İSLAMİYET TÜRK İLE ET VE TIRNAK GİBİDİR

"Kar etmez yiğide zülüm, işkence,
Dönersem bu yoldan eğer alçağım.
Ne mevki, ne şöhret gayedir bence,
Türklük, Türklük için yaşayacağım."

"FELEK HER TÜRLÜ ESBABI CEFASINI TOPLASIN GELSİN. İLİM, İRFAN, AHLAK VE NİZAM ANLAYIŞI İÇİNDE VATAN VE MİLLET YOLUNDAN DÖNENLER KAHBEDİR!..."

Nedir bu Türk düşmanlığı anlamıyorum. Soy özürlü olan birileri "Ne Mutlu Türk`üm Diyene" sözüne çok kötü taktı. Bu vecizeyi literatürden çıkarmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Neymiş efendim, "Siz ne mutlu Türk`üm derseniz, başkaları da ne mutlu ben de bilmem neyim derler"miş. İşte bu olmaz biliyor musunuz. Türk`ün vatanında, Türk`ün kanıyla boyadığı bayrağının altında ve minaresinin gölgesinde "Türk`ün dışında" hiçbir kimse "ben şuyum buyum" diyip vatan ve millet bütünlüğümüze zarar verecek herhangi
bir sözde, davranışta bulunamaz.! Bunu söyleme hakkına da asla sahip değildir. Bu vatan, yüz binlerce Türk`ün canı, kanı... ile sulanmış ve Türk`le doğmuş, Türk`le büyümüş ve ebediyete kadar da Türk`le var olacak ve en sonunda Türk`le yok olacaktır. Kuş beyinliler bu söylediklerimi hiçbir zaman akıllarından (eğer varsa tabii) çıkarmasınlar.!
Biz Türk milliyetçileri olarak, kutsal vatan Türkiye`de Rum, Ermeni ve Yahudi`nin dışında herhangi bir "etnik grup"un mevcudiyetine katiyen inanmıyoruz. Bize göre, Türk`ün diline, dinine, vatan ve devletine yürekten bağlı olan herkes Türk`tür. Bir başka ifade ile, kendini Türk hisseden ve yüreğinde Türk sevgisi taşıyan (soyu-sopu ne olursa olsun) Türk`tür. Bu ilmi bir tespittir. Türk`ün birliği, dirliği ve beraberliği için bu görüşe herkesin saygı göstermesi de şarttır!
Dikkat ederseniz aziz okuyucu, isim olarak Türk`e, kavram olarak da Türk milliyetçiliğine karşı olanların büyük bir ekseriyeti, bu menfi tutumlarını "din adına" sergiliyorlar. Halbuki, mübarek dinimiz, Müslümanların dinleri ile birlikte "milli kimliklerini" de muhafaza etmelerini ister.Yüce Dinimiz İslam, milletleri sinesine davet ederken," kültürlerinizle birlikte"geliniz"demiştir.(Not:Bu konuda geniş bilgiye ulaşmak isteyenler merhum Prof. Osman Turan Bey`in TÜRK CİHAN HAKİMİYETİ MEFKURESİ isimli muhalled eserine lütfen müracaat etsinler)
"İSLAMİYET TÜRK`LE ET VE TIRNAK GİBİDİR." Birbirinden ayrılmaz. Bu itibarla da Türklüğü inkar ederek asla dindar olunmaz. Ancak din istismarcısı olunur... İslamiyet`i kabul ettikten sonra Araplıktan vazgeçmiş "ben Arap değilim" diyen bir Arap gösterebilirler mi? Elbette ki gösteremezler bu kuş beyinliler. Bunların, beyinlerine ve yüreklerine bu gerçekleri mutlaka yerleştirmek lazım.
Bunu bilsinler ve kafalarına iyice yerleştirsinler":TÜRKLÜK ARZULADIĞIMIZ YÜCELİĞE KAVUŞTUĞU GÜN, İSLAMİYET DE TÜRKLÜKLE BİRLİKTE DÜN OLDUĞU GİBİ EN ŞEREFLİ MEVKİE ULAŞAÇAKTIR. BUNDAN KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN. ÇÜNKÜ TÜRK, İSLAM`IN SERDARI VE KILINCIDIR."
Düşünün bir kere, aslını yitiren cahiller, İslamiyet`i kabul eden bir Arap`a, İngiliz veya Fransız oldu diyebilir mi? Elbette ki diyemez. O halde, "Müslüman oldum" diyen Türk neden Türklüğünü inkar etsin. Etmesi zaten eşyanın tabiatına aykırıdır.
En mükemmel din İslamiyet bugün Arap`ın elinde zelil ve perişan olmaktadır.
Türklüğü inkar edip dindarlık yaptıklarını zanneden o kuş beyinliler gerçekten İslamiyet`in yükselmesini istiyorlarsa Türk milletine ayak bağı ve köstek olmasınlar yetişir."
Beyler!
"Ben şu veya bu ırktan (devşirme - nesebi gayri sarih ) oluşunuzu gayet iyi karşılarım ve saygı duyarım." Ama "suculuk- buculuk" yapmanıza asla müsamaha etmem. Bu mukaddes ülke, "BEN BİR TÜRK`ÜM, DİNİM, CİNSİM ULUDUR" diyenlerin ve bunu bir yürek feryadı içinde söyleyenlerin vatanıdır. Şayet bu memleketi sevmiyorsanız, Türk`e ve Türklüğe karşı iseniz, bu taktirde yapacağınız sadece bir şey var o da çekip gitmektir. Nereye mi? Geldiğiniz ve halen gönül bağı ile bağlandığınız ülkeye tabii.
