Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - FRANSIZ VE KANADA FİRMALARINA BOYKOT.
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Sal May 09, 2006 5:27 pm    ileti konusu: FRANSIZ VE KANADA FİRMALARINA BOYKOT. Alıntıyla Cevap Gönder

Değerli Kardeşlerim,



Ermeni yasa tasarısını onaylayan Fransız ve Kanada firmalarını ve mallarını özelikle boykot etmeliyiz..

Bu mesajı tüm ülkeye yaymalıyız..


Hele ki bizi AB üyeliğinizi olumsuz etkiler diye küstahça uyaran Fransız firmaları ve malları özelikle boykot edilmelidir...

Maalesef bizim milletimiz hangi firmalar ,hangi ülkelerin bunu da bilmez..

Öğretmek bizim görevimiz..

Milletçe bir tepki olayını dalga dalga yayamazsak ve bu konudaki kararlılığı gösteremezsek..

Korkarım bu ülke teslim olmuş demektir...

İşte o zaman, AB ve ABD'nin elinde gerçekten oyuncak oluruz...

Nasıl gerektiğinde Bayraklar ile millet topluca meydanlara çıkıyorsa...


Bu boykot 'ta dalga dalga tüm ülkeye yayılmalıdır..



saygılarımla.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
sinan37
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 558
Şehir: Kastamonu

İletiTarih: Sal May 09, 2006 7:17 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kaganos kardeşim Fransız mallarını boykot çağrısı yapıyor.
Daha önce de buna benzer boykot girişimleri oldu. Fakat bu girişimler hiçbir işe yaramadı. Yüzyıllık tarihimize baktığımızda; Fransız, İngiliz ya da Amerikan mallarına yönelik defalarca boykot girişimimizin olduğunu görürüz. (1910’lu yıllarda İngilizlere sipariş edilen ve parası ödendiği halde teslim edilmeyen Reşadiye ve Hamidiye savaş gemilerini lütfen hatırlayınız. O zaman da İngiliz malları boykot edilmişti. İngiliz mallarını boykot eden toplum, nasıl olmuşsa olmuş, 15 sene sonra İngilizlerin dünya görüşü ile yönetilmeye başlanmıştı.)
Bu malları kendimiz üretmediğimiz sürece, boykotun ne bir anlamı, ne de bir getirisi oluyor. Çünkü Norveç mallarını boykot etseniz, bu kez İsveç’ten almak zorundasınız. Danimarka’yı protesto etseniz, Belçika’ya gitmek zorundasınız. Oysa, bunların birbirlerinden zerre kadar farklı olmadığını defalarca gördük.
Yapılan çirkinliklere hükümetin sessiz kalması, kimleri temsil ettiğini göstermesi açısından önemlidir.

Bana kalırsa, yapılması gereken, yukarıda adı geçen ülkelerin mallarını boykot etmekle beraber, daha da önemlisi AKP hükümetini boykot etmektir. Çünkü, bu hükümet de Batılıların bir üretimidir. AKP, Türkiye’de değil, Amerika ve Avrupa’nın karanlık lobilerinde kurulmuştur.
Üç yıllık icraatlarına baktığımızda, noterlikten başka bir şey yapmadıklarını görüyoruz. Amerika ve Avrupa’da kararlar alınıyor, alınan bu kararlar Meclis’te onaylanıyor. Ve bu kararların içeriklerini, itiraf ettikleri gibi, bazı milletvekilleri bile bilmiyor.
Bugünkü hükümetimiz yerli malı, yurdun malı olsaydı, eminim ki, batılı gazeteler o karikatürleri yayınlamaya cesaret edemezdi. Çünkü, yerli olmayanın yumruğu da olmaz.
Hatırlarsanız, daha dün İtalyan mallarını boykot ediyorduk, bugün ise başbakan ile bakanları kırk yıllık arkadaş gibi poz veriyorlar.

"YERLİ MALI YURDUN MALI HERKES ONU KULLANMALI"

Evet, teşhisi doğru koyup ona göre tedavi uygulamalıyız…

http://www.boykot.net/
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Sebas
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 18, 2003
İletiler: 510
Şehir: Bordeaux / KahramanMaras

İletiTarih: Çar May 10, 2006 8:39 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

fransa'ya geri adim atar ya da sonuçlara katlanir !

