Bozkurt NET

[kurtoglu1919]

Analiz 17 Eylül 2005







TAYYİP OFER OLDU!



17 Eylül 2005





“Siyonizm”in Türkiye’deki itaatkar ayağı Erdoğan ve saz arkadaşları; “Türkiye’nin içini boşaltıp ‘Küresel Amcalar’ı memnun etme planı”na hız verdiler!

Hem de hata üstüne hata yapıp, çevrilen dolapların sahnenin ortasında öylece kalakalması pahasına!

Neden acaba?

Sakın AKP’nin sakata girmiş siyasi ömrünü uzatabilmek ya da “Geliyorum!” diyen seçimlerde siyasi zemine yeniden format atmak telaşıyla “Çalışkan çocuk!” imajı verip tükenen krediyi tazelemek için olmasın!

Gerçi TÜPRAŞ’ın çetrefilli yöntemlerle gizlice İsrailli İş Adamı Sami Ofer’e hediye edilmesi; bir “siyonist cunta uzantısı” olan AKP için rutin bir hizmet-i vataniye!

Ancak ihaleyi bir an önce usulüne uydurup aradan çıkartmak adına atılan adımlar o kadar çalakalem ki; telaşın boyutları ister istemez açık ediyor kendini!

Meğerse Özelleştirme İdaresi’nin aradan dereden TÜPRAŞ’ın % 14.76’lık hissesini Global Menkul Kıymetler aracılığı ile 6’sının arkasından da Ofer’ın çıktığı 6 fona devrettiği ihale; 10 yıl önce Sermaye Piyasası Kurulu’ndan alınan ancak şu an bir geçerliliği olmadığının farkına varılamayan (!) bir yazıya dayanılarak gerçekleştirilmiş!

Zira Sermaye Piyasası Kurulu (SPK); bu yazıyla, borsada işlem gören kamu şirketlerinin azınlık paylarının satılacağının duyurulmasının piyasada dalgalanma yaratacağını belirtip, 1995’te Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na yetki vermiş!

Gerçi o yetki, 2003 Yılı itibarıyla Sermaye Piyasası Kurulu tarafından iptal edilip Özelleştirme Yüksek Kurulu’na (ÖYK) “hisse satış yetkisine ilişkin bilgi vermesi zorunluluğu” getirilmiş ama; ÖYK tebliğdeki değişikliği bilemediği için (!) TÜPRAŞ’ın yaklaşık % 15’ini tezgah arkasından Ofer Amcasına bağlayıvermiş!

Acaba TÜPRAŞ’taki % 14.76’lık hisseyi Mesut Yılmaz, Çiller, Erbakan ya da Ağar aynı hukukdışılıkla devretseydi; nasıl bir hukuki ve siyasi linçe uğrarlardı?

Ayrıca Avrupa Birliği’ne girmek için kapıdan kovulsa bacaya sarılan bir siyasi anlayışın Avrupa Standartları’nı yakalamak üzerine politika yaparken “özelleştirme” gibi hassas bir konuda böylesi bürokratik kazalar yapması ne ile açıklanabilir acaba?

Sonuçta bu peşkeşe göz yuman herkes suçludur!

Herkes Yüce Divanlık’tır!

Vatanın en güzide noktalarının Yahudiler’e satışına ses çıkartmayanlara ise II. Abdülhamit’in Theodor Herzl’e verdiği cevabı hatırlatmak yerinde olacaktır..!

Herlz, Osmanlı İmparatorluğu’nun ekonomik bunalımından istifade edebileceğini düşünerek İstanbul’a gelip o dönem Osmanlı Toprakları içinde yer alan Filistin’i satın almaya çalışan Herzl’dir!

Dönemin padişahı olan II. Abdülhamit ile görüşmek için çok uğraşan ve huzuruna çıkmayı başardığında bütün Osmanlı borçlanmaları karşılığında Filistin’den bir yer isteyen Herzl’in aldığı cevap ise; bugün ülkeyi parça parça satışa çıkaranlara ders olacak cinsten bir cevaptır!

“Bu yerler bana ait değil, milletime aittir! Bu yerlerin her karış toprağı için şehit verilmiştir! 93 Harbi’nde Ordu-yu Humayun’umun Filistin Alayı’nın askerleri bir tanesi dönmemek üzere şehit olmuşlardır!

Ben canlı vücud üzerinde paylaştırma yapamam! Filistin’e ancak cesetlerimiz üzerinden girilebilir! Böyle bir teklif yapan adam, bir adım daha atmasın ve memleketi terk etsin!’’



Ne Demek!

Vazifemiz!





Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı” olabilir ancak asıl vatanının neresi olduğunu; yayınladığımız “Allah’a Kulluktan Siyonist Cunta’ya Kulluğa” isimli AKP Dosyası’nı takip edenler yakından bilirler!

Sami Ofer ile oğlu Eyal Ofer ile olan “kadim dostluk” ise bu “vatan sevgisi”nin doğal neticelerinden biri!

Siyonizm nasıl güçlenip kuvvetlenecek? Elbette ki icazet verilip koltuğa oturtulanların, kendilerine verilen bu değere (!) layık olmak için siyonist kardeşlerini besleyip büyütmesiyle!

Bu nedenle TÜPRAŞ’ın Mart 2005’te blok olarak satılan % 14.76’lık hissesinin, Global Menkul Kıymetler aracılığıyla devredildiği 6 fonun 6’sının da arkasından Ofer’ın çıkması; hiç de şaşırtıcı bir gelişme değil!

Zira koltuğunuzu borçlu olduklarınıza minnet borcunuzu ödemez ve “küresel tefecilerin ağababası” olan IMF’in reçetesini harfi harfine uygulamazsanız nasıl ayakta kalabileceğinizi sanıyorsunuz?

Bu hesapları, edindiği yüksek pazarlık tecrübeleri gereği iyi bilen Erdoğan da ne yapmış, 2004 Yılı’ndaki Davos Toplantıları’nın (World Economic Forum) “hatırlı” konuklarından biri olan Ofer Şirketler Grubu Başkanı Eyal Ofer ile “resmi kayıtlarda yer almayacak denli özel bir görüşme” daha yapıvermiş!

23 Ocak 2004 saat 16.00’da Hotel Victoria’da gerçekleşen Erdoğan -Ofer görüşmesi ise ne ilk, ne de son!

Zira Ofer Grubu’nun partinin kuruluş aşamasında Erdoğan’ın sırtını dayadığı kayaların en önemli uzantılarından biri olduğu hatırlanacak olursa; dostluğun başlangıcının o kadar taze olmadığı kolaylıkla anlaşılabilir.

