Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - TÜRKİYE'Yİ İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE ŞİKAYET EDENLER!
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Per Tem 06, 2006 4:03 pm    ileti konusu: TÜRKİYE'Yİ İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE ŞİKAYET EDENLER! Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
Kimden: tamerr
Kime: kadir21
Tarih: 2006-07-06, 13:12:05
Konu: erbakan

Sizden bir forum açmanızı rica edeceğim, Erbakanın Türkiye'yi AİHM ne şikayetiyle ilgili... Saygılarımla


ÜLKÜDAŞIMIZIN DİLEĞİNİ YERİNE GETİRİYOR VE ONU ADINA BU BAŞLIĞI AÇIYORUM.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Per Tem 06, 2006 4:29 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Erbakan AİHM'deki davayı kazandı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın Türkiye hakkında yaptığı şikayetle ilgili kararında, ifade özgürlüğü ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği görüşüne vardı.

AİHM, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ifade
özgürlüğüyle ilgili 10. maddesi ve adil yargılanma hakkıyla ilgili 6.
maddesinin 1. fıkrasını ihlal ettiğine hükmetti.

Mahkeme, tanınan süre içinde Erbakan'ın maddi tazminat talebinde
bulunmadığı gerekçesiyle para cezasına gerek görmedi.

AİHM'nin 7 yargıçtan oluşan ilgili dairesi, 10. maddeden yapılan
şikayeti 6'ya bir oyla, 6. maddeden yapılan şikayeti de oybirliğiyle
kabul etti.

Necmettin Erbakan, 2000 yılında AİHM'ye yaptığı başvuruda, 25
Şubat 1994 tarihinde Bingöl'de yerel seçimlerden önce halka yaptığı
konuşma nedeniyle 1998 yılında hakkında dava açılmasını gerekçe
göstermişti. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi, bu davada Erbakan'ı
bir yıl hapis ve para cezasına çarptırmıştı.

Erbakan, AİHM'ye yaptığı başvuruda, konuşmasıyla ilgili mahkumiyet
kararının ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu belirtmiş ve Devlet
Güvenlik Mahkemesinde askeri yargıç bulunduğu gerekçesiyle bu davanın
bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından görülmediği görüşünü ileri
sürmüştü.


Etikhaber.com
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
otuken17
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Apr 01, 2006
İletiler: 162
Şehir: Remscheid

İletiTarih: Per Tem 06, 2006 10:22 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

türkiye onlara göre hic bir seyi dogru yapmiyor zaten. normal erbakani hakli cikardiklari.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
polat_38
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 641

İletiTarih: Per Tem 06, 2006 11:35 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ahim denilen mahkemede su ana kadar TÜRKIYE icin hic bir olmlu gelisme yasanmadiki
onlara göre TÜRKIYEDE hersey yanlis herseyde sucluyuz
onunun icin fazal önemsemedim ve sasirmadimda

saygilarimla

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Cum Tem 07, 2006 8:11 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

türkiyede başbakanlık yapan birisi çıkıp türkiyeyi nasıl avrupa insan hakları mahkemesine şikayet eder aklım almıyor.sonra çıkıp tekrar görev almak için utanmadan milletin önüne çıkarlar.korkut eken haksız bir biçimde içeri atıldığında ona türkiyeyi avrupa insdan hakları mahkemesine şikayet etmeyecekmisin diye soru sordular oda ben vatanımı şikayet etmem dedi.malesef türkiyede yalnızca korkut eken gibi insanlare yok.bu topraklarda ekmeğini kazan yaşamını sürdür sonra git bana hak vermiyorlar diye türkiyeyi şikayet et.bundan büyük hainlik yok.bu insanlar öldüklerinde bu topraklar onları kesinlkikle kabul etmeyecek.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
1453_fatih
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 20, 2006
İletiler: 147
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cum Tem 07, 2006 9:14 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hasan1299 demiş ki:
türkiyede başbakanlık yapan birisi çıkıp türkiyeyi nasıl avrupa insan hakları mahkemesine şikayet eder aklım almıyor.sonra çıkıp tekrar görev almak için utanmadan milletin önüne çıkarlar.korkut eken haksız bir biçimde içeri atıldığında ona türkiyeyi avrupa insdan hakları mahkemesine şikayet etmeyecekmisin diye soru sordular oda ben vatanımı şikayet etmem dedi.malesef türkiyede yalnızca korkut eken gibi insanlare yok.bu topraklarda ekmeğini kazan yaşamını sürdür sonra git bana hak vermiyorlar diye türkiyeyi şikayet et.bundan büyük hainlik yok.bu insanlar öldüklerinde bu topraklar onları kesinlkikle kabul etmeyecek.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin


Arada ki farkta burda zaten kardeşim...Milliyetçi,ülkesini seven adamla ülkesi umrunda olmayıp kişisel saplantılar içinde koşanlar arasındaki fark bu...

