Bozkurt NET

[kemalisthasan]

kısa ve öz
ülkücü delidir vatan millet delisidir...

[kemalisthasan]

ülkücü şunu dinlemez bunu dinlemez diye bişey yoktur ben ozan ariften osman öztunça ahmet yılmazdan araz elsese bütün sanatçılarımızı dinlerim eğer birileri birilerini sınamaya kalkacaksa beni sınasınlar bunların yanında ben cem karaca barış manço erkin koray kıraç hayranıyım haluk levent feridun düzağaçta dinlerim anadolu rock müziğini severim rap müziğini pek dinlemem ama çok iyi yapanlar var bu işi milliyetçi vatansever rapçilerimiz var sakın nefret ten vatan şarkısını dinlemeden rapseverleri yargılamayın ben herşeyin türke göre olanından yanayım rockında türkününde rapinde

[kadir45]

kalpmen demiş ki:

Öncelikle saygilar edebiyat yapmiyacagim lugat hic parcalamiyacagim cunku yeterince yapilmis alisilmis klasik sozler kullanilmis(ULKUCU HER YAPTIGI ISTE ALLAH RIZASINI ARAYAN TURK MILLETININ KALBIDIR DILIDIR GIBI) Kitaplarda yazan sozlerede siginmayacagim KISA KELAM Ülkücü NEDEN? NICIN? leri sorabilen insandir. Ülkücü artik idalist oldugu kadar realist olabilendi. Suncu Buncu olmayan en iyi ayak olacagina en iyi bas olurum diyebilendir. Ülkücü Vur de vuralim Öl de Ölelim diyebilendegil Neden Nicin Inandir Bir Canimi Degil Cananimida Vereyim Diyebilendir. KISACA ULKUCU YERI GELDIGINDE DILINI YERI GELDIGINDE YUREGINI YERI GELDIGINDE BILEGINI KONUSTURA BILENDIR ülkücü bir at bir essek degil dah deyince giden cüs diyince duran ama gerektiginde atiyla beraber kendini yardan asagi atabilendir. M.sabah

dünden beri seni izliyorum.Bu kadarı yeter.Nerden çıktın sen?Git nerede baş olacaksan ol.Lugat parçalamakmış.O başlıkta başbuğun sağ kolu ve federasyonlara eğitim için gönderdiği değerli insanların yazıları var.Tanıyanların bir kısmının komünist yerine koyduğu bir ülkücüyü ilk defa duyuyorum.Üyeliğin iptal edilmiştir.

[-ULKUCU-GARDAS-]

Değerli ülküdaşlarım; değerli hocamız abimiz in bu yazısını tekrar tekrar okumakta fayda var bilhassa yeni üyeler lütfen kalp ten okuyun BOZKURT NET'e üye olmak ayrıcalıktır yeni üyelikler hayırlı olur inşallah

ÜLKÜCÜ KİM MİDİR?...


ÜLKÜCÜ, kıvrak zekalı, mert yürekli, sıcak kanlı, samimi, hassas, ve her türlü hesaptan uzak duran insandır.
ÜLKÜCÜ, engin sabırlı, ve üzerine aldığı her işi en iyi biçimde yapandır.
ÜLKÜCÜ, açık yürekli, içi-dışı bir; içten pazarlıksız; samimi ve güvenilir insandır.
ÜLKÜCÜ, hiçbir işi oluruna bırakmayan, olacakları önceden görüp tedbirini ona göre alan, eski tedbirlerle teşebbüse geçmeyen, yapacağı işleri inceden inceye düşünen ve kendisini de buna hazırlayandır.
ÜLKÜCÜ, dürüst ve çalışkan , paranın pulun, makam ve mevkiin, şöhret ve saltanatın...tesirinde kalmayan, sakin ve dikkatli , laubalilikle samimiyet arasındaki farkı yüreği ve beyniyle ayırabilen insandır.
ÜLKÜCÜ, saf, temiz, güler yüzlü, temkinli, dirayetli, liyakatli, feragatli, gözü kara, namuslu, yardımsever ve açık sözlü biridir.
ÜLKÜCÜ, olgun, sorumluluk sahibi, kendisinden emin, yerli-yersiz konuşmayan, boş işlerle uğraşmayan; ilkeli, geniş bilgili ve ilgili bir insandır.
ÜLKÜCÜ, temiz fikirli, iyi niyetli, içi kadar dışı -dışı kadar içi temiz ve bakımlı, giyim ve kuşamına son derece dikkat eden biridir.
ÜLKÜCÜ, yalanla tanışıklığı olmayan, gururlu olmadan vakurlu olmayı, zillete düşmeden mütevazı olmayı başarabilen, dostluğun , vefanın ve cesaretin timsali bir insandır..
ÜLKÜCÜ, yardımsever, dürüst, açık sözlü, keskin zekalı, mantığı sağlam vicdanı temiz biridir.
ÜLKÜCÜ, sakin tavırlı, tutarlı, nerede nasıl konuşacağını ve davranacağını bilen, özü sözü bir kahraman ruhlu bir insandır.
ÜLKÜCÜ, sıcak, canlı, ağır başlı, güler yüzlü, düzenli, edepli, terbiyeli, uyumlu, palanlı, vefalı, saygılı, . beyefendi, kibar, nazik, arkadaş canlısı, karşılıksız seven ve paylaşabilen, insan gibi insandır.
ÜLKÜCÜ, anlamayı, dinlemeyi, konuşmayı, ve insana saygıyı iyi bilen, ciddi kişilik sahibidir.
ÜLKÜCÜ, vatanını, milletini, din ve devletini canından çok seven ve tarih şuuruna sahip, geleceğe vakıf, bildiğinden şaşmayan, başkalarının değil; kendi doğrularına göre hareket eden bir insandır.
ÜLKÜCÜ, kendine ve”benim” dediklerine yapılmasını istemediği bir şeyi, hiçbir insana(ve hatta hiçbir canlıya)yapmayan bir insandır.
ÜLKÜCÜ, (kısaca), BU DÜNYADAİYİLİK VE GÜZELLİK ADINA NE VARSA, BUNLARI ŞAHSINDA TOPLAMIŞ VE DOLAYISIYLA “BEN BİR İNSANIM; BEN BİR MÜSLÜMAN’IM VE BEN BİR TÜRK’ÜM”. DEMEYİ, DİYEBİLMEYİ “HAK” ETMİŞ BİR İNSANDIR.
İNSANI İNSANLAŞTIRAN; MÜSLÜMANI, MÜSLÜMANLAŞTIRAN VE TÜRK’Ü TÜRKLEŞTİREN BU ÜSTÜN ÖZEDLLİKLERİ SİNESİNDE TOPLAYAN VE TOPLAMAK İÇİN GAYRET SARFEDEN BÜTÜN ÜLKÜDAŞLARIMIZA BİZDEN SELAM OLSUN!

