Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - NURCULUK VE FETHULLAH GÜLEN TARİKATI
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3 ... 14, 15, 16 ... 40, 41, 42  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Bu başlık kilitlenmiştir; cevap yazamaz, iletileri değiştiremezsiniz 15. sayfa (Toplam 42 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
yahyaoglu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 13, 2004
İletiler: 655
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cum Mar 04, 2005 7:53 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ecdad

Tarikat Nakşibendî lik Kâdirilik gibi şeylerdir. Ancak bugün onları sahiplenenlerde maalesef o makama layık değildir.

Bilader haddini aşan bu lafı neye dayanarak söylersin. Ülkemizde bozulmamış veya hala saglam bir şekilde dini ni yaşayan iki tarikata neler diyorsun sen. Bence eger okursan yazımı bir araştır nakşiligi kadiriligi bu gun kimlere emanet oldugunu ve derhal bu saçma sözünü degiştir sil burdan ikaz ediyorum bir Allah dostuna laf atan onu karalayanın ne durumda olacagını bilecek birine benziyorsun eyvellah...


Allah hepimizi Ehli Sünnete uymayan bozuk îtikatlardan muhafaza eylesin. Her türlü düşman şerrinden muhafaza eylesin.

Amin...


Dinimizi yaşamaktan kaçmayalım. Sırf hristiyanlar yahudiler bizim İslam dan uzaklaşmamızı istedikleri için İslam a biraz daha yaklaşalım ki o alçaklar her türlü hileye rağmen bu vatanın sahipsiz olmadığını, madden mânen bu vatanı işgal edemeyeceklerini anlasınlar.

Allah razı olsun kardeşim bu söylediklerin çoook dogrudur...


BAk kardeşim sadece iki tarikata bozulmuş demen haricinde yazın dört dörtlük diye bilirim sana ama o iki tarikatıda ben biliyorum Allahın izni ile müslümanlıgını yaşayan ve gerçekten hem milli hem dini konularda saglam tarikattlar bu yanlışlıgını düzelt geri kalan her lafının arkasındayım eyvallah...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Mar 04, 2005 8:49 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

değerli ülküdaşım ege;
müthiş bir iş yapmışsın.Allah razı olsun şu anda dinliyorum.İçinde benim de bilmediğimi bir sürü mevzu var.İlk yayını dinliyorum.Bunu internet dışında yaymalıyız.Kahroluyorum şu bizim ülkücü tv ve radyonun kurulamamasına.Bunu herkes dinlemeli.Yaptığın çalışma için kutlarım.saygılarımla.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
ecdad
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 26, 2005
İletiler: 27

İletiTarih: Cum Mar 04, 2005 9:29 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

[Düzeltme]

Karındaşlarım burada gerçekten düzeltmem gereken çok büyük bir yanlış anlama var.

Ben asla ve asla Şâh-ı Nakşibend veyahut Abdül Kâdiri Geylani Hazretleri'ne laf atmadım Allah böyle bir şeyi de kimseye ağzına almayı bile nasip etmesin.

Yazımız uzun olmasından kaynaklanmış olacak ki yanlış anlama olabiliyor. Örnek olarak şunu söylmiştim "Mevlevîlik haktır fakat bugün O'nu sahiplenenler Allah ı zikretmeden içip çekip dönmek gibi algılayabilmektedir.

Benim demek istediğime gelirsek TÜRKİYE DE ŞU ANDA BİZ NAKŞİBENDİYİZ, BİZ KÂDİRİ KOLUYUZ DİYEN İSLAMI AZ-ÇOK YANLIŞ YORUMLAYAN ÖZÜNÜ BENİMSEYEMEMİŞ OLANLARDIR. BİLAKİS BEN KENDİLERİNİ VE DE DİĞER O GİBİ BÜYÜK ZÂTLARI EN DERİN KALBİ MUHABBETİMLE SEVERİM. TEKRAR SÖYLÜYORUM ALLAH KİMSEYE ONLARA DİL UZATMAYI DAHİ NASİP ETMESİN. GERÇEK MÜSLÜMAN HZ MUSA YI YAHUDİDEN, HZ İSA YI HRİSTİYANDAN HZ ALİ Yİ ALEVİDEN ÇOK SEVER VE ALLAH DOSTLARINIDA HAK ETTİKLERİ YERE KOYMAYI BİLİR.
Bu yanlış anlamaya mahal verdiğim için tek tek herkesden özür dilerim, affola...

Herkese saygılar selamlar. Sağlıcakla kalın..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
nurs
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Nov 13, 2004
İletiler: 9

İletiTarih: Cum Mar 04, 2005 1:16 pm    ileti konusu: Gülen Cevap Verdi: "Samimi Değiller" Alıntıyla Cevap Gönder

Yönetici tarafından silinmiştir...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
nurs
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Nov 13, 2004
İletiler: 9

İletiTarih: Cum Mar 04, 2005 1:34 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Yönetici tarafından silinmiştir.

Açıklama;

Fethullah Gülen Amerika'dan KORKAK'ça beyanatlar vereceğine gelip adam gibi Türkiye'de hesabını versin.
Yazınızın silinmesi kati suretle doğruluğunu ispatlamaz.
Forumda palavraların boş yer işgal etmemesi için silinmiştir.Bozkurt.net Fethullah Gülen'in fan sayfası değildir bu böylece bilinsin.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ilteris-kaan
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 27, 2005
İletiler: 146

İletiTarih: Cum Mar 04, 2005 2:43 pm    ileti konusu: Sayın yöneticim Alıntıyla Cevap Gönder

Sayın yöneticim ;

Sizden ricam lütfen nursun açıklamasını siteye geri koyar mısınız ? Elhamdulillah ki ona cevap verecek bilgimiz mevcuddur. NAsıl komik durumlara düştüklerini cümle alem görsün.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
yahyaoglu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 13, 2004
İletiler: 655
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cum Mar 04, 2005 2:55 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

yönetici arkadaşlardan ricam Allah aşkına şu nursun yazısını koysunlar .

Biz demokratik şekilde adil bir şekilde tartışmalıyız sitenin en çok tartışılan konusunda bu şekilde tavır almanın bize uygun olmayacagını düşünüyorum hangi kardeşimiz sildiyse rica ediyorum yazı yayınlansın görelim bakalım hoca efendi neler söylemiş. Bu şekilde yaparsak yarın milyonlarca nurcu kardeşimiz bize cepe alır önemli bir konu lütfen benim fettullah gülen hakkında kapsamlı bir araştırmam var Allahın izni ile ülkücü kardeşlerimi abilerimi kimsenin yanlış yönlendirmesine izin verilmez bu sitede turhan bey kardeşimiz var kadir var gazibaba var özellikle ismini sayamayacagım daha bir sürü abimiz kardeşimiz var cevaplarını veriririz Allahın izni ile zaten ülkücülük hakka giden hiç bir yolu kapatmayacak kadar hakka yakındır Allahın davasına hizmet ediyorsak dinimizi sömürenleri deşifre etmek ilk görevlerimizdendir.