Ne diyebiliriz ki... Türk yargısının aldığı kararlar artık toptan yanlıştır izlenimi vermeye başladı.Neden?..

Sürekli yargımızın verdiği kararların peşi sıra avrupanın yolunu tutan,Türkiye'yi şikayet etmeyi kendi siyasal,ideolojik düşüncelerinin bir parcası sanan aptallar yüzünden...

İnşallah bu halk ülkesine ihanet edenle seven arasında ki farkı görüyordur....
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
otuken17
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Apr 01, 2006
İletiler: 162
Şehir: Remscheid

İletiTarih: Cum Tem 07, 2006 11:26 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Erbakan zaten vatana o kadar zarar verdiki simdi bile zararini görüyoruz ögrencileri 3.5 senedir basimizi aritiyorlar. ögrencileri de hayin baslarini bir cöp gibi kenara atti. bu insanlardan ne bekleye bilirsin. bunlar para icin vatani bile satarlar. zaten olaylar ortada. adam türkiyeyi sikayet ediyor.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cum Tem 07, 2006 8:26 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ( ! )
Avrupa Konseyi üyesi hükümetlerden bir kısmı ,Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948’de ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nde açıklanan hakların her yerde ve etkin olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamayı hedef alarak 20 Mart 1950'de Roma'da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini imzalamışlar ve Sözleşme 3 Eylül 1952'de yürürlüğe girmiştir. Türkiye, Sözleşmeyi 18 Mayıs 1954'de onaylamıştır.

Bu sözleşmeye taraf olan Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin amacı , üyeleri arasında daha sıkı bir birlik kurmak ve insan hakları ile temel özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi idi.

Aynı sözleşmenin II. Bölüm , Madde19`u gereğince de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM )kurulmuştur. Bu mahkemenin amacı da bu sözleşme ve sözleşmenin protokolleri ile Sözleşmeci Taraflarca kabul edilen yükümlülüklere uyulmasını sağlamak olarak tarif edilmiştir.

1954 yılında attığımız imza ile tarafı olduğumuz bu sözleşmenin ve dolayısı ile AİHM`nin varlığı ile yetinmeyen AKP iktidarı aradan geçen 52 yılda bu ülkeye hizmet eden hiçbir iktidarın aklına gelmeyen !!! bir anayasa değişikliği ile AB uyum yasası adı altında Anayasa`mızın 90. maddesine bir ilave yapmış ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının Türkiye’de yeniden yargılanma sebebi olmasını kabul edilmesini sağlamıştır.
Bu değişiklik iç hukukumuzun bağımsızlığına vurulan en büyük darbe olmuştur.

Kimsenin itiraz edemeyeceği ve özgürlüklere saygı , hukukun üstünlüğü konuları ile insan hakları konusunda ortak bir anlayış ve ortaklık anlayışı ile çıkılan yolda bugün gelinen noktaya hep birlikte bir göz atalım.

AİHM`nin son dönemde verdiği 3 kararı alt alta yazalım ;

1.İç hukuk kurallarımıza göre bölücü örgüte yardım ve yataklık etmekten yargılanarak cezaya çarptırılan ve infazları devam etmekte olan eski DEP milletvekillerinin tekrar yargılanmaları kararı ve dolayısı ile salıverilmelerinin yollarının açılması ,

2. İnsanlık suçu işleyen ve suçunu itiraf eden 30.000`nin üzerinde vatandaşımızın katili terörist başının adil yargılanmadığına hükmedip yeniden yargılanmasını isteyen karar ,

3.Anayasal zorunluluk olan askerlik görevinden kaçtığı için yüce Türk adaletince cezaya çarptırılan bir vatandaşın yaptığı başvuru üzerine “zorla askerlik yaptırmak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin işkence ve kötü muamele maddesine aykırıdır” kararı.

Bu üç kararın sözleşmeyi imzalama gerekçeleri ile bir ilişkisinin olduğunu söylemeye imkan var mıdır?
Bu kararlar, her yönüyle, siyasi birer karardır. Hukuk ilkelerini , siyasi düşünce ve amaçlar uğruna katleden kararlardır ve AİHM`sinin siyasi amaç ve niyetlere alet edilmesidir. Asıl deyişi ile ülkemiz üzerinde AKP iktidarı üzerinden oynanan oyunlara AİHM`nin alet edilmesidir.

AKP’nin anayasa ve kanunlarda yaptığı değişiklikler, AİHM’ne Türk milli mahkemeleri üzerinde adeta bir temyiz organı yetkisi tanımıştır . Kuruluş amacı ve statüsüne bakıldığında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, milli mahkemelerin üzerinde ve bunların kararlarını değiştiren bir temyiz mahkemesi olmadığı görülecektir.
Milli mahkemelerin kararlarının dayandığı kanun hükümlerini değerlendirmek ve değiştirmek gibi bir görevi ve yetkisi de bulunmamaktadır. Avrupa Mahkemesinin yetkisi, sadece sözleşmede yer alan bir hakkın ihlal edilip edilmediğini tespit etmek ve eğer teknik bir ihlal varsa bunun için parasal bir tazminata hükmetmekle sınırlıdır.
Bu kararlar, milli mahkeme kararlarını iptal ederek bunların yerine geçmemektedir. Tüm Avrupa ülkelerinde milli mahkeme kararları kesin hüküm niteliğini taşımaktadır.

Gelinen bu noktada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin aşağıdaki 3 maddesine dikkatinizi çekmek isterim ;

1. Madde 15 ; Olağanüstü hallerde askıya alma
Savaş veya ulusun varlığını tehdit eden başka bir genel tehlike halinde her Yüksek Sözleşmeci Taraf, ancak durumun gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek koşuluyla bu Sözleşmede öngörülen yükümlülüklere aykırı tedbirler alabilir.

2.Madde 57 , Çekinceler ,
Bu Sözleşme’nin imzası ve onaylama belgesinin sunulması sırasında her devlet, Sözleşme’nin belirli bir hükmü hakkında, o sırada kendi ülkesinde yürürlükte olan bir yasanın bu hükme uygun olmaması ölçüsünde bir çekince kaydı koyabilir. Bu madde genel nitelikte çekinceler konmasına izin vermez.


3. Madde 58 , Feshi ihbar ,
Bir Yüksek Sözleşmeci Taraf, bu Sözleşme’yi ancak Sözleşme’ye taraf olduğu tarihten itibaren geçecek beş yıllık bir süre sonunda ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne altı ay önceden haber verilecek bir ihbarla feshedebilir. Genel Sekreter bunu, diğer Yüksek Sözleşmeci Taraflara bildirir.

Yine gelinen bu noktada şu soruları kendi kendimize sorma hakkımız yok mudur ?

Madde15, Madde 57 ve Madde 58 Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine neden konuldu acaba ?

Sözleşmeyi imzalayan ülkelerce bu maddelerden hiçbiri bugüne kadar çalıştırılmış mıdır ?

Ve halen çalıştırılmaya devam ediliyor mu ?

Avrupa Birliği`nin 25 üyesinde de AİMH tanınan bir kurum mudur ?

AİHM`nin son dönemde ülkemiz aleyhine verdiği ve yukarıda en çarpıcı 3 örneğinden bahsettiğim hukuki olmaktan çok oynanan kirli oyunların bir parçası olan siyasi kararlardan sonra bu mahkemenin vicdanlarımızda yeri kalmış mıdır?

İmzaladığımız bu sözleşme de yukarıdaki Madde15`in, Madde 57`nin ve Madde 58`in varlığından ülkeyi yönetenlerimizin haberi var mıdır ?
Mustafa IŞIK
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Tem 07, 2006 10:31 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ben bu konunun hukuki tarafı üzerinde durmayacağım.O hukukçuların meselesi.Benim bu konuda değinmeye çalışacağım mesele,işin ahlaki boyutları ile;olaya sebep olan şahıs hakkındaki düşüncelerimdir.
Yıllarca batı ile problemi olduğunu söyleyen,milli görüşten bahseden bir insanın,ne sebeple olursa olsun,şahsi bir meselesi yüzünden devletini batı mahkemelerinde dava etmesi,kelimenin en hafif deyimiyle ikiyüzlülükten başka bir şey değildir.Her fırsatta milli görüş diye yaygara yapan bir insanın;kendi bağımsız mahkemelerinin verdiği kararı,dışarıda tartışmaya açması,asla etik bir davranış değildir.Biz kişisel çıkarlarımız ile,devlet çıkarlarının karşı karşıya geldiği anda,devlet çıkarları yanında yer almayı vasiyet kabul etmiş bir kuşaktan gelen insanlar olarak bu hareketi asla hoş karşılamıyoruz.Dışarısı ile hangi sözleşmeye imza koyarsak koyalım,laik Tc devletini yıkmaya kalkışmak;CEZALANDIRILMASI GEREKEN BİR SUÇTUR.Ömrünü bu uğurda harcamış bir insanın,ayni suçtan defalarca hüküm giyip,partisinin sayısız kez kapatılması olaylarını artık sokaktaki kediler bile biliyor!Bu Türkiye'ye mahsus bir rezalettir.Defalarca partisi kapatılan bir adamın hala bu işlerle açıktan uğraşmasını seyretmek asıl eleştirilmesi gereken bir konu olmalıdır.Böyle bir rezalet dünyanın hiçbir ülkesinde görülmemiştir!Bu adamın arkasında kimler var,bu adamın bu sirki oynamasını,bu devletin savcıları,hukukçuları nasıl seyrediyor,bunları anlamak mümkün değil!
Bu kurduğu kaçıncı parti,kaçıncı ad değiştirme!BATI mahkemelerinin verdiği kararları ciddiye almıyorum.Çünkü bölücüler konusuna yaklaşımlarını ve daha önce aldıkları kararları biliyoruz.Bunlar siyasi kararlardır,ve ciddiye alınacak bir tarafı da yoktur.Osmanlıdan beri,devlet aleyhine çalışanların,devlete isyan edenlerin,devletle çarpışmaya kalkanların,sürekli olarak BATI TARAFINDAN DESTEK GÖRDÜĞÜ tarihi bir gerçektir.Meselenin önemli yanı,bu suçların yüzde birini ben işleseydim,bu konuşmaların binde birini ben yapsaydım,acaba yıllar önce asılırmıydım,asılmazmıydım?Peki nasıl oluyor da bu adam hala bu işlerin içerisinde koşup duruyor.
Erbakan ile birlikte,siyasi hayatımızda çok önemi mevkiilere gelmiş Süleyman Demirel ve Turgut Özal hadiselerinde;alınması gereken çok önemli dersler vardır.Bu dersleri almamış iseniz,ya da farkına varmamışsanız;bu devletin başına daha çok böyle liderler gelirler.
Zekalarına,mesleki bilgilerine saygı duyduğum bu üç insan;ne yazık ki kendilerine verilen yetenekler ve kazandıkları ihtisas alanlarınnın dışına çıkarak hudutlarını aşmışlar ve kendilerinde hiç bir belirti taşımayan liderliğe soyunarak;ülkeyi sayısız yanlışlığa götürmüşlerdir.Üçü de çok iyi mühendis olan bu insanlardan Erbakan;bilimi bir tarafa bırakarak dini liderliğe soyunmuş,ihtisas alanı olmayan din ile ilgili sayısız yalan yanlış ifadelerle,kendine tabi olanları şaşırtmıştır.Süleyman Demirel;tüm zamanların gelmiş geçmiş en büyük Devlet su işleri Genel Müdürüdür.Bu kurumu bir çocuk gibi yetiştirip büyütmüş,Türkiyeye kazandırmış,dev eserlerin başarılmasında,onu kurduğu kadrolar korkunç başarılı olmuştur.Ama işte hepsi sadece bu kadar.40 yıl saltanatı sırasında Kanuni kadar iktidarda kalmış,hatta Muhteşem Süleyman ifadesiyle anılmıştır,ama kalkınmada Atatürkün o zor şartlarda yakaldığı,yüzde 15 lik büyüme hızlarının yanına bile yaklaşamamış;ülkede bir sürü bunalımın sorumlusu olmuş;Büyük Türkiye diye diye,ülkeyi 70 sente muhtaç edecek ekonomik politikaların ve yanlışlıkların sorumlusu olmuştur.
Özala gelince,iyi bir mühendis olan bu adam;Ülkede elektrik sorunu çözecek kapasitede bir mühendis olmasına rağmen;ekonomiye soyunmuş,başımıza bela olan serbest piyasa ekonomisini ülkeye musallat etmiş,enflasyonu azdırmak için ne gerekiyorsa yapmış,imf nin bir dediğini iki etmemiş,ülkeyi abd ye götürüp tam anlamıyla teslim etmiştir.Elektrik mühendisliği ve ekonomi,ne alakası varsa!
Sonucunda,türkiyede uçak,motor tank yapacak bir kurumu teşkilatlandırıp idare edecek kapasitedeki bir Erbakan,laik Cumhuriyeti yıkmaya kalkışmakla ömrünü geçirmiş;Türkiyeyi Barajlarla donatacak,sulama problemini halledecek Demirel,yıllarca süren kendi çapında olmayan bir sürü siyasetçi ile ağız dalaşına girererek ve didişerek,kendine ve ülkeye zaman kaybettirmiş;Türkiyenin enerji sorununu çözecek yetenekteki Özal,ekonomi ile uğraşmaya kalkışarak;hiç anlamadığı bu alanda işi eline yüzüne bulaştırmış,ülkenin anahtarlarını imf ye vermiştir.Neticede 3 tane büyük beyin,alanlarında 3 önemli insan;teknokratlığı bırakarak siyasete soyunmuşlar,VE TÜRKİYE BUNLARI NE YAZIK Kİ KAYBETMİŞTİR.TÜRKİYE BU SAYEDE 3 Tane kötü siyasetçi kazanmıştır.
Bunların içerisinde bunun tek farkına varan Sn Süleyman Demireldir.Çünkü yıllar önce bir gazeteciye demecinde"Ben hep ülkemin başmühendisi olmak istedim.Ama kader beni siyasete itti" diyerek;bu üç adamın içinde en akıllı ve dürüst olanın kendisi olduğunu göstermiştir.Onun kurduğu ekolden yetişmiş bir mühendis olarak,çok iyi biliyorum ki;bu hesaplaşmayı kendi vicdanı içerisinde yapıyor.Ama biri bu gerçeğin farkına varamadan öbür aleme göçtü gitti,diğeri ise hala çocukça işler yapıyor.
Değerli ülküdaşlarım.Talip olmakla,istemekle,lider olunmaz!Çok biliyorum diye de lider olmaya kalkışılmaz!Lider doğulur,lider olunamaz.İşte size 3 akıllı adamı anlattım.Ülkeye yıllarca hükmettiler.Getirdikleri durum ortada!
İnsanlar yetenekleri ve bilgileri ile alakası olmayan konularda ne fikir yürütmeli,ne de bu işlere bulaşmalıdır!Bu yanlız bu şahıslarla da sınırlı değildir.Bugün mhp içerisinde liderlik mücadelesine kalkışan bazı adamlara karşı olmamın en büyük sebeplerinden birisi de budur.Özellikle Ümit Özdağ'a.Herkes bildiği işi yapacak,ve elinden gelenin en iyisini yapacak.Liderleri; olaylar,tarih ortaya çıkarır.Bu bakımdan,hırsları akıllarının önünde 180 km sürat yapan adamlar bu yazımı iyi okusunlar.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
sinan37
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 558
Şehir: Kastamonu

İletiTarih: Cmt Tem 08, 2006 12:24 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, suçluların ve teröristlerin haklarını koruyor.

Bu kişi ve örgütler sürekli olarak Avrupa İnsan hakları Mahkemesi'ne başvurdukları için mahkemelerimizin aldığı kararlar hiçe sayılıyor.

Ya da yargıçlarımız, bu sözleşmeye göre karar alıp düşük cezalar veriyor.

Eğer bunu değiştirmezsek ülkemiz terör yuvası olacak.

Bunu çöpe atıp yerine ülkemizin koşullarına uygun bir İnsan Hakları Sözleşmesi kullanmalıyız...



***

Nasıl, şaşırdınız mı?

Yoksa "Sen de iyice faşistleştin mi?" diyorsunuz...

Her ne diyor ve düşünüyorsanız acele etmeyin... Çünkü yukarıdaki sözler bana ait değil!

Bana ait olmadığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki hiçbir gazeteci, siyasetçi, fikir adamı yukarıdaki sözleri söyleyemez, bu görüşü savunamaz...

Savunursa hemen "insanlık suçu" işlemiş kabul edilir ve ipi çekilir!

Şimdi sıkı durun:

Bu akıllara durgunluk veren sözlerin sahibi, İngiliz ana muhalefet partisi Muhafazakâr Parti'nin lideri David Cameron...

Avrupa Birliği'nin "olmazsa olmaz"ı, AİHM'i ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni böyle görüyor...

İktidara geldiğinde ise ilk iş olarak İnsan Hakları Sözleşmesi'ni yırtıp atmayı vaat ediyor...


***

Tekrar ediyorum: Yukarıdaki sözleri Türkiye'de kimse söyleyemez...

Neden mi?