[metingt]

selaminaleyküm
saygilar
ülkücü bir davayi benimseyip o davanin ne anlama geldiginin davanin kimin icin yasatildigi davanin bir devlet davasi oldugunu kisisel cikar gözetmeden her ne cendereden gecerse gecsin davasinin bagli oldugu devleti sonuna kadar bagli olan bu davanin kisisel deyil yarin dogacak nesillerin hür basi dik yasamasinin saglayabilecek inanca bagliliga kendi cikarini deyil türk milletinin cikarini dusune o yolda o ugurda cesur cevik kararli birkere ülkücü olup kisa hesaplarla saf digitirmeden o davaya kendi yandaslarina hizmet deyil bu yolun türk ülküsüne giden bir kutsal dava olarak benimseyen menfati cikari icin parti degistirmeyen 9 kuz isigi ögrenip onu benimseyen davayi anlayip kabullenen bu davaya ihanetin devlete millete ihanet oldugunun bilincine varan kendisini seven ama ülkesi ve ülküsü namusu serefi inanci kutsal degerlerine saygi sevgi besleyen
kahve koselerinde deyil ilimirfan yuvalarinda
unifersitelerde bosa deyil devleti icin calisan
bu ülke icin var oldugunu bilentürk olmayi benimseye ve bu ugurda ne bahsina olursa olsun dönulmeyecegini bu davadan dönüldügünde devletinin devler yoksa milletin milleti yok olunca inancin olmuyacagini köleligin kendine yakismayacagini

hefes ugruna deyil kutsal dava devlet oldugunu devletin hür olursa namusunun serefini inancini hür evlatlarina güzel bir ülke ülkü birakma gayesi güden saymayla bitmez

ama en kisasi irak gibi olmamak icin cabalayan kendini türk suhuruna hazir hisseden davasinin türkmüslüman milliyetci olduguna gönülden inanan
satilacak bir dava olmadiginin ülküüclügün kisisel deyil devletci bir dava oldugunu kabullenen her kes ülkücü olabilir ama davayi anlamali satmamali her ne olursa olsun

allaha emanet olun sevgiler
tüm türk milliyetcilerin göz bebeginden öper rabbimin onlari yüceltmesinin gönülden dilerim



Uyan be ülküdasim


kalk kalk ülküdasim uyan
Bak talan oluyor anadolu talan
Kalmadi örf adet iman
Kalk uyan anadolu parcalanmadan

kalk uyan uyan be ülküdasim
Kakl bak agliyor sancak agliyor ezan
Ruhu sahd olmaz inler bu istiklali yazan
Kalk kalk mahremine kahbe el uzanmadan

Uyan uyan kalk be ülküdasim
Icimizde hayin pusuda bekliyor amerikan
Kalk kalk sehitlikdir senin icin yazilan
Uyan uyan kahbeler kapiyi calmadan
Uyan uyan anadolu cignanmadan

allah yar ve yardimciniz osun




bu siir metingt ye aittir kendi siirim

[Bozkurt-Yakup]

Bana göre Ülkücülük kendi milletim Türkiyeye bir sahsi cikar gütmeden bagli olmaktir.Ayrica bu bir yasam tarzi ve dünya görüsüdür.Biz Türklerin ülkücülük anlayisida Türk milletini en kisa zamanda,en ileri,en medeni ve en kuvvetli hale getirme ülküsüdür.Her insanin kendi devletine ve milletine karsi bir ülkücülügü vardir.Alman bir insan kendi devletinin cikari icin ugrasir,bir fransiz kendi devleti icin ve vesayre.Bizim ülkücü yasam tarzimiz zulmu degil adaleti,inkari degil teslimiyeti,isyani degil itaati,cehaleti degil ilmi,nefreti degil sevgiyi, savasi degil barisi,kavgayi degil hösgörüyü emreder.Bana göre bir ülkücü eger gercekten ülkücüyse su özellikleri tasimak zorundadir:dürüstlük,dinine baglilik,ailesine baglilik,hösgörülü,ilimli,agir basli,ahlakli,terbiyeli ve en önemlisi saygili ve sevgi dolu olmasidir.Vatani,milleti ve bayragi icin canini bile feda edebilmelidir.Bir ülkücü yalanci,sahtekar,küstah,cahil olmamalidir.Bizim Ülkücülügümüzde hak haklinindir güclünün degil.Ülkücülük basta olarak ülkü kelimesinden olusur.Ülkü,bir gaye yada amac demektir.Bu sözcükten olusan digeride ülkücüdür.Ülkücü bir ülkeye bagli olan idealiste denilir.Saygilarimla

[-ULKUCU-GARDAS-]

