Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - HADDINI BIL AKP;LI ITTTT
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 2. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
sinan37
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 558
Şehir: Kastamonu

İletiTarih: Pts May 08, 2006 1:42 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

DENİLDİMİ BİRYERİN ADINA TÜRK BELDESİ
GÖZLERİM ALBAYRAK ARAR KULAĞIM EZAN SESİ.

Lütfen diyarbakırlı kardeşimiz! olan akp milletvekiline soysuz demeyin yoksa IRKÇI olursunuz!!!!!!!
----------------------------------------------------------------------------------
"BAYRAĞA DİL UZATAN PİS ADAM NERDESİN

NEREYE GİDERSEN GİT BİRGÜN O BAYRAĞI ÖPECEĞİN YERDESİN""
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Pts May 08, 2006 1:51 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder



Ay'ını kalbime taktım!
Yıldızını, göğsüme.
Bu bayrak, kanımla,
Bu bayrak, canımla özdeştir!
Bu, öyle sıradan bir bayrak değil,
Bu, bir tarihin, mîhenk taşıdır!
Bu;
Onurlu bir milletin, sırdaşıdır!
Kahraman bir Ulus'un, arkadaşıdır!
Türk Bayrağı,
Her dalgalanışında,
Kıpır, kıpır olur yüreğim!
Gönül mâbedimdeki,
İnanç çiçeğim!
Sevginle suladım, gönül bahçemi,
Bağımsızlığımın, ülküsü,
Yarınlarımın, türküsü!
Bire, bin veren başaklar gibi,
Tarihimi, zenginleştirmektesin,
Kalbimi, sevginle eşmektesin!
Bu topraklarda hürriyet şarkısı bitmez!
Senin nazlı dalgalanışın, sürdükçe.
Mutluluğum, sevincim bitmez,
Seni, karşımda gördükçe.
Türk Bayrağı demek;
Atatürk demek,
Mehmet Âkif demek,
Mehmet Âkif'ler demek!
Kahraman Mehmetçikler'in,
Gözlerindeki, âsil bakıştır, bayrak!
Nene Hâtunların,
Yörük Efelerin,
Omzunda taşıdığı, mermilerdir bayrak!
Bir bayrak,
Bin bayrak, milyon bayrak, milyar bayrak olur!
İsimsiz kahramanların, tarihi olur!
Milletimin, özbenliği,
Vatanımın, güvenliği,
Onurlu bir ulusun;
Güzelliğidir bayrak!
Bir bayrak ki,gönlümde eser!
Yaşasın, Türk Milleti!
Yaşasın, Türk Bayrağı!
Türk Milleti yaşasın!
Türk Bayrağı yaşasın!
Yaşasın, Atatürk'üm,
Yaşasın, Cumhuriyet!

Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Pts May 08, 2006 1:54 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder



Malazgirt'te Alpaslan'ın dilinde,
Surlarda Ulubatlı'nın elinde,
Çanakkale cihadının yılında;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

Rasül'ün övgüsünü kazanmıştı,
Düşmanlarımız kahrıyla yanmıştı,
Viyana önlerine dayanmıştı;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

Gelibolu'dan Ankara'ya baktı,
Kocatepelerden İzmir'e aktı.
Aşkıyla milleti ısıtıp yaktı;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

Kafkaslar'da bizi kaldırdı şaha,
Yemen çöllerinde sığınak vaha,
Gönderlerinden hiç inmedi daha;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

Destanlar yazıldı zalime karşı,
Mazlumun duası kapladı arşı,
Uğruna yazıldı istiklal marşı;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!

Peygamber kabrinde sadık muhafız
Bayraktan alırdı mücahitler hız,
Unutana yine hatırlatırız;
Zemin kan kırmızı, ayyıldızı ak,
O mübarek bayrak, işte bu bayrak!












