Bozkurt NET

[kaganos]

Değerli Kardeşlerim,

TÜRK BAYRAĞININ Mersin'de yakılması sırasında...gösterilen hassasiyet ve birlikteliğin...

Bu son olaylarda niye gösterilmediğini çok merak ediyoruz...

Bir açık oturumda izlediğim bir yazar..

MANİSA'da MESİR macunu şenliklerinde...


Birbirini ezen ....

2-3 tane macun kapmak için kadınları -çocukları ezen..

TÜRK milletinin nerede olduğunu sordu....

Hakikaten ilginç bir soru?...

Ülkede çok ilginç gelişmeler olmakta..

Ülke elden gidiyor..

Kimsede çıt yok....

Neymiş efendim borsa düşermiş....

Yabancı sermaye ürker gidermiş...

EY milletim ne oluyor bizlere..

TÜRK MİLLETİNE .....bundan sonra...

TÜRKÜMSÜ MİLLET Mİ DİYECEĞİZ...

YAZIKLAR OLSUN....

NOt; bu yazım kardeşlerime değildir...lütfen yanlış anlaşılmasın...

Bütün bu olaylar olurken kılını bile kıpırdatmayan...

TV karşısında beyin yıkayan dizileri izleyen...

Borsada parası düşecek diye... ödü kopan...

iki üç çapulcudan... korkupta.. tepki çekmeyelim..diye..

arabasının arkasındaki TÜRK bayrağını kaldıran..

TÜRKÜMSÜ tipleredir...


saygılarımla.

[mustafayaman]

Gün onların günü, devir onların devri…

Değil gemi azıya almak, binicilik koltuğunu da, atı da ele geçirmiş durumdalar... Bir toprak ya da herhangi bir vatan parçasının elden çıkması, renksizleşmesi veya kaybedilmesi için isminin değişmesine gerek yoktur. Ülkenin resmi isminin ne olduğu, göndere çekilen bayrağın renginin tonu, anayasada kabul edilmiş dil veya diğer ölçütler kağıt üzerinde hükmünü sürdürebilir. Bu, birçok kişinin gözünü boyayarak görsellik aldatmacasına ve afyonlanmaların saldırısına karşı yenik duruma düşmelerine yol açabilir. Öyle ki gün olur burasının adı hala "Türkiye" olarak kalmasına rağmen fiilen "kürdistan" haline gelmiş olabilir...

Tıpkı günümüzde dehşetle seyrettiğimiz gibi...

Yattığımız yemliha uykusunda gördüğümüz kabus sandığımız gibi...

Bunlar ne kabustur, ne yalandır ne de hayaldir ırkdaşlar... Bugün en fazla yapabildiği iş Atatürk'ün Bursa Nutku'nu veya Gençliğe Hitabesi'ni okumak olan insanlar acaba o yazmalarda anlatılmak istenenleri iyi anlıyorlar mı?

Düşmanı hep dışarıdan, sınırlarımızın ötesinden gelecek zannetmek; aynı peygamberden şefaat ummayı ve aynı yaradana inanmayı ne olursa olsun "kardeşlik" bağının vazgeçilmesi saymak ile bu yazıtlar benzeşir mi?

Bilge Kağan taşa vurdurur muydu düşüncelerini hiç Türk Budunu'nun "ipeğe", "tatlı söze" kanmayacağını bilseydi?

Hiç "Çok çok öldünüz, artık ölmeyin... Dağ gibi yığdığınız kemiklere, nehir gibi akıttığın kanına sahip ol" der miydi geleceği görmeseydi?...

Başbuğ Atatürk yazar mıydı Gençliğe Hitabe'yi "gaflet delalet ve hıyanet içinde olanları" hedef göstererek bizzat Türk Gençliğine?...

Ya Bursa Nutku?...

Neden yazıldı acaba Türk Gencine hitaben "Bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır demeyeceksiniz... Hemen müdahale edeceksiniz; elle, taşla, sopa ve silahla... Neyiniz varsa kendi eserinizi onunla koruyacaksınız..." satırları?

