Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - ARAP_KÜRT PARTİSİNİN SON NUMARASI...
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 4 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
cengizhan_333
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jun 01, 2004
İletiler: 472
Şehir: Türk´ün oldugu her yerden

İletiTarih: Çar Mar 08, 2006 5:52 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kadir ülküdaşımız çok dogru söylemiştir bu ülke artık siyasetle kurtarılamaz ancak ve ancak kanla kurtarılır. bu ülkede milyonlarca bozkurt ikinci bir kurtuluş savaşı emrini bekliyor .

bunu sakın unutmayınki nasıl zamanında 5000 şehit verdiysek şimdi yine aynı heyecanla şehit olmak için büyüklerimizden emir bekliyoruz

EGER VATAN TEHLİKEDEYSE 5000 DEGİL MİLYONLARCA BOZKURT FEDA OLSUN .başkaları satar ama geri almak için BİZ BOZK0URTLAR SEVE SEVE ÖLMEYE HAZIRIZ
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
sinan37
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 558
Şehir: Kastamonu

İletiTarih: Çar Mar 08, 2006 7:09 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

--------AKP-------------
Hangi parti ve hangi Başbakan, Brüksel''in talepleriyle Amerikan telkinlerinin yönlendirdiği politikaları, Türk millî menfaatlerine tercih ettiyse, devlet gemisini kayaya çarpmıştır.
Bunun aksi vârid olsaydı, Avrupa Birliği ve Amerika''nın şeref ve hâysiyetimizi rencide eden taleplerini dahi, itiraz etmeden kabul eden AKP iktidarının Türkiye''yi selâmete çıkarması gerekirdi. Halbuki Türkiye''nin Irak siyaseti çökmüştür!
Avrupa Birliği siyaseti çökmüştür!
Kıbrıs siyaseti çökmüştür!
Daha Başbakan sıfatını kazanmadan, Recep Tayyip''in "kardeşim dediği Kostas''ın boynuna sarılmak için alelacele gittiği yunan siyaseti çökmüştür!
Avrupa Birliği''nin, Millî Güvenlik Kurulu''ndan neden rahatsız olduğu anlaşılıyor mu şimdi?
Eğer Recep Tayyip, ne idiğü mâlum, fakat kendisine kimin tavsiye ettiği bizce meçhul olan danışmanlarını, Orgenerallere tercih etmeseydi, Barzani ve Talabani gibi iki çapulcuya mağlup olur muyduk biz.
Kerkük meselesini "o topraklarda kimin ne halt ettiğini" günü gününe takip eden ve gereken emirleri vermeden başlarını yastığa koymayan Türk Silahlı Kuvvetleri''nin seçkin komutanları bilmezdi de Recep Tayyip''in aklını parayla bozmuş danışmanları mı bilirdi?
AB komiserleri, "Millî Güvenlik Kurulu''nun lağvına dair" taleplerle kapımıza dayandıklarında, askerin devlet idaresinden çekilmesiyle hâsıl olacak boşluğu kimin doldurucağını sormuştuk.
Anlaşılıyor ki, bu boşluğu Recep Tayyip''in etnik danışmanları doldurmuş!
Fakat Türk Devleti''nin müdaafası ve muhafazası için vazgeçilmez olan Millî Güvenlik Kurulu''na vurulan darbe, devletin bütün denizlerde karaya oturmasını izâha kâfi gelmiyor.
Biliyoruz ki; Kerkük''ü kürtlere peşkeş çeken güç Amerika Birleşik Devletleri''dir. Öyle ise
Afganistan''daki Türk birlikleri derhal çekilmeli, başta İncirlik olmak üzere bütün üsler amerikalılara kapatılmalı, Habur sınır kapısından giriş - çıkış yasaklanmalı ve Türkiye Azerbaycan ve Kıbrıs Türk Cumhuriyet''i ile bütünleşmeyi gündeme getirmelidir. Ama önce "Ankara''nın zulmünden yabancıların şefeatına sığındıklarını" söyleyenler ebediyen iktidardan uzaklaştırılmalıdır.
Ve mutlaka ama mutlaka Kerkük''teki kürt işgaline son verilmelidir!
Aksi hâlde bu topraklarda etekle dolaştırırlar bizi! Ağzımıza da birer çiklet verirler.

NECDET SEVİNÇ HOCAMIZIN KALEMİNDEN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
altaylar
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 262
Şehir: Almanya

İletiTarih: Per Mar 09, 2006 3:33 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

[quote="Vuslatim"]İki günde çözün


AKP'nin görüşü

Bu arada yaşanan tartışmalar 6 saat süren Bakanlar Kurulu toplantısında da ele alındı. Bakanlar, "Bu ülkede başbakanlar, bakanlar, meclis başkanları hakkında da iddianameler hazırlandı. Bunun da diğer iddianamelerden bir farkı yok" değerlendirmesinde bulundu. Kabine üyeleri, yaşanan gelişmeleri yargının normal işleyişi olarak nitelendirdi ve güçler ayrılığı ilkesi uyarınca siyasetin yargıya müdehalesinin beklenmemesi gerektiğine dikkat çekti. Ortada kesinleşmiş bir yargı kararının bulunmadığını belirten bakanlar basına yansıyan değerlendirmelerin de abartılı olduğu konusunda görüş belirtti.


Bu serefsizlerin askerimize saygisida kalmamis, oldugunu da zannetmiyorum zaten.

Tabii ki akp icin iddianame digerlerinden farkli degil.
Hic akp lilerin agzindan vatan millet sevgisi, Atatürkcülük, Askerimize saygi, Ecdat bilinci, Türklük gibi kavramlar cikmismidir?

