Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - Oral Celik.
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
Delikanli66
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 08, 2004
İletiler: 1042

İletiTarih: Çar Şub 01, 2006 5:11 am    ileti konusu: Oral Celik. Alıntıyla Cevap Gönder

Oral Celik Sizce nasil biri Abdullah Catli gibi Vatansever bir insanmiydi?

Ulkucumu yoksa degil mi?

Bilenler mutlaka yazsin.

Allah Turku Korusun.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ladix55
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 13, 2003
İletiler: 8
Şehir: samsun

İletiTarih: Çar Şub 01, 2006 10:47 am    ileti konusu: slm ülküdaşım Alıntıyla Cevap Gönder

EGER BU SORUYU ÇOK MERAK EDİYORSAN SANA
"REİS" GLADİONUN TÜRK TETİKÇİSİNİ TAVSİYE EDİYORUM
BENİM OKUYUP ANLADIĞIM KADARI İLE ABDULLAH ÇATLININ SİLAH ARKADAŞI İMİŞ BİRDE SEN OKU
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
Asena-Aydan
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 01, 2006
İletiler: 22

İletiTarih: Çar Şub 01, 2006 2:21 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

s.a ülküdaşlar. ORAL ÇELİK gerçekten bir vatansever bunu tam olarak araştırdığınızda göreceksiniz. Ayrıca rahmetli ABDULLAH ÇATLI ile olan yakınlığını hemen hemen herkes bilir. araştırmak doğru sonuca ulaştıraktır sizleri.ALLAHA EMANET OLUN.





GÖNÜLDE İMAN, BEYİNDE ÜLKÜ
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Delikanli66
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 08, 2004
İletiler: 1042

İletiTarih: Çar Şub 01, 2006 2:35 pm    ileti konusu: Re: slm ülküdaşım Alıntıyla Cevap Gönder

ladix55 demiş ki:
EGER BU SORUYU ÇOK MERAK EDİYORSAN SANA
"REİS" GLADİONUN TÜRK TETİKÇİSİNİ TAVSİYE EDİYORUM
BENİM OKUYUP ANLADIĞIM KADARI İLE ABDULLAH ÇATLININ SİLAH ARKADAŞI İMİŞ BİRDE SEN OKU


Kardes o kitap Catlinin katil oldugunu anlatiyormus
Dava adami oldugunu dgil.

Okuyan arkadaslar tafsiye etmediler.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ilyasselamet
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 4

İletiTarih: Çar Şub 01, 2006 2:44 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

konuyla alakasız ama ÖNEMLİ... Dün aktüel dergisinde okudum liselerde örgütlenmiş bir grup varmiş.Kendilerine NAZİLERİ örnek aliyorlarmiş ve tüm çingenelere,kürtlere ve fetullahcılara karşilarmiş.Amacları turklugu savunmakmiş ama ÜLKÜCÜLER KBADAYIDIR,BELİNDE SİLAH GEZERLER,ONLARIN MESELESİ KIZ MESELESİDİR,KİZYÜZÜNDEN BİRBİRLERİNİ VURURLARVEBİRBİRLERİNİ TANIMAZLAR demişler...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Delikanli66
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 08, 2004
İletiler: 1042

İletiTarih: Çar Şub 01, 2006 3:08 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

HALT ETMISLER ULKUCULER ASLA KABADAYILIGA OZENMEZ OZENEN ZATEN BIZDEN DEGILDIR.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tofu-x
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 26, 2006
İletiler: 38

İletiTarih: Çar Şub 01, 2006 7:43 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Oral çelik çatlının yanında yürmüş dava arkadaşlarından biri M.A: Ağca ile ilşkileri çok iyi imiş.nerde okuduğumu unuttum bu ülkede A.ÇATLI YA mafay diyen şerefsizler var asalayı o bitrimedi diyenler var adam kelle koltukta yaşasın ülkemize karşılık yapılan eyelemlere karşılık vermek için hazırlandığı bir zamanda bana göre gayet mantıksız bi ölüm şekli ile ölsün(mantıksız derken şaçma bi klıf bence) ve bu adama hain desinler böyle şerefsizler var aramızda
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
göktürk-kagan
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Mar 23, 2004
İletiler: 7
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cum Şub 24, 2006 8:44 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

benim okudugum kaynaklardan ve izledigim programlardan anladıgım Oral çelik vatan sever bir milliyetçidir ve vatana yaralılıgı olmuş bi insandır


