Bozkurt NET

[kerkuk_turk]

Kerkük Mahzun, Türkmen Rehin Bırakılamaz!

Zamanında alınmayan tedbir, gösterilmeyen tavır ve kullanılmayan güç yok hükmündedir. Tarih yazmak ya da tarihin tutsağı olmak; zeminin, zamanın ve şartların iyi okunması ya da okunamamasıyla yakından ilgilidir. Geçmişle övünmek ya da yerinmek çıkar yol değildir. Sorun bugünün fırsatını ya da tehdidini geleceği düşünerek yönetmekle ilgilidir.

Türkiye, anlaşılmaz ölçüde bir saflıkla iç kalede kendisini savunmaya çalışan bir dev gibidir. Ankara, Türkiye gibi köklü bir devlette olmaması gereken bir vurdumduymazlıkla ülkede, çevrede ve dünyada vuku bulan olayları anlamak istememekte ve görmezlikten gelmektedir. ABD, "önleyici vuruş" doktrini çerçevesinde ülkesinden onbinlerce kilometre uzakta savaşa girmekte, ülke işgal etmekte iken Türkiye hem coğrafi hem de kültürel kıta sahanlığını yabancılara rehine bırakmakta hiç bir sakınca görmemektedir. Türkiye çevresinde olup biten tarihi olayları "bana deymeyen yılan" stratejisi ile adet yerini bulsun bağlamında değerlendirirken, çevredeki aktörler Türkiye'yi terörle meşgul edip hareketsizliğe mahkûm etmeye çalışmaktadırlar.

Son zamanlarda Türkiye'ye terör, kargaşa ve kaos ihraç edenlerin amacı; Türkiye'nin Kerkük ve Kıbrıs'ta; tarihten, coğrafyadan ve sosyolojiden kaynaklanan haklarını ve sorumluluklarını düşünemeyecek konuma gelmesini sağlamak içindir.

Hâlbuki Kıbrıs ve Kerkük, Türkiye'deki üniter devletin ve bütünsel millet olarak var olmanın şah damarıdır. Kerkük ve Türkmen sorunu gerçekte Türkiye'nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü sorunudur. Bu nedenle de Türkiye'ye yönelik olarak gerçekleştirilen yıkıcı, bölücü, zayıf düşürücü terörist faaliyetlerin tamamına yakınını besleyen ana damarlar bu bölgelerden geçmektedir. Kerkük, Türkiye'nin Basra'daki yüreği, Türkmen ise peygambere uzanan koludur. Kerkük'ün düşmesi ve Türkmen'in küsmesi Türkiye'nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü tehlike altına sokacaktır.

Bölgede Türkiye'ye karşı meydana getirilen bütün oluşumları İsrail/ABD ikilisi sağlamaktadır. Bütün kışkırtmaların altında Kuzey Irak'ın, İsrail tarafından kontrol edilmesini mümkün kılacak bir Kürt oluşumu meydana getirmek vardır. Bu bakımdan Türkiye'deki bölücü terörü, Kuzey Irak'taki gelişmelerden soyutlayarak açıklamak mümkün değildir.
Türkiye'deki bölücü terör, peşmerge liderleri Talabani/Barzani ikilisinin kontrolü altında olduğu açıktır. PKK, Türkiye'deki bölücülükte ancak ikinci derecede tamamlayıcı taşeron bir aktördür. Bölücü medya, bölücü siyaset, bölücü mafya, bölücü bürokrasi, bölücü burjuvazi yanında PKK'nın yaptıkları, devede kulaktır. Bütün bu tür makro bölücülükleri bizzat organize eden doğrudan doğruya Talabani ve Barzani'dir. Barzani, Türkiye'deki medyada psikolojik hareket üstünlüğünü ele geçirmiş durumdadır. Talabani/Barzani'den Kuzey Irak'ta iş ya da çıkar sağlayan Türkiyeli medya unsurları peşmerge medyası gibi çalışarak halkı yanlış bilgilendirmektedirler. Barzani'den beslenenler onu besler hale gelmişlerdir. Satılan yalnız kalemler değil, aynı zamanda vatandır.
Mevcut gücüyle Türkiye karşısında esamesi dahi okunamayacak Peşmerge liderleri Türkiye'nin kabuk tutan yaralarını ve hassasiyetlerini kaşıyarak Türkiye'yi iç sorunlarıyla bloke etmeye çalışmaktadırlar. Barzani açıkça teröristte olsa "kürdün kürde silah çekme" dönemi geçmiştir diyebilecek duruma gelmiştir. Talabani yüksek sesle "Türkiye Kerkük'e müdahale ederse Kürtler de Diyarbakır ve Van'ı ister" diyebilmektedir.

