Önceki Yazıları
Yazar ile iletişime geç
IŞIK SÖZLER -2-
"Eskiler, az, ama öz konuşurdu. Oysa şimdi biz, nefes almadan konuşuyoruz; aslında hiç bir şey de söylemiyoruz. Modern hayatın baş döndürücü hızı içinde, bırakın karşımızdakilere kulak vermeyi, kendimizi bile dinlemeye vakit bulamadan yaşayıp gidiyoruz."
"
Bilen, bildiğini bilen, alimdir öğreniniz.
Bilen, bildiğini bilmeyen, uykudadır uyandırınız.
Bilmeyen, bilmediğini bilen, cahildir, öğretiniz.
Bilmeyen, bilmediğini bilmeyen, ahmaktır sakınınız."(Hz.Ali)
"Alemde her şey insanda başlar, insanda gelişir ve insanda sonuçlanır.
Kaliteli toplumlar kaliteli fertlerden oluşur ve kaliteli kadrolar tarafından yönetilir. Kaliteli yöneticiler de kaliteli siyasetler üretir ve uygularlar."
"Bir tebessüm, bir sadaka olduğuna göre; bir sadaka da bir musibete engel olduğuna göre tebessümü insandan niçin esirgiyoruz? Bırakın insanları, neden kendimizden esirgiyoruz?"
"ÇANAKKALE SAVAŞINDA MEHMETÇİKKENDİ YARASINA TOPRAK BASARKEN, ARKADAŞININ YARASI İÇİN GÖMLEĞİNDEN YIRTTIĞI BEZİ KULLANIYORDU."
"Lafontenin masallarında geçer;
Kurt yukarıda, kuzu da aşağıda su içmektedir. Kurt, suyumu niçin bulandırıyorsun diye kuzuya bağırır. Kuzucun da, ben aşağıdaydım, senin suyunu nasıl bulandırmış olabilirim? Der. Kurt, olsun, ben bulandırdın diyorsam bulandırmışsındır, der."
"Eğer siz, İslam`ı şu haliyle savunursanız, bu günkü İslam ülkelerinde olup bitenleri meşrulaştırmış olursunuz."
"İslam`ın şartının beş olduğunu nereden çıkarıyorsunuz! Hadiste geçiyor...evet doğru. Yüce Resul soran kişinin durumunu göz önüne alarak öyle cevap vermiştir. Cihatta farzdır...Ana babaya itaat da farzdır... Daha onlarca farz var.
"Türkçeleşmiş olan TÜRKÇE`DİR. Aslanın vücudu yediği hayvanlarla beslenir.
Geyik yediğinde boynuzları çıkmıyor ve tavşan yediğinde kulakları sarkmıyor, ALLAH, ona öyle bir mide vermiş ki ne yerse aslana dönüşüyor. Diller de böyledir. Türkçe`nin DNA larını bozmamamız lazım.... Yabancı dillerden gelmiş, ama Türkleşmiş kelimeleri ille de atmak, yerine kelime uydurmak yanlıştır... Kültür yozlaşmasına hayır..."
"Büyük lider, çevresinin övgülerinden çok, eleştirilerine önem veren liderdir. Lider çevresinde kendisini eleştirebilecek cesarete sahip insanları tutmak istemiyorsa o tiplerin yerini dalkavuklukta sınır tanımayan cüceler alacaktır."(A.Kurttöreli)
"Sun TSU derki:
Yüz meydan muharebesinde yüz zafer kazanmak en büyük marifet değildir: En büyük marifet, düşmanı muharebesiz dize getirmektir."
"İnsanın kötüsü kadar kötü hiç bir şey yoktur. İnsanın kötüsü de hiçbir işe yaramaz. Hayvanın kötüsü böyle değildir. Kötü attan, kötü sığırdan bir şeyler olur nihayet, ya insanın kötüsünden?"
"Kimse iki rekat namaz kılıp cennette köşk kapmasın! Kalbe baksın, kalp kazansın! Kalpleri fethetsinler! Cennete giden yol, gönüllerden geçer."
"Bizim aydınımız Batının doğrularını en az bir asır, yanlışlarını ise en çok bir adım geriden takip eder. Üstelik birincileri hiç sindiremez, ikincileri ise katlayarak benimser ve hiç terk etmez."
