Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - "BIZDE TURKMEN FEDERASYONU KURARIZ"
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 5 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Cmt Tem 16, 2005 11:10 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

bizim su anda belkide 1. dusmanimiz abd dir.
resmen turkmenleri bile bile, turkiyenin tum uyarilarina ragmen goz ardi ediyorlar.
aldigim son bilgilere gore, ikili gorusmelerde ister abd de veya turkiye de, abd liler turkiye'ye ITC'ye destegini cekmesini istiyorlar, bu yonde yogun baski var.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Tem 16, 2005 11:16 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Adamlar elimizi kolumuzu kendi dinamiklerimizle bagliyorlar. Ondan sonra güclü geziniyorlar..

Bakin bizi bize düsürüp zayiflatiyorlar. Ondan sonra kendileri güclü görünüyor. Bence abd bir balon.

Becerikliligi ile kazandigi bir savas yok.. Zafer yok yani. Giriyor batiriyor... Parayi vurup cikiyor... Yani korkak terörist. Dag eskiyasi...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Tem 16, 2005 11:18 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

vuslatım ülküdaşıma yüzde yüz katılıyorum.Türkiyede dağıttıkları dolarlara güveniyorlar.Çünkü ellerinde dekontları var şantaj yapıyorlar.Herşeyi biliyoruz.Bizim tek şeye ihtiyacımız var.Bu akepe mutlaka gidecek.Yerine milliyetçi bir Türk hükümeti gelecek.Ondan sonra görürüz şantajı.Benim en küçük dahi endişem yok.Türk ordusu ülkesini savunmaya da,Dış ülkelerde operasyonlar yapmaya da muktedirdir.İş siyasi irade de.Bombalamakla bir şey olmaz.Giremez,alamaz,bizimle savaşmaktan korkar.Bu kadar açık ve net söylüyorum.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Cmt Tem 16, 2005 11:18 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

abd liler korkaktirlar, tek bildikleri sey havadan bombalamak, erkekce savasmazlarki bunlar.
eh iste, kurtleri bulmuslar simdilik kullaniyorlar, salmislar onlerine..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Cmt Tem 16, 2005 11:23 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ne abd'si yahu. sanli Turk ordusu 10 tane abd'nin ustunden gelir, Allahin yardimi ile.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Tem 16, 2005 11:31 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Düsünün ki savas var ve kaybediyoruz..

70 milyonun 50 milyonu canli bomba olur gene kazaniriz..

Allah (c.c.) bizimledir..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Tem 16, 2005 12:53 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ORTADOĞU GAZETESİNDEN ALINTIDIR.

100 şehrinizi haritadan sileriz
Çin'den ABD'ye nükleer tehdit

Nihayet ABD'yi uyaran bir ses geldi. Çin, Tayvan ile muhtemel çatışmasında ABD tarafından saldırıya uğrarsa nükleer silahla karşılık verebileceğini bildirdi

"Biz hazırız"

İşte buyrun arkadaşlar.Birbirlerini yemeye başladılar.İşte bunun için abd savaşamaz.Tüm dünya ile savaşamazsınız.Bu olaylar hep bahane hır çıkarmak için.Abd nin ortadoğudaki kurmak istediği BOP,tüm dünyayı rahatsız ediyor.Iraktaki kafasız kürtler de,o petrolleri kendilerinin kontrol edeceklerine inanıp bunların taşaronluğunu yapıyor.Bilmiyor ki Türkiye giderse,kendisi de gidecek.Evet Çin kabarmaya başladı.Buna başka asya ülkeleri de katılacak.BOP meselesi yavaş yavaş 3.dünya savaşına doğru götürüyor dünyayı.Sanırım yakında bu günlerini çok arayacak dünya.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Tem 16, 2005 1:01 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kudurmuslarin saldirilari bir sekilde cevaplandirilacakti. Sangay örgütü Ingiltere bombolanmadan kisa bir süre önce Afganistan´dan cikmalari yönünde koalisyon güclerinden tarih istemisti. Daha sonra bilindik bombalamalar. Mesele bu konuda Türkiye acilen kendine uygun politika gelistirmesi gerekiyor. Bu sekilde taraf olsak ta olmasak ta bertaraf olabilecegimizdir. Bize karsi acilan veya acilabilecek her cephede savasmak durumunda kalmaktansa kendi dinamiklerimize yatirim yapmaliyiz. Kendi öz kardeslerimize acilan sahip cikmali Türk-Islam Dünyasinin uyanisi ve birligi icin calismalar yapmaliyiz.


Yalnizliga itiliyoruz... Bu konuda uyanik olunmali...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
sevgihan
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 03, 2005
İletiler: 226
Şehir: Turkiye - Konya ve Corum

İletiTarih: Cmt Tem 16, 2005 6:14 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

TSK16 demis ki:

Alıntı:
Korkarımki Türkiye bunu göze alamaz ve Türkiye ABD'nin isteklerine %100 cevap vermediği için ABD %100 cevap veren yeni bir oluşumu destekleyeceklerdir.Onun ismi de bağımsız bir KÜRDİSTAN olacaktır.


