Bozkurt NET

[ulkucu_reis]

Selamınaleykum ülküdaşlarım sitenizin rengi değişmiş görmeyeli herneyse geçen hafta Türk Ocağı başkanlığı yapmış bir ağabeyimizden elde ettiğim cdyi izledim. Gazibaba arkadaşın bahsettiği ve burada yazılanların çoğu artı fazlası o CDnin içinde var. Şu an elden ele dolaşıyor. Sempatizanların muhakkak izlemesi gerekli.

[anteplimg]

BU konu hakkında kendini bilmez, dinini bilmez, Rabbini bilmez at gözlüğüyle etrafı süzen akılsız ülküdaşlarım(ülküdaşlarım diyorum ama nasıl ülküdaşsanız???)...YETER ARTIK bu kadar karalama kampanyanız.Biraz gerçekçi olun ve bu "Gönüllüler Hareketi"ni biraz ön yargısız değerlendirmeyi düşünün...Kıskanmayın bizi... yolumuz bir vatanımız bir devletimiz bir milletimiz bir...bir bir bir...bine kadar bir. Nedir bu ayrılık??? Nedir bu nifak? Elinize verilse bizi bir kaşık suda boğarsınız.
Bu yol Allah'ın yolu Peygamber Efendimiz(s.a.v.)in yolu...
Hem bir düşünün bu yol Allahın hoşnut olduğu bir yol olmasa bu kadar rahmetle bereketle yürür gelişir ve büyür mü???
BU konuda sizi vicdanlarınıza bırakıyorum(tabi vicdanınız varsa hala!!! :!: )

[turhanbey]

	Alıntı:
	BU konu hakkında kendini bilmez, dinini bilmez, Rabbini bilmez at gözlüğüyle etrafı süzen akılsız ülküdaşlarım(ülküdaşlarım diyorum ama nasıl ülküdaşsanız???)...

Senin ülkücü olmadığın ilk olarak anlaşılıyor.

	Alıntı:
	Kıskanmayın bizi... yolumuz bir vatanımız bir devletimiz bir milletimiz bir...bir bir bir...bine kadar bir. Nedir bu ayrılık??? Nedir bu nifak? Elinize verilse bizi bir kaşık suda boğarsınız.

Sizin neyinizi kıskanalım Amerikan piyonluğu yapan ağa babanızı mı?
Sizler beraberliğinizi Hristiyanlarla,Yahudilerle kurmuşsunuz.

	Alıntı:
	Hem bir düşünün bu yol Allahın hoşnut olduğu bir yol olmasa bu kadar rahmetle bereketle yürür gelişir ve büyür mü???

Git bir büyüklerine sor bakalım 1980 öncesinde Marksist-Leninist çizgide anarşist kitapsızlar kaç tane örgüt kurdu.1 Mayıs'ta Beyazıt meydanını,Taksimi ihtilal yapacak derecede,binlerce militan ile nasıl sardılar.Onlarında büyümesini Allah istedi herhalde(!)

Size acıyorum yazık körpecik beyinlerinizle karaktersiz kişiliksiz insanlarsınız.

Semerinden tutup nereye çekersen oraya gider misali sizi ne uyutuyorlar ama.Papanın Müslüman olduğuna dair deli saçmalarını çiğnemeden yutturuyorlar.Sizde yutuyorsunuz afiyet olsun arslanım afiyet olsun.

Sonuç olarak senin ne yazını sileceğim ne de üyeliğini iptal edeceğim

Herkes görsün.Sizleri ne saçmalıklarla uyuttuklarını.

[KutluKagan]

Bütün cevaplara bakmadım ama Fetullah Gülen ve cemaatinin gerçek yüzü gösteren belgeselleri internette buldum. Bu belgeseller izlendiğinde gerçek anlaşılacak.

http://mitglied.lycos.de/gulenfethullah/include.php?path=start.php

[ozbeken]

Anteplimg ;

Kendini Gönüllüler Hareketinin Bir ferdi sayan ülküdaşım (nasıl ülküdaşsan)

	Alıntı:
	BU konu hakkında kendini bilmez, dinini bilmez, Rabbini bilmez at gözlüğüyle etrafı süzen akılsız ülküdaşlarım

Eğer yiğitsen, mertsen cevap ver :

1. Hıristiyan ve Yahudiler rablerini biliyorlar mı ? Allaha evlat isnat eden bir tane ülkücü gösteremezsin. Onlar rablerini bilmezken hoşgörüyorsunuz da rahmet ve merhamet nazarı ile bakıyorsunuz da ülkücüye bu kin neden?

	Alıntı:
	Kıskanmayın bizi... yolumuz bir vatanımız bir devletimiz bir milletimiz bir...bir bir bir...bine kadar bir. Nedir bu ayrılık??? Nedir bu nifak? Elinize verilse bizi bir kaşık suda boğarsınız.

Sizi neden kıskanalım ? Neyinizi kıskanalım ? Allaha şükr ki ülkücülerin hiç bir gazetesinde Etyen Mahçupyan diye bir ermeni yazmıyor. Ali Bulaç diye bir mezhepsiz yazmıyor. Şahin Alpay diye eski Maocu adam yazmıyor. :D

Bunları mı kıskanacağız yoksa STV'ye çıkardığınız yeşilçam da kimsenin yüzüne bakmadığı ikinci sınıf sanatçıları mı kıskanacağız ? Yoksa zengin çocuklarını okuttuğunuz okullarınızı mı ? Ya da Demirele, Fener Rum Patriğine ya da Yaşar Nuri'ye verdiğiniz hoşgörü ödüllerini mi ? Ha cevap ver antepli gönüllü cevap ver!!!!!!!!!!!!!