"Sevmek için, faziletleri kendi bütünlüğünde birleştirmek lazım. Araya bencillikler ve tutkular girerse ne sevgi kalır, ne dostluk, ne hakikat severlik, ne hürriyet." (Epiktesos)
"Bilgelerden birine "MUHLİS KİMDİR?" diye sorulur. İşte verilen cevap: "TIPKI KÖTÜLÜKLERİNİ GİZLEDİĞİ GİBİ İYİLŞİKLERİNİ DE GİZLEYEN KİMSEDİR."
"Eşimizle, dostumuzla sürekli didişiyoruz, kavga ediyoruz. Savaşıyoruz, eziyoruz, eziliyoruz, sömürüyoruz, sömürülüyoruz. NOKTA KADAR MENFAAT İÇİN VİRGÜL KADAR EĞİLİYORUZ. Şartları oluştuğunda (haşa) Allah`ı bile istismar etmekten çekinmiyoruz. Haram helal demeden, hak hukuk tanımadan, şöhret ve
şehvet damarlarımızı şişirdikçe şişiriyoruz. Hormonlu patlıcanlara dönüşüyoruz."
"Türkiye`nin mutlaka Almanya`nın teknolojisini, Hollanda`nın ziraatını, Fransa`nın ve İngiltere`nin de laikliğini alması lazımdır."
"Kur`an ayetleri 4 kısma ayrılır:
1- Her Müslüman`ın anladığı hüküm ayetleri,
2- Her Arapça bilenin anladığı ayetler,
3- Alimlerin anladığı ayetler,
4- Sadece Cihan Peygamberinin ve Onun şanlı Ashabının anladığı ayetler.
Bunlar mütaşabih mücmel olan ayetlerdir.
"Bir sarhoş vatandaşımız Beşiktaş - Fenerbahçe maçına gidiyor. Yanında oturan vatandaşımız, başlıyor bağırmaya, en büyük Beşiktaş, en büyük Beşiktaş... diye. Sarhoş vatandaşımız silahını çekiyor, bir daha böyle dersen kafanı parçalarım, en büyük Allah`tır! İşte bizim insanımızın durumu! Sarhoş olsa bile saf bir imana sahiptir."
"Hadisler, içtihada mukaddemdir. Hadislerin olduğu yerde, içtihada yer yoktur. Hadislerle amel edilmelidir. Çünkü müçdehidlerin de elbette ki yanılabilirler."
"Bir alimin, diğer bir alimin görüşüne tıpatıp uymasını istemek doğru değildir. Meşru istikametteki ihtilaflar mutlaka olmalıdır. (İhtilaf ümmeti rahmetün vasia) buyurlulmuştur."
"Kadının sesinin haram olduğunu dair, ne bir ayet vardır ne de bir hadis.
Aksini ifade eden birtakım naslar vardır. Önemli olan şarkının sözüdür. Bir de söyleme tarzıdır. Edepli olmak şartıyla, hem şarkı söyler hem de türkü...
İlahi de söyler elbette."
"Kadının tek başına Hacca gitmesi caiz değildir sözü fevkalade yanlıştır.
Eğer yol emniyeti varsa, kadın her türlü sefere yalız başına gidebilir."
"Ezan, Türkçe okunmasına okunur da, şimdiye kadar bütün İslam aleminde Arapça olarak okunmuştur. Aynı zamanda bu bir örftür. Böyle yerleşmiştir. Böyle devam etmesinde de fayda vardır. Biz de, mutlaka Arapça olarak devam etmesini istiyoruz. Kaldı ki ezan bu gün Türkçeleşmiştir. Bir diğer ifadeyle ezanımıza da Türk mührü vurulmuştur."[--pagebreak--] "Namaz, fiili bir ibadettir. Ayakta durmak, rükua inmek, secdeye varmak... gibi. Bunlar namazın artlarındandır. Hatta bazı görüşlere göre, kıraat şartlarından değildir. Mesela imamla namaz kılarken, cemaat okumaz."
"Hac, bizatihi ibadettir. Bu itibarla dünyayı verseniz onun yerine başka bir şeyi ikame edemezsiniz. Nasıl ki namazın yerini hiçbirşey tutmazsa, Haccın da yerini hiçbir şey alamaz."(Burada kastedilen farz olan Hacdır.)