GökTüRK KaĞaN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Cum Şub 24, 2006 11:24 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Abdullah Çatlı
Nevşehir'de 1956 yılında doğdu. 1977 yılında Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı, 1978'de Ülkücü Gençlik Derneği (ÜGD) Genel Başkan Yardımcısı oldu.

Çok sayıda siyasi cinayet, bombalama, kahve tarama ve hapisten adam kaçırma gibi olayların örgütleyicisi olarak suçlandı.

25 Ağustos 1978'de Sakarya'da Nevzat Bor ve Mustafa Pehlivanlı'yla birlikte gözaltına alındı. İstanbul'a götürülen Çatlı, daha sonra serbest bırakıldı. Ankara polisi tarafından tekrar gözaltına alınan Çatlı, tekrar serbest bırakıldı.

Çatlı, ÜGD Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde, ÜGD'nin yerine Ülkü Yolu Derneği'ni Nevşehir'de kurdu. 11 Temmuz 1978'de Ankara'da işlenen Doç. Dr. Bedrettin Cömert cinayetinin faili olarak arandı.

7 TİP'li genç cinayeti
9 Ekim 1978'de Ankara Bahçelievler'de Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi yedi gencin öldürüldüğü olayın düzenleyicisi ve baş sorumlusu olarak hakkında 1982 yılında gıyabi tutuklama kararı çıkarıldı.

Çatlı, daha sonra İstanbul'a yerleşerek Hasan Kurtoğlu sahte kimliğiyle yaşadı ve birçok eyleme karıştı. Bu dönemde, silah ve uyuşturucu kaçakçılarıyla yakın ilişki kurdu.

Mehmet Ali Ağca'nın Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırılması olayının organizasyonunda yer aldığı, Ağca'yı evinde sakladığı ileri sürüldü.

12 Eylül'den sonra Nevşehir Emniyet Müdürlüğü'nden sağladığı sahte pasaportla yurtdışına çıktı. 13 Mayıs 1981'de Ağca tarafından gerçekleştirilen Papa suikastının düzenleyicileri arasında yer aldığı öne sürüldü.

22 Şubat 1982'de İsviçre'de Mehmet Saral adına düzenlenmiş bir pasaportla, Mehmet Tarol adına düzenlenmiş sahte pasaport kullanan Oral Çelik ve Durmuş Unutmaz adına düzenlenmiş sahte pasaport kullanan Mehmet Şener'le birlikte yakalandı. Çatlı serbest bırakılırken, Mehmet Şener tutuklandı.

ASALA ve Papa

MİT'in resmi belgelerinde, 22 Ekim 1983'te Paris'te MİT'le temasa geçtiği ve ASALA'ya karşı beş ayrı eylemde yer aldıktan sonra 24 Ekim 1984'te uyuşturucuyla yakalandığı gerekçesiyle ilişkisinin kesildiği yer aldı.

22 Ekim 1984'te Paris'te 450 gram eroinle yakalandığı için Fransa'da 4.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu dönemde Papa suikastını kendisinin planladığını, Oral Çelik'i bulabileceğini, bildiklerinden dolayı iki kez öldürülmek istendiğini, serbest kalmak garantisiyle herşeyi anlatabileceğini söyledi. Ancak mahkemede verdiği ifadede söylediklerini reddetti.

Uyuşturucu bulundurmak suçuyla yedi yıl ceza aldığı İsviçre'ye iade edildi. Bu dönemde Türkiye'nin iade talebi, idamla yargılandığı gerekçesiyle Fransa tarafından reddedildi. 21 Mart 1990'da İsviçre Bostadel Cezaevi'nden kaçtı.

