Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - BÜYÜK BAŞBUĞ ALPASLAN TÜRKEŞ'İ ANIYORUZ
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2, 3, 4  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 4 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 11:32 am    ileti konusu: BÜYÜK BAŞBUĞ ALPASLAN TÜRKEŞ'İ ANIYORUZ Alıntıyla Cevap Gönder

Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli'nin
Başbuğumuz Alparşlan Türkeş'in Vefatının 10.Yılı Münasebetiyle
Anıt Mezarda Düzenlenen Törende
Yapmış Oldukları Konuşma


4 Nisan 2007- Ankara

Alıntı:
Değerli Dava Arkadaşlarım,

Türk milletinin sevdalısı Ülküdaşlarım,

Geleceğimizin teminatı Bozkurtlarım,

Basınımızın Değerli Temsilcileri,

Seksen yılık şerefli bir ömürden sonra, 1997 yılında Hakk’a teslim olan Başbuğumuz Alparslan Türkeş Beyi, bir kez daha saygı, minnet ve rahmet ile anmak üzere kabri başında toplanmış bulunuyoruz.

Onun eseri olan yüz binlerce seveni ile birlikte, şükran ve bağlılık duygularımızı fatihalarla yâd etmek amacıyla, liderimizin manevi huzurlarındayız.

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Başbuğ Alparslan Türkeş ismi, gençlik yıllarında “tabutluklarla” başlayan milliyetçilik mücadelesinin, inanç, istikrar, dik duruş ve cesaret ile hayat boyu sürmüş şerefli bir ömrün bütünü ve destanıdır.

Onu ve eserlerini anlamanın en emin yolu, fikirlerini, aksiyonunu ve metodunu, verdiği mücadelenin imkân ve şartlarını, dönemine göre yorumlamak ve bu mücadeleyi hakkaniyetle değerlendirmekten geçmektedir.

Türkeş Bey, milliyetçiliği dışlayan ve tehlikeli gören düşüncelerin rağbet bulduğu bir dönemde, Türk milliyetçiliğinin bayraktarlığını yapan cesaret, gönül, fikir ve eylem adamıdır.

Ömrü, Türk Milliyetçiliğini yükseltme yolunda, “dik baş, tok karın mutlu yarın” hasreti ile geçmiş ve milletimizin şahsında taçlandırdığı Başbuğ unvanı; millet, vatan ve devlet sevgisi ile özdeşleşerek adeta bayraklaşmıştır.

Yapılan karşı propaganda ve müdahalelere rağmen Türk milliyetçiliği, Anadolu’nun her köşesine onunla yayılmış ve asil Türk gençlerinin vicdanında yer bulmayı onunla başarmıştır.

Milliyetçilik ise, milletin değerleri ile tanışma ve kucaklaşma imkânını Türkeş Bey ile bulmuş, eseri olan Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücü gençlik milletimizin bağrında sağlam ve emin bir kaynak oluşturmuştur.

Türk milliyetçiliği, heves ve heyecanının da ötesinde, hayata geçirilecek, uygulanabilecek bir siyasi yönetim projesi ve bir kalkınma modeli haline Başbuğ’umuzun liderliği ile gelmiştir.

Milliyetçiliğimiz, fikirleri ile güçlü bir gelecek vizyonu kazanmış, yetiştirdiği nesillerle, kuşaklara aktarılan dinamik bir güç olmuştur.

Bir siyasal hareket olarak, Türkiye’yi ve Türk milletini bir bütün halinde kucaklayan milliyetçi fikirlerini, hayatı boyunca Türk milletinin yönetiminde söz sahibi yapmaya çalışmıştır.

Milliyetçiliği, muhafazakârlıkla modernleşme, Türklük ve İslamiyet kavramları arasında yorumlayarak fikirlerinde güçlü bir senteze ulaşmıştır.

Bu yorum, hem medeniyete ve gelişmeye olan önyargılı direnci azaltmış, hem de yenileşmeyi bir saplantı haline getiren zihniyetleri, milletimizin köklü değerlerine yaklaştırarak tanıştırmıştır.

“Doğru bir fikri yenecek hiçbir kuvvet yoktur” diyen Türkeş Bey, iki asırdır fikir ve felsefe arayışının sürdüğü Türk düşünce tarihinde, bir bilge lider olarak, sorunları çağına uygun teşhis ve analiz eden ve çözüm öneren bir düşünce sistemi oluşturmuştur.

Geçmişin çok, bugünün az, geleceğin hiç konuşulmadığı günümüzün değerler sisteminde, geçmişi bugünle kaynaştırmış; geleceği, geçmişin derinliğini kullanarak yorumlamayı hepimize öğretmiştir.

Vehmin, kanaatlerin ve önyargıların düşünceleri işgal ettiği çağımızda; rasyonel yönetim projesi oluşturarak, sosyal bilimleri, siyaset kurumunda bir rehber olarak kullanmanın yollarını göstermiştir.

Bu yöntemlerle, sorunlara sistemli ve analizci bakış açısını kazandırmış, yaşadığı dünyayı dikkate alan vizyoner liderliğin de öncüsü olmuştur. Bu niteliği, onu her tezinde ve her iddiasında er ya da geç hep haklı çıkarmıştır.

Bu liderlik özelliği ile etki alanı Türkiye dışına da taşmış, Türk Dünyasına ve ortak kültür dairesindeki bütün mazlum milletlere umut olacak yeni bir Lider Ülke arayışını ve anlayışını temsil etmiştir.

