Bozkurt NET

[reisim25]

Bir Fransız devlet adamı; “Eğer devletin asker veya polisine kurşun sıkılıyorsa o devletin çatısı çatırdamaya başlamıştır” demişti.


Fransa’nın askerine ve polisine kurşun sıkılmamış, sıkılma ihtimali dâhilinde ve tedbir almak için sarf edilen bu sözlerdi.


DTP milletvekilleri, PKK’yla aynı paralelde olduklarını söylemişlerdir. PKK adına ülkede istekleri gerçekleşmediği takdirde; dağa çıkacaklarını, PKK’nın şiddete başvuracağını söylüyor!


Şiddete de başvuruyorlar! Hem de yenilir yutulur değildir bu şiddetler!


Açıkça her gün aynı nakaratı ve tehditleri de dinliyoruz!


Doğuanadolu’da, İstanbul’da eş zamanlı ve aynı isyan, devletin polisine, askerine yaşları kaç olursa olsun saldıranları, molotof kokteyli atanları, taşlayanları görüyor; kahroluyoruz!


Polis; ortada kalkanlarına sinerek bekliyor, sadece bekliyor!


Arada sırada gruplar dağılsınlar diye biber gazı veya sis bombası atıyor.


Görüntü; savunmaktan aciz duruma düşürülmüş bir güvenlik güçleri görülüyor.


Görüntü; DTP-PKK tehditleri sadece bir tehdit değil, yapacakları eylemleri önceden haber veriyorlar!


Tokat Reşadiye’de yedi askerimiz şehit ediliyor!


Tesadüf müdür?


Tehdit ediyor, sonra gerçekleştiriyorlar!


Türkiye Cumhuriyeti ne bekliyor?


Namuslu, vatanını seven, devletin yanında olanlar derin hüzün, güvensizlik ve endişe içindedirler.


Yarın ne olacak?


İnsanlarımız kendilerini mi savunmak zorunda kalacaklar?


DTP ve PKK’nın istediği de bu değil midir; budur! Kargaşanın taban bularak halkın kendilerine saldırmaları! Bu eylemi bekliyorlar!


Eş zamanlı hareket edebilen, tehdit edip hayata geçiren, pervasızlaşmış, küstahlaşmış, şiddetini artırmış, şiddetini ülkenin geleceğini karartacak kadar ilerilere götürmüş, azgınlaşmış bir örgüt militanları sahnedeler!


Elebaşları İmralı’dan ülkedeki tedhişi yönetiyor!


Dünyada eşi ve emsali görülemeyecek bu gelişmeleri maalesef, sadece konuşma yaparak, bekleyerek, sabır ve müsamaha göstererek seyrediyoruz!


Terör yedi yıldan beri her gün daha ciddi olarak can ve mal alarak devam ediyor!


1997’de Tokat Reşadiye’de yapılmış ve sonra gene yapılmış!


1997’den ibret alınsaydı, oniki yılda da tedbir alınsaydı yine olur muydu?


Terörün bitmesini kendiliğinden bekleyenlere, teröre sabredenlere, hukuku işletmeyenlere, devleti tehdit edip olaylardan haberleri olup göz yumanlara ve bu durumdan rahatsız olmayanlara; pes!


Kimin elinden bir şey gelip yapmıyorsa; Allah ondan razı olmayacaktır!


Asla, asla!


Bugün yedi mübarek Şehidimizin cenaze törenlerinde nutuk duymak istemiyor, “yanlarına kalmayacak” oyalamasını işitmek istemiyoruz!


Devlet askerine, polisine sahip olacak; bunun başka yolu kalmamıştır!


Devlet; devletse başa!

[tamerr]

Alıntı:

Bağdat bombalarla uyandı: 101 ölü Irak'ın başkenti Bağdat'ta bugün bomba yüklü araçlarla düzenlenen saldırılarda ilk belirlemelere göre en az 101 kişi hayatını kaybetti. PATLAMALARDAN İLK GÖRÜNTÜLER AFP haber ajansına konuşan İçişleri Bakanlığından bir yetkili beş araçla gerçekleştirilen saldırılarda 182 kişinin de yaralandığını söyledi. Saldırıların hedefinin Çalışma ve Maliye Bakanlıkları binaları olduğu iddia ediliyor. Patlamalardan sonra konuşan Bağdat emniyeti sözcüsü Albay Kasım el-Musavi, "Hem sivil hem de güvenlik elemanı kaybımız var. Detaylar netleştikçe konuyla ilgili daha geniş açıklama yapacağız" dedi. Bağdat'ta bu ölçekteki en son saldırılar 25 Ekim'de düzenlenmişti. Bomba yüklü iki kamyonla adalet bakanlığı ve Bağdat valiliğine düzenlenen saldırılarda 155 kişi hayatını kaybetmişti.

Söylediğimiz zaman felaket senaryosu yazıyorsun diyorlar, söylemesem bu sefer içimde kor olup yanıyor. Ben en iyisi yine söyleyeyim, söyleyeyimde içimdeki kor biraz olsun sönsün.

Dün 7 Şehit verdik, peşinden ırak ta patlama 101 ölü, ondan önceki gün başbakan abd ye gitti, ertesinde yaşanan iki olay, bir tuhaf durum gibi duruyor olaylar karşımızda, başbakan abd ye aslında ne için gitti? Neler konuşuldu, perde arkasında ne var? 7 şehit veriliyor, teröristlerden hiçbiri yakalanamıyor? Bu iş bariz ortadadır, bunu yapanlar üç beş çapulcu değil profesyoneldir, aynı şekilde bağdatta bombayı patlatan zihniyette profesyoneldir...