"Sizin Türk milletine düşman olmaya, Türkiye`yi parçalamaya ne insan olarak, ne vatandaş olarak, ne de Müslüman olarak hakkınız yoktur."
Gemide yolculuk eden hiç kimsenin "tekne kötü idare ediliyor" diye onu batırmaya hakkı olamaz!
Devletle sistemi birbirine karıştırmamak lazım.
Sistemin kötülüğü hususunda ben de sizinle beraberim. Ama gölgesinde yaşadığım devletin yıkılmasını asla istemem.!..
Bakınız Fransa`da çeşitli etnik gruplar vardır. Basklar, Korsikalılar, Brötonlar, Alsaslılar. İngiltere`de İskoçlar, Galler... vardır. Diğer ülkelerde de durum böyledir. Bu azınlıklardan hiç birisi vatandaşı olduğu ülkenin kutsal değerlerine düşmanlık gibi bir his taşımaz. Ve her biri de ekmeğini yediği, suyunu içtiği tasa tükürmezler. O insanlar için böyle bir davranış en hafif ifadesiyle bir alçaklıktır.
Bu vatan hepimizin diyorsanız, (ki Milli Mücadeleyi hep birlikte verdik, Kurtuluş Savaşı`nı beraberce kazandık) oturun oturduğunuz yerde, kutsal değerlerimizi kaşıyıp durmayın!.
Eğer at gözlüğünü çıkarırsanız, Milliyet ve Milliyetçiliğin İslam`ın içinde mukaddes bir müessese olduğunu görürsünüz. Evet din bir "bütündür". Bu bütünün yüzlerce unsuru vardır. Bunlardan biri ve hatta en önemlisi millettir. Bu itibarla, milliyet ve milliyetçiliği İslam dışı kabul etmek, beyin ve yürek körlüğünden başka bir şey değildir.. Tabii ki "müspet" milliyetçiliği kastediyorum. Aksini düşünmek tefekküre ihanettir.
Müspet ile menfi milliyetçiliği birbirinden ayıramayanlara şaşıyorum. Bu davranışlarının yersizlikten değil, dinsizlikten olduğunu da bizler çok iyi biliyoruz. Beş yaşında çocuğun dahi anladığı, gördüğü bu gerçeği bunların anlamaması mümkün değildir.. Kavramlara anahtar deliğinden bakmayı bıraksınlar artık. Elin insanı uzayı fethederken, bu kimselerin çer-çöple meşgul olmalarını görmek bizi hakikaten dehşete düşürüyor. Yapmayın, etmeyin, ayıptır günahtır yahu!...
Okumazsınız, düşünmezsiniz, sevmezsiniz... ne olur, biraz okusanız, düşünseniz. Beyninizi ve yüreğinizi değişik, temiz kaynaklardan besleseniz.
İnanıyorum o zaman daha bir dengeli ve daha da makul düşüneceksiniz. Ama yapmıyorsunuz bunu... Tek kaynaktan besleniyor ve ilahi sarayı ve içindekileri "anahtar deliğinden"bakarak tanımaya ,anlamaya çalışıyorsunuz. İşte sıkıntılarınızın sebebi bu. Evet, eğitim eksikliği... Bir başka ifade ile, beyni, ruhu... dengesiz besleme...
Halil Soyuer`in(OKU)isimli, güzel şiirini, gurbet ellerde vatan- millet aşkıylayanıp- kavrulan genç ülküdaşlarımın yüreklerine sunarak yazımı noktalıyorum..

Oku yazdıklarımı, hislerinden sıyrılıp
Bir sevgi özlemiyle için yandıkça oku.
En hırçın fırtınalar gözlerinde koptukça;
İçindeki denizler dalgalandıkça oku.

Oku yazdıklarımı, yanmışlara bakıp da,
Anla çektiklerimi bir gönüle akıp da.
Titrek avuçlarını musluğa uzatıp da
Yanmışlar çeşmesinden içip kandıkça oku.

Yıllar değil bir ömür geçip gitse aradan,
Senin acını bana göstermesin yaradan.
Parmağında ağlayan bir yarım sigaradan;
Çıkan mavi dumanlar halkalandıkça oku.

Hep baharınla haykır hep gencecik yaşında
Bin acının gölgesi çatılmasın kaşında.
Her lokma ekmeğini, sofraların başında;
Narin parmaklarınla, tuza bandıkça oku.

En acıklı şarkılar kan ağlarken dilinde
Oku yazdıklarımı yangınların külünde.
Bazen sarı bir yaprak titriyorken elinde
O yaprağa baktıkça, beni andıkça oku.

Selahattin Tekizoðlu
E-mail: stekizoglu@hotmail.com

Copyright © Bozkurt NET Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2003-06-22 (2958 okuma)