Avrupa Birliği'nin egemenliğini tanımayı reddetmek, ulusal egemenlikte direnmek "gericilik" sayılıyor da ondan!

Sorun bakalım Mr. Cameron'a; ülkesinde bir sıcak savaş yaşanıyor mu?

Herhangi bir terör örgütü, vatan topraklarını bölmek için canını dişine takmış uğraşıyor mu?

Her gün onlarca masum insan öldürülüyor mu?

Hayır!

Ama o, ülkesinin gelecekte "terör yuvası" olmaması için önlemini bugünden alıyor ve tüm Avrupa'nın benimsediği ve adeta bir "kutsal kitap" havası kazandırdığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni yırtıp atmaktan söz edebiliyor.


***

Sakın yanlış anlaşılmasın:

Eğer bu ülkede biri çıkıp da AİHM'in tanınmamasını, İnsan Hakları Sözleşmesi'nin yırtılmasını isterse, ilk karşı çıkanlardan biri ben olurum!

Çünkü o sözleşme bir "ideal"dir ve hiç kimsenin o ideale ulaşma yolunda verilen mücadeleyi riske atmaya hakkı yoktur...

Şimdi söyleyin:

Demokrasinin beşiği olan bu ülkeler mi daha demokrat ve özgürlükçü; yoksa onların her fırsatta suçladığı, eleştirdiği bizler mi?

Yüzsüzlük
Muşlu bir vatandaş, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na başvurarak, çocukları için eğitim yardımı istemiş. Araştırma sonucu görülmüş ki bu çiftçinin yaklaşık 10 bin dönüm arazisi var!

Hatırlarsınız; bazı Mercedes sahibi iş adamları da sadece yoksullara verilen Yeşil Kart'lardan almıştı...

Çocuğunuz merak eder de bir gün size "Yüzsüzlük nedir?" diye sorarsa, bu örneklerle anlatabilirsiniz!

Günün sorusu
Düne kadar siyasi inatlaşmalarla ülkemizi krizden krize sürükleyen "Ecevit-Demirel-Baykal ve Yılmaz" dörtlüsü, bugün güç birliği için el ele vermeye hazırlanıyor ya...

Sizin de aklınıza, "Yorgan gitti, kavga bitti" atasözü gelmiyor mu?

mustafa mutlu
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
BasbugAtilla
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 02, 2006
İletiler: 447
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Cmt Tem 08, 2006 1:22 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hasan1299 demiş ki:
ben vatanımı şikayet etmem

Bu lafı sadece biz milliyetçiler söyleyebilir zaten ülküdaşım
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cCc_OzguR_cCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Sep 16, 2005
İletiler: 260

İletiTarih: Cmt Tem 08, 2006 3:24 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

AİHM'nin Türkiyemiz adına aldığı hiçbir karar hukuki değildir; siyasidir. Tamamen ab, güdümünde olduğu abd ve diğer küresel şeytanların elinde bir oyuncaktır bu mahkeme... Ancak hesabı bu kararları alanlardan ziyade, içişlerimizi yolgeçen hanına çeviren hükümetten ve bakan(bakamayan)larımızdan sormak lazım...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Sebas
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 18, 2003
İletiler: 510
Şehir: Bordeaux / KahramanMaras

İletiTarih: Pzr Tem 09, 2006 12:51 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

bizim mahkemelere güvenmeyenler, ve gidip avrupa'da umut arayanlara bir tek lafim var :

mademki bizim mahkemeleri begenmiyorsunuz, yediginiz içtiginiz Vatana güvenmiyorsunuz, o halde sizlere zahmet o üzerinizde tasidiginiz TÜRKIYE CUMHURIYETI kimlikleri lütfen iade edin ! çünküz sizin gibi ....... haketmiyor bu ÜST kimligi .

Hadi hayirlisi sizlerdende kurtururuz Insallah !!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
Maurad
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 20, 2006
İletiler: 71
Şehir: Türkiyem/Tekirdag

İletiTarih: Pzr Tem 09, 2006 2:22 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türkiye daha AB üyesi olmadan AİHMin kararlarını yerine getiriyoruz.Ben genel anlamda konuşuyorum.Ya 10 yıl sonra istediklerini yaptırtıktan sonra üzgünüz alamıyoruz derlerse?Hırlı hırsız herkesi sokağa bırakıp başa gelen RTE gibilerini destekliyorlar.
Akıl var mantık var AB başından hata.Kimse Türkü'ün iyiliğini Türkten fazla düşünemez.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1