Dönen dolabın aslını astarını önümüzdeki günlerde göreceğiz, başbakan döndükten sonra ortaya neler dökülecek göreceğiz, tahminim şudur; Türkiye de dahil ortadoğuda büyük değişimler yaşanacaktır, bunun Türkiye den götürüsü çok büyük olacaktır, önümüzdeki günler zor günlerdir. abd gezisi tamamıyla muammadır, tabiki normal vatandaş için muamma, dış hükümetler bunun içeğirini büyük bir ihtimalle bilmektedirler ve abd ye işaret göndermişlerdir, ayağınızı denk alın bunlar başlangıçtır gibisinden.

Not: Bu yazdıklarım sadece varsayımdan ibarettir......

Saygılarımla

[kadir45]

Yazmaya elim,söylemeye dilim varmıyor ama;bu olaylar bir iç savaşa gidinceye kadar sürecektir.Ne yazık ki artık düğmeye basılmıştır,bizim için başka bir seçenek bırakılmış değil.
Ortam şeyh sait isyanı öncesine getirilmiştir.
Artık kardeşce yaşamak,hepimiz biriz gibi laflarla konunun geçiştirilmesi mümkün değildir.
Abd ,israil ve ab;ortadoğuda huzur ve barış istememekte;abd nin Irak dan çekilmesi ile birlikte Türkiye nin Iraka müdahalesinden endişe etmektedir.Abd bölgede sözünü dinletecek taşaron gücü kürtler olarak belirlemiş,ordusunu kurmuş,silahlandırma ve eğitimlerine başlamıştır.Bu gücü bölgede ezip geçecek tek güç Türkiye olduğu için;Türkiye ya iç meseleler çıkartılarak parçalanmaya ,ya da teslim alınmaya çalışılmaktadır.Bunun için artık piyonların hareketi tamamlanmış,filler,atlar,kaleler taarruza kaldırılmış,iş son hamle şah -mat meselesine gelip dayanmıştır.Hiç kimse kendini kandırmasın.Bize bir şey olmaz,ordu buna izin vermez,hayatta bunlar olmaz demesin.Bal gibi olur.Türkiye yeni bir filistine dönüştürülmek üzeredir.Çünkü bırakın birlikte olmayı,akepe bütün milleti ve ulusal birliği paramparça etmiştir.Böyle bölük börçük bir milletin;ordusunu bile artık birlik içerisinde tutmak çok kolay degildir.
Tokat olayı rastgele bir olay degildir.dtp lilerin meydan okumaları ve adeta partiyi kapattırmaya çalışmaları boşuna değildir.Türkiye ne yazık ki;başına çuvalı giydigi gun bu iş bitmiş;o gunun komuta kademesi ve iktidarı sayesinde;kalkışma hareketinin kolaylıkla başarılabileceği,ve Türkiye nin abd nin izni olmadan herhangi bir şeye kalkışamıyacağı isbat edilmiştir.O özel kuvvetlerin tamamı,o gun,şehit olsaydı;bugun bu hale gelmezdik.
O GUN O ASKERE SİLAH KULLANMA EMRİNİ VERMEYEN ,VEREMİYEN TÜM SİYASİ VE ASKERİ İDARE TARİH ÖNÜNDE YÜCE TÜRK MİLLETİNE İHANET ETMİŞLERDİR!ŞİMDİ OTURUP BİR TARAFLARINA KINALAR YAKSINLAR!onların agabeyleri,komutanları 1974 de ne yaptılar,bunlar neler yaptı!
Dış güçler bu oyunu oynamaya sonuna kadar niyetlidir.O zaman bu olayların durması da mümkün değildir.
Çıkış yolu yok mu?Elbet de var.Türk üm diyen her vatandaş;artık birlikte hareket etmek durumundadır.Alevisi,sünnisi,Türk üm diyen herkes birlikte hareket etmelidir,etmek zorundadır.Türkiye bu durumdan,bu sarmaldan tek parti iktidarı ile çıkamaz.Bu bir hayaldir.
Bu ortamdan bizi çıkaracak olan,ancak geniş tabanlı bir milli Türk iktidarıdır!Her turlü siyasi hesap,oy kaygısı,didişme,geçmişle hesaplaşma bir tarafa bırakılıp;
1-komunistler 2-kürtçüler 3-Dincilerden oluşan bu şer cephesine karşı;milliyetçi -ortak bir cephe kurulması zorunludur.
Gene mi cephe diyenlere;80 öncesini hatırlatırım!O cepheleşiyorsa,sen de cepheleşeceksin,bunun başka bir yolu yok!
Ben Tokat olaylarını,komünistlerin yaptığını düşünüyorum.Oraya pkk nın müdahale edebileceğine inanmıyorum.Tüm sol guruplar da bu kalkışmanın içine dahil edildiler.
Mit de son tutuklamalar bunu kanıtlıyor.Orada da tasfiye düğmesine basıldı!
İşte bu şer cephesi,çok yakın bir zamanda iç kalkışmayı tetikleyecek;kalkışma başlatılacaktır.Durum ne yazık ki bu yöne kayıyor.
Artık nutuklarla,kardeşlik laflarıyla şununla bununla kaybedecek zaman yoktur.
Muhalefet gerekirse birlikte meydanlara çıkmalıdır.Bakın akepeliler harıl harıl açılım anlatmaya başladılar her yerde.Muhalefet daha meydanlara çıkacak.Önümüz kış!
Buradan yüce Türk milletine sesleniyorum.Kendinizi bu mücadeleye karşı bedenen ve ruhen hazırlayın.Çünkü yüce milletimize ninniler söylenirken;karşı taraf tüm hazırlıklarını tamamlayıp,kalkışma tatbikatlarına başladı.Bakın hala daha bugun İzmir de dtp izinli toplantı yapıyor.Ne gun?7 şehitlerimizin cenazeleri kalktığı sırada.Başka söze ne gerek var.
Bugün o 200 iti neden konakta topladınız?Neden izin verildi bunlara?
Bu iktidar da bu iç savaşin tetikleyicisi ve tarafından birisidir artık.Ne meclis,ne yasa,ne töre,ne devlet geleneği,ne de bilmem ne bırakmıştır bu ülkede.
Böyle bir iktidarın artık meşruiyetinden bahsedilemez.Bu ikidar korku imparatorluğu kurmakta,vatan cepheleri kurmakta,herkesi dinlemektedir.Türkiye şu anda meşruiyetini kaybetmiş,zıvanadan çıkmış,gözü dönmüş bir yığın tarafından yönetilmektedir.
Susmakla,bekleme ile bunlar önlenemez.Artık meydanlara çıkarak,meşru müdafaa hakkını kullanmak ve bunları uyarmak gerekir.Bu iktidar derhal istifaya davet edilmeli,ve gidinceye kadar buna devam edilmelidir.Yoksa bunlar bizi bu ülkeden söküp çıkaracaklar:Nereye mi?
Bilmiyorum ama,galiba bozkırlara!

