Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - Van esrarı
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cum Mar 10, 2006 11:11 am    ileti konusu: Van esrarı Alıntıyla Cevap Gönder

Van esrarı

AKP'nin iktidarıyla birlikte Van "olaylar şehri" haline getirilmeye çalışılıyor. Uyuşturucu mafyası ve Şemdinli iddanamesiyle gündemden düşmeyen Van'daki olaylar zincirinin son halkası canlı bombalı saldırı oldu.İste son yıllarda Van'da yaşananlar...

Uyuşturucu mafyası bölgede

YILLARDIR PKK terörünün sıkıntısını yaşayan Van, dünya uyuşturucu raporlarına giriyor. Yıllardır Yüksekova-Başkale-Van güzergahı uyuşturucu kaçakçılığının merkezi olarak anılıyor. PKK'nın bu uyuşturucu trafiğinden büyük para kazandığı da biliniyor.

Mustafa Bayram olayı

ESKİ Van Milletvekili Mustafa Bayram'ın, sırlarını polise deşifre etmesinden korktuğu oğlu Mustafa Bayram'ı bütün riskleri göze alıp Van Emniyet Müdürlüğü'ne ait kademe binasını basıp kaçırması hala gizemini koruyor.

Valiye saldırı

VAN'da geçtiğimiz yıllardaki olaylar zinciri bununla sınırlı değil. Önce Emniyet binasının basılmasına sahne oldu. Zamanın Van Valisi Hikmet Tan'a bombalı saldırı yapıldı. Van Valiliği'nin Otoparkı'na bombalı saldırı düzenlendi.

Rektör Aşkın olayı

REKTÖR Yücel Aşkın hakkında açılan davada uzun süre Türkiye gündemini meşgul etmişti. Rektörün cezaevine konulması, arkadaşının intiharı ve sonrasında yaşanan olaylar zincirinde rektör tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.

Van Savcısı gerginliği

VAN Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın Şemdinli olaylarıyla ilgili Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ı suçlaması daha sonra savcı hakkında soruşturma başlatılmasıyla ilgili olaylar zinciri sürüyor.

TÜRKİYE'nin gündeminden düşmeyen Van dün patlamalarla sarsildi. PKK'li canli bombanin belediye aracina saldirmasi sonucu 3 kişi öldü. 4'ü agir 15 kişi yaralandi. Parçalanmış cesetler ortalığa saçıldı.

OLAY Van Valiliği'ne 500 metre uzaklıkta meydana geldi. Güvenlik güçlerine yönelik eylem yapmak için harekete geçen 'canlı bomba', Sempaş Alışveriş Merkezi yakınlarında polis aracı sandığı Van Belediyesi'ne ait trafik aracına saldırdı ÖLEN3 kişiden birinin Belediye Zabıta Müdürlüğü personeli Enver Tanrıtanır olduğu açıklanıdı.

Van'da canlı bomba

Patlamayla birlikte Doblo marka araç havaya uçtu ve olay yerinden geçen bir minibüs ağır hasar gördü. Ortalığı kan gölüne çeviren patlama sırasında birinin terörist olduğu sanılan 3 kişi öldü, 4'ü ağır 15 kişi yaralandı.Ölen 3 kişiden birinin Belediye Zabıta Müdürlüğü personeli Enver Tanrıtanır olduğu açıklandı.

Türkiye'nin gündeminden düşmeyen Van dün patlamalarla sarsıldı. PKK'lı canlı bombanın belediye aracına saldırması sonucu 3 kişi öldü.

DAHA önce uyuşturucu mafyası, karakoldan adam kaçırma, valilik ve Jandarma Komutanlığı'na saldırılarla gündeme gelen, ardın'dan da Karakuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın suçlanmasıyla gündeme gelen Doğu'nun Paris'i Van'da dün de terör olayları yaşandı. Van'da, zabıta trafik ekibine yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırıda ortalık kan gölüne döndü. Van'da PKK'nın gerçekleştirdiği 'canlı bomba'eyleminde 3 kişi öldü, 4'ü ağır 15 kişi yaralandı. Olay saat 09.00 sıralarında Van Valiliği'ne 500 metre uzaklıkta meydana geldi. Güvenlik güçlerine yönelik eylem yapmak için harekete geçen 'canlı bomba', Sempaş Alışveriş Merkezi yakınlarında polis araci sandigi Van Belediyesi'ne ait trafik aracına saldırdı

Patlamayla birlikte Doblo marka araç havaya uçtu ve olay yerinden geçen bir minibüs ağır hasar gördü. Ortalığı kan gölüne çeviren patlama sırasında birinin terörist olduğu sanılan 3 kişi öldü, 4'ü ağır 15 kişi yaralandı.