Fikir adamlığı yönünün en belirgin işareti olarak,

Türklüğün önderliğinde,
İnsan merkezli,
Hak ve adalet ilkelerine uygun,
Gönüllü paylaşımı ve işbirliğini amaçlayan,
Devlet-millet bütünleşmesini sağlayan,
Sömürgeciliğe şiddetle karşı çıkan,
Küresel kaynakları hakkaniyetle paylaşmayı arzulayan yeni bir dünya nizamının başlatılmasını hedeflemiştir.
O, bir siyasal hareketin mimarı olmasının yanı sıra, hayat çizgisi içinde yüksek ahlâkın, sağlam karakterin, sarsılmaz inancın ve ufuk ötesini gören engin muhakemenin de temsilcisidir.

Yürekten inandığı ve gönülden bağlandığı Türklük sevgisi uğruna, her türlü meşakkati göze alabilmiş, çelikten iradesi ile örnek bir inanç timsali olarak “aç hürler ve tok esirler” ülkesi olmayı asla kabul etmemiştir.

Soğukkanlı ve sağduyulu analiz kabiliyeti, Türk milletinin değerleri ve çıkarları konusundaki derin hassasiyeti, dostları ve hasımları tarafından hep kabul görmüş ve eninde sonunda hakkı teslim edilmiştir.

Onun uzlaşmacı, barışçı, yapıcı siyaseti, Türkiye’yi birçok kez krizden kurtarmış; varlığı, Türkiye’nin geleceği ve Türk milletinin kardeşliği için hep ümit verici olmuştur.

Allah’a olan inancın, devlete olan bağlılığın, millete olan sadakatin birbiriyle çatışmadan, uyum içinde nasıl bir arada bulunacağını kendi yaşantısı ve koyduğu ilkeleri ile hepimize göstermiştir.

Hayatında asla yılgınlığa yer olmamış, fırtınalı geçen ömrü boyunca, herkesin düştüğü yerde ve zamanda, o kalkıp dimdik ve tek başına yürüyebilmiştir.

Bir kişiden başlayarak, günden güne büyüyen bir davanın nasıl olabileceğini hepimize göstermiş, büyük ve dengesiz adımlar yerine; ufak ve sabırlı adımlarla uzun yolları katetmenin sırlarını öğretmiştir.

“Fikir, iman, ülkü aşkı. İnsanları güçlü yapan bunlardır.” diyerek, azmin, kararlılık ve istikrarın, sorunları aşmada en etkili çözüm yolu olduğunun işaretini vermiştir.

Bir kutlu davaya başlarken, inançla yola koyulmanın birinci şart olduğunu şahsında ispat etmiş; başarının, yürümek istemeyenleri iyi tanımaktan geçtiğini hepimize öğretmiştir.

Nesilleri ve çağları aşan tarih ve millet perspektifi ile müteakip yıllarda önce ülkem, sonra partim ve sonra ben diyebilecek sorumluluk ahlâkını ve siyaset olgunluğunu davamıza kazandırmıştır.

Türkeş Bey’i, diğer büyük milliyetçilerden ayıran en önemli yönü, “sessiz çoğunluğun sesi” olarak, inandıklarını kuvveden fiile, tasavvurdan eyleme geçirmeyi başarmış olmasıdır.

Başbuğ’un iki büyük eseri vardır. Birincisi Türk siyasi hayatında milliyetçiliğin yegâne politik gücü olan Milliyetçi Hareket Partisi; ikincisi ise üzerine titreği, büyük umutlar beslediği ve geleceği emanet ettiği Ülkücü Türk Gençliğidir.

Bu iki anıt eser, milliyetçileri ve ülkücüleri, toplumun herhangi bir ferdi olmaktan çıkarmış, onları bir kimliğe, bir aidiyete ve bir sevdaya yönelterek siyasal şahsiyet kazandırmıştır.

Milliyetçi Hareket Partisi, onunla başlayan süreçte güvenirliğin, itibarın, olgunluğun, ilkeli tutumun, dürüstlüğün, namusun bir timsali olmuş ve bu şekilde kabul görmüştür.

Ülkücü Gençlik ise, şahadetin, sadakatin, iradenin, inancın ve özdisiplinin milliyetçilikle buluşma noktası olmuş; yüzbinlerce Türk genci, milletine bağlılığın ve hizmetin ilk heyecanını Ülkü Ocaklarında yaşamıştır.

1944 yılının baskı ve zulümlerinden, 1997 yılının Nisanına kadar uzanan muhteşem milliyetçilik mücadelesi, hayatını ülkesine ve milletine adamışlığın en mümtaz örneklerini oluşturmuştur.

Bu açıdan Türkeş Bey, bugün çok daha fazla ihtiyacını duyduğumuz “dava adamlığı”nın bir simgesi olarak, yalnızca bu yönüyle bile abide şahsiyetler arasında yerini almayı hak etmiştir.

Türk milliyetçileri, büyük ülkülere ancak büyük moral ve inançlarla ulaşılacağını onun hayatında görmüş, kalıcı ve köklü bir zaferin ancak hedefleri yüksek tutarak gerçekleşeceğine onun şahsında şahit olmuşlardır.

İçinde yaşadığımız günler, merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in, Türk milliyetçilerine gösterdiği istikametin ne kadar doğru ve isabetli olduğunu bir kez daha ispatlamıştır.

Yıllardır yapılan karşı propaganda ve yıkıcı müdahalelere rağmen, aziz milletimizin nezdinde Türk milliyetçiliği yeniden yer bulmaya ve teveccüh milliyetçi bir iktidara yönelmeye başlamıştır.

