Bozkurt NET

[onur18]

BU VATANA DOKUNULMAZ KAHRAMANLAR LAZIM HEMDE ACILEN YOKSA NE TÜRK KALIR NEDE TÜRKIYE VATANI SATANLAR VATAN HAINIDIR GARDASLAR

[drmfk]

bozkurt__16 Kardeşim;
Samimiyetinden şüphem olmadığını belirterek muhtemeldir ki, hainlere ve taviz verenlere kızgınlığından sarfettiğin sözlerin yanlışlığını ortaya koyduğum için bana kızmayacağını düşünüyorum, umut ediyorum.
Herne sebeple olursa olsun, ebed müddet kavramıyla, Necip Milletimiz tarafından koruma altına alınmış olan devlete kızmak doğru değildir, hele hele senin gibi yeni yetişen, tarihe yön verecek olan bir Ülkücüye ise yakışmayan bir tutum olacaktır.
Devlet bizimdir, daha açık bir ifadeyle devlet biziz.Yani bir organizasyonlar bütünü olarak nitelenebilecek olan devlet, Milletin ta kendisidir.Devletin manevi şahsına bu şekilde kızmak ise Millete rağmen Millete kızmak olacaktır ki, bunu eminim sizde tasvip etmeyeceksinizdir.

Bu gün Devleti oluşturan yapılar içinde, illaki bilinçsiz, birikimsiz, kaygısız, insanlar dahada doğrusu insancıklar olabilir. Bunların varlığı ne devlete yazıklar olsun demeyi gerektirir nede devlete küsmeyi... Haddizatında kullandığınız ifadede kastınızı anlamakla birlikte yinede sarfedeceğimiz sözleri seçmek zorunda olduğumuz gerçeği ile hareket etme yükümlülüğümüzü size hatırlatmak isterim. Yükümlüyüz çünkü ÜLKÜCÜYÜZ...

Selametle kalınız...

[EgE]

	funda3307 demiş ki:
	arkadaşlar bu konuyu ciddiye alalım lütfen bu çok önemli!!!!!....

Sonuna kadar destek funda kardesim.

[dilsad66]

Arkadaşlar bir yerde okuduğum hikayeyi sizinde ilginize sunmak istiyorum..

''Fatih İstanbul'u alıp da alayla Ayasofya önüne geldiği zaman derinden derine bir inilti işitti.
Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi.
Sakalları uzamış, hali perişan bir keşiş bulup getirdiler.
Huzura çıkardılar. Korktu, teskin ettiler.
Niçin hapsedildin diye sordular?
Keşiş fala baktığını ve kuşatma hazırlıkları sırasında Konstantin'in
kendisini çağırıp İstanbul'u Türklerin alıp almayacağını bildirmek için
remil atmasını söylediğini, remilde İstanbul'un Türklerin eline
geçeceğini söylemesi üzerinde de Konstantin'in kızarak onu zindana
attırdığını hikâye etti.
Ve şimdi karşınızda bulunuyorum, demek ki falım doğru imiş.
Bunun üzerine Fatih de İstanbul'un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına
dair remil atmasını ve doğruyu söylerse ödüllendirileceğini bildirdi.
Keşiş remil attı ve şöyle dedi:
"İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, lakin öyle
bir zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak, bu suretle
İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak.
Bu falın bildirdiği sonuçtan büyük üzüntü duyan Fatih ellerini
kaldırarak
"İstanbul'da kanla, gozyasiyla, terle edindiğim yerleri ecnebilere
satanlar, Allah'ın gazabına uğrasınlar!'
diye beddua etti."

Ne dersiniz?

Fatih Sultan Mehmet'in laneti onca yüzyılın ardından gelip hükümeti
bulur mu?...

Allah Türk'ü korusun ve yüceltsin!..

[kaganos]

bozkurt_16 kardeşimin,

Bende bu serzenişini içinde bulunduğumuz hakikaten üzücü duruma bağlıyorum..

Yaşının genç olmasından kelimeleri yanlış vurgulaması normaldir...

Onunda söylemek istediği..

Şu anda yönetimde bulunan aciz kimseler içindir eminim....

Yoksa devlet bir bütündür..

Biz hepimiz bir araya gelerek milleti ve devleti temsil ediyoruz...


Ama bir takım yanlış kişiler şu an yönetimde olabilirler..

Ama bu durum geçicidir..

Bugün olurlar ..yarın olmazlar...

Tarihin sarı ,tozlu sayfalarında layık oldukları yeri alırlar...

Ayrıca yaptıkları yanlış hareketlerden dolayı gün gelir...

Hesap verir duruma düşerler...

SAbır biraz sabır....

Saygılarımla.

[thegreen_wolf]

Bozkurt__16
kucuk kardasım ulkudasım devlete deil bu devlet hepımızın bu devletı suan da yöneten ve bılgısızce TURK um deyıp boyle kısılere oy atan halkımıza yazıklar olsun gozlerınden operım

[thegreen_wolf]

BU VATANI ATALARIMIZ ASIRLARCA KANLARIYLA SULADI VE BU KIRMIZI BEYAZ GULUN TOHUMUNU BIZE BIRAKTI ONLAR EKTI BIZ HEP ONLARDAN SONRA BUYUTUP BESLEYIP SAKINIP KORUYACAGIZ. CANIMIZ PAHASINA DA OLSA KANIMIZ HELELDIR TOPRAGIMIZA BU VATAN BIZIM TOPRAGI DA BAIZIM DIR.