Parçalanmış cesetler

Yaralılar kentteki hastanelere kaldırılırken, alarma geçirilen güvenlik güçleri bölgeyi kuşattı. Ölen 3 kişiden birinin Belediye Zabıta Müdürlüğü personeli Enver Tanrıtanır olduğu açıklandı.Bir kişini de belediye Trafik aracının yanında parçalanmış cesedi bulundu. Parçalanmış cesedin canlı bomba teröriste ait olduğu sanılıyor.

Olayda yaralanan, Mecit İlkan, İhsak Özkan, Bahattin Sevim, Cahit Turan, Necmettin Güneşçe, Gurbet Nayman, Semra Demir, Erhan Çağlı, Umut Ballı, Zeliha Çağlayan, Cesim Dimen, Nazan Sönmez, Fatih Ayaz, Cesim Kırman Van Devlet Hastanesi ile Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.

Van 3. Ağır Ceza Türkiye'nin gündeminde

Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi adını, DGM'nin kaldırılmasının ikinci haftasında, 10 Temmuz 2004'te görülen eski milletvekili Mustafa Bayram'ın davasıyla Türkiye'ye duyurdu.

VAN'da son iki yılda Türkiye'nin gündemini oluşturan 2 önemli davanın görüldüğü Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 4 Mayıs'ta da Şemdinli davası görülecek.

Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin (DGM) 30 Haziran 2004'te kaldırılmasının ardından yerine kurulan Van 3. ve 4. ağır ceza mahkemeleri, kurulduğu günden bugüne kadar gördüğü davalarla Türkiye'nin gündeminde oldu. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi adını, DGM'nin kaldırılmasının ikinci haftasında, 10 Temmuz 2004'te görülen eski milletvekili Mustafa Bayram'ın davasıyla Türkiye'ye duyurdu. Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri tarafından uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınan oğlu Hamit Bayram'ı, 7 Temmuz 2004'te Bölge Trafik Şube Müdürlüğü'nden kaçıran eski milletvekili Mustafa Bayram ile 9 yakını, 10 Temmuz 2004'te, "Uyuşturucu Ticareti İçin Teşekkül Oluşturmak ve İdare Etmek, Çıkar Amaçlı Suç Örgütü Kurmak ve Yönetmek ile Silahlı İsyan" suçlarından yargılandıkları 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanarak cezaevine konulmuş, Yargıtay 5. Ceza Dairesi ise "davanın etkilenmemesi" için Bayram ve yakınlarının 36 yıl hapis istemiyle yargılandığı duruşmayı, 5 Ekim'de İzmir'e almıştı.

Rektör Aşkın davası

Bayram davasından bir yıl sonra 3. Ağır Ceza Mahkemesi bu defa da Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında açılan davayla gündeme geldi. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın izniyle 14 Temmuz'da üniversite yerleşkesindeki konutu ve ofisi aranan, 14 Ekim 2005'te ise ifade vermek için geldiği savcılık tarafından tutuklama istemiyle mahkemeye
sevk edilen YYÜ Rektörü Aşkın, yargılandığı 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanarak, cezaevine konulmuştu.

Van M Tipi Kapalı Cezaevi'ne konulduktan 2 ay sonra 14 Aralık 2005'te ilk defa hakim karşısına çıkan Aşkın, Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde,
"Haksız Ekonomik Çıkar Sağlamak Amacıyla Kurulmuş Örgütün Faaliyeti Çerçevesinde İhaleye Fesat Karıştırmak ve Resmi Evrakta Sahtecilik" suçlarından yargılandı.

Aşkın'ın tutukluluğunun devamına karar verildiği davanın 30 Aralık 2005'te görülen 2. duruşmasında, Rektör Aşkın tahliye edilirken, 23 Şubat 2006'da yapılan son mahkemede ise davanın 27-28-29-30 ve 31 Mart tarihlerinde görülmesi kararlaştırıldı.

