Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - DİLE GÜL KOYMAK LAZIM
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
turkiyem20
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Sep 06, 2004
İletiler: 301
Şehir: DENİZLİ

İletiTarih: Per Haz 30, 2005 4:36 am    ileti konusu: DİLE GÜL KOYMAK LAZIM Alıntıyla Cevap Gönder

Konuşmasından anlaşılır insan. Güzel konuşmasından... Kalbten kalbe yol vardır derler. Bunu biraz daha değiştirerek söylersek: Dilden kalbe yol vardır.

Gönlü yumuşak insanların konuşmaları da yumuşak ve ılımlıdır. Asla kalb kırmaz onlar. Çünkü bir mihenk vardır gönülde; sözünü önce ölçer biçer sonra muhatabına sunar. Katı kalbli insanlar ise, bu mihengi yitirmiştir. Gönül kayalıklarında paramparça olmuştur mihenkleri. Nereye vuracak ve sözünü tartacak? Altın ile bakırı birbirinden ayıramaz artık o. Olur olmaz yerde kelâm eder, ya baş kırar, ya da göz çıkarır.

Ilık meltemler gibi soluklar gerek bize. Gönüllere ulaştığında, bahar çiçekleri açtıran. En sert yürekleri dahi yumuşatan, yoğuran, şekillendiren... "Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır." denmiş, derler. Ne kadar doğru. En öfkeli olduğumuz anlarda bile yüreğimizdeki karanlığı gündüz aydınlığına çevirir güzel bir söz. "Söz ola kese savaşı / Söz ola kestire başı / Söz ola ağulu aşı, / Yağ ile bal ede bir söz." diyor Yunus.

Elbette öyledir. En karamsar ve kaos yüklü anları bile cennet iklimine çevirir, alımlı ve iç açıcı bir söz. Bu sebepten, güzel ve nazik konuşan insanların pek düşmanları olmaz çevrelerinde. Bilmeden bir gönül kırarlarsa, hemen tamir ediverirler bir kaç kelimeyle. Mayalarında yalan olmadığı için, inandırıcı bulur çevreleri böyle kişileri. Zaten yalana ihtiyaçları da yoktur, böyle gönül ve söz ustalarının. Bazen bilmeden açtıkları yaralar olur elbet gönüllerde. Ama bu bilmeden olur çoğu kez. Lâkin o yarayı dudaklarından akan bal gibi kelimelerle, sihirli cümlelerle bir anda iyileştirirler. Asla başka bir zamana bırakmazlar açtıkları yaraları, oluşturdukları çizikleri. Anında pansuman eder ve tedaviye geçerler.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Per Haz 30, 2005 4:51 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Yanlisim var ise lütfen düzeltin...

Fatih Sultan Mehmet hocasina gider ve tarikat ehli olma dilegini iletir. Hocasi kabul etmez. Der ki " sen Kilic ehlisin, tarikat seni yumusatir"

Sevgiden, kardeslikten, dostluktan ve bunun gibi yüksek ruh halinden bahsedebilmek tam Ülkücüye göredir.

Yalniz bu duygular Türk Islamin dostlari icin muteberdir.

Düsmana Yavuz, dosta Selim olmaktir aslolan...

Yavuz-Selim olabilmeyi basarabildiktikten sonra kalbinizi istediginiz kadar yumusatin. Yalniz vatan savunmasinda, cephedeki yerinizi asla kaybetmeyin.