Türk milliyetçilerinin, Rahmetli Başbuğumuzun manevi rehberliğinde kuruluşunun 100. yılı olan 2023’te Türkiye’yi lider ülke, havzasında stratejik bir güç ve küresel gelişmeleri etkileyen bir kutup ülke yapma hedefi vardır.

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Türkiye Sevdalısı Ülküdaşlarım,

Birçok büyük sınavdan yüz akıyla çıkan bu gönül ve ülkü hareketi, bugün yeni bir çağda, tarihî misyonuna uygun bir şekilde mücadelesine devam etmektedir.

Onun büyük eseri ve emaneti olan Ülkücü Gençlik ve Milliyetçi Hareket Partisi, Başbuğumuzun fikirlerini ve hatıralarını sonsuza kadar yaşatmaya, Lider ülke Türkiye ülküsüne ulaşmaya kararlıdır.

Ancak; unutmayalım ki bu mücadelede,

İçinde bulunduğumuz hassasiyet,
Tarihin ülkücü harekete kazandırdığı tecrübe,
Türk milliyetçiliği davasının oluşturduğu ortak akıl ve
Başbuğumuzun nasihatleri bizlere, ihanetlere karşı dikkat; fitnelere karşı uyanıklık; istismara karşı temkin; tahriklere karşı sükûnet tavsiye etmektedir.
Türkeş Bey’in tanımı ile; “Ülkücüler, insanlık âlemi içinde ne uşak olmayı, ne de başkalarını uşak olarak kullanmayı kabul etmeyen şerefli bir bayrağın taşıyıcısıdır.” Bu onurlu tavsiyeler, Türk milliyetçilerinin çıkış ve başlangıç noktası olmalıdır.

Önümüzdeki dönem, tarihi bir fırsatı sunmaktadır. Bu fırsat, meseleleri Türkçe okuyan Türk milliyetçileri için, ülkemizi tek başına iktidar ile yönetme imkânıdır.

Buradan Rahmetli Başbuğumuzun sözlerini tekrarlamak istiyorum. “Kendinizi küçük görmeyiniz. Sizler büyük kuvvetsiniz. Vazifenizi hiçbir zaman unutmayınız. Kuvvet birliktir. Dâvamızın geleceği birliktedir. Birlik, beraberlik içinde olmaktır.”

Bu nedenle, yüreği vatan için çarpan, ruhu millet sevgisi ile dolu, tüm vatan evlatlarını, Milliyetçi Hareket Partisi’nin çatısı altında buluşmaya, Türkeş Bey’in emanetini kucaklamaya çağırıyorum.

Türkiye’ye, Türk milliyetçiliği ile hizmet vermenin adresi Milliyetçi Hareket Partisidir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin engin hoşgörüsü ve sevgisi herkesi buluşturmak için yeterlidir.

Başbuğumuzun temsilcileri ve sevenleri işte buradadır. Milliyetçi-ülkücü irade burada dimdik ve inançla ayaktadır. Gelemeyen milyonların ise yürekleri burada ve bizlerle beraber atmaktadır.

Bu hedefe ulaşmak, Başbuğumuzun siyasi mirası, bizim de ona olan gönül ve dava borcumuzdur.

Bu vesile ile kalplerimizdeki yeri, gönlümüzdeki zirvesi hiç değişmeyecek olan Başbuğ’umuz Alparslan Türkeş Bey’i bir kez daha saygı ve sevgilerimle yâd ediyorum.

Bu mukaddes borcu ifâ ederken, merhum liderimizin kabrinin nur, mekânının Cennet olmasını Cenâb-ı Allah’tan diliyorum.

Onun Türk milleti için manevi vasiyeti, ülkücülerin milletle kucaklaştığı gün gerçekleşecektir. Ve o gün yaklaşmaktadır.

Ruhu şad olsun.

Dr. Devlet Bahçeli
Milliyetçi Hareket Partisi
Genel Başkanı


Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 11:38 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ülkü ocakları genel başkanı Harun ÖZTÜRK ün konu ile ilgili yazısı.
Alıntı:
Başbuğumuz ile alakalı yazılacak, söylenecek o kadar çok cümle var ki nerden ve nasıl başlayacağım hususunda mütereddidim. Zira millet olarak değerlerimizin hor görüldüğü, dahili ve harici milli siyasetimizin yozlaştırıldığı bir dönemde milletimizi Türk Milliyetçiliği şemsiyesinin altında buluşmaya -tüm baskı ve yıldırmalara rağmen- davet eden Başbuğumuz, 1944'lerden bugünlere kadar gelen süreçte Türk Milliyetçilerinin haklılı­ğının müşahhaslaşmış isimlerinin en başında gelir.

Başbuğumuzun hayatında en fazla dikkat çeken nokta kendisini Türk Milletine vakfetme vasfıdır ki biz Bozkurtlarından da tavizsiz bir şekilde beklediği bundan başka bir şey değildir. Ne kişisel çıkarlarını düşün­müş, ne ailesine vakit ayırabilmiş olan Başbuğ, 21. yüzyıl insanının mutluluk dediği kavrama devrin çok ötesinde anlamlar yüklemiş, biyografisi aynı zamanda dava hayatı olmuş bir insan olarak, aziz ceddimizin ruhunu şad edecek örnek Müslüman Türk profilinin en belirgin örneği olmuştur.

Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in hakkın rahmetine kavuşmasından bugüne 10 yıl geçmiştir.

Aradan geçen yıllar boyunca, ne hasreti dinmiş ve ne de yüreğimizde bıraktığı acı, üzüntü eksilmiştir. Herhalde O'nun değerini şöyle bir soruyu kendimize sorduğumuzda daha iyi anlarız; Alparslan Türkeş olmasaydı ne olurdu?