Türkiye'ye gizlice geldikten sonra Şahin Ekli ismiyle kullandığı pasaportun sahte olduğunun anlaşılması üzerine 1993'te Yeşilköy Havalimanı'nda gözaltına alındı ancak serbest bırakıldı.

İşadamı Mehmet Özbey
Çatlı, 3 Ekim 1994'te İstanbul'da yabancı plakalı kaçak durumdaki araç ile yakalandı ve Mehmet Özbey kimliğiyle çıkarıldığı savcılık tarafından kayden işlem yapılarak serbest bırakıldı.

Abdullah Çatlı'nın Mehmet Özbay sahte kimliğiyle Baysa İnşaat, GSC Tekstil Ürünleri, Limon Lokantacılık, Japet Et Mamülleri, Sultan Tekstil ve Gülden Tekstil adlarında altı şirkette ortaklığı olduğu ortaya çıktı.

Çatlı; Mehmet Özbay, Mehmet Özbey, Abdullah Çatalı, Abdullah Çaltı, Mehmet Saral, Hasan Dağarslan, Hasan Kurtoğlu ve Şahin Ekli sahte isimlerini kullanıyordu.

Çatlı, 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta meydana gelen bir trafik kazasında, DYP Milletvekili Sedat Bucak, polis şefi Hüseyin Kocadağ ve sevgilisi Gonca Us'un da içinde bulunduğu bir arabada öldü.

Çatlı'nın üzerinden dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın imzasının bulunduğu silah taşıma belgesi ve yeşil pasaport çıktı. Çatlı'nın otopsi raporunda ölmeden önce kokain kullandığı belirlendi.
netbul.com


En son thegreen_wolf tarafından Cum Şub 24, 2006 11:33 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Cum Şub 24, 2006 11:29 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Oral Çelik
Ülkücü görüşü benimseyen Çelik'in adı ilk olarak 1978 ve 1979 yıllarında Malatya'da cinayet ve bombalama olaylarına karıştı. Öğretmen Nevzat Yıldırım'ın öldürülmesi olayına da adı karışan Çelik, İstanbul'da izin kaybettirdi.

Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi suikastının yönlendiricisi ve Papa suikastının kilit ismi olarak anıldı. Adı ilk olarak Mehmet Ali Ağca'yı cezaevinden kaçıran Er Bünyamin Azer Yılmaz ve diğer sanıkların ifadesinde geçti.

Hakkında olaydan iki yıl sonra tutuklama kararı çıktı. 1985 yılında İsviçre'de Abdullah Çatlı ve Mehmet Şener'le birlikte yakalandı. 14 Kasım 1986'da Fransa'da uyuşturucu suçundan üzerinde Bedri Ateş sahte kimliğiyle yakalandı.

Uzun süre kimliğini reddeden Çelik'in üç yıl hapiste yattıktan sonra asıl kimliğinin anlaşılması üzerine Türkiye tarafından iadesi istendi. İsmini 1993 yılında kabul eden Oral Çelik, cezası dolduktan sonra 17 Aralık 1993'te İtalya'ya iade edildi. Burada uyuşturucu kaçakçılığı ve sahte kimlik kullanmaktan yargılandığı davada beraat etti.

İtalya'dan İsviçre'ye iade edilen ve Basel'de uyuşturucu davasında yargılanan Çelik, bu davadan da beraat etti. 1996 yılında Türkiye'ye iade edilen Çelik aleyhinde silahlı çete üyesi olmak, ruhsatsız silah taşımak ve cezaevinden adam kaçırmak suçlarından açılan davalar zamanaşımından düştü.

İpekçi davasında da tahliye edilen Çelik, cezaevinden çıktıktan sonra Malatya'da evlendi, Çağrı İnşaat, Nakliyat, Güvenlik Turizm adlı bir şirket kurdu. Çelik, Malatyaspor Kulübü Başkanlığı da yaptı.

Çelik ve adamları, 03 Mayıs 2000'de Tayfun Tombuloğlu'yla bir alacak verecek olayıyla ilgili gözaltına alındı ancak bir gün sonra serbest bırakıldı.