Şemdinli davası


9 Kasım 2005'te Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde Seferi Yılmaz'a ait Umut Kitapevi'nin bombalanması olayını gerçekleştirdikleri
gerekçesiyle 28 Kasım 2005'te çıkarıldıkları Van Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklanan Hakkari İl Jandarma Alay Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli başçavuşlar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile Şemdinli Ağır Ceza Mahkemesi'nce 11 Kasım'da tutuklanan itirafçı Veysel Ateş hakkındaki iddianame, Van Cumhuriyet Başsavcılığı Vekilliği Savcısı Ferhat Sarıkaya tarafından 3 Mart 2006'da tamamlandı.

İddianamenin, kabulünün ardından Van Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan başçavuşlar Kaya ve İldeniz ile Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu Ateş de Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak. Savcı Sarıkaya'nın hazırladığı 100 sayfalık iddianame kapsamında, başçavuşlar Kaya ve İldeniz ile itirafçı Ateş, "Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozmaya Yönelik Eylemde Bulunmak, Adam Öldürmek ve Adam Öldürmeye Teşebbüs Etmek, Suç İşlemek İçin Anlaşmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle 4 Mayıs'ta Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak. Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, böylelikle son 2 yılda Türkiye'nin gündemini değiştiren bir davaya daha bakacak.

Savcı Sarıkaya'nın mütalaaları

Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında da 1998 yılında İspanyol firmasına ihale edilen 25 milyon dolarlık tıbbı cihaz alımıyla ilgili 5 Nisan 2005 tarihinde soruşturma başlatmıştı.
Sarıkaya soruşturma kapsamında aralarında Rektör Yücel Aşkın'ın da bulunduğu 11 kişi hakkında "Suç işlemek için örgüt kurmak, örgüte üye olmamakla birlikte bu örgüt adına suç işlemek, suç işlemek için kurulmuş örgütün faaliyeti çerçevesinde haksız ekonomik çıkar sağlamak için manevi cebir ve tehdit ile ihaleye fesat karıştırmak, ayrımcılık,özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişisel verileri hukuka aykırı olarak toplamak, ihale konusu edimin ifasına fesat karıştırmak, resmi evrakta sahtecilik yapmak, resmi evrakı yok etmek, görevi kötüye kullanmak" suçlarından dava açmıştı.


Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cum Mar 10, 2006 3:23 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Diyarbakır'ı yeteri kadar karıştırdılar sıra Van'a mı geldi ?

Otorite boşluğu mu, aymazlık mı, suistimal mi, işbirlikçilik mi ???

Yoksa hedef saptırma mı ???

Gündem değiştirme mi ???

Amaç ne ?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cengizhan_333
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jun 01, 2004
İletiler: 472
Şehir: Türk´ün oldugu her yerden

İletiTarih: Cum Mar 10, 2006 3:39 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

gelibolulu demiş ki:
Diyarbakır'ı yeteri kadar karıştırdılar sıra Van'a mı geldi ?

Otorite boşluğu mu, aymazlık mı, suistimal mi, işbirlikçilik mi ???

Yoksa hedef saptırma mı ???

Gündem değiştirme mi ???

Amaç ne ?
[/b]

otorite boşlugu=gerekli yasalar çıkaramıyorlar cünkü ab istemiyor

suistimal= bu yasaları abye giremeyiz deyip milleti susturuyorlar

işbirlikçilik= milli bagımsızlıgımıza uymayan her tür hareketi abd ingiltere israil ile yapıyorlar

hedef saptırma=yaptıkları gizli işleri kapatmak için sahte gündem yaratıyorlar

amaç=ab ve abd ye hizmet etmek
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Cum Mar 10, 2006 5:09 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

bunların asılamacı türk milletinin en çok güvendiği askerlik kurumunu karalayarak,lekeleyerek,insanlarımızın askeriyeye olan güveninin kırmaktır.hiç kimse türk milletiyle askerin arasını açamaz.bizler bu oyunu bozarız.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
CECENYA-ccc
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 14, 2006
İletiler: 57

İletiTarih: Cum Mar 10, 2006 5:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ordu Millet elele Tam bagimsiz Türkiye.

ALLAH TÜRKÜ KORUSUN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cum Mar 10, 2006 6:11 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Neden en güvenilir kurum TSK ?

Çünkü TSK ben demek. İnsan kendine güvenmeyecekte kime güvenecek ?

Üstümde ünüforma olsada olmasada ben askerim ve TSK nın emrindeyim... Ta ki son nefesime kadar...