Atsız Ata vasiyetini yazdığı 1941 yılında hangi gerçekleri görerek bu satırları kaleme alarak iç düşmanları bize gösterdi, neden buna gerek duydu?

Üstte mavi gök altta yağız yer yaratıldığından beri varolan Türk savunma refleksleri her daim kendini evlatlarına ifade etmiş ve ülkenin dinamiklerine birkaç satır ile yön verebilmiştir.

Fakat görüyoruz ki bu refleks yavaş yavaş sinsice sindiriliyor, renksizleştiriliyor ve Türk gençliği uyutuluyor... Refleksler sulandırılmak isteniyor... Ne yazık ki birçok Türk çerisi buna kanıyor ve umutsuzluk aldatmacasına, her şeyi üst güçlerden bekleme rehavetine giriyor.

Günümüzü tarihin kalıtları ile yorumlamak elbette iyidir, güzeldir ve kulağa hoş gelir... Ancak Türklerin şu acun üzerinde yaşam alanı olarak seçtiği topraklar ve zamanlamaların tümü arasındaki en istisnai yegane örnek olarak "Anadolu" gösterilebilir. Zira burada üzerimize vurulmak istenen nihai darbenin son aşamalarının altyapısı hazırlanmaktadır.

"Kardeş kavgası" olarak lanse edilen şey, iç düşmanların dışarıdan bizlere saldıran, bağımsızlığımızı elimizden alarak bizleri bu topraklardan sürmek isteyen, doğal zenginliklerimize konmak isteyen tarihi düşmanlarımızın müttefiki olarak bizi arkadan vurmalarına karşı Türklerin aldığı veya almaya çalıştığı önlemlerdir, bilinçlenmelerdir.

Devletlerin "kan" ile kurulduklarını bilmeyen bazı mazisiz, ilkel, tezekten yapılan kulübelerden başka mimari eser verememiş, mağaralarda yaşayıp çiğ et (çiğköfte) ile beslenen, "töre" sayan ve karakter dokularında "vahşet, namussuzluk, alçaklık, hainlik" gibi mevhumların kilometre taşı gibi durduğu 20 çocuklu kalabalıklar bugün bu "sistem"den yararlanmaya çalışarak arsızlıklarını arttırmışlardır. Bu yapılanlar karşısında görülen savunmalar, alınan tedbirler ise orantisal olarak çok düşük kalmaktadır. Türkler, yattıkları tatlı uykudan uyanmamak için çalan saatin zilini ayak uçları ile susturmaya çalışan tembel bir insana benzemektedir. Irkımıza karşı sürdürülen psikolojik savaş dört koldan ve tüm renkleri ile kendisini göstermektedir. Yazdığımız gibi, devir onların devri, gün onların günü... Planları aynen işliyor; uyguladıkları taktikler, sinsi propagandalar, gençliği uyutmalar ve refleksleri tasfiye süreci tıkır tıkır işliyor. Yeni Ali Kemal'ler, Damat Ferit'ler köşe başlarını tutmuş ve beyin yıkamaya aralıksız devam etmekte...

Hazır olalım... Gereken duruşu almak için tetikte olalım...

Dişlerimizi boyunlarına geçirmeye hazır olalım. Bir çatı altına elbet girecek olan insanlar bulundukları her yerde lokal olarak bireysel de olsa bir şeyler yapmaya, küçük de olsa gruplar oluşturmaya çalışsınlar. Zira hepimiz Türklüğün engin denizine akacak olan küçük ırmaklarız, hepimiz oraya akarak denizi besleyeceğiz; ama tek tek ama birleşerek ama gruplar halinde...

Ulu Bozkurt'un karakterini taşıyan gençlerimiz Bozkurt sabrı ile beklemektedirler. Bozkurt da aslanla, kaplanla ve hatta daha büyükleri ile kapışır, döğüşür. Türkler de tarih boyunca hem ufakları, hem de büyükbaşları ile birçok millet ya da toplulukla döğüşmüşlerdir. Bozkurt da sabırlıdır, biz Türkler de...

