Bozkurt NET

[ilteris-kaan]

Aslında cemaati yakinen hepiniz biliyorsunuz. 2003 yılının son günleri Türkiyeyi sarsmıştı bir grup medya. Fatih Camiinde bir cenaze namazında Muhsin Yazıcıoğlu Mahmud Hocaefendinin sakalını öptü iddia ve iftira ve ithamları ile Türkiye'nin gündemine gelmişti cemaat.

Halbuki Mahmud Hocaefendi bırakınız sakal öptürmeyi el dahi öptürmekten kaçınan bir insandı. Yaşı 74 olduğu için kulakları ağır işiten Hocaefendiye taziye için eğilmişti Muhsin Reis. Ama birileri bunu kendi çıkarlarına malzeme yapmak için kullanmışlardı.

Mahmud Hocaefendi'nin şeyhi Fatih Dersiamlarından Ahıskalı Ali Haydar Efendidir. Ali Haydar Efendi Hz.leri daha çocuk yaşta göçer Ahıska'dan. İlmini önce Erzurum'da sonra da Fatih'te tamamlar. Öyle ki Cennetmekan II. Abdulhamid Han'ın huzur dersleri baş muhatablığına getirilir. Mecelle'yi şerh eder.

Buhara'dan Anadolu'ya kadar gelen, Silsile-i Saadattan Bandırmalı Ali Rıza Efendiye bağlanır. O'Nun vefatı ile de posta oturur.

Ali Haydar Efendi'nin vefatı ile de vazife Mahmud Efendi'ye geçer. Mahmud Efendi hayatı boyunca tek eşli olmuştur. İlk eşi 20 seneden fazla yatalak olduğu halde evlenmemiş , ancak o vefat ettikten sonra kendisi 59 yaşında iken 53 yaşında hiç evlenmemiş bir hocahanımla evlenmiştir.

Hocaefendi İsmail Ağa Camiinde imamlık yapmış ve hayatını bu vazifeden gelen maaşı ile idame ettirmiş birisidir.

Cemaat ilmen Osmanlı Fatih medrese geleneğini , tasavvufen de Osmanlı Mustafa İsmet Tekkesi geleneğini devam ettirmektedir.

Cemaat Osmanlıca okuma ve yazmaya ve Kur'an'ı Kerime mana verecek derece de Arapça eğitime önem vermektedir. Molla Hüsrev'in Dürer ve Gürer'i, İsmail hakkı Bursevi'nin Ruhul Beyanı gibi ecdad yadigari binlerce eserin tozlu raflarda çürüyüp gitmesine müsaade edilmemektedir.

Cemaati Arapçılık ile suçlayan bazı insanlar var ki bunlar hakikati bilmemekten kaynaklanmaktadır.

1. Sarıklarını Osmanlı Uleması gibi sarmaktadırlar.
2. Cübbeleri Arap cübbesi değil Osmanlı ilmiye sınıfının cübbeleri gibidir.
3. Şalvarları dahi sultanselim şalvar olarak adlandırılmakta, aynen ecdanın şalvarları gibidir.

Hocaefendi ; sünnet-i seniyye tam anlamıyla bağlı, müstehab ve mendupların dahi terkine rıza göstermez. Kendisi bir günde üç tane müstehabı terk ederse cemaati tarafından ikaz edilmesini ister. Hüseyin Üzmez de hocaefendiye bağlıdır.

Zaten cemaate tenkid yöneten Ehl-i Sünnet düşmanı Vehhabi selefi grupların da en büyük tenkid noktası da budur. Cemaatin Ehl-i Sünnet müdafii olması , Osmanlı ilim ve kültürünü savunması ve yaşaması gelioyr.

Mahmud Hocaefendi hiç bir siyasi partiye destek vermediği gibi açıkça kendi adı ve cemaati üzerinden siyasi spekülasyon yapılmasına da müsaade etmemektedir.

Hocaefendi, itikaden Maturidi, amelen Hanefi meşreben Nakşidirler. Kendileri İslam'a hizmetin ancak ilim öğrenerek ve öğreterek, yaşayarak olacağını bildiğinden cemaate ait dergi , gazete ve televizyon bulunmamaktadır.

Ancak cemaatin içindeki hocalar zaman zaman muhtelif dergiler de çıkarmaktadır. Bunlardan bir tanesi de Beyan'dır. Beyan Dergisi bugün ilmen temerküz etmiş , ilim ve amelleri muhatablarınca kabul görmüş bir grup hocaefendinin kontrolünde çıkmaktadır. Derginin başında bir dönem BBP GİK üyeliği de yapmış olan Ahmed Zeki Sarıhan bulunmaktadır.

Forumdaki tüm arkadaşlarıma arz ederim.

[yorukhasan]

Allah ( azze ve celle ) razı olsun üstadım senin bu bilgilerin bizleri aydınlattı bazı arkadaşlarında bu yazıyı okumasının yararlı olacağını düşünüyorum Allah( azze ve celle ) senden razı olsun Allah( azze ve celle ) yar ve yardımcınız olsun Allah ( azze ve celleye ) emanet olunuz inş. esselamün aleyküm ve Rahmetullah

[gazibaba]

Vatanımız Şehit kanıyla sulanmış Evliyanın nefesiyle hayat bulmuştur. Bir grup arkadaşla yapmış olduğumuz Çankırı seyahatimizde bunu doya doya gördük ve yaşadık. Çankırımızın garip ve mahsun köylerini dolaşıyoruz aman Allahım Türbe olmayan bir köy yok Türbedeki kitabeyi okuyorsunuz "Benli Muhyidini Arabi, Bagdattan gelmiş, Hamza Baba Horasandan gelmiş, Eşşeyh Muharrem Efendi Horasandan gelmiş, Eşşeyh Mahmut efendi Horasandan gelmiş, Kara Dede bu topraklarda yetişmiş ve insanımızı irşat etmek için tüm imkanlarını harcamış, Hacı Ahmet Baba Anadolumuzun yetiştirdiği kanaat önderlerinden" vs bu şekilde onlarca türbe ve Allah dostlarının yapmış olduğu tarihi camiiler zikrullah mekanları şunu gördük buraları mekan tutan buraları Müslüman Türk medeniyetiyle şaheserler yapan bu insanlar ömürlürlerini bu Millete vakfetmişler (Allah şefaatlerini üzerimizden eksik etmesin) bu türbelerin olduğu köylerde bir bereket var insanlarında huzur var ve gelen ziyaretçilere dedelerinden gördükleri şekilde hürmet var. Yani Buralarda yatan bu Mübarek Zatlar buraların manevi sahipleri yani bu insanlar Manevi makamlara göre kimisi Valisi, kimisi kaymakamı, kimisi muhtarı, kimisi hizmetkarı olmuş. Gaye İnsanları Allaha kulluk vazifesini severek yaptırmak Bu insanlar hayattayken sevilen sayılan bir sorun olduğunda bunlara danışılan bir anlaşmazlık olduğunda bunların hakemliğine başvurulan saygın sözü dinlenen kişilerdi. Günümüzde bu insanların varisleride aynı bu Allah dostu insanlar gibi hayatını bu dine bu Vatana adayan insanlardır.
Dikkat ederseniz bu insanların yaşadığı yerde huzur olur kardeşlik olur, insanlık olur, Bu insanların olduğu yerde terör olmaz anarşi olmaz, huzursuzluk olmaz, Çünkü bu insanlar bulundukları yerler için bereket kaynağı huzur menbağıdır. Bakınız Mesela Adıyaman ilimizde yaşayan Veli bir insan var
buraya giden insan adam olup dönüyor, ayyaş kul oluyor teröristse hizmet ehli oluyor, hırsızsa dürüst oluyor ve bu ilimizdee terör barınamıyor neden çünkü Burada yaşayan Allah dostu insan buraya gelen herkesi kulluk potasında eritiyor. Onun için bu ilimizde terör mekan tutamaz. İstanbulumuzun maneviyat tarihi ilçesi Fatih var. Fatih Çarşamba semtinde yaşayan değerli bir Allah dostu İnsan var
Hayattan lezzet alamayan elindekine kanaat etmeyen, haylatını şuursuzca yaşayan insanlar bu semte geldiğinde, O kapıdan içeri girdiğinde hayatı bir başka tatmaya başlıyor. Çünkü burada Mükim bulunan Hacı Mahmut Efendi buraya gelen insanlara huzur dağıtıyor ilim dağıtıyor, almış oluduğu terbiyeyi insanlarla paylaşıyor, çevresindeki insanlara adeta Allah Resulü sav (nün) unutulan Sünnetini doya doya yaşatıyor, dua ve zikirlerini öğretiyor bunları yaşamaya çalışan insan bir farklı oluyor adeta kötülük yapmaya fırsat bulamıyor. Mesela Kastomunu ilimizde böyle Kayseri ilimiz Elazıg ilimiz, Erzincan ilimiz Trabzon ilimiz Gaziantep ilimiz var daha doğrusu bu Veli kulların olmadığı yer yok gibidir. Ama bazı öne çıkan İsmi duyulmuş Veli insanlar var ki bunlar bir başka bunlara toplum olarak daha çok sahip çıkmamız gerekir çünkü bunlar toplumumuzun manevi dinamikleridir. Bir kısım insanlar bunlara direkt veya endirek iftira atmakta bu insanların talebelerini kötülümekte, küsümsemektedir. Cemaatte insanlar hata yapabilir belkide çevresine zarar veren insanlarda olabilirler ama bunların yaptığı yanlışlar tüm Cemaate maal etmek hiçde uygun olmaz.Zaten dikkat edilirse bu Cemaatlere, gidip Bu Veli kullara talebe olanlar neden gitmekte "ben günahkarım, ben hayırsızı, ben aileme milletime zararlıyım; ne olursunuz beni adam edin beni aileme ve Milletime haylırlı bir insan yapın" diye gitmekteler. Yani kimse ben İslamı çok iyi biliyorum çok iyi yaşıyorum ailem komşularım arkadaşlarım benden memnun diye gitmezler zaten böyle insansa O'da bir Veli kuldur. Bu Cemaatlerin hemen hepsi Ehl-i Sünnet Vel Cemaat ölçüsündedirler, Dinler arası diyaloga karşı çıkarlar, imanı konularda zerre taviz vermezler bunların iyi bilinmesi gerekir.
Hacı Mahmut Efendi ilmiyle amil, müfessir, fakih, Peygamberimizin Sav. Sünnetini doya doya yaşayan Allah dostu Veli bir kuldur "Onlar Allahın hidayet ettiği kimselerdir O'nların hidayetine uy" emrine muhattap "Geldiğin yerden getir" ayetlerine uyan Zamanımızın seçkin kanaat önderidir. Onlarla oturan şaki olmaz. Bu insanın kıymetini bilelim ve O'nu yıpratacak davranış, söz ve fiilden uzak duralım Ahirette O'nların Şefaatlerine ihtiyacımız olacak.

[yorukhasan]

Allah (azze ve celle ) sendende razı olsun gazibaba Allah ( azze ve celle ) yar ve yardımcımız olsun Allah ( azze ve celleye ) emnet olunuz inş. s.a