Bayraksızlar ne bilsin,bayrağın kıymetini
Onlar için bayrak bez parçasından başka ne ki
Bayrağı yere düşürmekle bayrak değerini yitirir mi
Yüzlerinde ki pislikler bayrağımı pisletebilir mi

O bayrağın altında yiyip içip kuduranlar
İnsan olan utanır yaptığından,hayvanlar utanmazlar
Hayvanda haya yoktur çünkü,yaptığını anlamazlar
Adı pkk iken provakatöre çıkan bayraksızlar

Sen ne anlarsın vatan ne,bayrak ne
Kan dökmeniz bile sebepsiz yere
Allah için,vatan için dersem ne anlarsınız
Defolun gidin,bayrak diktirmeyin yine

Kanla almış atam,vatan dediğin kokar kan
Kanla rengini verdiğim bayrağımı size kullandırtmam
Vatansa bizim,bayraksa sembolüdür vatanımı anlatan
Kime anlatıyorum ki,ne anlar vatanıda bayrağıda olmayan
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
YALNIZKURTmfc
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 14, 2006
İletiler: 26
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Pts May 08, 2006 5:42 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ESSELAMINALEYKÜM!bu herif kim oluyor da bizim namusumuzu simgeleyen şanlı bayrağımız hakkında böyle bir karara varabiliyor?o bayrak kolayla bakmadı senin o beğenmediğin sağa!!!o bayrak oraya bakana kadar ne şehitler ne mücahitler ne mehmetçikler verdi bu vatan!!!haddini bil aga haddini bil!bil ki bu millet seni harcamasın!bil ki ÜLKÜCÜ camia ayağa kalkmasın!!!SELAMETLE...ALLAH'(c.c)a emanetsiniz gardaşlarım...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
sinan37
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 558
Şehir: Kastamonu

İletiTarih: Sal May 09, 2006 7:02 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

LÜTFEN OKUYUNUZ ÜLKÜDAŞLARIM............................

ARKADAŞLAR PAKİSTAN DEPREMİNDE ORAYA YARDIMA GİDEN KIZILAY ÇADIRLARINDA ASILI AYYILDIZLI BAYRAKLARIMIZ TEKTEK KAYBOLMAYA BAŞLADIĞINDA KIZILAY YETKİLİLERİ BAYRAĞI ALAN PAKİSTANLIYI YAKALAYIP SORUYOR NEDEN BAYRAĞI ALDIN DİYE...........

PAKİSTANLI ŞÖYLE CEVAP VERİYOR..:BİZ BU BAYRAĞI EVİMİZE ASACAĞIZ ÇÜNKÜ BU BAYRAĞIN ALTINDA HUZUR DUYUYORUZ.

Maalesef ülkemizde bu bayrağın kıymetini bilmeyenler var .eğer haçlıların oyununda figüran olmak için can atanlar olmasa ülkemiz dünyanın en zengin ülkelerinden biri olurdu.

"AYYILDIZ SENİN ALTINDA DOĞDUK SENİN ALTINDA ÖLECEĞİZ""





Türk Bayrağını gördüğü zaman içinde kıpırtı duymayan insandan AY YILDIZA SAYGI beklenemez
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Sal May 16, 2006 10:27 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

SİLAHSIZ İŞGAL

Tüm kavramların yer değiştirdiği bir dünyada ve doğrularla yanlışların profesyonel ellerle karıştırıldığı bir Türkiye’de bazı önemli ve hassas kavramlar vardır ki değişmeye başladığı anda eylemlerle tecavüze yeltenilir.

Bu kavramların kutsiyeti, soyut varlıklarında ve anlamlarında korunur, tartışılmaya başlanan veya esnetilen bunlar olduğunda da somut varlıkları ciddi bir tehdit altına girer ve hatta korumasız kalır.



Ahlaki ve içtimai bazı kavramların yanı sıra, diğerleri ve en önemlileri de; vatan, bayrak, namus, milli egemenlik gibi kavramlardır. Bunların anlamları, varlık nedenleri, korunma gerekçeleri tartışılamaz. Bunların herhangi birinden tavizler verilmesi veya bazılarının şu veya bu nedenle esnetilmesi kabul edilemez, hoş görülemez, böyle bir teşebbüse tahammül dahi edilemez.