İnsan vardır; bir hayvan veya ot gibi doğar, yer, içer, büyür, verilen işi yapar, evlenir ve ömrünü bitirip ebedi mekâna göçer. İnsan vardır; içgüdülerinin esiri olup hedonist (zevkperest) bir çizgi tutturup, mutfak - yatak odası - tuvalet şeytan üçgeni arasında bir boru vazifesi görür. İnsan vardır köle ruhlu yaratılmıştır, hayatı boyunca şahsiyetsiz bir yapı sergiler, kendine efendi arar, el etek öperek iaşesini sağlar... Bu olumsuz örnekleri çoğaltmak mümkündür...
Bir başka insan vardır ki o eşref-i mahlukat olduğunun şuurunda olarak şereflice yaşar. Bu insanın bir kutsal ülküsü vardır. Şahsiyet ve gurur sahibidir. Dostları onunla öğünür, düşmanları ise korku ile karışık saygı duyar... Bütün İyi hasletleri kimlik bilgisinde taşıyan örnek inşanın adı, ÜLKÜCÜ'DUR, TÜRK MİL-ÜYETÇİSİ'DIR. Ama daha önce de defalarca yazdığım gibi ülkücüyüm demekle ülkücü olunmuyor. Ülkücü olabilmenin, ülkücü kalabilmenin bir büyük bedeli vardır. Bu bedel ödenmeden ülkücü kalabilmek mümkün değildir. Önümüzde bir alay örnek var. Adam ülkücüyüm demiş ülkücülüğü ve ülkücüyü kullanarak ekonomik güç olmuş, sosyal statüye ulaşmış. Ne var ki 9 Işık'a, lidere, teşkilata hiç bir zaman inanmamış ve günü gelince, düğmesine basılınca çekip gitmiş. İnanan, idealist, dürüst... ülküdaşımız ise şaşırıp kalmış, nasıl böyle oluyor akıl erdirememiş. Hâlbuki hiç şaşırmamalı, bocalamamalıydı ülkücü. Neden mi? Açıklayayım; Ülkücü Hareket Türk - İslam, insanlık düşmanı yerli ve enternasyonal şer güçlere karşı kıyasıya bir mücadele vermiştir ve vermektedir. Türkiye'deki tek milli, dış desteği olmayan harekettir. Bu yüzden de düşmanı çoktur, bundan sonra da olacaktır...
Bundan sonra da şeytanın bile akıl edemediği itiraflarla ve oyunlarla karşı karşıya kalacağız, hepimiz fert fert muhatabı olacağız. Bu sebepledir ki inanacağız, inandığımız gibi dosdoğru olacağız, çelikten sinirli olacağız. "Ülkücü ülkücünün kardeşidir" düsturunu unutmadan tek yumruk halinde yüce 'dileğe yayan da olsa yürüyeceğiz... Ne var ki bu kadarı da yetmiyor; yaşadıklarımız, tecrübelerimiz bize göstermiştir ki şahsi hedefi olmayan insan çabuk yorulmakta, dedikodu ve iftiraları göğüsleyemeyerek teslim olmakta, meydan çıkarcılara teslim edilmektedir. Hal böyle olunca lidere, teşkilata, doktrine bağlı ülkücü bozkurtlar şahsi hedef sahibi olmak zorundadır. Ülkücü bulunduğu yerde mutlaka bir numara olmalı, seçtiği meslekte kendini kabul ettirmelidir... Bunu yaparken nefis ve hırstan mutlaka kaçınılarak akılcı davranılmalı, davanın menfaatleri her türlü menfaatin üzerinde tutulmalı, gerektiğinde feragat ve fedakârlık örnekleri verilmelidir...
Hedefi olmak önemlidir. Hedefi olan insan yorulmaz, teslim olmaz. Yüksek tepelere çıkmak istiyorsak yıldızları hedeflemeliyiz! ALLAH (c.c.) emanet olunuz.

Alaaddin ALDEMİR

[-ULKUCU-GARDAS-]

Değerli Ülküdaşlarım kıymetli ağabeyimiz “bedii” hocamızın bu başlık altında çok güzel yazısı var “ülkücü kim midir ?” her ülkücüyüm diyenin defalarca okumasını tavsiye ediyorum.Kendimizi ondan sonra sorgulayalım biz gerçekten ülkücü müyüz yoksa ülkücü aday adayı mıyız ben şahsen 47 yaşına geldim ülkücüyüm diyemiyorum ancak ülkücü aday adayı olabil diysem ne mutlu bendenize “bedii” ağabeyimin yazısını her seferinde okuyup ben buyum diyebilmek çok zor ama yaşantımızda bendeniz dahil hangisini uyguluya biliyoruz acaba biz geçekten yazılanların hangisini uygulayabiliyoruz.Buradan bilhassa ülkücüyüm diyebilen iş adamlarına sesleniyorum acaba hanginiz ocakları ziyaret edip bir ihtiyacınız varımı diye sormuşluğu var ne gibi sosyal faaliyetleri mevcut diye kaçınız yerinde tespit etmiş davaya hizmet oy vermek yetmez! yatırım gerekir yatırım yap ki kazancın olsun her zaman maddi kazanç beklemeyin manevi kazançta gerekir gençlik İnternet kafelerde yada kahve köşelerinde; Her iş adamı bulunduğu semtin ülkü ocağına bir bilgisayar bağışta bulunamazımı?Bugünkü şartlarda 500 ytl bilgisayar mevcut alın hediye edin İnternet kafelerde toplanan gençlerimizi Ülkü ocakları çatısı altında toplayacak yatırımı yapalım gençlerimize sahip çıkmazsak bu imkanları sağlamasak eleştirmeye hakkımız olamaz. Ağır gelir demeyin ülkemin bugünkü şartlarında tahminim çoğunuz bu paranın mislini kaybettiğiniz olmuştur yok çok para diyebilirsiniz birleşin alın olmadı gidin elektrik,su,yakıt,telefon giderlerini nasıl karşılıyorlar bunu damı yapma imkanınız yok kitap hediye edin ne ihticları var öğrenin gençlerimizi burada toplayabilirsek onları orada boş vakitlerini değerlendirirsek bilgili ağabeylerinin kontrolünde davanın fidanını dikmiş oluruz meyvesi ülkeme hizmettir fidanı boş bırakmak olmaz o fidanın etrafında zararlı otlar olabilir bu zararlı otları temizlemekte siz gençlere düşüyor ülkü ocaklarındaki genç kardeşlerim siz sizdenmiş gibi arkadaşlarınıza dikkat ediniz sizi kendi emelleri doğrultusunda kullanmak isteyebilirler siz sadece davaya hizmet edebilmek için ocaklarda deneyimli ağabeylerinizin bilgisi doğrultusunda hareket etmeniz gerekir arkadaşınızı iyi seçin ayrıca genç arkadaşlarım küçüğüne büyüğüne saygılı olmayı hiçbir zaman unutmamalıdır.Ülkücü olmak çok zor ülkücü yaşamak daha zordur genç kardeşlerim çevrenize nazik yardım sever olmak çok büyük erdemdir sizler davaya yeni arkadaşlar kazandırmanız mümkün bizim yaşıtlarımızı bu saatten sonra sulanmış beyinlerini mühürlenmiş kalplerini çözüp davaya kazandırmak mümkün değil.Genç kardeşlerim üyesi bulunduğunuz otağımızda yazışmalarınız milyonlarca kişiler tarafından okunduğunu unutmayınız sizin yazınıza sizinle aynı yaşta biri belki cevap verebilir siz ağabeyinizle yazışıyormuş gibi cevap verin ülkücü davaya hizmet için vardır ürkütücü olmamalıdır buyurun kendimizi tekrar test edelim “bedii” ağabeyimizin yazsı ile bakalım biz ülkücü müyüz yoksa aday adayı mıyız buyurun