Bozkurt bir aslan ile kapıştığında bir hayli hırpalanır, bekler...

Yaralanır, bekler...

Kulağı, kuyruğu kopar, gözü çıkar, gene bekler...

Ta ki o anı yakalayıncaya kadar...

Dişlerini aslanın boğazına geçirinceye kadar...

Artık o dişler bir daha açılmaz, ta ki hasmı son nefesini verene dek...

Bizler de bekleyelim... Ama uyuyarak değil, yaralarımıza bakıp bakıp bekleyerek…

Ta ki o "anı" yakalayıncaya kadar...

[hasan1299]

akp hükümeti amerika ve avrupanında etkisiyle türk milletinin tepki verme hissiyatını elinden almıştır.o kadar çaresizleştikki kendi topraklarımızda birkaç çapulcu isyan çıkartıyor,polisimize askerimize kurşun sıkıyor ses çıkarmıyoruz.hükümet kıbrısı pazarlıyor ses çıkarmıyoruz,topraklarımız yabancılara satılıyor ses çıkarmıyoruz,kuzey ırakta ,karabağda,doğu türkistanda türkler esaret altında yaşıyor yine ses çıkarmıyoruz.biz bu hallere nasıl geldik?bizim gür çıkan sesimizi kimler kıstı?niye bukadar paranın ,pulun esiri olduk,cebimize 5 kuruş daha fazla girecek diye bağımsızlığımızdan vazgececek durumlara geldik.bizler bu vatanı bedavamı aldık?birileri bu toprakları bize bedavamı verdi?dedelerimiz,atalarımız bu günler içinmi savaştılar ,kanlarını döktüler,şehit oldular,.bizim bu topraklara borcumuz var,borcumuzu ancak bu topraklar için kanımızı dökerek,gazi yada şehit olarak verebiliriz.biz bu vatanı bedava almadık,nasıl aldıysak ancak öyle veririz.kimse bu toprakları bizden alamaz.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin

[otuken17]

SELAMÜNALEYKÜM gödül daslarim,

Türk Milleti nerde cok güzel bir soru,
Bu Milletin agbisi Türkiye bir kis uykusuna yatirilmistir. Uyku 200 senedir devam ediyor. Bence daha cok sürecek, bu Millet ne zamanki bir Devlete muhtac kalmayacak, o zaman uyanmis olacaktir.
Yan basmizda Musul ve Kerkük, Azerbaycanda Karabagyi görmeyen bir Millet ayakta olamaz.
Ama yinede Allah büyük, herseye o kadir, bu Milleti en iyi duruma mutlaka bir gün yine getirecektir.

Saygilarimla

[Ogul50]

Devran birgün dönerse...........