"Büyük Alman alimi Müller`in güzel bir sözü vardır, der ki: "Bir dilin kudreti, içinde bulunan yabancı kelimeleri atması ile değil, onları hazmetmesi ile anlaşılır. Tıpkı fethettiğimiz topraklar gibi fethettiğimiz kelimeler de vardır. Bizim olan kelimeler de vardır, bunlar kendi içinde sentezini kurmuştur."
"Pontos öncesinde Trabzon Türk`tür. Bu itibarla Karadeniz`de herkes Türk`tür. Deniliyor ki, orada zorla İslamlaştırışmış Rumlar vardır. Hayır! Osmanlıların böyle bir meselesi yoktu. Hiçbir gayrimüslimin Müslüman olması için ısrar etmemişlerdir."
"Okuduklarımın çoğunu ne yediğimi unuttuğum gibi unuturum; ama şu kadarını biliyorum ki, gene de her ikisi zihnimin ve bedenimin ayakta kalmasına katkıda bulunuyor. (G. C. Lichtenberg)
"Osmanlılarda savaşlara gidenler Türk ve Müslüman olanlardır. Gayrimüslimler ise ticaretle meşgul oluyorlar ve küplerini rahatça dolduruyorlardı. Bu rahatlıklarının karşısında da devlete bir vergi ödüyorlardı."
"Bilmek yetmez, yaşamak lazım. Yaşamak da yetmez, yaşatmak lazım. Bunların gerçekleşmesi için de; altyapının olması lazım."
"Gazali bir şehre girer. Büyük bir karşılama yapılır. Yaşlı bir kadın sorar, kim bu gelen? Bu bir delille, Allah`ın varlığını ispat eden bir yüce alimdir. Kadın: Şüphesi mi varmış da o kadar uğraşmış, der."
"Misyonerlerin başlıca özellikleri şunlardır:
1- İslam`ın kutsallarına hakaret etmek (bir süredir bunu terk ettiler, daha çok başka unsurları kullanmaktadırlar.)
2- Mahrumiyetleri kullanırlar. Bu itibarla faaliyetlerini daha ziyade insanların sefaleti üzerinde sürdürmeyi tercih etmektedirler.
3- Ahret vaadinden çok Dünya vaat ederler.
4- Bulundukları yerlerde çok para harcamaktadırlar."
"İslam sinesinde 100 özellik taşıdığını düşünün! Türkler, İslam`a girmezden önce bunların 90 tanesine sahip bir milletti."
"Etiket yetmiyor. Zarfın mazrufu ikinci plana ittiği, hatta biraz da hırpaladığı söylenebilir. Şişen değil, pişen olmalıyız. Şu satırlar birilerini üzmüş olabilir. Onlar, şimdi sahibini hatırlayamadığım "GERÇEKLER BÜYÜK RUHLU İNSANLARI BESLER. KÜÇÜK RUHLU İNSANLARI YARALARLAR." Sözünü anımsatıyorlar."
"Onlar, şerrinden emin oldukları için, dostlarını kendilerinden uzak tuttular. Düşmanlarını kazanmak için kendilerine yakın tuttular. Yakın tuttukları düşmanları dost olmadı, ancak uzak tuttukları dostları düşman oldu. Herkes düşman saflarında toplanınca yıkılmaları mukadder oldu." (Ebu Müslim Horasani)
"Türkiye`de çeşitli milletlere mensup insanların yaşadıkları doğrudur, ama bu topluluklar, büyük Türk`ün engin hoşgörüsüne sığınmış olan küçücük gruplardır. Bu insanların Dünyanın çeşitli yerlerinden gelip Türkiye`ye koşmuş olmalarının sebebi, bu ülkenin yahut ülkemizin rahat ve huzur içerisinde yaşanacak bir yer olmasındandır.
"Türk olan bir halkın mozaik olduğunu iddia etmek, ilmi düşünceye mizah katmak, politikaya ise dalalet yahut ihanet bulaştırmaktır."
"İnsan ne söylüyorsa, nasıl davranıyorsa ve ne üretiyorsa odur.
Yani zannedildiği gibi el-ayak, kaş-göz, boy-bos, mal-mülk, akraba, makam değildir. Ne yazık ki insan bu gerçeklerin farkına varamamıştır. Ruh ise insandan sadır olan her türlü fiile renk veren DNA`dır desek fazla yanılmış olmayız.