	Alıntı:
	Bu yol Allah'ın yolu Peygamber Efendimiz(s.a.v.)in yolu...

Yok ya... Neuzubillah. Allaha ve Peygamber Efendimize iftira etme. İftiranın bu türlüsünden Allaha sığınırım. Git bakalım Nurşine, Menzile, Tilloya, İsmail Ağaya. Var mı bu zatların papayla, patrikle fotoğrafları. Git bak Seyda Abdulbakiye, Seyda Burhaneddine, Seyda Muhammede, Hacı Mahmud Efendiye , Hasan Burkay Hocaefendiye, Hacı İsmail Efendiye. Gözün evliyaullah görsün. Yaşantı görsün. Rasulullaha varis görsün. Gözün de gönlün de kalbin de nurlansın. Buraları dolaş gel.

	Alıntı:
	Hem bir düşünün bu yol Allahın hoşnut olduğu bir yol olmasa bu kadar rahmetle bereketle yürür gelişir ve büyür mü???

Bak benim memleketimde yurt inşaatı yaptırıyor cemaatin. Hisse satıyorlar yurttan. Tapusunu verecek misiniz dediğim de cennette verilecek dediler vallahi billahi tallahi. Bundan mı Allah hoşnut??????????

Allahın bereketi ve rahmeti ve rızası çokluktaysa gel Hıristiyan olalım . Çünkü dünyada en büyük din onlar. :D

	Alıntı:
	BU konuda sizi vicdanlarınıza bırakıyorum(tabi vicdanınız varsa hala!!!

Eğer vicdanın varsa ve iddia ettiğin gibi dinini biliyorsan diyalog meselesini ayet ile hadis ile açıklarsın. Demagoji yapmazsın. Eğer vicdanın varsa Elmalılı Hamdi Yazır Efendinin Tefsirinden bunu bana ispatla ya da dur senin alanını kısıtlamayayım Celaleyn ve Taberi ve İbn-i Kesir tefsirlerinden de olur. (Bu arada allame-i cihan olan antepli gönüllü kardaşım Celaleyn Tefsirinin Türkçesi yok :D )

Eğer kalbinde zerre kadar Ahiret endişesi taşıyorsan ülkücüler de olduğunu iddia ettiğin önyargıyı atar düşünürsün :

1. Said Nursi defalarca hapse girdi çıktı. Ama bu ülkeyi terk etmedi. Nurcu olduğunu iddia eden zat bizzat Adalet Bakanının ifadesi ile bu ülkeye gelmesinde sakınca yokken neden hala gelmiyor? Hastalık bahanesini geç ABD'deki imkanlar Türkiyede de var? (Sakın yıldızlar ötesinden mesaj alan George W. Bush'u müslüman etmek için olmasın!!!!!!!)

2. Mehmet Kutlular, Cübbeli Ahmet Hocaefendi, Mustafa İslamoğlu Hocaefendi gibi Ehl-i Sünnet alimleri cezaevinde yattılar 28 şubat sürecinde. Hatta İrancı Nurettin Şirin bile kaçmadı İrana oda yattı çıktı.

3. Gazibabanın bahsettiği cd leri izle. Ayet meallerini kontrol et. Ondan sonra kararını ver süper kafa süper ahlak süper ülküdaş.

[tevhitgulseven]

Sevgili Ülküdaşlarım, hepinizin yazmış olduğu e-maillerinizi okudum Elhamdülillah hepimiz müslümanız ve ehl-i sünnetiz. Bizim davamız İslam davası diyenlerin papayla, barthelamosla ilgilerini anlayamadım. Hele böyle mukaddes davayı sırtlayanların Amerikada ne işi var onu hiç anlayamadım. Hizmet deniyor, bu hizmet kime yapılıyor, okullarında bir fakir öğrenci gösterebilirmi siniz? Bunların dışında kendi cemaatleri dışındaki insanları gayrimüslim gibi görmeleri cahaletlerini ortaya koyuyor. Benimle diyalog kurmaya çalışmayan, dostunu dışarıdan arayanlara söylenecek çok sözüm yok, Allah(CC) islah etsin. Onları kullanmakta kalabalık psikolojisini kullanıyorlar. Kalbalıklardan olmamak lazım. Hele Amerikadan, Barthelemosdan dost( ! )
Aslan Mashadov Amerika'da yaşamıyor du, değil mi? Ona da Rabbim'den katmer katmer Rahmetler diliyorum, bu vesileyle...

[yahyaoglu]

Alıntı:

Yok ya... Neuzubillah. Allaha ve Peygamber Efendimize iftira etme. İftiranın bu türlüsünden Allaha sığınırım. Git bakalım Nurşine, Menzile, Tilloya, İsmail Ağaya. Var mı bu zatların papayla, patrikle fotoğrafları. Git bak Seyda Abdulbakiye, Seyda Burhaneddine, Seyda Muhammede, Hacı Mahmud Efendiye , Hasan Burkay Hocaefendiye, Hacı İsmail Efendiye. Gözün evliyaullah görsün. Yaşantı görsün. Rasulullaha varis görsün. Gözün de gönlün de kalbin de nurlansın. Buraları dolaş gel.