17 Mayıs 2000'de bu olaydan dolayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "Korkutarak zorla senet ve para tahsil ettikleri" gerekçesiyle, Oral Çelik ve adamları olduğu belirlenen beş kişi hakkında dava açtı. Sanıklar hakkında 13 yıl 6'şar aya kadar ağır hapis istendi.
netbul.com
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Cum Şub 24, 2006 11:37 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Abdullah Çatlı

1956 yılında Nevşehir’de doğdu. 1977'de Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı, 25 Mayıs 1978'te de Ülkücü Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcılığı'na seçildi. 11 Temmuz 1978'de Ankara'da Hacettepe Üniversitesi Öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bedrettin Cömert'in öldürülmesi olayının faili olarak Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi'nce hakkında gıyabi tevkif kararı verildi.23 Ağustos 1978'de Sakarya ilinde 06 PD 137 plakalı otonun içinde Nevzat Bor ile birlikte yakalandı ve gözaltına alındı.

Abdullah Çatlı'nın, 9 Ekim 1978'de de Ankara ili Bahçelievler semtindeki 7 TİP'linin katledilmesi olayının planlayıcısı ve baş sorumlusu olduğuna ilişkin tutuklama kararı olayın üzerinden 4 yıl, 4 ay geçmesinden sonra gerçekleştirilebildi.1979 yılında İstanbul'a yerleşen ve Hasan Kurtoğlu kimliğini kullanan Çatlı, burada silah kaçakçıları ile yakın ilişkiler kurdu. Çatlı, İstanbul'da kaldığı dönemde Ağca'nın hapisten kaçma eylemini Oral Çelik ile birlikte organize etti. Abdullah Çatlı'nın, Mehmet Ali Ağca ve arkadaşlarına pasaport temin etti. Mehmet Ali Ağca, hapisten kaçtıktan sonra Çatlı'nın evinde kaldı.

Çatlı, Nevşehir Emniyetinden sağladığı pasaport ile 12 Eylül'ü izleyen aylarda yurt dışına çıktı. Bulgaristan ve Viyana'da bir süre kaldı. 13 Mayıs 1981'de Ağca tarafından gerçekleştirilen Papa Suikastı tertipçilerinden olduğu ileri sürüldü. 22 Şubat 1982'de İsviçre'de Mehmet Saral adına düzenlenmiş pasaport ile yakalandı, ancak serbest bırakıldı. 9 Eylül 1982'de İtalyan kökenli kontra lideri Stafane Deele Chiaie ile birlikte Amerika'da yapılan Dünya Anti Komünistler Birliği toplantısına katıldığı iddia edildi. 22 Ekim 1983'de Paris'te MİT ile ilişkiye geçtiği ve ASALA'ya karşı 5 eylemde kullanıldığı MİT resmi belgelerine yer aldı. 22 Ekim 1984'de Paris'te yakalandığında üzerinde Hasan Kurtoğlu adına düzenlenmiş bir pasaport vardı. Çatlı, Fransa'da 4,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 16 Eylül 1985'de Papa Suikasti davasında tanık olarak konuştu. Oral Çelik'in suikast ile ilgisi olmadığını, Ağca'nın Bulgar ajanı olabileceğini iddia etti. Çatlı, kısa bir süre sonra Fransa tarafından 7 yıl ceza aldığı İsviçre'ye iade edildi. 21 Mart 1990'da Zug cezaevinden kaçtı.

1993'de Türkiye'ye gelen ve taşıdığı Şahin Ekli adına düzenlenmiş pasaport ile gözaltına alınan Çatlı, aynı tarihte serbest bırakıldı. Yeşilköy havaalanında alınan parmak izleri yıllar sonra Ömer Lütfü Topal'ı öldüren otomatik silahlardan birinin şarjöründe de bulunacaktı. Çatlı'nın 26 Nisan 1996'da Ömer Lütfü Topal ile aynı uçakta Kıbrıs'a gittiği ve aynı otelde kaldıktan sonra 1 Mayıs 1996'da geri döndüğü de kayıtlardan ortaya çıktı.