Dolayısıyla bu kadim dostluk uğruna TÜPRAŞ’ın % 14.76’sı gayr-i hukuki yollardan Ofer’ın cebine girip orada sıkıntısız zahmetsiz, “altın yumurtlayan tavuk” misali büyüyüvermiş çok mu!

Elbette çok değil!

Onun için de minnet borcunu ödemenin ruh huzurunu yaşayıp sakata giren siyasi ömrünü tazelemek isteyen küçük kardeş Tayyip de ne yaptı, Galata Port İhalesi’ni de Ofer’a hediye ediverdi!

Bu ihanetin hesabı Recep Tayyip Erdoğan’dan,

ortadaki talanın hesabı ise Oferlar’dan mutlak sorulur!




Siz Devam Edin!




Siyonizmin Türkiye’deki itaatkar ayağı Erdoğan ve saz arkadaşları; “Türkiye’nin içini boşaltıp küresel amcaları memnun etme planı”na yüklenedursunlar; iç ve dış politikada irtifa kaybeden AKP’nin incileri ise bir bir dökülmeye başlıyor!

Bu “moda” böyle işte!

Bir yerinde durmaz!

Bugün “pembe”, yarın “mor”!

Derken “AKP Kreasyonu’nun vazgeçilmezi pembe”nin modası da geçiverdi! Hızla “mor”a çalmaya başlayan bu “pembe tablo”nun elbet birgün sonu gelecek, AKP’nin siyasi ömrü de birgün olup tükenme sinyalleri verecekti!

Kısmet bugünlereymiş!

“Pembe” nerede mi “mor”a çalmaya başlıyor! Hemen özetleyelim.

ü “Bile bile lades!” mantığıyla ite kaka sürüklenen AB Süreci’nde Gümrük Birliği’ni genişleten Ek Protokol’e imza koymakla hiçbir şeyin bitmeyip, “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tanıma” gibi asıl tavizlerin yeni başladığını gösteren noktada!

ü Uzun zamandan beri Ağustos Böceği misali saz çalmakla meşgul olan başmüzakerecinin, yumurta kapıya dayanınca kendi oluşturamadığı kadronun acısını tüm bakanlıklar ile müsteşarlıklara yağdırdığı “Kurul oluşturun!” talimatları ile çıkarmaya çalışmasının; “inandıkları” AB Süreci için ne kadar “titiz” çalıştıklarını gözler önüne serdiği noktada!

ü “Memleket sayemizde ne doğru düzgün zam gördü ne de enflasyon!” söylemlerinin vatandaşın elindeki simite de göz dikip, yalnızca “askıya alınan” zamların, ardı arkasına gelmeye başladığı noktada!

ü Cilalı “ekonomik büyüme” söylemlerinin salt söylem bazında kalıp; önceki yılın aynı döneminde % 15.7 olan büyüme oranının bu yılın ikinci üç ayında % 3.4 olarak gerçekleştiğini AKP’ci basın tayfasının da yazmaya başladığı noktada!

ü Başbakanın kabaran demokratlık ruhunun, “terörle mücadele” gibi hassas konularda fazlasıyla pahalıya mal olduğunun tecrübe ile sabitlendiği noktada!

ü Temmuz Ayı itibarıyla % 97 artarak 1.5 Milyar Dolar’a ulaşan ve son bir yıl içinde de 20 Milyar Dolar’a kadar gelen cari açığın, AKP Hükümeti’ni “cari açığa tavan yaptıran rekortmen bir hükümet” sıfatıyla tarihe yazdığı noktada!

ü “Bizden 3 yıl birşey beklemeyin!” denilen halkın, Acil Eylem Planı’nın yerinde yeller estiğini gördüğü noktada!

ü Son ABD tavafında “Barzani ve Talabani’nin kulaklarını çekeceğim!” mesajı veren Bush’a tebessüm edip Tel-Afer’in t’sini edemeyen “baş” bakanın; teröristlere gösterdiği şefkati, kırılmaya çalışılan Türkmenler’den nasıl da esirgediğinin aşikar olduğu noktada! (PKK konusunda Türkiye’nin yanında oldukları mesajını veren ABD’nin, Temsilciler Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi’nde sözde Ermeni Soykırımı’nı tanıyan iki tasarıyı da kabul etmesi ise; yine “tebessüm” gerektiren bir başka konu olsa gerek!)

ü “Tasarruf” ve “bütçe açığını kapama” martavalları ve “Devlet sanayici olamaz!” sloganı eşliğinde yağmalanan teşebbüslerden elde edilen ödemelerle cari açığın büyük oranda kapanabileceğini yazan AKP’ci basınının kendini fazlasıyla komik duruma düşürdüğü noktada!

ü “KAR EDENİ DE SATARIZ, ZARAR EDENİ DE!” DİYEREK TOPLAM 27.6 MİLYON TON KAPASİTELİ 4 RAFİNERİSİYLE HİZMET VEREN TÜPRAŞ’I, YAPILAN HAKLI İTİRAZLAR İLE İPTAL EDİLEN İHALENİN ARDINDAN 3 KATINA KOÇ’A SATANLARIN; TEZGAH ARKASINDAN, KURULUŞUN 14.76’LIK HİSSESİNİ “KOLTUKLARINI BORÇU OLDUKLARI KÜRESEL AMCALARIN YAKIN UZANTILARI”NA NASIL DA PEŞKEŞ ÇEKTİKLERİNİN GÜN GİBİ ORTAYA ÇIKTIĞI NOKTADA!



Saygılar...

SESAR

[gelibolulu]

Allah, Kuran, İslam deyip Milleti en zayıf yerinden vurdular. İslama hizmet edeceğiz dediler, musevilere hizmet ediyorlar. Utanmadan hala başlarını örtüyorlar. Başınızı örtseniz ne olacak, kıçınız açıkta işte... Riyakar, takiyeci, maddeci iki yüzlüler. İşte gerçek yüzünüz ortada...
BU vatanı satamazsınız... Buna hakkınız yok...
Yine geri alırız ama dökülecek kanların hesabını veremezsiniz. Müslüman'dınız ya... Ahiret'e de mi inanmıyorsunuz? Mutlak hesap günü haliniz ne olacak???
..................................................!!!!!!!!