ÜSTAD AGZINA SAGLIK

Hakaret diyorlar ama hakaret edenler kendileri. Biz buldugumuz düşündügümüz veya bize ispatlanan şeyleri yazıyoruz . At gözlügünü kimin taktıgı ortadadır Allah islamı koruyacaktır. Elhamdürillah

[gazibaba]

Bu gönüller hareketi Amerika merkezli Moon tarikatının uzantısı olan "Melekler Hareketi"tarzına nede benziyor. Zaten Fetullah Gülen Türkiyedeki misyonerlik çalışmalanda bunlardan da emir almakta Hatta samanyolu Tv'de bu hareket adının ismiyle kurdu.
Bu konuda daha fazla bilgi almak için CD'leri mutlaka izlemenizi ve çoğaltıp insanlara ulaştırmanızı tavsiye ederim; olaki bir Müslüman Kardeşimizin imanının kurtulmasına sebeb oluruz. www.diyalogmasali.com adresindende izleme imkanı bulabilirsiniz...
Bu konuyla ilgili bilgileri belgeleriyle beraber Cumartesi günü yazacağım...

[gazibaba]

size Nurcu arkadaşların suistimal etmek istedikleri herseferinde Peygamber sav. Efendimiz ehli kitapla medine anlasmasi imzalamistir deyip kendilerince nasil delil bulduklarini ve bazi arkadaslarinde haaa öylemi deyip inandiklari Medine Vesikasının maddelerini
yazıyorum bir iki tanede mukayese ekleyeceğim.
Sizden istirham ediyorum bu Vesikayi dikkatlice inceleyin ve bir çiktisini alip cebinizde tasiyin heran gerekebilir
Hz.Muhammed’in (as) 622 yılında Medine’de ilan ettiği ve adına
“Medine Sözleşmesi” denilen aşağıdaki insan hakları
sözleşmesi. Müslümanların haklarını koruma ve onlara tam manasıyla bir
kimlik ve varlık kazandıran sözleşmenin; Müslümanları Hıristiyan yapmanın
adı olan “Dinlerarası Diyalog” ile uzaktan yakından bir
ilgisinin olup olmadığını mukayese edelim Ya da siz hem okuyun hem de
mukayese edin.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla:

1. Bu yazı Peygamber Muhammed tarafından Kureyşli ve Medineli müminler,
Müslümanlar, bunlara tâbi olanlara sonradan iltihak edenler ve onlarla
beraber cihat edenler içindir.

2. İşte bunlar, diğer insanlardan ayrı bir camia (ümmet) oluştururlar.

3. Kureyş’den olan muhacirler, kendi aralarında adet olduğu üzere,
kan diyetlerini ödemeye iştirak ederler. Onlar savaş esirlerinin kurtuluş
fidyelerini müminler arasındaki iyi ve makul bilinen esaslara ve adalet
ölçülerine göre ödemeye iştirak edeceklerdir.

4. Beni Avflar, kendi aralarında adet olduğu üzere, önceki şekiller
altında kan diyetlerini ödemeye iştirak edeceklerdir. Müslümanların teşkil
ettiği her zümre savaş esirlerinin kurtuluş fidyelerini müminler
arasındaki iyi ve makul bilinen esaslara ve adalet ölçülerine göre ödemeye
iştirak edeceklerdir.

5. Müminler, kendi aralarında ağır mali mesuliyetler altında bulunan hiç
kimseyi bu durumda bırakmayacaklar. Kurtuluş fidyelerini veya kan diyeti
gibi borçlarını iyi ve makul bilinen esaslara göre vereceklerdir.

6. Hiçbir mümin diğer müminin mevlası (kendi ile akdi kardeşlik ilişkisi
kurulan kimse) ile onun aleyhine olacak bir anlaşma yapmayacaktır.

7. Takva sahibi müminler, kendi aralarında, mütecavize, haksız bir fiili
tasarlayana, bir cürüme veya bir hakka tecavüze ya da müminler arasında
bir karışıklık çıkarma kastını taşıyan kimseye karşı olacaklar ve bu kimse
onlardan birinin evladı bile olsa, hepsinin elleri onun aleyhine
kalkacaktır.

8. Hiçbir mümin, bir kafir için, bir mümini öldüremez ve mümin aleyhine
hiçbir kafire yardım edemez.

9. Allah’ın zimmeti (himaye ve teminatı) tektir. Müminlerin en
ehemmiyetsizlerinden birinin himayesi, onların hepsi için bağlayıcı bir
hüküm ifade eder. Zira müminler, diğer insanlardan ayrı olarak
birbirlerinin mevlası (dostu) durumundadır.

10. Yahudilerden bize tâbi olanlar, zulme uğramaksızın ve onlara karşıt
olanlarla yardımlaşmazlarsa, yardım ve desteğimize hak
kazanacaklardır.

11. Sulh müminler arasında bir tektir. Hiçbir mümin Allah yolunda
girişilen bir harpte, diğer müminleri hariç tutarak, bir barış anlaşması
yapamaz. Bu sulh ancak müminler arasında genellik ve adalet esasları üzere
yapılacaktır.