[thegreen_wolf]

dilsad66
EVET KARDASIM ULKUDASIM O GAZAP GELIP BULACAKTIR O KİŞİLERİ......
ALLAH(cc) TURK'u KORUSUN ve YUCELTSİN

[cecenlider]

Ben bunun biraz değişiğini milletvekillerine mail olarak atmıştım. Gerçekten önemli bir konu

[aksu61]

Yeryüzünde tek ülkücü kaldıkça
Ölmez bu hareket ölmez bu dava

[hlly]

yukarıdaki devletle milletle ilgili tartışmalar hakkında birşeyler söylemek istiyorum.ben türk milliyetçileri için milletin devletten daha önemli olduğunu düşünüyorum.devletle milletin aynı kaynaktan beslendiği, birbirini temsil edebildiği durum idealdir ve bence de iyi bir durumdur. ancak zaman zaman bu durum değişiyor ve devletin milleti temsilden aciz olduğu durumlar ortaya çıkabiliyor.bu zamanlar milletimiz için hep sancılı zamanlar olmuştur.bunun en güzel örneği osmanlının son dönemleridir.bu dönemde göz bebeğimiz olan, tarihimizin en büyük övünç kaynağı olan osmanlı devleti öyle bir mecraya sürükleniyor ki artık devlete uymak imkansız bir hale geliyor.ve bu durumda türk milliyetçileri, o dönemin devlet yetkililerinin tanımıyla isyancılar, bize göre vatan kahramanları, osmanlıya baş kaldırıyor, osmanlıyı kendi eliyle yıkıyor, yerine yeni bir devlet kuruyor.siz o dönemde yaşasaydınız devletin yanındamı olurdunuz?tabi ki olmazdınız. türkler için millet devletten daha önemlidir.milletin bekası için devlet yıkılabilir.şu anda durum pek iç açıcı değildir.ancak daha henüz tabi ki devlet yıkılacak noktaya da gelmemiştir.inşallah da gelmez.Allah bizi yeniden devletimizi yıkmak zorunda bırakmasın. topraklarımızın satılmasıyla ilgili olarak da hassasiyetinizden dolayı hepinize teşekkür ediyorum arkadaşlar.hepiniz Allaha emanet olun

[aksu61]

hlly demiş ki:

yukarıdaki devletle milletle ilgili tartışmalar hakkında birşeyler söylemek istiyorum.ben türk milliyetçileri için milletin devletten daha önemli olduğunu düşünüyorum.devletle milletin aynı kaynaktan beslendiği, birbirini temsil edebildiği durum idealdir ve bence de iyi bir durumdur. ancak zaman zaman bu durum değişiyor ve devletin milleti temsilden aciz olduğu durumlar ortaya çıkabiliyor.bu zamanlar milletimiz için hep sancılı zamanlar olmuştur.bunun en güzel örneği osmanlının son dönemleridir.bu dönemde göz bebeğimiz olan, tarihimizin en büyük övünç kaynağı olan osmanlı devleti öyle bir mecraya sürükleniyor ki artık devlete uymak imkansız bir hale geliyor.ve bu durumda türk milliyetçileri, o dönemin devlet yetkililerinin tanımıyla isyancılar, bize göre vatan kahramanları, osmanlıya baş kaldırıyor, osmanlıyı kendi eliyle yıkıyor, yerine yeni bir devlet kuruyor.siz o dönemde yaşasaydınız devletin yanındamı olurdunuz?tabi ki olmazdınız. türkler için millet devletten daha önemlidir.milletin bekası için devlet yıkılabilir.şu anda durum pek iç açıcı değildir.ancak daha henüz tabi ki devlet yıkılacak noktaya da gelmemiştir.inşallah da gelmez.Allah bizi yeniden devletimizi yıkmak zorunda bırakmasın. topraklarımızın satılmasıyla ilgili olarak da hassasiyetinizden dolayı hepinize teşekkür ediyorum arkadaşlar.hepiniz Allaha emanet olun

Haklısın kardeşim biz önce millet sonra da devlet diyoruz.

Devlet doğru yolda olduğunda devletin
Yanlış yaptığında ise milletin yanındayız biz!!(tabi yanlış yolda olanlar yöneticilerdir yanlış anlaşılmasın)

[gelibolulu]

Sınırlarımız satılık

Güneydoğu sınırımızdaki mayınları temizleyen yabancılara 178 bin kilometrekarelik toprak 49 yıllığına devredilecek. İki Kıbrıs büyüklüğündeki arazinin devri büyük sorunlar çıkaracak

AKP sonunda sınırlarımızı da özellestiriyor. "Bu ihaneti hiç bir Yüce Divan temizleyemez" uyarıları yapılarak "Sınıra askeri bir müdahale gerektiğinde burayı kiralayacak ülke ile sorun çıkacak" deniyor.

Tehlikeli gelişmeler

*210 milyon 345 bin metrekarelik bir alanı kaplayan mayınlı arazilerin temizlenmesi işlemi için ihaleye çıkıldı.

*Türk Silahlı Kuvvetleri, 2 yıl içinde 35 milyon dolarlık ek kaynak tahsisi ile mayınları temizleyebileceğini açıkladı.

*Ancak Maliye Bakanlığı "kaynak bulunamadığı" bahanesiyle "yap-işlet- devret yöntemini uygun buldu.

*Mayınları temizleyen yabancılara Suriye ve Irak sınırındaki 178 bin kilometrekarelik toprak 49 yıllığına devredilecek.

*İngiliz, Alman, Amerikan, İsrail ve İsveç şirketlerinin ihaleyle yakından ilgilendiği açıklandı. Ancak İsrail'in daha şansı olduğu belirtiliyor.

MHP: Bunun adı vatana ihanet

MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Nacar, Suriye sınırındaki mayınlı alanın temizlenmesi işinin 49 yıllığına yap-işlet-devret yöntemi ile İsrailliler'e verilmesi durumu vatana ihanettir" dedi.

CHP: Orduya hakaret

CHP'li Onur Öymen "Bölgenin mayınlardan arındırılmasının TSK değil de yabancı şirketlere yaptırılması, TSK'ye hakaret. Maliye Bakanlığı'nın bu konudaki ısrarını anlamakta sıkıntı çekiyorum" açıklaması yaptı.