İster Türk siyasetinde gündeme getirdiği konular, ister yetiştirdiği kadrolar, bıraktığı kutsal ocaklar, Türk Milletinin son siperi olan bir siyasi parti yahut da ileri görüşlülüğü, bunların üzerine söylenecek o kadar çok özellik var ki...

Dünyamızın ve ülkemizin yaşa­makta olduğu şu sıcak günler, bu bilge insanın bizlere kazandırdığı geniş ufkun, ileriyi görme kabiliyetinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.

Ülkücüleri, toplum içerisinde herhangi bir fert olmaktan öte bir kimliğe, bir aidiyete ve bir sevdaya yönelten Merhum Başbuğumuz, hepi­mizin bildiği gibi, gençlik yıllarından itibaren kendisini millet hizmetine vakfetmiştir. Hep Türk milletinin birliği, dirliği ve yücelmesi için çalışmış, çilelerle, sıkıntılarla geçen bir ömür sürmüştür. Bu zorlu mücadele hayatında sık sık engellerle karşılaşmasına rağmen, dava ve devlet adamlığının zorluklar karşı­sında metanet ve cesareti kaybetme­mek olduğunun en güzel örneklerini vermiştir.

Ne yolundan bir an için dönmüş ne de inancından, ülküsünden en küçük bir taviz vermiştir. Bu milleti karşılıksız sevenlerin en başında dimdik yürümesini bilmiştir.

Bu yürüyüşün temelinde de hiç şüphesiz aşk vardır. Allah (C.C)'a duyulan, resulüne, bayrağa, kitaba, millete ve vatana duyulan aşk. Başbuğumuzu, bu değerlere olan muhabbeti çerçevesinde incelediği­miz vakit, onu sevmek taraf olmaktır, onun gibi olmak mensup olmaktır, sonucuna varırız. O’na Başbuğum demek tüm bu değerlerin yılmaz savunucusu ve sesi olmaktır, sonucunu görürüz.

Karşılaştığı her sorunu bir imtihan sırrı olgunluğunda çözmeye çalışan Başbuğumuz, hem bir devlet hem de bir dava adamıdır. Lideri olduğu bir davanın aynı zamanda neferi olarak hayatı boyunca bir an olsun rahat görmediğine bizler, büyüklerimiz ve tarih şahittir. Hepsinin ve hepimizin ötesinde Cenab-ı Hakk şahittir. Türk Milletinin ve Türklüğün sorunlarına bilhassa önem veren, bu konuda yapılması gerekenlerin üzerine çıkan gayreti, yılmayan, yıkılmayan, sorunlar karşısında aklın ve millet yararının dışında bir çıkış yolu olmayacağını iyi bilen tavrı bizlere hep örnek olmuştur.

Soğukkanlı ve sağduyulu analiz kabiliyeti, Türk milletinin değerleri ve çıkarları konusundaki derin hassa­siyeti, hem dostları ve hem de hasım­ları tarafından hep kabul görmüş, ama en çok da Yüce milletimizce takdir edilmiştir.

Başbuğumuzun Türk milletinin, dünyanın her türlü gelişim ve şekillenmesinde hakim ve belirleyici olması arzusu, Türk milliyetçilerini Türkiye ile sınırlı kalmayan, öncelikle bütün Türk Dünyasını, daha sonra da İslam ve dünya coğrafyasını kapsa­yacak şekilde geniş bir bilgilenme ve ilgilenme alanına taşımıştır.

Her Türk milliyetçisinin gerek içinde yaşadığı topluma ve gerekse dünyaya karşı büyük bir sorumluluk duygusuyla hareket etme şuurunun arkasında, Başbuğ Türkeş'i bir siyasi hareketin kurucusu olmakla kalmayıp Türk Dünyasının Başbuğluğuna taşıyan bu vizyon, bu ufuk bulun­maktadır.

Türk milletinin, Başbuğumuzun arzuladığı gibi, içinde bulunduğumuz yüzyılın büyük, güçlü ve belirleyici ülkeleri arasında yer alabilmesi, Türk ve İslam dünyasının büyük bir dayanışma ve uyum içerisinde, dünyanın geleceğinde söz sahibi olabilmesi için her şeyden önce bizlerin çaba ve gayretleri gerek­mektedir.

Bu güne kadar hep büyük fedakarlıklarla, eksilmeyen bir müca­dele azmiyle bu günlere taşıdığımız kutlu davamızın ilelebet sürmesi için, yine bizlere ve gelecek nesillere ayni çileli, zor ve zahmetli yollardan geçmek görevi düşmüştür.

İnanıyorum ki, bu sabır, feragat ve cesaret imtihanımızda da Yüce Allah'ın izniyle başarılı olacak, alnımızın akıyla çıkacağız.

Bilinmelidir ki, Ülkücü Hareket var oldukça ve bir oldukça Türk milleti hep güçlü olacak, sıkıntıya düşse bile yeis ve kedere kapılmayacaktır. Onurlu yürüyüşüne devam edecektir. Bütün bunların ardından Alparslan Türkeş'i BAŞBUG yapan vasıfları ve O’na BAŞBUGUM derken yaşadığımız ferahlığı daha iyi anlıyoruz.

Böylesine duyarlı bir hareketin fedakar, cefakar ve kahraman mensupları, her milli davanın sonuna kadar takipçisi ve savunucusu olacaktır. Bunun şerefini her zaman taşıyacaktır.

Başbuğumuzun vefatının üzerin­den geçen on yıl, Ülkücü Hareket üzerinden hesap yapan güruhların düş kırıklığına sebep olmuştur. Başbuğun vefatının ardından dağıla­cak, parçalanacak gözüyle bakılan Ülkücü Hareket kısa bir zaman içerisinde kendisini toparlamış ve Başbuğun bıraktığı yerden devam etmek şiarı ile varlık sebebine hizmete ara vermemiştir.

Başbuğumuzun vefatını takip eden günlerde Sayın Genel Başka­nımızın, Hep Birlikte Türkeş idealini Gerçekleştireceğiz ifadesi de Ülkücülerin gönlünde ve beyninde bir emir olarak telakki edilmiştir. Yoluna baş koyduğumuz Türkeş idealinin ilkelerini ise Sayın Genel Başkanımız 2006 Erciyes Zafer Kurultayında şu şekilde sıralamıştır;

"Önümüzdeki süreç yalnızca Türkiye'nin değişimine değil, siz değerli kardeşlerimin de gelişimine muhtaçtır. Kendini aşmış, fikri hür, vizyon ve karar sahibi bir ülkücü gençliğe olan ihtiyaç her zaman­ kinden daha fazla olacaktır.

Bu konuya kulak veriniz.
Bu sözlerimi dikkatle takip ediniz.
Önümüzdeki zorlu dönemde;
Sadece cılız bir ideolojik destek,
Gelişmeleri hariçten seyretmek,
Geçmişte kalan anılarla yetinmek,
Söylenenlere sorgulamadan inanmak,
Yalnızca heyecandan ibaret bir katkı,
Akıl ve sağduyudan uzak bir serüven arayışı,
Gelecek kaygısı taşımadan mevcutla oyalanmak,
Hiçbir katkı sağlamadan yıkıcı eleştiri,
Çağı ve hayatı dikkate almadan yerinde saymak,
Milli menfaatleri göz ardı eden şahsi ikbal beklentileri asla ve asla geçerli olmayacaktır.
Bunlar benim iktidara giden yol haritamın ilkeleridir.
Ben bu ilkelerimle milletimi kucaklamak üzere yola çıkıyorum.

Sizleri de uyarma, uyandırma, inandırma, ikna etme ve iktidara taşıma görevinde bana yol arkadaşı olmaya çağırıyorum."

Bu vesileyle yeniden tekrarlamak lüzumu görüyorum; Ülkücü, kendisini her daim geliştirmelidir. Başbuğu­muzun bıraktığı emanetlere sonuna kadar sahip çıkmalıdır. Bu emanetler lider, doktrin, teşkilat kavramlarında saklıdır. ideolojik bir hareketin başarısı noktasında akıl ve Türk töresi bunu emretmektedir. Öyleyse Türkeş idealini gerçekleştirmek ve sami­miyetle Başbuğumuzun ruhunu şad etmek için vazgeçilmezlerimize sahip çıkacağız. Vazgeçilmezlerimizin teminatı olan liderimiz, doktrinimiz ve teşkilatımıza da sadakatle bağlı olacağız. Bu noktada Sayın Genel Başkanımızın ifade ettiği yol harita­mızın ilkelerini de Türkeş idealine giden yolun işaret levhası kabul edip, liderimizin başını dik tutacağız.

Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş'i, ahirete göç eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.

Sevdaları sevdamız, kavgaları kavgamızdır.

Cenab-ı Allah hepsinin ruhunu şad, mekanlarını cennet kılsın.

TANRI TÜRK'Ü KORUSUN


___________________________________
Harun ÖZTÜRK
Ülkü Ocakları
Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı




Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Aysel27
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Apr 12, 2005
İletiler: 39
Şehir: Almanya

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 12:40 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Seni kaybetmenin acisina alisamadik, sen gideli 10 yil oldu bilsen basimiza neler geldi, sensiz cok garip kaldik basbugum!
Senin gibi kimse sahip cikmadi bize, seni gibi kimse haykirmadi cesurca yedi düvele, sen olsan böylemi olurdu halimiz!

Unutmadik unutmayacagiz BASBUGUM bizler yasadikca senin fikirlerin yasayacak, ilkelerin yasayacak, ülkülerin yasayacak.

Fikirlerin cicek cicek
Gönülleri bürüyecek
ilkelerin yürüyecek
BASBUGUM hep yolundayiz (Ozan Arif)
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ilteriskaan53
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 22, 2006
İletiler: 25

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 2:46 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

başbuğumuzu vefatının 10,yılında rahmet ve minnetle anıyoruz allah biz ülkücülere sabır ihsan eylesin
önun gibi bir lider ne çımıştır ne çıkar
yıkar onun acısı bizleri artık yıkar
ateşin kanunu bu düştüğü yeri yakar

ruhun ŞAD mekanın CENNET olsun BAŞBUĞUM .....
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
ilteriskaan53
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 22, 2006
İletiler: 25

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 2:52 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Basbugum bu destan sanadir yine
Ülkücü tavirdan yanadir yine
Sene doksanyedi tarih dört nisan
Ülkücüye onbir aydan sert nisan
Sen gittin ya içimizde dert nisan
O gün bizi görsen bilmem ne derdin
Eminim ki alnimizdan öperdin

Günesli bir günde yitirdik seni
Firtinada karda götürdük seni
Gönül köskümüze yatirdik seni
O gün bizi görsen bilmem ne derdin
Kalkabilsen alnimizdan öperdin

