Bozkurt NET

[kurtoglu1919]

BUSH-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİNDE

'Kızıl Elma' telaşı

Erdoğan, Bush'a, "Türkiye'yi ABD'nin küresel ve bölgesel politikalarına uyumlu hale getireceğiz" sözü verdi. Ancak Bush, Erdoğan'a "bunu yapmak için ABD karşıtlığını ezmeniz gerekir" yanıtını verdi. Erdoğan, BOP'u çıkmaza sokan Kızıl Elma' için "ABD karşıtlığına tepki göstermek çatışma getirir."diyerek bu gücü yenemeyeceğini itiraf etti. "Aydınlık ve Ulusal Kanal'a demeçler vermeyin. Çünkü yanıltıyorlar."



Erdoğan, Bush'a, "Türkiye'yi ABD'nin küresel ve bölgesel politikalarına uyumlu hale getireceğiz" sözü verdi. Ancak Bush, Erdoğan'a "bunu yapmak için ABD karşıtlığını ezmeniz gerekir" yanıtını verdi. Erdoğan, BOP'u çıkmaza sokan Kızıl Elma' için "ABD karşıtlığına tepki göstermek çatışma getirir."diyerek bu gücü yenemeyeceğini itiraf etti.
"Aydınlık ve Ulusal Kanal'a demeçler vermeyin. Çünkü yanıltıyorlar."
Bu sözler, ABD'nin Türkiye Büyükelçiliği'nde başta Joseph Pennington ve diğer görevli müsteşarların, AKP milletvekillerine bir bakıma "talimatı". Aydınlık'a bilgi veren kaynaklar, Amerikan Büyükelçiliği'nin, Türkiye'de oluşan "anti-Amerikan" havadan rahatsız olduklarını ve bu mücadelede başı çeken Aydınlık ve Ulusal Kanal'ın sesinin kesilmesini istediklerini söylüyorlar.
Geliyoruz, Bush-Erdoğan zirvesine...

ERDOĞAN AĞZINDAKİ BAKLAYI ÇIKARDI

Bush-Erdoğan zirvesi, özellikle Türk kamuoyunda yankısını "Amerikan karşıtlığı" temelinde buldu. Erdoğan gezi öncesinde Türk gazetecilere verdiği röportajlarda ve ABD Başkanı George W. Bush'la yaptığı görüşmenin ardından, hep aynı soruyla karşılaştı: "Türkiye'deki Amerikan karşıtlığını nasıl ortadan kaldıracaksınız?"
Erdoğan'ın Washington yolunda verdiği mülakatlar, basına önce "CHP'nin ABD karşıtlığından Erdoğan'ın rahatsızlığı" şeklinde yansıdı. Ancak, Erdoğan, Bush'la görüşmesinin ardından yaptığı açıklamalarla, asıl sıkıntısının CHP'den değil, "Kızıl Elma" koalisyonundan, yani Türk milletinin yüzde 83'ünden kaynaklandığını itiraf etti. Erdoğan, uçakta gazetecilere verdiği mülakatta, sıkıntısının temelinde Türkiye'deki ulusal güçler olduğunu itiraf etti. Başbakanın "marjinal" diyerek küçümseye çalıştığı kesimlerden aslında çok korktuğu ortaya çıktı. Erdoğan şöyle konuştu:
"Kamuoyu marjinal gruplar tarafından bazen yönlendiriliyor. Buna CHP'nin tavrı da eklenince sıkıntı büyüyor. Meclis oturumlarında CHP, bizi Amerikancı olmakla suçluyor. Bizi Amerikancılıkla vasıflandırmanın mefhum-u muhalifi nedir? Bu söyleme marjinal gruplar da katılıyor. Bu bazen Meclis dışında kalmış partiler olabiliyor. Ulusalcılık da buna dahil. Ulusalcılar, milliyetçiliğe zarar veriyor." (Zaman Gazetesi/ 8 Haziran 2005/Ekrem Dumanlı'yla görüşme)

ERDOĞAN İÇ ÇATIŞMADAN KORKUYORMUŞ

Türk milletinin yüzde 83'ünü ABD'ye şikayet eden Erdoğan, görüşmede Bush'a, "Türkiye'yi ABD'nin küresel ve bölgesel politikalarına uyumlu hale getireceğiz" sözünü verdi. Bunun üzerine Bush, Erdoğan'dan Amerikan karşıtlığına karşı tavır beklediğini söyledi. Erdoğan bunun için ellerinden geleni yaptıklarını ancak, daha fazlasına güçlerinin yetmeyeceğini söyledi. Erdoğan basın toplantısında soru üzerine, "Zaten uygulamalarımızla Amerikan karşıtlarına karşı tepki gösteriyoruz. Uygulama yeterlidir. Başka tepkiye gerek yok. Tepki göstermek çatışma getirir" diye yanıtladı.
Erdoğan "marjinal" diye küçümsemeye çalıştığı grupların üzerine gidildiğinde "iç çatışma"dan korktuğunu söylüyor. Hani bunlar marjinaldi. Erdoğan'ın sözlerinden de anlaşılıyor ki, "marjinal" grup yok, millet var!