Bu fikir zaten bazilar tarafindan dile getirilen bir "cozum". Analistler "Irak zaten sunni bir yapidir, uc'e bolunmesi daha dogal ve daha dengeli bir duzen olur, niye olmayacak isi zorlamiyoruz." diye dusunmektedirler.

Bagimsiz bir Kurdistan'in yasayabilmesi icin de Kerkuk'un Kurdistan sinirlarin icinde olmasi gerekir. Irak'in bolundugu taktirde, Amerikalilar iki secimle karsi karsiya: Kerkuk'u kendilerine dusman olan Sunni Araplara birakmak, veyahutta kendilerine dost olan Kurtlere birakmak. Turkmenlerde kendilerine ait herhangi bir yerel yonetim veya bir siyasi parti disinda bir yapilanma olmadigi icin, Kerkuk'u Turkmenlere birakmak gibi bir secenek dahi yok. Bu iki secime bakarsak, ABD kesinlikle Kurtleri tercih ederler, cunku Kurtler onlarin dostu. Araplardan kukla rejim olmaz ama Kurtleri iyi oynatabileceklerini dusunurler. Aslinda eger bakarsan, bu tarz bir sonuc Amerika'nin cogu problemini cozer. Tek korktuklari sey Irakli Siilerinin Iranli Siilerin eline dusmesi...yani o kadar avantaj'a karsilik bir dezavantaj.

Tabi bu gelismelere tamamen Turkiye'nin cikarlarina karsidir. Fakat bu ABD icin neden onemli olsun ki? ABD'nin bakis acisindan, guclu bir Turkiye onun cikarina degil - yeterki Turkiye Avrupa ve Orta Dogu Islam ulkeleri arasinda "buffer" (yastik) gorevini yapsin, ne cok guclu olsun ne de cok zayif...bu ABD icin yeterlidir. Gunun birinde Guneydogu Anadolu Kuzey Irak'la birlesirse, o zaman ABD kukla rejimin altina hem sulara hem petrollara el koymus olurlar.

ABD Turkiyeli Kurtlerin ayrilabilecegi ihtimalini zaten degerlendiriyor. Ben Diyarbakir'dayken, bir Amerikan askeri (rahip) acikca bana sormustu: "Turkiye'nin Guneydogu'sundan bir parca alinip Kurtlere verilirse siz nasil hissedersiniz?" Bu sorular bosuna sorulmuyor arkadaslar...

ABD'nin "dostluk" diye bir anlayisi yok - ancak kendi cikarina bakiyor. Cikari nerde duserse, orada "dost" gorunur.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
TSK16
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: May 27, 2005
İletiler: 21
Şehir: Ankara

İletiTarih: Cmt Tem 16, 2005 9:14 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

--ABD'nin "dostluk" diye bir anlayisi yok - ancak kendi cikarina bakiyor. Cikari nerde duserse, orada "dost" gorunur.--

Bu da zaten bilinen birşey ve aslına bakarsan bir tek ABD değil çoğu devlet böyledir ve bu da doğaldır ve haklısın ki ABD Türkiye'nin yastık görevini üstlenmesini istiyor.
Türkiye küreselleşen dünyada askeri gücün yanında politik ve ekonomik güç gibi unsurları da mutlaka sokmalıdır ki zaten bunlar birbirine bağlı unsurlardır..Bu arada evet Türk askeri 10 ABD deniz piyadesine bedeldir ama ne yazıkki bu şu anın koşullarında-düzenli ordu/cephe savaşlarında-pek bir işe yaramıyor..Eğer Türkiye ABD'yle savaşacaksa ilk önce silah sanayi ve hava savunma sistemlerini geliştirmelidir..Şu şartlarda hükümetimiz masaya yumruğunu çoktan vurmuş olması gerekirdi..Ama AKP hükümeti ABD'nin uşaklığı ve popülist söylemlerden ötesine gidemiyor neyazikki...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pzr Tem 17, 2005 12:39 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Serlerden dogan hayirlari da görmeliyiz.

Türk Ordusu cok sükür düzenli savasin yaninda gerilla savasini da ögrenmis ve uzun yillar tatbik etmistir. TSK hareket olarak gelismis bir kaabiliyete sahiptir. Düzenli ordu /cephe savasi ya da gerilla savasinda üstünüz. Bu kesindir. Yapilan bazi hava indirme yarismalarinda Türk pilotlari üstün basarilar elde etmis ve gögsümüzü kabartmistir.

Yunanlilarla havada yapilan it dalaslarini hatirlarsaniz Türk Pilotlarin ezici üstünlügünü görürsünüz. Daha önceki bir yazimda abd bize savas acabilmesi icin en az 4-5 milyon askeri güce ihtiyac duyacagindan bahsetmistim. Hava bombardimaninda belli bir üstünlügü olabilir. Denizlerden füzelerle bombalayabilirler. Ama kara harekatina cesaret edemezler. Daglik arazilerde kolayca av olurlar. Irak cöllerine benzemez.