[-ULKUCU-GARDAS-]

BİLİYORMUSUN rte BÜGÜN İKİ ŞEHİDİMİ DAHA TOPRAGA VERDİK


Bugün Samsun ve Amasya'dan gelen isyan fotoğrafları can yakıcıydı. Bu iki kent, iki şehidini yüreklerine gömdü.
Allah’ım sen bu milletin evlatlarını muhafaza buyur… “İlâ-yı Kelimetullah” deyip senin adını diyar diyar dolaştıran Fatihlerin, Yavuzların yüzü suyu hürmetine muhafaza buyur…

...Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar."
(ŞEHİTLERİMİZE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM)

ALLAH(c.c.) emanet olunuz

ALLAH (c.c.) TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)

[kadir45]

Yine baskın yedik,yine şehitler verdik.
Öncelikle son olaylarda hayatını kaybeden askerlerimiz başta olmak üzere,gelmiş geçmiş tüm şehitlerimize Tanrı dan rahmet diliyor,ve hepsini minnetle selamlıyorum.
Yandaş basının alçakça suçlamaları ile genel olarak milletimizde bir moral bozukluğu olduğunu görüyorum.Bu son derece yanlış ve teröristin istediği bir durumdur.Meselenin silahlı mücadele ile halledilemiyeceği,terör örgütünün muhatap alınması dayatılmakta ve iş siyasi bir çözüme,ardından federasyona getirilip dayatılmaktadır.
İktidara geldiği günden itibaren akepenin ve rte nin ,hatta Cumhurbaşkanı nın tavrı budur.Güzel şeyler olacak diye Habur rezaletine
alkış tutan cumhurbaşkanı nın ne derece haklı çıktı ortada!
Evet güzel şeyler oluyor bölücüler için;ama Türk milleti için çok acı ve kara günler bunlar.
Utanmadan tsk yı suçlayan sahtekar,yalancı ve satılmış kalemler;iktidara toz kondurmuyor.
Ortada bir başarısızlık söz konusu ise,bunun birinci derecede sorumlusu başbakan ve onun kurduğu hükümet dir.
"Ne yapayım yani,ben mi savaşacağım"düşüncesi geçerli değildir.
Bu millet verdiği oylar ile iktidar yaptığı rte ye;canını,malını,namusunu,vatanını emanet etmiştir.Bu gidişat dan birinci derecede rte sorumludur.
Sadece Terör ile mücadele konusu değil,devletin bekası için gerekli siyasi ,ekonomik her türlü tedbiri almak rte ve onun bakanlar kurulunun işidir.
Öyle iri iri laflarla,kimsenin yapamadığı işleri yaptık diyerek caka satmak;başbakanlık yapmak değildir.Bu savaşı kaybediyor ve teröre teslim oluyorsak bu kendisinin ayıbıdır,beceriksizliğidir,ihmal ve görevi savsaklamasıdır.
Terörle mücadele için hiçbir kararlı duruş sergilemeyen,hiçbir tedbir almayan,her gün tsk ile didişerek,uğraşarak onun moral değerlerini sıfırlayan bir bakanlar kurulu başkanı(başbakan demeye dilim varmıyor!)
Pkk nın çökertilmesi için hiçbir tedbir almayan,adeta böyle olayların çoğalmasını isteyen bir görüntü vermektedir bakanlar kurulu başkanı.
Çünkü niyeti siyasi çözümdür.BAKIN ASKERİ HAREKAT İLE ÇÖZÜM OLMUYOR DEMEKTEDİR.O derece gaflet içersindedir ki; bir savaşın ancak askeri başarı ile siyasal bir zafere dönüştürülebile ceğini kavramaktan çok uzaktır.Çünkü rte nin devletin bekası diye bir problemi yoktur.Onun niyeti; iktidar,gününü gün etmek,yandaşlarını beslemek ve gözetmektir.
Terörle mücadele etmiş bir çok kahraman asker ve polisimiz bugün darbe
suçlaması ile cezaevlerinde süründürülmektedir.Bazıları intihara zorlanmış,bazıları resmen infaz edilmişlerdir.
rte pkk terör örgütünü muhatap alarak,güney doğu halkının gözünde pkk yı;onların haklarını koruyan bir örgüt haline getirmiş,yöreden pkk ya destek artmıştır.Koskoca devlet bu aymaz,sorumsuz,bilgisiz,dirayetsiz yöneticiler yüzünden 5000 kişilik bir başıbozuk gurubuna teslim olmak ve masaya oturmak üzeredir.
İdam cezasını kaldırarak bölücübaşını İmralı da ağırlayan ve buna oy veren milletvekilleri münasip bir yerlerine kınalar yaksınlar.Bakın ne hale geldi bu işin sonu.
Gün ;şehitlerin arkasından göz yaşı dökmek günü değildir.
Hesap sorulmalıdır hesap!
Millet;başa giydirilen çuvalların,verilen bunca şehitin,bu rezaletin hesabını haykırarak sormalıdır bu iktidar dan .
Efendim arkasında abd varmış.kim olursa olsun.Bu devlet 1000 yıldır bu topraklarda yüzlerce kalkışma yaşadı.O kalkışmanın arkasında da o zamanın süper güçleri vardı.Devleti teslim mi ettik?Masaya mı oturduk?
Ne demek silah bırakmak,masaya oturmak.
Neredeyse erkek kalmamış bir vaziyet de cihan savaşından mağlup ve perişan çıkmasına rağmen,150-200 bin kişilik bir orduyla;dünyaya kafa tutan ve sevr paçavrasını,emperyalist devletlere yediren millet başka millet mi idi?
Devleti teslim etmek için bahane aramasınlar.Bu orduyu vaktiyle terhis ettiler.Yenilgi anlaşması imzaladılar.Ordusunu yendiler ama milleti yenemediler!Gene yenemezler.Yeter ki başında adam gibi iktidar,adam gibi komutanlar olsun!Yetti be!Bu kadar rezalet olmaz!
Biz evlatlarımızı kurban vermekten çekinmeyiz.Ama karşımızda adam gibi sorumlular istiyoruz.Adam gibi baş istiyoruz.
Kandil bizden kurban istiyorsa;bugün
vermeyecek de ne gün vereceksin?Kurutun artık bu bataklığı!
Neye mal olursa olsun.Kaç can gidecekse gitsin.Yürüyün be!
Bir başıbozuk örgüte,ve ayrılma hayalleri güden bir azınlığa devleti teslim edeceksek;bu topraklarda hangi yüzle dolaşacağız!Yaşamak mı bu?
Ya bu işi çözecek cesaret ve kararlılığı gösterin ya da defolup gidip boşaltın o makamları!Kahpece sinsice devleti bu başıbozuk takımının elemanlarına ve yandaşlarına teslim ettiniz.Makamları onlara verdiniz.
Kalkışmacı itleri kutsadınız.Yönetimde neredeyse Türk bırakmadınız!
Bu yetkiyi size kim verdi?Bunun için mi iktidar oldunuz?
Gün hesap sorma günüdür,ağlayıp sızlama değil!

[kadir45]

	Alıntı:
	Gündem «Önceki Haber 31.05.2010 Pazartesi Sonraki Haber» Deniz üssüne roketli saldırı! İskenderun Deniz İkmal Komutanlığı'na roketli saldırı düzenlendi. Saldırıda 6 asker şehit oldu 7 asker yaralandı. Saldırının ardından hastaneye kaldırılan askerlerin sırtlarından vurulduğu görüldü.

vatan dan alıntı dır.

	Alıntı:
	İsrail'in Gazze'ye giden Türk yardım gemisi Mavi Marmara'yı vurması ile İskenderun'da deniz üssüne yapılan PKK saldırının aynı zamana denk gelmesini de tesadüf olarak görmüyoruz. Türkiye ne zaman başını kaldırsa dış güçler ve onların içerdeki destekçileri harekete geçiyor