[gelibolulu]

kurtoğlu1919 ülküdaşım aktardğın bu yazıyı ilk okuduğumda çok sinirlenmiştim.Yukarıdaki iletimden de anlaşılıyordur... Şimdi yeniden okudum. Teşekkürler bizi yine aydınlatmışsın. Bulunduğum yerde örneğin bir Ortadoğu gazetesi alabilmem mümkün değil. Gerçi şimdi onu internetten takip edebiliyorum ama nasıl bir yerde yaşadığımı anlatmak için yazdım. Göndermiş olduğun pek çok yazın benim için bir özet yada önemli olanların seçilip aktarılması oluyor ve zamanımı daha iyi kullanabiliyorum. Alla(cc) senden ve tüm Ülküdaşlarımdan razı olsun...

Türkiye'ye; bunlardan daha zalim, daha hain, daha satılmış, daha siyonist vs. bir hükümet gelmedi... Merak ediyorum bunların sonu ne olacak. Ülkesini kızıl eşkiyadan korumaya çalışan Başbuğ'umuzu Zincirbozan'a kapatanlar bunlara ne yapardı diye merak ediyorum... Önce bu dünyada Milletime nasıl hesap verecekler? Öbür dünyada önce Allah(cc)'a, sonra atalarımıza, şehitlerimize, bizlere, çocuklarımıza, doğmamış torunlarımıza nasıl hesap verecekler? Aklım almıyor...

[kurtoglu1919]

Erdoğan: Ofer ile görüşmedim
Ankara

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Galataport ihalesi ile ilgili olarak Ofer’le Başbakanlık veya bir başka mekanda görüşme yapmadığını söyledi. Erdoğan, Tüpraş’ın yüzde 14.76’lık kısmının hamiline olarak satıldığını belirterek, "İsteyen girer alır, bunları kimsenin engelleme hakkı yoktur" dedi.


Başbakan Erdoğan, 2004 Vergi Şampiyonları Ödül töreni çıkışında gazetecilerin Galataport ihalesindeki usulsüzlük iddialarıyla ilgili sorularını yanıtladı. Erdoğan şöyle dedi: "Usulsüzlük ifadelerini kabul etmem mümkün değil. Bunların hepsi maalesef Türkiye’deki bu süreci olumsuz olarak etkileme gayreti içinde olanların, bu süreci engellemek isteyenlerin, Türkiye’deki bu ekonomik sıçrama sürecini geçmişte olduğu gibi engelleme gayreti içinde olanların yakıştırmalarından başka birşey değildir. Yıllarca bu ülkede ’özelleştirme neden bu kadar ağır gidiyor, niçin özelleştirme yapılamıyor’ diyenler şimdi ne yapacaklar, burda usulsüzlük var diye yakıştıracaklar. İşte bir Türk Telekom’da rakam neredeydi, nerelere düştü, şimdi bizim dönemimizde nerelere çıktı. Bunu hazmedemeyenler, engellemek isteyenler maalesef bu tür yakıştırmalar yapmak suretiyle Ülkede kafa bulandırmaktadır.

"İHALELERLE İLGİLİ BİZE ULAŞMIŞ BİRŞEY YOK"

Başbakan Erdoğan, "Şu anda Tüpraş ve Galataport’la ilgili henüz önümüze gelmiş birşey yok. Gelecek olursa göreceğiz, bakacağız burda herhangi birşey var mı? Yok mu? Varsa zaten biz de bunlara karşı gereği neyse bunu yaparız" diye konuştu.

SORUŞTURMA YALAN

Erdoğan, Tüpraş ve Galataport ihalesiyle ilgili olarak Başbakanlığın soruşturma açıp açmadığı ile ilgili bir soruya ise "Hayır, böyle verdiğim bir talimat yoktur. Bunların hepsi yalandır. Zaten bu yalana artık çok alıştık. Bu yakıştırmalara da ayrıca üzülüyoruz. Çünkü Türkiye’nin hızla yürümesi gerekir. Bu konuda medya birşeyleri araştırmadan aramanın gayreti içindedir" yanıtını verdi.

OFER İLE GÖRÜŞMEDİM

Erdoğan, "Ofer ile ilgili olarak Başbakanlık’ta görüşmem veye bir başka yerde görüşmem falan filan gibi birşey olmadı. Kaldı ki ben her müteşebbisle görüşürüm. Her özelleştirmeye katılmak isteyenle görüşürüm" diye konuştu.

TÜPRAŞ’IN YÜZDE 14.76’SI HAMİLİNE SATILDI

Başbakan Erdoğan, Tüpraş’ın yüzde 14.76’lık hissesinin gizli olup olmadığı ile ilgili bir soruya da "Olur mu öyle şey, bunların hepsi hamiline yapılmış satışlardır. İsteyen girer alır. Bunları kimsenin engellemeye hakkı yoktur. Kim daha fazla parayı verirse onlar alır. Bu tür şeylerde en fazla parayı veren kimse o alır, ona satarım diyenler, şimdi kalkıp buna karşı direnç içine giriyorlar. Bunlar çok çirkin" yanıtını verdi.


(ANKA)



arkadaşıma yolla arşivime ekle yazıcı için




Yorum Sayısı: 2 / 2 Yorumlarınızı Yazınız


eda tas 22.09.2005 - 16:01
Erdoğanın yahudi ve hristiyan işadamlarına karşı bir zaafı var.onların uşağı olmuş AKP hükümeti.aşağılık kompleksine girmişler.işadamlarının özentisi hayranı konumundalar onları yaklaşmak için memleketi satıyorlar.bizler farkındayız.dışarda kuzu.buraya gelince kabaday oluyor.akp.



NEŞE DARICIOĞLU 22.09.2005 - 15:38
YAPMAYIN CANIM BU ADAMIN BÜTÜN DÜNYAYI SATIN ALACAK HALİ YOK ANCAK BÜYÜK İSKENDER OLMASI LAZIM !


KAYNAK HÜRRIYET

[kurtoglu1919]

Son Güncelleme 02:11
23.09.2005
Erdoğan: Ofer’le Davos’ta görüştüm
Başbakan, Tüpraş ve Galataport ihaleleriyle gündeme oturan İsrailli işadamı Sami Ofer’le görüştüğünü itiraf etti.