Türkiye'de Mehmet Özbay sahte kimliğini kullanan Çatlı'nın İstanbul'da 6 şirkete ortak olmuş ve ticaret hayatına da atılmıştı. Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde PKK'nın finansörü olarak görülen işadamlarına yönelik operasyonlarda yer aldığı; 15 Mart 1995'de Azarbeycan'da düzenlenen darbenin organizasyonunda yer aldığı; Tarık Ümit'in kaçırılıp öldürülmesi olayını düzenlediği; ilişki içinde olduğu Özel Harekatçı Polisler ile birlikte Ömer Lütfü Topal cinayetini gerçekleştirdikleri; Mehmet Ali Yaprak'ı fidye almak için kaçırdığı; devletin çeşitli resmi belgelerinde iddia edilmektedir.

Çatlı, 3 Kasım 1996'da Balıkesir'in Susurluk ilçesi yakınlarında geçirdiği trafik kazasında öldü.

Üzerinde Mehmet Özbay adına düzenlenmiş kimlikler, yeşil pasaport ve silah bulunuyordu. 5 Kasım 1996'da Nevşehir'de yapılan cenaze törenine, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Drej Ali olarak tanınan Ali Yasak ve bazı Ülkücü Gruplar ile yaklaşık olarak 4500 kişilik bir topluluk katıldı. Türk bayrağına sarılı tabutu Necdet Ersan Mezarlığına defnedildi.

Babam Çatlı Kitabı Üzerine Gökçen Çatlı ile söyleşi...

Soru: Kitap çıktıktan sonra ki duygularınızı alabilir miyiz?
Kitabı inanarak yazdım. Yayınevi müdürü Osman Bey, kitabın kapaklanmış halinin bittiğin müjdesini verdiğinde, kendimden hiç ummadığım bir tepki geldi. Bu benim özelim ama göz yaşlarıma hakim olamadım. Uzun ve zorlu sayılabilecek dört yılın maratonu, yani inanarak kaleme aldığım babam Abdullah Çatlı’nın hayatını belirleyen kıstaslar, bilmeyenlerin de bilgisine sunulacaktı. Bu çok şey demekti. Sabır ve sukunet içerisinde bekledeğim zaferin ilk anahtarıydı. Bu nedenle o süreçten bugüne yaşamış olduğum son derece faziletli. Bunları da yoğun olarak yaşadığımdan olsa gerek, kendimim ifade etme zorluğu hissediyorum. Ama özetle kendime yakın gördüğüm büyüklerimin, tarihi bir misyonu başarıyla bitirdiğiimi söylemelerinden onur duyuyorum.

Genç Yaşta Şöhret Olmak Nasıl Bir Duygu?
Şöhret kelimesi benim konumumdaki birine antipatik hatta çok düzeysiz geliyor. Bizler mütevazi insanlarız. Samimiyetle yapılan hiçbir icraatın karşılığı beklenemez, bekleyenlerinde samimiyetinden şüphelenmeli. Vefat etmiş biri tarafından gelecek olan şöhreti kapımdan içeri sokmam. Ama derseniz ki, özellikle kitabın başarısıyla birlikte daha göz önüne çıktınız, bu da sizi tanımamıza sebeb oldu bu daha uygun olur. Kitapla birlikte mücadeleme inananlar adeta kitle hareketi oluşturdu. Şu an ciddi ve özellikle objektif olarak bir anket yapılsa Abdullah Çatlı gönüldaşlarının ne denli çoğaldığı dikkat çekecektir. Bunun altını önemle çizerim.