Bizler Hak yolunda, Allaha yolunda yürüyen ÜLKÜCÜLERIZ. Bu yolda son nefes, son nefer ve son damla kana kadar yürüyecegiz. Zamani geldiginde yine kinali kuzular olup kendimizi bu vatan uguruna ihsan eyleyecegiz. Yeri geldiginde susup olaylari takip edecegiz ve zamanlamayi iyi secerek düsmana darbeyi vuracagiz. Milletler arasi mücadeleler gecmis zamandakinden daha acimasizca birsekilde devam etmekte. Vatanimiza karsi bir cok pusu kurulmakta. Cephede degil masada "SOGUK SAVAS" yapilmakta. Sicak savasdan daha tehlikeli olan soguk savas bu devranda vatanimiza karsi uygulanmakta. Bircok devletler arasindaki mücadelelerde ise böyle bir strateji ile devletler cogunlukla ekonomik olarak bagimli yapilmakta. Bizler Türk Milleti olarak manevi degerlerimize daha önem verdigimiz icin bize karsi ayricalikli strateji uygulanmakta. Her taraftan kapitalist fikirler devletimizi isgal etme gayeside oldugunu görmekteyiz. Zamanindaki sag sol catismasinda komunistler nasil vatanimizi komunist Türkiye haline getirmek istediyse simdi de ayni oyunu kapitalist amerika ve avrupa bize karsi uygulamakta...... Ama bilsinler ki komunistlere karsi nasil mücadele edip sonunda vatanimizi yabanci fikirlerden koruduysak, amerikanlara ve avrupaya karsi da ayni sekilde mücadele edecegiz ve vatanimizi zehirli fikirlere karsi koruyacagiz. Dogrusu TÜRKLÜGÜMÜZÜ koruyacagiz! Türk Milleti asil, adil ve yücedir! Bu nedenle biz ülkücüler vatanimizda olup biten oyunlari daha iyi gördügümüz icin Türk milletini aydinlatmaliyiz. Solcular nasil üniversiteleri ele gecirmek istiyorsa bizde kendi aydinlatma ve ülkücülügü tanitma aksiyonlari baslatmaliyiz. Basbugumuz ne demis: MILLIYETCILIK SÖZLE OLMAZ ! MILLIYETCILIK INANC VE AKSIYONLA, HAREKETLE OLUR. Bu nedenle reaktion olarak degil aksiyon olarak hereket etmeliyiz. Türklük suurumuzu ve islam ahlak ve faziletimizi hic kacbetmemeliyiz. Ülkü neferi olarak kendimizi Hak yoluna adamaliyiz. Bu oyunlara karsi koymak icin ilk basta kimseye avuc acmadan caglarin üstünden atlamaliyiz, simdiki ve gelecek caglara en iyi sekilde ayak uydurmaliyiz. Düsünün hepimiz bir Türk Bayragiyiz. Bayragimizi kirletmeyelim koruyalim ve bayragimizi en yüksege tasimaya calisalim ve inancla gayretle basaralim. Eger sütcü isen en iyi sütcü ol, eger mütahit isen en iyi mütahit ol, eger doktor isen en iyi doktor ol, eger firinci isen en iyi firinci ol! Böylece Türk Milletinin ve vatanimizin kalkinmasina yücelmesine en iyi sekilde bir yardimimiz dokunur. Devran gelecek ki bu hain oyunlarin üstünden gelecegiz ve o zaman dünyanin mazlumlari olarak adaleti ve Hakki dinimiz islami günesin dogdugu yerden battigi yere kadar yayacagiz! Hainlerin oyununa karsi vatanimzi en iyi kumakla koruyabiliriz bence. Okursun ve yüksek bir makama gelirsin. Böylece bircok insanlarin üzerinde etkin olur ve seni dinleyen olur. Bilgin ile Türk Milletine hizmet edip onlari aydinlatmalisin. Bunu yaparsa her ülkücü yaparsa yakinda iman ve Türklük suuru dolu bir milletin yeniden dogusuna sebep oluruz. Örnek Türk olmali ülkücüler ki milli suurlu ve manevi degerlerine önem veren bir Türk Milleti ortaya ciksin ve bu hainlerin bize bictigi kefeni onlarla birlikte gömelim. ELBET DEVRAN BIRGÜN DÖNECEK...................! BUNA INANC VE HAREKET GEREKLI! ELIMIZDEN GELENI DEGIL DAHA FAZLASINI BU YOLDA FEDA EDELIM! SEHITLERIMIZI UNUTMAYALIM! ONLAR CANLARINI BU VATAN UGURUNA FEDA ETTI!!!

[turkuaz51]

, gerekirse moskoflara yine sikariz kursunlari
gerekirse yine Sehit olur Önkuzu'lar
, gerekirse yine dökülür Al kanimiz
Bu dava ugruna
bu Hareket bu Bayrak ugruna,
AY YILDIZ ugruuna ÜC HILAL UGRUNA !!!