EDELMAN YÖNTEMİNİ SÖYLEDİ:'ANTİ-AMERİKANCILARIN BAŞINI EZİN'

Peki Erdoğan, "Kızıl Elmacı"larla nasıl başa çıkacak? Erdoğan'a talimat Eric Edelman'dan bir süre önce gelmişti.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, Dış Ekonomik Kurulu (DEİK) bünyesindeki Türk-Amerikan İş Konseyi'nin 20. yılı dolayısıyla, 2 Haziran'da Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen konferansta şunları kaydetti: "Son aylardaki yanlış anlaşılmalar ve yönlendirmeler yüzünden Amerikan mallarının kullanımını yasaklamaya kadar varan bazı talepler oldu. Bizim ilişkilerimize karşı, Amerikan şirketlerini boykot çağrıları, özellikle çirkin başlarını kaldırdıkları zaman ezilmelidir." Evet, Edelman, "ezin başlarını anti-Amerikancıların" diyor...
Kim var bu mücadelenin başında. İşçi Partisi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve demokratik kitle örgütleri. Amerika karşıtı, bağımsızlığı savunan güçlere karşı Amerikalı yetkililerin tavrı bu: "Ezin başlarını."

BOP'A KOŞULSUZ DESTEK

Gelelim, zirvenin diğer notlarına?
Tayyip Erdoğan yönetimi, Amerika'ya bir kez daha karşılıksız "evet" dedi. Washington'un Büyük Ortadoğu Projesi'ne yüzde yüz destek sözü veren Erdoğan'ın, hükümetiyle ilgili kötü gidişatı, ABD'ye verilecek sözlerle kurtarmayı planladığı belirtiliyor. Erdoğan, Türkiye'yi ABD'nin bölge politikalarına uygun hale getirme sözünü şu şekilde dile getirdi: "Yeni Türkiye, ABD'yle paylaştığı ortak vizyon ve çıkar birlikteliği temelinde, ABD'nin küresel ve bölgesel politikalarına daha geniş bir yelpazede daha somut ve daha verimli katkılarda bulunabilecek bir ortak konumuna gelmektedir."

"SURİYE KARARI İKTİDARIN GELECEĞİNİ BELİRLER"

ABD, Erdoğan ve Gül'den Türkiye'nin Suriye'ye açılan bir pencere olmasını istedi. Türk diplomatik kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Bush yönetimi Erdoğan'a, "Üsleri Suriye için kullanmak istiyoruz. En kısa sürede yanıt bekliyoruz" mesajını iletti. Erdoğan'ın bu talep karşısında süreye ihtiyaçları olduğunu söylediği öğrenildi. Hükümet kanadında yapılan ilk değerlendirme, "bu talebin hazmedilip hazmedilemeyeceği iktidarın geleceğini belirler" şeklinde.

"İZOLASYONU TÜRKİYE'DEN DELİYOR"

Türk diplomatik kaynakları, ABD ile AKP hükümeti arasında Suriye konusunda görüşbirliği olduğunu ancak, bunun uygulaması konusunda "yöntem farkı" olduğunu savunuyor. Aynı kaynaklara göre, Bush Erdoğan'dan Suriye ile ilgili "siyasi karar" almalarını istedi. Bush, Suriye'nin Batı tarafından uygulanan izolasyondan Türkiye yoluyla kurtulduğunu söyledi ve "bu intibaı vermeyin" diye açıkça tehdit etti.
Erdoğan ve Gül, verdikleri yanıtta, "Suriye rejimine sempatimizin olması söz konusu olamaz. Biz bu rejimi tasvip etmiyoruz. Ancak Suriye komşumuz ve 800 kilometre sınırımız var" diyerek Bush'a destek oldular.

ERDOĞAN: TÜRKİYE'DE DİNİ ÖZGÜRLÜK YOK

Kıbrıs konusunda Türkiye kamuoyuna, "Ercan havaalanından, Washington seferleri" sözü veren Tayyip Erdoğan, bu konuda da eli boş döndü. Bush, Dışişleri Bakanı Condalezza Rice'tan, sadece konunun incelenmesini istedi.
Erdoğan, Bush'la yapacağı görüşme öncesi, CNN televizyonundan Wolf Blitzer'a konuştu. CNN'in "Türk-Amerikan ilişkileri tezkerenin reddinden sonra bozuldu, ne diyorsunuz?" sorusuna Erdoğan "Ben elimden geleni yaptım" yanıtı verdi. Tayyip Erdoğan "1 Mart tezkeresi için parlamentoda yeterli çoğunluk sağlanamadı. Ama o zaman ben Başbakan değildim. Ben başbakan olduktan sonra tekrar tezkereyi parlamentoya getirdik ve bu kez ezici üstünlükle geçti" diyerek kendi grubuna da Amerikan talepleri doğrultusunda baskı yaptığını itiraf etmiş oldu.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatını taşıyan Tayyip Erdoğan, ABD'de verdiği röportajda "Türkiye'de dini özgürlük olmadığını" söyledi. Tayyip Erdoğan, kızını da bu yüzden Amerika'da okuttuğunu sözlerine ekledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı sıfatını taşıyan Erdoğan, CNN televizyonuna kişisel olarak laik olmadığını da ifade etti.

[turk_neferi]

TAYYİP BUSHUN KARISI GİBİ DAVRANIYOR.BUSH NE DERSE O OLUYOR NEDENSE.SANKİ BUSHUN COCUGUNU DOGURACAK KARILAR GİBİ KIVIRTIYOR TAYYİP.

[kurtoglu1919]

BU meziyet rte de olduktan sonra ac kalmaz DANSÖZLER BILE KISKANIR
OLDU !!!


ANLAYAMIYORUM rte kizan ADAM,lari hic mi iyi bir yani yok 5 vakit namaz kilar memleketi güzel bir de satar yine de yaranamiyor bizlere cok mu nanköruz acaba ???!!! :-)

SAYGILAR