12. Bizimle beraber savaşa katılan bütün askeri birlikler, birbirleriyle
nöbetleşeceklerdir.

13. Müminler birbirlerinin Allah yolunda akıtılan kanlarının intikamını
alacaklardır.

14. Takva sahibi müminler en iyi ve en doğru yolda bulunurlar.

15. Hiçbir müşrik, bir Kureyşli’nin mal ve canını himayesi altına
alamaz, hiçbir mümine bu hususta engel olamaz.

16. Herhangi bir kimsenin bir müminin ölümüne sebep olduğu kati delillerle
sabit olur da, maktulün velisi rıza göstermezse, kısas hükümlerine tabi
olur. Bu halde, bütün müminler ona karşı olurlar. Ancak, bunlara sadece bu
kuralın tatbiki için hareket etmek helal olur.

17. Bu yazının muhteviyatını kabul eden, Allah’a ve Ahiret Gününe
inanan bir müminin bir katile yardım etmesi ve ona sığınak temin etmesi
helal değildir. Ona yardım ve yataklık eden, kıyamet günü Allah’ın
lanet ve gazabına uğrayacaktır. O zaman artık kendisinden ne bir para ve
ne de bir taviz kabul edilecektir.

18. Üzerinde ihtilafa düştüğünüz herhangi bir şey, Allah’a ve
Muhammed’e götürülecektir.

19. Yahudiler, müminler gibi savaş sürdüğü sürece harp masraflarını
karşılamak mecburiyetindedirler.

20. Beni Avf Yahudileri müminlerle birlikte bir ümmet (toplum) teşkil
ederler. Yahudilerin dinleri kendilerine, müminlerin dinleri
kendilerinedir. Buna, Mevlaları da dahildir.

21. Yalnız, kim haksız bir fiil irtikab ederse veya bir cürüm işlerse, o
sadece kendine ve aile efradına zarar vermiş olacaktır.

22. Beni Neccar Yahudileri de Beni Avf Yahudileri gibi aynı haklara
sahiptirler.

23. Cefne ailesi Salebenin bir koludur. Bu nedenle Salebeler gibi mutalaa
edileceklerdir.

24. Beni Şuteybe de Beni Avf Yahudileri gibi aynı haklara sahip
olacaklardır. Kurallara mutlaka riayet edilecek ve bunlara aykırı
davranılmayacaktır.

25. Yahudilere sığınanlar bizzat onlar gibi mülahaza olunacaklardır.

26. Yahudilerden hiç kimse Muhammed’in izni olmadan, Müslümanlarla
birlikte bir askeri sefere çıkamayacaktır.

27. Bir yaralamanın intikamını almak yasak edilmeyecektir. Biri bir adam
öldürecek olursa neticede kendini ve aile efradını mesuliyet altına sokar.
Aksi halde haksızlık olacaktır. Allah bu yazıya en iyi riayet edenlerle
beraberdir.

28. Bir savaş vukuunda Yahudilerin masrafları kendi üzerine ve
Müslümanların masrafları kendi üzerinedir. Bu sahifede gösterilen
kimselere harp açanlara karşı, onlar birbirleriyle yardımlaşacaklardır.
Onlar arasında iyi davranma olacaktır. Kaidelere mutlaka riayet edilecek,
bunlara aykırı davranış olmayacaktır.

29. Hiç kimse müttefiklerine karşı bir cürüm işleyemez. Zulmedilene
mutlaka yardım edilecektir.

30. Yahudiler Müslümanlarla birlikte, beraberce harp ettikleri sürece
masrafta bulunacaklardır.

31. Bu sahifenin gösterdiği kimseler için Medine, vadisi dahil mukaddes
bir yerdir.

32. Himaye altındaki kimse, bizzat himaye eden kimse gibidir. Ne
zulmedilir ne de kendisi zulmedebilir.

33. Himaye verme hakkına sahip olanların dışında hiç kimse himaye
veremez.

34. Bu sahifede yazılı kimseler arasında zuhurunda korkulan bütün öldürme
ve münazaa vakalarının Allah’a ve Rasulüne götürülmeleri gerekir.
Allah sahifeye en iyi riayet edenlerle beraberdir.

35. Ne Kureyşliler ne de onlara yardım edecekler, himaye altına
alınmayacaklardır.

36. Müslümanlar ve Yahudiler arasında Medine’ye saldıracaklara karşı
yardımlaşma yapılacaktır.

37. Şayet; Yahudiler, Müslümanlar tarafından bir sulh yapmaya veya bir
sulh aktine iştirake davet olunurlarsa, bunu doğrudan doğruya aktedecekler
veya ona iştirak edeceklerdir. Şayet Yahudiler, Müslümanlara aynı şeyleri
teklif edecek olurlarsa, müminlere karşı aynı haklara sahip olacaklardır.
Din konusunda girişilen harp vakaları müstesnadır.

38. Her zümre, kendine ait mıntıkadan sorumludur.

39. Bu sahifede gösterilen kişiler için ortaya konan şartlar, aynı şekilde
Evs Yahudilerine, yani onların Mevlalarına ve bizzat kendilerine, yine bu
sahifede gösterilen kimseler tarafından sıkı ve tam bir şekilde tatbik
olunur. Kurallara mutlaka riayet edilecek, bunlara aykırı hareket
edilmeyecektir. Haksız yollarla kazanç temin edenler, sadece kendilerine
zarar vermiş olurlar. Allah, bu sahifede gösterilen maddelere en doğru ve
en mükemmel riayet edenlerle beraberdir.