Insallah bu sefer akp tukurdugunu yalamaz !!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
Aysel27
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Apr 12, 2005
İletiler: 39
Şehir: Almanya

İletiTarih: Çar May 10, 2006 10:05 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Boykot yapamamiz gerektigini düsünüyorum.
Cünkü pek faydasi olmadigini düsünmemiz dogru olmaz.
Apo iti italya da iken yapilan boykotu unutmayalim, ise yaradigini hep beraber görmüstük.
Danimarka mallarina yapilan boykot, almanyada cok etkili oldu.

Boykot yapmamiz sadece ses getirmesi acisindan degil, tepkimizi göstermek ve safimizi belli etmek acisindan da cok önemli.

Ben boykot a hepmizin katilmasindan yanayim.
Sessiz kalmayalim.

Aslinda durum buralara gelmeden de aldigimiz herseyin verdigimiz her kurusun nereye gittigini hesaplamak bence isin en dogru olani.
Öyleki aldigimiz her sey olamaz belki ama cogu seyde mutlaka ve mutlaka kendi Ülkemizde üretilenleri alalim. Bu bir zaman sonra öyle bir hale dönüsüyorki, digerlerini alma aklina bile gelmiyor insanin.

Verdigimiz paralar bize karsi kullanilmasin diye lütfen cok cok dikkat edelim.

ALLAH A EMANET OLUN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Per May 11, 2006 6:03 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder



Fransız firmaları Türkiye’nin nükleer santral ihalesine ilk sırada ilgi gösteriyor.
Ayrıca Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın açtığı ve bu yıl içinde tamamlanması beklenen yaklaşık 3 milyar dolarlık Atak helikopter ihalesinin finaline Fransız Eudocopter’in "Tiger" modeli de kalmış durumda.
Fransa’nın sözde soykırım iddialarında ısrarcı tutumu devam ettirmesi halinde, Ankara ve akp hükümetinin bu ülke firmalarını büyük ihalelerin dışında tutma kararı almasını bekliyorum ben.Hükümet "bekle gör politikasını" izlemekte sonu hayırlı olur ınsallah doneklık yapmazlar

fransız hukumetı sanmasın sandıkları Türkiye seçim kampanyasındaki bir oyuncak olacaktır dıye belkı akp olabılır ancak TÜRKİYE olmayacaktır.!!

Madem ki ermeniler lehine kanun çıkabiliyor,ozaman bizde aleyhine bir kanun çıkarabiliriz örnek "Ermeni soy kırımı var diyenlere makul ölçüde para ve hapis cecası verilir"olabilir. Bu kanun kapsamına ırk ülke farkı aranmaz.

ama herseyın bır bedelı var fransızlarda buna katlanırlar



Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Per May 11, 2006 9:17 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

MHP'den basın açıklaması

FRANSA, TÜRK MİLLETİNE SAVAŞ MI AÇMAKTADIR?



Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezi
Basın Açıklaması
11 Mayıs 2006

FRANSA, TÜRK MİLLETİNE SAVAŞ MI AÇMAKTADIR?

Türk Milletinin Ermenilere soykırım uyguladığı iddiasını Meclisinde kararlaştıran ülkelerin başında Fransa gelmektedir.

Birçok Batılı ilim, düşünce ve siyaset adamının itirazlarına rağmen böyle bir kararı alan Fransa’nın “Türkiye düşmanlığı” yaptığı ithamlarını önemsemediği anlaşılmaktadır.

Bugünde, “ermeni soykırımı yoktur” denilmesini cezalandırmayı kanunlaştırmaya cüret göstermektedir.

Bizim için önemli olan husus, bu kanun teklifini veren Fransız Parlamenterlerinin Fransız halkından güç almalarıdır. Bazı ilim adamlarının tepkisi dışında Fransız halkı, Türk Milletinin Ermenilere soykırım yaptığı iddiasını, “kabul edilmez”, “doğru değil” ve “haksızlık” diye değerlendirdiğini bugüne kadar görmedik.

Türk Milleti olarak, soykırım suçunu kesinlikle kabul etmeyiz.

Bizim atalarımız insanlara hizmet etmiştir, hiçbir ayırım gözetmeden, tüm halkları barış ve huzur içinde adaletle yönetmiştir.

Türk Milletinin hiçbir Avrupa Milletinden insanlık, özgürlük, adalet adına alacağı ders olamaz.