Övünen vücuda ruh der ki:
"EY SÜPRÜNTÜLÜK! SEN KİM OLUYORSUN Kİ? BİR İKİ GÜN BENİM IŞIĞIMDA YAŞADIN. NAZIN, İŞVEN DÜNYAYA SIĞMIYOR. HELE DUR, BEKLE. BEN SENDEN BİR ÇIKAYIM DA GÖR! SENİ ZİYADESİYLE SEVENLER, SENİN ÖNÜNDE ÖLÜME RAZI OLANLAR YOK MU? SENİ MEZARA TIKARLAR, KARINCALARA, YILANLARA GIDA EDERLER. SENIN PİS KOKUNU DUYMAMAK İÇİN BURUNLARINI TIKARLAR." Bunu Mevlana söylüyor. Mevlana ki, her iki dünya hakkında do doğru görüş ve duyuşa sahip olduğu kabul edilen, "Peygamber değildir ama, kitabı var." Dedikleri bir yüce ruhtur. Bizim gibi işkembeden yazıp söylememiştir... Öyleyse kalıp adamı değil, kalp adamı olmak gerek." (B. Bayraklı)
"Biz, vefanın kitabını yırttık, yeni bir davranış kitabı yazıyoruz." mu diyorsunuz? Buyurun devam edin öyleyse. İşte o zaman "sarımsağı nerede yediysen ağzını orada kokut" demek hakkı doğar ki "birileri" de o hakkı kullanır."
"Civciv içinden çıktığı yumurtadan, yılan toprakta bıraktığı eski derisinden rahatsız olurmuş. Merdivenin en son basamağına çıktıktan sonra, tabanda bıraktığı eski çevresinden rahatsız olanlar varsa onu da bilmememiz lazım." (Buğra Başkurt)
"Hz. Mevlana diyor ki:
"Ey Allah`a inanan insan, ey Resulullah`tan medet dileyen insan ve ey ölsen bile tekrar dirilecek olan insan! Dinle de Allah`a mahbup ol, anla da Resulullah`a ahbap ol, dinlediklerini ve anladıklarını yap da kul ol, kul!"
"ATATÜRK ZAMANINDA (1923"den 1935`e kadar) TÜRKİYE`DE 17 BİN CAMİİ YAPILMIŞTIR. OSMANLILARDA DA 600 YIL İÇERİSİNDE 10 BİN CAMİİ İNŞA EDİLMİŞTİR."
"EVLERİMİZ %95`İNDE KÜTÜPHANE YOK! KÜTÜPHANESİZ EV, KİTAPSIZ İNSAN OLUR MU?"
"ABD`de her yıl 1000 kişi için 4 bin kitap basılıyor. Almanya`da 1000 kişiye 2700 kitap, Fransa`da 1000 kişiye 1700 kitap, Japonya`da 1000 kişiye 1000 kitap düşüyor. Türkiye`de 1000 kişi için basıla kitap sayısı sadece 7dir! Hani nerede bizim direncimiz?"
"Türkçe bizim varlık sebebimizdir. Dirliğimiz, birliğimiz, geçmişimiz, geleceğimiz, dilimize bağlıdır. Dilini unutan bir millet kaybolmuşlar listesinden kupkuru bir isim olarak kalır."
"Amerika, Ankara`ya kabile şivelerini himaye etmesini öğütlüyor da, kendi ülkesinde en az İngilizce kadar anlı-şanlı dilleri olan Fransızca, İtalyanca, Almanca, İspanyolca gibi dillere en küçük bir müsamaha göstermiyor?" (Yılmaz Öztuna)
"Dürüstlük, bir erdem değildir. Zaten dürüst ve namuslu olmayana İNSAN denilmez! Bu itibarla bizim için büyük insan, verimli insandır. Siz, verimli insan arayınız!"
GÜZEL BİR ŞİİR
"Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak.
Halbuki biz sussak tarih susmayacak.
Tarih sussa, hakikat susmayacak.
Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.
Halbuki, bizden kurtulsalar,
Tarih azabından kurtulmayacaklar.
Tarih azabından kurtulsalar,
Tanrının gazabından
Kurtulamayacaklar." (Sezai Karakoç)
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