Tüpraş ve Galataport ihaleleriyle gündeme oturan İsrailli işadamı Sami Ofer ile görüşmediğini söyleyen Başbakan Erdoğan dün geri adım attı. Öğlen saatlerinde yaptığı açıkmamada ‘Ofer’le ne Başbakanlık’ta ne de başka bir yerde görüşmem olmadı’ diyen Erdoğan akşam televizyonda ‘Ofer ile ilk görüşmem Davos’ta oldu’ açıklamasıyla kamuoyunu şaşkınlığa uğrattı.

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, öğlen saatlerinde Galataport ihalesiyle gündeme gelen Sami Ofer ile görüşmediğini açıklamasına karşın akşam katıldığı atv’deki Teke Tek programında Sami Ofer’le Davos’da görüştüğünü söyledi.

‘İlk görüşmem Davos’da oldu’ diyerek, Ofer ile ikinci bir görüşme daha yaptığı izlenimi veren Erdoğan, soru üzerine ikinci görüşmeyi ise hatırlayamadığını söyledi.

KARDEŞİM OFER’İN GEMİSİNDE TORNACIYDI:

Ofer’le Davos’daki görüşmesinde tek tek özelleştirme ihalelerini değil Türkiye’ye yatırım yapmaları konusunu konuştuğunu belirten Erdoğan, sürpriz bir açıklama da yaparak kardeşi Mustafa Erdoğan’ın geçmişte Ofer ailesine ait gemilerde tornacılık (Fiter) olarak çalıştığını açıkladı. Erdoğan, ‘Kardeşim iyi bir tornacıydı. Askerden döndükten sonra onların gemilerinde fiter olarak 8-10 sene çalıştı. Geminin içindeki torna atölyesinde, seyahat sırasındaki çıkan arızaların tamir işini yaptı. Onlar benim kardeşim olduğunu bilmiyorlardı. Görüşmemizde bunu kendisine ben söyledim’ diye konuştu.

İŞADAMIYLA HER YERDE GÖRÜŞÜRÜM:

Ofer’le Başbakanlıkta görüşmediğini belirterek, ‘Ama görüşebilirdim. Türkiye’de yatırım yapmak isteyen her işadamıyla her yerde zaten görüşüyorum’ diyen Erdoğan, Galataport ihalesiyle ilgili usulsüzlük iddilarını da redderek, ‘Bu rahmetli Özal’ın araziyi 49 yıllığına bedava verip işlet devret modelinin başka bir türü. Ciddi yatırımlar yapılacak. Enterasan bir proje. Oradaki çehre bambaşka bir hale gelecek, Barcelona gibi’ diye konuştu. Ofer’in TÜPRAŞ’daki blok hisse alımına ilişkin de ‘Ofer’e o satış olmasaydı, bugün bu rakam çıkmazdı. Bu bir take off (çıkış) yaptı’ diyen Erdoğan, bu ihalelere ilişkin kendilerine yöneltilen suçlamalara da sert tepki göstererek, ‘Abdestimden şüphem yok ki benim, namazımdan şüphem olsun. Ama abdestinden şüphesi olanlar namazından da şüphe eder’ diye konuştu. Erdoğan, öğlen yaptığı konuşmada da ‘Benim kimseyle kalkıp da mesela, ifade edilen son Ofer le ilgili olarak Başbakanlık’ta görüşmem veya bir başka yerde görüşmem falan filan gibi birşey olmadı. Kaldı ki ben her müteşebbisle görüşürüm. Her özelleştirmeye katılmak isteyenler görüşürüm’ demişti.

Türkiye ayakları Global ise görüşmüş olabiliriz

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, dün gece katıldığı bir televizyon programında ‘Maliye Bakanınızın Global tarafından Hong Kong’a götürüldüğü yolunda dedikodular çıktı. Ne diyorsunuz’ sorusu üzerine şunları söyledi: ‘Orada yanılmıyorsam Japon firması. Çok da genç bir firma ve bunların Türkiye’de yatırım yapma talepleri var. Bunlarla da biz Davos’da görüşmüştük. Bu gelişmeden sonra onların yatırım yapmayla ilgili bir davetleri olmuştur. Herhalde onu soruyorsunuz. Onların Türkiye ayağı Global ise, görüşmüş olabiliriz.’

ANAP: Hong Kong’da buluştunuz mu

ANAP İstanbul milletvekili Emin Şirin, son dönemde yapılan her özelleştirmede ismi gündeme gelen Mehmet Kutman ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan arasındaki ilişkiye dair iddiaları ayrıntılı olarak ortaya koyarken, hükümetten çıt çıkmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan’a da ‘Siz de işin içinde misiniz?’ diye soran Şirin, şunları söyledi: ‘Kutman, Hong Kong’a Unakıtan’dan 2 gün evvel gitti. Kutman’ın yanında sonradan TÜPRAŞ İdare Heyeti’nde görev alan bir yardımcısı vardı. Kutman’ın seyahetinden iki gün sonra, Unakıtan, hanımı, Kutman’ın kızkardeşi ve Özelleştirme İdaresi Başkanı özel, yabancı bayraklı bir uçakla Hong Kong’a gidip, Mehmet Kutman ile buluştular mı, buluşmadılar mı? Bu uçağın sahibi kimdi? Kiminle ‘babalar gibi’ ne konuştular? Kiminle ‘babalar gibi’ne anlaşmaları yaptılar?’

Baykal: Ofer’le ilgili elimizde teyp kaydı var

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, önceki gün Rize’nin Hemşin İlçesi’nde yaptığı konuşmada, İsrailli Ofer ailesinin önümüzdeki günlerde siyasetin ana konusu haline geleceğini savundu. Baykal, Kuşadası Limanı’nda Ofer Ailesi’ne yönetmelik gereği satış yapıldığını ve bu yönetmeliğin hukuka aykırı olduğu için iptal edildiğini vurguladı. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Yönetmelik iptal edilince dediler ki, ‘Yönetmelik iptal edilirse kanun çıkarırız.’ Bu bizim elimizde, teypte, kayıtta. Ve nitekim bu laftan kısa bir süre sonra kanun çıkarıldı. Şimdi o kanuna dayanarak Ofer, Galata Port ihalesini almaya çalışıyor. Kişisel ticari başarısıyla mı oluyor? Kendisine bu imkanı sağlayan bir muhatap var mı? Kimdir o muhatap? ‘Yönetmelik olmazsa kanun çıkarırız’ deme kudretini gösteren bu kişi nasıl bir düzeydedir. Başbakan, ‘yeşil kart hortumculuğu var, hepsini ezeceğim’ diyor. Sen önce sağına soluna bak. Adamlarla Başbakanlık’ta buluştun, nerede bunun tutanağı, ne konuştun orada?’

kaynak hürriyet

[gelibolulu]

Hayırlı Cumalar...
kurtoğlu1919 Ülküdaşım yukarıda bir kısmını aktarmış. Ben de bir kısmını izledim.
Konuşulanlar bir yana rte nin vücut dili bir garipti. Bu konudan daha iyi anlayan arkadaşlarım vardır, ben kendi gözlemimi ve düşüncelerimi aktarmak istiyorum.
Her haliyle, huzursuzluğunu belli ediyordu. Hele ofer ile ikinci görüşmesi sorulduğunda, oturduğu yerden düşecek sandım. Kendi söylediklerine inanmayan bir insan edası sezdim. Milliyetçilik ile ilgili birşeyler söylerken boğazı düğümlendi. Yetmiş milyon insana yalan söylemek kolay değil elbet...
Medya ile ilgili konuşmasında magazin programlarını eleştirdi. Ata olayını eleştirdi. Başbakan Bozkurt Net'e girip bizim yazılarımızı okuyor sandım bir an...-:))

[oguzlar]

Acaba çok merak ediyorum, Türkiye'de bir erken seçim olsa acaba yahudi uşağı recep tayyip bu kadar oy alabilrimi..

Burada önemli olan recebin diğer yüzünü halka göstermek, halkımız bir çok şeyden habersiz..
herkese selamlar..

[kurtoglu1919]

Vural: Başbakan, milletimizden gerçekleri sakliyor

MHP Genel Başkan Yardimcisi Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdogan'in ülke gündemine ilişkin gerçekleri kamuoyundan sakladigini iddia etti.

"Gerçekler kamuoyundan saklanmaktadır"

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Oktay Vural: "Başbakan Milletimizden gerçekleri saklamaktadır!" dedi.

Galataport adı altında gerçekleşen peşkeş ticaretinin aktörleri Başbakan ile Sami OFER isimli yabancı tacir arasındaki ilişkilerin kuşku uyandırdığını belirten MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural "Başbakan Sami Ofer'le görüştü mü? Görüşmedi mi? Başbakan önce görüşmedim diyor, sonra itiraf etmek zorunda kalıyor. Başbakan işine gelmediği noktada unutmaktadır. Unutkanlık Başbakan için kronik bir siyasi saklanma ve ink‰r alışkanlığı olmuştur. Ortaya çıkınca da itiraf etmek zorunda kalmaktadır" diye konuştu.

Unutkanlıkları ilk değil

Başbakan'ın unutkanlıklarının ilk olmadığını vurgulayan Vural "Başbakan daha önce Kıbrıs konusunda Annan'ın yetkili kılındığını da unutmuştu. Talabani'ye söylediği 'İmralı talimatlarını demokrasi'olarak gördüğüne dair konuşmayı da bir türlü hatırlayamamıştı. Alman gazeteciye başörtüsü konusunda verdiği beyanatı da çabucak unutmuş, gazeteci belgeleyince çark etmişti." dediği basın açıklamasında şunları kaydetti:

Başbakandan itiraflar


Daha önce de keyfi bir uygulama ile Kuşadası Limanı'nın ikram edildiği, söz konusu yabancı tüccar ile önce hiç görüşmediğini ifade eden Başbakan'ın bir kaç saat sonra görüştüğünü itirafa yönelten nasıl bir uyarıcı olmuştur? Hangi etkenlerle Başbakanın hafızası yerine gelmiştir?Üstelik Başbakan, görüştüğünü itiraf etmekle kalmamış başka görüşmeleri de yapmış olabileceğinin ipuçlarını da vermiştir.Son Galataport ihalesinde dikkati çeken başka bir husus ise Başbakan'ın kardeşinin yıllarca ihaleyi alan şahsın şirketinde çalıştığının yine Başbakan tarafından itiraf edilmesidir.

Türk Milleti asla unutmayacaktır


Sayın Başbakan'a sesleniyoruz:
Özelleştirme adı altında satışa sunduğunuz varlıklarımızı pazarlamak için kimlerle, nerede ve kaç kez görüştünüz?Bizzat görüşmediğiniz tüccarlar ile hangi bakanı kullanarak irtibat sağladınız?Türkiye'ye üşüşen yabancılar niçin meşru temas noktalarını değil de sizin şahsınızla irtibat kurmak istiyorlar? Bu konuda onlara ne gibi güvenceler veriyor, nasıl umutlandırıyorsunuz?Sizinle veya bakanlarınızla görüşmüş olanların ihaleleri kazanmaları bir tesadüf mü dür? Medyaya talip olanlar ve satın alanlarla da özel görüşmeleriniz oldu mu?Siz unutabilirsiniz. Ama Türk Milleti asla unutmayacaktır. Milletimize doğruları söylemeyen Başbakan istifa etmelidir.





ORTADOĞU BASIN MESLEK İLKELERINE UYMAYA SÖZ VERMİŞTİR.
İLERİ GAZETECİLİK adına Zeki SARAÇOĞLU
Ortadoğu Gazetesi © 2005

[adigek]

RTE savunuculari asagidaki yziyi okuyunca hic utanmiyormusunuz? Mantiginiz, yureginiz demiyormu ben yurduma bu kadar zarar veren kisiyi nasil korurum?

Aygün: Ofer aşırı Yahudi milliyetçisi ve Türkiye'yi çok sevmiyor

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, ''Ben Başbakan'ın yerinde olsam, bu ihaleyi (Galataport) iptal ederim, şeffaf bir ihale açarım, herkes buraya girer'' dedi.
(25 Eylül 2005 Pazar)

Aygün, ''Temizlik Hizmetleri ve Ürünleri Satıcılar Komitesi''nce Ankara Ticaret Odası'nda düzenlenen ''Ato Temizlik Fuarı''nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gazetelerde yer alan Bülent Ersoy, Hülya Avşar, Gamze Özçelik haberleriyle uyutulduğunu, ülkenin gerçek gündemini bu haberlerin yansıtmadığını söyledi.

Aygün, Galataport ihalesiyle ilgili olarak, Ofer ile ilişkilerin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi ve Ofer'in ''aşırı Yahudi milliyetçisi olduğunu, Türkiye'yi çok sevmediğini'' öne sürdü.