ALLAH´a (c.c.) emanet olun...

Selam, saygı ve dualarımla...

Allah (c.c.) Türk´ü korusun ve yüceltsin

ÜLKÜCÜ KİM MİDİR?...

ÜLKÜCÜ, kıvrak zekalı, mert yürekli, sıcak kanlı, samimi, hassas, ve her türlü hesaptan uzak duran insandır.
ÜLKÜCÜ, engin sabırlı, ve üzerine aldığı her işi en iyi biçimde yapandır.
ÜLKÜCÜ, açık yürekli, içi-dışı bir; içten pazarlıksız; samimi ve güvenilir insandır.
ÜLKÜCÜ, hiçbir işi oluruna bırakmayan, olacakları önceden görüp tedbirini ona göre alan, eski tedbirlerle teşebbüse geçmeyen, yapacağı işleri inceden inceye düşünen ve kendisini de buna hazırlayandır.
ÜLKÜCÜ, dürüst ve çalışkan , paranın pulun, makam ve mevkiin, şöhret ve saltanatın...tesirinde kalmayan, sakin ve dikkatli , laubalilikle samimiyet arasındaki farkı yüreği ve beyniyle ayırabilen insandır.
ÜLKÜCÜ, saf, temiz, güler yüzlü, temkinli, dirayetli, liyakatli, feragatli, gözü kara, namuslu, yardımsever ve açık sözlü biridir.
ÜLKÜCÜ, olgun, sorumluluk sahibi, kendisinden emin, yerli-yersiz konuşmayan, boş işlerle uğraşmayan; ilkeli, geniş bilgili ve ilgili bir insandır.
ÜLKÜCÜ, temiz fikirli, iyi niyetli, içi kadar dışı -dışı kadar içi temiz ve bakımlı, giyim ve kuşamına son derece dikkat eden biridir.
ÜLKÜCÜ, yalanla tanışıklığı olmayan, gururlu olmadan vakurlu olmayı, zillete düşmeden mütevazı olmayı başarabilen, dostluğun , vefanın ve cesaretin timsali bir insandır..
ÜLKÜCÜ, yardımsever, dürüst, açık sözlü, keskin zekalı, mantığı sağlam vicdanı temiz biridir.
ÜLKÜCÜ, sakin tavırlı, tutarlı, nerede nasıl konuşacağını ve davranacağını bilen, özü sözü bir kahraman ruhlu bir insandır.
ÜLKÜCÜ, sıcak, canlı, ağır başlı, güler yüzlü, düzenli, edepli, terbiyeli, uyumlu, palanlı, vefalı, saygılı, . beyefendi, kibar, nazik, arkadaş canlısı, karşılıksız seven ve paylaşabilen, insan gibi insandır.
ÜLKÜCÜ, anlamayı, dinlemeyi, konuşmayı, ve insana saygıyı iyi bilen, ciddi kişilik sahibidir.
ÜLKÜCÜ, vatanını, milletini, din ve devletini canından çok seven ve tarih şuuruna sahip, geleceğe vakıf, bildiğinden şaşmayan, başkalarının değil; kendi doğrularına göre hareket eden bir insandır. ÜLKÜCÜ, kendine ve”benim” dediklerine yapılmasını istemediği bir şeyi, hiçbir insana(ve hatta hiçbir canlıya)yapmayan bir insandır.
ÜLKÜCÜ, (kısaca), BU DÜNYADAİYİLİK VE GÜZELLİK ADINA NE VARSA, BUNLARI ŞAHSINDA TOPLAMIŞ VE DOLAYISIYLA “BEN BİR İNSANIM; BEN BİR MÜSLÜMAN’IM VE BEN BİR TÜRK’ÜM”. DEMEYİ, DİYEBİLMEYİ “HAK” ETMİŞ BİR İNSANDIR.
İNSANI İNSANLAŞTIRAN; MÜSLÜMANI, MÜSLÜMANLAŞTIRAN VE TÜRK’Ü TÜRKLEŞTİREN BU ÜSTÜN ÖZEDLLİKLERİ SİNESİNDE TOPLAYAN VE TOPLAMAK İÇİN GAYRET SARFEDEN BÜTÜN ÜLKÜDAŞLARIMIZA BİZDEN SELAM OLSUN!


Ülkücü iş adamları gelin fidanlara sahip çıkalım meyvesinden bütün TÜRKİYE istifade etsin

[cerrah08]

Bu yüce büyük isimlerde Fatih Sultan Mehmet,Mustafa Kemal ATATÜRK,Başbuğ Alpaslan TÜRKEŞ'in varlığı ile yazı çok şık olurdu.
Bunun haricinde eksiksiz bir açıklama nedeniyle yazıyı gönderen ülküdaşı tebrik ederim.
Sağlıcakla kalın ülküdaşlar..........
Allah yolumuzu açık etsin İnşaallah...............

[-ULKUCU-GARDAS-]

S.TEKİZOĞLU hocamızın İSİMSİZ KAHRAMANLAR Eserinden Aşağıda küçük bir kısmını sizlerle paylaşmak istedim yazını tamamını BOZKURT NET Anasayfasından lütfen okuyunuz.