Keşke yazsaydım veya yazmasaydım dedikleriniz oldu mu?
Kitapla ilgili pişman olduğum bir şey yok. Kaleme aldığım her satırın arkasındayım. Yazamadıklarım değil yazmadıklarım benim seçimim olduğundan bunda gönlüm rahat. Kitabın içeriği sıcak bir rüzgar estirdi. Tabii estirirken kimilerini savrulmakla rahatsız etti, kimilerinin yüreğini ferahlattı. Bakın gerçek tektir. Yorumun ise yüz anlatım şekli vardır. Ben burada demagoji yapıp yorumlarımda sakız gibi sündürme işlemi yapmadım. Bildiğim gerçeklere yer yer hacim katarak, madalyonun ötekini yüzünü değilde, esas yüzünü çevirdiğimden samimiyetimde olası bir pişmanlığa meydan tanımadım. Her şey planladığım gibi üzere seyir aldı.

Kitapla Birlikte Harekete Geçen Taşlar Oldu mu?
Oldu. Dediğim gibi sivil harekette ciddi dalgalanma mevcut. Öteki taraf adına ketum davranmak isabetli karar ama şu bir gerçek ki, Abdullah Çatlı olgusunun tüm çıplaklığıyla açıklanmasındna rahatsız olanlar, 24 yasşındaki bir kızın ciddiyetle gerçeklere ışık tuttacağını ve bunun bu denli benimseneceğini tahmin edememiş olmalarından sanırım onları hayalkırıklığına uğrattım. Neticede rahatsız olanın da olmayanın da birleştiği bir nokta var: Abdullah Çatlı’ya saygı duyuyorlar. Zaten babamın benimsemiş olduğu yaşam biçimi bunu otomatikman beraberinde getiriyor.

Olumlu ve olumsuz aldığınız eleştiriler hangi yöndeydi?
Bir kere burada çok net bir tablo çıktı ortaya: kitap bekleniyordu. Bundan ibaret, açıkcası olumlu destek ve eleştiriden ziyade köstek grubunun atağının olacağını düşünüyordum. Ama öyle olmadı. Dört yıldır babamı Susurluk çetesine dizisine dahil eden bazı medya kuruluşları bile bana sonsuz cevap ve ifade etme olanağı tanıdılar. Hatta kitabın içeriğinden etkilendiklerini söyleyen gazeteciler bile oldu. Bu da ülkemizin haber isthbaratını sağlayan medyaya karşı azalmış güvenimi bir nebze azalttı. En fazla altı okurdan olumsuz eleştiri aldım. Bunları da doğal karşıladım. Neydi bunlar: yazım yanlışlıkları, bazı konularıbıçak sırtı gibi kesip atmam, objektifliğimden şüpheye düşenler. Yazım yanlışlıklarının olma sebebi kitabın matbaaya en hızlı şekilde verilmek zorunda olmasından kaynaklandı. Anlıyacağınız bizim de o dönemde tereddütlerimiz vardı. Kitap öyle ya da böyle derhal piyasaya sürülmeliydi. Dolayısıyla son okumayı yapamadım. Ama yazım yanlışlıklarını son baskılarda düzelttik. Taraf tuttuğumu söyleyenlere yanıt olarak şunu verebilirim: benim kadar en aza indirgenmiş şekilde taraf tutmuş kim var? Tabii burada diğer yazarlardan farklı olan konumumu unutmamak ve şunun da altını çizmek gerekir. Benim kitabımı kimse yönlendirmediği ve bilgiler direk benden çıktığı için yazdıklarım ondan bundan alma potpori bilgiler değil. Dolayısıyla benim gerçeğimi yazarken taraf tutmam hayal ürünü bir hayatı yazmam anlamına gelirdi. Bu da her satırda kendini belli ederdi.
Bir diğer olumsuz eleştiri ya da aeksik olarak bulunan, konuları bıçak sırtı gibi kesip atmam aslında kitabın ilerleyen safhalarının satır aralarında inceden inceye eksik kalanlara dokunma yöntemini izledim. Şayet daha dikkatli okuncak olunursa çizdiğim tablonun rötuşlarını göreceklerdir.
Olumlu eleştirileri kısaca özetleyecek olursak olursam: bu çalışmayı bekleyenler yüreklerine su serpildiğini, gizlenen önemli olaylara vafik olduklarını, Çatlı’ya hayranlıklarının arttığını, yeni doğan bebeklere babamın adını verdiklerini, kitabı çok akıcı bulduklarını ve ciddi bir yazı örgümün olduğunu... ve bunlar gibi daha neler neler. İnandığım değerlere sıkı sıkıya asılmama yeni vesile olan bu düşüncelerin sahiplerine ne desem az gelecek. Aslında burada eklencek bir şey daha var. Kapalı kapılar ardında, bu kitabı benim yazmadığım söylenmiş! Lütfen ciddi olsunlar. En azından medyaya canlı olarak verdiğim roportajlardan hareket ederek bu söylemlerindeki haksızlığı düzeltsinler. Olur mu böyle şey.