Sevgi




Sevgi, bir kelebek,
Sevgi, bazen de bir çiçek.
Sevgi, hırlaşmak değil paylaşmak,
Sevgi, kavga değil aşkla yaklaşmak.
Sevgi, yürekte duyulan kıpırtı,
Sevgi, gözde görülen pırıltı.
Sevgi, yuva sıcağı,
Sevgi, ana kucaşı.
Sevgi, esirgemek, kollamak,
Sevgi, bir yetim saçı okşamak.
Sevgi, goncadır, gül olup açılan,
Sevgi, şekerdir, dillerden saçılan.
Sevgi, çevredir, yeşildir daldır,
Sevgi, sohbettir, muhabbettir baldır.
Sevgi, gönlü hoş tutan hece,
Sevgi, aydınlık, pırıl pırıl gece.
Sevgi, var ile yok arası,
Sevgi, iki kaşın arası.
Sevgi, nimet, aş ekmek,
Sevgi, bir türkü, bir gayde çekmek.
Sevgi, var olmak, var olanı bilmek,
Sevgi, haddini bilmek, kendine gelmek.
Sevgi, kul olmak, kulluk etmek,
Sevgi, Yaradan’a şükretmek.

Ramazan Ateş




Vur



Ey Türk vur, vatanın bakirlerine
Günahkar gömleği biçenleri vur
Kemikten taslarla şarap yerine
Şehitler kanını içenleri vur

Vur güzel aşıklar cenazesinden
Kırmızı meşaleler yakanları vur
Şehvetin raksına yetim sesinden
Besteler şarkılar yapanları vur

Vur o katlin kızıl sapanlarıyla
Dünyaya ölümler ekenleri vur
Vur zulmün o kanlı urganlarıyla
Bir kavmi iplere çekenleri vur

Vur aşkın ve hakkın zaferi için
Vur dünya bak senden bunu istiyor
Vur yerde bak tarih senin seyircin
Vur gökten bak Allah sana vur diyor

Vur çelik kolların kopana kadar
Olanca aşkınla şiddetinle vur
Son düşman son kızıl ölene kadar
Olanca aşkınla kuvvetinle vur

Mehmet Emin Yurdakul
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reisim25
Özel Üye
Özel Üye



Kayıt: Mar 25, 2005
İletiler: 779
Şehir: TR

İletiTarih: Per Haz 30, 2005 7:15 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türkiyem20 Kardeşim,
Ağzına sağlık, Egenin gönlü güzel, yüreği temiz ve saf terbiye ve edeb şekliyle güzel yazmışsın, hoş yazmışsın.

Gel gör ki "kırmızı sınırlarımızın" değeri bizler tarfından bilindiği gibi, hassasiyetlede korunmak istenmektedir.

Burada birbirimizi bilgilendirecek, uyaracak, birleştirecek yazılar yazmak varken ya Türke ya İslama ağız uzatılıyor veya argo sokak ağzıyla konuşularak meseleler basite indirgenmeye çalışılıyor.

Bunların bir kısmı geldikleri gibi gidiyorlar, ancak ciddi meseleler de tartışma ve doğru yolda birleşme şansını kaybediyorlar. Yeni genç ve tertemiz Ülkücü arkadaşlarımıza da kötü yönde örnek oluyorlar.

Bu tip insanların, teşkilat hiyerarşisinden uzak, edeb ve terbiye aldığı ortamları bulamama şanssızlığı yaşamış veya kasıtlı provokatörler oldukları bir gerçektir.
Mücadele bir yandan da bu edebsizlerle sürdürülmektedir.
Yoksa burada hiçbir konuyu "KİŞİSEL" bazda düşünüp değerlendirmedik/dim.

Dava Allah ve Resulunun davasıdr. Dostluğumuz, onların dostluğu, düşmanımızda onların düşmanıdır. Bizim/benim ki bir ameleliktir.

Yazı konusunda burada herkes bir şeyler yazmaktadır. Aslında herkes çok iyi bildiği veya uzman olmak istediği veya uzman olduğu konularda yazsa veya bilgilenmek amaçlı bu siteyi kullansa kanımca daha doğru iş yapmış oluruz.


TTKve Y.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
turkiyem20
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Sep 06, 2004
İletiler: 301
Şehir: DENİZLİ

İletiTarih: Per Haz 30, 2005 4:32 pm    ileti konusu: ALLAH RAZI OLSUN Alıntıyla Cevap Gönder

SENİ DOĞURAN ANAYA, SENİ YETİŞTİREN BABAYA VE MİLLETE VE SENİN ÜZERİNDE EMEĞİ GEÇEN TÜM KİŞİLERDEN DE ALLAH RAZI OLSUN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
hilal_asena
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: May 23, 2005
İletiler: 199
Şehir: Türkiye

İletiTarih: Per Haz 30, 2005 4:42 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Vuslatim demiş ki:
Yanlisim var ise lütfen düzeltin...

Fatih Sultan Mehmet hocasina gider ve tarikat ehli olma dilegini iletir. Hocasi kabul etmez. Der ki " sen Kilic ehlisin, tarikat seni yumuşatır"


Yanlışım varsa düzeltin dediğin için yazıyorum;
Fatih Sultan Mehmet Ebu-l Vefa hazretlerine öğrenci olmak ister.Bu isteğini 3-4 kere gidip belirtir ama her defasında aldığı cevap "hayır" dır.Son geldiğinde Ebu-l Vefa (hz.) Fatih'in içeri alınmamasını söyler ve Fatih Sultan Mehmet ağlaya ağlaya gider.O ağlayarak giderken Ebu-l Vefa içerde ağlamaktadır.İçerde bulunanlar hem reddedip hem neden ağlamaktasınız diye sorarlar.Ebu-l Vefa (hz.) "öbür dünyaya lazım olduğu gibi bu dünyaya da Fatihler lazımdır yoksa Onu reddetmek benim ne haddime der"
Burda söylemek istediği eğer Fatih Sultan Mehmet'i kendine öğrenci olarak kabul etseydi Fatih'in de babası gibi tahttan çekileceği ve devlet işlerine asla bakmıyacağı halbuki bu dünyaya da, ahirete lazım olduğu gibi aslanlar lazım olduğudur...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
mus25
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: May 18, 2005
İletiler: 473
Şehir: türkiye

İletiTarih: Per Haz 30, 2005 5:39 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

SÖZ BİLİYORSAN SÖYLE İBRET ALSINLAR SÖZ BİLMİYORSAN SUKÜT ET ADAM SANSINLAR.ÜLKÜDAŞLAR BUNU SÖYLEYENLER BOŞUNA SÖYLEMEMİŞLER.OKUYORUMKİ SİZDE BU ATA SÖZÜNE UYANLARDANSINIZ.ALLAH SİZLERDEN RAZI OLSUN.MEVKİ VE MENFAAT SAVAŞININ EN UÇTA OLDUĞU BU DÖNEMLERDE SİZLER GİBİ DEĞERLİ İNSANLARI YETİŞTİREN O BÜYÜK İNSANLARDANDA ALLAH RAZI OLSUN.SİZLER VAR OLUN.BU SİTEDE HEPİMİZ KARDEŞİZ VE BİR AMAÇ ETRAFINDA ASLINDA BİR YAŞAM BİÇİMİ ETRAFINDA TOPLANMIŞ FANİLERİZ.BİRBİRİMİZİ KIRARAK MESAFELERİ AŞAMAYIZ.AMA KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZDENDE ÖDÜN VERMEMELİYİZ.
ALLAHA EMANET OLUN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Per Haz 30, 2005 6:24 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Tesekkür ederim Hilah_asena...

Konuyu teskilatimizi ziyaret eden bir büyümüzden dinlemistim. Tam ayrintilar aklimda olmadigi icin kisaca ve ekleme yapmadan yazmak istedim...

Ayrintilar icin tekrar tesekkür ederim.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hilal_asena
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: May 23, 2005
İletiler: 199
Şehir: Türkiye

İletiTarih: Per Haz 30, 2005 8:54 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ben teşekkür ederim ama şunuda belirtmek isterim amacım ukalalık yapmak değildi sadece bu benim çok sevdiğim bir hikaye ve sizlerinde tam olarak bilmesini istedim...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
turkiyem20
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Sep 06, 2004
İletiler: 301
Şehir: DENİZLİ

İletiTarih: Cum Tem 01, 2005 10:11 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ben şehit miyim, hain miyim ?

1972 doğumluyum...
şehidim, 1992'den beri....
Komanda er olarak Diyarbakır'ın Kulp ilçesi'nde görev yapıyordum.
Devriyeden dönüyorduk. Ansızın üzerimize el bombaları fırlattılar; kurşun yağdırdılar.

Karşılık verdik...
Teröristler kaçtılar...
Baktım ki teğmenim yaralanmış...
Gittim onu kucağıma aldım ve askeri cipe doğru götürmeye başladım.
Ansızın dünyam karardı...
Bir kurşun, kafamın sağından girip solundan çıktı...
Kucağımda teğmenim, yola devrildim...

Kanım toprağa yayıldı...
Ben ne suç işledim?
Ben Şükrü Eraslan...
Tokat'ın Reşadiye ilçesi'ne bağlı Büşürüm Beldesi'ndenim...
Ailem ve akrabalarım düğün dernek ederek yolladılar beni askere...
Milletim ve vatanım için...
Diyarbakır'ın kırsalında bir suikast silahı ile beynimi parçaladılar...
Soruyorum şimdi size: Suçum neydi benim?
Soruyorum başbakanıma, dışişleri bakanıma:
Ben şehit miyim, hain miyim?
Ben şehit isem beni vuranlar neci?
Millet de sorsun bunu
Güneydoğu'da yolu kesilen, pusuya düşürülen, saldırıya uğrayan ve bu nedenle can veren askerler suçlu mudur? Onlar, oralara gidip
bu ülke uğruna canlarını vermekle hainlik mi etmişlerdir?
Sakın, bu nasıl soru demeyin...
Bakın iki günde beş arkadaşımı daha vurdular...
Vuranlar mı doğru vurulanlar mı?
Cevabını başbakanımız versin...
Çünkü, bizi hatırlayan yok...
Bütün övgüler, bütün televizyonlar, bütün gazeteler çetecilere...
Öyle değil mi ey halkım, öyle değil mi?
Bize vuranlara devlet töreni
Ben Şükrü Eraslan...
Büşürüm Beldesi'nden...
Taşı sıksam suyunu çıkartırdım.
Bu vatan uğruna bin canım olsa binini de verirdim...
Çünkü, biliyordum ki ölürsem şehit olacağım...
Gel gör ki şimdi şaşkınım...
Çünkü, beni Kanas tüfeğiyle vurduranlar; devletimizi yönetenler tarafından neredeyse törenle kabul ediliyorlar...
Bütün övgüler onlara...
Suikastçinin akıl hocalarının siyasi hakkı, kültürel hakkı...
Soruyorum başbakanıma:
Ya benim yaşama hakkım...
Bundan büyük hak olur mu?
Neden kimse onu savunmaz?
Neredesin komutanım?
Ben Şükrü Eraslan!
Komando er...
Tokatlı...
Isparta'da eğitimde iken bana ne demiştin komutanım?
Siz bu milletin göz bebeğisiniz. Ölürseniz şehit, yaşarsanız gazi olacaksınız....
Öyle mi komutanım?
Beni vuranlara, şimdi en üst yöneticiler gülücükler yolluyor...
Kanas silahını kullanan, neredeyse kahraman ilan edilecek...
Herkes onların kültürel haklarının peşinde...
Benim yaşama hakkımı düşünen bile yok.
Neden bizi kandırdınız kumandanım?
Ve neredesiniz?
Resmim size yadigar
Ben Tokatlı komando er Şükrü Eraslan!
Bir nisan günü Kulp'ta, pusuda kaldım...
Şu an o kurşun yarasından daha derin bir yaram var.
Kendimi fena halde aldatılmış hissediyorum.
Binlerce arkadaşım adına...
Kanı ile yeri sulayan; arkasından ağıtlar yakılan Türk bayrağına sarılı tabutları

ile giden arkadaşlarım adına...
Diyorum ki resmime bakın, bir karar verin:
Ben şehit miyim, hain miyim?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Tem 02, 2005 2:33 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Şehit Yusuf'a



Gün batımında,
Ve bir bağ bozumunda.
Havada kasvet,
Yürekte hasret var.
*
Rüzgârla dans ediyor altın renkli başaklar.
Hangi kulak işitmez,
Huzur dolu o ritmi.
Mola verip orkestra,
Bir melodi bittimi.
Yorgun ama mutlu,
Dinlenirken başaklar;
Umutsuzluğu aşıp,
Umuda koşacaklar.
*
Yel eserken Kıble’den yayılıp ağır,ağır;
Bir ney sesi yükselir semaya perde,perde.
Salınmaya başlar,
Aheste mi,aheste.
Bir derviş edasıyla kıyama dikilirler.
Ya..Allah....
Ya..Bismillah...
Secdeye eğilirler.
*
Bu virt ile büyüyen bir zikir halkasında,
Onlarla bütünleşmiş,
Nur yüzlü Ayşe ana.
Oğlunun özlemini başaklara bağladı,
Çiğ düşen sabahlarda,
Onlar ile ağladı.
*
Bağ bozumu,
Hasat mevsimi.
Hazan mevsimi.
Ayşe ana için;
Hasret mevsimi...
*
Gün ağarırken şafakta,
Bir tek başak bile kalmayacak ayakta.
Elbette bu bir sonun başlangıcı olacak,
Nice yoksul karnını ekmekle doyuracak.
*
Cemre düşüp toprağa yeniden,
Tohum filizlenecek.
Yeşerip boy atınca,
Asker Yusuf gelecek...
*
Fidan boylu,
Güzel huylu,
Ayşe ananın gözünün nuru,
Bir tanesi,
Yusuf’u.
Asker oğlu.
*
Gelinlik kız bakardı,
El altından,
Köyünden.
Evlendirecek,
Düğün edecek.
Yusuf’un mürüvvetini görecek.
Düşünürken bunları tatlı bir rüyaya daldı....
*
Keklikler ötüyor sis çöken yamaçlardan.
Bir Yusufçuk seslenir,
Asırlık ağaçlardan.
Dağlarda mis gibi kekik kokusu.
Keklikte,
Avcı korkusu..
*
Bazan sessizliği dinler susarak.
Bir dal kırılsa,
Yada kıpırdasa bir yaprak.
Yüreğinin sesi bozar sessizliğini.
Anlatmak için son bir kez çaresizliğini.
“Kim O..”
Diye haykırır ana keklik.
Anlar onun korkusunu Yusufçuk.
Ölmedi ya erkeklik.
Cevap verir.
“Benim.Korkma.Yusufçuk,Yusufçuk.”
*
Hava puslu.......
Avcı pusuda....
Yusufçuk....
Son uykusunda.......
*
Gün batımında ve bir bağ bozumunda.
Hava puslumu,
Puslu.
Kulaklarında patlayan tüfeğin yankısı,
Yüreğini parçalayan ölüm korkusu.
Aradı.
Seslendi.....
Ana keklik,
Bulamadı Yusuf’u.....
*
Süzülüp gök yüzüne,
Kanat açtı tanrıya.
Kahramanlar yatakta,
Uykuda ölmezdi ya.
Çaresiz,
Yuvasına,
Yavrularına döndü.
“Yunus’ca yaşadı ve Yusuf’ça öldü.” Dedi.
*
Geride bıraktı Yusufçuk,
Anlatılmaz bir acı.
Ne istedi Yusuf’tan,
Bilmem ki hain avcı.
Muallâk.....
Zihinlerde,
Anlamsızca bir soru.
Ne ateş yaktı alevi,
Ne su söndürdü koru........
*
Yorgun,
Yaşlı yüreği,
Dalmıştı ki uykuya;
Rüyanın ortasında,
Sıçrayarak uyandı.
Zavallı,
Ayşe ana.
Boğazında düğümlenmiş nefesi.
Kulağında çınlayan,
Oğlu Yusuf’un sesi.....
“Yandım anam mm.......”
Titreyen dudaklarıyla yakardı.
“Allah’ım bu acıya dayanamam.
Sen Yusuf’umu,
Sen oğlumu esirge..
Kına yakıp eline,
Davulla,
Zurnayla gönderdim askere.
Yusuf’um daha çok genç.
Ne olur,
Ölmesin.......
Yiğidim yuvasına,
Tabut ile dönmesin.
Al;
Gözlerim görmesin.
Ben öleyim de,
Tek Yusuf’um ölmesin.”
*
Göz yaşına karışmış anlından akan teri,
Titreyen elleriyle,
Sıyırdı perdeleri.
Güneşi aradı,
Gece karanlığında.
Tufanlar kopuyordu,
Bahtsız yalnızlığında.
Yerinden fırlayacak gibi çarpıyor,
Kavrulmuş ana yüreği.
Ölmeden Yusuf’unu görebilmekti,
Onun bütün dileği.
*
Kırpmadan gözlerini,
Diredi karanlığa.
Karanlığın ötesinden,
Gelecek aydınlığa.
Gecenin sonunda Sabah,
Bu yolun sonunda yine bir yol;
Şu dağın ardında bir dağ daha var.
Umutla bekleyecekti,
Oğlu dönene kadar.
*
Dudaklarında dua,
Ruhunda elem,
Hüzün.
Sabahı yok mu,
Ya..Rab....
Bu gece neden uzun.
Heyhat.......
Bu gece bitmeyecek.
Hiç sabah olmayacak.
Ayşe anam,
Bahtına,
Hiç Güneş doğmayacak.
Bu,
Gece değil anam.
Gözüne inen perde.
“Yiğit oğlun Yusuf;
Şehit oldu askerde......”
*

“O,
Bizim de Yusuf’umuz.
Şerefimiz,
Namusumuz ve ebedi gururumuz.”
Sesin geldiği yana yönelip Ayşe ana,
Uzatarak elini,
Dokundu şapkasına.
Titreyen elleriyle omuzunu kavradı,
Konuşanın komutan olduğunu anladı.
*
“O benim ciğer parem.
O benim ruhum,
Canım.....
Anlat..
Nasıl oldu.
Ne olur komutanım.”
*
“Yusuf bizim bölüğün en kahraman neferi.
Bütün arkadaşları onu,
İnanın çok severdi.
Cudi Dağı’nda bir gün,
Böyle bir akşam üstü;
Terörist takibinde,
Asker pusuya düştü.
Yola hakim bir yere mevzilenmiş hainler.
Bunca kana doymadı,
Gözü dönmüş caniler.
Yağmur gibi yağıyor,
Başımızdan mermiler.
Son mermiyi silaha,
Bismillah diye sürdüm.
O an,
Siperinden bir ok gibi fırlayan,
Şehit Yusuf’u gördüm.
Cudi,
Cudi olalı,
Böyle nida duymadı.
Yusuf’un,
Allah...... sesi,
Dağlarda yankılandı.
Elindeki bombanın çekiverip pimini,
Başlarına çökertti,
Ayıların inini.
Bizi kurtardı ama,
Kendisi şehit oldu.....
Rütbelerin en yücesi,
Şehadet onun oldu.
Ne mübarek anasın ki,
Oğlunu şehit verdin.
Bu gün doğan oğluma,
Onun adını verdim.
Benim oğlum Yusuf’ta vatana feda olsun.
Şehitler ölmen anam.....
Vatanımız sağ olsun.
*
Karanlığın içinden karanlığa bakarak,
Görmeyen gözleriyle,
Etrafı tarayarak;
Yusuf’u......
Yusufçuğu düşündü......
Hafifçe gülümsedi.
*
Bir nur indi yüzüne.
Ana keklik misali.
Kanat açıp tanrıya,
Gökyüzü’ne yükseldi.
“Yusuf’um,
Şehidim......” oldu,
Onun en son sözleri.
Yığılıp kaldı garip,
Ve kapandı gözleri...
*
Gün batımında.
Bir bağ bozumunda.
Hava puslumu puslu.
Kalleşler yine pusuda.
Yusuf ile Ayşe ana;
Ebedi uykusunda........