Kartalkaya´da kaybolan bir abd subayi vardi. 2 hafta sonra bulunmustu. Bu olayin daha sonra Bolu dagini incelemek üzere gönderilen casus olabilecegi konusunda cok yazildi cizildi. Mesele abd bir sekilde bunun pilanlarini kesin yapiyor. Fakat göze alamiyor olmasi.

Teknolojik alanda üstünlükleri tabiki bir avantaj. Yalniz ben sahsima TSK nin uyuduguna inanmiyorum. Mantigin bittigi yerde askerligin basladigini bosuna söylemediler. Askerde size gelen cogu mantiksiz nöbetlerin gercekte ne oldugunu nereden biliyorsunuz ?

Yalniz dikkat cekmek istedigim nokta gecen sene gazetede okudugum Ege´de bir komutanligin (ismini hatirlayamiyorum üzgünüm) kapatilip yerine Nato bilmem ne komutanliginin acilmasi. Sadece isim degisikligi bile olsa Nato konusunda uyanik olmak lazimdir. Bunu komutanlarimiz zaten biliyorlar ümidindeyim.

Isin en önemli kismi yasama ve yürütme. Iktidarsiz hükümetlerin eksikligi ara ara komutanlarin bile sabrini tasirmis ve Suriye sinirinda aciklama yapma mecburiyetinde birakmistir. Iktidarda, iktidara muktedir olabilen bir hükümete ihtiyac duyuyoruz. Onun adi da MHP hükümeti.

Liderimiz 99 oy istedi. Öyleyse 999 oy icin haydi kollari sivayalim.

Gayret bizden, Tevfik Allah´tandir (c.c.)

Allah (c.c.) Türk´ü korusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pzr Tem 17, 2005 4:25 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

bilgisayarci demiş ki:
Irakli Turkler ve turkmenler ne yapsalar devletimizin 1 soz hakki kalmamistir....lakin yuce Turk milletinin her daim soyleyecekleri vardir ve olacaktir....
bir nebze tercuman olabilirsem eger...milletim adina edecegim kelam sudur; Irak turkmenleri feda edilmis yada gozden cikarilmistir....bu saatten sonra...her yapacaklari mubahtir....ben yapacaklari hic bir hareketin karsisinda degilim.....maalesef yuce Turk milletinin, bu aziz devletinin,
bu zavalli iktidari, acizligin envayi seklini bize maalesef ogretmistir....utancla bu tabloyu seyretmekten izdirap duyuyorum...



öyleyse bos oturmak bize göre degildir. Bulundugumuz her mekanda gardaslarimizin derdini anlatacagiz. Bikmadan usanmadan anlatacagiz.

Ta ki dertleri bitene kadar.

Gayret bizden Tevfik Allah´tandir (c.c.)
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Pzr Tem 17, 2005 8:41 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

TÜRKİYE`NİN IRAK VE TÜRKMEN POLİTİKASI
Global Strateji Enstitüsü

GİRİŞ

Değişen şartlar, ülkeleri politikalarını gözden geçirmeyi ve yenilerini uygulamayı zorunlu kılar. Aksi takdirde hükümetler, ülke çıkarlarına hizmet etme görevlerini yerine getirmede başarıya ulaşamazlar. Türkiye`nin Irak ve Türkmen politikalarını son gelişmeler ışığında gözden geçirmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Bu nedenle, bu raporda Türkiye`nin mevcut politikasındaki sorunlar birkaç çarpıcı örnekle ifade edildikten sonra Türkiye`nin uygulayabileceği alternatifler üzerinde durulmuştur. Alternatifler çerçevesinde uygulanabilecek bazı politikalar da önerilmiştir.



DEĞİŞİMİ GEREKTİREN GELİŞMELER

ABD`nin Irak`a müdahalesinin gündemde olduğu dönemde Türk yetkilileri, Irak`ın toprak bütünlüğünden yana olduklarını, Irak`ın kuzeyinde yeni bir devlet oluşumuna müsaade etmeyeceklerini ve Irak Türklerinin can ve mal güvenliğinin yanı sıra haklarının korunması gerektiğini her fırsatta dile getirmişlerdir. Hatta Türkiye, Irak`ın kuzeyinde Türkiye`nin ulusal güvenliğini tehdit edebilecek bir oluşumu, savaş sebebi sayacağını ifade etmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak`ın kuzeyinde sınırlarımıza yönelik bir göç hareketi oluşması, Irak Türklerine yönelik bir saldırının olması ve peşmerge gruplarının Musul ve Kerkük`e girmesi durumunda Irak`ın kuzeyine girerek müdahale edeceğini bildirmiştir.[1]



ABD saldırısının akabinde oluşan otorite boşluğundan yararlanan peşmergeler, önce Kerkük`e, sonra Musul`a girmiştir. Kerkük`ün demografik yapısını değiştirme çabaları hız kazanmış, şehirdeki resmi binalar, tapu ve nüfus daireleri yağma ve talan edilmiştir. Peşmergelerin aşiret yapısı içerisinde oldukları, dolayısıyla liderlerinden verilecek izin doğrultusunda hareket ettikleri dikkate alınırsa, ve bu denkleme ABD ve Kürt liderler arasında kapalı kapılar arkasında yapılan görüşmeler eklenirse, ABD`nin Irak`ta Türkiye`nin hassasiyetlerini dikkate almadığı anlaşılacaktır.



