildan önce kim?

Cevap veriyorum; Türk Islam Ülkücüleri.

Nasil;

Önce kendine dönüsü yasayacagiz. Sonra kendine dönüsü yasatacagiz.

Iyi calisirsak 30 yil demisti Basbug´um. Onun ucmaga varisindan sonra daha cok zararda oldumuza göre ve bir de onun yoklugunu düsünün süre bayagi uzun muassir medeniyetler seviyesine ulasmak.

Gururum; MHP´li belediyelerin haril haril calistigidir.

Yetismis eleman degil konusunun en iyileri olan bilimadamlari yetistirecegiz. Bürokrasinin en ince yerine kadar fikrimizi iktidar yapacagiz. Fikrimiz iktidar ise zikrimiz de iktidara gelecektir.

Fikrimizle, zikrimizle iktidar olduk. E sonra?

Ortaligi bulandirip sonra usulünce düzeltenlerin ipligi pazara cikarilmali, medyaya ceki düzen verilmelidir. Sansüre hayir. E hayir da herseye de dil uzatilip burun sokulmaz ki. Kaynana muhabbetleri yerine halki birlik beraberlige sevkedici, görsel egitici programlarin yaninda belgesel programlarina agirlik verilmeli.

Yargi önce yerine oturmali. Türk Islama yakisir yargi sistemi yeniden düzenlenmeli ve eleman acigi kapanmalidir. Ödenek yoklugundan mektup gönderemeyen yarginin ne kadar dogru calisabilirligini siz düsünün.


Milletin devlete küskünlügü var ise bu giderilmeli ve hak sahibine teslim edilmelidir. Din ve vicdan özgürlügü Fatih Sultan Mehmet Han´a yakisir olabilmelidir.

Atatürk ilke ve inkilaplari "her sey Türk icin, Türk´egöre ve Türk tarafindan" prensibi ile tekrar yüce milletimize anlatilmali ve bu ugurda ciddi ve kalici hamlelerle Anayasa, Vatanin bölünmez bütünlügü ilkesine ters düsebilecek her türlü pürüz giderilemeli.

Sivil toplum kuruluslari daha iyi denetlenmeli, tarikatler kontrol altina alinmalidir. Sag-sol ayirimi yapmadan bölücü unsur özelligi tasiyabilecek her türlü gizli ya da acik teskilatlanmalarin önü alinmali.

Istihbarat örgütleri kendine calisir hale gelmeden iyilestirmeye gidilmeli gerekli yasal uygulamalarla dünyaya acilmalidir. Dünyanin en gelismis istihbarati bizimki olmalidir.

TSK cagin en ileri teknolojisini yakalamis ve satin alan degil satan haline getirilmelidir. TSK profesyonellige yönlendirilip, sivil askerlik uygulamasi getirilmeli ve bununla yoksul vatan evlatlari hem askerligini yaparken hem de ailesine yük olmanin aksine para da kazanir hale getirilmelidir. Asker yasal süre icinde gerekli savas egitimlerinin ve mücadelesinin yanisira yoksa meslek sahibi haline getirilmeli ve TSK´ya ait fabrikalarda üretime katkida bulunmalari saglanmalidir.

Bilimadamlarindan olusan sözde degil fiiliyatda etkin bir yüksek meclis ile fikirgöcü engellenmelidir. Her türlü alanda etkin halde calisacak bu kurum TBMM´ye danismanlik yapar olmali ve meclis komisyonlarinda görev verilmelidir. Yetisecek elemani gelecegin mesleklerine yönlendirecek bu meclis gereksiz yigilmalarla hem istihdam fazlaligi gereksizliginden hem de yillarin emeginin israfindan kurtarmalidir. Her ile üniversite yerine üretebilecekve arastirabilecek üniversiteler kurulmalidir. Takipcisi ve destekleyicisi devlet olmalidir.

Nüklüer enerji alaninda ivedi sonuclara gidilmeli, atom sanayi kurulmalidir. Yeralti zenginliklerimiz peskes cekilmekten vazgecilmeli ve disgüclerin engellemelrine kulak asilmamalidir. Irak sinirinda petrol kesin vardir. Ve imalata ivedi gecilmelidir.
Olmamasi mümkün degildir. Daha cok baraj yapilmali ve gelecegin silahi suyun her damlasinda yararlanilmalidir.

Milletimizin takriben yastik alti zenginligi 40 000 000 000 $ oldugu söyleniyor bence daha fazla, bunu piyasa cekmeli dünyaya borclanacagimiza kendimize borclanmaliyiz.