“Köle insan taciri”, Cezayir’de Ruando’da yıllarca süren sömürge yönetiminde, milyonlarca insanı katleden, Fransa’dan alacağımız bir insanlık dersi olamaz.

Elindeki Yahudileri, Nazi Almanya’ya teslim eden Fransa ve Avrupa Devletleri, tüm 60 yıl önce 6 milyon Yahudi’nin katledilmesinin hesabını vermeden, Türkiye ve Türk Milletinden böyle bir hesap soramaz. Buna hakları da yok, hadleri değildir!

Fransa, Türk Milletine düşmanlık yapmaktadır.

Fransa’ya karşı çıkmak bir milli meseledir!

AKP Hükümeti bu konuda Türk Milletini arkasında hissetmeli ve sonuna kadar gitmelidir.

Onurumuzu korumadan çıkarlarımızı korumak mümkün olamaz. AKP Hükümetini daha önceki teslimiyetçi politikalarının dışında omurgalı bir duruş sergilemeye davet ediyoruz.

Fransa’ya kendi ayıbını hatırlatalım;

“Soykırım Anıtı”nı Fransız Büyükelçiliğinin sokağına dikelim.

Fransa ve Avrupa’nın zulüm ve soykırım yaptığı milletlerin çığlığına bizde sahip çıkalım.

MHP camiası olarak, Fransa’yı şiddetle kınıyoruz ve AKP Hükümetini bu konuda dik durmaya davet ediyoruz!

Mehmet ŞANDIR
Milliyetçi Hareket Partisi
Basın ve Propagandadan Sorumlu
Genel Başkan Yardımcısı
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Per May 11, 2006 9:21 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Soyu Sopu Katliamcı Fransa... Önce kendi pisliğini temizlesin.


Fransa’nın geçmişte birçok soykırım ve katliamı gerçekleştirdiği biliniyor. Fransa’da “Ermeni soykırımı yok” diyenlerin hapse atılması için hazırlanan yasa teklifine tepkiler sürüyor.
1830’da sömürge olarak işgal ettikleri Cezayir’de her türlü insanlık suçunu çekinmeden işleyen Fransızlar, 1962’de bağımsızlığını kazanana kadar ülkede çeşitli soykırımlar ve katliamlar gerçekleştirdi.
Bağımsızlık savaşı veren yüzbinlerce Cezayirliyi katleden Fransızların 2.5 milyon Cezayirliyi tehcire tabi tuttukları biliniyor. Cezayir’de 100 yılı aşkın süre her türlü insanlık suçunu işleyen Fransızların bağımsızlık savaşında 8 bin köyü yok ettiği de çeşitli kaynaklarda yer alıyor.
Ruanda’da 1994 yılında yaşanan soykırımda yüzbinlerce Tutsinin Hutular tarafından öldürülmesinin insanlık tarihinin en korkunç olaylarından birisi olarak belleklerde yer alıyor. Yakın tarihin en korkunç insanlık suçunda Fransızların parmağı dünya kamuoyu tarafından biliniyor.
Ruanda’da görev yapmış emekli Fransız subayı, Fransa askerlerinin, 1994’te Ruanda’da soykırım yapmakla suçlanan Hutu milislerine silah eğitimi verdiğini itiraf etmesi tarihi birçok kanlı olayla dolu Fransızlar tarihinin en büyük lekelerinden biri olacak nitelikte.
Fransız yazar Claude Ribbe’nin “Napoleon’un Katliamı” kitabında, Fransızların en büyük övünç kaynağı Napolyon’un bir milyondan fazla insanı ırkları nedeniyle katlettiğini gözler önüne serdi.
Naziler’den önce gaz odalarını Napolyon’un kullandığına kitabında yer veren Ribbe, Fransızların büyük kahramanı Napolyon’un Afrikalılara uyguladığı zulmü tüyler ürpertici örneklerle anlattı. Ribbe, Fransız imparatorun dizlerine ulaşan deri çizmeleriyle insanlığı ezip, öldürdüğünü, özellikle sömürgelerdeki siyahi halkı zincirleyip, köpeklere parçalattığını bütün gerçekliliğiyle kitabında ortaya koydu. Dünyanın en büyük soykırımlarından birisi olan Yahudilerin soykırımında sadece Hitler ve Almanların suçlu olmadığı, soykırıma tüm Avrupa’nın katkısının unutulmaması gerektiği kaynaklarda yer alıyor.(
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cebeka
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 76
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cum May 12, 2006 5:01 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ciddi atımlar atamadığız sürece bu iddalar her yıl önümüze ıstılıp verilecektir.
Halk olarak yapılması gerekenler belirtiliyor da hükümetler nezdinde malesef duruşumuzu sergileyemiyoruz.Hala bu mankurtlar anlayamıyorlar mı,Avrupa Ermenilerin veya kürtlerin kara kaşına kara gözüne mi hayran.Bütün haçlı zihniyeti her taraftan hortlatılmış biz hala AB der başka şey düşünmeyiz.
Ne zaman aklımız başımıza gelecek merak ediyorum.
Allah yardımcımız olsun...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
sinan37
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 558
Şehir: Kastamonu