Gidisine yerler gökler agladi
Turan yetim kaldi kara bagladi
Tekbirler agitlar yürek dagladi
O gün bizi görsen bilmem ne derdin
Sen Basbug'dun alnimizdan öperdin

Sen gittin ardindan divan kuruldu
Meydan gümbürdedi oklar gerildi
Kavga dögüs bir karara varildi
Olanlari görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Ayrilip yuvadan uçanlar oldu
Diyardan diyara göçenler oldu
Baska elde bayrak açanlar oldu
Olanlari görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Oglun Tugrul parti kurdu çekildi
Azmi Baskan arkasina takildi
Aldemir'de dogru yola sokuldu
Olanlari görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Biz kaldik çalistik seçim kazandik
Sarimsak sogansiz biçim kazandik
Asgari ücretten geçim kazandik
Sölenleri görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Ecevit Bahçeli Yilmaz oldular
Hükümet kurmaya karar kildilar
Yazdilar çizdiler ise daldilar
Olanlari görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Muhtesem bir ilgi alâka oldu
Kapimiz kirmizi pilâka doldu
Bir günde binlerce yalaka geldi
Gelenleri görsen bilmem ne derdin
Herhalde kahkahayla gülerdin

Son gelenler bas köseye yerlesti
Tüm halkalar zincir oldu birlesti
Is karisti anlatmakta zorlasti
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Marmarayi deprem aldi götürdü
Yolsuzluklar memleketi bitirdi
Anadolu ümidini yitirdi
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Hortumcular dükkân açti her yere
Namusluya tayin çikti zor yere
Kusatildik gidemiyoz bir yere
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Imf'ye kaptirdilar yakayi
Borsa dolar hiç sevmiyor sakayi
Temel Reis haciz verdi takayi
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Ekonomi raydan çikti gidiyor
Isçi köylü kemer sikti gidiyor
Fukara canindan bikti gidiyor
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Yalvardik yakardik fayda etmedi
Feryadimiz Ankara'ya gitmedi
Basörtüsü okul derdi bitmedi
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Bir kanli katile idam verdiler
Imrali'ya tatil köyü kurdular
Sehitleri birde bunlar vurdular
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Bir sehit çocugu tuttu yakami
Abi dedi : Bu olanlar saka mi ?
Siz buysaniz geri verin babami
Bu feryadi duysan bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Utançtan sokaga çikamaz olduk
Kimsenin yüzüne bakamaz olduk
Yakamiza Bozkurt takamaz olduk
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Yazdigim destanlar kahretti bana
Baglamam duvardan küfretti bana
Türküler hayati zehretti bana
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Pavyondan gelenler basi tuttular
Halimize bakip keyif çattilar
Söylemesi zor amma ''bizi sattilar''
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Biyik uçlarima posta koydular
Direndim adimi hasta koydular
Düsmana gül verip dosta kiydilar
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Azicik ses veren sürgün edildi
Gönülde taht kuran sürgün edildi
Dokuz Isik Turan sürgün edildi
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Hiç sasirma Ozan Arif dislandi
Ahmet Yilmaz asi diye fislendi
Yüregimiz dost (!) elinden sislendi
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Ihanet edene madalya taktik
Sadâkât edene uzaktan baktik
Sen olsaydin böyle mi olacaktik ?
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Bunca yildan sonra ortada kaldik
Sen uçmaga vardin bizlerse öldük
Destan destan Bestepe'ye gömüldük
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Bu destan , bu türkü , sazim sanadir
Bir tek seni sevdim nazim sanadir
Duy beni Basbugum sözüm sanadir :
''ÜLKÜME DARILIP KÜSMÜYORUM BEN
KIMSEDEN KORKUM YOK SUSMUYORUM BEN
BU KAHPE DÜZENE KANMAYACAGIM
ÖLSEMDE YOLUNDAN DÖNMEYECEGIM''

sazına sözüne yüreğine sağlık ahmet başkan ..
rehperimiz kur.an bizim.
hedefimiz turan bizim.
aynı iman aynı azim.
BAŞBUĞUM HEP YOLUNDAYIZ....
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 6:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

RUHUN ŞAD ,MEKANIN CENNET OLSUN BAŞBUĞUM...


Bugün İzmirimizde öyle güzel sahneler yaşandı ki;

Sen Mekanında rahat uyu Başbuğum...

Eminim ki;

Şu an ; yaşları 20-21 olan üniversiteli gençlerimizin ''Taziye Defterine ''yazdıkları..nı sende okuyorsundur..

Biz okuduk gözlerimiz yaşardı..

10 yıl önce ; yaşları 9-10 olan gençlik.. Seni öyle tanımışlar ki..

Hepimizin gözleri yaşardı...

İlçe binamızın önünde.. biriken esnaf.. Bu iş siyaset olamaz..

BU ''BAMBAŞKA '' bir olay dedi...

sana buradan söz veriyoruz ki...

Milliyetçi Hareket İKTİDAR olup...

Huzuruna öyle gelecektir...

RUHUN ŞAD OLSUN...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 7:14 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder



Yazıcıoğlu hangi hakla Başbuğu anıyor?




Alparslan Türkeş'e karşısında parti kurarak, Başbuğa karşı muhalafet ve ihaneti resmileştiren tek insan olan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Alparslan Türkeş'in vefatının 10. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı.




Kurduğu BBP ile Alparslan Türkeş'e karşı oynanan oyunların bir piyonu olan, Alparslan Türkeş'e karşı parti kurarak O'na karşı ihanetin ilk ve tek resmi temsilcisi olan ve Alparslan Türkeş hakkında edep ve ahlaka uymayan kelimeler sarfeden Muhsin Yazıcıoğlu bugün hangi hakla Alparslan Türkeş'i anma mesajı yayımlıyor?