Celal Odabaş
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gonulcelen
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jul 02, 2005
İletiler: 1
Şehir: Pc_Pc_Kopat Diyarı

İletiTarih: Cmt Tem 02, 2005 2:55 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Tüylerim diken diken oldu şiirleri okurken....

Nedir bu dava? Yazık Günah, Analarımız Evlatlarını bu günler için mi yetiştiriyor?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Tem 02, 2005 3:06 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

gonulcelen demiş ki:
Tüylerim diken diken oldu şiirleri okurken....

Nedir bu dava? Yazık Günah, Analarımız Evlatlarını bu günler için mi yetiştiriyor?



Vatan savunmasinin pahasi yoktur. Her ne gerekirse yapilir. Ölümse ölüm. Ölümle ölümsüz olmaktir bu dava.

Ölmeden önce ölebilenlerin yüzü suyu hürmetine kiyamete kadar sürecek bir davadir bu. Allah (c.c.) davasi, yigitligin ispatidir bu.

Kinali kuzularin askerde vatan icin gögsünü germesi, siper olmasi, Allah´a (c.c.) kosmasi, cennete kavusmasi, Vuslata ermesidir bu dava.

Atasina layik, nesline örnek olabilenlerin davasidir bu dava.


Annem beni yetisdirdi
Bu ellere yolladi
Al sancagi teslim etti
Allah´a (c.c.) ismarladi.

.....


Sehitlerin ruhuna El- Fatiha...

...

Amin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reisim25
Özel Üye
Özel Üye



Kayıt: Mar 25, 2005
İletiler: 779
Şehir: TR

İletiTarih: Cmt Tem 02, 2005 7:05 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ateş düştüğü yeri yakar.

Ciğerimin yanması, o arkadaşlarımın, ana-baba, yar, can ve cananı kadar yanamaz ve belki de feryat ve figanlarını onlar kadar idrak edemem.

Elbette zor, çok zor, Rabbim sabr-ı Celil ihsan etsin.

Ama keşke, bana da, bana da şehitilk nasip etse.

Vatan savunmasında matem, endişe, bedel kelimeleri karşılıksızdır, bir anlam ifade etmez.

VATAN SAĞOLSUN.

"ŞEHİTLERİMİZE "en güzel hediye Vuslatım Kardeşimden gelmiş.

FATİHA.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
turkiyem20
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Sep 06, 2004
İletiler: 301
Şehir: DENİZLİ

İletiTarih: Cum Tem 15, 2005 6:25 pm    ileti konusu: ALLAH RAZI OLSUN Alıntıyla Cevap Gönder



VUSLATIM KARDEŞİM DİLİNE YÜREĞİNE SAĞLIK GERÇEKTEN ŞİİRLERİN BİR HARİKA...

ALLAH SENDEN VE SENİ YETİŞTİRİP BİZLERE KAZANDIRANLARDAN RAZI OLSUN MEKANLARI CENNET OLSUN PEYGAMBER EFENDİMİZE KOMŞU EYLESİN.

SELAM VE DUA İLE

ALLAHA EMANET OLUNUZ...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1