40. Bu yazı, bir haksız fiil veya cürüm işleyenin ceza görmesine engel
olamaz. Harbe çıkan da Medine’de kalan da emniyet içindedir. Haksız
bir fiil işlemek müstesnadır. Allah ve Rasulü Muhammed himayelerini, bu
sahifeyi tam bir sadakat ve dikkat içinde muhafaza edenler üzerinde
tutacaklardır.

Birilerinin, sapla samanı birbirine karıştırmak şöyle dursun;
Hak ila Bâtılı birbirine karıştırma gayreti içine girerek Medine
Sözleşmesi’ni delil gösterip “Diyalog Misyonu”na cevaz
arama gayretine kalkışması tam bir trajikomik manzara arzediyor.
bazı önemli maddelerini tekrar yazmayı uygun gördüm. Hem de bazı
kıyasları yaparak.

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

(“Pek muhterem Papa cenapları”)

Madde 1: Bu yazı Peygamber Muhammed tarafından Kureyşli ve Medineli
müminler, Müslümanlar, bunlara tabi olanlara sonradan iltihak edenler ve
onlarla beraber cihat edenler içindir.

(Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan
Dinlerarası Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası
olmak üzere burada bulunuyoruz.)

***

Madde 7: Takva sahibi müminler, kendi aralarında, mütecavize, haksız bir
fiili tasarlayana, bir cürüme veya bir hakka tecavüze ya da müminler
arasında bir karışıklık çıkarma kastını taşıyan kimseye karşı olacaklar ve
bu kimse onlardan birinin evladı bile olsa, hepsinin elleri onun aleyhine
kalkacaktır.

(İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan
Müslümanlardır. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret, bu yanlış anlamanın
büyük oranda azalmasına katkı sağlayabilir.)

***

Madde 8: Hiçbir mümin, bir kafir için, bir mümini öldüremez ve mümin
aleyhine hiçbir kafire yardım edemez.

(İnsanlar arasında anlayışı ve hoşgörüyü artırmaya yönelik dinlerarası
diyaloga yönelik ortak gayretlerimiz çok iş görebilir.)

***

Madde 10: Yahudilerden bize tabi olanlar, zulme uğramaksızın ve onlara
karşıt olanlarla yardımlaşmazlarsa, yardım ve desteğimize hak
kazanacaklardır.

***

Madde 11: Sulh müminler arasında bir tektir. Hiçbir mümin Allah yolunda
girişilen bir harbde, diğer müminleri hariç tutarak, bir barış anlaşması
yapamaz. Bu sulh ancak müminler arasında genellik ve adalet esasları üzere
yapılacaktır.

***

Madde 14: Takva sahibi müminler en iyi ve en doğru yolda bulunurlar.

***

Madde 15: Hiçbir müşrik, bir Kureyşli’nin mal ve canını himayesi
altına alamaz, hiçbir mümine bu hususta engel olamaz.

***

Madde 17: Bu yazının muhteviyatını kabul eden, Allah’a ve Ahiret
Gününe inanan bir müminin bir katile yardım etmesi ve ona sığınak temin
etmesi helal değildir. Ona yardım ve yataklık eden, kıyamet günü
Allah’ın lanet ve gazabına uğrayacaktır. O zaman artık kendisinden
ne bir para ve ne de bir taviz kabul edilecektir.

***

Madde 25: Yahudilere sığınanlar bizzat onlar gibi mülahaza
olunacaklardır.

Bu maddeleri okuduktan sonra, şimdi de “Diyalog” sürecinde
yapılanları sıralayalım.

Hem böylece Medine sözleşmesi ile kıyaslarını daha iyi yapma imkanımız
olur.

Mesela;

a– Üç din aynıdır. İbrahimî dindir.

b– Bir kişinin “benim dinim haktır” demesi, en büyük
dinsizliktir. (Prof. Mehmet Aydın’a ait)

c– Bir Müslüman kadının Hıristiyan erkekle (ya da ehl–i kitap
biriyle) evlenmesinde bir sakınca yoktur. (Bu evlilik Urfa’da
gerçekleştirildi. 17 Nisan 2000 Zaman Gazetesi)

d– Papaz Leasther şehadet getirerek hem Hıristiyan hem Müslüman
oldu. (17 Nisan 2000 tarihli Zaman gazetesi) Çifte dinlik.

e– Muhammet’in (as) peygamber olduğuna iman etmek şart
değildir. (Fethullah Gülen; Küresel Barışa Doğru. s–131, Ahmet
Şahin, Zaman Gazetesi, 18 Mayis 2004 tarihli köşeyazısı)

f– Ehl–i Kitap’la aynı şeylere iman ediyoruz, amentümüz
birdir. (Ahmet Şahin, Zaman Gazetesi, 17. 4. 2000)

g– Kur’an’daki ehl–i kitapla ilgili ayetler, Hz.
Peygamber (as) dönemini ilgilendirir, bugünü bağlamaz. Yani bugünün Yahudi
ve Hıristiyanları cennetliktir. (Fethullah Gülen; Küresel Barışa Doğru,
s–45).

Sahiden “Dinlerarası Diyalog” ile Medine Sözleşmesi arasından
bir benzerlik var mı?

Kur’an ayetlerini ve Hz. Peygamer’in (as) hadislerini
çarpıtanlar Medine Sözleşmesi’ni çarpıtsa çok bir şey mi yapmış
olurlar?