Yeni sezonda televizyonlarda 56 dizi başlayacağını, haberlerin adeta ''televole''ye döndüğünü belirten Aygün, bunların Türk insanının örf ve adetlerine de uygun olmadığını ifade etti. Bu tip programların verdiği hiçbir şey olmadığına işaret eden Aygün, kaçınmak için üretmek ve çalışmak zorunda olunduğunu kaydetti.

SORULAR

Açılış konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Aygün, dün Bilgi Üniversitesi'nde başlayan ''Ermeni Konferansı''nı, ''tek yanlı'' bir konferans olarak niteledi. Aygün, şöyle dedi:

''Eğer o konferansa bizler, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu çağrılsaydı, bir taraf değil de iki taraf da çağrılmış olsaydı bu, konferans olurdu. Bu ancak (kendin çal, kendin oyna konferansı) olur. Oradaki insanların Ermeni sorununa bakış açısı belli. Oradaki insanların tamamı (Türklerin Ermenilere soykırım yaptığını) iddia eden insanlar. Düzenlenen konferans değil, sadece tek yanlı bildiri okumaktır. Bu, Türkiye'nin aleyhine tek yanlı konuşmaktan başka birşey değildir.''

AB İLE MÜZAKERELER

Aygün bu arada, 3 Ekim'de müzakereler başlayınca ''Türkiye'nin kurtulacağının, herkesin cebine para gireceğinin'' zannedildiğini ifade ederken, Türkiye'nin bundan sonra önünde 30 yıllık bir sürecin başlayacağını belirtti.

3 Ekim'de müzakerelerin başlayacağını, ancak uzun bir süreci kapsayacağını dile getiren Aygün, şunları kaydetti:

''Avrupa 3 Ekim'de kapılarını Türkiye'ye kapatamaz, kapatması mümkün değil. Kapatırsa Türkiye'den alacağı hiçbir şey kalmaz. Kıbrıs Rum Kesimi, Fransa, Avusturya ve Yunanistan'ın tavrı burada net olarak belli. Maalesef 1995'de Gümrük Birliği'ndeki hava, Türkiye'ye egemen olmuştur, yine aynı hava estiriliyor. Ama göreceksiniz kırk yıllık maceranın sonu olacak. Ermeni Konferansı da bunun bir parçası. Avrupa böyle bir konferansa izin verir miydi? Yahudiler toplanıp Hitler'in yaptıklarını söylese, Almanya kabul eder miydi? Cezayirliler toplanıp böyle bir konferans yapsa Fransa bunu kabul eder miydi? Bu konferansın amacı bellidir.''

GALATAPORT İHALESİ

Aygün ayrıca, son günlerde Galataport ve Tüpraş ihalelerinde dönük eleştirilerin hatırlatılıp ''ihalede (Galataport) en yüksek teklifi veren korsorsiyumda yer alan Sami Ofer'in, Başbakan ile görüşüp görüşmediği tartışılıyor, böyle bir ödeme planıyla siz Galataport ihalesine girer miydiniz'' şeklindeki soruyu yanıtlarken, ''aynı ödeme planına 2 milyar dolar koyun, ATO ve üyeler olarak biz de talip olalım oraya'' dedi.

Bu ihalede kamunun menfaatinin söz konusu olduğunu belirten Aygün, şunları söyledi:

''Ben Başbakan'ın yerinde olsam, bu ihaleyi iptal ederim, şeffaf bir ihale açarım, herkes buraya girer. Rahmi Koç, (Ben olsam ben de kaçırmazdım bu ihaleyi) diyor. Ofer yiyeceğine, Koç yesin, ATO'nun 125 bin üyesi yesin. Onların aldığı fiyatın 2 milyar üstüne almaya hazırız. Bu ihale, şaibeli bir ihaledir. Tüpraş'ın yüzde 14.76'lık satışına da şaibe karışmıştır. Bunların iptal edilmesi lazım.'' Başbakan Erdoğan'ın ''çelişkili ifadeler kullandığını'' da iddia eden Aygün, ''Başbakan, o gün öğlen kameralar önünde (Ofer ile) görüşmediğini söylerken, akşam bir televizyon kanalında (ben görüştüm) dedi. On iki saat içinde ne değişti'' dedi.

[ARGUNHOCA]

Ofer kimdir?
zat: dünyada yüzen kumarhaneler kralı ve israilin para kaynaklarından ,filistinlilere sıkılan herbir merminin parasını karşılayan birisidir.Ülkemize sözde yatırım için gelmiş ve bir gecede de tüpraşta voleyi vurmuştur.Kazandığı para karadenizlili çay üreticileri için ödeme yapan devletin ödediği paranın dört katıdır.
Kazandığım parayı yurt dışına götürmüyorum diyerek 1.yıl,2.yıl,3.yıl ödemesiz yaklaşık 50 yılda tamamlanacak bir ödeme planıyla da galataport u almıştır.
Bu günleri unutmayalım.hele hele isimleri. Hesap Günü gözden kaçan olmasın.

[kurtoglu1919]

25 Eylül 2005, Pazar




Kutman TBMM'yi karıştırdı

"Yönetmeliği değiştiririm" sözleri milletvekillerini öfkelendirdi

Kuşadası Limanı ihalesini Ofer Grubu'yla birlikte satın alan Global Menkul Değerler'in sahibi Mehmet Kutman'ın, Danıştay'ın iptal ettiği kıyı yönetmeliğinin kanun olacağına ilişkin verdiği demeci kamuoyunu da harekete geçirdi

Meclis kararıyla gerçekleşmesi gereken kanunların ateda Mehmet Kutman'ın talimatıyla yasalaştığının ortaya çıkmasının ardından bazı AKP miletvekilleri, "Bu adam kim oluyor da meclis üzerinde etkili oluyor. Bu yetkiyi kimden alıyor" diye tepki gösterdiler

Kutman'ın Ocak ayında sözünü ettiği kanun değişikliği 3 Temmuz günü TBMM'de yasalaşmıştı. 21 Temmuz günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğü giren yasa ile yalnızca Kuşadası değil, aynı zamanda Ofer Grubu'nun aldığı Galata Limanı'ndaki yapılaşmanın da önü açılmış oldu. Meclis'in şimdi Kutman'ı görüşmesi bekleniyor

Kutman meclisi karıştırdı

Kuşadası Limanı ihalesini Ofer Grubu'yla birlikte satın alan Global Menkul Değerler'in sahibi Mehmet Kutman'ın, Danıştay'ın iptal ettiği kıyı yönetmeliğinin kanun olacağına ilişkin verdiği "kendinden emin" demeci milletvekillerini öfkelendirdi.