Şu ciddiyetsiz ve seviyesiz açıklamanın haline bakın!Utanmasa,ergenekon açılımı mahvetmek için yaptı diyecek neredeyse!
Sen kuzey ırak da israilin kürtlere ordu kurup eğittiğini bilmiyor musun?
Dağlıca baskını da dahil bir çok operasyonda büyük olasılıkla bu paçavralara kimin komuta ettiğini ve stratejik destek sağladığını bilmiyor musun?
Tezkereler meclisden dönünceye kadar iskenderun ve başka Türk topraklarında konuşlandırılmış abd askerlerinin silah ve mühimmatlarını ne yaptıkları hakkında bilgin var mı?Onları topraklarımıza kim davet etti?Silah listelerine bakmak isteyen albayımıza kafa tutan abd li komutanlara sen ne yaptın?Kendi albayının ilişkileri bozuyor diye görevden almadın mı?
O eşkiya bilmem ne kırsalında pusu kurarken;senin başına astsubay getirdiğin mitin,polisin ne iş yapıyordu?
İktidar olurken kim gidip yahudi lobilerinden destek istedi?Kim onlara güvence verdi?Sen kim,israile ya da abd ye kafa kaldırmak kim?
Böyle açıklama olur mu ya?Bu ne rezaletdir?
Senin ülkende terörün olmaması,abd nin ya da israilin ya da onların taşaronlarının insaf ve merhametine mi kaldı yani?Senin görevin bu baskını yapanları bulup tepelemek degil mi?Senin istihbaratın ne iş yapar bilen var mı?Güvenlik işlerini bıraktık da kaset imalatı ve montajı ile mi uğraşıyoruz artık?
Sen değil misin her gün bu orduya saldıran?Sen değil misin her gün bana darbe planlıyorlar diyerek içeri almadık komutan bırakmayan?
Sen değil misin madalyalı subayları mahkum ettiren?Sen değil misin bu iş silahla değil açılımla çözülür diyen?Sen değil misin açıkça kürtçülük yapan?
Kim ne hainlik yaparsa yapsın;senin görevin ağlamak değil!Senin görevin bunları yapanları bulup cezalandırmak.Senin görevin bu devleti yıkmak değil,bekasını sağlamak.
Kalkmış konuşuyor işte.
Sizin gibi dirayetsiz,bilgisiz,beceriksiz art niyetli kişiler yüzünden bu kadar şehit verdik ve vermeye devam ediyoruz.
Herifler ovaları dağları bıraktı,artık üsleri basıyor.Şehirleri basıyor.İnşaallah dönmeyesiye,bir daha nefes almamacasına,bir daha bu ülkenin başına bela olmamacasına çeker de gidersiniz!
Şehitlerimize Tanrı dan rahmet ,yaralılarımıza sifalar diliyorum.Acımız büyüktür.Yüce Türk milleti bu gibi piyonlarla bu meselenin çözülemiyeceğini
umarım artık görmeye başlar ve işi ustasına bırakır!

[kadir45]

vatan dan alıntıdır:

Alıntı:

Güvenlik Zirvesi'nden çıkan kararlar! Başbakanlık'taki Güvenlik Zirvesi'nin ardından yazılı bir açıklama yapıldı. Başbakanlık'ta Başbakan Recep tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan ve yaklkaşık 5 saat süren güvenlik zirvesi toplantısı sona erdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki iç ve dış güvenlik konularının ele alındığı toplantı 11.45'te başladı. Başbakanlık Resmi Konutu'nda Erdoğan'ın başkanlık ettiği toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcıları Cemil Çiçek, Bülent Arınç, Ali Babacan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler, Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Mustafa Bıyık, bir MİT Müsteşar Yardımcısı, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ünal Çeviköz, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal katıldı. İSKENDERUN VE İSRAİL ELE ALINDI Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan güvenlik zirvesi sonrasında yapılan açıklamada, "31 Mayıs gecesi İskenderun'da meydana gelen terör saldırısı ve aynı gün Gazze'ye insani yardım götüren gemilere yönelik İsrail askerleri tarafından gerçekleştirilen saldırı değerlendirilmiştir" denildi. Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, güvenlik zirvesinin bugün saat 11.00-16.00 arasında gerçekleştirildiği belirtilerek, toplantıya, Genelkurmay Başkanı, ilgili bakanlar, kuvvet komutanları, güvenlikle ilgili müsteşar ve bürokratların katıldığı belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: "Toplantıda 31 Mayıs gecesi İskenderun'da meydana gelen terör saldırısı ve aynı gün Gazze'ye insani yardım götüren gemilere yönelik İsrail askerleri tarafından gerçekleştirilen saldırı değerlendirilmiştir. İki saldırı tüm boyutlarıyla incelenirken, yaşananlar ve son gelişmeler tüm ayrıntılarıyla ele alınmıştır. Son dönemde gerçekleşen terör olayları, terörle mücadeleye yönelik yapılan çalışmalar, alınacak ilave önlemler ve atılacak adımlar müzakere edilmiştir. Terörle çok boyutlu mücadelenin her alanda kararlılıkla sürdürüleceği, terörün istismar ettiği koşulların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalara hız verileceği kaydedilmiştir." ATILACAK ADIMLAR Açıklamada, İsrail'in gerçekleştirdiği saldırı sonrasında yaşananlar, son durum ve atılacak adımların da ele alındığı belirtilerek, "Konu, siyasi, askeri, ekonomik ve hukuki boyutlarıyla masaya yatırılmıştır. Bu çerçevede yapılan uluslar arası girişimler değerlendirilmiştir" denildi. Açıklamada ayrıca, Türkiye'nin girişimleriyle olağanüstü toplantıya çağırılan BMGK ve NATO Konseyi İsrail'in saldırısını kınama açıklamalarının yapıldığı hatırlatılarak, "Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi, bugün Cenevre'de gerçekleştirdiği toplantıda İsrail'in saldırısının uluslararası ve tarafsız bir gerçekleri araştırma komisyonu tarafından incelenmesini kabul etmiştir" ifadesine yer verildi.