Allah sonumuzu hayretsin.

Kaldı ki, bu süreçte yapılanlar bu kadarla da sınırlı değil.

Açılımlarını yaptığımız zaman çok daha vahim şeyler karşımıza çıkacaktır.


Onları da siz kıyaslayın.

[gazibaba]

Lütfen yukardaki makaleyi madde madde okuyun ve mukayese yapmayi unutmayin

[ilteris-kaan]

Ülkücü kardaşlarım

Lütfen artık şu f. gülen konusunu kapatalım. Dileyenler kabul etsinler ve bile bile helak olsunlar. Ama biz kendimize bakalım ve soralım :

1. Ülkücülerin kaç tane dershanemiz var? Üniversiteye ve diğer sınavlara kaç tane öğrenciyi hazırlamak amacıyla böyla kaç kurumumuz var ?

2. Kaç tane okulumuz var ? Tabandan ülkücü yetiştirebiliyor muyuz?

3. kaç tane öğrenci yurdumuz ve öğrenci evimiz var ? Üniversiteyi kazanan ülkücü öğrenciler kalacak yer bulabilimiyorlar mı ?

Bizler de bu müesseseleri kurmadıkça unutmayın ki adamlar alternatifsizdir.

[gazibaba]

Sizlere Aksiyon dergisinden bir makale aktariyorum. Noktasina virgülüne dokunmadan yorum yapanlarinda yorumunu ekliyorum. Nurcu arkadaslarin düsmüs oldugu misyonerleri savunma ve onlari masum gösterme cümlelerini okuyun. Birer yorumda siz yapin.

AKSIYON Dergisi Sayi : 530

"Ülkede din elden gidiyor?” diyerek misyoner tartışmalarını başlatan çevrelerin en güçlü argümanı “8 milyonu dağıtıldı, hedef 10 milyon İncil.” söylemiydi. Son 5 yılda basılan bütün İncil’lerin toplamı resmi verilere göre 166 bin 508. Bu durumda şu soru akla geliyor: “Dağıtılan İnciller korsan mı basıldı?


Noel haftasında Ankara Kızılay Meydanı ve İstanbul İstiklal Caddesi’nde dağıtılan İnciller, ardından da Rahşan Ecevit’in “Din elden gidiyor!” söylemiyle başlayan misyonerlik tartışması şimdilik duruldu. En azından siyasi duruşları gereği misyonerlik üzerinden belli çevrelerle kavga etmek isteyen marjinal gruplar dışında konuyla ilgilenen yok. Fakat bütün bu gürültü içerisinde üzerinde spekülasyon yapılan konular yine de aydınlanmış değil. Öyle ki değişik çevrelerce dağıtıldığı iddia edilen milyonlarca İncil’in nereden geldiği, bu kadar paranın nasıl temin edildiği soruları cevapsız kaldı. Hatta devletin güvenlik birimlerince hazırlanmış ve 24 Nisan 2001’de MGK’ya sunulan ayrıntılı raporda misyonerlik faaliyetleri başlığı altında “Son 3 yılda 8 milyon İncil’in ücretsiz olarak dağıtıldığı” bilgisi veriliyordu.

Peki, sadece son üç yılda 8 milyon İncil nasıl dağıtıldı? Bunlar nerede basıldı ve parasını kim temin etti? Çünkü bugünkü rakamlarla bir İncil’in, en ucuz yöntemleri kullansanız dahi asgari 1 dolar maliyeti var. Bir başka ifadeyle söz konusu İncil’lerin basılması için 8 milyon dolar para bulunması gerekiyor. Tartışmanın tarafı durumunda olan İncil basımıyla ilgili çalışan iki şirket var; Kitab-ı Mukaddes Şirketi ve Yeni Yaşam Yayınları. İncil’in günümüz Türkçesi’ne çevrilmişinin telif hakkını elinde bulunduran bu iki şirketin baskı raporlarında ise son 5 yılda basılan İncil sayısı 166 bin 508.

Yaklaşık 100 yıldır Türkiye’de faaliyette olan, Bible Society of Turkey olarak da bilinen Kitab-ı Mukaddes şirketinin yöneticilerinden, aynı zamanda eski Protestan Kiliseleri Türkiye Başkanı Behnan Konutgan, bu rakamlarla ilgili olarak “100 yıldır faaliyetteyiz henüz 1 milyonuncu İncil’i basamadık. 8 milyon İncil’i nereden bulalım ki dağıtalım” diyor. Behnan Konutgan’a göre rakamlar politik amaçlar için çarpıtılıyor; “Derin devlet de diyebilirsiniz başka yerler de diyebilirsiniz. Birkaç yılda bu tip haberler üretilir, sonra değişik kanallardan aynı anda bombardıman başlar ve kamuoyu hassasiyeti oluşturulur. Ama gerçek olmayan rakamlar telaffuz ediliyor.” Konutgan, şirket olarak basıp sattıkları her İncil’in kayıtlarda bulunduğunu, İncil basıp dağıtmanın da ekonomik bir faaliyet olmadığını iddia ediyor.