Türkiye`mizin basina bu kavramlari tanayan ve bilen MHP iktidar olmalidir, hemde tez zamanda.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Per Mar 09, 2006 1:28 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Biz sakin olalım dedikçe bunlar provakasyon üzerine provakasyon yapıyorlar.Artık bu işin siyaseten düzelmeyeceğine inanmaya başladım.
3.5 yılda ülkede gerilimi bu kadar tırmandıran ve hepimizi sinir hastası eden bu iktidarın 1.5 yıl daha kaldığı taktirde,ülkede kurtarılacak bir şey kalacağına inanmıyorum.Bir iktidar;ülke aleyhine çeşitli tertiplerin içerisine girecek kadar alçalıyorsa,tüm ikazlara rağmen bu vatanı sahipsiz kabul ediyorsa,her çıkarmaya uğraştığı kanun bir ard niyet taşıyorsa,buna artık YETER demekten başka bir çare yok.Bu pislikleri korumaya alması,aldırması bir tarafa,devletin teminatı olan ordu ile de oynamaya başladıklarına göre,bu saatten sonra bunlara yapmayın etmenin demenin bir anlamı yok.Çünkü adamlar buraya kararlı gelmişler ve işlerini bitirmeden de gitmeyecekler.Artık strateji değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum.Bu da ancak bir emri vakidir.Atatürkün talimatları doğrultusunda meydanlara çıkmak,ve bunları indirmeden oradan ayrılmamak gerekiyor.Türk milleti;iradesini temsil etmeyen,Özalın ve 12 eylülün başımıza bela ettiği seçim sistemiyle başımıza ezici çoğunlukla çöken bu iktidara;hakettiği cevabı meydanlarda vermek zorundadır.Ve bu artık bir meşru müdafaa olmuştur.Varlığımızı ortadan kaldırmak isteyen,bu karanlık yüzlü,ruhsuz,nursuz,Allahtan korkmaz kuldan utanmaz bu bir avuç insanın;bize teklif ettiği zillet ve meskeneti reddetmenin yolu,artık meydanlara çıkıyor.Her sözleri yalan,her hareketleri ihanet,bu milleti asla düşünmeyen bu insanlar;yaptıklarının çok iyi farkında olup,bu milleti dışarıdan getirilen bir kaç dolarla susturup;maaşlara biraz zam yapmak suretiyle,yarım bıraktıkları yıkıma,son balyozu da indirmek için milletten ek süre talep etmeye başlamanın işaretlerini vermişlerdir.Borçları üçe katlayan,ithalat ihracat dengesi mahvolmuş,cari açıklar veren bir bütçe;zam falan yapamaz.Dışarıdan ihanet fonundan getirilen bu pis ,bereketsiz,yasa dışı para ile Türk milleti satın alınmaya çalışılmaktadır.Bu zamların komisyonlarda kabul edilmesinin akabinde,daha Cumhurbaşkanının imzasından çıkmadan,milletin eline beş kuruş geçmeden;ilk adım atılmış ve orduya taarruz başlamıştır.Bir ülkede yüzde 27,ya da otuz,ya da otuzbeş,isterse yüzde yetmişbeş olsun;kabul ediyor diye,bizler zillet ve meskeneti kabul edecek değiliz.Bu Türk milletine yapılan bir dayatma ,bir emrivakidir.Çünkü bunların seçim beyannamelerinde,ülkeyi yıkma diye bir program görülmemektedir.Bir emrivakiye karşı koymanın yolu da ,başka bir emrivakidir.Milliyetçi camianın,süratle tırmanan olayları yeniden değerlendirerek,artık yeni bir tavır belirlemesi kaçınılmazdır.Yapacağımız görev;bu ülkede,Cumhuriyeti korumak,kollamak zorunda olanlara görevlerini hatırlatmamızdır.Bu da oturarak olmaz.Millet sesini yükseltmeli,bunları vatandaş içine çıkamıyacak tarzda protesto etmelidir.Bu sessizlik bunların cüretini arttırmaktan başka hiçbir işe yaramıyor.O zaman Millet davetini yapacaktır.Bu gün yürütme,yasama organları bunların sayesinde meşruiyetini kaybetmiş;milletin aleyhine çalışan ,ülkeyi yıkıma götüren kararları alan ve uygulayan heyetler haline gelmiştir.Hiç kimse bunu;meclisin şahsiyetine sataşma olarak görmesin.
Alınan kararların,çıkarılan yasaların ve yapılan uygulamaların,geriye;terör,zillet ve meskenet olarak döndüğü apaçık ortadadır.Hangi şahsiyet,hangi onur?Bu devlet artık bağımsız bir devlet değildir.Dışarının istediği her kararı pervasızca alan,sonuçlarını düşünmeyen,ülkeyi uçuruma götüren bir heyet haline gelmiştir.Devletin bunların elinden kurtarılması şart olmuştur.Geç kalındığı taktirde,devralacağımız bir enkaz dahi kalmayacaktır.
Bu gün sayın Liderimizin de söylediği gibi;Türk Devleti,kara kuvvetleri komutanının infazı
Görüntüsü altında sanık sandalyesine oturtulmuştur.Yıllardır binlerce şehite,çok büyük miktarda gaziye,tirilyonlarla harcamaya sebep olan bu aşağılık terör;büyük bir küstahlık içerisinde devleti adeta yargılamakta;Bu meclisin diyemiyorum,bu heyetin sayesinde kabul görmekte,ülkenin sözde başbakanı milyonların önünde,Devletin geçmişte yanlışlıklar yaptığını söyleyerek;bebek katili adi,alçak insanla ayni cümleleri kurarak,Türkiye Cumhuriyetini yargılayıp mahkum etmekte,ve alçak batının eline büyük kozlar vermektedir.
Bu meclis,bünyesinde barındırdığı,kara insanlar nedeniyle maalesef bir heyet haline dönüşmüştür.Bunları yazarken,çektiğim sıkıntı ve üzüntüleri ben biliyorum.
Millet tarafından seçilmiş insanlara saygımız olmalıdır.Ama bu saygı;onların doğru istikamette gittiği sürece olmalıdır.İstikametini şaşırmış,ülkeyi açıktan pazarlayan insanların biz görev süreleri dolsun diye beklersek,Ayni İstanbul ve Ankarada uyguladıkları popülist propagandalarla,ve içerideki hainlerin oylarıyla bunlar yine ülkenin kötü gidişinin başına geçeceklerdir.Bu ülkede eğer sadece ve sadece yüzde onyedi Türk varsa bile;bu Türk Milleti için bir yaşama sebebi ve hakkıdır.Bir tek Türk dahi kalsa,bu ülkenin sahibi TÜRK’TÜR.
Bunlar; Cumhuriyetin koruma görevini anayasa ile yüklenmiş Tsk ya dahi bulaştıklarına göre,bazı emir aldıkları çevrelerin artık sabırsızlanmaya başladıkları,ve bu uğurda harcadıkları dolarların karşılığını bir an önce almak istedikleri ortadadır.Nitekim bu olayın hemen arkasından Türkiye’den duyulan memnuniyet ve kredi yükseltmesi yapılabileceği resmen dış para odakları tarafından açıklanmıştır.3 günde ne oldu da bu milletin kredi itibarı yükseliyor,biz aptalmıyız?
Dünyaya gözümü açtığım günden beri tek övünç kaynağım olan ordumuza, bu kutsal ocağımıza yapılan saldırı,Millete yapılmıştır.Bizim ordumuzdan başka övünecek neyimiz var?Kendi pisliklerini yüce divanlarda dahi,kedi pisliği gibi örten bu siyasiler;Türkiyenin içinde bulunduğu bu durumun faturasını da orduya çıkarmaya kalkmaktadırlar.Bu çok büyük bir yalan,iğrenç bir iftiradır.Tüm olan biteni seyirci gibi izleyen,Türkükleri dahi tartışmaya çok açık olan bir avuç insana “yeter artık dur!”diyemiyen bir meclisin olmaması,olmasından çok hayırlıdır.Burada Başkomutanlık makamına çok ağır bir görev ve tarihi bir sorumluluk düşmektedir.Bu heyet derhal tasfiye edilerek yenilenmelidir.Hem de bir saniye bile düşünülmeden,ve vakit kaybetmeden.Eğer bu yapılmazsa,bu devlet inanın bir kere daha yıkılacak,ve tonlarla kan akıtıldıktan sonra yeniden kurulacaktır.Kurulacak devletin idaresinin de artık ne olacağı belli değildir.Ben bu cumhurbaşkanına Tc nin son cumhurbaşkanı gözüyle bakıyorum.Çünkü bundan sonra gelecek Cumhurbaşkanı,kesinlikle bu iktidara bu tercihin yaptırılma izni verilirse;Türkiye Cumhuriyetinin Başkomutanı olmayacaktır.Bunu anlamamak,görmemek için aptal olmak gerekir.