Barzani "Kerkük'ün Kürt kimliğini muhafaza etmek için savaşa girmeye hazır" olduğundan dem vurmaktadır. Hatta bu zatlar işi o kadar ileri götürmektedir ki, Türkiye'nin Kerkük ve Türkmenlerin hukukunu savunması halinde Türkiye'deki Kürtleri ayaklandırarak Türkiye'de istikrarsızlık yaratacakları tehdidinde bulunmaktadırlar. Yani "öteden beri yaptığımızdan çok daha fazlasını yaparız" demeye getirmektedirler. Diyarbakır Belediye Başkanı da Nevruz'a Talabani ve Barzani'yi davet ederek bu zatlarla aralarındaki organik bağa dikkat çekmek istemiştir.
Barzani ve Talabani, Süleymaniye'deki çuval olayından, Türk bayrağının yakılmasından, Telafer ve Kerkük'teki bilumum cinayetlerde baş sorumlularıdır.

Türkiye'de son zamanlarda meydana gelen her bölücü terörist saldırıyla senkronize (eş zamanlı olarak) bir biçimde Telafer ve Kerkük gibi Türkmen yerleşim birimlerinde Peşmerge saldırısı başlatılmıştır. Türkiye içerdeki bölücülerle uğraşırken Peşmergelerin ne yaptığı ile çok fazla ilgilenmemektedir.

Kerkük`e büyük oranda Kürt nüfusu kaydırılıp Türkmenlerin demografik üstünlükleri sona erdirildikten sonra 2007 yılında yeni Irak Anayasası gereği referandum yapılacaktır. Kerkük, ABD/İsrail operasyonu ile kurulmuş olan Kürt bölgesinin başkenti ilan edilerek Türkiye yeni bir emrivaki karşısında bırakılacaktır. İktidar adeta bu duruma çanak tutmaktadır. Bu durum Türkmenler'i, Barzani ve Talabani ikilisinin rehinesi konumuna düşürecektir. Türkmenler yönünden zaman çok daralmıştır. Türkiye, pasifin de ötesinde pısırık politikalarla neredeyse sahadan tamamen çekilmiş durumdadır. İktidar Kerkük'te işi oluruna bırakmış durumdadır. Sonuçta ne yapalım elimizden bu kadar geldi! Diyeceklerdir.

Türkiye; Türkmen ve Kerkük konusunu ikinci plana atıp, varsa yoksa Kandil Dağında beslenen bölücü tosuncukları ABD ile görüşmektedir. Türkiye'nin Irak ve Ortadoğu politikası PKK ile bloke edilmektedir. Yine Türkiye içerideki medyanın yıkıcı, bölücü ve bozguncu yayın politikalarını görmezlikten gelerek varsa yoksa ROJ tv'ile mücadele etmektedir. Halbuki Türkiye, barışını ve huzurunu ROJ Tv'ye rağmen sağlayabilmelidir.