Teknik olarak mümkün değil

1988’de günümüz Türkçesiyle yeniden hazırlanan İncil’in Türkiye’deki telif haklarının diğer bir şirketle birlikte kendilerinde olduğunu söyleyen Konutgan’a göre 8 milyon İncil’in basılıp dağıtılması teknik olarak mümkün değil. İncil’in Türkçesinin basılıp dağıtılmasının telif hakkını elinde bulunduran bir diğer şirket olan Yeni Yaşam Yayınları yöneticilerinden Gürkan Çamsu ise kendilerinin son beş yılda toplam 102 bin İncil bastıklarını, bunlardan 85 bininin isteyen kilise ve şahıslara satıldığını, kalan kısmının halen depolarında olduğunu söylüyor. Yurtdışından da talepler olduğunu söyleyen Çamsu, “Yurtdışından talep edenler de sonuçta telifi bizde olduğu için buradan alıp götürüyor. Yurtdışında Türkçe İncil basmak söz konusu değil. Yani rakamlar hakkında spekülasyon yapmanın bir mantığı yok; çünkü veriler açık. Yani bırakın 8 milyon dağıtmayı 1 milyon İncil bile basılmadı şu ana kadar.” diyor.

Basma yetkisi olan iki şirketin açıklamaları ve kayıtlar bu yönde. Peki son beş yılda 166 bin 508 İncil basılmışsa sadece son üç yılda 8 milyon İncil nasıl dağıtıldı? Birileri İncil’i korsan mı basıyor ya da yurtdışında bastıktan sonra mı Türkiye’ye getiriyor. Konunun tarafları İncil’in korsan olarak basılmasının teknik olarak mümkün olduğunu; ama ekonomik olmayacağı için basılmasının mantıklı bir açıklaması olmayacağını söylüyor. Behnan Konutgan, “Parayı veren herkese faturasını kesip İncil satıyoruz. Ama kimin aldığı bizim açımızdan çok da sorun değil. Eğer birileri alıp bu İncil’lerden korsan üretiyorsa tuhaf bir durum var demektir. Çünkü bize maliyetinin üzerine 2 milyon koyup satıyoruz. Bu kadar az bir kâr marjı için korsan basmak olsa olsa ideolojik gerekçelerle hareket eden ya da art niyetli kişilerin yapacağı iştir. ‘Art niyetli insanların böyle bir şey yapması mümkün müdür?’ derseniz Realyen tarikatı ile bizi aynı kefeye koyanların başka çalışmalar içine girmesi de tabii ki olabilir.” diyor.

Gürkan Çamsu ise korsan İncil basımının mantıklı bir açıklamasının olmayacağına, korsan basmayı gerektirecek kadar da talebin oluşmadığını söylüyor; “Depomuzda daha binlerce İncil var. Basılan miktarlar ortada iken 8 milyon İncil’in dağıtıldığını iddia etmek akla ziyan bir durum. Bu kadar İncil’i kim ne yapar? Ama birileri korsan olarak İncil basıp dağıtıyorsa ardında başka şeyler aramak gerek.” İncil basma ve dağıtma hakkını elinde tutan şirketlerin yöneticilerinin görüşleri böyle.

“Sokakta İncil dağıtılması çok tehlikeli”

Kilise cemaatleri de İncil basımı ve dağıtımı ile ilgili rakamlara şüpheyle yaklaşıyor. Samsun Protestan Kilisesi Pastörü Orhan Bıçakçı başka bir noktaya işaret ediyor: “Yılda 300 civarında İncil satın alıyorum. Her birine sadece 2 milyon lira kargo parası ödüyorum. Eğer 8 milyon İncil dağıtılmışsa kargo şirketlerine 16 katrilyon para ödemek gerekir. Baskıyı bırakın, dağıtmak için bile bu kadar para gerekiyor.” diyor. Kiliselere devam eden Türk Protestanlar arasında ise konuya farklı yaklaşım getirenler var. İsmini açıklamak istemeyen Hıristiyan Türklerden biri, “İki tür İncil görmek mümkün. Birisinin baskısı pahalı ve bandrollü, diğeri ise ucuz. Bir bölümünün kayıt dışı basıldığı kesin.” diyor.

Misyonerlik ve İncil dağıtımı ile ilgili olarak konuştuğumuz Vatikan’ın İstanbul Temsilcisi Georges Marovitch, “Sokaklarda İncil dağıtılması çok tehlikeli bir olay. Belki birileri iyi niyetle dinini anlatmak istiyordur; fakat provoke edilmiş birkaç genç bu kişilere fiili saldırıda bulunsa hiç de hoş olmayan olaylar yaşanır. Hıristiyanlığı öğrenmek isteyen kiliselere gidip öğrenebilir, internet var, kitaplar var. İncil dağıtmak hoş olmayan bir durum.” diyor. Ortodoks Rum Patrikhanesi’nden Peder Dositeous ise sokaklarda İncil dağıtarak kimsenin Hıristiyan yapılamayacağını söyleyerek tartışmaların gereksizliğine işaret ediyor.

Devletin güvenlik birimlerince hazırlanmış rakamlar sadece son üç yılda 8 milyon İncil’in ücretsiz dağıtıldığını söylüyor. Fakat İncil’i Türkiye’de basma hakkına sahip iki yayınevinin son beş yılda bastığı kitap sayısı 166 bin 508. Bu durumda şu soru akla geliyor: Ya dağıtıldığı söylenen İncil rakamları çok çok abartılı ya da yurtdışından ithal edilmediği de belli olan İnciller korsan olarak basılıyor.