Meclis kararıyla gerçekleşmesi gereken kanunların ateda Mehmet Kutman'ın talimatıyla yasalaştığının ortaya çıkmasının ardından bazı AKP miletvekilleri, "Bu adam kim oluyor da meclis üzerinde etkili oluyor. Bu yetkiyi kimden alıyor" diye tepki gösterdiler.

Kuşadası Limanı'na yapılacak işyerleriyle ilgili bilgilendirme toplantısına, Global Menkul Değerler'in sahibi Mehmet Kutman'ın yanı sıra Kuşadası Kaymakamı Ahmet Ali Barış, Kuşadası Belediye Başkanı Fuat Akdoğan ile zamanın Kuşadası Emniyet Müdür Vekili Murat Yavuz ile sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve 200'e yakın esnaf katılmıştı. Toplantıda konuşan Kutman, Kuşadası Limanı'nda ve diğer kruvaziyer limanlarda yapılanmaya izin verilmesi için kanun değişikliği yapılacağı konusunda "kendinden emin" açıklamalarda bulunmuştu.

Bilindiği gibi Kuşadası Limanı'nın işletmesini 30 yıllığına alan ve ortakları arasında Mehmet Kutman'ın sahibi olduğu Global Yatırım ile Sami Ofer'in ortağı olduğu Royal Carabian firması bulunan Ege Ports şirketi, sözleşmede ticari ünite yapımına izin veren hüküm bulunmamasına rağmen, devreye Bayındırlık Bakanlığı'nın yapılaşmaya izin veren yönetmelik değişikliği girmiş ve Kuşadası Limanı içerisinde iki katlı işyeri inşaatına başlanmıştı.

Bu yönetmelik değişikliğine karşı Danıştay 6. Dairesi'ne yapılan başvuru sonucunda 5 Ekim 2004 tarihinde yürütmenin durdurulması ve değişikliğin iptaline karar verildi.

Liman ile ilgili bu belirsizlik ortaya çıktığı dönemde Kuşadası'ndaki Surtel Otel'de yapacakları işyerleriyle ilgili bir toplantı düzenleyen Mehmet Kutman, toplantıya katılan Kuşadası esnafının sert tepki göstermesi üzerine olay haline gelen sözleri sarf etti. Kuşadası'nda yayın yapan yerel ADA TV tarafından yayınlanan görüntülere göre, esnafın tepkisi üzerine son derece sinirlenen Kutman, "Ben size söylüyorum, hukuki hakkımız. Onu zamanla mahkeme, hukuk, kanun bugün şey olan kanuna döner yarın ve devam eder. Genelge (yönetmelik) kanun şeklinde gelir" ifadelerini kullanmıştı.

Kutman'ın Ocak ayında sözünü ettiği kanun değişikliği 3 Temmuz günü TBMM'de yasalaştı. 21 Temmuz günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğü giren yasa ile yalnızca Kuşadası değil, aynı zamanda Ofer Grubu'nun aldığı Galata Limanı'ndaki yapılaşmanın da önü açılmış oldu.





ORTADOĞU BASIN MESLEK İLKELERINE UYMAYA SÖZ VERMİŞTİR.
İLERİ GAZETECİLİK adına Zeki SARAÇOĞLU
Ortadoğu Gazetesi © 2005

[kadir45]

Alıntı:

Kutman TBMM'yi karıştırdı "Yönetmeliği değiştiririm" sözleri milletvekillerini öfkelendirdi Kuşadası Limanı ihalesini Ofer Grubu'yla birlikte satın alan Global Menkul Değerler'in sahibi Mehmet Kutman'ın, Danıştay'ın iptal ettiği kıyı yönetmeliğinin kanun olacağına ilişkin verdiği demeci kamuoyunu da harekete geçirdi Meclis kararıyla gerçekleşmesi gereken kanunların ateda Mehmet Kutman'ın talimatıyla yasalaştığının ortaya çıkmasının ardından bazı AKP miletvekilleri, "Bu adam kim oluyor da meclis üzerinde etkili oluyor. Bu yetkiyi kimden alıyor" diye tepki gösterdiler

Günaydın akılsız kuklalar.Yalancıktan tepkinizi olaylar basının diline düştüğü zaman mı gösteriyorsunuz?Peşinden gittiğiniz adamların ne mal olduğunu yeni mi öğrendiniz,acziyet şimdi mi kanınıza dokundu?Üç yıldır bunların yemedikleri halt,vermedikleri taviz kalmadı,Tezkereleri sokuşturdular,üsleri açtılar,tesisleri torakları sattılar.Her çıkarmaya kalktıkları kanun yargıdan döndü.Bu ülkenin dışarıdan değil,içimizdeki şerefsizlerden sallandığını yeni mi anladınız?Çıkıp erkek gibi hesap sorun başbakanınızdan?Sizi engelleyen ne. sizin yetkilerinizin onda biri bizim elimizde olsaydı,bu ülkeyi ayağa kaldırırdık.Ağlaşıp da yalancıktan tepki koyacağınıza,dikilin kasımpaşalınızın karşısına ne demek bu diye?Fırça yemekten mi korkuyorsunuz,yoksa hapse gireceğiz diye mi çekiniyorsunuz?Yok koltuk merakı ise,bir çoğunuz bir daha o koltukları zaten göremiyecek.Çıkın aslanlar gibi dikilin şu rte nin karşısına.Vtanseverlik bunu gerektirir.Gazetelere vır vır el altından sızlanmak işi değil.
Sen milletin vekili isen çık da hesap sor millet adına.Soramıyorsan çeneni kapat otur oturduğun yerde.