Millet ve Ordu tamamen içiçedir?

Hangimizin akrabası, dostu, arkadaşı şu anda faal asker değil ?

ORDU MİLLETİN TA KENDİSİDİR...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Mar 10, 2006 7:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Van'da gerçekten bir şeyler oluyor.Bu konu hepimizin dikkatini çekiyor.Bu kadar olayın üst üste gelmesi bir rastlantı olamaz.Vanda bir yığılma var.Devletin yıkılması için üslenmiş,içeriden destek alan bir gurup var Van'da.Yanlız buna sadece pkk terörü olarak bakmak kanaatimce çok ama çok yanlıştır.Ben Van'daki olayları,Türkiyeyi yıkmak için kurulan bir koalisyon gücünün pilot bölgesi olarak görüyorum.Bu koalisyon gücü sakın Iraktaki işgal gücü ile karıştırılmasın.Bu çok daha değişik bir işgal gücü.Bunun içerisinde ermeni var,kürt var,Laik cumhuriyeti devirmeye kararlı cemaatler var...varoğlu var.Ne kadar Türk Milleti düşmanı varsa bu koaalisyonun içinde.Vanı iyi izleyin.Bu ne ilk ne son olacak.Yurdumuzun bu güzel köşesinde çok uzun yıllar önce görev yapmış birisi olarak olayları üzüntüyle ve kaygıyla izliyorum.Eğer görevliler tırsar da bu melanet yuvası kutsal ittifakları dağıtmazlarsa,burası da çok baş ağrıtan bir yer olacak.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
CECENYA-ccc
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 14, 2006
İletiler: 57

İletiTarih: Cum Mar 10, 2006 11:39 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Selamunaleykum Kardeslerim.
Kadir kardes yazdiklarin iyide biz Hareket Olarak ne yapmaliyiz bir fikriniz varmi
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Bozkurt-68
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 348

İletiTarih: Cmt Mar 11, 2006 12:02 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

AKP artik büyük bir ucuruma dogru ilerliyor...Sonlari yaklasti!!! Isler iyice cigrindan cikmaya baslayinda sasirdilar
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cmt Mar 11, 2006 12:04 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Değerli Ülküdaşlarım
TÜKİYE üzerine oynanan oyunlaların arkası kesilmiyor.Öyleki bu olaylar şerefli TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİ ve ordumuzun en değerli paşalarında
birini çetecilikle suçlayacak kadar ileri gitmiştir Peki bu aolylarla ne yapılmak isteniyor ve bu olaylar TÜRKİYE'Yİ NEREYE GÖTÜRÜYOR? bu gün bu konularla ilgili RIZA ZELYURT'un bir yazısını okudum ve bu bu yazıyı sizlerle paylaşmak istedim

Uçurumun Kenarı...


''Türkiye'nin sürüklendiği uçurumu kimse anlamak istemiyor. Büyük şehirlerde suç aldı başını gidiyor. Zenginler, kendilerine özel güvenlik orduları kuruyorlar. Sıradan vatandaş mafya bozuntularıyla, kabadayı müsveddeleri ile baş başa bırakıldı.
Sebebi belli: Hükümet; AB'ye girme adına polisin elini kolunu bağladı da ondan.
Bu manzarayı atalarımız yüzyıllar öncesinden tarif etmişlerdir: Bu ülkede taşları bağladılar, itleri serbest bıraktılar. Bakın, sokaklarda itler dolaşıyor; millet onlara hoşt bile diyemiyor.
Çünkü, polis bile onların insafına terk edildi. Suç örgütlerinin paraları var, avukatları var; hatta arkalarında siyasi ağabeyleri var; halk ise çaresiz...
Soruyorum İstanbul halkına: Durum bu değil mi?