ALINTI:


Ülkücü insan, evinde, işyerinde, mahallesinde, daire ve okulunda… cami ve mabedinde muhatap olduğu insanlarla, münasebetini mutlaka dengede tutmalı, etrafındakiler tarafından sevilip sayılmalıdır!
O, kendisiyle ilgili şu sözü, sık sık duymalı ve duyurmalıdır
-O kişi Ülkücüdür. Onunla ideolojimiz farklıdır., fikirlerimiz uyuşmaz bu itibarla ben o kimseyi sevmem…fakat kendisine inanır ve güvenirim.. sağlamdır..Çünkü Ülkücüdür; adam gibi adamdır..”


"Ülkücü Geçinmeyeceksiniz!!
Ülkücüden Geçinmeyeceksiniz!!
Mukaddes davayı, kirli işlerinize alet etmeyeceksiniz..
Polis yakaladığında, savcının huzuruna çıktığınızda, kanun ve adalet yakanıza yapıştığında, Ben sade bir vatandaşım..Hiç bir klikle gurupla ilgi ve lakam yok.. Çok mecbur kaldığım için yaptım deyiniz!
Hiç olmazsa bu büyüklüğü gösteriniz!
Yoksa-vallahi derim- her iki dünyada(özellikle ukbada) on parmağımız yakanızda olacaktır.

Ülkücü Bulunduğu Yerde Parmakla Gösterilmelidir!

Evet kardeşim. Tek kailime ile, hayatın hangi safhasında ve hangi parçasında olursanız olun, orada- bulunduğunuz yerde “PARMAKLA GÖSTERİLEN” bir insan olmak zorundasınız!!
Bunun yolu, ilimdir, irfandır…saygıdır-sevgidir….
Yahu adam, ömründe bir kitap okumamış, siyasi konularda, üç beş parçadan ibaret bir şeyler ezberlemiş. Kendini allameyi cihan sanıyor..Muhatabının kim olduğunu bilmeden anlamadan-tanımadan..başlıyor konuşmaya. Konuşmakta nasıl…dere tepe dümdüz gidiyor. Yakasını kurtarana aşk olsun.
Yapamayın arkadaşlar…Ayıp oluyor…Ne olur, biraz edepli, terbiyeli ve saygılı olun. Ülkücülük demek: herkese yukardan bakmak; sert ve haşin olmak; kaba ve katı davranmak…değil!! değil vallahi….
Hareketin liderini görmüyor musunuz?!...
Ne kadar zarif ve kibar bir insan….
O halde, siz de nazik olun…kibar olun…efendi olun…..
Giyim ve kuşamınıza dikkat edin. İçinizi ilim ve irfanla; dışınızı ALLAH’ın verdiği su ile sık sık temizleyin!. Hareketin vitrininde yer alan ve göz önünde bulunan arkadaşlarımız, mutlaka günlük yüz tıraşı olmak durumundadırlar.
Ulu orta her yerde konuşmayın, tartışmayın….Atalarımız:” SÖZ GÜMÜŞSE, SÜKUT ALTINDIR” demişler. Konuşmadan-ağzınızı açmadan da irşadınızı yapar, davanızı anlatabilirsiniz.
Tebliğ-irşat iki türlüdür.
Bir hal ile ve diğeri de kal ile yapılır.
Öyle zaman olur ki, hal ve davranışla yapılan, kal ile yani dil ile yapılandan çok daha fazla tesir eder…Demek oluyor ki, illa konuşmak için ısrar etmeye gerek yok…Mesele her şeyden önce samimiyettir.. Ve daha sonra da . ahlaklı- edepli ve..ilim irfan sahibi olmaktır. Şunu da hatırlatmak isterim.
Yanlış davrananları, hareket adına kötü işler yapanları, yakasına üç hilal, boynuna bozkurt takıp kirli ve pis yerlerde dolaşanları, ve böylece Türk milliyetçilerini zor durumda bırakan insanları, sorumlu mercilerde yer almış arkadaşlarımız, mutlaka bilmek ve tanımak zorundadırlar. Bu sebeple başta Genel Merkezdeki dostlarımıza; MHP il ve ilçe teşkilatlarında ve Ülkü Ocaklarında görev yapan arkadaşlarımıza çok büyük vazife düşmektedir.
Şunu da Bilmek Zorundayız.
Efendim, bir insanın, herkes tarafından sevilip-sayılması tabii ki mümkün değil. Ama; toplumun ekseriyeti tarafından sayılmak-güvenilir- inanılır biri olmak mümkündür..
Bunu, sadece bu hayatta başarılı olmak için de yapmayacağız. ALLAH’ın emri de bu istikamettedir. İki cihan NEBİSİ:”SİZ İMAN ETMEDİKÇE CENNETE GİREMEZSİNİZ. BİR BİRİNİZİ SEVMEDİĞİNİZ MÜDDETÇE DE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ.” Demektedir.
Bu ilahi sözden hareket ederek beyin ve gönül mimarları da şöyle demişler:” İnsanlara saygı ve sevgisi olmayan kimsenin, ALLAH’a imanı olmaz”
Demek oluyor ki; sevmek ve sevilmek bir emri ilahidir. Mukaddes ve mübarek bir görevdir.
Nedir Sevmek?
Kısaca sevmek; bilmektir, anlamak ve tanımaktır., paylaşmak ve acımaktır… Koruyup- kollamaktır Bunları kiminle yapacak?. Kimi seviyor ve kime saygı duyuyorsak onunla…
Bir diğer muhteşem ifadeyle sevgi: BEN SEN OLMAK SEN DE BEN OLMAKTIR,.
.
Her zamankinden çok daha fazla dikkatli- temkinli olmak durumundayız.