Geçmişte Saddam dahil bütün Irak rejimleri Türkmenlere yönelikte etnik arındırma politikalarını devreye soktuğunda Türkiye yalnızca seyretmiştir. Türk Devleti hiç bir zaman Türkmenlere yapılan haksızlıklara etkili bir biçimde karşı koymamıştır. Çoğu zaman Türkmen'i ezen politikaları da desteklemiştir. Ancak şimdi durum çok daha nazik bir hal almıştır. Tabir yerinde ise bölücülük gelmiş sınıra dayanmıştır.
Hükümet, zaman kaybetmeden Türkiye'nin sınırları dışına asker gönderme kararını meclisten çıkararak elini güçlendirmelidir. TSK, bölgede her türlü dış operasyonları yapacak konumda tutulmalıdır. Türk diplomasisi, Barzani/Talabani ikilisinin Kerkük'te meydana getireceği bir oldu bittiye karşı anında refleks verecek durumda bulunması gerekmektedir. İktidar pasif ve ilgisiz tutumuyla Barzani ve Talabani'yi cesaret vermektedir. İktidarlar Türkmen'in daha doğrusu Türkiye'nin geleceğini rehin vererek bugününü kurtarmak gibi kör bir politika izlemekten derhal vaz geçmelidir.

Kerkük mahzun, Türkmen rehin bırakılamaz!


Özcan YENİÇERİ
ozcanyeniceri@yenicaggazetesi.com.tr
...........................................................

[Sebas]

ülkücü Gençlik olarak haziriz herseye !!

Savsta barista, her zaman Ülkücü Gençlik burada !!

Mehmetçike destek vermeye haziriz, savsmaya haziriz, Pasalar emir verin vuralim vurulalim ama kurtaralim !!!!

ALLAH TÜRK IRKINI KORUSUN !!

[sinan37]

UNUTMADIM (TÜRKMEN ŞİİRİ)

DİDİLER, SEN DİLİN, UNUT
ÇOK ,VURDULAR, UNUTMADIM
DİDİLER, TÜRK, YOLUN, UNUT
CAN YÜRDÜLAR, UNUTMADIM
-------------------------------------------
DİDİLER ,TÜRK ,DİLİN ,UNUT
ÖLDÜRDÜLER, UNUTMADIM
DİDİLER, TURANI , UNUT
SALDIRDILER, UNUTMADIM
---------------------------------------------
DİDİLER, TÜRKLERDEN,VAZGEÇ
ET KESTILER ,GEÇEMEDİM
DİDİLER, YA CAN YA ÖLÜM
BAŞ ASTILAR, GEÇEMEDİM
-------------------------------------------------
DİDİLER ,TÜRK, İLKENDEN DÖN
PARÇALANDIM,DÖNEMEDİM
DİDİLER, VAR ÇOK ACI GÜN
DÜŞMANI, DOST, SANAMADIM
--------------------------------------------------
DİDİM ,SÖYLENEN, ÖLÜM , NE _?
BAĞLASADA , ZİNCİR , BANİ
TÜRKÜM ,HEP, TÜRK ,KALACAĞIM
VAZGEÇEMEM , VERSEM , CANI
---------------------------------------------------
ÖLÜM ,NEDİR , NE OLACAK
ÇIKATSANIZ , İKİ GÖZÜM
BOZKURT İÇİN , CANIM , KALACAK
TÜRKLÜK İÇİN ,, KURBAN , ÖZÜM
------------------------------------------------------
SİNEM , YÜZ, DAĞA, DAYANDI
DAYANDIMDA, ÖLEMEDİM
ATEŞ ALDI , GÖNLÜM , YANDI
TÜRKİYEMDEN ,OLAMADIM

Sadun Köprülü

[mustafayaman]

İman dolu gönlün senin
Yeri cennetti şehitlerin
Kerkük şehri Türkmenlerin
Uyu uyu rahat Kemal



Mustafa Kemal Yayçılı büyük bir mücadeleci Türkmen lideridir yıllardan beri milli Türkmencilik davasına katılarak uzun yıllardan bu milli şuur yolunda tüm varlığını adayan bir kahraman yiğittir ,onun milli davası bir altın ışık olarak yollarımızı aydınlatacaktır .

Mustafa Kemal hiçbir zaman ölümü düşünmedi hiçbir zaman yolundan milli davasından yüce Türkmen milletinden vazgeçmedi ,gece gündüz yorgunluk bilmeden çalıştı durdu ,ben onu uzun yıllardan beri hapishanede olduğum sıralardan tanımaktayım Erbil Türkmen şehrinde uzun çalışma mücadelesi ile ilk defa olarak okullar açtı

Türkçe eğitimi başlattı Uzun yıllar Milli Türkmen partisinde çalışarak başkan olmuştur, ilk önce Doğuş okulunu sonradan Türkçe okulların açmasında büyük katkısı olmuştur, bunun yanında İlk defa olarak Türkmeneli gazetesi ve Doğuş gazetesini yayınlamıştır ....