İletiTarih: Cum May 12, 2006 5:12 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bence akp hükümeti başında iken kuduz köpek gibi dört bir yandan saldırmaya devam edecekler eğer demokratik yolladan birşeyler yapmak istiyorsak adam gibi adam genel başkanımızın ve TÜRKün tek partisi MHPnin iktidara güçlü gelebilmesi için herzamankinden daha fazla çalışmalıyız.

ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLER NORMAL BİR SEÇİM OLARAK GÖRÜLMEMELİDİR.
BU YÜCE TÜRK MİLLETİ İÇİN VAROLMA MÜCADELESİ OLACAKTIR.

TÜRKMÜSÜN O ZAMAN ...........MHP
-----------------------------------------------------------------------------------
MECLİSTE BOZKURTLAR OLMADIKÇA ÇAKALLAR İSTEDİĞİNİ YAPIYOR

HAYDİ ÜLKÜDAŞLARIM BOZKURTLAR MECLİSE HAİNLER AMAERİKAYA VE ABYE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
polat_38
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 641

İletiTarih: Cum May 12, 2006 10:11 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

fransa ilk önce kedni pisligni örtsün ondan sonra bize akil versin su fransizlara cok gicik oluyorum bize insalik öreteceklerini zanediyorlar
fransa 3 milliyon cezayirliyi soykirim yapmisdir almanyasa 6 milliyon yahuduyi katletmidir
bunlar bize simdi ermeni soykirmini kabul edin diyor onlar ilk önce kendi cöplügünü temizlesinler
biz yüce bir MILLETIZ kimseye boyun eymeyiz

saygilarimla

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cum May 12, 2006 10:49 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ERMENİ SORUNU NEDİR ?

Osmanlı devleti zayıflamaya başlayıp, hemen her konuda Avrupa'nın müdahalesine maruz kalınca, Türk - Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma devri başlamıştır. Batılı ülkeler Osmanlı devleti'ni bölerek bölgesel çıkarlarına ulaşabilmek için Ermeniler'i Türk toplumundan koparmayı hedeflemişlerdir.
Özellikle Avrupa'nın bazı büyük devletleri "ıslahat" adı altında bir yandan Osmanlı devleti'nin iç işlerine karışırken, bir yandan da Ermeniler'i, Osmanlı yönetimi'ne karşı teşkilatlandırmışlardır.
Böylece ülke içinde ve dışında teşkilatlanan ve silahlanan Ermeni komiteleri ile Ermeni kiliseleri'nin kışkırtıcı faaliyetleri sonucunda, Ermeni toplumu yavaş yavaş Türkler'den uzaklaşmaya başlamıştır.
Türkler'in iyi tutumuna karşın, yabancı devletlerle ittifak etmek suretiyle Türkler'le mücadeleye başlayan Ermeniler, batı'nın desteğini alabilmek için kendilerini "ezilen bir toplum" olarak göstermeye ve "Anadolu üzerindeki egemenlik haklarını Türkler'in gasp ettiği"ni dile getirmeye başlamışlardır.
Islahat fermanı ile müslümanlar ve gayri müslimler eşit statüye getirilince ayrıcalıklarını kaybeden Ermeniler, 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı sonunda, Rusya'dan "işgal ettiği doğu Anadolu topraklarından çekilmemesini, bölgeye özerklik verilmesini veya Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını" talep etmişlerdir. Bu isteklerle birlikte Ermeni sorunu ilk kez ortaya çıkmaya ve uluslar arası bir şekil almaya başlamıştır.
Ermeniler, bu kez Ruslar ve İngilizler tarafından kullanılmaya başlanmış ve ingiltere'nin elinde, Rus yayılmacılığına karşı bir ileri karakol vazifesi görmüşlerdir. İngiltere ve Rusya tarafından tarih sahnesine sunulan Ermeni sorunu, aslında emperyalizmin Osmanlı imparatorluğu'nu yıkma ve paylaşma politikasının bir uzantısıdır.