ABD, Türkiye`nin hassasiyetlerini dikkate almazken, Irak savaşı sonrasında transatlantik ilişkilerinin düzelme sürecine girmesi, Türkiye üzerinde AB etkisinin daha fazla hissettirilmesine neden olmuştur. AB`nin Türkiye`de etnik kökene dayanan ayrışmayı, azınlık hakları adı altında körüklemeye çalıştığı ortadadır. Oysa ki Avrupa parlamentosu, Fransa`nın azınlık kavramını yasal olarak kabul etmemesini eleştirmiş, Fransa da bu eleştiriye “Azınlık kavramı Fransa hukukuna yabancıdır” ifadesiyle karşılık vermiştir. Türkiye ise bu kavrama karşı çıkan ülkeler tarafından sıkıştırılmaya çalışılmaktadır. Sınırın ötesinde kendi soydaşları için savunduğu talepler, Irak ve Türkiye`nin farklılıklarına rağmen konuyu Kürt asıllı Türk vatandaşlarına getirdiğinden Türkiye, eli kolu bağlanarak Irak`taki oluşumları uzaktan seyretmektedir.



Tüm bu uluslar arası gelişmelere rağmen, Türkiye kendi çıkarlarına uygun politikalar üretebilecek güce sahiptir. Önemli olan bu gücün farkına varılarak, gelişmeler ışığında Türkiye`nin Irak ve Türkmen politikasının gözden geçirilmesi ve yeniden yapılandırılmasını sağlamaktır. Kargaşanın ve ihlallerin gölgesinde yapılan seçimler, Irak`ta çarpık bir sonucun ortaya çıkmasına ve Türkmenlerin azınlık konumuna düşmesine neden olmuştur. Irak devleti şekillenirken Anayasa çerçevesinde siyasi, ekonomik ve kültürel hakların elde edileceği önemli bir süreçte, Türkiye`nin yeni Türkmen politikasını gündeme getirerek Türkmenlerin, Kurultay hazırlığına girmesine ve bu önemli süreçten yeterince faydalanamamalarına neden olmuştur. Kurultay, Türkmenlere kendi liderlerini seçme özgürlüğü tanıdığından çok önemlidir ve desteklenmelidir. Ancak doğru politikanın doğru zamanda uygulanması, sonuç doğuracaktır.



Türkiye`nin Irak ve Türkmen politikalarında gerekli olan değişimleri yapması, şimdiye kadar elde edilen olumsuz sonuçları bir nebze giderebilir. En azından yeniden yapılanan Irak`ta hem Türkmenler hak ettikleri hakların birçoğunu elde etme imkânı bulabilir, hem de Türkiye bölgesel ve ulusal çıkarlarını koruyabilir. Bu nedenle öncelikle Türkiye, alternatiflerini doğru bir biçimde değerlendirmeli, geçmişten alınan dersler ile Irak ve Türkmen politikasını gözden geçirmelidir.



TÜRKİYE`NİN ALTERNATİFLERİ

Türkiye`nin birinci alternatifi, statükoyu korumaktır. Bu durumda Türkiye, hassasiyetlerinden vazgeçerek ABD, AB ve hatta Irak`ta etkin konumda olan grupların politikalarına itaat ederek bölgesel güç olma talebini geri çekmiş olacaktır. Statükonun korunması, ABD ve AB ile ilişkilerde pürüz çıkmasını engelleyecektir, ancak ilişkiler, karşılıklı bir ilişki olma niteliğini kaybedecektir. Uzun vadede bağımsız Kürt devletinin kurulma ihtimali artarak Irak içerisinde başlayan bazı oluşumların Türkiye topraklarına sıçraması kaçınılmaz olacak ve Türkiye`nin toprak bütünlüğü tehlikeye girecektir. Türkiye`nin politikalarında gerekli gözden geçirmeleri yapmaması, Irak Türklerinin vatandaşı oldukları ülkede maruz kaldıkları baskı ve zulümlerin gelecek yıllarda tekrar yaşanma ihtimalini doğuracaktır. Siyasi ve ekonomik açıdan statükonun devamı, daha uygulanabilir bir politika olarak değerlendirilmektedir. Ancak bu politikanın, orta ve uzun vadede Türkiye`nin ulusal ve bölgesel çıkarlarına hizmet etmeyeceği de ortadadır.