Basbugum Emin ol Sen
Yattigin yerde rahat uyu Sen
Bozkurt'larin hep burdalar Senin
Ülkücüler'in ASKER lerin hep burdalar Senin

[Militan_asker]

YAZIKLAR OLSUN TÜRK MILLETINE YAZIKLAR OLSUN ! KÜRTLER CIRIT ATIYOR NIYE TÜRK MILLETI AYAGA KALKMIYOR YETER ARTIK ! VATAN ELDEN GIDIYOR YETER ARTIK KONUSMAYALIM BISEYLER YAPALIM BU KANI BOZUKLAR LAFTAN ANLAMIYOR !

[sinan37]

Seksenli yıllarda Ozan Arif’in okuduğu bir beytin bir mısrası “varım dersin amma, iş işten geçer” diye bitiyordu. Ülkemizin bulunduğu noktayı düşündükçe yukarıdaki şiiri yeniden hatırlıyorum. Bu milletin umutlarını, hayallerini hiçbir zaman bırakacağını zannetmiyorum onun için gidişatın iyi olmadığını görüp gerekli tedbirlerin alınması lazım.

“Altın idim, ah, bakıra dönderdi altıncı meni” (Kerkük hoyratı). Halbuki bu millet en zor zamanlarında kimsenin hayal bile edemediği atılımları yapan bir millet. Tarihte bunlara misal olacak çok hadise var. Asla çarşı pazarda yayılan bir “kalabalık” olamaz Türk milleti. Bulunmuş olduğumuz konum itibari ile her zaman yeni bir “doğuş”un müsebbibi olmamız mümkündür. Dünyada büyük bir kutup olarak her türlü imkanımız var. Coğrafyasında bir memleketin bayındır hale gelmesinde gerekli olan bütün nimetleri; dağı, nehri, denizi, ovası her türlü tarımın yapılmasına müsait iklimi ile kimseye asla muhtaç olmayacak değerlerimiz var. Balkanlara, Kafkasya’ya ve Ortadoğu’ya her an tesir edebilecek gücün sahibiyiz aynı zamanda. Büyük bir devletin nasılını okuyabilecek gür bir tarihimiz olduğunu kim inkâr edebilir.

“Artık titreme zamanıdır”. Eğer “yetkili” birileri bu gidişin hayrımıza olmadığını, milletin hepten elden dağıldığını görmez ise işimiz zor. Devleti idare edenlerle, millet aynı değerlerde buluşmalı artık. “İdarecilerimiz” eğer bizden ise yüzyıllık maceralarının yanlış olduğunu kabul edip milletin dinamizmini kabul edip esaslı siyaset değişikliklerini hesaba almalılar. Siyasetçilerimiz Avro-Amerikan’nın bizim müttefikimiz olduğunu hep bir ezberden söyleye geldiler. Ancak tarih devamlı aleyhimize işliyor. Kimse sormayacak mı bu nasıl bir işbirliği diye. Amerika “siz bizim müttefikimizsiniz” derken eylemleriyle aslında başka bir “şey” diyor da, biz mi bunu anlamak istemiyoruz. Bizim idarecilerimiz Avro-Amerikanın beslemeliğinden ne zaman azat olacaklar? Umudumuz o ki, bir gün asalet aslını bulmalı. Yoksa “asalet” baştan beri hiç olmadı da, biz mi üzerimize alınmıyoruz? 1990 yılından beri Irak’ta Amerika altımızı oyuyor ama sesimiz hala çıkmıyor, hala dönen dolapları üzerimize alınmıyoruz. “A.B.D. bizim esaslı müttefikimiz” cikletini mahalle karıları gibi ağzımızda çiğneyip aylak aylak kredi peşinde “oynaşıp” duruyoruz. İki aşiret “başkanı” Türkiye’ye tercih edilip asırların Türkmen yurtları kukla bir devlete peşkeş çekiliyor, alınmıyoruz bile. Yıllardır ilgilenmediğimiz karındaşlarımızın nerede olduğunu bile bilmiyoruz. O insanların acılarını, acı bilip hemen yanlarında olmamızı bırakın, “esir Türk’üme hürriyet” diye inlenen, “Türk Dünyası ile ilgilenmemiz insanlık vazifemiz” diyen Ülkücülerin başına gelenleri erbabı bilir.