Büyükanıt örneği
Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt için 'Suç Örgütü Kurmak'tan dava açmaya kalkışması da aynı sürecin bir parçasıdır.
Polis susturuldu; sıra askerin hadım edilmesine geldi. Bu yapılırsa; Türkiye'yi Amerika'nın dümensuyuna sokup ılımlı İslam adına gericileştirmek isteyenler hedefe bir adım daha yaklaşmış olacaklar.
Bunu tezgahlayan da elbette AKP hükümetidir. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'in bu iddianameyi eleştiren açıklaması; sadece iki adım ileri giden AKP'nin bir adım geri çekilmesinden ibarettir.
Zaten AKP'li milletvekilleri Orgeneral Büyükanıt için savcının başlattığı süreci takdir ettiklerini açığa da vurdular. Faruk Ünsal; kendisinin de savcı ile aynı şeyleri düşündüğünü söyleyip bu girişimden mutlu olduğunu dile getiriyor. Aynı partiden Hakan Taşçı, Hüsrev Kutlu; buna benzer görüşler açıklıyorlar. Yapılmak istenilen iş, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın deyişi ile orduya karşı bir darbedir. Bu darbenin üç ayağı vardır: AKP, ABD ve AB...
Hal bu iken, AKP'den başka birileri; bu işle ilgileri olmadığını söyleyerek kamuoyuna tarafsızlık izlenimi vermeye uğraşıyorlar. Sanki bu millet çocuk da kandıracaklar...

Cevap Batman'dan geldi
Orgeneral Büyükanıt'ı suçlayanların temel dayanağını hatırlayalım: Bu paşa, PKK'ye karşı mücadele ederken elindeki olanakların tümünü seferber etmiş. Bölgeden istihbaratçılar edinmiş; bunları PKK'ye karşı kullanmış.
Anladığım kadarıyla işte bu durum; bizim cumhuriyetin savcısını kızdırmış. Bay savcı bu işi, devleti yıkacak bir komplo gibi görmüş...
Yani; hangi paşa PKK'ye karşı etkili mücadele etmiş ise, o paşa cumhuriyet hükümetini yıkmak istemiş oluyor.
PKK'liler de bakıyorlar ki kendi amaçlarını bu savcı başka birisine yüklüyor; hemen harekete geçiyorlar. Batman'da polis otosunu çapraz ateşe alıp üç polisi şehit ediyorlar.
Orgeneral Büyükanıt; polisi, askeri, sıradan vatandaşı katleden teröristlere karşı etkili önlemler aldığı için kötü adam ilan ediliyor.
Peki bu kimin ekmeğine yağ sürüyor.
Cevabı hemen Batman'dan geliyor...
Bu oyunu düzenleyenlere son önerim şudur:
Kara Kuvvetleri Komutanı Büyükanıt'ı mahkemeye çıkardığınızda, savcılık makamına Abdullah Öcalan'ı oturtun ki içiniz rahat etsin.''
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Bozkurt-68
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 348

İletiTarih: Cmt Mar 11, 2006 12:07 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Evet Ülküdasim...Cok dogru!!! Onuda yaparlar,KKKomutaninida oturturlar,Bunlardan hersey beklenir...Bunlarin sütü bozuk!!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cmt Mar 11, 2006 12:39 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Büyükanıt Paşa’nın sicili ve suikast girişimi



TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, Orgeneral Büyükanıt’ın isminin rapora sokulmaması yönünde çaba harcıyor; ancak öteki AKP’li üyeler bastırıyor, köpürüyorlar. Hatta Elkatmış, AKP Adıyaman Milletvekili ve Komisyon Başkanvekili Faruk Ünsal’ın açıklamalarını doğru bulmadığını, açıklamaların incitici olduğunu söylüyor… Olan oluyor.

İlginçtir, Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı, Şemdinli dosyası kapsamında Vali Erdoğan Gürbüz, Kaymakam Mustafa Cihat Feslihan hakkında da soruşturması açabilmek için İçişleri Bakanlığı’ndan iki kez izin istiyor, ancak İçişleri Bakanlığı reddediyor.

Şemdinli iddianamesi hususunda Başbakan R. T. Erdoğan, “Bu iş bizi ilgilendirmez” diyor, sözcüsü aracılığıyla. Halbuki kanıtsız atraksiyonlar, “siyasal koku”lar yayıyor. AKP’nin AB’sinin şefleri bile, işi, “siyasal bir kriz” olarak görüyorlar.

Dolayısıyla “asıl işin arka planı”nı okumak lazım…


Büyükanıt Paşa’nın temel problemler karşısındaki “duruş”unu fark edersek, düğüm kendiliğinden çözülüyor.

Paşa’ya suikast


Önce bir şok… Saynur Tezel’in sunduğu Bugün programına konuk olan ASAM Terör Danışmanı Ercan Çitlioğlu, “4 ay önce Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ı öldüreceklerdi, bir tesadüf sonucu kurtuldu” diyor. Çitlioğlu “Sayın Büyükanıt bana kızabilir; çünkü kendisi bunun özellikle gizlenmesini istemişti. 4 ay önce Büyükanıt’a bir suikast girişimi oldu. Ve Orgeneral büyük bir şans eseri kurtuldu. Bunu bazı basın mensupları biliyor; ancak Büyükanıt’ın ricasına uyarak açıklanmadı” diyor.

Yani “Büyükanıt Paşa krizi” basit bir kriz, basit bir hesap değil…


İşte tam bu noktada Paşa’nın siciline bakmak icap ediyor. Büyükanıt Paşa son birkaç yıldan beri, hangi temel konularda “nasıl çıkışlar” yapmış… Sicil bu.


Bakınız, Büyükanıt Paşa neler demiş.. Hangi yerli, yabanî veya yabancı fincancı katırlarını ürkütmüş.

Yaban kazları


Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı birliklerini denetlemek üzere KKTC’yi ziyareti esnasında “Kıbrıs’ta kesin ve kalıcı bir anlaşma olmadan buradan bir tek asker dahi gitmeyecektir” diyor Paşa.

PKK terör örgütünün, silahlı eylemlerine paralel olarak insan hakları kisvesi altındaki taleplerinin ülke bütünlüğünü tehdit ettiğine dikkat çeken Büyükanıt Paşa “Bu girişimler, gerek yurt içinde bazı kesimlerden, gerekse AB üyesi bazı ülkelerden hak ettiği tepkileri almamakta, buna mukabil adeta desteklenmektedir” diyor
(5 Temmuz 2005, Hürriyet).

AB–Türkiye Ortak Parlamento Komisyonu Başkan Yardımcısı olan İngiliz Andrew Duff “Türkiye devlet dairelerinden Atatürk’ün resimleri indirilsin” sözleri karşı, “Yabani kazların vahşi çığlıkları olarak algılayın ve ciddiye almayın” diyor
(28 Eylül 2005, Hürriyet)

Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’nda incelemelerde bulunurken “Terörist başıyla ilgili konuda biz tarafız. Taraf olduğumuz için bizim duygu ve düşüncelerimizi tüm Türkiye biliyor” diye mesaj veriyor
(12 Mayıs 2005, Yeniçağ).

Eşarpa kimse karışamaz

Hatırlarsanız, geçen Haziran’da Erzurum Atatürk Üniversitesi’ndeki törene başörtülü anneler alınmamıştı. Org. Büyükanıt da bunun üzerine “Bu konuda yorum yapmak asker olarak bana düşmez. Ama aldığım bilgiye göre, kapıdaki bir görevlinin tutumu. Yoksa eşarpa hiç kimse bir şey demez. Olay biraz fazla abartıldı… Böyle toplumun tansiyonunu yükseltecek şeylerden hakikatten kaçınmak lazım” demişti. Aynı günlerde Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ndeki mezuniyet töreninde ise başörtülü annelere hiçbir engel çıkartılmamıştı
(21 Haziran 2005, Sabah).

29 Mayıs 2005’te Harp Akademileri’ndeki ““İpek Yolu–2003 General/Amiral Semineri: Küreselleşme ve Uluslararası Güvenlik” sempozyumunda yaptığı konuşmada AB ve ABD gibi küresel güçlere ciddi mesajlar vermişti, Cengiz Çandar’ın ve zaman’ın bazı köşe yazarlarının dizleri titremişti.

Küresel aktörlere rest

Bakınız Genelkurmay 2. Başkanı Büyükanıt Paşa, içini nasıl dökmüştü:
“Gelişmiş ve güçlü ülkelerin tehdit algılamaları ile, gelişmekte olan ülkelerin tehdit algılamaları, aynı eksende çakışabilir mi? Yoksa, gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkelerin tehdit algılamalarını koşulsuz kabul eden ülkeler konumunda mıdırlar? Güçsüz ülkeler, bu ithal malı tehdit algılamaları üzerine kurdukları ulusal güvenlik politikaları ile ne kadar güvenlidirler? (...) Acaba güçlü ülkeler, kendi ulusal çıkarları yönünde tanımladıkları tehdit algılamalarını, güçsüz ülkelere dayatarak, o ülkelerin ulusal çıkarlarına zarar verecek yaklaşımlar içinde mi bulunuyorlar?