Ahilik takrar yasatilmali, isadamlari parasina göre degil tutarliligina göre muteber sayilmali. Devlet sabikalli hirsizlara ihale vermekten vazgecmelidir. Devlet politikasi ile Hükümet politikalarinin yni zeminde bulusacagi hamlelerle isadamlarimizi dünyaya acmaliyiz. Bu yönde bürokratik engeller konusuna göre yeniden degerlendirilmelidir.

Ithalata sinirlama getirilmelidir. Hertürlü gereksinim önce Türkiye´mizde üretilemez mi mantigi ile ön careler aranmalidir. Arkadan gelecek agir sanayi hemlesine öncü, her türlü üretimin ucuza ve TSE ölcüsünde hizmete hazir hale getirilmesi denetlenmesinin saglanmasi gerekir

Tarim kesinlikle ithal edilmemelidir. Imtiyaz ancak Türkiye´mizde yetisme olanagi olmayan ürünlere verilmelidir. Devletin tarim poltikasi kesin gözden gecirilmeli ihracatimiz artirilamlidr. Unutulmamalidir. Kendimize yetmeyen bir tarim gercegimiz var, ama öte yandan ithal ediyoruz. Hayvancilik tesvik edilmeli hastalikli ithal etden vazgecilmelidir. Kibris baris Harekatinda dünyaya kafa tutar olusumuzun ardinda kendimize yeter tarim kozumuz vardi.

Kadir21 gardasimin dedigi gibi demiryollarina büyük özen gösterilmeli bütün yurdu saracak hizli tren dahil gelecegin ulasim araclarinin göz önünde bulundurulacagi ag insa edilmelidir. Aklin yolu tekdir istihdam sorununa büyük care olacak bu projenin devlet tarafindan yaptirilmasi ve yap-islet-devret modelinde oldugu gibi yagmalara müsade edilmemelidir.

Sendika, hastalik-emeklilik-issizlikvs sigortalari gelistirilmeli isci ve memur insanca yasar hale getirilmeli ve egitim kurumlari mümkün oldugunca üsretsiz olmasi saglanmalidir. Hastahaneler resmi, sivil veya vakif farketmez tek merkezden etkin islah edilmeli, ilac ithalati minimize edilmeli, israfin önü alinmali ve ilac dozunun biraz düsürülmesi gerekmektedir. Ab ye göre Türkiye´nin dozu yüksektir. Bu yan etkileri göz önüne alindiginda hem baska hastaliklara yol acar ve hem de baska ilaclarin ithalini gündeme getirir. Bu uyanik yabanci sirketlerin oyunudur. Insanlar dogal ilaclara yönlendirilmelidir.

Turizm kesinlikle islah edilmeli bu kadar turist ile gelen akin, pislik ve diger ülkelerin ´turistimizi göndermeyiz" baskisindan kurtulunmalidir. Getridikleri para onlarin olsun. Götürdüklerine bakmali. Ahlak, din, töre... gerisi siz sayin.

Devletin bütün kurum ve kuruluslari disiplin altina alinmali yetistirme yurtlari üretim ve egitim merkezleri olmalidir. Genc yasta bunalima düseceklerine üretip ögrenerek yarinlara güvenle bakabilsin yavrucaklar. Hem de meslek sahibi olurlar.

Sehirlerimizin özelligine göre planli ticaret merkezleri kurulmalidir. Istanbul üretiminin Anadoluya yayilmasi sarttir. Bu stratejik olarak bir savunmadir ayni zamanda.

Simdiye kadar 500 ailenin yedigi krediler artik halka tesvik olarak ucuz orta-uzun vadeli krediler seklinde verilerek orCok zenginle cok fakir arasindaki ucurum yok edilmelidir.

Almanya´da bankalar büyük holding veya gruplari satin aliyorlar. Bu üretimin yurt disina kacmasina yol aciyor. Bu kesinlikle Türkiye´mizde olmamali ve garanti altina alinmalidir. Son zamanlarda okudum Bulgaristan ve Romanya´ya fabrikalar kuruluyor. Amac onlarin bizden önce AB ye girebilir olasiligi. Bu konu ehil kisiler tarafindan iyi analiz edilmeli.


Hazir isgücü kalifiye eleman olarak gelistirilmeli, her yilveya iki yilda bir olmak üzere isgüvenligi, saglik ve saire konularda cesitli ücretsiz kurslarla gelismesi saglanmalidir.