Yorumlarınız



¬ Bu iş size mi düştü? [EREN DERVİŞ/05-Şubat-2005]

“Dinlerarası diyalog” konusunda size fazla yüklenildiğinin farkındayım; ama ”166 bin İncil nasıl 8 milyon dağıtıldı?” haberiyle misyonerleri dolaylı yoldan savunma pozisyonuna düştüğünüzün farkında mısınız? Misyonerleri savunmak size mi düştü Allah aşkına!

¬ Misyonerlerin avukatı mısınız? [Hakan Yılmaz/04-Şubat-2005]

Aksiyon gibi bir derginin, misyonerlerin avukatlığını yapar tarzda yazılar yazmasını hayretle izliyorum. Bu mesele sizi neden bu kadar ilgilendiriyor, misyonerlerin avukatlığını yapma gereğini neden duyuyorsunuz? Bu tutumunuzun dinlerarası diyalogla bir ilgisi var mı?

¬ Maksadınızı anlayamadım! [Sadullah Tokgöz/02-Şubat-2005]

"166 bin İncil nasıl 8 milyon dağıtıldı?" haberinin maksadını anlayamadım. Ne yapmaya çalışıyorsunuz? İncil korsan basılıyormuş, şöyleymiş böyleymiş… Gidip Taksim'e bir bakın, her gece İncil dağıtılmıyor mu? Başvurduğunuz herhangi bir misyoner kurum, Hıristiyanlıkla ilgili istediğiniz kitabı bedava göndermiyor mu? İsteyen her öğrenciye burs verilmiyor mu? Siz çıkmış bunların savunuculuğunu yapıyorsunuz.


¬ Bu işin hesabı olmaz [Mahmut Öz/01-Şubat-2005]

Büyük dağlar hesapla değil aşkla aşılır. Her şeyi hesaba kitaba vurursak, Haçlı Seferlerini de, Amerika’nın Irak’ı işgalini de gerçek dışı bulabiliriz

[patriot_erkam]

Butun bu yazıları okuduktan ve arkadasların yorumlarınada goz attıktan sonra yazacaklarımdan dolayı SİTEDEKİ NURCULARDAN gozuyle bakılacagıMıda biliyorum ama birincisi bilinsinki Allahına kadar ÜLKÜCÜYÜM.Bakın arkadaslar bu yazılardan ve simdiye kadar ki gorustugum arkadasların cogunun dusuncelerinde aldıgım veriye gore soyle bir sey ortaya cıkıyor BİZ BİZİZ VE BİZDEN BASKASINI TANIMIYORUZ.Benim nurcuların arasından konustugum insanlarsa onların sectikleri yolun onlara gore en dogru yol oldugunu fakat diger cemeat ve gruplarında Allah yolunda calıstıklarını ve sadece degisik bir yol takip ettiklerini soluyorlar.Arkadaslar amacımız VATANIN BOLUNMEZLIGI iken nasıl olurda kendi icimizden cıkan bizim evlatlarımıza bu kadar sert tavır takınabiliriz??Fetullah Gulen veya diger cemeat liderleriyle ilgili soylenen bir cok sey var.Onu bırakalım BASBUG a atılan bir suru iftira ve suclama var ki hatta hasa bazıları BASBUGNUN amerika adamı oldugunu dahi soyluyorlar.Peki bu tur seyleri okuyup direk kabullenmek dogrumudur??Arkadaslar bizim Nur cemeati yada bir baska cemeaatten once ugrasmamız gereken bir cok konu var. ben İ.Ü. ogrencisiyim ve okulumun koridorlarında Komunist itler yuzunden rahat bir sekilde dolasamıyorum.Durum boyleyken asıl dusmanlarımızı unutup kendi icimizde catısmalara ne gerek var..Duyarlı arkadaslari dusunmeye davet ediyorum.ALLAHIN SELAMI UZERİNİZE OLSUN.

[thekingbaron]

Allahın rahmeti ve bereketi üstünüze olsun. Kardeşim ben şu anda nur cemaatine bağlı bir yurtta kalıyorum ve ne said nürsi haşa allahtır ne de hocaefendi bir peygamber olarak telakki edilmektedir. Bu insanların bir davaları var İrşat ve tebliğ görevini yerine getiriryorlar onlardan dinimize ters bir hareket ne gördüm ne de duydum ki çoğu amaçları bizim turan ülkümüzle örtüşüyor onlar Komünizm altında ezilmiş olan Türk ülkelerinde okullar açıyorlar ve insanlara iyiliği emrederek kötülükten sakınmaları gereğini vurguluyorlar.Dünyada islam bayrağını dalgalandırıyorlar en son uyuşturucu cenneti kolombiya da okul açıldı burada islam yüceltiliyor allahın izniyle...Nur cemaati sayesinde Türk bayrağı ve islam bayrağı dünyanın her yerinde dalgalanıyor Türk lük yüceltiliyor.Ben sahsen bu ithamlar yerine Türkiye nin diğer sorunlarını konuşmayı istikbale dair görüşler beyan etmeyi dilerdim ister seniz kardeşlerim buyrun gelin misafiriz olun ben Gebzedeyim Hocaefendi yurdunu sorun bildirirler.Nur cemaatinin amaçlarını anlatalım o zaman haklı olduğumu göreceksiniz bizler birbirimize yardım etmeliyiz ama birbirimize köstek olamya çalışıyoruz.Şu da bellidir ki TÜRK'E TÜRK'TEN BAŞKA DOST YOKTUR. ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN...