Bozkurt NET

[kadir45]

Başlığa bakıp da beni 70 lerde boğaz köprüsüne karşı çıkanlardan sanmayın.Ama bir ülkede,yatırımların da bir öncelik sırası vardır.Şimdi 3 gün önce İstanbul da bir sel felaketi yaşandı.Rezaleti 70 milyon tv lerde izledi.İstanbulun göbeğinde insanlar botlarla kurtarıldı.Sen önce ordaki dere yataklarına kurulan evleri boşalt.Arkasından o dere yaklarını ıslah et.Bu iş hesap meselesi.Bu ahmaklara söyleye söyleye bıktık,bunlar aynı hataları yapmaktan bıkmadılar.Bir şehrin yağmursuyu sistemi,50 100 yıllık taşkın değerlerine göre hesaplanır.Ona göre boyutlandırılır.Ellerinizde meteoroloji rasatları var.Elinizdeki,dere yatakları tahliyeye yetmiyorsa,yağmur suyu kanallarını bu debilere göre boyutlandırır ilave kanallarla denize akıtırsın biter.Sen yağmur suyu kanalı yapıyorum diye bu işi 500 600 lük büzlerle halledeceğim dersen,sel yataklarına gecekondu kurdurursan,şehrin ormanlarını yağmalatıp buralara Sultanbeyli gibi gecekondu semtleri kurulmasına izin verirsen işte böyle rezil olursun.Bütün dünya da sana bu vahşilerin İstanbul nesine der sen de seyredersin.Bu rezalet ortada iken,bunu çözeceklerine,3.köprü düşünüyorlar.İstanbulda yapılaşma uğruna feda edilen tabiat ,şimdi düzensiz yağışlarla intikam alıyor.10 cm kar a şehri teslim edersin,2 saatlık yağmurda botlarla çatılardan adam toplarsın.O ünlü dsi genel müdürü yaptığınız profesörünüz veysel eroğlu bu işleri bilmiyor mu?Sular idaresi müdürüyken neden bu işleri halletmedi?Sizin 3. köprü neyinize?hangi çok uluslu şirkete iş ihale emri aldınız?İstimlaklardan kimlere,köşeyi döndüreceksiniz?Önce adam gibi Şehrin alt yapısını çözün,sonra da tünel teknolojisi Türkiyede çok ilerledi.Artık Tüp geçite yönelin.Ormanları gecekonduya yediririrz,sonra da yeşil alan yapacağız diye trilyonları yeriz.Ya sabır.

[kadir45]

Eski bir başlığımı bugün yeniden gündeme getirmemin nedeni;şu son 24 saatlik yağışlarda İstanbulun bu perişan halini bir kere daha hatırlatmak.Evet yaz ortasındaki bir yağışla İstanbul bir kere daha felç oldu.Başta Pendik olmak üzere çok sayıda semtte,yollar çöktü,sele kapılan araçlar tahrip oldu,evleri sular bastı.İstanbul perişan bir halde.10 yıldır bu kentimizde inançlı kadroların belediyesi iktidarda.
İstanbulda belediyecilik dışında her işle uğraştıkları,bugünkü İstanbul görüntülerinden belli.İstanbulun doğal sel yatakları olan bölümleri imara açılmış,bunlar üzerine sonradan yapılan kanallar daraltılmış,kanal demeye bin şahit yapıların taşduvarları bitmiş.Bakımsızlıktan dökülüyor.İşte bunlardan bir tanesi bugün pendikte yıkıldı,ve ortalık birbirine girdi.
Artık İstanbulun ciddi bir yağmur suyu projesine ihtiyaç olduğunun farkında değiller.Geçen yaz Kağıthanede yaşananlar,bu yıl Pendik'te tekrarlandı.Dikkat edin,böyle yağışlarda asıl afet kanalizasyon patlamalarından meydana gelir.Peki neden kanallar patlar?Çünkü İstanbulun yağmur suyu drenaj çalışması yok.Toplanan yağış suları kanalizasyonlara veriliyor.Halbuki kanalizasyon şebekeleri,sadece atık su debisine göre projelendirilmiştir.Dolayısıyla ciddi bir yağışta bu yükü kaldıramıyor ve patlıyor.Şimdi bir araştırma yapılsa,bu gibi olayların olduğu yerlerde,halkın kaçak olarak,bahçelerindeki suları da bu kanallara bağladığı görülecektir.Istanbul ormanlarının da yapılaşma uğruna mahvedilmesi ve kentin beton yığınına dönüşmesi de bu kontrolsuz yağışlara neden oluyor.İstanbul bu şekilde,kendisine kıyanlardan,sel yataklarına yapı yapanlardan,dereleri ıslah etmeyip dalga geçen belediyelerden acı bir şekilde intikam alıyor.Doğanın yıllarca aşındırarak oluşturduğu o sel yataklarını daraltarak,etrafını park yapan,bu şekilde işlevini bozan lale devri özenticilerinden de intikam alıyor.Ne yapacak rte nin İstanbulu bunları düşünüp.Bol bol şenlik yap,lale devri gibi lüzümsuz süslemelerle uğraş,hafızlık yarışması tertiple,bol bol serbest biniş kartı dağıt,sel yataklarına,orman yağmalamalarına,gecekondulara çanak tut.Seçimi kazan keyfine bak.21.yüzyılda Yıllarca Osmanlıya Başkentlik yapmış bu şehri daha da boz geriye götür.Tarımı bitir.Gübreyi pahalılaştır,sulama ücretlerini arttır,ekimi yasakla,Daha da yasakla ki,dengini kapan buraya koşsun.Bu nüfus yetmez İstanbul'a.50 milyon olmalı ki bir şeye benzesin.Sen de öğün,çağ atlattım,en büyük şehir Türkiyede de.10 cm karda okulların tatil olduğu,birkaç saatlik yağışta hayatın felç olduğu bir İstanbul.Ne kadar iftihar edilecek bir şey değil mi?