Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - AKEPE YE KAPATMA DAVASI NİHAYET AÇILDI
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 6 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
cCc_OzguR_cCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Sep 16, 2005
İletiler: 260

İletiTarih: Pts Mar 31, 2008 4:52 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ahmet hakan'ı günahım kadar sevmem ama, bugünkü köşe yazısı enteresan. a-ke-pe'nin kapatılması için yeteri kadar gerekçe olmadığını vurgulaması haricinde, geri kalanında fena olmayan bir yazı kaleme almış.

Yazısının sonunda,

Alıntı:


(...)

Hem unutma ki:

27 Mayıs’ta ya da Menderes asıldığında...

Menderes sevgisinin destanının yazıldığı bu topraklarda bir mantar tabancası bile patlamamıştır...


diyor. Haklı aslında, görmüyor mu şakşakçılarının tribün kültüründen daha öteye gidemediğini?.. Görmüyor mu kendisinin birkaç ucuz ezberi ile, arkasından sürüklediği insanların sığ yorumlardan öteye gidemediğini?..

Kendisi demokrasiden bahseden, üstelik Başsavcı'nın Milleti ve Devleti arkasına alarak kullandığı Anayasal hakkı demokrasi karşıtlığı olarak nitelendiren bOşbakan, saçma sapan zorlamalarla; üstelik bilinçsiz halkı da oyununa alet ederek, referandum kaçamağı yapmaya çalışıyor!..

Son zamanlarda menderes'e ne kadar benziyor RTE!..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Çar Nis 02, 2008 4:34 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Dikkat ! Türkiye Cumhuriyeti çökmek üzere


Olup bitenler bir laik-anti laik çatışması değil. Kürt devletini kurmanın, Türkiye'yi "şark meselesi"nin çözümü için amipleştirmenin provasıdır.






OLUP BİTENLER LAİK ANTİLAİK ÇATIŞMASI DEĞİL KÜRT DEVLETİNİN VE DİĞER OLACAKLARIN AŞAMASI

Eski mebus Leyla Zana, "İnanıyorum ki 2010'da Abdullah Öcalan aramızda olacak" diyerek meydan okudu.

Nevruz bahanesiyle Türk devletini parçalamak isteyenler söz ve eylemleriyle meydanları savaş alanına çevirdiler.

Cumhurbaşkanı, başbakan, içişleri bakanı başta, Cumhuriyet Türkiye'sinin dümeninde oturanlar olup bitenleri seyrediyor.

Ama Başbakan Erdoğan "Ergenekon" adlı sözümona devleti yıkmaya yönelik bir örgüt peşinde. Fakat meydanlardakini görmüyor.

Pek çok konuda kendisinden farklı düşündüğüm Cumhuriyet gazetesi yazarı 83 yaşındaki İlhan Selçuk sabaha karşı saat 4.30'da evine baskınla derdest ediliyor.

"Ergenekon"un fikri lideri olmakla suçlanıyor.

Polis ve yargı siyasallaştırılmakta, her geçen gün yargı şaibe altına sokulmaktadır. Solcu AKP'li Ertuğrul Günay Ergenekon'daki ilk gözaltılara AKP'nin kapatma davasını kısas gösterdiğini hatırlayın.

Cumhuriyet Türkiye'sinin hukuk sistemi iflas etmek üzeredir.

Türk ordusu kıpırdayamaz hale getirilmek isteniyor.

Yürütme, dediğim dedik çaldığım düdük noktasındadır.

Yasama tarafının kantitesi kalite krizi içindedir.

AKP 2002 sonunda iktidarı devir aldığında Fatma teyzenin, Katibe Hanım'ın Muharrem amcanın kredi kartı ferdi kredi borcu dört milyar dolar iken bu rakam 2007 sonunda 74 milyar dolara fırladı.

12 Temmuz 1947'den 3 Kasım 2002'ye 55 yılda Türkiye'nin dış borç toplamı 130 milyar dolar iken beş yıllık AKP iktidarında 238 milyar dolara çıktı.

2002 sonunda ülkemizin iç borcu 90 milyar dolar iken 2007 sonunda 202 milyar.

AKP'nin beş yılda ödediği faiz 184 milyar dolar. Türkiye halen haftada bir milyar dolar faiz ödemeye devam ediyor. Atatürk barajını 3 milyar dolara yaptık.

İç savaşın eşiğindeki Pakistan yüzde 9, Mısır yüzde 5 ile borçlanırken "İslamcı" iktidar Türkiye'yi yüzde 17 ile borçlandırıyor.

Bu arada "babalar gibi satarım" akıldaneliğinin küresel sermayeye peşkeş çektiği 80 yıllık emekle kurulan devasa tesislerden, topraklarımızın satılması vs. elde edilen bir 30 milyar dolar da gitti.

Bankalarımızın yüzde 51, sigorta şirketlerimizin yüzde 70'i yabancıların artık.

Bunların hepsi "her siyasetin bir ekonomisi, her ekonominin bir siyaseti vardır" prensibine uygun bütünün parçalarıdır.

Poliste, yargıda, eğitimde, sağlıkta ve hatta orduda "SAFLAŞMA" oluşturulmak isteniyor.

Tarihimizdeki Balkan faciasını hatırlayınca "saflaşma"nın Türk milletinin yarınını yok etmeye yönelik olduğunu irkilerek görüyorsunuz.

Türkiye öncelikle savaşsız teslim alınmak isteniyor. Savaş için ise Yugoslavya modeli pişiriliyor.

Bir insan kafasına sert bir cisimle vurularak da öldürülebilir, gıdıklayarak da.

Gıdıklamak başlangıçta şaka olarak da algılanır çoğu kez. Ama gıdıklamak bir işkence türüdür ve sonuçta öldürücüdür.

Türk milletinin toplum dokusunu, manevi değerlerini, aşını, içini gıdıklıyorlar. Aileyi gıdıklıyorlar. Başı örtülüyü, başı açığı, kadınlarımızı gıdıklıyorlar.

Ortalık "Yaprak Dökümü"ndeki babalardan geçilmiyor. Babaları gıdıklıyorlar.

Olup bitenler bir laik-anti laik çatışması değil. Kürt devletini kurmanın, Türkiye'yi "şark meselesi"nin çözümü için amipleştirmenin provasıdır.

İçeride İkinci Cumhuriyetçi laik-siyasal İslamcı kliği birlikte hareket ediyor. Taşeronluk görevinin mükâfatını görüyorlar.

Rahmetli Mehmet Akif'in Safahat 148'den bir dörtlük:

Hele ilmiye bayağıdan daha aşağı bir turşu!

Babı fetva denilen daire ümmi koğuşu

Ana karnından icazetlidir, ecdada çeker;

Yürüsün, bir de sarık, al sana kâdiasker.

DİKKAT! Türkiye Cumhuriyeti Devleti çökmek üzere.

Ramazan K. Kurt / Ortadoğu



Etikhaber
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
mustafa1995
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 12, 2006
İletiler: 151
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cum Nis 04, 2008 1:29 pm    ileti konusu: KAMUFLE GÜNDEM Alıntıyla Cevap Gönder

Türkiye de yine kamufle gündem su yüzüne çıkarıldı yine.Gelişen olaylara dikkatinizi çekmek istiyorum.TSK nın yapmış olduğu operasyonun arkasından ABD hükümetinin en güçlü yahudi ismi Irak a gidiyor orada eşkiya başı ile buluşuyor ve o yörelerden kürdistan diye bahsediyor ve daha sonraki durağı ise bizim ülkemiz.Burada CUMHURBAŞKANIMIZ ve BAŞBAKANIMIZ ile görüşmelerde bulunuyor .Peki neler konuştular daha biz bunları tartışmaya fı8rsat bile bulamadan ortaya AKP nin kapatılma davası çıkarıldı.Bakın bu arada alt başlık olarak Petkim in ve Tekel in özelleştirilmesi onaylandı.Yanlış bilmiyorsam Petkim de 17.000 Tekel de5.000 toplamda 22.000 kişi işsiz kalacak ama biz bunları taRtışmaya bile fırsat bulamadık.Arkadan tekrar Ermenilerin başta olmak üzere 7 düvel düşmanımızın kaldırılması için çaba sarfettiği 301.madde gündeme getirilecek.Acaba bizden neler gidiyor yine .Ve bu arada Emniyet Gn Md.lüğümüz tarafından ben terörist ilan edildim.Çünkü ben Türk Millyetcisi yim.Ama AB pkk yı terör örgütü olmaktan çıkardı.Sizcede gerçekten ülkemde neler oluyor acaba.Ya ERGENEKON cu diye içeri atılanlar.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
mustafa1995
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 12, 2006
İletiler: 151
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cum Nis 04, 2008 1:46 pm    ileti konusu: KAMUFLE GÜNDEM Alıntıyla Cevap Gönder

Bu arada unuttuğum bir şey daha Vakıflar Kanunu nuda hiç tartışamadık.Başka bir konu daERGENEKON davası çıktı çıkalı tüm Milliyetci söylemler bıçak gibi kesildi.Nerede ise TÜRKİYE nin her tarafında meydan PKK=DTP li vekik ve göstericilere bırakıldı.Bu şahıslar eylamlaerine çatışmalarında ölmüş olanlar için şehit deyip saygı duruşu dahi istemeye başladılar.Ama TÜRKİYEM den tık yok.Acaba şu an bence uygulandığına inandığım psikolojik harbi kaybetmek üzeremiyiz.Gerçi bu kadar harkata başka bir ülke olsa bizim kadar hiç dayanamaz ama galiba bizde kaybediyoruz.YÜCE ALLAH TÜRK MİLLETİNİ KORUSUN VE YÜCELTSİN.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Haz 18, 2008 2:41 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Devam eden yargı süreci içerisinde bu işe bulaşmak istemezdik.
Ama kimsenin yasa falan dinlediği yok.Üstelik tarafsızlık ilkesini çiğneyecek kadar yanlılık gösteren bazı kişilerin demeçleri bizi bu konuya müdahil olmaya zorluyor.
Bizim konu hakkındaki görüşümüz davanın ilk açıldığı günden beri belli.
Bu davayı çok geç kalınmış bir adım olarak görüyoruz.
Mağduriyetmiş,yabancı sermaye ürkermiş,kaçarmış;borsa çökermiş,bilmem ne olurmuş gibi;akepenin pompalamaya kalkıştığı şeyler
densizlikten ve boşboğazlılıktan başka bir şey değildir.
Bir ülkenin sisteminin ister yasa dışı,isterse demokratik yönden ilgaya kalkışılmasının hiçbir haklı gerekçesi olmadığı gibi,buna karşı alınacak tedbirler ve cezalandırmalar hiçbir ön koşula bağlı olamaz!
Türkiye,çok daha erken bitirebileceği bir istiklal savaşını;sırf geleceğini satmamak,bağımsızlığını kaybetmemek için uzatmakta bir çekince görmemiştir.Bu bize çok pahalıya mal oldu denilebilir.Evet,bir çok şehit vermek,ülke kaynaklarını biraz daha zorlamak zorunda kaldık.
Ama büyük zaferin sonunda,pırıl pırıl;hiç kimseye gebe kalmamış;tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti doğmuştur.Değmez mi?
Bulunmadık hint kumaşı durumuna girip,küçük piç horozlar gibi ötenler;dava sürecince tehdit üzerine tehdit yağdırdılar.Sanki giderlerse;her şey çökecek;güneş batıdan doğacak,büyük kıyamet kopacakOysa,milletin içerisinden ortalama zeka seviyesinde;ilköğretim okulu mezunlarından oluşturulacak;onurlu,milliyetçi,DÜRÜST bir ekip;ülkeyi bunlardan daha iyi idare ederdi.Bir başka deyimle;ülkeyi bunlardan daha kötü idare edecek bir heyet iş başına gelemez!
Akepe kapatılmayı hak etmedi mi?Bin kere haketti ve çok daha öncelerden haketti.Ama bu şekilde bir dava ile değil!
Akepe nin kapatılma davasını lailkiğe bağlamak;bu ülkede laiklikten nefret eden milyonlarca geri zekalı dallamanın hırsını ve inatını arttırmaktan başka bir işe yaramaz!
AKEPE NİN ESAS KAPATILMA GEREKÇESİ VATANA İHANET OLMALIYDI!
Kapalı kapılar ardında pazarlanan,tüm kritik tesisleri yok bahasına satılan,büyük enflasyonlar bahasına yapılan;şeker fabrikaları,demir çelikler,çimento fabrikaları,ulaştırma ve haberleşme;binlerce hektar mülk ve arazi satılmış;İHANET YASASI VAKIFLAR KANUNU ile Lozan paramparça edilmiş kimseden tık yok!Varsa laiklik yoksa laiklik!
Geleceğini satmış;özelleştirmeyi milletine değil,dış leş kargalarına yapmış bir ülke;laiklikle idare edilse ne yazar,şeriatla idare edilse ne yazar?
Laiklik elbet de mükemmel bir yönetim biçimi.Ama laiklik bir araç mı,yoksa bu milletin çok çektiği dinci dallamaların idareye el koymalarını önleyecek bir sistem mi?Eğer iktidara bunlar gelecekse;ben ne anladım bu laiklikten?Eğer iktidara gelen kafasına göre anayasa yapacak;bu devletin temel taşlarını "millet arkamda ne istersem onu yaparım"diye ,geldiği günden beri işi gücü bırakıp darmadağın etmeye kalkışacaksa;bu laikliğin ne önemi var?Geleceği satılmış,pis anlaşmalarla hin oğlu hince mandaya sokulmuş bir ülkede şeklen laikliğin ne önemi var?
Çıkardığı her yasa bu ülkeye bir ihanet olan bu iktidar,geçmişte bu ikili anlama ve görüşmelerde parmağı olan eskinin dışişleri bugünün sayın Cumhurbaşkanı Gül,bu yasaların çıkması için parmak kaldırma makinesi görevini yapmış akepe milletvekilleri suçlu değil mi?Bu ihanet yasalarını,ardına bile bakmadan tüm ikazlara rağmen bir roket hızıyla onaylayan Cumhurbaşkanının bu işte bir sorumluluğu yok mu?
Ülkeyi manda haline sokacak bu anlaşmaları yapmanın bir bedeli yok mu?
Görev süreleri dolduğunda şapkalarını alıp gidecekler mi?
Bakın bugün Cumhurbaşkanını yargılıyamıyoruz diye mahkeme karar aldı!
Kayıp trilyon davası ne oldu?Bu ülkede adaletin pençesinden kurtulmak için,dokunulmazlık zırhına sığınmayı hangi vicdan kabul edebilir?
O makamlarda ,o yetkililer nasıl içlerine sinerek oturabilir?
Yasa da yokmuş!Hangi yasa Başkomutanın böyle cürümlerin içerisinden gelip de o makama oturacağını düşünebilir?Bu meclisin adı şaibe de olsa bir şeylere karışmış bir kişiyi nasıl ezici bir oy çoğunluğuyla o makama getirebileceğini hangi yasa düşünebilir?Bazı muhalefet üyeleri bile,nasıl Abdullah Gül devlet tercihidir,iyi ve tarafsız bir bir cumhurbaşkanı olacağına inanıyoruz diyebilir?
Bu siyasetin ahlakı mı kalmış ki;böyle bir ortamdan şaibesiz bir meclis,gerçek bir milli irade bekliyoruz?
O burunlarından kıl aldırmayan ve kendilerini "kanun " GÖREN ÇOK BİLMİŞLER,NİYE ORDUNUN VE YARGININ BU FRENİ PATLAK KAMYONA MÜDAHALESİNE BOZULUYORLAR?
Herkesin ağzında bir 28 Şubat sakızı.Neymiş 28 Şubat bu süreci hazırlamış.
Hadi ordan be!Tarih ortada.28 Şubat dan sonraki seçimlerde millet kimi tasfiye etti?
28 Şubatı yemiş refah partisi,dyp yi mi;yoksa başkalarını mı?
28 Şubat arkası ilk seçiminde mhp neredeyse iktidara tek başına gelmiyor muydu?Bunlar laf!Neden 28 Şubat a açıktan direnmiş Muhsin Molla ya yönelmedi millet?Neden 28 Şubatın ardından sözde mağdur erbakan ile çiller i tasfiye etti millet!
Bunlar boş laf.Mağduriyet edebiyatı da boş laf!
Adam gibi programla çıkarsan ortaya;işi götürürsün!Farklı olduğunu ortaya koyarsan işi götürürsün:Ha akepe bunları yaparak mı seçim aldı?Asla o iş başka!Arkasına tüm güçleri ve rüzgarı aldı da öyle iktidar oldu!
Lafı fazla uzatmayalım.Akepe kapatılmalıdır.Ama laiklik den değil!
VATAN İHANET DEN!Çünkü bu ülkenin,bu sistemin meclisi;ülke aleyhine yasalar çıkarmak hakkına sahip değildir bu bir!Milletin geleceğine ipotek koyacak anlaşmalar yapmak serbestisinde değildir bu iki!
Eğer bir gün kurucu meclis tekrar bir anayasa yapmak durumunda kalırsa;ilk göz önünde bulunduracağı şey budur!Nasıl bir memur devlet çıkarlarını çiğnediğinde dilmeyi yiyorsa;buna neden olan meclis de,hükümet de şu da bu da misli ile bu cezaya çarptırılmalıdır.
Şimdi laiklik gerekçesi ile kapatılacak bir parti,yasak alacak bir kaç adam ile bunca yıllık azgınlığın ve ihanetin bedeli ödenebilir mi?Bunca şey olup biterken bunlara parmak kaldıran diğer adamlar masum mu?
Bir devlet nasıl olup da kendini yıkmaya kalkışan adamlara,defalarca hile ile,şunla bunla yeniden siyasi örgütlenme hakkı verebilir?
Anayasanın asıl boşlukları işte bunlardır!Buna karşı bir önlem alınıp da,bu devletin yapı taşları ile oynamaya kalkışan adamların analarından emdiği süt burnundan getirilmez,yasalar caydırıcı olmaz ise işte ondan sonra çıkar;elin oğlu savunma yerine yüksek mahkeme ile gırgır geçer ve "bu bir geogle suçlaması"der çıkar!Ben bunca yıllık hayatımda,yüksek mahkemelerin bu denli ayağa düşürüldüğü,bu derece hakkında ileri geri konuşulduğu bir dönemi hatırlamıyorum.
Bize akıl veren dış ülkelerin,bırak yüksek mahkemesini,bir normal mahkemesinde kalk da bir yargıca bir laf et bakalım da ne oluyor ebenin örekesini görürsün!
Burada suçlu olan bir kaç adam değil TOPYEKUN AKEPE DENİLEN PARTİ;TÜM ÜYELERİ,VEKİLLERİ ,TEŞKİLATLARI VE HATTA VE HATTA SEÇMENLERİ İLE BİRLİKTE ORGANİZE BİR SUÇ ÖRGÜTÜDÜR!
BELEDİYELERDE DÖNEN DOLAPLAR BUNU EN BÜYÜK KANITIDIR!
BÖYLE BİR ÖRGÜTÜ LAİKLİK GERKÇESİ İLE DEĞİL;VATAN İHANET,VE ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ OLDUĞU İÇİM KAPATILMALIDIR!BUGÜN BİNLERCE YOLSUZLUK DOSYASI İÇİŞLERİ BAKANLIĞINDA BEKLETİLMEKTEDİR.
SOYULUP SOĞANA ÇEVRİLMİŞ BİR ÜLKEDE LAİKLİĞİN KAYIKÇI KAVGASI!YAZIK BU ÜLKEYE!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Tem 04, 2008 2:15 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu millet 3 kez tek partiye korkunç bir destek vererek yüklendi.
Bunlar yaşadığım dönemlerde ezici çoğunlukla iktidar olmuş;demokrat parti,anavatan partisi ve akepe dir.
Her üçü de aldıkları bu yetkiyi iyi kullanıp vatan için çalışacaklarına;her üçü de belirli bir sınıfı kollayıp,sistemle uğraşmışlar,gündemi abuk subuk konularla sulandırıp yağma ve talana başvurmuşlar,her üçü de bağımsızlığımızı tehlikeye atacak ve bizi vesayet altına sokacak anlaşmalara kalkışmışlar,yalan yanlış yatırımlarla göz boyayıp ülke ekonomisini mahvedip hazineyi 5 kuruşsuz tamtakır bırakmışlardır.
Bunları yazarken içim kanıyor.Bu yetki sadece ülkücü hareket den esirgendi.Ona asla böyle bir şans verilmedi.Demokrat parti her mahalleye bir milyoner sloganı ile,Türkiye de sözde bir iş adamı sınıfı yarattı.Millet den çaldı bunlara yedirdi.Akepe her türlü ahlak ve değer yargılarını bir kenara bırakp,köşe dönme sistemini oturtup;orta direk diye diye,orta direğin ebesini belledi.Bu da yetmiyormuş gibi,kürt mafyası ve yaratılmış kürt iş adamı sınıfı ile bölücülüğün ilk temelini attı.
Bu sonuncusu olan akepe nin ise ne halt yediği;şu anda herkesin gözü önünde.Onun da görevi ülkeyi parselleyerek yabancı sermayeye satmak!
Birincisini son derece haklı olan darbe yediİkincisi,ihtirasına yenilip köşke çıktı ve ardından hazine yağmalanamıyacak kadar tamtakır olunca partisi dağıldı.Üçüncüsü hepsinden azılı çıktı,hem köşkü,hem yürütmeyi ele geçirdi.Bunlar da yetmiyor,yök ,yargı,ve orduyu ele geçirmenin peşinde.Polisi hiç saymıyorum.Çünkü o zaten çoktan ;özellikle özal ile başlayarak,dincilerin eline geçti ve teslim oldu!
Bu 3 parti ülkeye 50 yıl zaman kaybettirmekle kalmayıp,bir de ülkeyi bir manda haline getirdiler.
Her üçü de hem vatan hem de emanete ihanet etmişlerdir.
Her üçü de ülkeyi bundasn böyle sadece kendilerinin yöneteceklerini düşünmüşlersir.Her üçü de ordu düşmanlığı yapmış,sürekli orduyu şikayet edip,kalkınmanın önünde bir set olarak göstermeye kalkışmışlardır.
Her üçü de despot idarelerine polisi bulaştırmışlar;orduyu küçültüp,polisi genişletmeyi ve bir polis devleti kurmayı amaçlamışlardır.
Keşke bunları yapmayıp,bu vatan için çalışmış olsalardı!Keşke başarılı olmuş olsalardı.Kim istemez?Keşke bugün milli gelir;hakça dağıtılıp 30.000 dolara ulaşmış olsaydı.Kim dilemez ki?
Ama herifler ilk iktidar günlerinden başlayıp,hilafet,saltanat,bilmemne laflarına başvurdular.Atatürk e karşı hasmane tavır aldılar.Bir it gibi;sözde şeyhlerin şıhların bir taraflarını yaladılar ve ödün üstüne ödün verdiler.
Her üçü de demiryollarını ihmal ettiler.Abd den ordan burdan dilenip geçinmeye kalktılar.Akepeyi bekleyen son da bunlardan farklı olmayacaktır.
Ne kadar bir taraflarını yırtıp da "ilk defa biz diye" bağırıp dursunlar;
bağırta bağırta;ihanet ettikleri bu emanet ellerinden alınacaktır!
Hele emanet ve yetki bir alınsın;ardından göreceğim uçuşan yolsuzluk dosyalarını.İşte tüm kudurmaları bundan.
Ama faydasız.Rte nin sonu hiç kimseye benzemeyecek.
Bugün ağlayıp sızlanıyor,tehditler alıyorum diye.Daha bir şey olmadı dur bakalım!Olduğunda biz sana söyleriz demedik mi diye!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Sal Tem 15, 2008 3:23 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
AKP grubunda, rozetli protesto
ANKARA Milliyet

AKP grubu bugün ilginç bir protestoya sahne oldu.

Ankara Milletvekili Aşkın Asan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan salona gelmeden önce milletvekillerine, üzerinde trafikte yol çalışması olduğunu gösteren tabelanın bulunduğu altında da, "Bırakın da çalışalım" yazan rozetlerden dağıttı. Milletvekillerinin birçoğu bu rozetleri yakalarına taktı. Aşan, bir gazetecinin rozetin ne anlama geldiği sorusuna, "Ne anlama geldiği anlaşılmıyor mu?" yanıtı verdi.



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasındaki Ergenekon davasıyla ilgili başlayan avukat-savcı tartışması sürüyor. Erdoğan, Baykal'ın, "Eğer bu davanın savcısı Başbakan'sa, avukatı da ana muhalefet lideri Deniz Baykal olur" sözlerine; "Bize savcılık görevini sağolsun onlar veriyor. Bu da güzel bir şey. Niye? Savcı millet adına vardır. Biz de millet adına hakkı aramanın, hakkı savunmanın gayreti içindeyiz. Eğer bu anlamda savcılık ise evet savcıyım" karşılığını verdi. Erdoğan, dün AKP grup toplantısında özetle şöyle konuştu:

İLLEGAL YAPILANMALARIN AVUKATI: Birileri siyaseti çatışma üzerinden yürütmek arzusunda olabilir... Arzu etmem ama söylemek durumundayım. İşte şurada, ana muhalefet partisinin lider ve sözcülerinin son günlerdeki gayretkeşliğini, tarih kaydetmiştir. Hukuki süreç henüz işlerken, demokratik siyasi sürece darbe vurma iddiasıyla soruşturulan illegal yapılanmaların avukatlığına soyunmak, ancak demokratik hukuk devleti anlayışına inancı zayıf olan bir siyasi anlayışın kalkışabileceği bir iştir. Bu tür siyasetçilerin ve böyle bir siyaset tarzının, siyasete verdiği zararı, demokrasiye verdiği zararı, hukuka verdiği zararı herhalde başka kimse veremez. İktidarı yıpratmak uğruna bindiği dalı kesen, içinde bulunduğu gemiyi batırmaya çalışan siyasetçi tipi bu millete ne verebilir? Bunların bu millete verebileceği bir şey var mı?

EVET SAVCIYIM: Biz kendimize hiçbir vasıf tayin etmemişken, bize de savcılık görevini sağolsun yine onlar veriyorlar. Bu da güzel bir şey. Niye? Savcı millet adına vardır. İddia makamı millet adına oradadır ve biz de millet adına hakkı aramanın, hakkı savunmanın gayreti içerisindeyiz. Eğer bu anlamda savcılıksa, evet savcıyım. Meşruiyet krizinden kurtulmak için yanlış üstüne yanlış yapanlar, bu ülkenin bahtını açan, ufkunu ağartan AKP'ye kara çalmaya çalışarak, aralarındaki mesafeyi sürekli olarak her gün daha fazla açtıklarının farkına varamıyorlar. Ülkemizin güven ve istikrarını değil sadece belli bir zümrenin siyasi menfaatini düşünerek hareket edenler maskeleriyle birlikte deşifre oluyor.



Gerçekten bunlar çok komik olmaya başladılar...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Sal Tem 15, 2008 10:08 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
BİJİ ERDOĞAN SANSÜRLENDİ



Tarih : 25.06.2008 19:48:05


--------------------------------------------------------------------------------

Pankartta bu sefer Biji Serok Apo değil Biji Tayyip yazıyordu. Korumalar engelledi ama objektiflere yakalandı bir kere...

--------------------------------------------------------------------------------




Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hafta sonu Batman'daki konuşması sırasında AKP Kozluk ilçe yönetiminin açtığı "Biji Tayyip" ve "Serok Tayyip" pankartları, Başbakanlık korumaları tarafından engellendi.

Başbakan Erdoğan cumartesi günü TOKİ'nin selzedelere yaptığı konutların anahtar teslim törenine katıldı. Erdoğan'ın gelişi nedeniyle okulların tatil olmasına karşın öğrenciler toplanıp getirildi, belediye otobüsleri ücretsiz insan taşıdı, bölgedeki AKP teşkilatları da Batman'a akın etti. Bu sırada kentte geniş polisiye önlemler alındı. Erdoğan, özel harekat timleri, özel nişancılar tarafından korunurken, helikopterler de kentin üzerinde alçak uçuş yaptı.

"Neden toplatıldı, anlamadık"
AKP Kozluk İlçe yönetimi de törene Kürtçe yazılı "Biji Tayyip" ve "Serok Tayyip" yazılı Kürtçe pankartla geldi. Kozluklu AKP'lilerin pankartlarını gören Başbakanlık korumaları müdahale ederek pankartları toplatırken, taşıyanların da isimlerini aldı.

Kozluk Belediye Başkanı AKP'li Hikmet Bahşi, korumaların bu tutumuna anlam veremediklerini belirterek, "Başbakanımızı Kürtçe ve Türkçe pankartlarla karşılamak için günler öncesinden hazırlık yaptık. Anlaşılamayan bir nedenle Kürtçe pankartları topladılar" dedi.

TRT'de Kürtçe yayın hazırlığı yapılırken buyşle bir uygulamayı anlayamadıklarını söyleyen Bahşi, "Başbakanımıza sevgi ve saygımızı pankartlarla göstermek istedik ama izin vermediler, anlamak mümkün değil" diye konuştu.

Diğer yandan şu ana kadar "biji" ve "serok" kelimelerinin yanında "Apo'yu görmeye alışkın gözler böylece "Tayyip"e de ısındırılmış oldu.





Neden topladılarki? Herşey zaten belli değilmi?

Saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Tem 16, 2008 5:50 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntıdır:
Alıntı:
Gözler artık karar tarihinde 16 Temmuz 2008


A.A



Anayasa Mahkemesi raportörü hazırladığı raporu Anayasa Mahkemesi’ne sundu şimdi gözler Anayasa Mahkemesi’nin kapatma davasını görüşmek üzere belirleyeceği tarihte.


Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Ak Parti hakkında açılan kapatma davasında raportörün raporunu hazırladığı belirterek, raporu üyelere dağıttığını bildirdi


Yolun sonuna nihayet gelindi.Artık iş toplantı gününün belirlenmesi ile karara kaldı.Umarım mahkeme en doğru kararı vererek
bunların yıkımlarına bir son verir.
Karar arzuladığım doğrultuda çıkarsa,artık yolsuzluk dosyaları havada uçuşmaya başlayacak,içişleri bakanının hasıraltı ettiği ve soruşturmaya izin vermediği o belediye başkanlarının yolsuzlukları da gündeme gelerek,akepe den nasıl bir enkaz teslim alındığı ortaya çıkacaktır.
Akepeye kapatılma cezası verilirse Cumhurbaşkanının da artık o koltukta oturması mümkün değildir.Çünkü böyle bir iradenin oylarıyla seçilen ve cumhurbaşkanı olduğu için yargılanmaktan kurtulan birisi bu devletin başında oturamaz,oturmaması gerekir!
Ama bilinmelidir ki,Cumhurbaşkanlığında kalsa ve dirense dahi,görev süresi sonunda mutlaka adalet karşısına çıkartılacaktır.
Ama bu defaki enkaz sadece ne yazık ki dış borç ve hazine ile ilgili değil.
6 yıldır yapacaklarının azamini yaptılar ve satılmadık tesis bırakmadılar.
Bu nasıl temizlenecek,düzeltilecek bilmiyorum.
Ama bence önce devletleştirilmeli,ardından halka arzedilmelidir.
Bu ülkenin içinde yabancı şirketleri görmek istemiyorum!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Tem 16, 2008 8:40 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

saman adlı gazeteden alıntı:
Alıntı:
AK Parti hakkında açılan kapatma davasında iddianamesiyle ilgili rapor tamamlandı. Anayasa Mahkemesi üyelerine dağıtılan raporda Raportör Doç. Dr. Osman Can, 'AK Parti kapatılmamalı' dedi. AK Parti'nin program ve eylemlerinin laikliğe aykırı olmadığını belirten Can, "AK Parti, Anayasa'nın 68. maddesinde belirtilen laikliğe aykırı fiillerin odağı haline gelmemiştir. Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu'na göre kapatmayı gerektirecek sebepler oluşmamıştır." tespitinde bulundu. Raporda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Anayasa Mahkemesi'nin parti kapat kararlarını İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade ve örgütlenme özgürlüğü ilkesine aykırı bulduğuna dikkat çekildi.

Anayasa mahkemesi üyelerinin bir kısmına halen dağıtılmamış,sadece 11 kişiye dağıtılması gereken bu rapor nasıl basına ulaşıyor?
Anayasa mahkemesinden de mi sızma var,yoksa basın mı yönlendiriyor?
Anayasa mahkemesi başkanının ifadelerine bakıyorum,rapor konusunda bir açıklama yok,süreç anlatıyor.Peki bu haber neyin nesi?
Ben bu sonucu duyunca epeyi rahatladım.Çünkü raportörün raporu kimseyi bağlamıyor ve sonuçlar genelde raportörün dediğinin tersi çıkıyor.
Bunu defalarca gördük.Şu bölüm çok ilginç;
Alıntı:
Raporda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, Anayasa Mahkemesi'nin parti kapat kararlarını İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade ve örgütlenme özgürlüğü ilkesine aykırı bulduğuna dikkat çekildi.

Bu ülke bizim anayasamıza göre mi idare edilecek,yoksa insan hakları sözleşmesine göre mi?
Hangi insan hakları sözleşmesi,hangi maddesi;bir siyasi partinin
anayasaya aykırı faaliyetlerde bulunmasını ve sisteme kastedilmesini kabul edebilir?Bu mantıktan hareket edilirse,pkk nın partisi olan dtp de kapatılamaz.Bu iş mi?Bu sistemi yıkmak için,siyasi örgütlenme kabul edilebilir mi?Akepe açık açık sistemi tartışmaya açmadı mı?
Ulemaya soralım lafları etmedi mi?Konu mahkemede iken bile;Atatürk inkilapları için,tramva geçirdik demedi mi?Bugün dışişleri bakanı hala daha;dini inançları
yaşama konusunda sıkıntılar var demedi mi?
Bu iktidar kaç kez,anayasaya aykırı kanunları çıkarıp getirip dayatmadı mı?Bu iktidar kaç kez,lozanı çöpe atacak kanunlar çıkarmadı mı?
Bir tek ellerine silah alıp kalkışmadıkları kaldı.O kalkışmaya
da ceza kanununda oynayarak büyük ceza indirimi getirmediler mi?
Geldiği ilk günden beri,sistem ile nasıl uğraştıkları;getirmeye kalkıştıkları eğitim sistemi,Bülent Arınç ın,şuyun buyun söyledikleri ortada değil mi?
Daha ne yapacaklar devleti ve sistemi yıkmak için?
O zaman komünistler de örgütlensin,başlasınlar altını oymaya!
Ne kadar devlet düşmanı adam varsa örgütlenip akepe gibi sivil darbe yapmaya kalkışsınlar.Ergenekonu bilmem ama,bunlar gerçekten de sivil darbeyi başarı ile yaptılar.Gidişat ortadadır.
Eğer hala daha doğru ise,bu raportör nasıl böyle yorum yapabiliyor,anlamak mümkün değil.
Biz avrupa ne der mi diyeceğiz,yoksa işimize mi bakacağız?
Bir anayasa,bir devlet daha nasıl altı üstüne getirilir?Bırakın icraatı,şu kırmızı çizgilerde dilek ve temenni dahi yapılamaz.Ya bu çocuk oyuncağı mı ki,canı sıkılan sistemi değiştirmeye kalkışsın?
Bu ülkede komünistler %47 oy alsa,biz getirip komünizmi mi koyacağız idare şekli olarak?Bu nasıl bir yorum,bu nasıl bir mantık?
Nedir anayasa mahkemesinin yapması gereken?Gidişat anayasaya uygun mu değil mi?
Ya herifler İstanbulu başkent yapmaya kalkışıyor.Anayasanın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek maddeleri ile oynamaya kalkışıyor.
Üniter devlet yapısını bozmaya kalkışıyor.Etnik bölücülüğe taviz veriyor,anlaşmaya kalkışıyor.Anadilde eğitim bilmem ne diyor.
Başlatmasınlar kürtçesine de anadillerine de!
Eğer haber doğruysa sn.raportör galiba bu ülkede yaşamıyor ve olan bitenlerden haberi yok!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
-ULKUCU-GARDAS-
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 10, 2004
İletiler: 395
Şehir: İSTANBUL

İletiTarih: Cum Tem 18, 2008 10:02 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Gerekçeleri vesayet rejimine hayır, milli irade ne diyorsa o olacakmış ve böylece gerçek demokrasi olacakmış. Yani akp iktidarında mercimek ve kömür aboneleri ne derse o olacakmış. Gerçi bu abonelerin resmiyette mercimek ve kömür dışında başka bir talepleri yok ama, akp ve eteğine kene gibi yapışan dağıtım komiteleri bu abonelerin adına milyonlarca para harcayarak büyük afişlerle bilbordları kiralayarak mercimek ve kömür parasından daha fazlasını propagandaya harcayabilmekteler.



Vesayet rejiminden kasıtları; Damat Ferit gibi alçakların hasta adam yaptıkları Osmanlı'nın üzerine leş kargası gibi üşüşen Türk düşmanı haçlılara karşı, Anadolu'da yeniden dirilişi gerçekleştiren Mustafa Kemal ve çevresindeki bir avuç vatanseverin önderliğinde Türk Ordusu ve Milleti tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin yılmaz bekçisi ve koruyucusu Türk Ordusu'nun Türk Devlet ve Milletinin bekası üzerindeki hassasiyetinden kaynaklanan titizliğidir.



Türk Yurdu ve Milleti ile Mustafa Kemal'in eseri Cumhuriyeti ebediyete kadar korumaya ve kollamaya kararlı olan Türk Ordusu'nun vesayetine demokrasi maskesi ile karşı çıkan bu Soros taşeronu beslemesi alçaklar, ne hikmetse ABD'nin, AB’nin, İngiliz'in mandasını özgürlük ve demokrasi diye yutturmaya çalışıyorlar. Yahu Türk Ordusu Moskof Ordusu mudur ki vesayeti bu şerefsizleri bu kadar rahatsız etmekte, satılmış dolma kalemler, beyni dini duygular kullanılarak yıkanmış sözde Müslümanlar gavurun mandasını Mustafa Kemal'in askerlerine ve Cumhuriyetine tercih etmektedir?



Büyük Önder Mustafa Kemal engin zeka ve dehasıyla sanki bugünleri önceden görmüş gibi; Türk Gençliğine hitabesinde ne diyordu;



"İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler."



İşte Büyük Atatürk'ün korktuğu bugün Türk Milleti'nin başına gelmiş, Damat Ferit ve İstiklal Mahkemesi kılıç artıkları ihanetlerinin dozunu gaflet ve dalelet içindeki akp'nin teslimiyetçiliğinden aldıkları cesaretle yükseltmişlerdir. Vur Türk'e yazıktır Türk'e misali Türklüğe küfretmenin yolunu açan bu basiretsiz iktidar aynen İslam'ın en büyük günah addettiği zinanın suç olmaktan çıkarılmasında olduğu gibi Müslüman Türk Milleti'nin manevi kuvvet kaynaklarına incir ağacı dikmektedir.



Büyük Türk Milleti'nin milli kimliği paspas edilirken, bütün dünyanın saygıyla önünde eğildiği Türk Ordusuna işgalçi muamelesi yapılırken sesi çıkmayan akp iktidarı, ne yazık ki kendisine ve liderine karşı yapılan eleştirileri sanki Devlet ve Millete karşı yapılmış gibi cezalandırma yoluna başvurmakta, Ordusuna ve Milletine sahip çıkanlara Ergenekoncu darbeci suçlamasıyla, Türkiye Cumhuriyetine darbe indirmeye çalışmaktadır.



Ankara'nın şerrinden Brüksel lahanalarının şefaatine sığınanların Ankara'dan kasıtları Mustafa Kemal'dir. Ki o Mustafa Kemal, Anadolu'da Türklüğün ve minarelerin kıyamete kadar özgürce yaşamasının temellerini atan, Yüce Allah'ın bu millete bir hediyesidir. Haçlı Gavurunun talimatıyla ezan seslerinin kısılmasını kabul eden de işte bu sahtekar islamcı diyologcu mücahit takımıdır. Mübarek İslam dininin farz olan emirlerini paspas edip, haçlının şefaatine sığınan bu takiyyeci dönmelerin, İslamla uzaktan yakından bir alakaları olmadığı ve yeni bir başörtüsü dini icat etmeleri hala Türk Milletinin Müslüman’ın gözünü açmadı ise Allah'ın gazabı yakındır. O gazap bazılarını yakacaktır amma belkide yeni bir kurtuluşa vesile olacaktır.



Türk Milletine ve İslam'a ihanet ederek; Allah'ın gazabına maruz kalan, düştükleri girdapta çırpınanlara, üzerimize elzem olmadığı halde kurtuluşları için akıl vermek de Türkiye sevdalılarının görevi değildir. Onları gazaptan kurtaracak yine Yüce Hakk'tır. Şayet yanlışlarından dönüp tevbeye yönelirlerse ve tevbeleride kabul edilirse.



Vatanseverleri, bilirim ki geceleri uyku tutmaz. Memleketin durumu hep onlara dert omuştur. Hep bir çıkış yolu arayışı geceler boyu sürer gider. Artık Ülkenin geldiği bu acıklı manzara karşısında, ülkeyi bu hale düşürenlerin sonunu düşünmek değil, Türk devlet ve Milleti'nin geleceğini düşünmek Allah indinde daha makbul olacaktır.



Hergün şehit veren Mehmedimin vesayetinden korkanlar korkmaya devam etsinler. Çünkü Mandanın velayeti altında yaşamayı ar edinmeyen şerefsiz tayfası asla ne benim ırkımdan ne de dinimdendir. Onlara yardım edenlerden ve akıl verenlerden de kuşku duymaya başlarım. Ülkücü Hareketi temiz helal oylar Milli Ülkü'ye ulaştırır. Haçlının önünde secdeye varanlara alkış tutan eller oylar bizden uzak olsun. Hayır getirmez. Nasıl Mustafa Kemal bitmiş bir imparatorluktan yeni bir milli devlet kurdu ise Ülkücülerde küllerinden yeniden doğar. Yeryüzünde bir tek Türk kalsa da Hedef TURAN'dır. O kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.



Kimse Türk'ü aptal yerine koymasın. Vesayetimiz bizim askerimizdir. Mehmetçiğimizdir. Ordu Millettir, Millet Ordu'dur.

ALLAH(c.c.) emanet olunuz

ALLAH (c.c.) TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)

www.haberdokuz.com
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
hilalugruna1
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Apr 18, 2008
İletiler: 178
Şehir: ERGENEKON

İletiTarih: Cum Tem 18, 2008 11:10 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

-ULKUCU-GARDAS- demiş ki:
Gerekçeleri vesayet rejimine hayır, milli irade ne diyorsa o olacakmış ve böylece gerçek demokrasi olacakmış. Yani akp iktidarında mercimek ve kömür aboneleri ne derse o olacakmış. Gerçi bu abonelerin resmiyette mercimek ve kömür dışında başka bir talepleri yok ama, akp ve eteğine kene gibi yapışan dağıtım komiteleri bu abonelerin adına milyonlarca para harcayarak büyük afişlerle bilbordları kiralayarak mercimek ve kömür parasından daha fazlasını propagandaya harcayabilmekteler.



Vesayet rejiminden kasıtları; Damat Ferit gibi alçakların hasta adam yaptıkları Osmanlı'nın üzerine leş kargası gibi üşüşen Türk düşmanı haçlılara karşı, Anadolu'da yeniden dirilişi gerçekleştiren Mustafa Kemal ve çevresindeki bir avuç vatanseverin önderliğinde Türk Ordusu ve Milleti tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin yılmaz bekçisi ve koruyucusu Türk Ordusu'nun Türk Devlet ve Milletinin bekası üzerindeki hassasiyetinden kaynaklanan titizliğidir.



Türk Yurdu ve Milleti ile Mustafa Kemal'in eseri Cumhuriyeti ebediyete kadar korumaya ve kollamaya kararlı olan Türk Ordusu'nun vesayetine demokrasi maskesi ile karşı çıkan bu Soros taşeronu beslemesi alçaklar, ne hikmetse ABD'nin, AB’nin, İngiliz'in mandasını özgürlük ve demokrasi diye yutturmaya çalışıyorlar. Yahu Türk Ordusu Moskof Ordusu mudur ki vesayeti bu şerefsizleri bu kadar rahatsız etmekte, satılmış dolma kalemler, beyni dini duygular kullanılarak yıkanmış sözde Müslümanlar gavurun mandasını Mustafa Kemal'in askerlerine ve Cumhuriyetine tercih etmektedir?



Büyük Önder Mustafa Kemal engin zeka ve dehasıyla sanki bugünleri önceden görmüş gibi; Türk Gençliğine hitabesinde ne diyordu;



"İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler."



İşte Büyük Atatürk'ün korktuğu bugün Türk Milleti'nin başına gelmiş, Damat Ferit ve İstiklal Mahkemesi kılıç artıkları ihanetlerinin dozunu gaflet ve dalelet içindeki akp'nin teslimiyetçiliğinden aldıkları cesaretle yükseltmişlerdir. Vur Türk'e yazıktır Türk'e misali Türklüğe küfretmenin yolunu açan bu basiretsiz iktidar aynen İslam'ın en büyük günah addettiği zinanın suç olmaktan çıkarılmasında olduğu gibi Müslüman Türk Milleti'nin manevi kuvvet kaynaklarına incir ağacı dikmektedir.



Büyük Türk Milleti'nin milli kimliği paspas edilirken, bütün dünyanın saygıyla önünde eğildiği Türk Ordusuna işgalçi muamelesi yapılırken sesi çıkmayan akp iktidarı, ne yazık ki kendisine ve liderine karşı yapılan eleştirileri sanki Devlet ve Millete karşı yapılmış gibi cezalandırma yoluna başvurmakta, Ordusuna ve Milletine sahip çıkanlara Ergenekoncu darbeci suçlamasıyla, Türkiye Cumhuriyetine darbe indirmeye çalışmaktadır.



Ankara'nın şerrinden Brüksel lahanalarının şefaatine sığınanların Ankara'dan kasıtları Mustafa Kemal'dir. Ki o Mustafa Kemal, Anadolu'da Türklüğün ve minarelerin kıyamete kadar özgürce yaşamasının temellerini atan, Yüce Allah'ın bu millete bir hediyesidir. Haçlı Gavurunun talimatıyla ezan seslerinin kısılmasını kabul eden de işte bu sahtekar islamcı diyologcu mücahit takımıdır. Mübarek İslam dininin farz olan emirlerini paspas edip, haçlının şefaatine sığınan bu takiyyeci dönmelerin, İslamla uzaktan yakından bir alakaları olmadığı ve yeni bir başörtüsü dini icat etmeleri hala Türk Milletinin Müslüman’ın gözünü açmadı ise Allah'ın gazabı yakındır. O gazap bazılarını yakacaktır amma belkide yeni bir kurtuluşa vesile olacaktır.



Türk Milletine ve İslam'a ihanet ederek; Allah'ın gazabına maruz kalan, düştükleri girdapta çırpınanlara, üzerimize elzem olmadığı halde kurtuluşları için akıl vermek de Türkiye sevdalılarının görevi değildir. Onları gazaptan kurtaracak yine Yüce Hakk'tır. Şayet yanlışlarından dönüp tevbeye yönelirlerse ve tevbeleride kabul edilirse.



Vatanseverleri, bilirim ki geceleri uyku tutmaz. Memleketin durumu hep onlara dert omuştur. Hep bir çıkış yolu arayışı geceler boyu sürer gider. Artık Ülkenin geldiği bu acıklı manzara karşısında, ülkeyi bu hale düşürenlerin sonunu düşünmek değil, Türk devlet ve Milleti'nin geleceğini düşünmek Allah indinde daha makbul olacaktır.



Hergün şehit veren Mehmedimin vesayetinden korkanlar korkmaya devam etsinler. Çünkü Mandanın velayeti altında yaşamayı ar edinmeyen şerefsiz tayfası asla ne benim ırkımdan ne de dinimdendir. Onlara yardım edenlerden ve akıl verenlerden de kuşku duymaya başlarım. Ülkücü Hareketi temiz helal oylar Milli Ülkü'ye ulaştırır. Haçlının önünde secdeye varanlara alkış tutan eller oylar bizden uzak olsun. Hayır getirmez. Nasıl Mustafa Kemal bitmiş bir imparatorluktan yeni bir milli devlet kurdu ise Ülkücülerde küllerinden yeniden doğar. Yeryüzünde bir tek Türk kalsa da Hedef TURAN'dır. O kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.



Kimse Türk'ü aptal yerine koymasın. Vesayetimiz bizim askerimizdir. Mehmetçiğimizdir. Ordu Millettir, Millet Ordu'dur.

ALLAH(c.c.) emanet olunuz

ALLAH (c.c.) TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)

www.haberdokuz.com


Büyük Önder Mustafa Kemal engin zeka ve dehasıyla sanki bugünleri önceden görmüş gibi; Türk Gençliğine hitabesinde ne diyordu;



"İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler."

EYVALLAH ISTE LIDER ATAMIZ BUGÜNKÜ AKP HÜKÜMETINI NASILDA TARIF ETMIS
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Tem 19, 2008 11:06 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

vatan dan alıntı:

Alıntı:
Erdoğan, toplantıda Genelkurmay Başkanlığı’nın önceki gün yaptığı açıklamaya ilişkin bir soruyu yanıtladı. Erdoğan, bir gazetecinin Genelkurmay’ın açıklamada, “TSK’ya hukuk dışı saldırılar yapıldığı ve bu konuda Türk milletinin de yasal ve demokratik tepki göstermesi beklentisinin” dile getirildiğini anımsatması üzerine şunları söyledi: “Silahlı Kuvvetlerimize karşı hiçbir zaman hukuk dışı bir eylemin içinde olmayı Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir vatandaşı, ferdi kabullenmez. Hiçbir kurumu da kabullenmez. Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir anayasal kurumuna da hukuk dışı saldırıda bulunmayı hiçbir vatandaş kabullenmez. Silahlı Kuvvetler’e karşı hukuk dışı saldırılara hiçbir zaman sıcak bakmamız ve Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir vatandaşının da sıcak bakması inanıyorum ki mümkün değildir.”

Kıbrısta bir fırıldaklar dönerken;bir taraftan da rte dün geceki genelkurmay açıklamasına okuduğunuz şu yorum getirmiş.
Başbakan herkesle güzel kafa buluyor.
Madem öyle de ,bu yandaş basın neden susturulmuyor?Savcılar her gün iddianame üzerine iddianame yazan satılmış kalemleri hakkında neden soruşturma açmıyor?
Sözde çok gizli olan soruşturmaları bu yasemin denilen kadın başta olmak üzere,besleme basına kim sızdırıyor?Neden savcılar harekete geçemiyor?
Şimdi de bugün basında 11 tane dinleme aracının kayıp olduğu,polisin bunun ellerinde olmadığını ifade ettiği yazıyor.Bu araçlar kimin elinde,bunları kim kullanıyor,Bunun hesabını kim verecek?Başbakan bundan sorumlu değil mi?İçişleri bakanı sorumlu değil mi?
Biz miyiz bunun sorumlusu?Bu davanın asıl savcısının kendisi olduğunu rte söylemedi mi?
rte nin demek istediği şu.Hukuk dışı orduya ve kurumlara saldırmayı kabul etmeyiz.Ama hukukun içerisinde kalarak,kitabına uydurarak,siyaseti yerine göre oynayarak bu belden aşağı vurma serbesttir orduya!"
Bilmem kaç sene önce olduğu iddia edilen kalkışma olayının,aradan bu kadar süre sonra geçtikten sonra ortaya sürülmesi;kimseyi bu davanın ciddiyetine inandıramaz.Tabii birazcık düşünen ve biraz akıl taşıyan birisini.
Sinan Aygün e de çok dikkat etmek gerekir.Bu adam Abdüllatif Şener
efendi ile birlikte Türkiyenin başını belaya sokacak adamlardan bir tanesidir.
Yılların Deniz Baykalı nın bu Abdüllatife 2.kıyağı ve kefaleti.İlkini Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında yapmış ve Abdüllatif olsaydı kabul ederdik demek gafletinde bulunmuştur.
Baykal bu kafada gidiyorsa,onun da bu abd tezgahı içerisinde bir piyon olduğunu ve koltuk uğruna buna katıldığı kanıtlanacaktır.
Zeki Sezer in Ecevite baskı ile ilgili sözleri de tam bir rezalettir.
Görülüyor ki abd hiçbir boşluk bırakmamış ve siyaseti tamamen teslim almıştır.Kapatma tarihine tarih biçecek kadar da ileri gitmiştir.
Bu durumda Türk milletinin bunlardan binbir kez daha istikrarlı,hiçbir ihanetine tanuık olunmamış mhp ye yönelmesinden başka çıkar yol yoktur.Abdüllatifler,sinan aygünlerden falan bu ülkeye bir şey olmaz.
Bunlar da bu oyunun parçalarıdır.Ortada doğru dürüst denenmemiş sadece mhp kalmıştır.MHP KESİNLİKLE İKTİDARA GETİRİLMELİ VE TÜRK MİLLETİ MHP YE TEK BAŞINA İLK KEZ BİR ŞANS TANIMALIDIR!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
hilalugruna1
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Apr 18, 2008
İletiler: 178
Şehir: ERGENEKON

İletiTarih: Çar Tem 23, 2008 9:05 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ayrica <ben artik ergenekon demiyecegim<Ümraniye sorusturmasini gündeme getirmegen gazete ve köse yazarlarinida, basinin hain isbirlikcileri elestiriyorlar ,neden elestiriyorsunuz,ki ortada dogru dürüst delileri,olmayan neyi yazzinlar sizin gibi masa basinda oturup bazi vicdanli kalemlerimiz ,seneryolar üretmiyorlar,:
Bu tayyip hükümetinin hukutan siyasi ahlaktan falan anladigida yok biran önce kapatilsa akp ve dtp si Türkiye olarak kurtulacagiz insllah <ZATEN MHP GELIYOR ALLAHIN IZNI ILE<öz yurdun öz evlatlarina artik teslim edin ÜLKEYI EY TÜRK HALKI!!!!!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 6 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1