Ana muhalefetin Amerika , İngiltere , Irak’ta tüm toplantılarına katılarak Türkmen milletinin haklarının verilmesini istemiştir bir çok siyası seminer düzenlemiştir Türkmen sorumuna yakından bir çözüm bulmaya yıllarını vermiştir .

Şehit Mustafa Kemal Saddam rejimi düştükten sonra hiç beklemeden hızla dava arkadaşlarını toplayarak Kerkük’e dönmeye karar vermiştir , Kerkük’te her bir yanda dava arkadaşlarıyla Irak Türkmen Cephesi ve Türkmen milli bayrağını asmışlardır , Kerkük meclisinde Türkmenlere hak kazanmak için durmadan yorulmadan çabalar göstermiştir .

Türkmen milleti uğrunda çalışmalar karşı taraf düşmanlarda rahatsız olmuşlardır , artık onu nasıl ortadan kaldıracaklar planlar başlatmışlardı bir iki defa ölümden şehidimiz kurtardı ,ama düşman hiçbir zaman uyuyamadı onu bir gün önce ortalıktan kaldırmasalar başlarının belası olacağını düşünerek namertçesine planlar çizmeye başladır ve kahraman yiğidimizi Dava arkadaşı şehit Fazıl Namık ile birlikte şehit ettiler .

Ama bunu iyice bilmediler ki bu büyük millet her zaman gözünü açınca binlerce Necdetler Koçaklar , Albay Abdullahlar , Rıza Demirciler , Adıl Şerifler , Mehmet Korkmazlar , Rüştüler, Salıhıler , Celi ,Kemal Terziler , Mustafa Kemalleri ve başkalarını yitirmiştir ve yetirmektedir .

Şehidimiz Mustafa Kemal Yayçılı ve geçmişinden

Mustafa Kemal Yayçılı 1955 yılında dünyaya Kerkük Yaycı köyünde göz açmıştır , ilk okulu , orta okulu merkeziye okulunda , liseyi Kerkük’te okumuştur şehidimiz lise döneminde arkadaşları ile birlikte politika alanına atılarak yoğun olarak çalışmaya başlamışlardır , Eski Saddam rejimine karşı bir çok siyası eylemlerde önde olarak , milliyetçi Türkmen davasıyla ilgilenerek korku bilmeden yardım göstermiştir .

Mustafa Kemal Eğitimini Türkiye’de sürdürmeye hızla yaklaşarak , Milli mücadele tüm varlığıyla başlayarak Saddam rejimi tarafından defalarca tehdit baskıya maruz kalmıştır .

Mustafa Kemal 1975 yılında Üniversiteyi Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat fakültesinden mezun olarak İstanbul İktisadi Ticari ilimler Akademisi işletme fakültesinden lisan süstü eğitim almıştı .

Mustafa Kemal 1987 – 1991 yıllar arası Irak Türkmen Kültür ve yardımlaşma derneğinde görev almıştır 1991 -1996 yılları Kuzey Irak’ta Irak Milli Türkmen partisinde çeşitli görevlerde bulunmuştur .

Yayçılı 1995 yılında ilk defa kurulan Irak Türkmen Cephesi yönetim kurulu üyesi olmuştur .

18 – 20 Ağustos 1966 da Irak milli Türkmen Cephesi Erbil’de yapılan ikinci genel kuruluşunda parti genel başkanı olmuştur .

1997 Ekimde düzenlenen ilk Türkmen kurultayında vekaleten başkanlığı yürütmüştür , ayrıca Londra’da Irak Türkmen Cephesi temsilciliğini yapmıştır .

Mustafa Kemal 2002 Aralık ayında Londra’da düzenlenen Iraklı muhalefetin toplantısına Türkmen delegeleri arasında yer almıştır , 2002 Ocak ayında Kuzey Irak’ta yapılan Irak Türkmen Cephesinin üçüncü genel kurulunda ise partinin onursal başkanı olmuştur .