Türkiye`nin ikinci alternatifi, ABD ve AB ile birlikte genelde Ortadoğu, özelde Irak politikası izlemektir. Sadece Irak ile sınırlandırmaz isek, Ortadoğu`da Türkiye`nin özellikle AB ile birlikte ılımlı politikalar bağlamında bazı inisiyatifleri ele alması daha kolay gözükmektedir. Bu konuda en güzel başlangıcı İran oluşturacaktır. İran ve Türkiye ilişkileri, istikrarlı bir şekilde devam etse de, İran`ın nükleer güce ulaşması kuşkusuz Türkiye`nin güvenliğini tehlikeye sokabilecek bir unsurdur. Bu nedenle İran`ın nükleer güce ulaşmadan AB ülkeleri ile yürütülen müzakerelerin olumlu sonuçlanması için Türkiye de bu sürece dahil olmalıdır. Bu yönde uygulanacak aktif bir politika, hem İran`ın, hem AB ülkelerinin, hem de Türkiye`nin güvenlik çıkarlarına hizmet edebilir. Türkiye, müzakerelere katılarak İran`ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurması karşılığında İsrail`in de benzeri silahları ile ilgili politikasında bölge ülkelerini rahatlatacak bazı adımların atması gerektiğini vurgulamalı, bu yönde de aktif olarak müzakere sürecine önderlik etmelidir. Bu değerlendirmenin amacı, Türkiye`nin İran politikasının analizi olmadığından bu konu, başka bir değerlendirmede ayrıntılı olarak sunulacaktır. Irak politikasında ise AB ile yürütülecek politikalar mevcuttur. AB ülkelerinin Irak`ta eğitim, ticaret, ekonomik bütünleşme ve insan haklarının geliştirilmesi yönünde politikaları olduğu bilinmektedir. Türkiye de AB üye adayı sıfatıyla bu konularda yürütülecek politikalarda aktif olabilir. Aynı zamanda AB dışişleri bakanları toplantısında, Ortadoğu’da demokrasiye geçişin teşviki için daha önce tabu olan Ortadoğu’daki İslamcı muhalif gruplarla diyalog düşüncesinin değerlendirilmesi çağrısında bulunulmuştur. Türkiye, bölgedeki tek demokratik ve Müslüman ülke olarak bu diyalogların oluşturulmasında rol alabilir, ancak bu yöndeki bir girişim mevcut hükümetlerle ilişkilerin bozulmasına da neden olmamalıdır.

ABD, Ortadoğu`da sert politikalarla (hard politics) istediği değişimi tetiklemeyi tercih etmektedir. Oysa Türkiye’nin yöntem açısından AB tarafında olması orta ve uzun vadede daha yararlıdır. Ancak Türkiye, bölgede istikrar, insan hakları, demokrasi, eğitim ve ekonomi alanlarını iyileştirme ve geliştirme konularında ABD ile birlikte bir politika uygulamalıdır. Bu bağlamda TİKA gibi kurumlar, dolaylı olarak Türkiye`ye maddi kazanım da sağlayacak bazı yatırımlar yapmalıdır.



ABD, Irak`taki varlığı ile petrol ve su kaynaklarını kontrol altında tutarak İsrail`in güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda Ortadoğu, Orta Asya`ya geçişin kapısını oluşturmaktadır. ABD, hegemon gücünü koruyabilmek için her iki bölgedeki hakimiyetini korumalıdır. ABD, bu hedefi gerçekleştirebilmek için Afganistan ve Irak ile başlayan bir süreci başlatmıştır. Amacına ulaşabilmek için de Irak içerisindeki bazı etnik gruplarla işbirliği yapmak durumunda kalmıştır. Mevcut tabloda bu etnik grup, Kürtlerdir. Ancak Kürtlerin Kerkük`ü Kürt federal bölgesi içerisine dahil ederek bağımsız Kürt devletinin başkenti ilan etme çabaları ile ABD`nin bölge politikalarının çatışma ihtimali vardır. Irak petrollerinin %40, dünya petrollerinin de yaklaşık %5 kısmını oluşturan Kerkük petrollerini ABD`nin Kürtlere bırakmak istemeyeceği değerlendirilmektedir. Her ne kadar bağımsız Kürt devleti ABD ve İsrail güdümünde olacak da olsa, ABD bu bölgede özerk yapının korunmasını tercih edebilir. ABD`nin bu yöndeki bir tutumu da hem Türkiye`nin politikası, hem de niyeti ile birebir örtüşecektir. Aynı zamanda Irak`tan alınan dersler göstermektedir ki, TSK`nin Irak`tan uzak tutulması için ABD`den uzak tutulması başarılı olmuştur. Bu, sadece Kürtlerin işine yaramıştır. Bu nedenle, Türkiye`nin çıkarları ABD`den farklı olsa da Irak`ta etkin olabilmenin yolu ortak resmi söylemden geçmektedir.