AKP sınırlarımızı da özelleştiriyor

Güneydoğu sınırımızdaki mayınları temizleyen yabancılara 178 bin kilometrekarelik toprak 49 yıllığına devredilecek. Maliye Bakanlığı devretmeye hazırlanırken, Türk Silahlı Kuvvetleri, 2 yıl içinde 35 milyon dolarlık ek kaynak tahsisi ile mayınları temizleyebileceğini açıkladı. Ancak Maliye Bakanlığı "kaynak bulunamadığı" bahanesiyle "yap-işlet- devret yöntemini uygun buldu.

Avrupa Birliği (AB) sınırlarımızdaki askerlerin azaltılıp, AB polisinin bu işi yapmasını isterken, şimdi de mayınlı bölgelerin temizlenmesi adı altında " Türkiye yeni mayınlara " sürülüyor. AKP, stratejik kuruluşlardan sonra sınırlarımızı da özelleştiriyor.

Maliye'nin bahanesi

Güneydoğu sınırımızdaki mayınları temizleyen yabancılara 178 bin kilometrekarelik toprak 49 yıllığına devredilecek. Maliye Bakanlığı bu toprakları devretmeye hazırlanırken, Türk Silahlı Kuvvetleri, 2 yıl içinde 35 milyon dolarlık ek kaynak tahsisi ile mayınları temizleyebileceğini açıkladı. Ancak Maliye Bakanlığı " kaynak bulunamadığı " bahanesiyle " yap-işlet- devret yöntemini uygun buldu.

İki Kıbrıs büyüklüğünde

İngiliz, Alman, Amerikan, İsrail ve İsveç şirketlerinin ihaleyle yakından ilgilendiği açıklandı. İki Kıbrıs büyüklüğündeki toprağın yabancılara teslim edilmesi girişimine büyük tepki var. Maliye Bakanlığı, Mardin, Şırnak, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay'da bulunan ve Suriye ile Irak'a komşu olan 510 kilometre uzunluğunda mayınlı arazilerin temizlenerek, tarıma açılmasına ilişkin ihale çalışmalarının 3 ay içinde tamamlanmasını planlıyor.

Nasıl temizlenecek?

210 milyon 345 bin metre karelik bir alanı kaplayan mayınlı arazilerin temizlenmesi işlemi 3 ile 5 yıl içinde bitirilecek. Bu toprakların 178 bin kilometrekarelik bölümü yabancılara 49 yıllığını devredilecek. Türkiye ile Suriye arasındaki Kara Sınırı Boyunca Sınır İşaretlerinin Belirlenmesi ve Yenilenmesi ile Fiziki Güvenlik Sistemi Kurulması konusundaki mutabakat sonrasında gündeme gelen mayınlı arazilerin temizlenmesi konusundaki hazırlıklar sürüyor.

İlk aşamada Mardin'in Nusaybin ve Kızıltepe ilçelerinde bulunan toplam 45 milyon 326 bin 967 metre karelik bir alanı kaplayan mayınlı arazinin temizlenmesi için ihaleye çıkıldı. Mardin Defterdarlığı'nca gerçekleştirilen ihaleye Mavideniz Gıda A.Ş, Sarsılmaz Mühimmat Sanayi A.Ş ile Countermine Operations AB firmaları teklif verdi. Bu firmalardan Sarsılmaz Mühimmat ve Countermine Operations'un geçici teminat mektuplarının süreli olduğunun belirlenmesinin ardından, teklifi değerlendirilebilecek tek firma kalması sonucu, yeterli rekabet ortamı oluşmadığı gerekçesiyle yeniden ihaleye çıkılması kararı alındı.

Şırnak'ın durumu

Mardin'in ardından Şırnak'ın Cizre ve İdil ilçelerinde bulunan 16 milyon 580 bin 503 metre kare yüzölçümlü mayınlı sahanın temizlenmesi için ihaleye çıkıldı. Ancak 22 Şubat 2006 tarihine kadar devam eden teklif verme sürecinde, tek bir firma dahi bu ildeki mayınlı arazilerin temizlenmesine ve burada tarımsal faaliyet işine talip olmadı.

4 ilde ihale süreci başlıyor

Maliye Bakanlığı yetkilileri, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay'daki mayınlı arazilerin ihaleye çıkarılmasına yönelik hazırlıkların da devam ettiğini bildirdi.

Bakanlıkça yürütülen çalışmaların ardından alınacak Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile Şanlıurfa'da 62 milyon 138 bin, Gaziantep'de 15 milyon 236 bin, Kilis'de 34 milyon 64 bin, Hatay'da da37 milyon metre karelik mayınlı arazinin temizlenip, tarıma açılması
ihaleleri gerçekleştirilecek. Bunun yanı sıra Mardin ve Şırnak'daki mayınlı arazilerin temizlenmesi için de ikinci kez ihaleye çıkılacak.

Bakanlık yetkilileri, 6 ildeki mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin ihale sürecinin Haziran ayı sonuna kadar tamamlanmasının öngörüldüğünü bildirdi. Bugüne kadar yapılan ihalelerde, Mardin'deki mayınlı araziler içinfirmalara 5 yıl temizleme, 44 yıl da tarımsal faaliyet hakkı öngörülmüştü. Mayın temizleme süresi Şırnak'taki mayınlı araziler için3 yıl olarak düşünülmüş ve firmalara da 46 yıla kadar kullanım hakkı tanınmıştı.

Herkes katılamıyor

Bu arada Bakanlık yetkilileri, Kamu İhale Kanunu gereğince, ihalelere katılamayacak olanlar, ihale yasağı getirilenler, ilgili Bakanlar Kurulu Kararında belirtilen yabancı istekliler ve Bakanlıkça güvenlik birimleri nezdinde yapılacak araştırma sonucunda ihaleye katılması uygun görülmeyenlerin, mayınlı arazilerle ilgili ihalelere katılamayacağına dikkat çekti. Yetkililer, yapılan tespitlerde mayınlı arazilerin temizlenmesininen az 600-700 milyon dolarlık bir harcamayı gerektirdiğinin ortaya çıktığını da ifade ettiler.