Mustafa Kemal canını kanını bu milli Türkçülük davasına vererek milletimizin milli haklarını yıllar boyunca korumakla Saddam rejimi düştükten hemen sonra durmadan beklemeden tüm dava kan kardeşlerini toplayarak milli Türkmen haklarını savunmak üzere Kerkük Türkmen şehrine girmiştir her bir yere milli Türkmen bayrağını Irak Türkmen Cephesinin bayrağını asarak Türkmenlerin haklarını elde etmek için tüm yorgunluk çalışmalara katılmıştır .

Yayçılı Türkmenleri her bir yerde savunarak Kerkük valilik meclisinden protesto etmek için meclisten çekilmiştir , bunun yanında Araplarda onu desteklemekle yardımcı olmuşlardır , Protesto sonucu mecliste iki Türkmen üyelik yer kazanmıştır .

Mustafa Kemal şehit olmadan birkaç ay önce Irak Milli Türkmen partisi genel başkanı seçilmiştir .



Şehidimiz Yayçılı 15 Mayıs 2004 Cumartesi Saat 11-00 Kerkük’ün Tuzhurmatu kesiminde ateş açılarak bir saldırı sonucu dava arkadaşı Fazıl Namık ile liderimiz şehit olmuşlardır .

Şehit liderimizi hiçbir zaman büyük Türk milleti unutmayacaktır yeni kuşaklarımız atılgan erlerimiz hep milli Türkçülük milli davasıyla yollarını aydınlatacaklardır .çünkü hiçbir zaman liderler ölemezler davaları sonsuza tek sürecektir yeni ışıkları parlak umutlu günleri doğdurmak için aydınlatmak için artık Mustafa Kemal’in milli Türklük bayrağını Kerkük, Erbil, Altunköprü , Musul , Tuzhurmatu , Mendili , Hanekın, Aziziye , tüm Türkmeneli yerlerinde topraklarında yiğit erlerimiz , gençlerimiz taşmaya devam edeceklerdir ...

SADUN KÖPRÜLÜ

[thegreen_wolf]

ŞEHİT LİDER MUSTAFA KEMAL YAYÇİLİ’NI ANARKEN
=================
Yüreğimiz dert bastı Kerkük’ten geçti bugün
Zalim düşman yiğidim bir daha seçti bugün
Yeni şehit eklendi Albümüm açtı bugün
Doğuş okulun koran gitti Yayçili Kemal
Soysuz ırkçı düşmanlar yıktı Yayçili Kemal
------------------------------------------------------
Mavi Türkmen bayrağın tüm güçüyle taşardı
Yiğitlik adresiyle içimizde yaşardı
Millet aşk duygusuyla Türklük ile coşardı
Yüce tarihe yazdın adın Yayçili Kemal
Sana ağlıyor erkek kadın Yayçili Kemal
-------------------------------------------------------
Umudumuz Türk tarihin bize rehber olacak
Gönlümüzde sevgini yaşayacak dolacak
Sana el uzatanlar cazsını bulacak
Milli Türkmen bayrağın erler taşar Kemal’im
Senin liderliğinle ölüm aşar Kemal’im
-------------------------------------------------------
Türkmen gençlere bir bak ayrılmadı dizinden
Türkçe okul radyoyla birlik oldu sözünden
Yolumuz çok parlaktır uzak gören gözünden
Türklükle gök katına çıktın Yayçili Kemal
Çaresiz boynumuzu büktün Yayçili Kemal
-------------------------------------------------------
Kemal Kardeş Türkmen’le çağlıyor da çağlıyor
Anne , Baba , Bacıyla ağlıyor da ağlıyor
Her gün zalim düşmanlar dağlıyor da dağlıyor
Bütün Türkler ayakta hakkın alını Kemal
O an Kerkük’te marşlar hızla çalını Kemal
--------------------------------------------------------
Şiir: Sadun Köprülü

[thegreen_wolf]

şüpheli bir trafik kazasında hayatını kaybeden Türkmen Cephesi Kerkük Sorumlusu Mustafa Kemal Yayçılı, son demecini ölümünden birkaç gün önce Zaman`a vermişti.