ABD`nin Kürtlere ayrıcalıklı yaklaşımları, uzun vadede ABD`nin Irak`ı federal bir devletten çok konfederal bir devlete dönüştürmek istediği şeklinde yorumlanabilir. Bu olası senaryoda, Türkiye de ABD ile birlikte Irak`ta konfederal bir yapıyı, Türkmeneli bölgesindeki Türkmen konfedere devleti karşılığında savunabilir. Bu olası senaryoda ABD ile Kerkük konusunda yapılacak olan anlaşmalara hazırlıklı olunmalıdır.



Türkiye`nin üçüncü alternatifi, Amerikasız Irak ve Türkmen politikası yürütmektir. Bu üçüncü alternatifi, politika, yani resmi söylem olarak değil de niyet olarak algılamakta yarar vardır. Kuşkusuz Türkiye`nin Kerkük, Musul ve Türkmenler ile ilgili tarihsel niyeti, hiçbir ülke ile örtüşmemektedir ve örtüşmeyecektir. Değişen uluslar arası sistem, devletlerin sadece resmi söylemleriyle değil örtülü hareketlerle de çıkarlarına uygun gelişmelerin olmasında başarılı olmalarını sağlamaktadır. Türkiye de gelişmeler ışığında Türkmeneli bölgesine federal ya da konfederal bir sistemin talep edilmesine yönelik ön hazırlıklarını yapmalıdır. Bu ön hazırlık, bölgenin sınırlarının tespitini, hangi şartlarda ve kim tarafından bu talebin gündeme getirilmesi gerektiğini içermelidir. Aynı zamanda Türkiye, yeniden yapılanan Irak devletinde Türkmenlerin siyasi, silahlı ve ekonomik örgütlenmelerine gizli ve açık destek vermelidir.



SONUÇ

Sonuç olarak Türkiye`nin resmi söylemi ABD ve AB ile paralellik gösterirken, aktif olarak bu yöndeki politikaları da uygulamalıdır. Diğer taraftan niyet olarak nitelendirdiğimiz gizli politikaları ise Amerikasız uygulayabilme iradesini gösterebilmelidir. Bu amaçla, Türkiye`nin Soğuk Savaş dönemi sonrası uyguladığı statükocu politikası, geniş çerçeveli, aktif, her etnik ve dinsel gruba eşit mesafeli, işbirliği ve diyaloğa dayalı ve hazırlıklı bir politikaya dönüştürülmelidir. Aksi takdirde uygulayacağı politikalar realpolitik şartlara uygun olmayacaktır.



Mevcut koşullarda Irak`ın geleceğine dair 3 seçenek dikkati çekmektedir. Birincisi üniter yapının korunduğu bir Irak. İkincisi, Kürtlerin bağımsızlık kazandığı parçalanmış bir Irak. Üçüncüsü, federal yapıya sahip bir Irak. Irak Geçiş Dönemi Yasasının Irak`ta federal yapıyı oluşturmuş olduğu dikkate alınırsa, Türkiye, Türkmenlerin federal bir yapıda güç kazanma mücadelesini desteklemelidir. Türkmeneli özerk bölgesinin teklifi ve Kerkük petrol gelirlerinin paylaşımı bu mücadelenin ana hatlarını oluşturmalıdır. Aynı zamanda Türkiye, Türkmenlerin Irak’taki varlığını askeri güvencesi altına almalıdır. Aksi takdirde Türkmenlerin önümüzdeki dönemde göçlerle ve başka bir takım tahribatlarla azınlığa düşeceğine tanık olacağız.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Pzr Tem 17, 2005 9:45 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Richard Myers,Türkiye’nin Kuzey Irak’ta PKK’ye sınır ötesi bir operasyon düzenlemeyi düşünmesi halinde, egemen bir ülke olan Irak’ın bu konuda söyleyecek birçok şeyi olacağını söyledi.yanı üstü kapalı olarak Kürt liderlerin izini gerekir demek istemektedir !ilginç hem Irak egemen bir ülke hem de Irak’ta egemenlik (ABD Demokrasi anlayışına göre Kürtlerle planları yapmak ) . ABD Dışişleri Bakanlığı Yabancı Basın Merkezi’nde, bir basın toplantısı düzenleyen Orgeneral Myers’a, Türkiye’nin Kuzey Irak’a eskiden olduğu gibi sınır ötesi operasyon düzenlemeyi düşünmesi durumunda, Washington’ın tutumunun ne olacağı sorulmuştu ; Myers, ‘Sanırım aradaki fark Türkiye’nin şimdi egemen bir Irak hükümetiyle iş görüyor olması ancak ya ben aptalım anlamakta ...yada ; Myers aptal acaba 300 yüz bin işgalci askerin bulunduğu bir ülke hangi uluslar arası literatürlerine göre bağımsızdır orada bu kadar askerin işi ne acaba ; Myers’in Egemen bir ülke olan Irak’a herhangi bir sınır ötesi operasyon konusunda sanırım Irak’ın söyleyeceği birçok şey olacaktır.’ diye konuştu. Diye söylemsi ne anlama gelmektedir acaba bunun anlamı PKK’ya ABD destek vermeye devam edeceğinin anlamına gelmektedir.