Tarih boyunca bütün savaşlar bu kavramlar için yapılmış, bütün direnişler bu değerler uğruna gerçekleştirilmiştir. Her türlü zorluğa ve imkânsızlığa bu tartışılamaz ve esnetilemez değerler uğruna katlanılmıştır.



Bir ülkeyi işgal etmek, bir milleti ilhak etmek işte bu yüzden son derece zordur ve karşılığında bedel ödemeyi gerektirir. Türk milleti insanlık tarihi boyunca bu değerler için ödenen en ağır bedelleri ödemiş ve mütecavizlere de en ağır bedelleri biçerek hiçbir zaman vatanına, bayrağına ve namusuna leke sürmemiş, sürdürmemiştir.


--------------------------------------------------------------------------------

Teknolojinin ilerlemesi ve korkunç bir hızla gelişen iletişim olanaklarının, askeri maksatlarla kullanılmaya başlanması savaş taktiklerini de değiştirmiştir. Artık bir ülkeyi fiilen işgal etmek hem çok kolaylaşmış ve hem de zorunluluk olmaktan çıkmıştır.

Askeri işgalin temel nedenleri olan topraklarını, yeraltı zenginliklerini kullanabiliyor ve halkını asimile edebiliyorsanız eğer, üstelik bunları askeri güç kullanmadan yapabiliyorsanız fiilen askeri işgalin bir anlamı ve gerekliliği yoktur. Çünkü işgalin tüm gerekleri yerine gelmektedir.



Silahsız işgalin nasıl yapıldığına gelince; aslında bu da bir askeri operasyondur. Tek farkı askeri amaçlarla kullanılan sivil araçlardır. Bu araçlar, basın ve yayın organları, kültürel(?) faaliyetler, sivil toplum örgütleri, bankalar, devlet kurum ve kuruluşları ve hatta bireyler olarak değişkenlik gösterebilir. Hepsinin bu operasyona, kendilerine özgü bir iştirak biçimi ve kullanılma zamanı vardır.



Öncelikle işe psikolojik harekât ile başlarsınız. Yapacağınız operasyon için toplumu hazırlamanız, başka bir değişle her bireyin kafasında sizin için gerekli olan algı dizgelerini oluşturmanız gerekir. Onların dostu olduğunuza ve yapacağınız herşeyi onların iyiliği için yapacağınız fikrine onları alıştırmanız ve inandırmanız gerekmektedir. Geçmişteki tüm düşmanlığınıza rağmen bunu başarabilmeniz, eğer karşınızdaki toplum geçmişini çabuk unutan bir toplum ise hiçte zor değildir.



Örneğin; neredeyse Sevr anlaşmasından farksız olan Chester imtiyazının reddine mukabil Amerikan senatosunun hala Lozan barış anlaşmasını imzalamamış olduğu gerçeğini yani sınırlarımızın, yani milli egemenliğimizin Amerika tarafından hala resmen kabul edilmemiş olduğunu unutan bizler için Amerika’yı dost ve müttefik kabul etmek son derece kolaydır. Bunun için hiçbir şey yapmasanız da sürekli olarak dost olduğunuzu söylemeniz yeterlidir.

Bu dostluğu sağladıktan sonra operasyonun esas hedefine yönelik çalışmalara başlarsınız. Artık kullanmadığınız ve sizin için asla tehdit olmayacak olan askeri araç ve gereçlerinizi askeri yardım adı altında ama yine de belli bir karşılıkla hibe edersiniz. Bu yolla hem hedef ülkenin dostluğunu kazanırsınız hem de kendi savunma sanayisini geliştirmesini engellersiniz.

Sürekli olarak verdiğiniz borç ve kredilerle ekonomik olarak size bağımlı hale gelmesini sağlarsınız ama o paralarla yine sizin ürettiğiniz ürünleri almasını sağlayarak paranın başka yere gitmesini engellediğiniz gibi üretimi de durdurmuş olursunuz.

Halkın sevgisini kazanmak ve bu işbirliğinin gerekli olduğuna inandırmak için yine kendi paranızla finanse ettiğiniz düşmanlar yaratır ve ülkenin başına musallat edersiniz. Bu düşmana karşı sergilediğiniz stratejik müttefik tavrı ile de dostluğunuzu daima sıcak tutarsınız.