Bu gün gördüklerinize sanat diyebilirseniz, sanata söz gecirmek yerine islah edilmeli ilm-i siyasetle cazip olmaktan uzaklastirlimalidir. Edebiyat, musuki alaninda kalici eserler verilmeli sanatci gibi santaci olanlara devlet bazi kolayliklar saglamali.

Sanatci hayal edebilen, tasviri saglam olabilendir. Hayali olanin yarini da olur.

Türkiye´nin milli poltikalarina uygun filmler cekilmeli dünyaya kendimizi iyi anlatmamiz saglanmalidir. Ermeni meselesi gibi var olan meselelerde gercegi bir de bizden görmeleri icin mücadele verilmeli ve Türk imaji bize yakisan olmalidir.

Sinemalarda padisahlari harem yerine insanligin hizmetinde göstermeye gayret etmeliyiz. Gencligimize Türk medeniyetini kafalarina kaziyacak sekilde hitap etmeliyiz.

Tarihimizi kendimiz arastirip kendimiz yazmaliyiz. Cinden ögrenilen tarih cine yarar. kalici eserle cikarmaliyiz.

Insanimizi spor yapar, kitap okur ve kendini gelistirirken gecmisinden aldigi gücle gelecege güven duyar hale getirme calismalari yapilmalidir.
Her türlü sporun önü acilmalidir. Bir spor dalinda yigilma engellenmelidir ki bunun da ilm-i siyasetle halledersiniz. Yasakci zihniyetle olmaz tesvik edersiniz.

Halkin belinden ve beyninden silahi almak gerekir. Cok meraki olanlara poligonlari acarsiniz. Ruhsat almayi Makina kimyadan alinan silaha göre vermek yerine izlenmis, kendini isbat etmis, asabi olmayan ve gercekten sadece evinde savunma amacli kullanmak isteenlere vererek sinirlandirilmalidir. Tasima ruhsatinin önüne cok büyük engeller konulmali ve ciddi kalinmalidir.


Eee daha sonra?

Vallahi o kadar da uzun boylu degil benim aklim buraya kadar yetiyor. Ince ayrintilarini da bilenler anlatsin.


Bilmiyorum okuyan var mi ama bunlar benim kafamdan gecen dogru olabilecek cözümler. Yanlisim oldugu yerde surasi yanlis, asli budur diyene simdiden tesekkür ederim.


Allah bu millete, bu devlete zeval vermesin. Türk-Islamin tek umudu olan Türkiye´mizi sadece sevmek yeter sananlar varsa bir kere daha düsünsünler...

Allah (c.c.) Türk´ü korusun ve yüceltsin

[reisim25]

Son satırına kadar zevkle okudum.
Türkiyeyi sevmek, yetmiyor.
Yazıp okumalıyız.
Başımıza gelenlerin neden geldiğini anlatmak için şahsen benimde yaptığım, üçüncü şahısları veya devletleri suçlamaktır.

Mücadele güçle olmaktadır.

Gücün yoksa daha beşiğinde fikrini boğarlar, emekletmeden.

Gücün varsa davanı "HAYKIRIR" dünyaya anlatırsın. Yoksa dinleyici olarak yalnızca beni bulabilirsin.
Ben zaten dinlemedeyim.


Güç : okumak, uyanmak, silkinmek, çalışmak ve ve ve her fertin illa bir konuda uzman ve o konuda da dünyaya bilgi satabilecek düzeyde uzman olması demektir.

Boş işlerle uğraşıp, şıpsevdilik, televole, gözetleme programları, turizm, kumar, köşedönücülük fikirleri BİZİ geri bırakabilmenin BİZE yutturulabilmiş en soysuz örnekleri ve sonuçlarıda meyveleridir.

Çok hızlı bir şekilde kime benzemek istiyorsak O'na benzemeliyiz.

Kimi yakalayıp geçmek istiyorsak onun gibi koşmalı ve Onu model almalıyız.

Zaten saçlarım yok, derisi bile kabarıyor TV izlerken başımın.
Bu gençler mi, diyorum kendime bunlar mı Ülkem için can, kan verecek bunlar değil herhelde. Bunlar uzaydan geldiler veya bize bunları TÜRK diye yutturuyor.

Dövmeli, punk kafalı, saçları şu biçim, kızlar o biçim, ağızlarda tek gevelenen "albüm, albümüm". Kafanda parçalansın albümünde gitarında "soysuz, kansız, tarihsiz, asaletsiz".