Bu sağlanamadığı zaman Anadolu’nun da kaybedilme süreci başlayacaktır. Bu saatten sonra “ezeli müttefiklerimizin” müttefikleri artık “kına” yakabilirler. Tabi onlar çoktan müttefiklerinin “kucaklarına” uçmamışlarsa!; Evet Ozan Arif’in dediği gibi “varım dersin amma iş işten geçer”. Yoksa hakikaten işin işten geçtiği yerde miyiz. Yoksa hala Türk milleti “varım” diyecek zamanı mı bekliyor. Hey Türk milleti var mısın? Nerdesin? Var isen ses ver kimlerdesin!?

[mahmuthan]

turk milleti hep vardi ERGENEKONDAN OTUKENDEN butun dunyaya var olmayada devam edecek bizler rahat olalim sukutumuzu bozmayalim gorunen bir sey yoksada birseyler yapiliyor turk milleti hic bir zaman uyumadi uyutulamadi var olusumuzdan buyana biz neler gorduk neler yaptik ne destanlar yazdik yazmagada devam edecegiz biz yeterki Turklugumuzu ulkumuzu ozumuzu neslimize ogretmeye yasatmaya devam edelim ozaman Turk milleti burda Turk yurtlarinda dunyanin her yerinde simdi oldugu gibi olmaya devam edecektir taki ulu rabbim kiyamet alametini verene kadar bizler yuce allah tarafindan dunyaya adalet hak duzen icin yaratilmisizdir.ben burdan butun kanlarim olan yuce Turk milletine buna Turklugume inandigim kadar inandigimi bildirmek isterim.bizim atalarimiz bizlere kendilerine guvendikleri kadar guvendiler ve kanlariyla bu to0praklari sulayip bizlere biraktilar ruhlari sad mekanlari yuce allahimin katinda cennet olsun.bizler var olususumuzdan buyana umitsiz inancsiz olmadik olmayacagizda gun gelecek yaradanimiz ogunu bir gun yeniden bizlere isaret edecek buyuk TURK dunyasi yeniden toplanip hak ve duzeni saglayacaktir.butun bunlari bizler yapacagiz bizler hic bir zaman uyumadik yok olmadik biz burdayiz burda olmaga devam edecegiz yureklerimizi ferahtutalim allahim yuce TURK insanini korusun

[holigan07]

Selamunaleyküm gardaşlar...

Bence ülkemiz ülkümüz ilkemiz diyerek önce kendimizi düzeltmeliyiz.Herşeyimizle ülkücü olmalıyız.Konuşmamızla tavrımızla giyimimizle.Ondan sonra açılımlara gitmek kolay olur.Konuştuğumuz Türkçe bile türkçelikten çıkıyor.

[yalniz_asena]

BİR EVLAT YETİŞTİRİN ÖZÜ SÖZÜ BİR OLSUN!
BİLİR KİŞİ ER KİŞİ OLSUN!
EDEPLİ AHLAKLI ADAM GİBİ OLSUN!

BİR EVLAT YETİŞTİRİN MİLLET NEDİR MİLLİYET NEDİR BİLSİN!
ATASINI YURDUNU TARİHİNİ BİLSİN!
NERDEN GELMİŞ KİMİN TORUNUYMUŞ ECDADINI BİLSİN!

BİR EVLAT YETİŞTİRİN SAYGI DENEN KAVRAMI YÜREĞİNDE ERİTSİN!
BİR ÖMÜR BOYU ÖZÜNE ÖRFÜNE BENLİĞİNE AŞIK SADIK OLSUN !
YÜREKTE YANAN SEVDA ATEŞİNDE PİŞSİN!

VATAN YARADAN KUR'AN DESİN DİLİ!
ATAM SOYUM MAZİM DESİ YÜREĞİ!
ÜLKÜM ÜLKÜM ÜLKÜM DESİN HÜCRELERİ!