Toplum mühendisleriniz tarafından hazırlanan program ve filmler ile ülke insanı üzerinde uygulanan kültürel yozlaşma, kutsalların değerlerini kaybetmesine ve dokunulmazların dokunulabilir hatta değiştirilebilir olmasına olanak sağlayacaktır.



Elbette ki tüm toplum bu kadar kör olmayacak oynadığınız bu kirli oyunu gören ve fark eden birileri çıkacaktır, merak etmeyin onları en ilkel askeri yöntemlerle ortadan kaldırmanız bile bu toplumda tepki görmeyecektir.

Evlerinin önünde kurşunlayabilir veya arabalarını kilolarca patlayıcı ile havaya uçurabilirsiniz, tercih sizin zevkinize ve topluma vermek istediğiniz mesaja kalmıştır.

İlk anda oluşan saman alevi misali tepki ve bazı iddialı ağızların verdiği sözler, çok kısa bir süre sonra unutulacak ve hatta inkâr edilecektir.



Çünkü toplum sizin gibi yaşamaya başlamıştır artık. Mezuniyet törenlerinde havalara atılan papaz takkeleri veya mezuniyet baloları ülkede asli kültürün kadim alışkanlıklarını dahi bertaraf ederek, olmazsa olmazlar arasına girmiştir artık.



Çünkü toplumun büyük bir bölümü dizdiğiniz dizilerin karşısına dizilmiştir artık. Artık hakkı batıl, batılı hak diye anlatabilirsiniz herkes size inanacaktır.



Sonra yine bu savaş için kiraladığınız kalemler marifetiyle, yukarıda bahsettiğimiz kutsallar ve dokunulmazlar hakkında konuşmaya ve fikirler üretmeye başlarsınız. “Egemenliği paylaşmak”, “istiklal marşını başka dilde okumak”, “eğitim dilini değiştirmek”, “bayraktaki ay yıldızın yönünü değiştirmek”, vs, vs, vs.

Sakın tepki alınır diye korkmayın, bu kadar hazırlığı boşuna mı yaptınız? İlk zamanlar gelecek bazı tepkiler sizi aldatmasın, siz belirli aralıklarla bu teklifleri dillendirmeye devam edin.

Dedik ya kanıksamadan önce toplumun algı dizgelerini düzenlemelisiniz diye. Birkaç tekrardan sonra tepkisiz toplum zihinsel olarak ta bu değişimlere hazırlanmış olacaktır ki bundan sonrası sadece değişikliği hayata geçirmeye ve bu değişiklikleri çağdaşlaşmaya mal etmeye kalacaktır.



Mesela kendi ülkemizden örnek verecek olursak, 7 Mayıs günü bir grup vatanseverin taksimde söylediği İstiklal marşına rağmen yürümeye devam eden hatta hiç umursamayan gençlik zihinlerin işgalinin tipik bir örneği olabilir.

Artık satın aldığınız bankalar kimsenin dikkatini çekmeyecek, yok pahasına satın alıp kullandığınız madenler birilerinin dikkatini çekse de umursanmayacak, hatta ülkenin askerlerinin kafalarına çuvallar geçirip esir de etseniz alacağınız tepki “baklava bizimdir” diyenlere gösterilen kadar bile olmayacaktır.



Bazı tepki grupları oluşsa da bu grupların tepkileri zamanında sizin finanse edip başlarına musallat ettiğiniz taşeronlara karşı gelişeceği için bırakın size karşı cepheleşmeyi sizin işinize bile yarayacaktır.

Nasıl mı?

Elebaşlarını bir uçağa koyup ellerine verirsiniz sizden iyisi olmaz. Sonra siz nasıl olsa onun yerine bir yenisini koyacaksınızdır.



Tüm bunları yapabilmenin en temel başlangıç noktası ise kritik noktaları işgal eden ne kadar adamı(?) devşirebildiğiniz gerçeğidir. Bu devşirmeler olmadan yukarıdaki eylemlerin hiçbirini gerçekleştiremezsiniz. Dolayısı ile ne kadar fazla adamı devşirip işbirlikçi yaparsanız o kadar başarılı olursunuz.