MHP: Bunun adı vatana ihanet

MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Nacar, Suriye sınırındaki mayınlı alanın temizlenmesi işinin 49 yıllığına yap-işlet-devret yöntemi ile İsrailliler'e verilmesi durumu vatana ihanettir " dedi.

MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Nacar, yabancı şirketlerin Suriye sınırındaki mayınlı alanları temizledikten sonra 49 yıllığına kullanacak olmasının rezalet olduğunu söyledi. Nacar, partisinin ilçe kongrelerine katılmak üzere geldiği Kilis'te düzenlediği basın toplantısında, son günlerde basın yayın organlarında çıkan haberlerde Suriye sınırındaki Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak'taki kara mayınlarının İsrailliler tarafından temizleneceği yönünde çok sayıda haber çıktığını belirterek, " Hükümet kanadından gazetelerde çıkan haberlerle ilgili olarak herhangi bir açıklama yapılmadı. MHP olarak görüşümüz, yabancı şirketlerin bu mayınlı alanları temizledikten sonra 49 yıllığına kullanması tam bir rezalettir.

TSK temizlesin

Türk halkına kimse bunu anlatamaz, Suriye sınırındaki kara mayınlarının temizlenmesi için Bakanlar Kurulu kararı bilindiği üzere bizim hükümetimiz zamanında çıktı. Türkiye'nin Suriye sınırındaki mayınları Türk firmaları veya Türk Silahlı Kuvvetleri temizlesin. Ordumuzun elinde her türlü imkan vardır. Bu mayınların İsrailliler tarafından temizlenecek iddiası bile terbiyesizliktir " dedi. Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin, araziyi temizleyen yabancı şirkete 49 yıllığına yap-işlet yöntemiyle verilmesinin vatana ihanet olduğunu ifade eden Nacar, " Suriye sınırımızımızın yabancıların eline bir şekilde geçmesi ülke bütünlüğünü tehdit eder. Buna izin verilmemesi lazım. Hükümetin derhal mayınların kaldırılması ihalesi aşamasında yabancı şirketleri ihaleye sokmaması gerekiyor. Suriye sınırındaki şehirlerde bu konuda hassasiyet var. Bu hassasiyetin dikkate alınması gerekiyor. Eğer bu hassasiyet dikkate alınmaz ise ülke karışır. Kimse bunu halka açıklayamaz " diye konuştu.

Maliye Bakanlığı neyin peşinde?

CHP'li Onur Öymen "Bölgenin mayınlardan arındırılmasının TSK değil de yabancı şirketlere yaptırılması, TSK'ye hakaret. Maliye Bakanlığı'nın bu konudaki ısrarını anlamakta sıkıntı çekiyorum" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Mardin, Şırnak, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay'da bulunan mayınlı arazilerin, temizlenerek tarıma açılması çalışmalarına ilişkin, "Bölgenin mayınlardan arındırılmasının TSK değil de yabancı şirketlere yaptırılması, TSK'ye hakaret. Maliye Bakanlığı'nın bu konudaki ısrarını anlamakta sıkıntı çekiyorum" dedi.

Öymen, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), bölgedeki mayınların toplanmasında gerekli altyapıya sahip olduğunu söyledi. Buna rağmen, Maliye Bakanlığı'nın bölgedeki mayınların toplanması işini, yap-işlet-devret yöntemiyle yabancı şirketlere verdiğini ileri süren Öymen,
"Şartnamelere göre, ihaleyi alan firma 3 yıl içinde bölgeyi mayından temizleyecek ve 49 yıl bu verimli toprakları kullanacak. İhaleye katılan şirketlerin çoğu yabancı şirketler, Türk şirketlerinin arkasında ise yabancı şirketlerin bulunduğu söyleniyor" dedi.

Öymen, 728 milyon dolar olan Kilis'te mayın toplanması ihale bedelinin, gelen tepkiler üzerine önce 300 milyon dolara indirildiğini, 15 Şubat'ta ise ihalenin iptal edildiğini savunarak, şöyle konuştu:
"Genelkurmay Başkanlığı, hükümete bu konuyla ilgili gerekli olan kaynağın 35 milyon dolar olduğunu bildirmiştir. Kilis Özel İdaresi ise bölgenin mayınlardan arındırılması işini yerel imkanlarla 29 milyon dolara yapacağını bakanlığa bildirmiştir. Buna rağmen bakanlık, bunları dikkate almayarak, yüksek rakamlarla mayın toplama işini ihale etmektedir."

TSK'nın, NATO'nun ikinci büyük ordusu olduğunu belirten Öymen, şöyle devam etti:
"Bölgenin mayınlardan arındırılmasının TSK değil de yabancı şirketlere yaptırılması, TSK'ye hakaret. Maliye Bakanlığı'nın bu konudaki ısrarını anlamakta sıkıntı çekiyorum. Bakanlık, buradan çıkanmayınları pastörize ederek halka mı satacak acaba? Bütün bunlar bir
bakanı görevden ayrılmaya yetecek sebeplerdir. Bu memleketin kaynaklarını, kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. Irak'ta durum belli, bölgenin mayından hemen temizlenmesi yanlış olur. Mayınların temizlenmesi zamana ve gelişmelere göre yapılmalıdır."

Topraklarınmız devrediliyor

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ilgili yap-işlet-devret modeline göre hazırlanan ihaleyi kazanan firmanın, bu toprakların işletme hakkını da 49 yıllığına elde edeceğini belirterek,
"İhaleyi kazanabilecek yabancı sermayeye 49 yıllığına bu toprakların devredilmesi sakıncalı" dedi. Yetkin, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ile Suriye sınırında yer alan mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ilgili çalışmaların ihale aşamasına geldiğini bildirdi.