Ayrıca sizinle paylaşamıyacağım bazı bilgiler var elimizde.Tüm bunlar olayın vahametini göstermektedir.
Peki şimdi gelelim asıl bizim yapmamız gerekenlere.
Biz bugüne kadar büyük bir sabır içerisinde,provakasyonlara gelmeyip;asla kimseyi kışkırtmayıp,dilimizin döndüğü kadar içinde bulunduğumuz durumun vahametini konuşup durduk.Kimse ülkücü camianın,kendisine yakışmayacak bir tarzda hareket ettiğini söyleyemez.Tek olaya dahi neden olmadık.
Ama şu noktada işler değişmeye başladı.Çok yakın bir gelecekte,teşkilatlar ve ocaklar bombalanmaya başlayacaktır.Şu anda bazı il başkanlarının evleri kurşunlanmaktadır.
Olaylar gizlenmekte,tırmandırmama adına susulmaktadır.Türk ordusu sindirilmeye muvaffak olunursa,ardından ilk hamle bize yapılacaktır.Sayın liderimizin verdiği teakkuz emri,sizlerin beyinlerinde herhalde bir soru işareti oluşturmuştur.Çok yakın bir gelecekte,olayların bizim üzerimize yöneleceğini görmemek için kör olmak gerekir.Çünkü direnen tek bir teşkilat kalmıştır sivil toplumda.İşte bu noktada,artık mhp siyasetlerini tekrar dikkatlice gözden geçirmelidir.Biz teakkuzdayız zaten.Ben iki yıldır teakkuzdayım.Ama asıl teakkuz durumuna geçmesi gereken partidir.Kişisel görüşüm;mhp bu iktidarı indirme yolunda artık seçim falan demeyip,düğmeye basmak ve iktidarı tasfiye operasyonunu hayata geçirmek zorundadır.
Bunun siyasi yollarını bulmak da genel merkezin işidir.Gelecek Cumhurbaşkanını bu heyete seçtirmek demek;bizim kendi kafamızın koparılmasına izin vermemiz demektir.BU HEYET CUMHURBAŞKANI FALAN SEÇEMEZ.SEÇECEK EHLİYET VE BAĞIMSIZLIKTA DEĞİLDİR!Bütün vatan savunma alanı kabul edilip,karış karış taranmalı,Millet göreve davet edilmelidir.Millet istemedikçe bunlar orada oturamazlar.Bu pislikler her türlü tahriği yapacak,ve biz hala oturacağız.Bu anlayışı kabul edemiyorum.Bu pislikler,her türlü rezaleti sergileyecekler,bayrak yakacaklar,terör tırmandıracaklar,her dünya gününü bahane edip
Eylem yapacaklar,biz oturacağız.
Mhp nin yapacağı tek şey var.Tüm imkanlarını ve gücünü kullanıp bunları erken seçime zorlayacak.Ülke bunları 1.5 yıl değil,1.5 dakika dahi taşıyacak takatte değil.Bu işin birinci boyutu.İkinci boyutu,ne olursa olsun bu meclis Cumhurbaşkanı seçemez.Seçecek ehliyet,dirayet ve kaliteden yoksundur.Bu meclise eğer Cumhurbaşkanı seçtirilirse,bu devletin son Cumhurbaşkanı Sn.Ahmet Necdet Sezer olur.İktidara gelişse dahi,yeni gelecek Cumhurbaşkanı ile uğraşmaktan,icraat falan yapılamaz.Ülkenin 1.5 yıl bekleyecek takati yok.Bir kere daha altını çiziyorum.Bunlar Cumhurbaşkanı seçer,1.5 yıl daha bu koltukları işgal ederlerse,kurtarılabilecek herhangi bir şey kalmayacaktır.Türkiye Cumhuriyeti devletinin bekası;iktidardan da her şeyden de önemlidir.Bu nedenle parti kurmayları seçimi beklememeli,şu andan itibaren çalışmalara başlayarak straji üretmelidir.Sandığın milletin önüne gelmesinin,bu iktidarn keyfine bırakılması tam bir felaket olur.Ülkede devamlı kriz çıkaran bir iktidara,yapmayın etmeyin demenin fazla bir anlamı yok.O zaman krize karşı kriz politikası üretilecektir.Kendimizi kandırmanın bir anlamı yok.Bunlar yandaşları ve kürtlerin oylarıyla işi gene götürürler.En azından koalisyon ortağı olurlar.Arkalarında büyük bir mali güç,muazzam bir dış destek vardır.Benim teklifim;krize karşı kriz.Bu başbakan çalıştırılmamalı.Çünkü yaptığı tüm çalışmalar vatana ihanet niteliğinde.O zaman buna iş yaptırmamak gerekir.Dikensiz gül bahçesi ortamını bu adamlara tahsis etmenin bedeli,3.5 yıllık görüntü altında açıkça ortaya çıkmıştır.Meydanlara çıkmak dahil,her yol denenerek bu iktidarın başına bela olup bunları sindirmedikçe,bunlar millet arkamızda diyerek,ellerinden geleni ardına koymayacaklardır.Belki şu iki gündür bunların son yaptıklarıyla ilgili olarak böyle düşündüğümü sananlar olabilir.Ama ne yazık ki acı gerçeğin ta kendisi bu.
Ülkenin sahiplerinin kararlı yüzü artık bunlara gösterilmelidir.Biz geçmişte bunun mücadelesini vermeseydik,25 yıl önce yıkılmıştık.Bu gün geriye baktığımızda,içinde bulunduğumuz krizin şartları 12 eylül öncesinden çok daha ağırdır.O günlerde,Türk milletinin çok büyük bir bölümünün asla tasvip etmediği,Allahsız,kitapsız bir düzeni,ülkeye monte etme girişimi vardı.Türk milleti tamamen buna karşı durmasa bile,en azından camiaya güçlük çıkartmamış,onun mücadelesini yermemiştir.Ama bu gün içinde bulunduğumuz tehlikenin en feci tarafı,milletin bir bölümünün,çeşitli menfaat,çarpık inançlar ve etnik duygularla bunların peşine takılmış olması;ve dost olan dış ülkelerden gelen darbe üzerine darbelerdir.
Bunlara dayanmak mümkün değildir.Bizim dostlarımız,iş yaptığımız devletler bunlarsa,Allah bizi düşmanlardan sakındırsın.
Bu ağır şartları,sandık önümüze gelecek beklentisiyle geçiştirmek bir hayal dünyasında yaşamaktır.Sözlerim ve düşüncelerim şahsımı bağlar.Asla ve kata camianın görüşleri değildir.
Teşkilatlarımıza ve liderimize sonuna kadar bağlıyım.Biz,gemi batarsa,kurtulanlardan olalım diyenlerden değiliz.Bunları yazmaktaki amacım,kimseyi de kışkırtmak değildir.
Ama şu son cüret edilen olayların ışığında,artık başka taktiklerin geliştirilmesi,bunlar için kafa yorulması gerektiğine inanıyorum.Türkiye hareketsiz bir ceset haline getirilmiştir.
Nereye kadar tepkisizlik,nereye kadar sabır,nereye kadar akıl?Bunları 3.5 yıldır zaten yapıyoruz.Biz davamızın iktidar değil,öncelikle,bin bir meşakkat ve şehit kanıyla bedeli ödenmiş Cumhuriyet olduğunu ne zaman ilan edeceğiz,cumhuriyet ilga edildikten sonra mı?
O makinelı tüfeklere karşı,süngü hücumu yapanlar bizim suratımıza tükürmeyecekler mi biz de ölüm denilen o yoldan geçerken?Bu kadar can,mal,ırz;bu günün zillet ve meskenetini görmek için mi feda edildi?Ben dış ülkelerin hiçbirinden çekinmiyorum.Bunların hiç biri,
Ne Türkiye ile savaşacak,ne işgal edecek güçte,cesarette ve kalitededir.Neden bu korkaklık o zaman?Başımızdakiler,neden bundan korkuyor gibi görünüp de,bizi bunların kucağına atıyor?
Bunların çok iyi düşünülüp değerlendirilmesi gerekir.Teklifim,bunların emrivakisine karşı emrivaki,çıkardıkları krize karşı kriz politikasıdır.İnşaallah ben yanılıyorumdur.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Per Mar 09, 2006 2:50 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kadir21 demiş ki:
İnşaallah ben yanılıyorumdur.