[kadir45]

Bu başlığa samimi olan ülküdaşlarımız gayet güzel ve zengin içerikli açıklamalar yaptılar.Bunların hepsini birden derleyip toplamak gerekiyorsa özetle şunları söyleyebiliriz.Ülkücü; 9 ışık doktrinimizde belirtilen esasları samimiyetle kabul eden,bu doğrultuda bir hayat süren,bunları gerçekleştirmeyi amaç edinen,yüksek bir ahlak ve ruh taşıyan kimsedir.Dinimizin ve törelerimizin(Türk törelerinden bahsediyorum,sonradan edinilmiş defolu,pespaye alışkanlıkları değil!)bize emrettiği ahlak ve ruh yapısındaki adam;ülkücünün ta kendisidir.Büyük hedeflere,yüksek ahlak ve sağlam inanç ile ulaşabiliriz.Bu sadece dine inanıyor görünmekle olacak bir şey değildir.Din'in kaynağı(Kuran-ı Kerim)asla bulanmaz.Ama içtihatlar durgun sulara ve bataklıklara benzer.İçinde her türlü mikrobun barınması için uygun ortamlardır.Menbadan alınacak ruh;kimliğin yüksek ahlak'ı ve sağlam bedeni ile birleştiğinde;o hareketin önünde yıkılmayacak engel ve sedde yoktur.O halde ülkücü önce sağlam bir dini inanç sahibi olacak,genetiğinin tüm özelliklerini koruyacak bunu engelleyen her türlü kötü alışkanlıklardan(başta alkol ve uyuşturucu)uzak duracak ve en az bunlar kadar önemlisi sağlam bir bedene sahip olacak.
Bu değerlere kendinizi vurun,ne kadar ülkücü olduğunuzu anlarsınız.
Yoksa ben şunu yaptım,ben bunu yaptım,ben bu dava için hayatımı ortaya koydum lafları;ancak ve ancak istismardan başka bir şey değildir.Davayı ne kadar temsil ettiniz,davaya ne kazandırdınız.Herkesin yaka silktiği bir adam mı oldunuz yoksa özenilen bir kişi mi?
Davayı rezil mi ettiniz,yoksa vezir mi?Mesele bu.

[Vuslatim]

Ortadogu Gazetesi´nden alintidir....




9 Işık ve Ülkücülük


MHP´nin ideolojisinin en önemli boyutunu "Dokuz Işık" doktrini oluşturmaktadır. Başbuğ Alparslan Türkeş, bu boyutu "Görüşlerimizin temeli Türk milliyetçiliği ise siyasi aksiyonun dayandığı doktrin 9 Işık´tır" şeklinde özetlemiştir.


--------------------------------------------------------------------------------


Tarık Tavadoğlu

''Milliyetçilik , Ülkücülük , Ahlakçılık Toplumculuk , İlimcilik , Hürriyetçilik -Şahsiyetçilik , Köycülük Gelişmecilik Endüstri ve Teknikçilik'' konu başkılarıyla Ülkücüler'in başucu kitabı 9 Işık'ta Türkeş, ''ülkücülüğü' şöyle irdeliyor:
''Ülkücülük batı dillerinden dilimize giren idealistlik kelimesiyle aynı olan bir anlam belirtmektedir. Ülkücülük veya idealizm insan kafasının içinde elde edilmesi, varılması en mükemmel, en güzel, kendisini mutlu edecek hedeflerin tasarlanması ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için arzu gösterilmesi ve çalışılması anlamını taşır. İnsanlar arasında idealistler yetişmeseydi insanlık bugün dünyayı aydınlatan birçok gelişmelerini, birçok alanlardaki yükselişlerini sağlayamazdı. Her gerçek, her fikir önce insanların kafasında bir hayal olarak doğar. İnsanlar hayal ederler.

Hayal kurarlar. Bu hayalleri kendileri için iyi olan, kendilerinin özledikleri, elde etmekle mutluluk duyacakları birtakım istekleri, birtakım özleyişleri belirtir. İnsanlar hayalleriyle büyük ölçüde insan olurlar. İnsanlar hayalleriyle diğer canlılardan bir ayrıcalık gösterirler ve gerçekten insanlık vasfını kazanmış olurlar. İşte ülkücülük de yani idealizm de insanların ve insan toplulukların kendileri için varılması mutluluk sağlayacak, varılmasıyla en gelişmiş, en yükselmiş bir durum sağlayacak, bir hayalin düşünülmesi ve insan beyninde tasarlanarak şekillendirilmesidir.

Hedef büyük

Her toplumda idealistler vardır, ülkücüler vardır ve ülkücülerin, idealistlerin bulunuşu toplumlar için bir saadettir; büyük bir talihtir! Türk milleti için bizim düşündüğümüz ülkü nedir? Türk milleti için tasarladığımız ideal nedir? Her şeyden önce Türk milletinin ahlâkta, maneviyatta, insanlık duygularında en yüksek seviyede bulunması, yaşaması ve ilimde, teknikte dünyanın en ileri gitmiş varlığı hâline gelmesi ve ekonomik açıdan kalkınmış, tarımını modern tekniğe göre geliştirmiş ve modern sanayii kurulmuş, refahlı bir toplum hâline gelmesi, Türk toplumu için bir Türk milliyetçisinin düşüneceği ülkünün esaslarından mühim bir kısmını teşkil etmektedir. Türk milliyetçiliğini, ülkücülüğünün sınırları içinde sade bunlar mı vardır? Sade bunlar değil başka düşünceler, başka hedefler de vardır. Bu hedefler Türk milletinin hiç kimseden merhamet dilenmeyecek bir duruma gelmesi, kendi gücüyle ayakta duran, kendi gücüyle varlığını koruyabilen ve sözünü dünyanın her yerinde saydırabilen bir varlık hâline gelmesi düşüncesidir.

Bunun yanı sıra Türk milletinin haklarını her zaman dünyaya tanıtabilmesi, dünyaya duyurabilmesi düşüncesidir ve bunun yanı sıra bütün Türklerin kölelikten, yabancıların buyruğu altında yaşamaktan kurtulmaları ve Self Determination, yani kendi mukadderatına kendilerinin hâkim olması kutsal prensibine göre, hepsinin bağımsız hâle gelmeleri, bağımsız olmaları Türk ülkücülüğünün bir diğer görüşü, düşüncesidir. Bunun için milli doktrinin önemli bir ilkesi olarak ülkücülüğü almış bulunmaktayız.