Son günlerde MHP ve ülkücülere karşı oynanan oyunlarda sık sık ismi geçen Yazıcıoğlu, mesajında Türkeş'i ölümünün 10. yıldönümünde rahmetle andığını belirterek şöyle dedi:

"Onun, önderlik ve öğretmenlik yaparak yetiştirdiği milliyetçi, maneviyatçı ve ülkücü kadrolar, Türk milletinin zor günlerinin güvencesi olmaya devam etmektedir. Türk milletinin bağımsızlığının ve tüm değerleriyle yeniden inşasının teminatı olan bu gençlik, Alparslan Türkeş'e hiç şüphesiz ki çok şey borçludur. Ona karşı bu borcunu, milletimiz için daha büyük fedakarlıklar yaparak ödemeye çalışacaktır. Ailesine, tüm ülküdaşlarıma ve sevenlerine bir kere daha başsağlığı ve metanet temennisiyle, kendisine Allah'tan rahmet diliyorum."


Etikhaber
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 7:35 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

4 Nisan Başbuğcularından da ancak bu beklenir.Yılda bir gün,ölüm yıldönümlerinde işte böyle samimiyetsiz laflar,seviyesiz konuşmalar.
Sen isyan etmişsin,ayrılmışsın,gidip parti kurmuşsun,küskünlük ile yollarını ayırmışsın;helalleşemeden,bu yüzü bulamadan çekip gitmişsin.Burada başka marifetlerini yazmıyorsam;sadece geçmişteki hizmetine duyulan saygıdandır,yoksa giderayak yaptıkları;yenilip yutulacak,bir ülkücünün içine sindireceği şeyler değil.Başbuğ'un izinde olmak demek;ölüm yıldönümlerinde hamasi,samimiyetsiz laflarla işi geçiştirmek değildir.
9 ışığı bir taraf bırakıp,o öğretilere sırt çevirip;kendi kafana göre oy avcılığı için mukaddesatçılığa kalkışmak hiç değildir.Ülkücülük; günün 24 saatini;bu vatan,bu millet için yaşamak demektir.Davadan küçük hesaplar uğruna dönmek değildir.Ülkücülük,devletin çıkarları ile senin çıkarların çakıştığında;devlet yanında yer almak demektir.Ülkücü,geçmişinde veremeyeceği hesabı olmayan adamdır.Ülkücü dava adamıdır ve hata yapma şansı yoktur.Hele hata da ısrar etmek pişkinliği;çok büyük bir ayıptır.Verdiği açıklamayı çok samimiyetsiz ve yapmacık buluyorum.
O; yolunu çizmiştir ve artık bizimle alakası yoktur!Ülkücü harekete sahiplenecek durumda değildir.Bazı insanlarda fındık kadar beyin yok.Herkesi kör,sağır sanıyorlar!'
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
-ULKUCU-GARDAS-
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 10, 2004
İletiler: 395
Şehir: İSTANBUL

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 7:56 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

BİR FATİHA OKUYACAK KADAR VAKTİNİZ VARMI ?

Buğün TÜRK MİLLİYETÇİLERİ olarak BAŞBUĞUN 2 önemli emanetine sahip çıkmak boynumuzun borcudur ÜLKÜ OCAKLARI ve MHP her şartta ülkücülerin göz bebeği olacaktır.Bizleri onun ideallerini tek tet gerçekleştirmek boynumuzun borcu olsun.MEKANI CENNET RUHU ŞAD OLSUN.
ALLAH (c.c.) yar ve yardımcımız olsun...

ALLAH (c.c.) TÜRK´ü korusun ve yüceltsin....

Saygılarımla....
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
dilsad66
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Sep 12, 2005
İletiler: 44
Şehir: Bursa

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 8:13 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Başbuğumuz Alparslan Türkeşi ölümünün 10. yılında saygı ve rahmetle anıyoruz...


Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
ilteriskaan53
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 22, 2006
İletiler: 25

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 10:21 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ben bir türk milliyetçisi olarak istanbuldan ankaraya geldim çok şükür rabbime ki başbuğumu ebedi istirahat gahında ziyaret ettim çok farklı bi ortamdı .
ve gördüm ki gerçekten milliyetçi ruh giderek hak ettiği noktaya ulaşmaya başladı o kalabalığı o duygu ve hüzün yüklü ülküdaşlaırmı gördükçe kalbim farklı çarpmaya başladı .
gelendende gelemeyendende ALLAH(cc)razı olsun..

dedilerki BAŞBUĞ hakka yürüdü
bozkurtlar çaresiz çınar kurudu.
gözyaşı selinde karlar eridi.
dua lar tekbirler size BAŞBUĞUM.
HAKKINI HELAL ET BİZE BAŞBUĞUM


ALLAH A EMANET OLUN ..
ALLAH(cc)YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
Altaylardan-T
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 04, 2006
İletiler: 103
Şehir: Almanya

İletiTarih: Çar Nis 04, 2007 10:44 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türklük bir yigit arar
Tanri daglari kadar
Canlansin hatiralar
Selam sana Basbugum.