Hic mi hic yanilmiyorsun Agabeyim....

Saygilarimla...



Bahçeli'den AKP'ye sert eleştiri





MHP lideri Bahçeli, Türkiye'deki karışıklığın sorumlusu olarak AKP'yi gösterdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Türkiye'nin her gün yeni bir şokla sarsıldığını ve süratle kargaşa ortamına sürüklendiğini'' öne sürerek, ''Bu noktaya gelinmesinin birinci derecede sorumlusu, Türkiye'nin başına her gün yeni bir dert açan, her gün yeni bir sorun ve kriz üreten ve tezgahladığı çirkin oyunlarda her seferinde suçüstü yakalanan AKP hükümetidir'' dedi.

Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. ''Türkiye'nin siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda hızla yayılan topyekün bir kriz sarmalına hapsedildiğini'' iddia eden Bahçeli, şu görüşleri savundu:

''Her gün yeni bir şokla sarsılan Türkiye, süratle bir kargaşa ortamına sürüklenmektedir. Bu noktaya gelinmesinin birinci derecede sorumlusu, Türkiye'nin başına her gün yeni bir dert açan, her gün yeni bir sorun ve kriz üreten ve tezgahladığı çirkin oyunlarda her seferinde suçüstü yakalanan AKP hükümetidir.

Yaşanan kaos ve kriz ortamının başmimarı olan Başbakan Erdoğan'ın başka adreslerde kriz mühendisleri aramaya çalışması beyhudedir. Bunun için aynaya bakması yeterlidir. Siyasi, ahlaki ve vicdani hiçbir ölçü ve sınır tanımayan bu inançsız kadrolar, Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvenliğini, milli birliğini ve bekasını çok ciddi ve ağır tehlikelerle karşı karşıya bırakmıştır. Yarattığı tahribat milli bir afet boyutlarına ulaşan AKP, bu hüviyetiyle Türkiye'nin geleceğini tehdit eden en büyük risk faktörü haline gelmiştir.

Şemdinli olaylarıyla ilgili son gelişmeler, AKP yönetiminin Türkiye'yi sürüklediği karanlığın ve çürüme süresinin ulaştığı vahim boyutları bir kere daha gözler önüne sermiştir.''


Kaynak; Etikhaber.com
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
BasbugAtilla
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 02, 2006
İletiler: 447
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Per Mar 09, 2006 6:46 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Şanlı ordumuzu karalamak için ellerinden geleni yapıyorlar ama nafile.Türk ordusu bu tür çapulculara pabuç bırakmaz.Gerçi genelkurmay başkanı Hilmi Özkök'ün de bunlardan aşağı kalır yanı yok ta neyse...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Per Mar 09, 2006 9:08 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ŞEMDİNLİ RÖNTGENİ ORTADADIR!

Emperyalist eller ve içimizdeki uzantıları, Türkiye’nin yapısını ve devlet organlarımızın işlevini bozmaya yönelik ameliyatlarına bütün hızıyla devam etmektedirler. Bu ameliyatlar AKP döneminde o kadar sıklaştı ki, Türk devletinin zarar görmeyen ve yıpranmayan bir tek kurumu kalmamıştır.

Bu konuda ortaya konan en büyük tezgâhlardan birisi de Şemdinli’de yaşanan bombalama olaylarıdır.

Bölücü terör örgütünün aktif rol aldığı bu tezgâh, halen devlet kurumlarını yıpratmaya yönelik saldırılarla birlikte devam etmektedir.

Şemdinli’de provokasyon-ihaneti ile gerçekleşen bombalama eylemleri, özellikle bölücü çevreler ve onların uzantıları sayesinde halen ısıtılıp ısıtılıp gündemde tutulmaktadır.

Abdullah Öcalan, Şemdinli’de gerçekleşen bombalama eylemleri sonrası, PKK’lıların saldırılarını, “Şanlı İsyan” olarak değerlendirmişti.

Türk Ordusunu bölgede tesirsiz kılmak, mücadele azmimi kırmak ve bölgede gerçekleştirmeye çalıştıkları karanlık oyunlarını sürdürebilmek için Şemdinli’de şeytanca bir oyun oynanmış ve bu olayın Türkiye açısından en aciz tarafı da olaylardan 2-3 dakika sonrası PKK’nın görsel medyası olan ROJ Tv’nin canlı yayınla yaşananları tüm dünyaya duyurması olmuştur.

Şemdinli olaylarını kim ‘devlet yaptı’ ya da ‘devlet içinde bir grup yaptı’ diyorsa, o kişi ve bağlantısını iyi izlemek lazımdır. Olayların röntgenini akıllıca ve ustaca çektiğinizde, Türkiye üzerinde oynanan oyunları da çok iyi kavramış oluruz.

Geçtiğimiz gün MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli, (medya yine kamuoyuna aktarma noktasında görmese de) bir basın toplantısı düzenleyerek, Şemdinli olayları ve sonrasında gerçekleşen hadiseleri net bir şekilde ortaya koymuştur. Başka siyasiler kıyısından, köşesinden gel-git uslübunu kullanarak yorumlarda, tahlillerde bulunurken, MHP Lideri, Şemdinli provokasyonları ile birlikte Türkiye’den yana olan gerçekleri en ince ayrıntısına kadar anlatmıştır.

Türkiye’de yaşanan ve yaşanacak krizlerin AKP tarafından beslendiğini, Şemdinli olaylarının PKK kışkırtması ile başladığını ve Şemdinli’nin hainler tarafından pilot bölge seçildiğini, olayları Türk devletinin kurumlarına ihale edilmeye çalışıldığını, Şemdinli olaylarını araştıran komisyonun AKP’nin çabaları ile amacından saptırıldığını, Şemdinli olaylarını PKK’nın propaganda için kullandığını, Şemdinli olayları etrafında hazırlanan savcılık iddianamesinin bölücü örgüt ilişkisi olan kişilerin suçlamalarına dayandığını, savcılık iddianamesinde büyük bir bölüm kaplayan Kara Kuvvetleri Komutanı şahsında Türk Ordusuna yönelik saldırıların bütüncül görülmesi gerektiğini ve asıl düşmanlığın ‘topyekün Türkiye’ olduğunu vurgulamıştır.


MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli, düzenlediği basın toplantısında gündemde ana konu olan Türk Silahlı Kuvvetlerine yönelik psikolojik saldırıları “Terör örgütü ve ihanet maşaları, devletle hesaplaşmak istemektedir.” sözleri ile tarif etmiştir.

“AKP’nin siyasi himayesi ve yargının eliyle Türk Silahlı Kuvvetleri mahkûm edilmeye çalışılmaktadır.” cümlesi ile de gündemin ana fotoğrafını çekmiştir.

Türkiye’ye gelen ve getirilen her belanın altında AKP’nin eli ve imzası vardır.

Türkiye’nin bağımsızlığı bugün açık tehdit altındadır. Türk milliyetçiliğinin lideri Dr.Devlet Bahçeli’nin sürekli belirttiği gibi AKP iktidarı, bu tehdidi azgınlaştırmıştır. Türkiye günden güne daralan kuşatma altındayken, -iç mekanizmada bizi koruyacak yapılarında bilinçli bir şekilde yıpratılmasını gözönüne alarak- yarınlar için uyanıp, ayağa kalkmamız gerekmektedir.

Bu konuda Türkiye yine MHP Lideri’nin şu sözüne kulak vermeli ve duyarlı davranmalıdır:

“Bu vatan hepimizin son yurdudur. Türkiye’nin önünü ve ufkunu açmak ve onurlu geleceğini hazırlamak hepimizin ortak görevidir. Hiçbir düşünce ve mülahaza, Türkiye’ye olan bu namus borcumuzdan daha önemli değildir. Bu borcu yerine getireceğimiz gün gelmiştir. Bir araya gelmek için gün, bugündür.”

Türk milleti, gelecekte varlığını sürdürmek için safını belirlemek zorundadır.

Ülkemizi bölüp, parçalamak için gerekli şartları hazırlayanlar karşısında, kaybedecek zamanımız kalmamıştır.



Yildiray Cicek

Kaynak; Yildiraycicek.com
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Per Mar 09, 2006 11:29 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

MHP LİDERİ DR DEVLET BAHÇELİ'DEN AÇIKLAMA
KAYNAK: ÜLKÜMÜZ HABER

DERİN KRİZİN ADI AKP
MHP Lideri Bahçeli, Erdoğan ve AKP hükümeti, ihanet cephesine istismar malzemesi sağlamak için seferber olmuştur.



MHP Lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan ve AKP hükümeti, ihanet cephesine istismar malzemesi sağlamak için seferber olmuştur.

Bahçeli, Bugün Türkiye'de yaşanan derin krizin adı ve adresi, Adalet ve Kalkınma Partisidir. Bunalımların temelinde bu sakat zihniyet yatmaktadır. Bu bakımdan, yaşanan kaos ve kriz ortamının baş mimarı olan Başbakan Erdoğan'ın başka adreslerde kriz mühendisleri aramaya çalışması beyhudedir. Bunun için aynaya bakması yeterlidir.

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, Türkiye'nin maruz kaldığı siyasi suikastın hedefi ve niteliği çok daha derinlerde aranması gerektiğini belirterek, "Burada, ilk önce Türkiye Cumhuriyeti'nin kanlı teröre karşı yirmi yılı aşkın bir süredir verdiği meşru mücadele sorgulanmakta ve bunun hesabı sorulmaktadır" dedi.

Terör örgütü ve ihanet maşalarının, devletle hesaplaşmak istediklerini belirten MHP Lideri Bahçeli, "AKP'nin siyasi himayesi ve yargının eliyle Türk Silahlı Kuvvetleri mahkum edilmeye çalışılmaktadır" diye konuştu. Bahçeli Bugünkü aşamada, bu ihanet stratejisinin ilk adımları atılmış ve Türk devletinin sanik sandalyesine oturtulabilmesi için bir zemin kazanılmıştır.

Teröre karşı meşru mücadele sorgulanıyor

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, Türkiye'nin maruz kaldığı siyasi suikastın hedefi ve niteliği çok daha derinlerde aranması gerektiğini belirterek, "Burada, ilk önce Türkiye Cumhuriyeti'nin kanlı teröre karşı yirmi yılı aşkın bir süredir verdiği meşru mücadele sorgulanmakta ve bunun hesabı sorulmaktadır" dedi. Terör örgütü ve ihanet maşalarının, devletle hesaplaşmak istediklerini belirten MHP Lideri Devlet Bahçeli, "AKP'nin siyasi himayesi ve yargının eliyle Türk Silahlı Kuvvetleri mahkum edilmeye çalışılmaktadır. Bu olayda Şemdinli'nin seçilmesi bir tesadüf olmamıştır" şeklinde açıklamada bulundu.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, son dönemde yaşanan endişe verici gelişmeleri değerlendirdi.Türkiye bugün siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda hızla yayılan topyekün bir kriz sarmalına hapsedildiğini belirten MHP Lideri Bahçeli, genel merkezde düzenlediği basın toplantısında şunları sölledi: "Toplumsal yapımızı derinden etkileyen ve çok ağır maddi ve manevi yaralar açan bunalım giderek derinleşmektedir.Hergün yeni bir şokla sarsılan Türkiye, süratle bir kargaşa ortamına sürüklenmektedir.Bu noktaya gelinmesinin birinci derecede sorumlusu, Türkiye'nin başına hergün yeni bir dert açan, hergün yeni bir sorun ve kriz üreten ve tezgahladığı çirkin oyunlarda her seferinde suçüstü yakalanan AKP hükümetidir. Bugün Türkiye'de yaşanan derin krizin adı ve adresi, Adalet ve Kalkınma Partisidir. Bunalımların temelinde bu sakat zihniyet yatmaktadır.Bu bakımdan, yaşanan kaos ve kriz ortamının baş mimarı olan Başbakan Erdoğan'ın başka adreslerde kriz mühendisleri aramaya çalışması beyhudedir. Bunun için aynaya bakması yeterlidir.Siyasi, ahlaki ve vicdani hiçbir ölçü ve sınır tanımayan bu inançsız kadrolar, Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvenliğini, milli birliğini ve bekasını çok ciddi ve ağır tehlikelerle karşı karşıya bırakmıştır.Yarattığı tahribat milli bir afet boyutlarına ulaşan AKP, bu hüviyetiyle Türkiye'nin geleceğini tehdit eden en büyük risk faktörü haline gelmiştir.Şemdinli olaylarıyla ilgili son gelişmeler, AKP yönetiminin Türkiye'yi sürüklediği karanlığın ve çürüme süresinin ulaştığı vahim boyutları bir kere daha gözler önüne sermiştir.

İbret verici durum

Geçtiğimiz yıl Kasım ayında Şemdinli'de silahlı terör odaklarının kışkırtmalarıyla başlayan olaylar sonrası yaşanan gelişmeler, bugün karşımıza ibret verici bir tablo çıkarmıştır.Bu tablonun doğru anlaşılabilmesi için, ilk önce resmin bütününün çok iyi görülmesi ve Türkiye'nin milli birliğini ve bütünlüğünü hedef alan siyasi suikastın hain amaçlarının ve bunun planlayıcılarının, taşeronlarının ve tetikçilerinin doğru teşhis edilmesi gereklidir.Bu konuda yaşanan sürece gerçekçi ve objektif bir açıdan bakıldığında, herkesin şu temel noktalar üzerinde çok iyi düşünmesinin ahlaki ve vicdani bir zorunluluk olduğu görülecektir.Bu süreci tetikleyen tahrikler için PKK terör örgütünün kanlı tarihinde sahneye çıktığı yer olan Şemdinli'nin seçilmesi bir tesadüf olmamıştır.