Bu çalışmaların, Genelkurmay Başkanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve GAP İdaresi'nce oluşturulan bir Koordinasyon Kurulu tarafından yürütüldüğünü ifade eden Yetkin, Kurul'un, yaptığı çalışmalar sonucunda, mayın temizleme teçhizatı için 35 milyon dolar, "Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi" için de 9,7 milyon dolar olmak üzere toplam 44,7 milyon dolara ihtiyaç olduğunu belirlediğini kaydetti.

Yetkin, bu kaynağın Başbakanlık'tan talep edildiğini, ancak 2003 yılı itibariyle 17 milyon dolar kaynak tahsis edildiğini, bunun üzerine işin ihale yoluyla Maliye Bakanlığı'nca yaptırılmasının kararlaştırıldığını hatırlattı.İhale aşamasında, şartnamenin "yap-işlet-devret" adı verilen modele göre hazırlandığının görüldüğünü vurgulayan Yetkin, buna göre, ihaleyi kazanan firmanın, bu toprakların işletme hakkını 49 yıllığına elde edeceğini bildirdi.

Büyük sakınca

Söz konusu toprakların son derece verimli bir ovada yer aldığını belirten Yetkin, açıklamasında şunları kaydetti: Bu bölge, GAP çerçevesinde yapılması planlanan sulama
kanallarıyla sulanacak ve önümüzdeki yıllarda çok daha büyük bir değerkazanacaktır. Bundan da öte, yıllardır tarıma kapalı olduğu için kimyasal ilaç ve gübre ile kirletilmemiş bu topraklar organik tarıma son derece uygun özellik taşımaktadır.

Bölgede tarımla uğraşanların büyük bir bölümü topraksız ya da az topraklı köylülerden oluşmaktadır. Kıbrıs'ın iki katı büyüklükte olduğu belirlenen tarıma açılacak bu araziler, yörede tarımla uğraşan insanların gelir düzeyini artıracak ve gelir farklılıklarını azaltacak
yönde kullanılması büyük önem taşımaktadır."

Bu toprakların, Türkiye'nin Suriye ve Irak ile olan sınırları üzerinde ya da ona komşu olduğunu ifade eden Yetkin, söz konusu yöntemle yapılacak bir ihalede, ileri teknoloji gerekeceği için ihalenin yabancı bir firma tarafından kazanılabileceğini ya da ihaleyi kazanacak yerli firmanın kendisine yabancı bir ortak alacağını bildirdi. Yetkin, böylesi önemli bir sınır bölgesinde, önümüzdeki dönemde gelişebilecek uluslararası çatışmalar da göz önüne alındığında, yabancı sermayeye 49 yıllığına bu toprakların devredilmesinin sakıncalı olduğunu kaydetti.

Suriye'den sınırımıza asker yığınağı

Suriye Arap Cumhuriyeti'nden onlarca tank, zırhlı araç ve askeri teçhizatla Türkiye sınırındaki Kamışlı kentine yığınağa başlaması bölgedeki vatandaşı tedirgin ediyor. 12-13 Mart 2004 tarihinde Suriye'nin Kamışlı kentindeki futbol maçında Araplar ile Kürtler arasında çıkan kavga daha sonra sil‰hlı çatışmaya dönüşmüş, çıkan olayda onlarca kişi hayatını kaybetmişti. Kavganın 2. yıldönümü dolayısı ile Suriyeli Kürtler'in, futbol maçı sonrasında ölenler için anma töreni düzenleyeceği öğrenildi.

Türkler de tedirgin

Edinilen bilgiye göre, Suriye Arap Cumhuriyeti de, gösterilerin önüne geçmek amacıyla Kamışlı kentine özel kuvvetler, tank ve zırhlı araç yerleştirdi. Kentin giriş çıkışları kontrol altında tutulurken, Şanlıurfa esnafı tedirgin olmağa başladı.

Suriye sınırına sıfır noktada bulunan Şanlıurfa'nın Akçakale, Ceylanpınar ve Mürşitpınar esnafı; 2 yıl önce silahlı çatışmada binlerce merminin üzerlerine geldiğini belirterek, "Bu yıl, muhtemel bir çatışmadan endişe duyuyoruz. Sınırımıza komşu olan Kamışlı'dan hiç de iyi olmayan haber geliyor. Akrabalarımız orada. 2004 yılında yapılan bir maç sonrasında Kürtler ve Araplar sil‰hlı çatışmaya girmiş ve Kürtler daha sonra resmi binaları basarak ateşe vermişti. Anma törenlerinde olayların çıkmasından korkuyoruz. Halkın provokasyonlara karşı dikkatli olmasını istiyoruz" dedi.

[cengizhan_333]

gelibolulu demiş ki:

Sınırlarımız satılık Güneydoğu sınırımızdaki mayınları temizleyen yabancılara 178 bin kilometrekarelik toprak 49 yıllığına devredilecek. İki Kıbrıs büyüklüğündeki arazinin devri büyük sorunlar çıkaracak AKP sonunda sınırlarımızı da özellestiriyor. "Bu ihaneti hiç bir Yüce Divan temizleyemez" uyarıları yapılarak "Sınıra askeri bir müdahale gerektiğinde burayı kiralayacak ülke ile sorun çıkacak" deniyor. Tehlikeli gelişmeler *210 milyon 345 bin metrekarelik bir alanı kaplayan mayınlı arazilerin temizlenmesi işlemi için ihaleye çıkıldı. *Türk Silahlı Kuvvetleri, 2 yıl içinde 35 milyon dolarlık ek kaynak tahsisi ile mayınları temizleyebileceğini açıkladı. *Ancak Maliye Bakanlığı "kaynak bulunamadığı" bahanesiyle "yap-işlet- devret yöntemini uygun buldu. *Mayınları temizleyen yabancılara Suriye ve Irak sınırındaki 178 bin kilometrekarelik toprak 49 yıllığına devredilecek. *İngiliz, Alman, Amerikan, İsrail ve İsveç şirketlerinin ihaleyle yakından ilgilendiği açıklandı. Ancak İsrail'in daha şansı olduğu belirtiliyor. MHP: Bunun adı vatana ihanet MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Nacar, Suriye sınırındaki mayınlı alanın temizlenmesi işinin 49 yıllığına yap-işlet-devret yöntemi ile İsrailliler'e verilmesi durumu vatana ihanettir" dedi. CHP: Orduya hakaret CHP'li Onur Öymen "Bölgenin mayınlardan arındırılmasının TSK değil de yabancı şirketlere yaptırılması, TSK'ye hakaret. Maliye Bakanlığı'nın bu konudaki ısrarını anlamakta sıkıntı çekiyorum" açıklaması yaptı. AKP sınırlarımızı da özelleştiriyor Güneydoğu sınırımızdaki mayınları temizleyen yabancılara 178 bin kilometrekarelik toprak 49 yıllığına devredilecek. Maliye Bakanlığı devretmeye hazırlanırken, Türk Silahlı Kuvvetleri, 2 yıl içinde 35 milyon dolarlık ek kaynak tahsisi ile mayınları temizleyebileceğini açıkladı. Ancak Maliye Bakanlığı "kaynak bulunamadığı" bahanesiyle "yap-işlet- devret yöntemini uygun buldu. Avrupa Birliği (AB) sınırlarımızdaki askerlerin azaltılıp, AB polisinin bu işi yapmasını isterken, şimdi de mayınlı bölgelerin temizlenmesi adı altında " Türkiye yeni mayınlara " sürülüyor. AKP, stratejik kuruluşlardan sonra sınırlarımızı da özelleştiriyor. Maliye'nin bahanesi Güneydoğu sınırımızdaki mayınları temizleyen yabancılara 178 bin kilometrekarelik toprak 49 yıllığına devredilecek. Maliye Bakanlığı bu toprakları devretmeye hazırlanırken, Türk Silahlı Kuvvetleri, 2 yıl içinde 35 milyon dolarlık ek kaynak tahsisi ile mayınları temizleyebileceğini açıkladı. Ancak Maliye Bakanlığı " kaynak bulunamadığı " bahanesiyle " yap-işlet- devret yöntemini uygun buldu. İki Kıbrıs büyüklüğünde İngiliz, Alman, Amerikan, İsrail ve İsveç şirketlerinin ihaleyle yakından ilgilendiği açıklandı. İki Kıbrıs büyüklüğündeki toprağın yabancılara teslim edilmesi girişimine büyük tepki var. Maliye Bakanlığı, Mardin, Şırnak, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay'da bulunan ve Suriye ile Irak'a komşu olan 510 kilometre uzunluğunda mayınlı arazilerin temizlenerek, tarıma açılmasına ilişkin ihale çalışmalarının 3 ay içinde tamamlanmasını planlıyor. Nasıl temizlenecek? 210 milyon 345 bin metre karelik bir alanı kaplayan mayınlı arazilerin temizlenmesi işlemi 3 ile 5 yıl içinde bitirilecek. Bu toprakların 178 bin kilometrekarelik bölümü yabancılara 49 yıllığını devredilecek. Türkiye ile Suriye arasındaki Kara Sınırı Boyunca Sınır İşaretlerinin Belirlenmesi ve Yenilenmesi ile Fiziki Güvenlik Sistemi Kurulması konusundaki mutabakat sonrasında gündeme gelen mayınlı arazilerin temizlenmesi konusundaki hazırlıklar sürüyor. İlk aşamada Mardin'in Nusaybin ve Kızıltepe ilçelerinde bulunan toplam 45 milyon 326 bin 967 metre karelik bir alanı kaplayan mayınlı arazinin temizlenmesi için ihaleye çıkıldı. Mardin Defterdarlığı'nca gerçekleştirilen ihaleye Mavideniz Gıda A.Ş, Sarsılmaz Mühimmat Sanayi A.Ş ile Countermine Operations AB firmaları teklif verdi. Bu firmalardan Sarsılmaz Mühimmat ve Countermine Operations'un geçici teminat mektuplarının süreli olduğunun belirlenmesinin ardından, teklifi değerlendirilebilecek tek firma kalması sonucu, yeterli rekabet ortamı oluşmadığı gerekçesiyle yeniden ihaleye çıkılması kararı alındı. Şırnak'ın durumu Mardin'in ardından Şırnak'ın Cizre ve İdil ilçelerinde bulunan 16 milyon 580 bin 503 metre kare yüzölçümlü mayınlı sahanın temizlenmesi için ihaleye çıkıldı. Ancak 22 Şubat 2006 tarihine kadar devam eden teklif verme sürecinde, tek bir firma dahi bu ildeki mayınlı arazilerin temizlenmesine ve burada tarımsal faaliyet işine talip olmadı. 