Herhalde bugünü görerek söylenmiş:

EY TÜRK... TİTRE VE KENDİNE DÖN !!!


TTK ve Y.

[kurtoglu1919]

üyelik bize ulaşın




English

yenibir.com

Genç Hürriyetim

Agora


Gündem

Avrupa Birliği

Dünya

Ekonomi

Spor

Yaşam

Teknonet

Tüm Haberler

Yazarlar

Kültür Sanat

Magazin

Özel Dosyalar

Hava Durumu

Astronet

Televizyon






HÜRRİYET EKLER

Bilim

e.yaşam

Otoyaşam

Seyahat

Pazar

Cumartesi

Cuma

Kelebek









Mobil Hürriyetim


Arşiv Arama

ArşiviM

Bize Ulaşın

Reklam








Anasayfa
14.08.2005
Erdoğan batarsa bize ne gelir diye düşünüyorlar


Diyarbakır dönüşü uçakta gazetecilerle sohbet eden Başbakan Erdoğan, ‘Terör sadece benim meselem değil. Baykal’ın da, Ağar’ın da, Bahçeli’nin de. Ama bunların öyle bir derdi yok ki. Kan ve gözyaşı üzerine oy düşüncesi olur mu? Erdoğan batar mı? Batarsa bize ne gelir diye düşünüyorlar. Ayıptır yahu’ dedi.

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Diyarbakır dönüşünde uçakta gazetecilerle sohbeti sırasında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı sert bir üslupla eleştirdi. Erdoğan, Baykal’ın yeni politikanın terörle mücadeleyi olumsuz etkileyeceği yolundaki sözlerini hatırlatan bir gazeteciye şu karşılığı verdi:

‘Biz terörle mücadelede başarılı olalım diye bu adımları atıyoruz. Sayın Baykal ne derecek katkı sağlayacaksa onu yapsın. Gölge etmesin, başka ihsan istemem. Engel olmak için elinden geleni yapmasın. Terör sadece benim meselem değil. Hepimizin meselesi. Baykal’ın da Ağar’ın da Bahçeli’nin de. Ama bunların öyle bir derdi yok ki. Kan ve gözyaşı üzerine oy düşüncesi olur mu? Erdoğan batar mı? Batarsa bize ne gelir diye düşünüyorlar. Ayıptır yahu.’

ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPTIK

Erdoğan, bir başka soru üzerine affın gündemlerinde olmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan, eski DEP milletvekilleri Leyla Zana ve arkadaşlarının PKK’yı tecrit etmek için üzerlerine düşeni yapıp yapmadığı sorusu üzerine de, ‘Biz üzerimize düşeni yaptık. Yapması gerekenler de yerine getirirse, isabetli olur’ dedi. Erdoğan, verdiği mesajlarla devlet ve vatandaşın kaynaşmasını beklediğini vurguladı.

Nikáhta buluştular

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, işadamı Kadir Has’ın oğlu Nuri Has’ın düğününde nikáh şahitliği yaptı. Çırağan Sarayı’nda, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kıydığı nikáhla, Kadir Has’ın oğlu Nuri Has ile avukat Selin Çivi hayatlarını birleştirdi. Basın mensuplarının alınmadığı düğüne, Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da katıldı.

[bozkurt_1977]

ben kisa bir örnek vermek istiyorum.

mesela Yozgat'ta yol yapilacak ve 20 grayder, 20 buldozer ve baska araclarmi lazim, komsu sehir Sivas'ta o aylarda bir calisma yok, Sivas'taki is araclari bos duruyor ve Yozgat elindeki yetersiz imkanlarla yapmaya calisiyor. her sehrimizin ayri ayri bu tip araclara sahip olmasi güzel ama külfeti cok agir. merkezi bir sistemle Türkiye'nin ortak bir sistem kurmasi lazim diyorum. Belediyelerin kendine ait olmasin.

merkez belirlensin ve her vilayet ve kaza o merkezden kullansin herseyi.
bu sistem 9 isik'taki endüstri ve teknikciligede uygun düser diye düsünüyorum. cok büyük yük kalkar diye düsünüyorum.

iktidar AKP oluyor ama vilayetin birinde CHP'li belediye baskani, bu belediye baskani o anki hükümete muhalif tavir sergileyecegim diye, ne yapacagini sasiriyor. cok fuzuli masraflar yapiliyor vilayetlerde. deginmek istedigim husus buydu. saygilar.