Şu açıklama Türk milletini memnun etti mi acaba çok merak ediyorum.
Yeni bir acziyet,yeni bir zaafiyet,tam bir şaşkınlık.
Ya Rabbim bu ülke kimlerin eline kalmış?
İsrail in gemiyi vurması işi bm ye havale edilmiş.Herif senin bayrağını taşıyan gemini vuruyor.Hani senin yaptırımların nerede?Basın toplantısında trübünlere oynayan esip gürleyen hürriyet gazetesine"hayırlı olsun denilen son kararımız da rte bundan sonra gönderilecek gemilere donanmanın ve hava kuvvetleri filolarının refakatini emretti ama bu açıklanmadı"diye yazdıran
rte ;bu gün güvenlik kurulundan nasıl kokmaz bulaşmaz,bir ŞEYE benzemez,korkakça ve şaşkınca bir karar çıkartıyor.Ne oldu rte?Yemedi mi?
Sen hürriyet deki adamlarına ne yazdırıyor milleti uyuşturuyorsun,ama ardından şu kurulda çıkarttığın karara bak.Sen bırak bm yi falan da israilin senin topraklarına yaptığı saldırıya karşı ne yapacağına dair bir karar al.Git hemen savaş ilan et demiyoruz ama,hiç olmazsa şu israil ile ilişkileri bir gözden geçir.Sayende abd gazeteleri,ORTADOĞU DAKİ YENİ KIŞKIRTICI TÜRKİYE demeye başladı.Devlet Bahçeli sana ne yapman gerektiğini açıkça söyledi.Yapabilir misin?
Günaydın milli güvenlik kurulu.Terörle kararlı bir şekilde mücadeleye karar vermişsiniz.Bu daha yeni yeni bir sürü şehit daha geleceğinin habercisi.Herifler dün gece ayni üssü gene yokladılar.Adres belli sn güvenlik kurulu değerli üyeleri.Adres belli sn.Başkomutan.
Hem ırak daki barzani köpeği ve ardındakiler ile dostane ilişki kurup da ,hem terörle kararlılıkla mücadele etmeye kalkışmak,bu millet ile dlga geçmek demektir.Hem ırak a yardım edip de hem terörle boğuşmak ikiyüzlülüktür.Adres KANDİL dir Beyler.Bu itler seni evinde defalarca vuruyorlarsa,IRAKA GİRECEKSİN.Bu ülkenin kahraman evlatlarını savunmada bırakıp kırdırıp durmayın.BASKIN BEYLER BASKIN!KANDİLİ BASACAKSINIZ.O İNLERİ DAĞITACAKSINIZ,GEREKİRSE BARZANİNİ ÜZERİNE YÜRÜYECEKSİNİZ.TÜM KAMPLARI ELE GEÇİRECEKSİNİZ.GÜVENLİK ŞERİDİ OLUŞTURACAKSINIZ.BASKIN BASANINDIR!VAR MISINIZ BUNU YAPMAYA?BOŞ LAFLARA KARNIMIZ TOK ARTIK.!

[kadir45]