Basbugumuzun Hakk'a yürümesinin onuncu yilinda hala onun yoklugunu derinden hissediyoruz.
Mekanin Cennet olsun Basbugum.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
drmfk
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jun 03, 2005
İletiler: 361

İletiTarih: Per Nis 05, 2007 12:32 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ilteriskaan53 demiş ki:
Basbugum bu destan sanadir yine
Ülkücü tavirdan yanadir yine
Sene doksanyedi tarih dört nisan
Ülkücüye onbir aydan sert nisan
Sen gittin ya içimizde dert nisan
O gün bizi görsen bilmem ne derdin
Eminim ki alnimizdan öperdin

Günesli bir günde yitirdik seni
Firtinada karda götürdük seni
Gönül köskümüze yatirdik seni
O gün bizi görsen bilmem ne derdin
Kalkabilsen alnimizdan öperdin

Gidisine yerler gökler agladi
Turan yetim kaldi kara bagladi
Tekbirler agitlar yürek dagladi
O gün bizi görsen bilmem ne derdin
Sen Basbug'dun alnimizdan öperdin

Sen gittin ardindan divan kuruldu
Meydan gümbürdedi oklar gerildi
Kavga dögüs bir karara varildi
Olanlari görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Ayrilip yuvadan uçanlar oldu
Diyardan diyara göçenler oldu
Baska elde bayrak açanlar oldu
Olanlari görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Oglun Tugrul parti kurdu çekildi
Azmi Baskan arkasina takildi
Aldemir'de dogru yola sokuldu
Olanlari görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Biz kaldik çalistik seçim kazandik
Sarimsak sogansiz biçim kazandik
Asgari ücretten geçim kazandik
Sölenleri görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Ecevit Bahçeli Yilmaz oldular
Hükümet kurmaya karar kildilar
Yazdilar çizdiler ise daldilar
Olanlari görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Muhtesem bir ilgi alâka oldu
Kapimiz kirmizi pilâka doldu
Bir günde binlerce yalaka geldi
Gelenleri görsen bilmem ne derdin
Herhalde kahkahayla gülerdin

Son gelenler bas köseye yerlesti
Tüm halkalar zincir oldu birlesti
Is karisti anlatmakta zorlasti
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Marmarayi deprem aldi götürdü
Yolsuzluklar memleketi bitirdi
Anadolu ümidini yitirdi
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Hortumcular dükkân açti her yere
Namusluya tayin çikti zor yere
Kusatildik gidemiyoz bir yere
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Imf'ye kaptirdilar yakayi
Borsa dolar hiç sevmiyor sakayi
Temel Reis haciz verdi takayi
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Ekonomi raydan çikti gidiyor
Isçi köylü kemer sikti gidiyor
Fukara canindan bikti gidiyor
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Yalvardik yakardik fayda etmedi
Feryadimiz Ankara'ya gitmedi
Basörtüsü okul derdi bitmedi
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Herhalde inanmaz geri giderdin

Bir kanli katile idam verdiler
Imrali'ya tatil köyü kurdular
Sehitleri birde bunlar vurdular
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Bir sehit çocugu tuttu yakami
Abi dedi : Bu olanlar saka mi ?
Siz buysaniz geri verin babami
Bu feryadi duysan bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Utançtan sokaga çikamaz olduk
Kimsenin yüzüne bakamaz olduk
Yakamiza Bozkurt takamaz olduk
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Yazdigim destanlar kahretti bana
Baglamam duvardan küfretti bana
Türküler hayati zehretti bana
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Pavyondan gelenler basi tuttular
Halimize bakip keyif çattilar
Söylemesi zor amma ''bizi sattilar''
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Biyik uçlarima posta koydular
Direndim adimi hasta koydular
Düsmana gül verip dosta kiydilar
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Azicik ses veren sürgün edildi
Gönülde taht kuran sürgün edildi
Dokuz Isik Turan sürgün edildi
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Hiç sasirma Ozan Arif dislandi
Ahmet Yilmaz asi diye fislendi
Yüregimiz dost (!) elinden sislendi
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Ihanet edene madalya taktik
Sadâkât edene uzaktan baktik
Sen olsaydin böyle mi olacaktik ?
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Bunca yildan sonra ortada kaldik
Sen uçmaga vardin bizlerse öldük
Destan destan Bestepe'ye gömüldük
Halimizi görsen bilmem ne derdin
Vallahi billâhi geri giderdin

Bu destan , bu türkü , sazim sanadir
Bir tek seni sevdim nazim sanadir
Duy beni Basbugum sözüm sanadir :
''ÜLKÜME DARILIP KÜSMÜYORUM BEN
KIMSEDEN KORKUM YOK SUSMUYORUM BEN
BU KAHPE DÜZENE KANMAYACAGIM
ÖLSEMDE YOLUNDAN DÖNMEYECEGIM''

sazına sözüne yüreğine sağlık ahmet başkan ..
rehperimiz kur.an bizim.
hedefimiz turan bizim.
aynı iman aynı azim.
BAŞBUĞUM HEP YOLUNDAYIZ....


Bu şiiri kabullenebilmemiz mümkün değil...
Başbuğun mirasçıcı MHP liderini eleştirmek kimsenin haddi değildir...
Ölçüyü şaşırmayınız.!!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
asena58
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Mar 21, 2007
İletiler: 6
Şehir: trabzon

İletiTarih: Per Nis 05, 2007 3:29 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

TÜRK OĞLUYUZ TÜRKÜZ,TÜRK'ÜN DALIYIZ
TURAN ELLERİNİN NAZLI GÜLÜYÜZ
ADINIZ NE DİYE SORMAYIN BİZE
ALPARSLAN TÜRKEŞ'İN ASKERLERİYİZ.

HEM DEEEEEE 365 GÜN 6 SAAT........................

SADECE 4 NİSANLARDA DEĞİL.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 4 sayfa)

Sayfa: 1, 2, 3, 4  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1