Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - Salahadin
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 5 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
sevgihan
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 03, 2005
İletiler: 226
Şehir: Turkiye - Konya ve Corum

İletiTarih: Cmt Tem 09, 2005 7:23 pm    ileti konusu: Salahadin Alıntıyla Cevap Gönder

Ilginc bir yazi. Fikirlerinizi beklerim.

-

Selahattin Eyyubi'nin Kökeni ve Kimliği

Aslıhan Karatay

27 Mart 2005



Geçen ay Selahattin Eyyubi'nin Kudüs'ü fethetmesini konu alan 'Cennet Krallığı' (Kingdom of Heaven) filminde Kürtçe ezgilerin okunacağı haberi halkımızda çeşitli tepkilere neden olmuştu. Bazı Türkler "Selahattin Eyyubi Türktür" diyerek, Kürtçe türküler sayesinde Selahettin'in Kürt olarak gösterilmesine itiraz ettiler. Kardeş Türküler'den Vedat Yıldırım ise, "film yönetmeninin Selahattin Eyyubi'nin Kürt olduğunu bildiği halde filme yansıtmamasının da dikkat çekici nokta olduğunu belirtti." (1) Zaman Gazetesinde not bırakan Murat da, "Amerikanın bu filminde Selahettin Eyyubinin Kürt kimliğini öne sürmesi kasti bir tutum olabilir. Muslumanlar arasında tartışmalara sebebiyet verebilir. Bundan dolayı önemli olan Selahettin Eyyubinin Müslüman olmasıdır" (2) diyerek herhangi bir etnik kökenin belirtilmesine karşı bir görüş belirtmişti.

Hollywood'un yaptığının gerçekten 'kasti bir tutum' olup olmadığını bilmek için, ilk önce Selahattin Eyyubi'nin etnik kökeni nedir onu bilmemiz lazım. Selahattin Eyyubi hakkında yazılan yazılarda bu konuda mutabakat yoktur. Bazı yazarlar Selahettin Kürttür, bazıları Türktür der, ve daha az bir sayıyla Araptır diyenler de var. Bunları yazarken ne yazık ki çoğu sayfalar bilimsel, akademik bir çalışmayı kaynak olarak göstermez. Dolayısıyla ben konuyu gerçek tarihi yayınlardan araştırmaya karar karar verdim. Bu araştırmam esnasında öğrendiklerimi paylaşarak konuya biraz aydınlık getirebileceğimi umuyorum.

Al-Nasır Salah al-Din (Selahattin) Yusuf bin Ayyub aslen olarak Tikrit (Irak) doğumludur. Arapça'da, isimlerde geçen 'bin' yada 'ibn' yapısı, kişinin babasının ismini belirtir. Örneğin, Selahettin'in adından, babasının ismi 'Ayyub' olduğunu çıkartabiliriz. Babasının tüm ismi kitaplarda Najm ad-Din Ayyub (Necmettin Eyyubi) bin Şadi bin Marwan olarak verilir. Böylece, Selahattin Eyyubi'nin babaların ve dedelerin kimliklerini kolaylıkla öğrenmiş olduk. Bu silsile yapısından annenin ismini öğrenmek ise pek mümkün olmuyor; fakat annesinin erkek kardeşinden (Şihabeddin Mahmud bin Tokuş) bahseden kaynaklardan


Selahattinin dedesinin ismi ve soyu hakkında bilgi edinebildik. Selahattin'in kardeşlerinin ve akrabalarının isimlerinden Eyyubi ailesinin kimliği ve düşünce yapısı hakkında bazı ipuçları da çıkarılabiliyor. İlk olarak babasının soyunu inceleyelim.



Babası'nın Etnik Kökeni



Selahattin Eyyubi'nin atalarının isimlerini tespit etmek ne kadar kolay ise, soylarını tespit etmek de o kadar zordur. Öncelikle, kaynaklarda karşılaştığım çeşitli tezleri özetleyip, değerlendirmek istiyorum. Selahettin Eyyubi'nin Türk olduğunu ileri süren www.ozturkler.com sitesinde, "Eyyub'un babası Şadi'den önceki aileinin soyunun, tespit edilememiş" oldumasından söz ediliyor (5). Necdet Sevinç ise, koşe yazısında (4) "Selçuklular'ın ve Zengi'lerin hizmetinde büyük emirler olarak çalışan Selahaddin Eyyubi'nin babası Necmettin Eyyup Azerbaycan'daki kesif Türkmen boyları arasında yerleşmiştir ve Türk'tür." yaziyor. Ben şahsen araştırmalarımda bu noktayı doğrulayacak bir bulguya rastlayamadım.



Selahattin Eyyubi'nin Kürt olduğunu iddaa eden çoğu kitap da konuyu ve sülalesini tamamen incelemeden Selahattin'in direk Kürt olduğu teziyle kitaplarına başlıyorlar. Ancak birkaç kitap baba tarafı hakkında daha ayrıntılı bilgi vermektedir fakat bu kaynaklarda dahi anne tarafı hiç ele alınmamıştır. Örneğin, Geoffrey Hindley'nin "Saladin" adlı kitabında (8), yazar Selahettin'in Kürt olduğunu belirtip, atalarının Kürt 'Rawadiya' aşiretine bağlı olduklarını ifade etmiştir. Aynı kaynağa göre, Şadi bin Marwan'ın iyi bir arkadaşı ve Bağdat'ta yönetici olan Bihruz sayesinde, Necmettin Eyyubi Tikrit şehrine komutan olarak tayin edilmiştir. Fakat 1138 yılında Bihruz, Necmettin Eyyubi'nin kardeşi Şirkuh'un bir kavga esnasında adam öldürdüğünü duyunca, Eyyubi'yi görevinden almıştır. Necmettin Eyyubi ile kardeşi Şirkuh şehri terkederek, Selcuklu devletine bağlı Mosul Atabeyi Nurettin Zengi'ye sığınmışlardır. İşte bu tarihten itibaren, çeşitli komutanlık ve yönetim görevlerinde, Eyyubi ailesi Selcuklu devletine hizmet etmiştir.



R. Stephen Humphreys tarafından yazılmış bir başka kitapta (9) Selahettin Eyyubi'nin soyu hakkında daha detaylı bilgiler aktarılmaktadır. Humphreys'e göre, Selahettin'in dedesi Şadi, merkezleri Ani ve Dvin'de olan Şahaddad Kürtlerinin hizmetindeymiş. Ani şehri tarihi Urartu antik kenti olup, Türkiyemizin Iğdır ilçesindedir. Dvin ise, bugünkü Ermenistan sınırları içindedir.



Necdet Sevinç, İdris Bitlisi'nin Şerefname'de Eyyubi ailesinin Ravende Kürtlerinden geldiklerinin belirtildiğini ancak bu bilgilerin yanlış olup, Şerefname'de dahi bu tezin "tarih bilginlerinin ve araştırmacıların rivayetlerine" bağlı olduğunu açıklıyor. Sevinç: "Bazı İslam kaynakları, Selahettin Eyyubi'nin 758 yılında Basra'dan Azerbaycan'a sürgün edilen, nakledilen veya göçen Yemen araplarından Ravvad b. El-Müsenna El-Ezdi'nin soy kütüğüne kaydederler. Rivayete göre bu aile Azerbaycan'daki Hezbaniyye Kürtleriyle karışmış, daha sonra da Kuzey Irak'a dönerek Selçuklular'ın ve Zengi'lerin hizmetine girmiştir...[Ancak] bilim adamları bu Yemen'den Basra'ya, Basra'dan Azerbaycan'a göç hikayesine itimat etmezler " Sevinç'e göre, İdris Bitlisi muhtemelen 'Ravvad Araplarını' 'Ravende Kürtleri' olarak değiştirmiştir. Muhtemelen Şerefname'de yazılanlar bir şekilde yabancı kaynakara girmiş ki yazarlar ona benzer şeyler anlatmaktadır.



Bu rivayet doğru mu değil mi bilmiyorum. Selahattin Eyyubi'nin atalarının Kürt, Kürtleştirilmiş Arap, veya Türkmen olması hakkında kaynaklarda kesin bir mutabakat yok. Fakat tezlerin doğru olma

olasılıklarını isimleri değerlendirerek tespit etmeye çalışabiliriz. Selahattin'in amcası olan Şirkuh'un ismini ele alalım. Farsça'da Şirkuh aslan demektir. Şirkuh ne bir Türk ismidir, ne de bir İslam büyüğünün ismidir. Hele öz Türkçe olan Arslan, Alparslan, Kılıçarslan gibi isimler varken, ki dönemin büyükleri bu isimleri taşımaktadır, bir Türkün oğluna Şirkuh adını koyması bana çok mantıksız geliyor. Dolayısıyla, Selahattin'in dedesi Şadi'nin Türk olma olasılığı bence baya düşük - Kürt veya Kürtleştirilmiş olması daha muhtemel gözüküyor.

Annesi'nin Kökeni

Anne tarafını tespit etmek çok daha zordur. Çoğu kitaplarda annesinden hiç söz edilmiyor. Annesinin ailesiyle ilgili bulduğum tek bilgiler Selahettin'in dayısı hakkındadır. Sir Hamilton Gibb'in kaleme aldığı eser de (3), Selahettin'in dayısının adı 'Mahmud ibn Takush' olarak veriliyor ki onun kitabı tamamen Selahettin'i şahsen tanıyan İmad ad-Din ve Baha ad-Din Karakuş'un yazılarına dayanarak yazılmıştır. Bir başka makalede, dayısının ismi 'Hama Prensi Şihabeddin Mahmud ibn Takaş' olarak verilmiştir (4). Başka yerlerde de dayısının adını 'Şihabeddin Tokuş' (4) veya 'Şihabeddin Mahmut b. Tüküş' olarak yazıldığını (5) gördüm. İsmin farklı şekilde yazılması, annesinin babası olan Tokuş'ın gerçekten kimin olduğunu tespit etmesini zorlaştırıyor. O dönemde yaşamış, ve benzer ismi taşıyan bir kaç kişi buldum, fakat bir akrabalık ispat edemedim:

- Harzemşah Tekeş (veya Tekish, Tukush) bugünkü Türkmenistan'da defnedilmiş olup, 1200 yılında vefat etmiştir. Selahettin Eyyubi 1137-8 yılında doğuduğuna göre, Sultan Tekeş aradığımız ata olamaz. Fakat, Tekeş adını taşıyan başka akrabası varmıydı onu da bilemiyorum, kütüphanede baktığım hiç bir kaynakta bir ipucu bulamadım.



- Selcuklu Tekeş ve Tutuş kardeşleri Sultan Malikşah'ın oğullarındandır. Tutuş Damascus dolaylarını yönetmiştir, Rıdvan ve Dukak adında iki tane oğlu vardır. Onun dışında sülalesi hakkında bilgi bulamadım. Fakat, Tekeş hakkında ilgiç bir tesadüf var. Dönemin tarihçilerden biri olan İbn al-Athir, 1094 yılında Sultan Berkyürük'ün amcası olan Tekeş'in öldürüldüğünden bahsediyor (6). Berkyürük Tekeşin oğlu Ahmet'i de bir müddet Tikrit kalesinde hapsetmişti, ve daha sonra öldürmüştü. Hatırlarsanız, Selahettin Eyyubi de Tikrit doğumludur. Ahmet bin Tekeş'in sulalesi hakkında bundan başka bilgi bulamadım. Oğlu varmıydı yokmuydu, başka kardeşleri de varmıydı yokmuydu bilmiyorum.



Selahettin'in dayısı Şihabeddin Mahmud bin Tokuş'un sülalesini tam olarak çıkartamasam da, Türk olduğu nerdeyse yüzde yüz bir ihtimaldir. Tekeş, Tokuş, Tekiş - bunların hepsi eski Türk adlarıdır. Türk Dil Kurumu, bu isimlerin anlamlarını şöyle veriyor (7):

Tekiş: 1. Her şeyin sonu, bitimi 2. Boynuzsuz keçi

Tekeş: 1. Cenkçi, savaşkan 2. Birbirine uygun.

Tokuş: Savaş

Referans ettiğim sözlükte, öztürkçe ad olmayan isimlerin yanında 'Far.' veya 'Ar.' yazılmaktadır. Has Türk isimlerin yanında hiç bir şey yazılmaz, dolayısıyla görebiliriz ki Tekiş/Tekeş/Tokuş özbeöz Türk isimlerdir. Burdan Selahattinin dayısının ve dolayısıyla da annesinin büyük ihtimalle Türk olduklarını çıkarabiliriz.



Selahattin Eyyubi'nin Kardeşleri



Selahattin hakkındaki önemli bir bilgi de kardeşlerinin isimlerinden elde edilebilir. Baktığım bütün kaynaklarda, Şerefname dahil, Selahettin Eyyubi'nin kardeslerin isimleri şu şekilde verilmiştir: Şahinşah, Tuğtekin, Tacilmülk Büri, Seyfettin Ebu Bekir, Turanşah, Sitt al-Sham Hatun, ve Rabia Hatun. Bu isimlerden Tuğtekin, Büri, ve Turanşah gibi isimleri Türklerden başka kimsenin taşıması mümkün olamaz. Necmettin Eyyubi Türk olmasa dahi çocıklarına öztürkçe isimler koyması ilk olarak eşinin Türk olduğunu ve ailenin Türklere ve Türklüğe ne derece yakın olduğunu göstermektedir. Selahettin Eyyubi'nin Türklükle hiç bir bağlantısı yok ise, kardeşine niye 'Türk dünyası hükümdarı' anlamına gelen Turanşah gibi bir isim verilsin?



Türklerle Akrabalık



Eyyubi ailesinin Türklerle akrabalığı Selahettin Eyyubi'nin annesiyle sınırlı değildir. Selahettin Eyyubi kendisine eş olarak da bir Türk hanımı almıştir: İsmet Amine bin Mu'in al-Din Unur. İsmet Hatun köklü bir Türk ailesinin kızıdır. Babası Mu'in al-Din Unur 12. yüzyılında bölgede Zengilerden önce hakimiyet kuran Büridlerden biridir. İlk Bürid hükümdarı, Tuğtekin, Selçuklu devletinin Şam hükümdarı Dukak'ın hizmetçisi olarak başlayıp, Dukak'ın ölümünden sonra şehri ele gecirmiştir. Hakimiyetleri 1154 yılında Zengilerin şehri zaptetmesine kadar devam etmiştir. İsmet Hatun'un ilk kocası Nurettin Zengi'dir. Nurettin'in ölümüyle Zengilerin kuvveti sona erince, İsmet Hatun Selahettin Eyyubi ile evlenmiştir. Bu evlilikle, Selahettin Eyyubi Zengilerin mirasçisi olarak yerini pekiştirmiştir.



Selahettin Eyyubi'nin kız kardeşi Rabia Hatun da İsmet Hatun'un erkek kardeşi Sadettin Mesut ile evlenmiştir. Sadettin Mesut'un vefatından sonra da gene bir Türk beyiyle evlenmiştir: Harran Hükümdarı Gökböri.



Selahattin Eyyubi'nin diğer kız kardeşi, Sitt al-Şam Zumrut Hatun, da Türkle evlenmiştir. Hem Humphreys'in kitabında, hemde Terry Allen'in Eyyubi mimarlığı makalesinde de (10), Sitt al-Şam'ın ilk kocasından olan oğlunun ismi Hüsamettin Muhammed bin Umar bin Laçin olarak veriliyor. Laçin, 'kartal' veya 'şahin' anlamını taşıyan bir öztürkçe isimdir. Dolayısıyla, Sitt al-Şam'ın ilk kocası Umar Türktür. Umar'ın vefatı ardından, Sit al-Şam Selahettin Eyyubi'nin amca oğlusu, Nasrettin Muhammed bin Şirkuh, ile evlenmiştir.



Kesinlikle tespit edebildiğimiz bir başka Türk gelini de Memlük kökenli Şajar al-Durr'dur (Al-Salih Necmettin Eyyup bin Al-Kamil Muhammed bin Seyfettin Ebu Bekir I bin Necmettin Eyyubi ile evlenmiştir). Oğlu Turanşah'ın öldürülmesinin ardından, Şajar al-Durr Memlük Türk komutanı Aybek ile evlenip, Mısır'da kendi Hükümdarlığını devam ettirmiştir.



Başka Eyyubi sultanları ve şehzadeleri de Türk kızlarıyla evlenmiş olabilirler, fakat bunu şüphelerimi kesin bir şekilde doğrulayacak bir bilgi edinemediğimden dolayı, tahminlerimi sadece bir olasılık olarak sunacağım:

- Al-Nasır Kılıç Arslan bin Al-Mansur Muhammed bin Taqi al-Din Umar bin Şahinşah adındaki şehzade Kılıçarslan gibi özbeöz Türk ismi taşıdığına göre, annesinin de Türk olmasının ihtimali yüksektir.

- Taqi al-Din Umar ve İzzettin Farukşah'ın annesi - yani Şahinşah'ın karısı - Türk olabilir. Necdet Sevinç'in yazısında adı 'Kutlukız' olarak veriliyor; Terry Allen'in yazısında ise, ism 'Khulukhayr Khatun bin İbrahim bin Abd Allah' olarak veriliyor. 'Kutlu' kelimesi ise, öztürkçe bir kelimedir, dolayısıyla hanımın Türk olabilme ihtimalli yüksektir.







Selahettin Eyyubi'nin Kimliği



Araştırma sonuçlarına bakarsak, Selahettin Eyyubi Türktür diyenlerde büyük bir haklılık payı var. Sonuç olarak, Selahettin Eyyubi kan olarak yarı-Türktür, ve karısı da Türktür. Kan hücreleri sayacak olursak, Selahettin Eyyubi'nin çocukları da 3/4 Türktür. Eyyubi ailesi uzun yıllardır Selçuklulara bağlı Zengil ailesini komutanlık ve idareci görevlerinde hizmet etmiştir ve köklü Türk ailelerine kız alıp vemişlerdir. Eyyubi devlet simgesi dahi Selçuklular gibi kartaldır. Bugünkü Mısır bayrağında bulunan kartalda Selahettin Eyyubi'den kalan bir mirastır. Bu açıdan bakılırsa, Türklerin Selahettin Eyyubi'ye Türk olarak sahip çıkması ve bazı yabancıların Selahattin Eyyubi'ye 'Selçuklu' veya 'Türk komutanı' demeleri de son derece de normaldir. Çünkü her bakımdan Eyyubi ailesi Türklerle kaynaşıp aynı hedeflerin peşinden savaşmışlar. Selahattin Eyyubi'nin yaygın bir şekilde Kürt olarak gösterilmesinin sebebi de babasının yüksek ihtimalle Kürt olduğundan. Baba tarafına ağırlık verip, anne tarafını unutmak ise, 'kan


babadan gelir' gibi bir haksız zihniyeti uygulamaktan başka bir şey değildir.



Buna rağmen, kanaatımca asıl önemli olan kan değil, kişinin kendisini nasıl hissettiğidir, yani belirttiği kimliktir. Örneğin, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın annesi Türk ve babası Kürttür, ama zannederim hiç bir kimse ona Türk demez, diyemezde. Öteki yanda, bazı Valide Sultanların yabancı soydan gelmelerine rağmen, kimse Osmanlı Padişahlarının Türklüğünden şüphe etmez çünkü onlar Müslüman Türk olarak yetiştirilip eğitilmiştir. Kısaca, birine Türk diyebilmek için, o kişinin Türklük bilincinde olması gerekir. Benzer şekilde, birine Kürt diyebilmek için de, o kişinin Kürtlük bilincinde olması gerekir.



Ancak, duruma o şekilde bakarsak, Selahattin Eyyubi'nin Türklüğünü yada Kürtlüğünü ön planda tutmak yanlıştır, çünkü o dönemde ırk önemli değildi, Müslüman olmak önemliydi. Selahatttin Eyyubi İslamiyet için savaştı ve hükümdarlığı sırasında onlarca medrese ve cami inşaat ettirmişti. İslami bilimlerde kendini yüksek seviyede geliştirmiştir. Eğer Selahettin Eyyubi'nin Kürt olarak fazla bir hissiyatı olsaydı, yoğun sayıda Kürtlerin yaşadığı Şahrizor bölgesine yöneltmeyip, devletini çoğunlukla Arapların yaşadığı Mısır ve Suriye bölgelerinde kurmazdı. Zaten Selahettin Eyyubi'nin Kürtlük uğruna değil, İslamiyet uğruna savaşması zaten bazı aşırı Kürt milliyetçileri kızdırmaktadır. Mesela, geçen gün tartışma forumların birinde, bir Kürt ''Selahettin Kürtlük için savaşmış olsaydı şimdi Ortadoğu bizim olurdu'' gibi bir düşünce ifade etmişti. Araştırmacı-yazar Michael Rubin'in de bu olumsuz duyguları kaydetmiştir (11):



"Salah al-Din tarihin en ünlü Kürt olabilir, ancak onu bir milliyetçi tarihçesine dahil etmek sünnidir, çünkü Salah al-Din etnisite için değil, din uğruna savaştı (Spuler, 960: 93). Bunu görerek, mulakat ettiğim bazı milliyetçi Iraklı Kürtler Salah al-Din'in Şam'daki türbesi üzerinde işedikleri için övünmüştür, çünkü Salah al-Dn 'İslam uğruna milletine ihanet etmiştir.' (14 Ekim 2001, Halepçe mulakati)"




Çoğu Kürtlerin Selahettin Eyyubi'ye bu şekilde hakaret edecek kadar adi davranabileceklerini inanmiyorum. Fakat Rubin'in rapörtajı kinle beslenmiş bir etnik temelli milliyetçinin ne derecede zararlı olabileceğinin bir göstergesidir. Selahettin Eyyubi'nin zamanında, onun ki gibi karışık soydan gelen bir insanın Türklük veya Kürtlük arasında seçmek zorunda değildi. Bugünün ideolojilerle ve siyasi çıkarlarla Selahattin Eyyubi'ye 'Türktür' yada 'Kürttür' diye israr ederek, onu herhangi bir etnik milliyetçiliğe alet etmek çok yanlış bir davranıştır. Türk ve Kürt kaynakları araştırırken, bir mevzu dikkatimi çekti: Selahattin Eyyubi'ye 'Türk' gösteren yazılarda, babasından pek bahsedilmez; Kürt sayfalarında ise, Selahattin'in annesinden hiç söz etmeyip hatta yabancıların dahi Türk olarak tanıdığı atabeylere 'Türk' demekten sakınıyorlar. Mesela, bir sayfada Nureddin Zengi 'Süriyeli' olarak tanıtıldı. İki tarafın gerçeklerle yüzleşememesi acı vericidir. Selahattin Eyyubi tarihin en büyük Müslüman kahramanlarından biridir. Onun başarısında Türkün, Kürdün, Arabında emeği geçmiştir, ama nedense onun bütün Müslümanların ortak atası olduğunu görüpte kabul edemiyoruz.



Sonuç olarak, Hollywood filmi yapanların Kürtçe türkü okuduklarına kızmamalıyız; filmde sadece Kürtçe türkü değil, Arapça ilahiler de seslendirliyor. Ayrıca, bütün batı kaynaklarda Selahattin Kürt olarak tanıtıldığı için yaptıkları anlaşılabilir. Amerikalılar uzun yıllardır Ortadoğu insanları dinlerinden uzaklaştırıp, ırkçı politikalarını ihracat etmektedirler. Bunu başlangıç noktası dönemin Amerikan Başbakan Wilson'un ''Wilson'un 14 Noktası'' olarak bilinen politikasıdır. Wilson Ortadoğu'da bulunan bütün etnik gruplarına ayrı ayrı devletler kurulmasını öngörüyordu. Kardeşi, kardeşe düşman ettiler. Hollywood'a kızmayalım, sadece kendimize dönüp bakalım ve soralım: biz neden birbirimizle kavga ederek sömürgeci ülkelerinin oyununa geliyoruz?

Dipnotlar:

(1) "Hollywood'da Kürtçe Ezgiler", RojTV, 8 Şubat 2005.

(2) "Kardeş Türküler'in Müziğine Hayran Kalan Hollywood, Yeni Teklifle Geliyor", Zaman Gazetesi, 3 Şubat 2005.

(3) Sir Hamilton Gibb, "The Life of Saladin from the Works of İmad ad-Din and Baha ad-Din," Oxford, Clarendon Press, 1973.

(4) Necdet Sevinç, "Selahettin Eyyubi Türktür - 5" Yeniçağ Gazetesi, 9 Ekim 2004.

(5) Eyyubi Hanendanlığı, Öztürkler Sitesi.

(6) D.S. Richards (çevirmen), "The Annals of the Saljuq Turks: Selections from al-Kamil fi'l-Ta'rikh of İzz al-Din İbn al-Athir", RoutledgeCurzon, 2002.

(7) Türk Erkek Adları, Türk Dil Kurumu İnternet Sitesi

(8) Geoffrey Hindley, "Saladin", Harper and Row Publishers, 1976.

(9) R. Stephen Humphreys, "From Saladin to the Mongols: The Ayyubds of Damascus, 1193-1260", State University of New York Presss Albany, 1977.

(10) Terry Allen, ''Ayyubid Architechture, Chapter 3'', Solipsist Press, Occidental, California, 2003

(11) Michael Rubin, ''Are Kurds a Pariah Minority?'', Social Research, Spring 2003.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
can_dadas
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 19, 2005
İletiler: 19
Şehir: TÜRKİYE (dadaşlar diyarı) küçük bozkurt..!

İletiTarih: Cum Ağu 19, 2005 5:29 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

güzel bir yazıya benziyor.

selahaddin eyyübiyi anlatan kitapları severek okudum..

kendisini en sevdiğim özelliği: diplomasi dehası olmasıdır..

selamlar
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
mirzabey_88
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 18, 2005
İletiler: 25
Şehir: Turan

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 1:47 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kürt olabileceğini hiç sanmıyorum.her ne kadar Kürtlerin bizden ayrı bir kavim olmadığını savunsam da Kürtler Müslümanlar içinde en sevmediğimdir ve tarihte büyük adam çıkardıkları nadir görülmüştür.O nadir adamlar da zaten kendilerine sadece Türk demişlerdir.Kürt kökenli Ülküdaşlarım alınmasın ama Allah'a şükrediyorum katıksız Türk olduğum için.Soyumuz sopumuz belli Elhamdülillah.Mirzaoğulları
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
bozkurt_1977
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jul 28, 2005
İletiler: 401
Şehir: turkiye

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 2:53 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Selahaddin Eyyubi'nin yasadigi senelerde kürtlerin varligindan bile süpheliyim.
Tarih 2'ye ayrilir. gercek tarih ve ismarlama tarih. Ismarlama tarih genelde her devletin milli egitiminde kullandigidir. yani istedigi tarihi kisiyi iyi gösterip, istedigini kötü tanitir veyahutta hic tanitmaz.

saygilar.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
sevgihan
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 03, 2005
İletiler: 226
Şehir: Turkiye - Konya ve Corum

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 4:54 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

bozkurt_1977 demiş ki:
Selahaddin Eyyubi'nin yasadigi senelerde kürtlerin varligindan bile süpheliyim.


Dil bilginler Kurtce'nin Iran dilinden 600 AD civarlarinda ayrildigini soylemektedirler. Dolayisiyla Eyyubilerin zamaninda Kurtler mevcuttu. Tabiki unutmamalidir ki Kurt dedigimiz insanlar hala kendi aralarinda kendilerine "Kurmanji, Sorani, Gurani" diye (yani konustuklari lehce'ye gore) hitap ediyorlar.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
mirzabey_88
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 18, 2005
İletiler: 25
Şehir: Turan

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 10:54 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kusura bakma da bu AD ne oluyo biz ona Türkçe'de MS diyoruz.Ama o zaman kendine kürt diyenler yine vardı
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
bozkurt_1977
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jul 28, 2005
İletiler: 401
Şehir: turkiye

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 10:55 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Sevgihan ülküdasim, Asena bacim,

sen gercekten kapsamli bir sekilde, elinden geldigi kadar cok boyutlu, bir ülkücüye yakisacak sekilde, arastirma yapmissin ve bunu bizlerle paylasmissin. Allah razi olsun, ellerin dert görmesin.

benim tepkim ismarlama tarih yazip kürtleri bir ayri millet konumuna sokmaya calisan, dogulu batili mihraklaradir.
ermenisinden amerikalisinadir. olmayan bir tarih yaratmaya calisiyorlar, düpedüz bir ismarlama tarih uyduruyorlar.

tek bu amacla o yaziyi yazdim. senin kadar olmasi elbette mümkün degildir ama bende tarih okudum.

sevgiler, saygilar ülküdasim.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
sevgihan
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 03, 2005
İletiler: 226
Şehir: Turkiye - Konya ve Corum

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 5:13 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

bozkurt_1977 demiş ki:

benim tepkim ismarlama tarih yazip kürtleri bir ayri millet konumuna sokmaya calisan, dogulu batili mihraklaradir.


Evet abi, bu noktada cok haklisin. Ben bazi Kurtlerin yazilarina okuyunca, gercekten merak ediyorum acaba bu insanlar hangi hayali dunyadan tarihlerini aldilar. Ozellikle Harvard Universitesindeki Merhdad Izady nasil oluyorda da yayinladigi sacmaliklarla hoca olarak kalabiliyor, hayret ediyorum. Yani, adamin yazdigi seyler MANTIKLI bile degil...

Mesela, Izady Aleviligin Zerdustlukten ve Alevi Turkmenlerin de Aleviligi Kurtlerden ogrendigini yazar!! Yaaa...dedemin pabucu! O yuzden Alevilerin yuzde 90i Turkmendir, kendilerine de Turkmen olarak gorurler...O yuzden ibadet dilleri Turkcedir, ve Kurtce konusan Alevilerin iyi bir kismi dahi kendilerine Turkmen derler, degil mi?

Ya, Izady gibi masal yazarlari nasil unlu universitelerde kalabiliyorlar???? Onlari pozisyonlarindan attirmak icin yapabilecegimiz hic bir sey yok mu? Resmen kafalarina gore tarih uyduruyorlar...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
sevgihan
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 03, 2005
İletiler: 226
Şehir: Turkiye - Konya ve Corum

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 5:17 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

mirzabey_88 demiş ki:
Kusura bakma da bu AD ne oluyo biz ona Türkçe'de MS diyoruz.Ama o zaman kendine kürt diyenler yine vardı


Ozur dilerim, Mirzabey, ben yurt disinda buyudum, o kisaltmanin Turkcesi aklima gelmedigi icin o sekilde yazmistim. Beni duzelttigin icin tesekkur ederim. Evet, 600 MS (milattan sonrasi) demek istemistim. Tekrar sagol. Siz duzelttikce benim Turkcem de duzgunlesir, sagol.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
bozkurt_1977
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jul 28, 2005
İletiler: 401
Şehir: turkiye

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 5:43 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kültür bakanligi cok ihmalkar davranislar sergilemistir. senelerdir bu sakilde devam ediyor. Yurt disindan gelen arkeologlardan tarihcilere ve etimologlardan ordinaryüslere kadar, helede Türk'e aleni düsman olan bir milletin vatandasi ise eger, bütün imkanlar sinirsiz önlerine hep konmustur.

Türk Dil Kurumu'da o keza, yakin tarihimizde hep mihraklara hizmet eden veyahutta yandaslarinin etkisinde kalmistir.

Türkcemizde arapca ve farsca etkisi, Osmanli Türk Devleti'nin Cihan devleti olusundandir. Gel gelelimki Türkcemize girmeyi basarmis ermeni lisanina bir anlam vermek zordur.

benim en hazmedemedigim halen bu ülkede darwin teorisi ögretilmesidir. Freud'ün okutulmasidir. Ruhbilim yada psikoloji adi altinda, insanimiza verilen zararli etkilerdir.

Milli Egitim Bakanligi özerk olmalidir bence. Kültür bakanligi icinde aynisini düsünüyorum ama ilkönce Milli Egitim bakanligi diyorum.

80 vilayetimizden iclerinde büyüksehir belediyesi olup, sehir merkezinde camiiden cok, kiliseye sahip olan kentlerimiz mevcuttur. Bu icten ice, bastan basa bir tezattir.

Sevgihan ülküdasim, okumak lazim ama kaynaklari dogru secmekte önemlidir.

Tarih, biz Türk insaninin uzmanlik alani olmalidir. Baska bir milletin tarihi varmidirki, Türk tarihi kadar zengin olsun, Türk tarihi kadar yüz aki olsun. Bizim tarihimizin 10'da 1'ine sahip baska bir millet varmidir? Ben söyleyeyim, yoktur. Bati yunan tarihini esas alir, eski yunan dedikleri, cocuklari bile inandiramayacak kadar hayal ürünüdür. Biz ise bu kadar genis ve büyük olan sanli tarihimizi yeterince ögrenip ögretemiyoruz.

Konuyu dagitmak istemedim ama ismarlama tarihlerle dünyayi aldatan bati, herkesi inandirabiliyor. Biz ise gercek yasanmis tarihimizi yeteri ölcüde anlatamiyoruz.

sevgiler, saygilar.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Alper_Tunga72
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Feb 04, 2005
İletiler: 665
Şehir: TC-İzmir

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 6:20 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
benim tepkim ismarlama tarih yazip kürtleri bir ayri millet konumuna sokmaya calisan, dogulu batili mihraklaradir.