[adigek]

(Yakub=Kemal1923 a)
Vatan pahasina politka yapan RTE'yi savunan, milletimin kanini emen, vergisini yiyen, devletimin en onemli sektorlerini bas dusmanimiz yahudilere veren, Terorstleri dagdan indirip sehirlerimzi terorist kurularinin oyun alani olmasinda cok azimle calisan, Zanayi hapisten cikarip dis isleri makaminda kabul eden, askerimin basina cuval gecirilirken manti partsinde onemli olay degil once zikkimlaniyim sonra bakarim diyen AKP hukumetini destekleyen mahlukun ancak iki nedeni var.
1) Iki kurus icin ruhunu, benligini satmis.
2) Sanli milletime devletime haclilarin silahla yapamadigini TURKU yenemedigini kaldiramayip, yuce dinimizi kullanma haysiyetsizlgini yapip Turke zarar vermek isteyen sahsiyetsiz, yabancinin hayrani masasidir.
Sonunuzun geldigini anlayinca bozkurt oagina yolladdddddiginiz at gozluklu cahiller birakin kendi partinizi kendi sahsiyetlerini rezil ettiler.
Agzinizin payini vedim, sorularimi cevablayin dogrulugunuzu kanitlayin dedim, ayri ayri kisa ve net 11 soru sordum, 3 gun cevab veremediniz, sonra kendi yazdiklainizi benim yazdigimi iftira ettiniz Hodri meydan gosterin yazimi dedim, gosteremezsiniz yalanci iftiracisniz dedim. Gosteremediniz.
Bu sefer hepsini sor cevablayim dediniz, sualerimi toplayipm bir yazida ilettim, bu seferde cok uzun dediniz. Bu hareketi cocuk yapmaz, rezil olcagini bildigi icin. size cok gormem rezillige alismisiniz.
2 gun sonra ayni konuya yazamadiniz, baska konuya.benim siz at gozluklu, haysiyetsiz yalancilara sordugum soruyu sorup iyice seviyesizlige dustunuz.
Gercekleri tartismak imkansiz, anca boyle kelime oyunlariyla, serefsizce tartismayi dener ve gururunuz haysiyetiniz boyle lahima gider. Simdi lahima gidip arayin serefinizi gururunuzu.
Sayin gonuldaslarim sizleri desifre edince, o kus beyninizle ulkucuyum dersem, yalan soylersem, iftira atarsam kurtulurum dusenceniz o kadar zavalliki lahimdada yer yok beyninize sahsiyetinize!
Yakub agzinin payini aldin Kadir abimden kovuldun siteden, kapidan kovuldun yere lahimdan sizip baska uye ismiyle(Kemal1923) bize ozelden bir sayfa kufur yazdin. Sende onurolsa kovuldugun yere lahimdan sizmazdin bir. O yazdiklarini birak muslumani, ulkucuyu aille terbiyesi almis gavur yazmaz.
Madem ulkucusun su sualeimi dusun cevabliyamagin ortada.
Bir ulkucu
1)Zana meclise girmeli dermi?
2) Kurt sorunu benimsorunum diyeni savunurmu?
3) Vatanimda Kurtce vb dillerde egitim ve yayin baslatani savunurmu?
4) AB'ye Kibrisi taniycam deyip imza atip, yurda donunce onu salayani savunurmu?
5) Terorist temsilceleriyle goruseni savunurmu?
Liste daha uzun bu yeter simdilik.
Rusya, Ukrayna limanlarinda dolu 2 yildir Turkiyeye gitmeyi bekleyen gemilerin sebebini yaziyimmi?
Her biriniz gemi basi devleti $800.000 dolandirdiniz. AYRINTIYA GIREYIMMI?
Ruhu satilmis koyun surusu gidin serefinizi lahimlarda arayin, tabi lahim serefinizi kabul ettiyse.

[kurtoglu1919]

Özelleştirmelere Sezer takibi

TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'lık satışı, Galataport ihalesi ile Türkiye'nin gündemine oturan özelleştirme uygulamalarını Çankaya da gözaltına aldı.

Cumhurbaşkanligi Devlet Denetleme Kurulu,son beş yildaki tüm özelleştirme işlemlerini inceledi. Hazırlanan raporda önemli bulgulara ulaşıldığı belirtiliyor.

Türkiye'nin stratejik kurumlarının peşkeş çekilmesine Çankaya el koydu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in talimatı ile 9 ay önce harekete geçen Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) son beş yıldaki tüm işlemlerini inceledi. DDK'nın özelleştirme raporu tamamlandı.

Son 5 yıllık ihaleler

TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'lık satışı, Galataport ihalesi ile Türkiye'nin gündemine oturan özelleştirme uygulamalarını Çankaya da gözaltına aldı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in talimatı ile 9 ay önce harekete geçen Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın son beş yıldaki tüm işlemlerini inceledi. DDK'nın özelleştirme raporu tamamlandı. Raporun, ne zaman açıklanacağı henüz netleşmedi.

Başbakanlık'a gidecek

Cumhurbaşkanlığı, DDK raporlarını, "gereğinin yapılması için" Başbakanlığa gönderiyor. Başbakanlik Teftiş Kurulu da, rapordaki alan usulsüzlük iddialari ile ilgili soruşturma ya da inceleme başlatıyor. Suç unsuru tespit ederse, ilgili bürokratlar hakkinda suç duyurusunda bulunuyor. Köşk, Devlet Denetleme Kurulu'nun raporlarının özetini ise, kamuoyuna açıklıyor. Raporda, ÖİB ve özeleştirme kapsamındaki kuruluşlara yapılan atamalardan, özelleştirme borçlarının yeniden yapılandırılmasına kadar birçok konuda usulsüzlük tespitleri de yer alıyor.

Önemli bulgular

Ayrıca, raporda Tüpraş'ın yüzde 14.76'lık hisse satışıyla gündeme gelen, özelleştirme kapsamındaki kuruluşların hisse satışları konusunda da eleştirilerin yer aldığı kaydedildi. Danışmanlık bedelleri konusunda da bazı bulgulara raporda yer verildiği bildirildi.

Ayrıntılı bilgiler

Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'nun, Telekomünikasyon Kurumu ile ilgili de başlattığı inceleme sonuçlandı. Kurulda yapılan değerlendirme sonucunda, GSM operatörleri ile ilgili ticari bilgilerin bulunduğu gerekçesiyle raporun kamuoyuna açıklanmaması kararlaştırıldı. Gereğinin yapılması için Başbakanlık ve Ulaştirma Bakanlığı'na gönderilen raporda, Aria ve Aycell'in birleşmesiyle ilgili ayrıntılı bilgiler yer aliyor.





ORTADOĞU BASIN MESLEK İLKELERINE UYMAYA SÖZ VERMİŞTİR.
İLERİ GAZETECİLİK adına Zeki SARAÇOĞLU
Ortadoğu Gazetesi © 2005