TSK’NIN TÜRKMEN POLİTIKASI YALNIZ BIRAKILIYOR.
Myers bu sözleriyle PKK''lı şerefsizlerin yaptığı her şey artık mubah ve insan haklarına uygun Amerikan kuralarına göre .Ama bir köy araması yapan askerin kendisine direnen bir haine sert davranması yasak ve insan haklarına aykırı.o zaman Türk askeri kendi sınırları içinde haksiz olursa Türkiye kendi sınırları içerisinde sınır ötesi bir yana sınırları içerisinde bile operasyon yapmaması gerekir !vay canına ; Myers nerede oturduğunu sanmaktadır önceki yazılarımızda ABD’nin Irak’ta bu yıl çökeceğini ve Kürt federe devletinin ilanı için Barzani ve Talabani yönetimlerini koruyabilmek için başta Türkiye ve Suriye İran olmak üzere düğmeye basarak İktidarların zor durumda bırakabilmesi için planlar hazırladığını belirtmiştim çünkü oyun eski oyun ama bu oyunlarında başarlı olmayacaklarıdır bu zaman gösterecek sizlere . Dahası, askerin kendisine ateş açan ve pusu kuran teröristlere karşılık vermesi ve teslim olmayanları öldürmesi de "soykırım" oluyor. Ama Barzani binlerce Türkmen’i tutuklaması ve Araplarla ve Türkmenlere işkence yapılması uygun ABD demokrasi normlarına göre Fakında değil misiniz? Türkiye tarihinde bu korkunç ifadeler ilk kez AKP işbaşına geldikten sonra gündeme geldi Türkiye tarihinin hiçbir bölümünde ortaya atılmayan Türk askerinin Güneydoğu''da kendi halkına "soykırım" yaptığı iddialarının AB ve ABD desteğindeki AKP döneminde rahatça ifade edilmesi ve ortaya atılması bir tesadüf mü? Görünen köy kılavuz istemez artık her şey askere havale edilmiş durumda.Türkmenlerin meselesi başta olmak üzere Dış politikada durum aynı Eğitim, sağlık, güvenlik, başta olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi hükümet politikalarının resmen iflas ettiği bir bölge haline gelmiştir. bazı şehirlerde örneğin Tunceli, Cizre, Şırnak, Batman, Diyarbakır''da PKK''nın çok kısa sürede güçlenmesi ve halk arasında korku salmaya başlaması AKP dönemine rast gelmiyor mu? Diğer yandan Türk bayrakları DEHAP''lılar tarafından yakılıyor. Yabancı büyükelçiler Diyarbakır''da sömürge valisi gibi PKK''lılarla halay çekip Türkiye''ye uyarılar ve tehditler yağdırıyor.Türkmenleri bir yana Türkiye kendi sınırının ötesi bir yana İçişlerine bile müdahale edemezsin denilmektedir . Türkiye Cumhuriyeti, Türk Silahlı Kuvvetleri; Irak’ın kuzeyini Kürt toprağı diye değerlendirmiyor. “Irak’ta Saddam yönetimine karşı azınlıkların korunmasını” belirten 688 sayılı karara göre, TSK’nın Kuzey Irak’ta bulunmasının haklı bir temeli var. Fakat 688 sayılı karara göre azınlıklar deyince Kürtleri korumuşlar. Türkiye Cumhuriyeti, bölgede Türkmenlerin de olduğunu ve korunması gerektiğini, bazı Kürt grupların Türklere karşı saldırılar düzenlediğini sürekli müttefiklerine anlattı fakat Türkmenleri koruyan bir girişim olmadı. Bu nedenle, TSK’nın, Türkmenleri koruma amacıyla Kuzey Irak’ta bulunması, 688 sayılı karara uygundur. Bölgede, Kürtlerin yanı sıra Türkmenler ve Şii-Sunni Araplar da vardır ama şu anda saldırıya uğrayanlar Türkmenlerdir. Mesela Türkmen Cephesi’nin güvenlik ile ilgili sorumlusu tutuklanıyor ve hala serbest bırakılmadığı söyleniyor. Bunu kim yapıyor, KDP’ler yapıyor. KDP’liler bu gücü nereden alıyor, kendisine “Burada size federasyon vereceğiz.” diyenlerden alıyor ( ABD). KDP’nin askeri gücü nereden geliyor, bazı KDP’lilerin ABD’li görevliler tarafından hava savunması için eğitildiğini bize Kuzey Irak’taki arkadaşlarımız söylüyor. Bunları kime karşı eğitiyorlar,ABD bu Kürtlere Helikopter tank Füze çalışmalarını vuruş menzilleri Saddam’ın hava kuvvetleri kalmamış demek ki bunlar Türk Hava Kuvvetleri’ne karşı eğitiliyor.Bunun için