Şemdinli'yi pilot bölge olarak seçen hainler, sistemli bir şekilde tırmandırdıkları silahlı eylemlerle ağır bir terör ortamı yaratmışlardır.Teröre karşı meşru bir mücadele veren devletin güvenlik kuvvetlerini bir işgal gücü olarak gören hainler, alçakça tezgahladıkları kirli oyunun son perdesini patlayan bir bomba ile açmışlardır.Bundan hemen sonra, bölge halkı sokağa dökülmüş ve bir direniş cephesi oluşturma provası yapılmıştır. Bu süreçte PKK'nın sivil maskeli militan kadroları, ülke sathında yoğun bir sokak terörü estirmiştir.Bu tahrikler ve silahlı saldırılarla eş zamanlı olarak, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve meşru güçlerini hedef alan eşi görülmemiş bir karalama, suçlama ve peşinen mahkûm etme kampanyası başlatıldığı hatırlanacaktır." Derin devlet " hezeyanlarıyla güvenlik kuvvetlerine karşı bu siyasi linç seferberliğini başlatan derin ihanet cephesinin içinde kimlerin yer aldığı ve sahte demokrasi ve insan hakları havariliği yaparak bu hain oyuna kimlerin alet ve ortak olduğu her yönüyle bilinmektedir.Şemdinli sendromu yaşanan bu dönemde, basın ve yayın organlarının, sivil toplum örgütlerinin ve bazı siyasi partilere mensup milletvekillerinin bu konuda sergiledikleri tavır ve söyledikleri arşivlere girmiştir.Bu süreçte Başbakan Erdoğan ve AKP hükümeti, terörle mücadelenin siyasi sorumluluğunu taşıdıklarını unutmuş ve bu ihanet cephesine istismar malzemesi sağlamak için seferber olmuştur.

Ucuz kahramanlık gösterileri

Olaylardan sonra ucuz kahramanlık gösterileri yapan Başbakan, devleti peşinen suçlama kampanyalarını haklı gösterecek beyanlarda bulunmuştur.Türk devletini ve kurumlarını sürekli karalamak için vesile arayan ve etnik bölücülüğün siyasi hamisi rolüne soyunan Avrupa Birliği komiserleri de bu koro içinde yerlerini almıştır.Bugün geldiğimiz nokta hakkında sağlıklı bir değerlendirme yapılırken, Şemdinli olaylarından hemen sonra başlatılan bu kampanyalar bir kere daha hatırlanmalıdır.Ayrıca, Şemdinli olaylarından sonra bölgeye akın eden hükümet yetkililerinin, siyasi parti temsilcilerinin ve diğer sivil toplum örgütlerinin, birkaç gün önce dört emniyet görevlimizin alçakça şehit edildiği terör saldırıları karşısında niye sessiz kaldıkları ve aynı şekilde Batman'a niye gitmedikleri sorusunun cevabını herkes vicdanında aramalıdır.

Komisyon çalışmaları amacından saptırıldı

Şemdinli olayları hakkında doğru ve gerçek bilgileri toplamak amacıyla kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırma Komisyonu çalışmalarının izlediği seyir ve yapılan tartışmalar, bu kapsamda üzerinde dikkatle durulması gereken diğer bir önemli husustur.Komisyon çalışmaları AKP'li üyelerin çabalarıyla baştan itibaren amacından saptırılmış ve yönlendirilmiştir.Komisyon'a bilgi almak, için çağrılan bölge Belediye Başkanları, olaylardan devleti sorumlu tutmuşlar ve alenen PKK propagandası yapmışlardır.Belediye Başkanlarının Komisyon'da PKK'nın terör örgütü olmadığını savundukları ve İmralı canisini de içine alacak bir siyasi af talep ettikleri basına da yansımıştır.

Her vesileyle hukukun üstünlüğü ve kanunlara saygı edebiyatı yapan AKP hükümeti, bu tahrikler karşısında yine sessiz kalmış ve İçişleri Bakanı kanunların verdiği idari yetkilerini kullanmaktan yine kaçınmıştır.Komisyon çalışmalarında yaşananlar ve Kara Kuvvetleri Komutanı etrafında yapılan tartışmalar, bugün karşımıza çıkan sonucun habercisi olmuştur.Komisyon'un raporunun içeriği ve kapsamı hakkında başlatılan tartışmaların, arkadan gelecek olan Savcılık iddianamesiyle ilgili olduğu şimdi anlaşılmıştır.Bu süreç boyunca hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesi ayaklar altına alınmış ve soruşturmanın safahatı ve zanlıların ilk ifade tutanakları PKK yayın organlarında çarşaf çarşaf yayınlanmıştır.Nihayet, Cumhuriyet Savcılığının iddianamesinin basına sızdırılmasıyla bu oyunun son halkası da tamamlanmış ve Türkiye'nin karşısına bugünkü vahim tablo çıkarılmıştır.

Adalet hain emellere alet edildi

Bu tabloya bakıldığında, kanlı terör örgütü PKK'nın ve bölücü ihanet odaklarının melun amaçlarına büyük ölçüde ulaştığı görülmektedir.Bölücü hainlerin bir işgal ordusu olarak gördükleri ve bölgeden çekilmesini sağlamaya çalıştıkları Türk ordusu çok ağır ithamların hedefi haline getirilmiştir.

PKK'nın sözcülüğünü yapan ve teröre yardım ve yataklıktan hüküm giyen hainlerin bu konudaki suçlamaları, buna dayanak ve gerekçe olarak kullanılmıştır.AKP hükümetinin siyasi alt yapısını hazırladığı ve yönlendirdiği bu süreçte, Türk adaleti bu hain oyuna alet edilmiştir.Bu konuda Türkiye'de yapılmakta olan tartışmalarda, bu hain oyunun amacının ve nihai hedefinin gözden kaçtığı görülmektedir.Bu olayın, Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşisi içinde komuta kademesinde yapılacak görev ve nöbet değişimi sürecini etkilemek amacıyla tezgâhlandığını söylemek, tek başına resmin bütününü anlamak için yetersiz kalacaktır.Türkiye'nin maruz kaldığı bu siyasi suikastın hedefi ve niteliği çok daha derinlerde aranmalıdır.Burada, ilk önce Türkiye Cumhuriyeti'nin kanlı teröre karşı yirmi yılı aşkın bir süredir verdiği meşru mücadele sorgulanmakta ve bunun hesabı sorulmaktadır.Terör örgütü ve ihanet maşaları, devletle hesaplaşmak istemektedir. AKP'nin siyasi himayesi ve yargının eliyle Türk Silahlı Kuvvetleri mahkum edilmeye çalışılmaktadır. PKK'nın Avrupa'daki yayın organlarında son günlerde çıkan haberler, devletten intikam almanın bayramını yaşadıklarını göstermektedir.İkinci amacın, güvenlik kuvvetlerimizin terörle mücadele azmini kırmak ve morallerini çökertmek olduğu bütün açıklığıyla ortadadır.Uzunca bir süredir güvenlik ve emniyet güçlerini yıpratmak ve " günah keçisi " haline getirmek için sürdürülen sistemli gayretlerin yeni bir tezahürüne şahit olunmaktadır.Bu oyunun nihai hedefi ise, kanlı terörün değişmeyen amaçlarını siyasi vasıtalarla gerçekleştirmek ve siyasi çözüm zorlamaları için uygun bir ortam ve zemin oluşturmaktır.AKP hükümetinin aczi ve gafleti sonucu büyük cesaret kazanan ve Türkiye'de siyasi gündemi yönlendirme imkânına kavuşan terör örgütünün, önümüzdeki dönemde bu yönde başlatacağı yeni tahrik kampanyası hep birlikte görülecektir.Bugünkü aşamada, bu ihanet stratejisinin ilk adımları atılmış ve Türk devletinin sanık sandalyesine oturtulabilmesi için bir zemin kazanılmıştır.

Kriz kapıya dayandı

Önümüzdeki dönemde Türkiye'yi çok ciddi bir terör ve siyasi bölücülük gündemi beklemektedir. Çok vahim sonuçlar doğuracak bir kriz kapıya dayanmıştır.Türkiye, içerdeki hainlerin yanı sıra Kuzey Irak'ta yaşanan gelişmeler sonucu şimdi iki cepheyle karşı karşıyadır.Türkiye'de sahnelenmekte olan oyunun tam olarak anlaşılabilmesi için Irak bağlantısı büyük önem taşımaktadır.