Ülkücülerin hedefi

Türk milliyetçilerinin ülkücülük tarifinin sınırları içinde bulunacak görüşleri, fikirleri ancak genel olarak işaret etmiş bulunmaktayız. Türk ülkücülüğünün hedef aldığı düşünceler genel olarak belirtilmiş olan bu fikirlerden ibaret değildir. Ülkücülüğümüzün içerisinde her mesleğe mensup Türk milliyetçilerinin kendi mesleklerinde en ileri, en yüksek ve gerek kendi milletimiz için. gerek insanlık için en çok yararlı neticeleri elde etmek görüşü de yer alacaktır. Bir Türk Milliyetçisi kendi toplumu için, kendi milleti için idealizmi daima göz önünde bulunduracak, bu genel idealizm prensipleri ile birlikte kendi sahası, kendi branşı ile ilgili çalışmalarında da bu temel ve genel mahiyetteki ülkücülüğün esaslarına uygun, onunla bütünleşmiş bir hâlde kendi branşı ile ilgili ülkücülüğünü de tespit edip güdecektir. Ülküler uzak hedeflidir, uzun vadelidir. Bir ülkünün hemen yarın gerçekleşmesi mümkün olmayabilir. Ülküler önümüzdeki yılları, önümüzdeki yüzyılları kapsayabilir. Ama ülkü insanının kalbini aydınlatan bir ışıktır. Ülkü insanlara yönünü tayin etmesini sağlayan bir kılavuzdur. Milletler için de millî ülkü, milletin kılavuzu, milletin yolunu aydınlatan güneşidir. Ülküsüz insan çamurdan bir varlık gibidir. Ülküsüz insan dümensiz, pusulasız bir gemi gibidir. Bunun için her Türk milliyetçisi, her Dokuz Işıkçı mutlaka ülkücü olacaktır, mutlaka ülkü sahibi bulunacaktır. Hem milli ülkü sahibi olacaktır, hem insanî ülkü sahibi olacaktır, hem de kendi mesleğiyle ilgili ülkücü bir kişiliğe sahip olacaktır ki, hem de kendi mesleğinde başarılı, yararlı bir kişi olarak gelişsin hem de mensup olduğu topluma, milletine yararlı hizmetler yapsın,insanlığa yararlı faaliyetler gösterebilsin. Bunun için Dokuz Işık doktrininin çok önemli ilkelerinden olan ülkücülüğe büyük değer vermekteyiz.

Neden ülkücüyüz?

Ülkücüyüz! İnsanlık ailesi, yeryüzünde yaşayan bütün insanlar, milletler denen aynı aynı üyelerin bir araya gelmesinden meydana gelir. Bir insan, insan olmak isterse, insanlığa hizmet etmek isterse, evvelâ kendi milletine hizmet etmeli, kendi milletini yükseltmeye, kendi milletini mutlu kılmaya çalışmalıdır. Bunu yaptığı takdirde aynı zamanda insanlığa da hizmet etmiş olur. Çünkü bir insan kendi ailesini düşünür ve ona karşı vefalı kalırsa, insanlık duygulan en olgun seviyeye erişeceği için, kendi ailesi dışındaki insanlara karşı da yaranı ve vefalı olur. Bir insan kendi milletine faydalı olamaz, kendi milletine karşı bağlılık duymazsa, onun insanlığı düşünmekten bahsetmesi nihayet bir fantazi olur. İnsan, yetiştiği toprağın, yetiştiği milletin refahını, iyiliğini, saadetini ve şerefini temin etmelidir. Bunu yaptığı takdirde, o millet insanlığın bir parçası olduğu için, dolayısıyla insanlığa da hizmet etmiş olur.

Ülkücülüğümüz nedir? Ülkücülüğümüz; Türk milletini en kısa yoldan en kısa zamanda modern uygarlığın en üst seviyesine çıkarmak; mutlu, müreffeh hale getirmek; bağımsız, özgür, kendi haklarına sahip bir hayata kavuşturmaktır.

Kişilere hürriyet, milletlere istiklâl başta gelen prensiplerimizdendir. İnsanlar hür ve eşit haklara sahip olarak doğarlar. Kabiliyet ve görevlerinin dışında insanlar haklarına tam olarak sahip kılınmalıdırlar.

Toplum içerisinde insanlar kişisel liyakat ve kabiliyetlerine göre görevlendirilmeli ve bir sıraya konulmalıdır. Bütün bunlarla beraber ayrımsız olarak herkese bir imkân eşitliği sağlanmalıdır. İmkân eşitliği derken mücerret anlamda bir eşitlik anlaşılmamalıdır.

Bu ülkücülüğümüzün içine bu günkü sınırlarımızın dışında bulunan Türklere ait herhangi bir şey girer mi?

Türk adı taşıyan herkes bizim sevgi ve ilgimizin çevresi içindedir. Bundan vazgeçemeyiz. Bu her milletin tabii hakkı olduğu gibi Türk milletinin de tabii hakkıdır. Bu günün Birleşmiş Milletler Anayasası, yeryüzünde yaşayan her millete "kendi mukadderatına hâkim olma" (şelf determination) dedikleri prensibi kutsal bir prensip olarak ilân etmiştir. Bugün Afrika'da yaşayan ve bugüne kadar hiçbir bağımsız devlet kuramamış olan Zencilere dahi, kendi mukadderatına hâkim olma (şelf determination) hakkı kutsal bir hak olarak tanınır ve bunların her biri yabancı boyunduruğundan, sömürgecilerin elinden kurtulup bağımsızlığını alırken, başkalarının boyunduruğu altında tutsak bulunan Türklerin tutsaklıktan kurtulmasını istemek, dilemek, bunun için iyi niyetler taşımak, Türk olan herkes için en tabii ve kutsal bir haktır.