Barzani’nin 21 Mart 2005 tarihinde Nevruz bayramında Kurdistan Tv’de yaptığı açıklama ne id acaba evet tekrarlamkta fayda var “ Bizim için Türkiye, Saddam’dan daha çok tehlikelidir Kürt devletinin oluşması için ne Araplar nede İranlılar engel olmaz ancak Türkiye olur bu nun için bu güçü berteraf etmek gerekir .” Niye bunu söylüyorlar, çünkü zaten Irak’tan KDP’ye karşı bir saldırı olması şu anda mümkün değildir. Bu nedenle Kürtler için Irak bir tehlike değildir. Kürtler; “Suniler bir tehlike değildir, Bağdat bir tehlike değildir.” diyorlar. Tehlike olarak kimi görüyorlar, Türkiye’yi görüyorlar. Neden, çünkü bölgedeki Türkmenleri koruyacak olan TSK’dir. TSK olduğu sürece Kürtler, Türkmenlere karşı saldırı düzenlemekte zorlukla karşılaşacaktır. Evet Barzani’ye NATO’da müttefik ABD ve PKK tarafından destek verilmektedir ama Türkiye egemen bir ülkeye karşı mücadele edemez beyler ABD filimler de ancak askerlerini ucuz kahramanlık sahnelerinde özgürlük için savaşmaktadırlar ama nerede bu Kürt özgürlük savaşçıları ama tekrar söylemekte fayda var ABD bu yıl Irak’ta büyük bir direnişle karşılaşacaktır ve bunun gerçekleşmesi için olağan üstü bir durumun gerçekleşmesine gerek yok süreç işlemeye başladı zaten .Barzani tarafından gelen çıkışa baktığımızda, aslında Kürt tarafını batıdaki bazı gruplar kışkırtıyor. Türkiye ile KDP arasında bir gerginlik, çatışma olsun da; Türkiye zor duruma düşsün, ABD’ye daha fazla yanaşsın diye böyle bir girişimde bulunuyorlar. Yoksa Barzani tek başına böyle bir açıklama yapamaz. Barzani taraftarları böyle açıklamalar yapamazlar. Mesela Kürdistan hükümeti diye bir İnternet sayfasında dün; “Türkiye Kuzey Irak’ı işgal mi edecek?” diye bir açıklama yapmışlar. Burada Hoşyar Zebari’nin bu kadar sert çıkması aslında bir yerden talimat aldığını gösteriyor. Şimdiye kadar bütün her şeyini Türkiye’ye danışan bu gruplar ne oldu da Türkiye’yi tehdit göstermeye başladılar? Mesela yine Kürdistan Observer’da yer alan bir yazıda Kürt Parlamento’sunun aldığı dört karar açıklanmış. Birincisi, “Kürdistan’da Türk müdahalesini engelleyeceğiz.” İkincisi, “Burada Türk müdahalesine karşı gerekirse bir genel grev çağrısı yapacağız.” Üçüncüsü, “Türkiye’ye karşı dünya çapında bir destek kampanyası açacağız.” Dördüncüsü de, “Burada biz, bir federasyon için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” Bu kararları gördüğünüz zaman diyoruz ki; birileri KDP’ye yeşil ışık yakmış. Yani Türkiye’yi zor duruma sokmak için birileri çaba gösteriyor. Bunların arkasında, tam olarak bilmesek de, olsa olsa ABD olur, İngiltere olur. Bunu ise aslında “Türkiye’yi sıkıştırmak için yapıyorlar.” diye düşünüyorum. Türkiye’nin sıkışıp, Batılı müttefiklerine, “Aman siz gelin ne yaparsanız yapın Ama ABD, KDP’i müttefik olarak seçiyorsa KDP’liler kendi felaketlerini kendileri hazırlıyorlardır. Yakın tarihi incelerlerse 75’teki bozgunu iyi hatırlasınlar. O bozgunda da aynı şekilde Kuzey Irak’taki Kürtler yalnız bırakılmıştı. Yine aynı durumla karşı karşıya kalabilirler bunu herhalde unuttular. Bunu görmek için 3 ay beklemeniz yetecektir .Türkiye’nin politikası, Kürtlere değil tüm Irak halkına demokrasi getirmektir. Ankara; Irak halkının tümünün, demokratik bir yapı içinde, temel ihtiyaçları karşılanmış ve daha özgür bir yaşam sürdürmelerini arzuluyor. Fakat yapılan açıklamalara, Kürdistan Parlamentosu’nun Kuzey Irak’ta aldığı kararlara baktığımız zaman federasyondan bahsediliyor. Bu federasyonun ise nereye gideceğini biliyoruz.

(Turkmen yazar, CAN SALİHOGULLARI)
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 5 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1