Beyinleri devşirmenin en sağlıklı yolu ise eğitim sistemine nüfuz etmektir, bunun için kuracağınız okullarda kendi dilinizle eğitim yaptırarak genç beyinlere ulaşabilir, onları istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz.

Eğitim yoluyla devşirilmek için yaşı geçmiş olanları ise biraz pazarlık yaparak satın alabilirsiniz, unutmayın ki kutsallarını yitirmiş toplumların tek kutsalı paradır.

Parayı merak etmeyin, buralara harcadığınızın kat be kat fazlasını geri alacağınızdan hiç şüpheniz olmasın. Çünkü bu harcadığınız paralar yaptığınız karlı yatırım için lafı bile edilemeyecek miktarlardır.

Çünkü bir defa para harcadığınız veya devşirdiğiniz herkes ömrünün sonuna kadar size para kazandırmak için çalışmaya devam edecektir.

Düşünün bir kere, siz olsanız bu duruma getirdiğiniz bir ülkeyi silahla işgal etmeye gerek duyar mıydınız?

Azınlık da olsa, hala varlığını devam ettiren çılgınlarla yeniden savaşmaya ve can kaybı vermeye ne gerek var.



Tüm bunları nereden mi biliyorum?

Mezun olunurken havaya fırlatılan keplerin, spor müsabakalarında kalçalarını sallayan pon pon kızlarının, öğretmenlerin dövüldüğü okulların, egemenliği paylaşabiliriz diyen yazarların yazı yazdığı gazetelerin, yabancı dil bilmediği için işsiz kalan gençlerin, bayrakları yırtılırken seyreden insanların olduğu bir ülkede yaşıyorum ben.

Türk’çe konuşulmayan, belki de çok yakında Türkçe bile konuşulamayacak bir ülkede yaşıyorum.



Gazi’nin sanki olacakları görmüşçesine söylediği sözleri ve yaptığı icraatları, kendilerini taklitçi maymunların yerine koyduran bir topluma, belki anlarlar umudu ile anlatmaya çalışan ve bunun yüzünden katledilen insanların olduğu bir ülkede yaşıyorum ben.

--"Türkiye bir maymun değildir ve hiç bir milleti de taklit etmeyecektir. Türkiye ne Amerikanlaşacak, ne de Batılılaşacaktır; o sadece özleşecektir."



GAZİ MUSTAFA KEMAL



Ben söylemedim gazi söylemişti. Kulaklarına küpe olması umuduyla bazı batı hayranlarına, AB-D muhiplerine ve çağdaşlık budalası taklitçilere önemle hatırlatılır.

Özleşmek demişti.

Yani; Türk gibi düşünmek. Türk gibi davranmak. Türk gibi yaşamak.

Türk olmak demişti.

Özleşmek demişti.

Devşirilmek dememişti.



“VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN”



OKTAY YILDIRIM
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Çar May 17, 2006 11:36 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder




İstikbalimiz sorgusuz sualsiz satılıyor! Finansbank'tan sonra Tekfenbank'ı da Yunanlılar aldı. Bu hesapsız yabancılaşma, toplumun her kesimini vuracak!.



Bizden başka satan yok
Bir ülkenin geleceği göz göre göre ancak böyle satılır. Finansbank'ın kilise ve Yunan devletinin ortak operasyonuyla satın alınmasının yankıları bitmeden, ikinci satış da yapıldı. Tekfenbank'ın yüzde 70'ini, Yunanistan'ın ikinci büyük bankası olan Eurobank EFG satın aldı.

İpler yabancıların eline!
Anlaşmaya göre Tekfenbank, EFG'nin iştiraki olan İstanbul menkul Kıymetleri de satın alacak. Şu anda bankacılık sektöründe yüzde 28.3 olan yabancı payı, iştiraklerle birlikte yüzde 80'i bulacak. Yabancılar ülkenin yatırım ve üretim politikasında söz sahibi olacak.

Yabancı damat böyle etkileyecek

Esnaf: Büyük şirketlerle çalıştıkları için, küçük işletmelerin piyasadan silinmesine neden oluyorlar...

Rekabet: Uluslararası güçleri ve ileri teknolojileri olduğu için yerli bankaların rekabet gücünü kırıyorlar...

Tehdit: Anlaşmazlıklarda, uluslararası tahkim mekanizmasını bir tehdit aracı olarak kullanıyorlar...

Yatırım: Para, ülkedeki yeni yatırımlar yerine daha karlı dış piyasalara yönlendiriyor...

Kredi: Yabancı bankalar, yerli üretici yerine, ulusal firmaların olmadığı alanları tercih ediyor...

Kaçak: Organik bağları nedeniyle yabancıları denetim çok zor. Bu yüzden kaçaklar artıyor...

Gelişmiş ülkelerde yabancı banka:
İspanya yüzde 12...
İtalya yüzde 7...
Fransa yüzde 10...
Portekiz yüzde 11...
Hollanda yüzde 8...
Almanya yüzde 4...


Yunanlılar'ın banka operasyonu sürüyor

Finansbank'ı devlet operasyonuyla alan Yunanlılar şimdi de Tekfenbank'ın yüzde 70'ine sahip oldular.

YÖNETİMİ DE ALDILAR
TEKFENBANK'tan konuyla ilgili yapılan açıklamaya göre Eurobank EFG, Tekfen Grubu'nun Tekfenbank hisselerinin ve tamamına sahip olduğu Tekfen Finansal Kiralama'daki hisselerinin yüzde 70'ini satın alacak. Tekfen Grubu kalan tüm hisseleri elinde tutarak banka stratejik ortaklığını muhafaza edecek. Anlaşmaya göre, Tekfenbank Eurobank EFG'nin iştiraki olan EFG İstanbul Menkul Kıymetleri de satın alacak.

KİMSENİN SESİ ÇIKMIYOR
TÜRKİYE'nin stratejik kurumları bir bir yabancıların eline geçerken hiçbir kurumdan ses çıkmaması tepkilere neden oluyor. "Gizli anlaşma" iddiaları ve 'devlet operasyonu' şeklinde geçtiği belirtilen alımlar rahatlıkla yapılıyor. Ekonomimizi ve güvenliğimizi her yönüyle olumsuz etkileyecek bu satış işlemleri hiçbir incelemeye tabi tutulmuyor ve dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığı gibi kurumlarımız kolaylıkla el değiştiriyor
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Çar May 17, 2006 11:38 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder



YERLİ ŞİRKETLER ZARARDA
YABANCI bankaların özellikle son bir yılda finans sektörümüzdeki ağırlıklarının artması yerli şirketleri ve bankaları sıkıntıya sokacak. Şu anda bankacılık sektöründe yüzde 28.3 olan yabancı payının önümüzdeki dönemde iştiraklerle birlikte yüzde 80'i bulacağını belirten ekonomistler, karların yatırım yerine dışarı çıktığını bundan da en çok yerli üreticilerin zarar göreceğini belirtiyorlar. Yabancılar ülkenin yatırım ve üretim politikalarını belirler duruma gelecekler.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Çar May 17, 2006 8:09 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türkiye ithalatına yetecek dövizi bile kazanamıyor

Türkiye ekonomisi bu yılın ilk üç ayında, ihracat, turizm, taşımacılık ve benzeri tüm döviz kazandırıcı yollarla 24.1 milyar dolarlık, döviz kazandı.

Ancak bu döviz geliri, aynı dönemde 27.6 milyar dolar olan ithalatı bile karşılamaya yetmedi.İthalat toplam döviz gelirlerinin yüzde 114.6'sı ka­dar bir büyüklük oluşturdu.

Türkiye ekonomisinin, bu yılın ilk üç aylık döneminde ihracat, turizm, taşımacılık ve benzeri tüm döviz kazan­dırıcı yollarla kazandığı döviz, ithalat için yapılan öde­meleri bile karşılamaya yetmedi. Döviz gelirleriyle döviz harcamalarının ancak yüzde 73.7'sini karşılayabilen Tür­kiye'nin ithalatı döviz gelirlerinin yüzde 114.6'sı kadar bir büyüklük oluşturdu.

Merkez Bankasının verilerinden ANKA'nın yaptığı he­saplamalara göre bu yılın ilk üç aylık döneminde Türki­ye'nin döviz gelirleri 1 milyar 53 milyon dolar artarak 24 milyar 120 milyon dolara yükselirken, döviz harcamala­rı ise 3 milyar 485 milyon dolarlık büyümeyle 32 milyar 742 milyon dolar oldu. Döviz gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre sadece yüzde 4.6 artan Türkiye'nin döviz harcamalarındaki büyüme ise yüzde 11.9 olarak gerçek­leşti.

Döviz gelirlerinin 18 milyar 936 milyon dolarını geçen yıla göre yüzde 5.5 artan ihracat 2 milyar dolarını turizm, 296 milyon dolarını faiz, 228 milyonunu işçi dövizi, 855 milyonunu taşımacılık,212 milyonunu yurt dışı müteah­hitlik, 1 milyar 519 milyon dolarını ise diğer gelirler mey­dana getirdi.

Tüm bu kalemlerden elde edilen gelirler Türkiye'nin aynı dönemde yüzde 14.3 artarak 27 milyar 640 milyon dola­ra ulaşan ithalat harcamalarını karşılayamadı. Başka bir ifadeyle Türkiye ekonomisinin tümü, ithalatını karşılaya­cak kadar döviz kazanamadı. İthalat döviz gelirlerinin yüzde 114.6'sı kadar bir büyüklük oluşturdu. Başka bir ifadeyle ithalat toplam döviz gelirinin yüzde 14.6 üzeri­ne çıktı.



Döviz geliri giderin yüzde 74'ünü karşıladı Dolayısıyla Türkiye ithalat harcamalarının yüzde 14.6'sını, 568 milyon dolar olan turizm harcamaları. 2 milyar 308 milyon dolar olan faiz ödemeleri, 1 milyar 65 milyon dolar olan taşımacılık giderleri, 1 milyar 161 milyon do­larlık da diğer döviz giderlerini dış dünyaya borçlanarak finanse etti. Türkiye ekonomisi artık döviz gelirleriyle dö­viz giderlerinin sadece yüzde 73.7'sini karşılar konuma geldi. Türkiye milli gelirinin yüzde 6.4'ü kadar cari işlemler açığı verdiği geçen yılın ilk üç ayında döviz gelir­leriyle giderlerinin yüzde 78.8'ini karşılamıştı.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ihtilal33
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 28, 2005
İletiler: 45
Şehir: Türkiye

İletiTarih: Per May 18, 2006 11:42 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

alperen3775 demiş ki:
DENİLDİMİ BİRYERİN ADINA TÜRK BELDESİ
GÖZLERİM ALBAYRAK ARAR KULAĞIM EZAN SESİ.

Lütfen diyarbakırlı kardeşimiz! olan akp milletvekiline soysuz demeyin yoksa IRKÇI olursunuz!!!!!!!
----------------------------------------------------------------------------------
"BAYRAĞA DİL UZATAN PİS ADAM NERDESİN

NEREYE GİDERSEN GİT BİRGÜN O BAYRAĞI ÖPECEĞİN YERDESİN""



gardaşım sen burda kinaye mi yaptın yoksa gerçekten bu lafları diyen kişiyi hala savunuyormusun bu lafları diyen nedir peki sen söyle bize ne diyelim böyle hitap edenlere saolasın iyi dedin senin dediginde olabilir bi düsünrlim mi diyelim soruyorum sana

TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSIN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
Dava
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 29, 2006
İletiler: 1

İletiTarih: Per May 18, 2006 8:51 pm    ileti konusu: Cevap Alıntıyla Cevap Gönder

Değerli Ülküdaşlarım bu haddini bilmez densiz ermeni döllerinin gerekçesi DOĞAN AY'ın görünüşü öyleymiş de ondan bunu istemiş yani sırf Türk Milleti içinmişşşş....
Güleyim ağlayayım mı :)
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 2. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1