Dün sabah yeni bir saldırı ve 5 şehit haberi ile birlikte bir kez daha sarsıldık.
Türkiye artık ilan edilmiş bir iç savaşın tam içindedir.Tek bir aşama kalmıştır,içeride bölücü kürt partisine oy veren ve destekleyenlerin bayrak
çekerek kalkışması.Olayların üstü hiçbir şekilde artık örtülemiyecek duruma gelmiştir.Devletin ve zirvesindekilerin!!!!!! acziyet ve perişanlığı
pkk nın yandaş ve sevenlerini arttırmakta,bölge de kaybolan devlet otoritesi pkk nın şevkini ve gayretlerini arttırmaktadır.
Bu ortam içerisinde genelkurmaybaşkanı ortaya çıkıp olağanüstü hali gerektirecek bir durum yok(tüm emekli paşalar buna şiddetle itiraz ettiler)demekte,rte bir anayasal hak ve yetki olan olağanüstü ve sıkıyönetim idaresine lanetler yağdırmaktadır.Bir başbakan düşünün ki,anayasasında yazılı bir yasal yetkiyi milletin önünde lanetliyor ve kötü bir şey olduğunu söylüyor.Bir gurup satılmış profesor,yapıldı da ne oldu,yeter artık analar ağlamasın tantanaları içersinde,devletin bölücübaşı ile pazarlığa oturması gerektiğini tv kanallarında açık açık söylemekte ve ira örneğini vermektedirler.Cumhurbaşkanı bu iş mutlaka bitecek gibi ucu açık laflar söylemektedir.Bitecek de nasıl bitecek?Açılımla mı?Topraklarımız üzerinde bir kürt devletini tanıyarak mı?Nasıl bitecek?Pkk ezilecek ve bu terör duracak diyebiliyor mu cumhurbaşkanı?Hayır bitecek diyor barışsever cumhurbaşkanı.
Şu pkk nın yaptığı da iş mi sanki?Ne güzel korelere,arjantinlere,mısırlara,dünyanın en uzak yerlerine seyahat edip turistik geziler yapıyorlardı.Ne var şimdi maydonoz olacak sanki?Bak zirvedekilerin hanmlarıyla yaptıkları gezileri bir süre durdundun ayıp ya!!!
Devletin zirvesi bu kadar geziyor.Nasıl savunacaklar?Ticareti arttırıyoruz,iş bağlantıları kuruyoruz,dünyada tarafımıza müttefik kazandırıyoruz.Hepsi yalan!Km lerle yol gittiler.Ne oldu sonuç?Dünyada bizi tutan destekleyen kaç ülke var?İhracat ithalat dengesini kurabildin mi?Hayır!Hala korkunç açık!
İş pkk ile de bitmiyor.O şerefsiz profesörlerin bazıları(Türk milliyetcisi olanları tenzih ederim)pkk işini konuşurken kıbrısı da gargaraya getirip uzlaşmadan bahediyorlar.pkk ile kıbrıs ne alaka?Ama maksat ihanet degil mi;batının uşaklığını yapıp onların ağzı ile konuşmak degil mi?
Bu sözde aydın ve profesorlerin hali;AL-İ İMRAN suresinde bahsedilen;taşıdığı yükten habersiz eşşeklerin halinden farksız.Ciltlerce kitabı okumamışlar,bir eşşek gibi yüklenip taşımışlar bir ömür boyu!
Devletin zirvesinin hali bu,aydınlarının hali de şu!
pkk arasa böyle bir fırsat,böyle bir Türkiye bulamaz.Arkasında bu kadar destek içeride bu kadar yandaş ile pkk nın geldiği nokta;gerek askeri gerekse siyasi olarak tam bir rezalettir.Şalvarlı ,dangalak geri zekalı örgüt sözde liderlerinden ancak bu kadar olur!Benim; pkk nın bu baskınları başka devletlerin planlamasıyla yaptıklarından zerre kadar şüphem yok.Bunlar kim,önderlik,komutanlık kim?