Küresel boyuttaki bu ekonomik yaklaşım acaba, uluslararası sermayenin, ulus devletten kaynaklanan bir dirençle karşılaşmadan, tek yönlü küresel pazarlara ulaşma amacını mı taşımaktadır? Başka bir ifade ile, gelişmekte olan ülkelerin ulusal güvenlik politikaları, bu yaklaşımlar önünde birer engel midir? Ve acaba, gelişmekte olan ülkelerde yaratılmaya çalışılan mikro–etnik çatışmalar, ulusal direncin zayıflatılmasında birer vasıta olarak mı kullanılmaktadır?”
(Zaman Erhan Başyurt, Askerden ‘güçlü ülkelere’ mesaj, 3 Haziran 2003; Cumhuriyet, 30 Mayıs 2003).

Çandar’ın ayakları titremişti

Büyükanıt Paşa’nın çıkışı üzerine daha o günden Zaman’ın kalemşörü Başyurt “Ulusal politikaların şekillenme sürecinde TSK’nın ağırlığı devam ettikçe, kendisine yönelik yıpratıcı eleştiriler de sürmeye devam edecek” derken
(Zaman, Erhan Başyurt, Askerden ‘güçlü ülkelere’ mesaj, 3 Haziran 2003);

İsrail ve Amerika’daki tanışlarına “Aman ha dikkat…” diye ikaz edercesine Cengiz Çandar’in titreyen ayakları şöylece diline vurmuştu o günlerde:

“Bundan sonra, şayet olacaksa, Türkiye’deki bir askeri darbe fazlaca ‘ulusal’ yani ‘yerel’ olmak durumundadır. Dahası Türkiye’deki bir askeri darbe doğrudan Amerika’ya karşı olmak durumundadır ve onu hedef aldığı anlamına gelir”
(Osman Ulagay, Wolfowitz askerlere kızmakta haklıymış, Milliyet, 2 Haziran 2003).

Org. Büyükanıt, Aralık ayında yaptığı ABD ziyaretinin akabinde “Kötü haberleri birileri yaratmaya çalışıyor. Ben buraya geldiğim için maalesef gazetelerde bazı haberler yer alıyor. Yok, icazet almaya gelmişim. Bunları, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yapılan bir ayıp görüyorum. Türk askeri icazetini Atatürk’ten alır, yasalardan alır. Başka kimseden icazet almaz” diye nokta koymuştu
(15 Aralık 2005, Sabah).

Büyükanıt Paşa’nın sicili bu…

Başka söze hâcet var mı; şimdi anladınız mı Paşa’nın önünü kimler, neden kesmeye çalışıyor? Paşa’yı tepmeye çabalayan yerli veya yabancı fincancı katırlarının siluetini çıkartabildiniz mi? Çıkartamadıysanız, yazıyı tekrar okuyun…

M. E. KOÇ
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Maurad
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 20, 2006
İletiler: 71
Şehir: Türkiyem/Tekirdag

İletiTarih: Cmt Mar 11, 2006 2:49 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Her Türk Askerdir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Sal Mar 14, 2006 7:17 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Van terörü PKK'nın işi

Terör örgütü PKK, Van'da 9 Mart Perşembe günü meydana gelen ve 3 kişinin hayatını kaybettiği, 19 kişinin de yaralandığı patlamayı üstlendi

TERÖR örgütü PKK'nın yayın organı HPG, Van'da 9 Mart 2006 Perşembe günü meydana gelen patlamaya, terör örgütü PKK militanı Devrim Solduk'un neden olduğunu açıkladı.

Van'da 9 Mart Perşembe günü meydana gelen ve 3 kişinin hayatını kaybettiği, 19 kişinin de yaralandığı olayla ilgili bir açıklama yayınlayan terör örgütü PKK'nın yayın organı HPG, intihar eylemini gerçekleştiren teröristin terör örgütü PKK militanı olduğunu, fakat olayın örgütün bilgisi dışında yapıldığını öne sürdü. Açıklamada, ölen canlı bombanın, 17 Ekim 1977 Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi doğumlu 'Denktav'kod adlı Devrim Solduk olduğu, Solduk'un 2000 yılında üniversiteyi terk ederek terör örgütü PKK'ya katıldığı belirtildi.



KAYNAK :http://www.ortadogugazetesi.net/haber_dv.asp?haber=17326
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1