[turkuaz51]

Siz büyük Türkiye'yi gerçekleştirecek olan Ülkücüler! ! !
Siz Oğuzların, Kür Şadların, Alparslanların, Fatihlerin, Yavuzların, Abdülhamidlerin, Yunus Emrelerin, Mevlanaların, Hacı Bektaşların, Sütçü İmamların, Dilşad Sultanların, Nene Hatunların, Gevher Nesibelerin, Malhun Hatunların torunları olan Ülkücüler;
'Gafillerin ardında Allah'ı anan; kaçanların ardında vuruşan, ölüler arasında diri olan gibidir.' Kutlu Peygamber sözünün muhatabı olmak için çalışın.
Yolunuz açık olsun. Cenab-ı Allah, taşıyamayacağımız yükü omuzlarımıza yüklemesin. Yüce Yaradan kendi dini için gayret eden herkese yardım etsin.
'Gençliğin acı haline'
'Öldün mü ey gençlik?
Eğer öldünse haber ver: ''Onlara hicviye yazan kalemim sana da mersiye yazsın. Yahut ölmediğini ispat et ki, sana olan büyük imanım sarsılmasın ve sana olan destanım boşa gitmesin.''

Arif Nihat Asya

[kocakurt_adil]

türk milleti işteorada Ankara Beşevler BAŞBUĞUN KABRİ BAŞINDA
TÜRK İSLAM ÜLKÜSÜNÜ KALPLERİNE NAKŞEDEN LİDERE NÖBETTE ,TE-
TİKTEYİZ SEN RAHAT OL BAŞBUĞUM DİYORLARDI. evet onlar hazır diğer
( yığın) lar nerde derseniz İNÖNÜLER,MENDERESLER,DEMİRELLER,ECEVİT
LER,ÇİLLERLER,MESUTLAR,ERBAKANLAR,TAYYİPLER AFYONU İLE YILLARCA UYUTLDUKLARINDAN BİRAZ ZOR AYIKIRLAR . ALLAH BİZ ÜL-
KÜCÜLERE SABIR GAYRET VERSİN YİNE ONLARI UYKUDAN BİZLER uyandıracağız.12 eylül ihtilalini yapan genareller hainlerle,ülkücüleri askeri mahkemede yargılayıp akılsız fikirsiz savcılar ülkücü kardeşlerimize .(devletin askeri var ,polisi var,savcısı, hakimi var , size-
mi düştü devleti kurtarmak) diyenler,koca TÜRK DEVLETİNİ NE HALE GE-
TİRDİKLERİNİ HERHALDE UTANMALARI VARSA YÜZLERİ KIZARIYORDUR
HERHALDE. eve bozkurt kardeşlerim görevse göreve HAZIRIZ ama bize
görevi TÜRK MİLLETİ VERMELİDİR TEK BAŞINA BİZİ İKTİDAR YAPMALIDIR. hainleri,destekcilerini en kısa zamanda EZECECEĞİMİZ
DOST DÜŞMAN GÖRECEKTİR.
TANRI TÜRKÜ KORUSUN

[mustafayaman]

Düşümde gördüm seni,
Yolcu ediliyordun Bozkurtların omuzlarında
Yamtarların, Sancarların, Afşinlerin uçmağına,
Ve marşlar söylüyorduk ardından
Yastığımız mezar taşı,
Yorganımız kar olsun
Biz bu yoldan dönersek, namus bize ar olsun!..”

9 yıldır aramızdan ayrılan fakat gönlümüzde fikirlerimizde bulunan ve ihtiyaçını daha da yakından hissettiğimiz Başbuğumuza layık olmak onun bize bırakmış olduğu kutlu emaneti layık olduğu yere taşımak her ülkücünün asli görevi olmalıdır.

Onu sevmek demek onun fikirlerini davasını yaşamak ve yaşatmak demektir.ülkücülere düşen görev bu mücadeleden bir an olsun sapmadan Başbuğ Türkeş’in Büyük İdealini gerçekleştirmek olmalıdır.

Yolun Yolumuzdur.Ruhun şad mekanın cennet olsun aziz Başbuğum...