Siyasi tükeniş krizini yaşayan AKP, şuursuz bir şekilde Türkiye'yi içerde ve dışarıda çok ağır krizlere sürükleyecek adımlar atmaktadır.Terörle mücadelede içine düşülen zaaf, bölücülüğün siyasi meşruiyet kazanması ve Irak'tan kaynaklanan güvenlik riskleri karşısında izlenen tutum bunun çarpıcı örnekleridir.Irak'ta yaşanan gelişmeler ve hükümetin bunlar karşısındaki tutumu, Türkiye'nin güvenliğine ve bekasına karşı açık ve yakın bir tehdit ve tehlike mahiyeti kazanmıştır.Komşumuz Irak, savaşın tahribatından sonra şimdi de çok daha vahim sonuçları olacak bir mezhep çatışmasına, iç savaş ortamına sürüklenmektedir. Bu kaos dinamiklerinin, bundan sonraki bir aşamada etnik temelde topyekün bir iç savaşa zemin hazırlaması ihtimali çok yüksektir. Bu da, korkarız ki, esasen etnik ve mezhep temelinde fiilen bölünmüş olan Irak'ın hukuki ve siyasi bakımdan da parçalanması olacaktır.Irak'ın toprak bütünlüğünün bozulmasından en fazla Türkiye etkilenecektir. Böyle bir sonuç, Kuzey Irak'taki fiili Kürt devleti yapılanmasını bağımsız siyasi bir devlet olarak kalıcı hale getirecek ve Türkmen kardeşlerimizin tamamen yok olmasına yol açacaktır.

Bugün Kerkük'ü fiilen ele geçiren Kürt gruplar, Kerkük'ü sınırları içine alacaklar ve Türkmen varlığı Irak'tan silinecektir.Irak'taki durumun Türkiye için arzettiği güvenlik tehdidi, bununla da sınırlı kalmamaktadır.Kuzey Irak'ta yuvalanan, Barzani ve Talabani'nin desteği ve ABD askeri gücünün hoşgörüsüyle rahatça hareket eden PKK terör unsurlarının son dönemde faaliyetleri hız kazanmıştır.Terör kartını Türkiye'ye karşı bir tehdit unsuru olarak kullanan Barzani, şimdi de Kuzey Irak'taki etnik yapılanma modelini Türkiye'de de uygulamak için harekete geçmiştir.

Vehamet tablosu

Bağımsızlık yolunda çok önemli mesafeler alan ve Türkiye'ye siyasi çözüm çağrılarında bulunma cüretini gösteren peşmerge liderleri, PKK teröristlerini maaşa bağlayarak yedek bir militan gücü oluşturmuştur.Karşımızdaki bu tablo, PKK tehdidi ile Barzani tehdidinin örtüştüğü ve birleştiği, Türkiye'nin milli birliğini hedef alan içimizdeki etnik bölücülerin de aynı karede yer aldığı bir vehamet tablosudur.Türkiye'nin hareketsiz ve tepkisiz kalamayacağı bu tablo karşısında, gereken somut tedbirlerin derhal alınması artık bir beka meselesidir.

Türkiye, bu konuda somut ve inandırıcı bir askeri güçle desteklenen etkin bir siyasi caydırıcılık stratejisi geliştirmek ve bunu uygulamak zorundadır.Bu kapsamda, ilk önce, peşmerge grupları çok açık ve kesin bir dille uyarılmalı ve terörü himaye ederek Türkiye'nin toprak bütünlüğü ve milli birliği üzerinde hain emeller beslemelerinin karşılıksız kalmayacağı açıkça ortaya konulmalıdır.Bunlar yapılmadığı takdirde, olayların kontrolden çıkması Türkiye'yi büyük gailelerle karşı karşıya bırakacak ve istenmeyen sıcak bir çatışmanın içine çekebilecektir.Ancak, Irak'taki yangının Türkiye'ye sıçramasına bugüne kadar seyirci kalan ve peşmergelerin hamiliğine soyunan AKP hükümetinin, bu yönde adım atmasını beklemek mümkün değildir.AKP'nin niyetleri ve gündemi ile Türkiye'nin milli çıkarları bu alanda da çatışmaktadır.

AKP, Irak'ta teslim oldu

Sergilediği teslimiyetçi politikalarla Türkiye'nin Irak üzerindeki siyasi etkisini sıfırlayan AKP, bu konuda kararlı bir adım atmaya ne niyetlidir, ne de buna gücü ve cesareti vardır.Bu konuda basına da yansıyan haberlerden anlaşıldığı üzere, AKP hükümeti şimdi de Kürdistan Bölgesel Hükümetini tanımaya hazırlanmaktadır.Kuzey Irak'ta Kürt siyasi yapılanmasının zemininin hazırlanmasına karşı sessiz kalarak en büyük desteği veren AKP hükümeti, şimdi de biran önce tam bağımsızlık kazanmalarını kolaylaştırmak amacıyla siyasi himaye sağlamak için uygun bir zaman ve zemin kollamaktadır.Bu son halkayla ihanet zinciri tamamlanmış olacaktır.

Bölücü örgütlerin cesaret kaynağı

Türkiye'nin milli birliğini ve bütünlüğünü yıkmak isteyen bölücü heveslerin cesaret kaynağı olan AKP, Türkiye'de terörün tırmanmasının ve bölücü akımların siyasi maskeyle sahneye çıkmasının birinci derece sorumlusudur. Bu zihniyet Türkiye'de kin, nefret ve düşmanlık tohumlarının ekilmesine ve milli birliğimiz ve kardeşliğimizin temellerinde tahrip kalıpları yerleştirilmesine adeta çanak tutmuştur. Avrupa Birliği kriterlerine uyum bahanesiyle, bir taraftan terörle mücadelede devlet güçleri zaafa uğratılmış, öbür yandan da İmralı'nın güdümündeki bölücü akımların siyasi meşruiyet kazanmasının zemini hazırlanmıştır.Önümüzdeki dönem bu konuda Türkiye'yi çok zor günler beklemektedir. Kış mevsimi şartlarında inlerine çekilerek pusuya yatan hain teröristlerin yakında sahneye çıkmak için son hazırlıkları yaptıkları ve fırsat kolladıkları anlaşılmaktadır.Avrupa Birliği'nin siyasi desteği ve AKP'nin koruyucu kanatları altında, siyasallaşma ve meşruiyet kazanma umutları artan ve bu yönde mesafe alan siyasi bölücülerin önümüzdeki günlerde yeni tahriklerle ortaya çıkmaları beklenmelidir.Tarih boyunca Türk dünyasında geleneksel bahar ve bereket bayramı olarak kutlanan Nevruz'u hain emelleri için kullanan bölücüler, önümüzdeki Nevruz'da da sokağa dökülecektir.Bu vatanı sahipsiz zannederek gözü dönmüş bir şekilde ateşle oynayan bu hainlerin tahriklerinin sürmesi halinde, fazlasıyla hak ettikleri karşılığı almaları mukadder olacaktır. Türk milletinin sabrı taşma noktasına gelmektedir.Toplumsal çatışma dinamiklerini ateşleme riski taşıyan bu kanunsuz eylemlere geçit verilmemesi bu bakımdan hayati önem taşımaktadır. Hükümet, bunun için gereken bütün etkili tedbirleri zamanında almalı ve hiç olmazsa bu konuda kararlı bir tutum ortaya koymalıdır.Önümüzdeki dönemde artması beklenen ve hain amaçları çok iyi bilinen bu tahrikler karşısında, Milliyetçi Hareket camiası mensupları ve ülkücü kardeşlerim her zaman olduğu gibi azami teyakkuz içinde olacaklar ve sağduyu ve soğukkanlılıklarını her şart altında koruyacaklardır.