ERMENİ İSYAN VE KATLİAMLARI :

Ermeniler'e sırasıyla, Anadolu'da; "Kara Haç", "Armenakan" ve "Vatan Koruyucuları", Cenevre'de; "Hınçak", Tiflis'te; "Taşnak" komiteleri kurdurulmuştur. bu komitelere hedef olarak doğu Anadolu toprakları, amaç olarak ise Osmanlı Ermenileri'nin birliği gösterilmiştir.
Bu amaçla kışkırtılan Ermeni komiteleri, ilk olarak 1890 erzurum isyanı olmak üzere, Kumkapı gösterisi, Kayseri, Yozgat, Çorum ve Merzifon olayları, Sason isyanı, Bab-ı ali gösterisi, Zeytun ve Van isyanı, Osmanlı Bankası'nın işgali, Abdulhamit'e suikast taşebbüsü ve 1909 Adana isyanlarını çıkartmışlardır. Bu isyanlar sırasında, 1914'de Zeytun'da 100, 1915 van olaylarında 3000 ve 1914-1915 muş olaylarında 20.000 tür, Ermeni mezalimi sonucu hayatlarını kaybetmiştir.
Ermeniler, Türk halkına en büyük zararı, Birinci Dünya Savaşı sırasında giriştikleri katliamlarla vermiştir. Bu dönemde Ermeniler; Ruslar hesabına casusluk yapmış, seferberlik gereği yapılan askere alma çağrısına uymaksızın askerden kaçmış, askere gelip silah altına alınanlar ise silahları ile birlikte Rus ordusu saflarına geçerek, "vatana ihanet" suçunu topluca işlemişlerdir. Daha seferberliğin başlangıcında, Türk birliklerine karşı saldırıya geçen Ermeni çeteleri, Türk köylerine baskınlar düzenlemek suretiyle sivil halka büyük zarar vermişlerdir. Örneğin Van’ın Zeve köyü’nün bütün halkı, kadın, çocuk ve yaşlı demeden, Ermeniler tarafından öldürülmüştür.

ERMENİ TERÖRÜ :

Türkiye açısından Ermeni sorununun önemli bir boyutu, Ermenilerin Türklere karşı silahlı terör metodolojisini kullanmaya başlamalarıdır. Özellikle Türk devlet adamlarına yöneltilen bu taarruzi strateji ilk defa 1905'de II. Abdülhamit'e yapılan bombalı saldırı ile başlamıştır. 1965 yılına kadar sakin bir dönem geçirdikten sonra, Ermeni lobisinin desteğiyle terör hareketleri birdenbire tekrar ortaya çıkarılmış, 1972 yılı sonuna kadar çeşitli ülkelerde 20'ye yakın anıt dikilmiş, basın ve yayın faaliyetleri programlı olarak uygulamaya konmuştur.
Ermeni terörü, yurt dışındaki Türk görevlilerine, temsilciliklerine ve kuruluşlarına yönelik silahlı saldırılar şeklinde kısa zamanda hızlı bir tırmanış göstererek yoğunluk kazanmıştır. Bu dönemde, Avrupa ve doğu ülkeleri ile Suriye ve Lübnan'da üsler edinen Ermeniler, Kıbrıs Rumları ve Yunanistan ile işbirliği içine girerek eylemlerini gerçekleştirmişlerdir.
Ermeni terör örgütleri, dış dünyanın tepkileri üzerine taktik değiştirerek, PKK terör örgütü ile işbirliğine gitmişlerdir. 1984 yılında cereyan eden Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla, PKK sahneye itilmiş ve Asala-Ermeni terörü geri plana çekilmiştir.
Ermeni terör örgütlerinin müşterek amacı; her fırsattan yararlanarak Türkiye'yi istikrarsızlığa sürüklemek ve sözde işgal altındaki Ermeni topraklarını kurtararak, "bağımsız bir Ermenistan" kurmaktı. bu gün devlet olma özelliğini elde eden Ermenilerin, söz konusu isteklerinin değişik başlıklar altında devam ettiği görülmektedir.

