Bozkurt NET

[Vuslatim]

Tevhit Gülseven


Tarih boyunca savaşlar “para”, “kadın”, “din” ve “ırk” adına yapılmıştır. Ancak bu ana başlıklar bazen saklı, bazen aşikâr görüntü verirler. Bazen de birbirlerini provoke ederler. Ve bazen de hedef biri sanılırken sonuçta diğer hedef kaybedilir.

Türk Milleti, Ayak Oyunlarını Okumalıdır!...



Türk Milleti üstüne oynanan oyunları okumada geç kalmaktadır. Bunun nedeni ise oyunları oynayanların amaçlarını bilmemekten kaynaklanmaktadır.

Oyunlar kimler tarafından oynanmakta, sahneye nasıl konulmakta ve daha önemlisi aktörler, figüranlar kimler tarafından seçilmektedir sorularının cevabını bilmeli, tanımalıdır. Bu oyunda oyuncular ve rolleri okunabilmelidir.

Daha kötüsü bir sürü gelişen olayları tesadüfle belki izah etmekle birlikte üzerine oyun oynandığını bile doğru değerlendirememektedir.

Acıdır, ama doğrudur.

Türk Milleti üzerine oynanan oyunları ve arkasında ki insanları tanımamakta da ısrarcıdır.

Hatta oyunu göstermeğe ve bozmağa çalışanlara, daha kötü gözle bakma alışkanlığını değiştirmemiştir.

Millet olarak “farkındalık” bilinci çok az insanda gelişmiş, önemsenmiştir.

Oysa biz coğrafya yapısı olarak bir “köprü “üzerindeyiz.

Bu köprü üzerinde tutunmanın yolu; farkında olmak; dost ve düşman kavramları konusunda bilinçli olmakla mümkündür.

Bu köprüde kalabilme, güçlü, akıllı, uyanık ve safların sık tutulması ile mümkündür.

Yazılarımda genellikle olayların arka taraflarını, saklı kısımlarını, manalarını, felsefi ve sosyolojik boyutlarını öne çıkartmağa çalışmaktayım. Amacım büyüklerim olan Alparslan’ların, Atatürklerin, Atsızların düşünceleri ile paralel olarak Türk Milletini uyarma ve tehlikelerden uzak tutma çabası ve düşüncesidir.

Tarih boyunca savaşlar “para”, “kadın”, “din” ve “ırk” adına yapılmıştır. Ancak bu ana başlıklar bazen saklı, bazen aşikâr görüntü verirler. Bazen de birbirlerini provoke ederler. Ve bazen de hedef biri sanılırken sonuçta diğer hedef kaybedilir.

Türk Milleti’nin bazıları tarafından değerlendiremediği, üzerine oynanan oyunlarda üç faktör egemen kılınmaktadır. Sırasıyla ırk, din ve paradır. Kadın ise bu oyunda magazin malzemesi olarak yıkıcı ve uyutucu faktör olarak kullanılmaktadır.

Para; Türkiye’mizde el değmemiş “maden yatakları”, “petrol denizleri” ve “su”dur.

Irkımız Türk’tür.

Din ise İslamiyet’tir.

Türklük ve İslamiyet’imiz birbirleri içine öyle girmiştir ki, ayrılması mümkün değildir.

Ve gâvurun hedefi ise iki önemli varlığımızdır.

Yani Türk-İslam bünyemiz ve “para”mız.

Batı; bu iki değerimizi elimizden almak için savaşmaktadır.

Bazen bir değerimiz olan dinimiz kılığında bize oyunlar oynamakta veya dinimizi bilmeyen veya anlayamayacaklarla bizi karşı karşıya getirmektedirler.

Bazen diyalog ve bazen de medeniyetler buluşması çizgisindedir.

Din her alanda istismar edilmektedir.

Irk da.

Ve şimdi bazıları ırkımızla alakalı yanlış düşünce ve fikirlere sahip olmakla birlikte ırkından utanır bir hal de sergilemektedir. Türk Milleti bu tiplerinde rol ve oyunları konusunda araştırma yapmak ve doğruları bulmak zorundadır.

Olayların, söylemlerin ve tavırların hiç birisi tesadüfî değildir.

Bizi yönetmeğe aday olanlarında Irkımız veya diğer konularda söylemleri, davranışları da tesadüfî değildir.

Onları bizi yönetmeğe memur edenlerin, destekleyenlerin veya bildikleri halde savaşmayanların tavırları da tesadüfî değildir.

Ayak oyunları bilinmeli ve okunmalıdır.

Milletimiz; oyunlara gelmemelidir.

Yoksa sırtımız yerden kalkmaz.


Kaynak; Ülkücü.org