4 ilde ihale süreci başlıyor Maliye Bakanlığı yetkilileri, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay'daki mayınlı arazilerin ihaleye çıkarılmasına yönelik hazırlıkların da devam ettiğini bildirdi. Bakanlıkça yürütülen çalışmaların ardından alınacak Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile Şanlıurfa'da 62 milyon 138 bin, Gaziantep'de 15 milyon 236 bin, Kilis'de 34 milyon 64 bin, Hatay'da da37 milyon metre karelik mayınlı arazinin temizlenip, tarıma açılması ihaleleri gerçekleştirilecek. Bunun yanı sıra Mardin ve Şırnak'daki mayınlı arazilerin temizlenmesi için de ikinci kez ihaleye çıkılacak. Bakanlık yetkilileri, 6 ildeki mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin ihale sürecinin Haziran ayı sonuna kadar tamamlanmasının öngörüldüğünü bildirdi. Bugüne kadar yapılan ihalelerde, Mardin'deki mayınlı araziler içinfirmalara 5 yıl temizleme, 44 yıl da tarımsal faaliyet hakkı öngörülmüştü. Mayın temizleme süresi Şırnak'taki mayınlı araziler için3 yıl olarak düşünülmüş ve firmalara da 46 yıla kadar kullanım hakkı tanınmıştı. Herkes katılamıyor Bu arada Bakanlık yetkilileri, Kamu İhale Kanunu gereğince, ihalelere katılamayacak olanlar, ihale yasağı getirilenler, ilgili Bakanlar Kurulu Kararında belirtilen yabancı istekliler ve Bakanlıkça güvenlik birimleri nezdinde yapılacak araştırma sonucunda ihaleye katılması uygun görülmeyenlerin, mayınlı arazilerle ilgili ihalelere katılamayacağına dikkat çekti. Yetkililer, yapılan tespitlerde mayınlı arazilerin temizlenmesininen az 600-700 milyon dolarlık bir harcamayı gerektirdiğinin ortaya çıktığını da ifade ettiler. MHP: Bunun adı vatana ihanet MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Nacar, Suriye sınırındaki mayınlı alanın temizlenmesi işinin 49 yıllığına yap-işlet-devret yöntemi ile İsrailliler'e verilmesi durumu vatana ihanettir " dedi. MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Nacar, yabancı şirketlerin Suriye sınırındaki mayınlı alanları temizledikten sonra 49 yıllığına kullanacak olmasının rezalet olduğunu söyledi. Nacar, partisinin ilçe kongrelerine katılmak üzere geldiği Kilis'te düzenlediği basın toplantısında, son günlerde basın yayın organlarında çıkan haberlerde Suriye sınırındaki Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak'taki kara mayınlarının İsrailliler tarafından temizleneceği yönünde çok sayıda haber çıktığını belirterek, " Hükümet kanadından gazetelerde çıkan haberlerle ilgili olarak herhangi bir açıklama yapılmadı. MHP olarak görüşümüz, yabancı şirketlerin bu mayınlı alanları temizledikten sonra 49 yıllığına kullanması tam bir rezalettir. TSK temizlesin Türk halkına kimse bunu anlatamaz, Suriye sınırındaki kara mayınlarının temizlenmesi için Bakanlar Kurulu kararı bilindiği üzere bizim hükümetimiz zamanında çıktı. Türkiye'nin Suriye sınırındaki mayınları Türk firmaları veya Türk Silahlı Kuvvetleri temizlesin. Ordumuzun elinde her türlü imkan vardır. Bu mayınların İsrailliler tarafından temizlenecek iddiası bile terbiyesizliktir " dedi. Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin, araziyi temizleyen yabancı şirkete 49 yıllığına yap-işlet yöntemiyle verilmesinin vatana ihanet olduğunu ifade eden Nacar, " Suriye sınırımızımızın yabancıların eline bir şekilde geçmesi ülke bütünlüğünü tehdit eder. Buna izin verilmemesi lazım. Hükümetin derhal mayınların kaldırılması ihalesi aşamasında yabancı şirketleri ihaleye sokmaması gerekiyor. Suriye sınırındaki şehirlerde bu konuda hassasiyet var. Bu hassasiyetin dikkate alınması gerekiyor. Eğer bu hassasiyet dikkate alınmaz ise ülke karışır. Kimse bunu halka açıklayamaz " diye konuştu. Maliye Bakanlığı neyin peşinde? CHP'li Onur Öymen "Bölgenin mayınlardan arındırılmasının TSK değil de yabancı şirketlere yaptırılması, TSK'ye hakaret. Maliye Bakanlığı'nın bu konudaki ısrarını anlamakta sıkıntı çekiyorum" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Mardin, Şırnak, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Hatay'da bulunan mayınlı arazilerin, temizlenerek tarıma açılması çalışmalarına ilişkin, "Bölgenin mayınlardan arındırılmasının TSK değil de yabancı şirketlere yaptırılması, TSK'ye hakaret. Maliye Bakanlığı'nın bu konudaki ısrarını anlamakta sıkıntı çekiyorum" dedi. Öymen, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), bölgedeki mayınların toplanmasında gerekli altyapıya sahip olduğunu söyledi. Buna rağmen, Maliye Bakanlığı'nın bölgedeki mayınların toplanması işini, yap-işlet-devret yöntemiyle yabancı şirketlere verdiğini ileri süren Öymen, "Şartnamelere göre, ihaleyi alan firma 3 yıl içinde bölgeyi mayından temizleyecek ve 49 yıl bu verimli toprakları kullanacak. İhaleye katılan şirketlerin çoğu yabancı şirketler, Türk şirketlerinin arkasında ise yabancı şirketlerin bulunduğu söyleniyor" dedi. Öymen, 728 milyon dolar olan Kilis'te mayın toplanması ihale bedelinin, gelen tepkiler üzerine önce 300 milyon dolara indirildiğini, 15 Şubat'ta ise ihalenin iptal edildiğini savunarak, şöyle konuştu: "Genelkurmay Başkanlığı, hükümete bu konuyla ilgili gerekli olan kaynağın 35 milyon dolar olduğunu bildirmiştir. Kilis Özel İdaresi ise bölgenin mayınlardan arındırılması işini yerel imkanlarla 29 milyon dolara yapacağını bakanlığa bildirmiştir. Buna rağmen bakanlık, bunları dikkate almayarak, yüksek rakamlarla mayın toplama işini ihale