BUGÜNKÜ DURUM VE SONUÇ :

SSCB'nin dağılmasından sonra, 23 Eylül 1991'de bağımsızlığını ilan eden Ermenistan Cumhuriyeti, Türkiye'ye yönelik "sözde soykırım" iddialarını bir devlet politikası haline getirmiştir. Ermeniler, zulme ve haksızlığa uğramış bir toplum imajı yaratarak, dünya kamuoyunu başta ABD ve Fransa olmak üzere belli başlı devletleri ve uluslararası kuruluşları, Ermeni davası lehine çekmeye çalışmaktadır.

Böylece soykırım iddiaların kabulü ve tesciline bağlı olarak, Türkiye'den yüklü bir tazminat almak ve son aşamada ise Türkiye sınırları içerisinde bulunduğunu iddia ettikleri sözde Ermeni topraklarının iadesini sağlayarak büyük Ermenistan'ı kurmak yönünde bir siyaset izlemektedirler. Nitekim Ermenistan parlamentosu 23 Ağustos 1990'da kabul ettiği bildiride; "Ermenistan Cumhuriyeti, Osmanlı Türkiyesi ve batı Ermenistan'da gerçekleştirilen 1915 soykırımının uluslararası kabul görmesi çabasını destekler" maddesine yer vermiştir.
Sözde soykırımın tanınmasını hedefleyen girişimler, özellikle Belçika, Fransa, Avustralya, Yunanistan, Lübnan, Kanada, Rusya, ABD ve Arjantin'de yoğunlaşmış ve bu ülkelerde ardı ardına soykırım anıtları dikilmeye başlanmış, hatta bazılarının okullarında sözde soykırım ders olarak okutulmaya başlanmıştır. Bu alanda en önemli gelişme ise 29 Mayıs 1998'de Fransa meclisi tarafından sözde Ermeni soykırımının resmen tanınmasına dair tasarının onay için senatoya gönderilmesidir.

Ter-Petrosyan yönetiminin nispeten ılımlı tutumundan sonra, Nisan 1998'de Koçaryan'ın cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte, aşırı milliyetçi hareketler serbest bırakılmış, ve Ermenistan Türkiye ile ilişkilerinde sertlik yanlısı bir politika izlemeye başlamıştır.
Bunun yanı sıra Koçaryan, yapmış olduğu resmi bir açıklamada; "soykırımı hiçbir zaman unutmayacaklarını, dünyaya bu trajediyi hatırlatmak durumunda olduklarını, soykırımın cezasız kaldığını ve uluslar arası tanıma ile kınamanın layık olduğu şekilde gerçekleşmediğini" ifade etmiş, birleşmiş milletler genel kurulu'nun 53. oturumunda da bilinen iddialarını tekrarlayarak, Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan tarafından abluka altına alındığını dile getirmiştir.

Günümüzde sözde Ermeni soykırımı adı ile bütünleşmiş olarak görünen Ermeni sorununun; Türkiye'den tazminat almak ve ardından toprak talep etmek, PKK terör örgütüne örtülü de olsa destek vermek ve Türkiye'ye dost olmayan çevre ülkelerle ittifak kurmak suretiyle ülkemiz aleyhine faaliyetlerde bulunmak ve Yukarı Karabağ ile Azerbaycan konusunda uzlaşmaz bir tutum içerisinde olmak gibi boyutları bulunmaktadır.

Sonuç olarak Ermeni sorunu, Osmanlı döneminde bu imparatorluğu parçalayarak çıkarlarına ulaşmayı amaçlayan ülkelerce ortaya çıkarılmış, bu gün ise isimleri değişmekle birlikte aynı çıkar çevrelerinin Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek istemeleri ve bölgede güçlü bir Türkiye arzu etmemelerinden dolayı, çeşitli yönleriyle birlikte sıcak tutulan sun'i bir sorundur.
.KAYNAK:turkufku
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Cmt May 13, 2006 10:08 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

fransız mallarına karşı devletin boykot başlatması gerekir.bizlerin küçük çapta yapacağı boykot bir işe yaramaz.devlet olarak yaptığımızda fransa bundan çok etkilenecektir ve aldıkları karardan geri döneceklerdir.devlet olarak bu konularda dik durmalıyız.onurumuzu şerefimizi ayaklar altına alacak durumlardan uzak durmalıyız.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1