Kitabın best seller olmasını bekliyormuydunuz?
Benim için daha önemlisi her türlü kitleye yayılması ve elatı kitabı edilmesiydi. Okurlar bana bu açıdan sahip çıktılar. Bunun değeri benim için hiç bir şeyle ölçülmez. Bütün bu kargaşa arasında bu manaviyatı bana yaşatanlara ve mucadeleye ortak olanlara boynumun borcunu nasıl öderim hiç bilmem. İnşaallah Allah (c.c.) nasip eder ve atılımlarım devam ederse, belki bir nebze de olsa bu desteğin karşılığını verebilirim.

Gelecekle ilgili projelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
Şu an 24 yaşındayım ve son sınıf öğrencisi olarak bir devlet ünv. Yabancı dil üzrine eğitim alıyorum. Eğer bir aksilik çıkmaz ise gelecek yıla uluslararası ya da siyasal okumak istiyorum. Üçüncü bir yabancı dili kafaya takmış bulunuyorum. Boş durmayı sevmediğimden hep arayış içerisindeyimdir. Aslında bu beni yoruyor. Bunun haricinde iş açacak kadar özel bir konu üzerine deneyimim yok.

Kitabın devamı bekleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Gerçekler ne yazmakla ne de söylenmekle tükenir. Şayet söyliyeceklerim bitmediyse, bu vaziyet bir netice gösteriyor. Ancak bunu şimdilik askıya almış durumdayım.

Sizin Ekleyecekleriniz var mı?
Gökçen Çatlı:Su an ülkemiz ağır bakımda. Yorum, avuntu, teselli, sorun sunmalardan ziyade neticeye ihtiyacımız var. Ülkemiz şifa bekleyen hasta miasli ağır bakımda. Sözüm Ankara’ya; bize aspirin tedavisi vermekten vazgeçsinler. Başımız ağrımıyor, ağır bakımdayız.
bıyografı.net
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
aksu61
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 228
Şehir: ankara

İletiTarih: Cum Şub 24, 2006 1:05 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ilyasselamet demiş ki:
konuyla alakasız ama ÖNEMLİ... Dün aktüel dergisinde okudum liselerde örgütlenmiş bir grup varmiş.Kendilerine NAZİLERİ örnek aliyorlarmiş ve tüm çingenelere,kürtlere ve fetullahcılara karşilarmiş.Amacları turklugu savunmakmiş ama ÜLKÜCÜLER KBADAYIDIR,BELİNDE SİLAH GEZERLER,ONLARIN MESELESİ KIZ MESELESİDİR,KİZYÜZÜNDEN BİRBİRLERİNİ VURURLARVEBİRBİRLERİNİ TANIMAZLAR demişler...


onlar Allah bilir kardeş ceplerine koyulan üç kuruş para karşılığı yapıyorlardır bu işleriCiddiye bile almamak lazım
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Bozkurt-68
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 348

İletiTarih: Cum Şub 24, 2006 1:22 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ismini ILK defa duyuyorum...Ama yazilanlara göre,Büyük bir Vatan severdi,galiba!!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cum Şub 24, 2006 1:26 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bozkurt-68 demiş ki:
Ismini ILK defa duyuyorum...Ama yazilanlara göre,Büyük bir Vatan severdi,galiba!!!


Kimin ismini ilk defa duyuyorsun ?
Daha açık yazmanı öneririm...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1