Neyse turhan bey kardeşimmi sildi bilmiyorum ama bu yazı tekrar yayınlanırsa sevinirim Allah müslüman türk milletini ve türk islam ülküsünü korusun amin...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Cmt Mar 05, 2005 7:30 am    ileti konusu: Nurettin Veren Alıntıyla Cevap Gönder

Nurettin Veren demiski:

Fethullah Gulen'den Isteklerim Sunlardir

Bu isteklerimde temel amaç Şirk'e karşı mücadele ve İnsanlığa hizmet ederek rıza-ı ilahi yi kazanmaktır.

Herkes söylüyor: bunlar aile içinde söylenmeli diye, ancak yıllardır bekledim artık başka çarem kalmadığı için internet sayfasıyla duyurma kararı aldım. Aşağıdaki isteklerim yerine getirilirse sayfayı durdurmaya hazırım.....

Öncelikle şu sorularıma cevap vermenizi istiyorum

Beni çocuklarımı elimden alacak kadar afaroz ediş sebebiniz nedir? Hala bunun cevabını niye vermiyorsun?

5 yıl köşemde sessizce oturdum. Yanlışları söyledim. Kulak asan oldu mu?

1 yılldır Şerif Ali Tekalan, Harun Tokak, Ali Bayram, Alaadin Kaya bana sözler veriyorlar hangisi yapıldı. İyi niyetliyseniz fiili bir adım atardınız.
6 aydır internet sitesini bekletiyordum. Kulak asmadınız?


Hiç cemaat tarafından putlaştırıldığını düşünüyormusun?

Allah(c.c.) ye rakip olmaktan korkmuyormusun? Unutma sen de bir kulsun.

Biliyorsun hizmetleri topluma açan, uluslararası boyuta taşıyan öncülerden olduğumu, Sen ise engel olmak için neler yapmadın. Hepsinde de seni zorlayarak ikna etmedik mi? Sonra hepsini sadece senin sahiplenmen hangi vicdana ve hakka sığar....
Bıkmadın mı yıllarca beraber koşduğun insanlara vefasız ve acımasız davranmaktan.
Aşağıdaki uygulamaları acilen yaptır. Benim başka bir isteğim yok. Beni tanıyorsun kafaya koydum mu neler yapacağımı bilirsin.


1- Dünya Genelinde Beraber Kurduğumuz bu eğitim seferberliğinden Cemaat üyesi yerine sosyal hayatla barışık topluma kaliteli insan yetiştirip arkasını bırakmak ana hedef olmalı, (Böylece her kesimin ihtiyacı olan dürüst, ahlaklı ve bilgili insan yetiştiren mekanizmalar herkes tarafından tasvip görecektir.)

2- Emniyet ve Askeriyede halen devam eden örgütlenmenin acilen durdurulması (Bu durum olmasaydı devletin desteğini alarak şimdi Dünya'nın çeşitli yerlerinde on kat daha yaygın olunacaktı) Not: Bu konuda acil deklerasyon yapılıp kontrol mekanizmaları ile ispatlanmazsa işi koordine edenler başta olmak üzere detaylarıyla ...........

3- Bu hizmetleri sadece sizin yapmadığınızı, binlerce kahramanlarla birlikte yaptığınızı kabul etmeniz
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Cmt Mar 05, 2005 7:47 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

MİLLİYET GAZETESİNDEKİ ANLATILANLARIN ARKA YÜZÜ : 02.01.2005

21 Ocak 05 Milliyet ( Hakaretin Bağımsız Olması Çok Önemli )

Bu Ne demek ?

Fethullah Gülen Röportajı :

( Bu Hareketi Başkalarına El Açar Hale Getirmek, Mesela Siyasete Bulaştırmak Onun Bağımsızlığına Kerte Vuran, Onu Delen Kıran Bir Husus Olur ki Bu Çok Tehlikelidir Bağımsızlık Çok Önemlidir..)

Fettullah’ça Konuşmanın Türkçeye Tercümesidir :

Bu hareketi başkalarına el açar hale getirmek işlerimizi herkes bize mecbur ve bağımlı olacak masonik bir yapılanma ile gizli maddi güç haline getirerek peşimizden koşturacak cazibe merkezi haline getirmek.

Mesela onu Siyasete bulaştırmak onun bağımsızlığına Kerte Vurur Siyasi Bir Parti kurmak ve herhangi bir Parti içinde yer almak çok akıllıca değildir.

Her Partinin içinden sadık ahmakları kullanmak daha az risklidir her zaman onların gücünü kullanmak akıllıca bir yoldur.

Maşa varken eliniz Ateşe sokmayın onları birer maşa alarak kullanın ve Kim iktidarda ise onun gücünü kullanın hiçbir organik bağ kurulmadan Din İman Ülke Vatan ,Eğitim Seferberliği diyerek duygusal bağ ile vicdanlarına el atarak görünmez bu bağlarda onları kullanmak daha akıllıca ve risksizdir.

BAĞIMSIZLIK ÇOK ÖNEMLİDİR :

Şeffaf ve net bir organizasyon yasalar içinde kayıtlı Legal bir yapılanma kontrol içine girmektir.

Böylece kendi şahsi kararları ve gizli harcamaları kayıt dışı büyük gelirler bilinecektir.

İşte bu gizli içtihatları ve Milletin Devletin Kabul etmeyeceği planlar sorgulanmasın diye, bağımsızlık derken Devlet Millet Sorgulamasın diye Devlet Millet Sorgulanmasından kaçmak tavsiye ediliyor.

Her kişi ve kuruluş yaşadığı Ülkesine ve Devletine karşı sorumludur ve bağımlıdır.

Bağımsızlık ne demek…! Devlete ve Hukuku tanımadan ( Ele geçmeden sezilmeden Devlet içinde hakimiyeti kendi eline almaktır )

Daha önceki dizide ÖRNEĞİ DÜNYADE OLMAYAN BİR HAREKET= (Devlet olmadan Hükümet kurmadan Gizli hakimiyet)

1999 da Show Tv ve Atv ‘de yayınlanan kasetlerinde söylediği gibi.

Hümeyni Hareketi ile ilgili 1970’ li Yıllarda Birgün bir sohbette Fettullah Gülen‘ e sormuştum bizdede böyle bir şeymi olacak Hayır dedi,

Bu 3. Sınıf bir hareket bizim kisi 1. Sınıf, olacak.

TEMİZ İŞ DEDİĞİ DEVLETİ İÇTEN ELE GEÇİRME.

(Buhranlar Anaforunda İnsan) Kitabı İntihal=ALINTI :

Gün Altay’ın Kitabının ismini aynen değiştirerek yayınladığı ‘Buhranlar Anaforunda insan‘ Kitabına izah getirmek için bakın ne kadar anlaşılmaz ve akıl almaz yalanlara boş vuruyor Çok okuduğum kitapların etkisinde kalıyorum ve bir kitap yazıyorum birde bakıyorum ki onun etkisinden dolayı aynısını yazmışım.

Bir yalanın en tehlikelisi doğruya benzeyen yalandır.

Sn: Murat Bardak Hürriyette Fettullah Gülen, Şemsettin Günaltay’ın, Kitabından Çalıntı dememiş, kibar bir üslupla intihal demişti.

Ve Ertesi Gün Sen misin bunu diyen kendi açıklamasıyla, pek çok hakaret ve tehditler aldığını Hürriyette açıkladı.

Yazılarımda ve Kitaplarımda İsmim Yoktu…

Sızıntının ilk sayılarında ve 1990’a kadar yazdığı kitaplarında kendi ismini kullanmıyan isim yazmayı ayıp sayan, şöhret olmasın diye tevazu gösteren F.Gülen A.B.D’ ye gittikten sonra bütün hayatı boyunca söylediklerinin ve yapamadıklarının hepsini tersini yaptı. 180 derece bir davranışla U dönüşü vaziyetini sergiliyor. Hayatlarıyla oynadığı peşinden sürüklediği milyonlarca insanlara bunu nasıl izah edebilecek.

Sabahta 30 gün milliyette 30 gün hatta bütün sene yazsa dahi yaşadığı zıtlıkları geniş halk kitlelerine inandıramaz.

Fakirlerle, gariplerle, isimsiz fedakarlar’ la İzmir’de başlanan bu samimi dava aynı saf ve duruluğu ile devam etmeliydi niçin bütün yatırımlar Yurt Dışına yönlendirildi ve Amerika’ya gidildi ? Kendi vatanımızda yapılacak işler bittimi? Türkiye’de ve İslam dünyasında hangi diyalog ve kardeşlik halledildi de sıra papazlara, hahamlara ve vatikana geldi.

Niçin sadece şöhretliler ve zenginler lobisi haline geldi?

Fakirlere değil de zengin çocuklarına okullar açıldı kendi çocuklarımızdan bile paralar alındı bir yıl ödiyemediğim zaman yine bana haciz yapılmıştı belgesini yayınlıyorum.

Milliyetteki Söylemlerin Arka Yüzü Devam Ediyor: F.Gülenin Mavi Boncukları:

a) Alevilere diyanette görev verilmeli ve cem evleri açılmalı( Alevilere mavi Boncuk)

b) Ruhban okulu açılmalı Bartelemous dünyanın Ortodoks başkanı olmalı Fener Rum patrikhanesi Ortodoksluğunun merkezi kabul edilmeli ( Papazlara Mavi Boncuk )

c) Marks Hz.Ömere hayrandı bende Hz.Ömere hayranım ( Sol Kesime Mavi Boncuk )

d) İnönü ve Özal da kürttü ( Kürtlere Mavi Boncuk )

e) Ahmet Özhan’a şarkı kaseti imalatı pazarlama ve satışı ( Tarikatlara Sanatcı ve şarkıcılara Mavi Boncuk )

f) Evren paşa cennete gidebilir ( Askere Mavi Boncuk )

g) Ladin inşallah ölmüştür ve en sevmediğim insandır ( A.B.D’ye Mavi Boncuk )
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Cmt Mar 05, 2005 8:13 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Fethullahi Tarikati Çöküyor !

Her şey Ortaya Döküldü…

FETULLAHİ TARİKATI ÇÖKÜYOR !!!


Bir aydan fazladır kamuoyunda gündemdeki hak ettiği yeri bir türlü bulamayan Nurettin Veren’ in açıklamaları devam ediyor.

Fetullah Gülen’in 35 yıllık yoldaşlığı sırasında FEM Dershaneleri, Samanyolu Televizyonu, Zaman Gazetesi ve Üniversiteler dâhil birçok ‘Fetullah Okulları’ diye anılan okulların kuruculuğunu yapmış olan Veren ile dergimizin bürosunda saatler süren bir röportaj gerçekleştirdik.

Nurettin Veren’ in açıklamaları, akla gelebilecek birçok kurumu ve bu kurumların başındakileri sarsacak türden. Zikredilen isimleri açık şekilde yazmak yerine baş harfleriyle vereceğiz. Politikacısından, bürokratına, işadamından, devlet memuruna kadar birçok önemli ismin Fetullahi Tarikatı’na mensup olduğu belirtiliyor. Bu isimleri kamuoyu yakından tanıyor. Bunların birçoğu medyada zaman zaman açıklamalar yaparak ‘Milliyetçi’ ve ‘Atatürkçü’ olduğuna dair ateşli demeçler veren kişiler.

Bu isimler şimdilik bizde mahfuz kalacak.

Bu isimleri açıklayarak yola çıkmak bizim görevimiz değildir. Bu görevi yerine getirmesi gerekenlerin gereğini yapacaklarından şüphemiz yok. Başkalarının yaptığı gibi isimler üzerinde polemikler yaratarak habercilik yapmak, devletin kurumlarını yıpratmaktan başka işe yaramayacağı kanaatinde olduğumuz için bizim yayın politikamıza ters düşmektedir. Ancak, bütün bunlar görmezden gelinip de bu örgütün üzeri örtülmeye çalışılırsa o zaman bildiğimiz her şeyi okuyucularımıza duyurma hakkımızı kullanacağız.

Türk milliyetçileri hiçbir şey adına devletin kurumlarını hedef almamışlardır, bundan sonra da öyle olacaktır. Devletimizi hedef alanlar hedefimizdir.

Nurettin Veren’ in Fetullah Gülen ile yollarının ayrılması yıllar öncesine dayanıyor. Veren’in açıklamalarına satılmış medya ambargo uyguladığı için sesini duyuramamıştır. Bu sayıdan itibaren Veren’ in açıklamalarına ve çok önemli belgelere yer vereceğiz. Bu açıklamalar ve belgeler karanlıkta kalan birçok bilinmezi aydınlatacaktır. Nurettin Veren’ in açıklamalarının dışında, bize ulaşan diğer bilgi ve belgeleri de yayınlayacağız.

Bütün bunların yanı sıra bu güne kadar susan ve Nurettin Veren’ in açıklamalarını cevaplamayan Fetullah Gülen’in açıklamaları olursa onu da burada yayınlarız.

İKİNCİ ADAM KONUŞUYOR

50 kişinin önünde ‘bunu öldürün...’ diye feryat figan bağıran Fetullah hoca benimle görüşmekten kaçınıyor. Onunla istediği zaman, istediği televizyonda canlı yayında tartışmaya hazırım. Bütün her şeyi konuşalım. Hangimizin doğru olduğuna halkımız ve devletimiz karar versin. Benim sorularıma cevap vermesi gerekiyor. Ben onun 35 yıllık arkadaşıyım. Bu yola birlikte çıktık ve onu siyasilerle tanıştıran da benim. Bu gün dünyanın her yerinde okullar yaptırdık. Binlerle ifade edilen eğitim kurumlarımız var. Bütün bunlar benim sayemde yapılmıştır. Süleyman Demirel, şahsıma tavsiye mektupları verdi ve yurt dışında okullar yaptırdım... Bu okulları hiç kimse şahsi çıkarlarına kullanmamalı. Devletimiz kendi ideolojisi doğrultusunda kullanmalıdır. Ben bunu defalarca söyledim. Devlet büyüklerimizi ziyaret ederek, “bizi kontrol edin, biz bunları yapıyoruz ve sizin denetiminizde, kontrolünüzde olalım” dedim. 28 Şubat sürecinde Fetullah hoca birden bire devlete; “Okulları size verelim” deyiverdi. Çünkü 28 Şubat hocayı panikletmişti. Fakat bunu duyan olmadı ve okullar yine hocanın kontrolünde kaldı.

NAZLI ILICAK: VERMEYİN HOCAM!

O zaman Nazlı Ilıcak hemen bir yazı yazdı köşesinde; ‘Bu okulları halk size verdi neden devredecekmişsiniz...’ dedi. Bugün Nazlı Ilıcak aynı yönde yayınlarına devam ediyor. Benim hocayla ilgili açıklamalarıma tahammül edemediği için aleyhimde saçma sapan yayınlar yapmaya devam ediyor. Bu işi şahsileştirmek için elinden geleni yapıyor ama Sayın Ilıcak bunu beceremeyecek. Çünkü bu iş şahsi değil, devlet meselesidir. Ortada bir bilinmez örgütlenme var ve bu devletin içini sarmış durumdadır. Benim meselem devletimizin bu işten zarar görmesini önlemektir. Hâkimler, savcılar, polisler, askerler, bankacılar aklınıza gelecek her yerde örgütlenilmiş durumdalar ve bunlar tehlikeli boyuttadır. Bunun ortaya çıkmasını istemenin neresi şahsi meseledir. Ben çıkarlarımı düşünseydim, bütün işlerin başında durur çıkarlarıma bakardım. İşin aslı küçük beyinlerin düşündüğü gibi değildir ve devletimiz bu işi çok ciddiye alıp bunları aydınlatmalıdır. Tek isteğim budur.

BEKLETİLEN ÇEKLER DE DEVREYE GİRDİ

Nurettin Veren, Cahit Faraz Sezer adına kestiği yüz binlerce marklık çekin karşılığını ödemeyince, haciz takibine uğruyor ve hakkında karşılıksız çekten dolayı ceza davası açılıyor. 1999 tarihine kadar işlenen suçların şartla salıverme kapsamına girmesi sayesinde cezası erteleniyor. Nurettin Veren, alacaklılardan kaçmak için yanlış adres veriyor ama sonunda, Cahit Faraz Sezer, Antalya limanındaki Orsa adlı ticarî yata 3.12.2004’te 800 milyar liralık haciz koyuyor. Ayrıca, 07 VD 069; 07 ANL 51; 07 ANL 54; 07 ANL 56; 07 AUK 18 ve 07 AUT 27 plakalı araçlara da aynı tarihlerde haciz şerhi işleniyor. Ilıcakların Tercüman’ında haber böyle yer aldı.

Veren; “Bu çekten dolayı hiçbir borcum yok fakat ellerinde bekletmişler ve şimdi işleme koymuşlar. Ben hep ortadaydım ve borcum varsa neden gelip tahsil etmediler o zaman. Bunların sindirme taktiğinden biri bu. Başka türlü açıklaması var mı bunun? Daha önce de söylediğim gibi Ilıcaklar bu işi şahsi mesele haline getirmekle görevliler galiba. Onun için bu tür yayınlar yapıyorlar. Buyursun yapsınlar bakalım ne olacak. Ben doğru bildiğimi söyleyeceğim ve hocayı hiçbir şey bundan kurtaramayacak. Sinsi planlar ortaya dökülecek ve bu ahlaksız davranışlara nokta konulacaktır. Memleketini ve Devletini düşünenler benim yaptığımı yapmalılar. Şahsi çıkarlarından kurtulsun herkes ve bildiklerini anlatsın. Bunu Allah rızası için yapsınlar. Hiç kimseden korkmasınlar. Allah inancı olanlar doğru bildiklerini söylemekten de korkmazlar…

VEREN’İ SORGULAYACAK KİMSE YOK MU?

Ben diyorum ki, devletimiz beni alsın ve sorgulasın. Sorgulanmak istiyorum. Sorgulayacak kimseyi bulamıyorum. Açıklamalarımı yapıyorum ama bunları bana soran bir Allahın kulu yok. Ne meclisten, ne adli kurumlardan ne de başka yerden bir kişi bile bana ne oluyor demedi.

Beni arayanlar sadece tehdit ederek ‘konuşma’ diyorlar. Konuşacağım. Sonuna kadar konuşacağım. Bunları duyacak bir yetkili çıkacaktır ve ne gerekiyorsa yapacaktır. Buna inanıyorum…

Yaptığım ilk açıklamaların ardından sonra Fetullah hoca beni gece saat 01.30’da aradı, ‘Nurettin sesimi duymak istemişsin’ dedi. Ben niye sesini duymak isteyeyim hocanın. Benim istediğim hocanın açıklama yapması ve bu tehlikeli gidişe son vermesidir. Okulları devletimize devrediyoruz desin. Bunları kendisine de söyledim ama hoca bana; ben şimdi bunu söylersem arkadaşlarımız (müritleri kastediyor), hoca korktu geri adım attı derler. Bana iki - üç ay müsaade et, ne diyorsan yapalım. Hepsini vereyim… dedi. Neden iki üç ay bekleyeceğiz? Doğru olanı yapmak için neyi bekleyeceğiz? Niyetiniz iyi olandan tarafsa neyden korkacağız?

HERKES BU İŞİ KAPATMAYA ÇALIŞIYOR

Fetullah Gülen 1966 yılında İzmir'e geldiği ilk günden itibaren, 35 yıl gece gündüz beraber çalıştık.
Daha sonra yollarımız ayrıldı. Ben Amerika'dan döndükten sonra Fetullah Gülen'in yakın bir arkadaşı olarak iç bünyede halletmek için uğraştığım fikir ayrılıklarını kendisiyle görüşerek, Amerika'da çözüme kavuşturmayı planladım.
Ben Amerika'da bu diyalogu temin edip, aile içi meseleleri görüşmenin yüz yüze olmasını düşünmüştüm. 30 gün misafir olarak kaldığım Fetullah Gülen'in Amerika'daki evinde, bir tek kelime bile konuşturulmadan sabırla 30 gün bekledim. Son gün, yapmış olduğu davranış, cinnet ve hezeyan beni öldürmek isteme noktasına varınca, canımı zor kurtarıp kaçmak zorunda kaldım ve bu fitneyi, iftirayı çıkaran İlahiyatçı Prof. Kemalettin Özdemir ve yine bu fitneyi çıkaran Zaman Gazetesi yazarlarından, benim eski arkadaşlarımdan olan, bir türlü aramayan Abdullah Aymaz'la görüşmek istedim. Ve ikisini de telefonla aradığım halde görüşülecek bir şey yok ifadeleriyle reddedildim. Belki bir çözüm olur diye eski tanıdıklarımdan Prof. Şerif Ali Tekalan'a, (Polis Koleji mezunu olan
Polis menşeili Prof. Fatih Tekalan, Fatih Üniversitesi'nin yöneticisi) Amerika'daki bu çılgın ve korkunç durumu anlattım. O da bana, kurt kardeşin durumunu gördükten sonraki hikâyeyi anlattı, işten sıyrılmayı ve ört bas etmeyi tercih etti.


Ben hiçbir yerden çare bulamayınca, olabilecek herhangi tehlikeli bir durumu önlemesi için eskiden beri hem Fetullah Gülen'i, hem de beni yakından tanıyan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun makam odasına giderek yazılı dilekçemi suç duyurusu olarak verdim. 2 – 3 saat orada konuyu görüşmemize rağmen, konuyu örtbas etmek ve bu işi duyurmamak için Aksu beni iknaya uğraştı. Ben, ondan sonra Cemil Çiçek Bey'e ( O da beni eskiden tanır ve hoca efendi’nin yanına sık sık gelir) faks çekerek aynı müracaatta bulundum. Fakat hiçbir cevap alamadım.

SENİ HAİN İLAN EDERİZ!

Bütün bu sansürler, baskılar ve susturulmalar karşısında internet sayfasından bu durumu duyurmaya karar verdim. Ve bir yıldır beni durdurmak için, susturmak için görevlendirilmiş olan Zaman Gazetesi'nin eski kurucusu ve gazeteyi bize satan Alaaddin Kaya, İlahiyatçı Prof. Suat Yıldırım, Fetullah Hoca'nın akrabası ve gizli işlerinin yöneticisi Ali Bayram, gazeteci Yazarlar Vakfı'nın şimdiki Başkanı Harun Tokak ve görevli Prof. Şerif Ali Tekalan, arkadaşlara, beni oyalamak ve uyutmak için her türlü riyakarlığı yapan bu insanlara telefonla Fetullah Gülen ile görüşmek istediğimi söyledim.
Eğer yüz yüze görüşüp konuşarak meselelerimizi 35 yıldan sonra hala halledemezsek, ben internet sayfasından bunları söylemek mecburiyetinde kalacağımı kendilerine mertçe söyledim. Ve ondan sonra "istediğini yapabilirsin, yazsan ne olur, söylesen ne olur seni
hain ilan ederiz" deyip oralı olmadılar ve umursamadılar. Ve olaylar bundan sonra bu şekle geldi. Bu arada Ali Bayram cep telefonumdan iki defa arayarak beni en ağır hakaretlerle arayıp tehditlerde bulundu.


İSİMLER SATIN ALINDI

Sonra ben internet sitesinden bildiklerimi açıklamaya çalıştım. Ancak bu sefer de internet sitem hack'landı. Benim www.nurettinveren.org adlı adresim üçüncü defa sabote edildi. Benim başka domain sitesinden satın alıp, net ve com sitesi yapmak için müracaat ettiğimde nveren ve nurettinveren.com, net, gibi bütün isimlerin net ve com'dan satın alındığını öğrendim. Ve satın alanları araştırdığım zaman bunun Aksiyon Dergisi'ndeki Yasin isminde çalışan birisi tarafından satın alındığı bilgisini aldım. Daha öncesi nveren.org sitesinin de
şifrelerinin yine aynı şahıs tarafından çalındığını öğrendim. Web sayfası satıcılığı görevini üstlenen bu şahsın, sattığı şirketlerin şifreleri elinde olduğu için aldığı talimatlar doğrultusunda sitemi kapattığını tespit ettim. İnternet sitemin saldırıya uğraması sadece küçük bir örnektir. Basında da benim anlattıklarımın yayınlanmaması için yoğun bir rüşvet ve
baskı kampanyası sürüyor.

FETULLAH İLE İLİŞKİLERİ VAR, YAYIN YAPMAYA KORKUYORLAR

Medya tekellerinden birçok kişi benimle görüştü ama hiçbirisi tek satır haber yapmadı. İlk olarak Hürriyet gazetesinden Oktay Ekşi benimle görüştü. Oktay Ekşi, Doğan Kitap yöneticilerinden Mehmet Yaşin'in bu konu ile ilgili bir kitap hazırlayacağını söyledi. O'na
her şeyi anlattım, belgeleri verdim. Ama daha sonra Ekşi beni aradı ve "Bana soru sorma. Anlattıklarını yayınlayamayız" dedi. Basında güvenilir kalemler olarak adlandırılan bazı gazeteciler de benimle görüştü, bütün bilgi ve belgeleri aldılar ama aylardır tek
kelime yazmadılar. Son olarak Kanal D, 2,5 saatlik bir çekim yaptı, bu
program da yayından kaldırıldı. Bu "sansür ablukası" Fetullah Gülen'in marifetiyle olmaktadır. Bu medya kuruluşları, Gülen cemaatiyle sıkı ilişkilere sahip. Hiçbirisi
Gülen karşıtı haber yapmaya cesaret edemiyor.

Veren’ in açıklamalarından sonra İstanbul Milletvekili Emin Şirin, Abdülkadir Aksu’nun cevaplaması istemiyle Meclis’e bir soru önergesi verdi. Önergenin cevabı henüz verilmedi. İşte o önerge:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın Abdülkadir AKSU tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.
Emin ŞİRİN

İstanbul MİLLETVEKİLİ

18.11.2004 tarihli Dünden Bugüne Tercüman Gazetesinde, Sayın Fetullah Gülen’in Türkiye’de üst seviyede vazife görmüş bir insanın `Türkiye'de yeniden kan gövdeyi götürecek. Falan tür simalar bu dönemde Türkiye'de bulunmasa iyi olur dediğini" açıklamıştır. Sayın Fetullah Gülen ayrıca: " Memlekette ne zaman iyi şeyler olursa, bu gelişmelerden sonra o melun cinayetler tekrar olacaktır. Bu ülkede, 300 seneden beri Türk toplumunun kaderinde hâkim cemiyyat-ı sırriyeler vardır. Bunlar görünmezler ama Türk toplumuyla oynaya gelmişlerdir. Bu kişiler, Türkiye'deki gelişmeleri kendi emel
ve arzularının gerçekleşmesi ve koruyup kayırdıkları insanların çıkarları adına bir tehlike sayıyorlarsa, bundan sonra da bazı kimselerin vücudunun kaldırılmasına ihtiyaç hissedecek ve yine ellerini kana bulayacaklardır. Bundan 8–9 ay evvel bir dostum vasıtasıyla bana, bu tür şeyleri bilen, çok üst seviyelerde vazife görmüş bir insanın, `önümüzdeki aylarda Türkiye'de yeniden kan gövdeyi götürecek, seri cinayetler işlenecek' dediği nakledildi, `mesela falan falan tür simalar, bu dönemde Türkiye'de bulunmasalar iyi olur. Çünkü seçilen hedefler onlar da olabilir' denildi. Ülkeyi topyekûn kargaşaya sürükleyebilecek söz konusu hadiseler karşısında devletin, kendi hassasiyetini, duyarlılığını göstermesi lazımdır. Kendi elinin altındaki memurlar kadrosu sayılan Emniyet Teşkilatı ve JİTEM üzerinde de hassasiyetini hissettirmesi lazımdır. Yani, istihbarat ve Emniyet Teşkilatı, JİTEM çok iyi çalışırsa, bence bu kana susamış vampirlerin önümüzdeki günlerde yeniden Türkiye'de kan seylâpları meydana getirmelerine meydan verilmeyebilir. Öyleyse, istihbaratın çok iyi işlemesi, dış
servislerin Türkiye'deki emellerinin çok iyi takip edilmesi lazım.
Tanzimat'tan daha önce Türkiye'de faaliyete başlayan, zamanla devletleri bile aşabilecek hale gelen, bazı idarecilere dedikleri her şeyi yaptırabilen, hükümetleri devirip yeni hükümetler kurabilen, içeride çok iyi teşkilatlanmış olsalar da kökleri tamamen dışarıda
bulunan, harici güçlerin emellerine hizmet eden, çok güçlü insanları bünyelerine aldıklarından dolayı kendilerine mensup bir insanın tutuklanmasına, sorgulanmasına ve mahkum edilmesine asla fırsat vermeyen, bir kısım cemiyyat-i sırriyenin çok iyi takibe alınması lazımdır" demektedir.
Aynı tarihli Tercüman Gazetesi’nde, Nazlı Ilıcak yazısında, "Gülen'in bu sözleri kendisiyle ilgili bir ihbar aldığının işareti sayılabilir" şeklinde verilmiştir.
Buna mukabil, www.nurettinveren.org sitesinde Makine Mühendisi Gazeteci Nurettin Veren, "Fetullah Gülen'in kendisini hain ilan ettiğini ve ABD'de 50 kişinin huzurunda öldürülmesini
emrettiğini", "Bu konuyu Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un, eski dava arkadaşlarımız ve yetkili bakanlar olarak suç duyurusunda bulunduğunu, can güvenliği ve koruma talep ettiğini" iddia etmektedir.

Sorular:

1- Dünden Bugüne Tercüman Gazetesi'nde, 18.11.2004 tarihinde Fetullah Gülen'in ağzından ortaya konulan, "Türkiye'de tekrar melun cinayetler olacak, yeniden kan gövdeyi götürecek" şeklindeki ifade ihbar kabul edilerek gerekli araştırma başlatılmış mıdır?
Başlatılmamışsa, bu soru önergem ihbar kabul edilerek gerekli
araştırma başlatılacak mıdır?

2- Sayın Fetullah Gülen'in tarifine göre, "Tanzimat'tan daha önce Türkiye'de faaliyete başlayan, zamanla devletleri bile aşabilecek hale gelen, bazı idarecilere dedikleri her şeyi
yaptırabilen, hükümetleri devirip yeni hükümetler kurabilen, içeride çok iyi teşkilatlanmış olsalar da kökleri tamamen dışarıda bulunan, harici güçlerin emellerine hizmet eden, çok güçlü insanları bünyelerine aldıklarından dolayı kendilerine mensup bir insanın
tutuklanmasına, sorgulanmasına ve mahkum edilmesine asla fırsat vermeyen, bir kısım cemiyyat-i sırriye" kimdir?

3- Bahsi geçen gazetede Fetullah Gülen'in ağzından ortaya atılan iddialarla ilgili olarak Sayın Fetullah Gülen'den, ABD'de ikamet etmekte olduğu adrese derhal bir emniyet ve istihbarat timi yollanarak gerekli ifade alınacak mıdır?

4- Nurettin Veren' in, internet sitesinde ortaya koyduğu ve yukarıda detayıyla anlatılan iddialar doğru mudur, araştırılmış mıdır? Araştırılmamışsa, ihbar kabul edilmesi gereken bu soru önergemden sonra araştırılacak mıdır?

NELER OLDU?

Saatler süren konuşmamızda Nurettin Veren’ in anlattıklarından sadece bir kısmını aktardık. Bu iddialar bile yenir yutulur cinsten şeyler değil. Bunların devamı gelecek.

Veren’ in açıklamalarından ve belgelerin içeriğinden anlaşılan Fetullahi Tarikatının çökmesine tek bir hamle kaldığıdır. Şah ve Mat denilecek fakat bunu hangi taraf diyecek bilemiyoruz. Oyunu galibiyetle bitirecek olan taşı biz biliyoruz fakat seyirciyiz. Oyuna müdahale yetkimiz yok. Bekleyelim ve görelim, hangi taraf Piyon’u hangi taraf Fil’i feda edecek?

Kim bilir belki de bir el uzanacak ve Şah’larla Piyonlar’ı aynı kutuya doldurup oyunu sonlandıracaktır.

Belgeler ve konuşmalar devam ediyor fakat bu sayımızda bu kadarını aktarabilecek yerimiz var. Veren ile konuştuğumuz sırada dergimizin baskı hazırlıkları bitmişti ve matbaadaki baskıyı durdurarak bu haberi girmek zorunda kalmıştık. Bu önemli haberi sizlere aktarabilmek adına yaptığımız bu çalışmamızda ayırabildiğimiz yerimiz bu kadarla sınırlı olduğu için okuyucularımızın hoşgörüsüne sığınıyoruz. Daha çarpıcı, geniş ve belgelerin yer aldığı haberin devamını önümüzdeki sayımızda sizlere aktaracağız.

TÖRE DERGİSİ
Ali Özoğlu
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Cmt Mar 05, 2005 8:18 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Tüm Medya Fethullah Hocanın Emrine Amade :

En son Medya ya yaptığım açıklamalarda Fethullah Gülen’ in yalanları komploları, takiyyeleri, ortaya çıkınca şöhreti ve yalana dayalı saltanatı sarsıldı.

Allah’a inanır ve güvenir gibi güvenilen şirk unsuru Fethullah Gülen’ in yalancı şöhreti ve karizması çizildi çok büyük reklamlar ve milyonlarca dolarlık yatırımla göklere çıkarılarak, cemaatin sarsılan bağlılığı yeniden kazanılmaya çalışılıyor.

İnançlı insanlar emanet ettiği malının, sevap için Allah rızası için verdiklerinin takipçisi ve sorgulayıcısı olmalıdır.

İslamın Kuran’ ın Yüce Allah’ın adının yükselmesi için yapılan samimi gayretler ve fedakarlıklar.

Fethullah Gülen’ in olağanüstü özellikleri şöhreti bulunmaz emsalsiz Hint Kumaşı halinde, takdim ve pazarlaması için harcanmaktadır.

Milyonlarca insanın maddi manevi fedakarlıkları ile organize edilen dünya çapındaki bu hareketi kendi şahsına izafe ederek ortaya çıkıp sahiplenmesi gerçekten tam bir ruhsal Zafiyet ve DOYUMSUZ Şöhret Perestliktir.

Hiç kimse, Devlet Yetkilileri ve bu hizmete katkıda bulunanlar,.Okullara,Talebe Yurtlarına ve Eğitim Hizmetlerine zarar gelmesini istemiyor ve bizler bunların devamını korunup kollanmasını, şeffaf net bir Legal yönetimle, Kızılay veya Diyanet Vakfı gibi Kurumsal bir yapılandırma ile DENETLENMESİNİ İSTİYORUZ.

Burada esas konu F.Gülen’in bu güzel işlerin arkasına saklanarak Yahudilerle gizli örgütlerle, Vatikanla ABD ile olan ilişkilerini sorguluyoruz.

Devleti içeriden gizli organizelerle ele geçirmek, kendi devletini düşman ve kafir kalesi olarak görmek ve göstermek Fethullah Gülen’ in izah etmesi gereken en çok canını sıkan ve ağlatan problemlerdir.

Nurettin Veren’ i Karalayarak atılmak istenen iftira, Fethullah Gülen’ in, Yüzüne Şamar gibi Patlatıldı.

Usulsüz ve Yalan Dosyalarla Yaptığı Hacizler de Kalktı Kendisine Tazminat Davaları Açıldı Şimdi Fethullah Gülen ‘in Ne Yapacağını Şaşırdı.

İstanbul Millet Vekili Emin Şirin Beyle ve Türkiye’ de Yasal Bir Partinin Sn: Genel Başkanı ile Görüşmemde Suçlamalar yaparken Fethullah Gülen Kendisinin Amerika’ ya kaçışını ( FBI ve CIA ) ile birlikte yaşamakta olduğunu ,Hahambaşı David Oseo, Monsenyor Moroviç, Ermeni Baş Patriği Mutafyan ile Altunizade Fem de sürekli yaptıkları planları ve toplantıları ve pazarlıkları nasıl izah edebilecek.

Fethullah Gülen artık daha fazla yalan beyanlarla Milyonlarca Dolarlık Tv Gazete Reklam Dizileri ile ayakta durmak için çırpınsa da Ahmet Özhan’ dan ,Nuriye Akman’ a Nevval Sevindi den Milliyet Gazetesine ,Sabah Gazetesinden, Tercümanın, Nazlı ılıcağına, kadar el etek öperek arkalarına sığınsa da maskesi düşmüş ve ona inanan fakat aldatıldığını anlayan (CEMAAT İÇİNDE GÜVENİNİ KAYBETMİŞTİR)

Artık sorgulanma süreci başlamıştır 2001’ de A.B.D’ de Melih Nural bey’ e sormuştu Arjantin ve Brezilyada’ ki okullarında kalacak yer var mı bir gün buradan kaçmak zorunda kalırsak oraya gideriz demişti şimdiden çantasını toplamaya başlasa iyi olur diyorum ya da Türkiye’ ye gelip hatalarını itiraf edip özür dilerse bu millet yine onu affedebilir.

Eğer bir insan kendi ülkesinden ABD ye kaçıp orada kendini daha güvende hissediyorsa , ne kadar anlatırsa anlatsın , ne anlatırsa anlatsın

Asla inandırıcı olamaz .

ABD de yaşayan birisinin İslam Kur’an ve TÜRKİYE hakkında ahkam kesmeğe asla hakkı yoktur.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cmt Mar 05, 2005 3:19 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Değerli kardeşlerim,bence artık bu ''fethullah gülen'' olayı kabak tadı vermeye başladı. Yanlış anlamayın buradan cevap veren bu laf anlamaz adamlara söylüyorum bunları.artık foyanız meydana çıktı hala lafı geveliyorsunuz. ''işte iyi şeylerde yapmıştı'' falan filan diye ! yahu adam güzelim ülkeyi mahvetti ve çekti gitti .. bu mu iyi. ortalıkta bir sürü ne üdüğü belirsiz tipler şucuyum bucuyum diye dolaşıyor AMA BİR TÜRLÜ NEDENSE ''TÜRKÜM '' DİYEMİYOR Bu mu iyi.
geçenlerde bunların abi dedikleri komşuların apartmanında 12-13 yaşındaki çoçuklara el atmışlar çoçukları biz sahipleneceğiz, ders çalıştırıp, yardımcı olacağız diye ailerde güvenmiş çoçukları göndermiş.
2-3 ay sonra çoçuklarda ailelere karşı bir soğukluk bir güvensizlik başlamış ,aileler sonra bizlerden yardım istedi de çocukları hala emniyette görev yapan arkadaşlar ile kurtardık. tabii bunların bir cezası yok.. adamlar eğitim olayını bir araç olarak kullanıyor.
şimdi bu arkadaşlara soruyorum ;bir kere mert olun amacınız nedir ? açık olunki ne yaptığınızı bilelim iyi bir şeyşe eğer bende çoçuğumu göndereceğim size söz....
ama merak ettiğim niye kapalı kapılar arkasında oynuyorsunuz.
bakın milliyetçi- ülkücü -vatansever kesimin söyledikleri açıktır.
hiçbir şeyleri gizli değildir.
VE HİÇBİR ZAMAN ŞUNU UNUTMAYIN İSLAMİYETTEN ÖNCEDE TÜRK
ULUSU VARDI. ÖNCE TÜRK OLDUĞUNUZU HATIRLAYIP ONA GÖRE DAVRANINIZ.. SİZE AĞABEY TAVSİYESİ.....
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gazibaba
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Sep 28, 2004
İletiler: 151
Şehir: türkiye

İletiTarih: Pzr Mar 06, 2005 2:34 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ege yapmış oldugun alıntılar için teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlar tazılanlara dikkat ederseniz hep kendi ağızlarından çıkan sözler veya yaptıkları işler yani burada bu insanlara iftira atmıyoruz.
nurs kardeşim yazıların silinmiş sebebini bilmiyorum herhalde fetullah gülenin betanatını aktaracaktın. peki bana mertce söylermisin daha önceki yazılarımsda link adresi vererek alıntı yaptığım fetullah gülenin yazılarını okudunmu? Okudunsa itikakadi ve ameli yönden inancınla uyuşuyormu bunun cevabını verirsen sevinirim/z
Papalık konseyinin projesiyle
'Dinlerarası Diyalog ve Tolerans' felsefesi veya ideolojisi çıkmıştır ki, böyle bir şeyin İslâm'da yeri yoktur. Niçin? Anlaşılması için bu konudaki fikir ve görüşlerimi çok kısa, çok açık bir şekilde ve madde madde yazıyorum:


(1) Dinlerarası Diyalog ve Tolerans felsefesi ve akımı, Müslümanlara bir tuzak olarak gayr-i müslimler tarafından çıkartılmıştır.

(2) Bu felsefe ve akım, 'İslâm'ın Allah katında tek hak ve geçerli din olduğu' inancını yontmaya, törpülemeye, İslâm'ın hak din oluşu tekelini kırmaya yöneliktir. Böyle bir şey ise Kur'ân'a, Sünnet'e, on dört asırlık icmâ-i ümmete aykırıdır.

(3) Birtakım Diyalogçular ve Hoşgörücüler 'Üç din arasında (yani İslâm, Hıristiyanlık ve Musevîlik) amentüde fark yoktur' diyerek yalan söylüyorlar. Çünkü: A. Müslümanlar bütün Peygamberlere, kitablara iman ediyor; Musevîler ve Nasranîler ise Hazret-i Muhammed'in peygamberliğini yalanlıyor; Kur'ân'ın hak kitap olduğunu kabul etmiyor. B. İslâm Tevhid dinidir. Hıristiyanlar ise, Hazret-i İsa'yı Tanrı, Allah'ın oğlu olarak kabul ediyor. Musevîler Hazret-i Zübeyr'e Allah'ın oğludur diyor. Tevhid ve Teslis kesinlikle birbiriyle bağdaşmayan ve uyuşmayan iki zıt inançtır. Tevhid ile Teslis'i bir görmek büyük sapıklıktır.

(4) Diyalogçular üç din için 'Bunlar İbrahimî dinlerdir, esasta birdirler...' diyor. Bu iddia da çok tartışılabilir. Çünkü Hazret-i İbrahim Tevhid inancına bağlı olanların, Muvahhidlerin atasıdır. Allah'tan başka tanrı ve rab edinenler o yüce peygamberden kopmuş olurlar.

(5) Diyalogçu ve Hoşgörücü bir Hoca, Yahudi ve Hıristiyanlara şefkat ve merhametle yaklaşmak için, Kelime-i Şehadet'in birinci cümlesi ile yetinmekten bahs ediyor. Şu husus çok iyi bilinmelidir ki, Kelime-i Şehadet bir bütündür. Birinci cümle ile ikinci cümle birbirinden ayrılamaz. 'Muhammed Resulullah...' kısmına iman edilmezse din de olmaz, hidayet de olmaz, ebedî mutluluk da olmaz, Cennet'e girmek de olmaz.

(6) Müslümanlar, tarih boyunca Hıristiyanlara karşı gerekenden çok fazla tolerans göstermişlerdir. Muvahhidlerin vazifesi diyalog ve tolerans değil, 'Tebliğ ve Dâvettir'. Biz onları Allah'ın birliği, eşsiz ve ortaksız oluşu; Hazret-i Muhammed'in Son Peygamber oluşu inancına davet etmeliyiz. Nitekim Hıristiyan dünyasında İslâm hızla yayılmaktadır. Diyalog ve Hoşgörü bu yayılmayı durdurmak, frenlemek için planlanmıştır. Müslümanların böyle bir tuzağa düşmemeleri gerekir.

(7) Toleransçı ve Diyalogçu'lar, felsefelerini ve ideolojilerini doğru ve meşru göstermek için Bediüzzaman Said Nursî hazretlerinin, âhir zamanda Müslümanların, Allahsız Bolşeviklere karşı Hıristiyan ruhanileri ile ittifak edeceklerine dair sözünü, Bediüzzaman'ın niyet ve gayesini aşacak şekilde kullanmaktadır. Bediüzzaman doğru söylemiştir. Diyalogçular ise yanılmaktadırlar. Çünkü, şu anda Marksist felsefe ve ideoloji çökmüştür.Batılılar en büyük düşman olarak İslâm'ı ve Müslümanları görmektedir. Agresif, militan ve fanatik Amerikalılar, Müslümanlara çok ağır zulümler yapmaktadır. Bu şartlar altında Müslümanların Hıristiyanlarla işbirliği, diyalog yapması bir intihar olmaz mı?

(8) İslâm tarihinin hiçbir devrinde, Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında bugünkü anlamda bir diyalog olmamıştır. Çünkü, (tekrar ediyorum) bugünkü anlamda diyalog ve hoşgörü Kur'ân'a, Sünnete, icmâ-i ümmete, İslâm dininin ve Şeriatinin ana hüküm ve ilkelerine kesinlikle aykırıdır.

(9) Diyalogçular Müslümanları yanıltmaktan, yanlış yollara sokmaktan vazgeçmelidir. Bunun vebalini, faturasını ödeyemezler.

(10) Bazı diyalogçu hocalar, sanki Cennet'in kapıcıları kendisiymiş gibi, kafirleri de Cennet'e sokmaktadır. Onlara iki sorumuz vardır: A. Onlar, Müslümanları Cennet'e sokuyor mu? B. Bakara sûresinin 62'nci ayetini gerçek İslâm müfessirleri (Kur'ân yorumlayıcıları) nasıl açıklamışlar, nasıl yorumlamışlardır? Onlar bizMüslümanları Cennet'e sokmuyor, onlar bizim Peygamberimizin Allah tarafından gönderilmiş hak peygamber olduğunu kabul etmiyor, onlarKur'ân'ın Allah'ın kitabı olduğuna inanmıyor, onlar İslâm'ın ilahî din olduğunu kabul etmiyor ve bizim Diyalogçular Cennet'in kapılarını açmışlar, ne kadar böyle inkarcı varsa içeriye dolduruyorlar. Fesubhanallah! Diyalogçu beyler ve hocalar, lütfen biraz ciddî olur musunuz?

(11) Diyalogçular ve Hoşgörücüler, nedense kendi din kardeşlerine karşı hiç de hoşgörülü değiller. Akaid ve fıkıh bakımından Ehl-i Sünnet dairesi içinde olan bir hoca veya Müslüman yazar onları tenkit edip uyardığı vakit son derece rahatsız oluyorlar ve aşırı tepki gösteriyorlar. Tirajı yüksek bir Müslüman gazetesinde geçen yıl Diyalog ve Hoşgörüyü tenkit eden Müslümanlar hakkında, 'Diyalog ve Hoşgörüye karşı çıkanlar Haricîdir, Karmatîdir, Anarşisttir! ' başlıklı bir yazı yayınlandı. Yahudilere ve Nasranîlere karşı yumuşak ve şefkatli, kendilerini tenkit eden ve uyaran Müslümanlara karşı şiddetli ve yavuz. Kur'ân böyle mi öğretiyor?

(12) Diyalogçular ve Hoşgörücüler kendi hocalarının yanılmaz, mâsum olduğunu mu sanıyorlar? İslâm dininde böyle birşey yoktur. Peygamberler dışındaki insanlar da yanılabilir. Diyalogçu ve hoşgörücü cemaate mensup olanların hocalarının yanılmazlığı inancı biz Müslümanları bağlamaz. Ehl-i SünnetMüslümanları 'Bizim hocamız ne derse doğrudur, ne yaparsa isabetlidir' gibi bir inanç maddesini kabul edemezler.Böyle düşünenler tevbe etmelidir.

(13) Diyalogçu ve Hoşgörücü felsefe ve ideoloji, yurdumuzdaki agresif misyonerlere karşı bir tepki göstermiyor, onlara karşı Hak Din İslâm'ı müdafaa etmiyor.Böyle bir savunmanın, agresif Evangelistleri üzeceğinden mi korkuyorlar?

(14) Kur'ân, biz Müslümanları uyarıyor ve 'Sizden olmayanları dost ve velî olarak kabul etmeyiniz' diyor. Diyalogçular ise gayr-i müslimlerle sıkı fıkı, can ciğer dost oluyorlar; kendilerini uyaran ve tenkit eden din kardeşlerini de en ağır şekilde tahkir ediyorlar.

fakat ne hikmetse fetullah gülen gavurlara gösterdiği hoşgörüyü müslümana göstermemekte Hoşgörü ve diyalog çalışmalarına karşı çıkan müslümanlara "bunlar ya harici ya kaldani yada ataist" diyerek samimi gönülleri incitmektedir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Mar 06, 2005 8:15 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Gazibaba,bu bu adamlara dört dörtlük cevap vermişsin kutlarım.Fethullah gülenin peşinde giden arkadaşlar.Kendinize yazık etmeyin.Bu adam yüzünden dünyanızı da ahiretinizi de rezil etmeyin.Gelin bize katılın.Bu gemi batıyor.Sizin lideriniz bu gemiye çok büyük delikler açtı,kaçıp gemisini de terketti.Yahu biraz düşünün.Bu adamın ağzından çıkan her lafa bir mana var diye ümitle bakıp durmayın.Ben ekonomik olarak bu adama bağlı insanlara bu çağrıyı yapmıyorum.Onlar imanlarını para ile değiştiler iflah olmazlar.Ama sempatizan olan arkadaşlarım,bu adama inanan göbek bağıyla bağlı olmayan kardeşlerim.Lütfen biraz düşünün.Kitaba da sünnete de hadiislere de muhalefet eden,kendi kafasına göre bir tevhid inancı geliştiren bu adamdan yakanızı kurtarın.Bu adam abd görevlisidir.Bunun cumhurreisi adayıdır.Artık bunu görün.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Bu başlık kilitlenmiştir; cevap yazamaz, iletileri değiştiremezsiniz 15. sayfa (Toplam 42 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3 ... 14, 15, 16 ... 40, 41, 42  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1