Bıkmadan yürümek

Fakat biz ülkücülüğümüzde daima gerçekçi olmayı ve girişilecek faaliyetlerde Türkiye'yi hiçbir zaman tehlikelere, risklere, maceralara sürüklemeyecek bir yol üzerinde bulunmayı esas kabul ederiz. Ülkücülüğümüz bir macera fikri değildir. Ülkücülüğümüz, Türk milletinin en kısa, yoldan, en kısa zamanda modern uygarlığın en üst kademesine yükseltilmesi, müreffeh, mutlu bir hayata erdirilmesi, kendi gücüyle ayakta durabilecek bir hale getirilmesi ve her çeşit korkudan, baskıdan uzak olarak, hür, müstakil yaşaması ülküsüdür. Bu ülkü aynı zamanda Türk olan herkese karşı ilgi ve sevgi göstermeyi, onların mutluluğunu dilemeyi ve onların mutluluğunu, Türkiye'yi risklere, tehlikelere maruz bırakmadan, bırakmaksızın, bırakmamak şartıyla sağlamaya çalışmayı içine alan bir ülkücülüktür.''

[Vuslatim]

ÜLKÜCÜ TERCIH NOKTASINDA TEREDDÜT ETMEYENDIR...


Aklimiza ilk gelen marsimizi ekliyorum...



Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın ?
Fatihin İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatihin İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster : Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatihin İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

Bu kitaplar Fatih’tir, Selim’dir, Süleyman’dır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinan’dır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!

Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!

Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan ....

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatihin İstanbul’u fethettiği yaştasın.!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin !
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...

Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın ?
Fatihin İstanbul’u fethettiği yaştasın.!



Ülkücülügü dar kaliplarda bogmak sigliktan öte degildir. Oysa Ülkücülük genis ufuklara yelken acmistir. Buna göre MHP ile sinirlandirilmis bir Ülkücülük noktasinda endisemiz vardir. Milliyetci Hareket Partisi Basbug´umuzun emaneti olarak yuvamizdir. Lakin kisilik olarak fikrimizin sadece siyaset meydaninda temsilcisi ve sorumlusudur.

Matematik olarak anlatmak gerekirse; Türk Islam Ülküsü<MHP...

Cin sarayini basan Kur Sad Ata, budunu yoksulluktan zenginlige eristiren Bilge Kagan, Oguz Ata, Satuk Bugra Han, Ahmet Yesevi, Fatih, Yavuz, 2. Abdülhamid Han vs... tüm atalarimizi hatirladigimizda onlarin birer Ülkücü oldugunu görüyoruz...

Öyleyse Ülkücülük; TARIHI SORUMLULUK BILINCI ICINDE, TÜRK MILLETINI HER TÜRLÜ TEHLIKEDEN UZAK TUTARAK EN KISA SÜREDE RAFAHA KAVUSTURMA, NIZAM-I ALEM ve ILAYIKELIMETULLAH DAVASIDIR...


Ne mutlu bu ugurda can verip, san alanlara...

Ne mutlu bu yolda ömür tüketenlere..

Ne mutlu bu yolda ömür vakfedip cirpinan yüreklere...

NE MUTLU ANADAN, YARDAN, SERDEN GECEBILENLERE....


Her köyün delikanlisi vardir. Gönüllü olarak köyün namusunun bekcisidirler. Muhtar, aza veya Hoca yanlista olsa bile köyün delikanlisi dogruluk noktasinda hepsini karsisina almaktan cekinmez...

Türkiye´in de dekilanlilari Ülkücülerdir... Delikanlilik Ülkücülere sip diye oturmus serefli bir rütbedir.

Basbug´un dedigi gibi VATAN SAVUNMASINDA DELI DEGIL ZIR DELIYIZ... Ve gurur duyuyoruz...

KANI DELI OLAN OLSA OLSA ÜLKÜCÜDÜR....


Saygilarimla


Vuslat...

[Vuslatim]

ÜLKÜCÜ KİMDİR?

Islamı hayat nizamı olarak seçen, bu nizamı tavizsiz bir şekilde
yasamaya çalısandır.

Türk olmanın gururunu faziletiyle bütünleştiren, Türk-İslam Ülküsü'nü
yaşayandir.

Günü birlik siyasi menfaatleri aşarak, asırlar sonrasını görebilen
ve asırlar sonrasi için hazırlık yapan insandir.

Allah için seven, Allah için savaşan, Allah'ın rızasına koşan,
Allah nızamı için yanan, Allah için bugzeden kahramandır.

Semalarda dalga dalga yayılan ezan susmasın diyerek toprağın kara bağrına
düşen candır.

Kimi zaman Derviş Yunus, kimi zaman Yavuz, kimi zaman surlarda
üçhilalli sancak elinde Ulubatlı Hasan'dır... "Ben" i aşarak, "biz" diyerek
nefsini kör kuyulara, çikarmamak üzere atandır.

Dağlarıyla, taşlarıyla,ırmaklarıyla, ovalariyla ve yollarıyla
bir kara parçasını vatan yapandır.

Türklük deyince 300 milyonluk Türk Dünyasını kucaklayan, anne şevkatiyle
evlatlarını bagrına basan;kimi yerde Kıbrıs, Kırım,
Kırıiz; kimi yerde Bişkek, Bakü,Kerkük, Dogu Türkistan... velhaıl
kocaman bir vatandir.

En zor şartlarda, en buhranlı zamanlarda, en müşkül alanlarda, Türk'e yol
gösteren,akıl veren, umut olan Dede Korkut Han'dır.

Haksızlık karşısında susmaya,davasinda taviz vermeye, korkaklığı,
pişirikliği, nemelazımcılığı,lügatınden çıkarıp atandır.

Yiğidin başında KÜRŞAD, il derleyip vatan tutan ILTERIS, bilgelikte
TONYUKUK, AKSEMSEDDIN, Malazgirt Ovasinda ak kefen içerisinde
ALPARSLAN' dır.

Türk'ün töresini, Türk'ün ilini islamla yoguran,Islamla kaynaştıran,
Ahmed Yesevi Ocağında kaynayan, pişen, kavrulandır.

Bir bozkurt esaret zincirlerini kırandır.

Liderine, ocağına, fikir sistemine bağlı, tefrikaya çanak tutmayandır.

Rehberi iki cihan serveri (sav),kaynagı, ilhami, düsturu Kur'andan alandır..
Ülkücü budur.. Ülkücü budur...Ülkücü budur..

Bunun diışındakiler küllü yalandır...