Yüce Türk milletini bir kaç bomba,bir kaç saldırı ile tırsıtacağını sanıyorlarsa aldanıyorlar.Kin,nefret,ve savaşma azmimizi arttırmaktan başka bir işe yaramıyor yaptıkları.abd bölgeden çekilsin,ağır silahını tankını topunu da onlara bıraksın.Sıkıyorlarsa karşımıza çıksınlar!Araba çarpmış bir it gibi ezilmektir sonları!Tasmalı itlerden devlet millet olanını bu tarih yazmadı.Onlar ancak taşaronluk ,itlik ederler başka bir şey değil.
O imralıdaki it de kendini bir şey sanmasın.El bilmemnesi ile gerdege girilmez!Nasıl paketleyip teslim ettilerse,sattılarsa;bir gün kafasına da sıktırır bunlar!
Benim milletim cesurdur.Bomba patlayan yerden kaçmaz,gider bakar.
Düşen uçağa ben de düşerim diye korkmaz biner gider.Teneke gibi 0.3 milimetre saçtan yapılmış dandik arabalarla 160 km hız yapar!Şehit sayısının kaç mislini yollarda bir bayramda verir.Yarın korkusu yoktur,cesurdur.Benim milletim duygusaldır,canı tatlı degildir.Ölümden falan da korkmaz.Duygularını aklının önüne geçiren ve onunla yaşamaya alışık bu milleti,öyle bir kaç bomba bir kaç saldırı ile tırtırıp teslim alacağını zannedenler,ahmaktır!pkk bilsin ki;bu saldırılar ;Türk olan,kendisini Türk hisseden herkesi daha da bilemekte,bütünleştirme ve kenetlemektedir.pkk yıllardır yitirdiğimiz milliyetçi duyguları tekrar kazanmamıza neden oldu.Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde bu kadar Türk bayrağı satılmamıştır.Bu kadar Türk bayrağı asılmamıştır.
Hiçbir milli bayram bu kadar coşku ile izlenilmemiştir.Atsız hiçbir dönemde bu kadar okunmamıştır.Türkiye bu belayı da mutlaka defedecektir.Devletin zirvesine rağmen defedecektir.Ya bunlar bu iktidarı makamları terkedecekler,ya da millet meydanlara inerek;zirvedekileri zırvalamaya degil,harekata başlamaya ve iç ve dış düşmanlarla savaşmaya davet edecektir.
Türk milleti anaların babaların ağlamaması için pes edecek bir millet degildir.Başındaki,zirvedekilere rağmen tasma takmayı kabul edecek bir millet degildir.Bunları pkk ve devletin tepesindeki zirveciler unutmasın!
Biz hem içimizdeki hainlerle hem de dış düşman ile savaşacak kadar çokuz,akıllıyız.
Bu millet ile uğraşanlar boşuna hayale kapılmasınlar.Onlardan çok daha iştahlı,çok daha donatılmışlarının topraklarımızdan nasıl defedildiklerini;ve ondan sonra bir daha kırılan bellerini toparlıyamadıklarını hatırlasınlar.
Analar ağlaycak,daha çok analar ağlayacak.Ağlayacak ki;aklımız başına gelip ondan sonra biz onları yanlız analarını değil,ebelerini bile ağlatalım!

[-ULKUCU-GARDAS-]

BUNU DA MI HAZMETTİRECEKSİNİZ ?






Gaziantep'te yapılan kahpe saldırı Türk milletini ciddi biçimde silkeledi. Nitekim bu millet askerin şehit edilmesine, 5'den az şehidin gelmesine alıştırılmıştı. Köpeklerin mayın patlatması, karakol basmaları, her gün ortalama bir şehidin verilmesi hazmettirilmişti. Sivillerin, kadınların ve çocukların da içinde bulunduğu 9 canın, hem de bir mübarek bayram gününde katledilmesi ciddi bir sarsıntı doğurdu. İçimiz sızlayarak şunu soruyoruz, bu milletin uyanması için illa kitle katliamlarının olması, herkesin "sıra bize mi geliyor" endişesine kapılması mı gerekiyordu?