Rahmeli Yayçılı,

Irak`ta yaşanan gelişmelerden sonra Türkmenlerin, otonom devlet kurmak için var güçleriyle çalışacaklarını belirterek,

`En büyük gayemiz bu. Geçici anayasada özellikle Kürt devletinin oluşumu yönünde ayrıcalık verilmişse, bu hak hepimize doğar.` demişti.

Irak`taki son gelişmelere ilişkin görüşlerini aktaran Kerkük İl Meclis Üyesi ve Irak Milli Türkmen Partisi Genel Başkanı Yayçılı, özerk Türkmeneli devletinin sınırlarının Musul, Kerkük ve Tikrit`i kapsayacak şekilde tasarlanacağınısöylemişti.

Rahmetli Yayçılı,

`Başta otonomiye taraftar değildik; ama tahminim yeni şekil federatif yapı olacak.

Kerkük, Musul ve Tikrit`in Türkmeneli otonom böl- gesi olarak bir federasyonun içinde yer almasını istiyoruz.` ifadesini kullanarak.

Kerkük`le ilgili isteklerinin değişmeyeceğini belirten ITC Kerkük Sorumlusu rahmetli Yayçılı, bu konuda Şii gruplardan büyük destek aldıklarını söyledi.
Sadr ve Sistani gruplarının, Türkmenlere yapılan haksızlıklara çok ciddi tepkiler verdiğini kaydederek ,

`Şiiler, Kerkük konusunda Türkmenlerle işbirliği içinde.

Arzumuz, Kerkük`ün Bağdat`a bağlı kalmasıydı, bu gerçekleşti.

Şii gruplar Türkmenlere yapılan haksızlıklara çok ciddi tepki gösteriyor. Şiiler, Kerkük için son zamanlarda Kürtlerle büyük çatışmalara girdi.

Bizim de onlara yönelik sempatimiz artıyor. Zaten Türkmenlerin bir kısmı Şii.

Çoğu zaman birlikte hareket ediyoruz. Kerkük konusunda Şiilerle aynı saftayız.` diyerek.

Irak`taki geçici anayasanın en çok Kürtlere hizmet ettiğinin altını çizen rahmetli şöyle devam ediyor:

`Bence bu anayasanın en önemli maddesi şu:

Eskiden Irak, Arap dünyasının bir parçasıydı ve bunu anayasasında belirtmişti.

Fakat yeni anayasada bu madde kalktı ve yerine,

`Irak Arapları Arap dünyasının bir parçasıdır` şeklinde madde kondu.

Yani Irak`ın hakiminin Araplar olmadığı belirtilmiş oldu.

` Öte yandan, ITC Başkanı Faruk Abdurrahman, rahmetli Yayçılı`nın, ABD ateşi sonucu değil, bir kaza sonucu öldüğünü belirtti.

Abdurrahman, `Türkmenler önemli bir liderini yitirdi.

Ama Yayçılı`nın davası sürecektir. Yakında partide başkanlık seçimi yapılacak ve yeni arkadaşımız göreve gelecek.` diye acıklama yapmıstı.

Irak Milli Türkmen Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cemal Şan da Yayçılı`nın ölümünü ayrıntılı bir şekilde araştırdıklarını kaydetmişti.

ITC yetkilileri, rahmetli Yayçılı ve şoförünün cesetleri üzerinde yapılan incelemede kurşun izine rastlanmadığını bildirmişti .

[cebeka]

Bütün Kerkük'lü Türkmen kardeşlerimizin başı sağolsun.
Türklük için mücadele veren bir Alperenimizi daha kaybettik.Unutulmamalıki bir Mustafa Kemal gider binlerce Mustafa Kemaller gelir.Hiçbir zaman Türklüklerinden birşey kaybetmeyen,Türklüğü en mukaddes şekilde yaşayan bu kardeşlerimizin yanında olmalıyız.
Yüce Allah yar ve yardımcınız olsun Kuzey Irak'lı Türkmen kardeşlerim...