etmektedir." TSK'nın, NATO'nun ikinci büyük ordusu olduğunu belirten Öymen, şöyle devam etti: "Bölgenin mayınlardan arındırılmasının TSK değil de yabancı şirketlere yaptırılması, TSK'ye hakaret. Maliye Bakanlığı'nın bu konudaki ısrarını anlamakta sıkıntı çekiyorum. Bakanlık, buradan çıkanmayınları pastörize ederek halka mı satacak acaba? Bütün bunlar bir bakanı görevden ayrılmaya yetecek sebeplerdir. Bu memleketin kaynaklarını, kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. Irak'ta durum belli, bölgenin mayından hemen temizlenmesi yanlış olur. Mayınların temizlenmesi zamana ve gelişmelere göre yapılmalıdır." Topraklarınmız devrediliyor Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ilgili yap-işlet-devret modeline göre hazırlanan ihaleyi kazanan firmanın, bu toprakların işletme hakkını da 49 yıllığına elde edeceğini belirterek, "İhaleyi kazanabilecek yabancı sermayeye 49 yıllığına bu toprakların devredilmesi sakıncalı" dedi. Yetkin, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ile Suriye sınırında yer alan mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ilgili çalışmaların ihale aşamasına geldiğini bildirdi. Bu çalışmaların, Genelkurmay Başkanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve GAP İdaresi'nce oluşturulan bir Koordinasyon Kurulu tarafından yürütüldüğünü ifade eden Yetkin, Kurul'un, yaptığı çalışmalar sonucunda, mayın temizleme teçhizatı için 35 milyon dolar, "Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi" için de 9,7 milyon dolar olmak üzere toplam 44,7 milyon dolara ihtiyaç olduğunu belirlediğini kaydetti. Yetkin, bu kaynağın Başbakanlık'tan talep edildiğini, ancak 2003 yılı itibariyle 17 milyon dolar kaynak tahsis edildiğini, bunun üzerine işin ihale yoluyla Maliye Bakanlığı'nca yaptırılmasının kararlaştırıldığını hatırlattı.İhale aşamasında, şartnamenin "yap-işlet-devret" adı verilen modele göre hazırlandığının görüldüğünü vurgulayan Yetkin, buna göre, ihaleyi kazanan firmanın, bu toprakların işletme hakkını 49 yıllığına elde edeceğini bildirdi. Büyük sakınca Söz konusu toprakların son derece verimli bir ovada yer aldığını belirten Yetkin, açıklamasında şunları kaydetti: Bu bölge, GAP çerçevesinde yapılması planlanan sulama kanallarıyla sulanacak ve önümüzdeki yıllarda çok daha büyük bir değerkazanacaktır. Bundan da öte, yıllardır tarıma kapalı olduğu için kimyasal ilaç ve gübre ile kirletilmemiş bu topraklar organik tarıma son derece uygun özellik taşımaktadır. Bölgede tarımla uğraşanların büyük bir bölümü topraksız ya da az topraklı köylülerden oluşmaktadır. Kıbrıs'ın iki katı büyüklükte olduğu belirlenen tarıma açılacak bu araziler, yörede tarımla uğraşan insanların gelir düzeyini artıracak ve gelir farklılıklarını azaltacak yönde kullanılması büyük önem taşımaktadır." Bu toprakların, Türkiye'nin Suriye ve Irak ile olan sınırları üzerinde ya da ona komşu olduğunu ifade eden Yetkin, söz konusu yöntemle yapılacak bir ihalede, ileri teknoloji gerekeceği için ihalenin yabancı bir firma tarafından kazanılabileceğini ya da ihaleyi kazanacak yerli firmanın kendisine yabancı bir ortak alacağını bildirdi. Yetkin, böylesi önemli bir sınır bölgesinde, önümüzdeki dönemde gelişebilecek uluslararası çatışmalar da göz önüne alındığında, yabancı sermayeye 49 yıllığına bu toprakların devredilmesinin sakıncalı olduğunu kaydetti. Suriye'den sınırımıza asker yığınağı Suriye Arap Cumhuriyeti'nden onlarca tank, zırhlı araç ve askeri teçhizatla Türkiye sınırındaki Kamışlı kentine yığınağa başlaması bölgedeki vatandaşı tedirgin ediyor. 12-13 Mart 2004 tarihinde Suriye'nin Kamışlı kentindeki futbol maçında Araplar ile Kürtler arasında çıkan kavga daha sonra sil‰hlı çatışmaya dönüşmüş, çıkan olayda onlarca kişi hayatını kaybetmişti. Kavganın 2. yıldönümü dolayısı ile Suriyeli Kürtler'in, futbol maçı sonrasında ölenler için anma töreni düzenleyeceği öğrenildi. Türkler de tedirgin Edinilen bilgiye göre, Suriye Arap Cumhuriyeti de, gösterilerin önüne geçmek amacıyla Kamışlı kentine özel kuvvetler, tank ve zırhlı araç yerleştirdi. Kentin giriş çıkışları kontrol altında tutulurken, Şanlıurfa esnafı tedirgin olmağa başladı. Suriye sınırına sıfır noktada bulunan Şanlıurfa'nın Akçakale, Ceylanpınar ve Mürşitpınar esnafı; 2 yıl önce silahlı çatışmada binlerce merminin üzerlerine geldiğini belirterek, "Bu yıl, muhtemel bir çatışmadan endişe duyuyoruz. Sınırımıza komşu olan Kamışlı'dan hiç de iyi olmayan haber geliyor. Akrabalarımız orada. 2004 yılında yapılan bir maç sonrasında Kürtler ve Araplar sil‰hlı çatışmaya girmiş ve Kürtler daha sonra resmi binaları basarak ateşe vermişti. Anma törenlerinde olayların çıkmasından korkuyoruz. Halkın provokasyonlara karşı dikkatli olmasını istiyoruz" dedi.

çok dogru demiler işte

bu resmen vatana millete ihanet ve de orduya hakaretten başka birşey degildir. beyefendiler biraz kendi ceplerine indirmekten vazgeçip ordumuza versinler o temizler ne gerek var böyle bir ihanete