İsrail'in -sözde-'vaad edilmiş topraklar'a ulaşma planı çerçevesinde kürtleri akraba ilan etmeleri ısmarlama tarihin son dönemdeki örneklerindendir.
'vaad edilmiş toprak', bütün ortadoğuya(ve de avrasyaya) sahip olmak gibi planlar ve düşünceler son bulmadıkça 'ısmarlama tarih'lerinde sonu gelmeyecektir..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
sevgihan
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 03, 2005
İletiler: 226
Şehir: Turkiye - Konya ve Corum

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 6:33 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

bozkurt_1977 demiş ki:

benim en hazmedemedigim halen bu ülkede darwin teorisi ögretilmesidir. Freud'ün okutulmasidir. Ruhbilim yada psikoloji adi altinda, insanimiza verilen zararli etkilerdir.


Bu hussustaki yani Darvin teorisinin zararlari ile alakali dusuncelerini daha cok aciklarmisin...yani hangi yonden zararlidir...?

Alıntı:

Tarih, biz Türk insaninin uzmanlik alani olmalidir. Baska bir milletin tarihi varmidirki, Türk tarihi kadar zengin olsun, Türk tarihi kadar yüz aki olsun. Bizim tarihimizin 10'da 1'ine sahip baska bir millet varmidir? ... Biz ise bu kadar genis ve büyük olan sanli tarihimizi yeterince ögrenip ögretemiyoruz.


Tamamen katiliyorum. Okudukca, daha cok okumam gerektigini fark ediyorum. Ne kadar okusam yetmez...

[quote]
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
bozkurt_1977
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jul 28, 2005
İletiler: 401
Şehir: turkiye

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 6:51 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

sordugun icin biraz deginecegim bu konulara. Darwin öncelikle mason agasidir. yani 33. dereceye varmis bir masondur. Darwin teorisindeki amac cok acik ve nettir. insanlara insanligini unutturmak ve hayvanmis gibi göstermek.
Tevhidi inkar etmek. Allah'in varligini inkar etmektir.

Freud'de yahudidir. sapik düsünceli bir insan oldugunu Freud'ú iyi okudugumuzda bircok bariz örnek ile görebiliriz.
mesela Freud su iddiada bulunur ve derki; bir bebek anne memesinden emerken, bunu sehvet hissi ile yapar.
Bu sözü söyleyen insan normal olabilirmi Sevgihan ülküdasim?

psikoloji veya ruhbilim dedigimiz kavram, bilimdali degildir, olamazda. mesela depresyon denir veya buhran. islam kabul etmez psikolojiyi, buhran veya depresyon, eger bir fiziksel aksaklik yok ise, islam dini bunu en basit anlatimla "VESVESE" olarak izah eder. Islam ahlakina sahip bir insan icin depresyon sözkonusu olamaz. Kuran-i kerim'de bircok ayet-i kerime bu denli ruh halinden kurtulmak icin, sifa olan dualar ile doludur. En az bir o kadarda Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) bize, ümmetine miras biraktigi dualar vardir. surasi cok önemlidir, demeyinizki nasil bilimi inkar eder bu yüce dinimiz? dinimiz ilimden yanadir. onun icindirki tekrar söylüyorum, fiziksel aksaklik arzetmeyen rahatsizliklar, bilim dali denilen psikoloji ile izah etmeye calismak hatadir. Islam dini burda devreye girer. Evham ve vesveselerin caresi Kuran-i Kerim'dedir, psikoloji veya Freud'ün ögretisinde degil.

Sevgihan ülküdasim umarim yardimci olabilmisimdir.
Anlamadigin veya anlatamadigim hususlari lütfen sor.

sevgiler, saygilar.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
BORAHAN
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 27, 2003
İletiler: 38
Şehir: LONDRA

İletiTarih: Cmt Ağu 20, 2005 8:36 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

NE YAZIKKI MILLI EGITIMIN OZERKLIGI OLMADIGI ICIN, HER GELEN HUKUMET EGITIM SISTEMINI CONTENTINI DEGISTIRMISTIR. TARIH, FIZIK V.B
AMA DARWININ OKUTULMASINDA PEK SAKINCA YOK*TABIKI TARAFSIZ OGRETILDIGI TAKDIRDE, VEDE ISLAM DERSININ TAM VERILMESI KAYDI ILE) IYI YETISTIRILMIS EGITIMLI MUSLUMAN DARWIN GIBI TEORILERINI KANITLAYAMAMIS BILIM ADAMI UNVANINI DAHI SAGKEN ALAMAYAN BIR DELIYI KAYDE ALMAZ!...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 5 sayfa)

Sayfa: 1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1