AKP can çekişiyor

AKP yönetimi döneminde son üç yıl boyunca yaşanan karanlık süreç, Türkiye'nin karşısına bu bataklığı çıkartmıştır. Bugün şahit olduklarımız, can çekişen AKP hükümetinin son çırpınışlarıdır.Türkiye'ye çok büyük kötülükler yapan ve siyasi ömrünü uzatabilmek için Türkiye'nin milli birliğini ve güvenliğini ateşe atan bu hükümet çok yakında tasfiye edilecektir.AKP'nin demokratik yollardan tasfiyesi, devletin ve rejimin geleceği açısından artık mutlak bir zarurettir.Milletten ve adaletten sürekli kaçmaya çalışan AKP için yolun sonu görünmüştür. Türk milleti düğmeye basmıştır. AKP'nin kendisini bekleyen siyasi akıbetten kaçması bundan sonra mümkün değildir.Bugün endişeli ve tedirgin bu bekleyiş içinde olan Türk milleti, yakında seçim sandığını önlerine getirecek ve vicdanı kör, kulakları sağır ve gönlü mühürlü bu zihniyetin defterini dürecektir.Türkiye, yaşanan bütün güçlüklere ve karşılaştığı siyasi suikast ve ihanetlere rağmen, vatanını ve milletini gönülden seven temiz ve sessiz bir çoğunluğun, milli bir direnç kalesi olarak dimdik ayakta durduğu büyük bir ülkedir.
Türkiye'nin geleceğinin en büyük teminatı, işte bu milli şuur ve milli ruhtur.

Bu temiz ve vatansever çoğunluğun ülkenin kaderine sahip çıkma iradesi, Milliyetçi Hareketin temiz ve ilkeli siyaset anlayışında somutlaşacak ve önümüzdeki erken seçimlerde temiz ve namuslu bir idare Türkiye'de işbaşına gelecektir.

Türkiye'nin milli birliğinin ve kardeşliğinin teminatı ve milli vicdanın sesi olan Milliyetçi Hareketin iktidar yürüyüşünde son dönemece girilmiştir.

Bu vesileyle, Türk milletinin temiz ve vatansever insanlarını, Milliyetçi Hareketin çatısı altında, Türkiye'yi bu bataklıktan çıkarma mücadelesine katılmaya bir kere daha davet etmek istiyorum.

Milliyetçi Hareketin şerefli geçmişinde çok değerli hizmetleri ve katkıları bulunan, ancak siyasi rüzgarların ve gelişen diğer bazı şartların sonucu şimdi ayrı düştüğümüz bütün dava ve ülkü arkadaşlarımı da yuvaya dönmeye çağırıyorum.

Bu vatan hepimizin son yurdudur. Türkiye'nin önünü ve ufkunu açmak ve onurlu geleceğini hazırlamak hepimizin ortak görevidir. Hiçbir düşünce ve mülahaza, Türkiye'ye olan bu namus borcumuzdan daha önemli değildir. Bu borcu yerine getireceğimiz gün gelmiştir. Bir araya gelmek için gün, bugündür.

Hepinizi en iyi dileklerimle selamlıyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Bozkurt-68
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 348

İletiTarih: Çar Mar 15, 2006 4:10 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Baskanimizi bu Sözlerinden dolayi Kutluyorum...Yerden göge kadar Hakli!!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
polat_38
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 641

İletiTarih: Çar Mar 15, 2006 5:07 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

evet baskanimi sert cikdida bunu biz biliyoruz
eminimki halkin cogu bilmiyordur
medya MHPyle ilgili hicbir haberi yayinlamadiklari icin halk bunu bilmiyordur
saygilarimla

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Çar Mar 15, 2006 6:07 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

polat_38 demiş ki:
evet baskanimi sert cikdida bunu biz biliyoruz
eminimki halkin cogu bilmiyordur
medya MHPyle ilgili hicbir haberi yayinlamadiklari icin halk bunu bilmiyordur
saygilarimla

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE



Bizler anlatacağız kardeş...

Medya yayınlar da halkımız gerçekleri öğrenir diye beklemek gibi bir seçeneğimiz yok.

Her fırsatta uygun üslup ile anlatacağız...

Hem satılmış medyadan daha etkili oluyor, hem de insanların MHP ye bakış açıları değişiyor...

ÇALIŞALIM...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
funda3307
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jul 20, 2004
İletiler: 712
Şehir: türkiye

İletiTarih: Çar Mar 15, 2006 11:44 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

polat_38 demiş ki:
evet baskanimi sert cikdida bunu biz biliyoruz
eminimki halkin cogu bilmiyordur
medya MHPyle ilgili hicbir haberi yayinlamadiklari icin halk bunu bilmiyordur
saygilarimla

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE


Malesef kartel medya işte işine geleni haber yapıyor tabii baş şerefsizlerden doğan grubu yönettiği müddetçe de sesimizi nasıl duyururuz bilmem evet halk bilmiyor üstelik neden Bahçeli bu kadar duyarsız sessiz kalıyor diyorlar ve bize de pay var tabii ''bir de milliyetçiyim dersiniz hani ne yapıyorsunuz ''malesef ki durum bu kandaşlarım

ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Bozkurt_74
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 27, 2005
İletiler: 17

İletiTarih: Per Mar 16, 2006 11:07 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

A(rap)-K(ürt)-P(artisi) kim bulduysa iyi bulmus tam üsütne basmis:D
AKP ! karakuvetleri komutanini niye önün kesmeye calistigi ap acik ortada! önümüzdeki bir kac ay icerisinde SANLI ORDUMUZUN ! genel kurmay baskani olacakatir!!
peki AKP niye istemiyo !!? sebeb apacik ortada! cünkü AKP gibi her AB satis planina EVET demiyo!
cünkü mert,yigit,serefli TÜRK oldugu icin!
yapmadiklarini birakmadilar adam! yok kökü yabanciymis yok söleymis yok böleymis!! EMEKLI yapamadilar plan suya düstü!
her türlü martavali uydurdular!
ama en sonda yine iyiler kazanir her zaman kötüler kazanacak die ybirsey yok!

kökü yabanci derken !! SAYIN ERDOGAN RUM mus buna ne diceksiniz? bunu Rize üniversitesinden! bir PROFESSÖR söledi!! kim yabanci kim vatan hayini ortada!! bu kadarda REZILLIK olmaz ya! TÜRK milleti sana güvenip oyunu vermis snein yaptigina bak!!

ALLAHTAN korkun bee!!

SEVGILE VE SAGILAR ÜLKÜDASLARIM ALLAHA EMANETSINIZ!!

ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSIN!!!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
turker35
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 16, 2006
İletiler: 34

İletiTarih: Cum Mar 17, 2006 4:55 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

KKK komutanımızı bile sorgu sürecine sokacak gelişmelere güzel bir cevap..daha önce paylaşıldımı bilmiyorum ama yine de birkez daha izlemeye değer..

http://www.hemenpaylas.com/download/144983/Bir_Gazi_Sesleniyor.pps.html
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 4 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1