Her gün yazacağız

Terörü, nedenlerini ve sonuçlarını neredeyse her gün yazıyoruz. Yazmak zorunda kalıyoruz. Vatan evlatları toprağa düşerken, Türkiye hızla bir uçuruma sürüklenip bölünme noktasına getirilirken, bu ülkenin bölünmez bütünlüğü için namus ve şerefleri üzerine yemin etmiş sözde vekiller, dağdan inen eli kanlı katillerle kucaklaşırken, şehir meydanlarında bombalar patlatılıp çoluk çocuk demeden katliam yapılırken görmezden, duymazdan gelemeyiz. Yazacağız, her gün yazacağız. Bıkmadan, usanmadan, yorulmadan yazacağız ki, bu millet artık gerçeği görsün, 10 yıldır nasıl kandırıldığını anlasın, ülkenin nereye götürüldüğünü fark etsin ve "artık yeter" desin. Zira, yaşadıklarımızın hiç biri tesadüf değildir. Bu bir BOP hedefidir ve BOP Eşbaşkanları eliyle hazmettire hazmettire götürülmektedir. BOP'u hazırlayanlar daha AKP meydanda yokken 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini, bunların içinde Türkiye'nin olduğunu ilan etmişlerdir. AKP bunları yapması için düşünülmüş, planlanmış ve bir toplum mühendisliği ile iktidara taşınmıştır. Sağa sola sapmaması, kontrolden çıkmaması için de her an halının altına süpürülebileceği açık ve kesin bir şekilde bildirilmiş, bu yetmemiş bütün dünyanın gözleri önünde sopa gösterilmiştir. Bunları biz uydurmuyoruz, zerre kadar ilave yapmıyoruz. Bu söylediklerimizin tamamı ispatlı şahitlidir ve Türk milletinin gözleri önünde yaşanmıştır.

Bu ne muhabbet?

Bütün bunların tesadüf olmadığını, şu an şu dakika itibariyle bir defa daha görüyoruz. Türkiye kan gölüne döndü. Huzur kalmadı. Bölücüler açık ve aleni şekilde isyan provaları yürütüyor. Allah aşkına bu ülkede yaşayan bir tek kimse çıkıp, hükümetin bu duruma daha fazla seyirci kalmayacağını, "artık yeter" diyeceğini, gerekli tedbirleri alacağını ve bu kanı durduracağını söyleyebilir mi? Böyle bir ümidi, böyle bir beklentisi olan var mı? Türkiye bu haldeyken başta sayın başbakan olmak üzere, yetki ve sorumluluk sahibi olanlardan ciddi, tutarlı, kararlı bir söz duyan, bir tavır gören var mı? Hala oyalıyor, hala topu başkalarına atıyor, hala yakınıyor, hala müzakere yürüteceklerini söylüyorlar. Barzani'den yardım istiyor, teröristlerin, katillerin ve onların siyasi uzantılarının insafa gelip vaz geçmesini bekliyorlar. Bu yetersizlik, bu tavır hain güruhunu daha da cesaretlendiriyor, daha da azdırıyor ve daha da ümitlendiriyor. Sayın başbakan hazmettirme itirafı gibi bunun adını da koydu. "Bu ne muhabbet?" Gerçekten de sormak gerekiyor, "bu ne muhabbet?" Bakanları dinlerseniz, "iktidarda başkaları var, ülkeyi 10 yıldır başkaları yönetiyor, bütün bu yaşananlara uzaylılar sebep oldu" zannedersiniz. Herkesten çok ağlıyor, herkesten çok şikayet ediyor, herkesten çok eleştiriyorlar. Hem de bunu milletin gözünün içine bakarak yapıyorlar. Bir kimsenin aklına da, "sayın bakan kahpeler kahpelik yapıyor, katiller katliam yapıyor, peki siz ne yapıyorsunuz? Siz de şikayet ettiğinize göre, bunları kim durduracak?" diye sormak gelmiyor. Gelenler de ya korkudan veya menfaatlerine bir zarar gelmesinden çekindikleri için yutkunup oturuyor. Ama sıra talan etmeye, parsellemeye, kayırmaya geldi mi iş değişiyor. "Devlet de biziz, hükümet de. Türkiye'de biziz, kararı da biz veririz. İtiraz eden sonucuna katlanır" diyorlar. Demekle de kalmıyor, gereğini de yapıyorlar.

Dokunulmazlıkları kaldırın

Asıl vahim olan, bizi asıl kahreden bundan sonra olacaklardır. Bu anlayış, bu politika devam ettikçe, bölücü katillerin daha da azacağı gün gibi ortadadır. Bu noktaya böyle geldiler. Böyle devam ederse daha da ileri gideceklerdir. Bunları daha önce de yazdık, söyledik. Herşeyin daha da kötüye gittiğini gücümüzün yettiği kadarıyla anlatmaya çalıştık. Keşke yanılsaydık, ama herşey daha da kötüye gitti. Şimdi yine aynı şeyi söylüyoruz. Bu zihniyet artık değişmeli. Aksi halde bugünleri de ararız. Hiç uzatmaya, dolandırmaya gerek yok. Başta AKP'ye akıl verenler, sözüm ona medeni ülkeler ve BOP'un sahipleri olmak üzere, dünyanın her yerinde olduğu gibi; devlet olmanın gereği neyse onu yapmak şarttır. Hiçbir devlet, kendisini bölmek için eline silah alıp dağa çıkan, katliam yapan katillerle müzakere masasına oturmaz. MHP lideri Sayın Bahçeli'nin bugüne kadar bütün tespitleri aynen çıkmıştır. Keşke Kandil'e Türk bayrağı çok önceden dikilmiş olsaydı. Şimdi gelinen noktada artık kaybedecek zaman kalmamıştır.Türkiye'nin varlığı ve birliğini korumak için namusu ve şerefi üzerine yemin etmiş olanlar, bu milletin vergilerinden maaş alanlar, ülkenin varlığı ve birliğini yok etmek için eline silah alanlarla kucaklaşıyorsa, buna seyirci kalamazsınız. Sayın Bahçeli çok açık ve net bir teklif getirmiştir. Bu teklifin gereğini yapmak ve dokunulmazlıkları kaldırmak şarttır. Aksi halde bunu da elde var bir sayar, yarın daha da ileri giderler ve AKP bunun altından kalkamaz.

Orhan KARATAŞ