Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - TAYYİP OFER OLDU!
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 3 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kurtoglu1919
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 03, 2004
İletiler: 940
Şehir: AVUSTURYA/VIYANA

İletiTarih: Çar Ekm 05, 2005 7:00 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türk denizciler Ofer mezunu



Sayı: 565 - 03.10.2005 | Fatih Uğur - f.ugur@aksiyon.com.tr


TÜPRAŞ ve Galataport ihalelerinin ardından Türkiye gündemine oturan Sammy (Sami) Ofer hakkında çok şey yazılıp çizildi. Ama Ofer’in denizcilik sektöründeki niyeti ve İsrail iç politikasındaki rolü gözden kaçtı. Aksiyon, Ofer’in bilinmeyen yönlerini mercek altına aldı.

Gerçek adı Sammy Offer. Gazeteler onu üç haftadır Sami Ofer diye yazıyor. Romanya kökenli Yahudi Herschovici (Ofer) ailesinin ve Offer Brothers (Ofer Kardeşler) Ltd. Şirketi’nin en tanınmış siması. Önce TÜPRAŞ hisselerinin yüzde 14,76’sını 446 milyon dolara aldığı ortaya çıkan, sonra Galataport İhalesi’ndeki 3,5 milyar Euro’luk rekor teklifi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüştüğü polemikleriyle gündeme gelen isim. Dünya denizcilik piyasasının belki de en çok tanınan simalarından biri. Elinde kadehi ve ilginç gözlüğüyle fotoğrafları yansıyan Ofer, Türkiye’nin iki büyük ihalesindeki agresif ve uyanık sayılabilecek stratejisi ile gündemin birinci maddesi oldu. CHP’nin hükümet aleyhine gensoru vermesi de onun hikâyesinin en ilginç noktalarından biri olacak.

İsrail’in zengin ailesi Oferler’in kim olduğu konuşuluyor bir süredir. Ancak, bu tartışmalar yaşanırken, görmezden gelinen önemli noktalardan biri fincancı katırlarının taşıdığı kıymetli fincanlardı; yani Galataport ihalesinin arkasındaki kruvazör turizmi ve denizcilik savaşları.

Ofer ailesi yaklaşık 25 yıldır Türkiye’de ticari hayatın içinde. Denizcilik şirketi Zodiac Maritime, ailenin Türkiye’de ismini duyurduğu ilk şirket. İngiltere’nin başkenti Londra merkezli şirket Türk denizcilerin adeta ikinci mektebi oldu. Filosundaki 130 gemiyle dünya deniz ticaretinde söz sahibi olan şirket, gemi adamı yetiştirilmesi konusunda yıllardır Türk denizcilerinin uğrak yerlerinden biri. Denizcilik sektöründeki zabit, kaptan, başkaptan, kılavuz kaptan gibi meslek gruplarında 2 bine yakın yetişmiş eleman Zodiac’ın tezgahında pişti. Çalışanların arasında bürokratlar, halen denizcilik sektöründe yönetici konumunda bulunan onlarca isim var.

Denizde kruvazör savaşı

İsrailli ailenin dünya denizlerinde hâkim olduğu ikinci alan tanker ve konteyner taşımacılığı. Merkezi İsrail’deki Zim Shipping’in yüzde 49’unu İsrail devletinin elinden 230 milyon dolara alan Ofer ailesi, Singapur Tanker ve Oil Refineries firmasıyla da kimyasal tanker ve petrol taşımacılığı alanında söz sahibi. Zim, 80 gemi ile taşımacılık yapıyor. Şirket konteyner taşımacılığı sıralamasında dünyanın beş devinden biri.

Ofer ailesinin en gözde şirketlerinden biri ise Royal Caribean Cruise isimli kruvazör (zengin turist taşıyan lüks gemi) devi firma. Akdeniz’de faaliyet gösteren beş büyük şirketten biri olan Royal’in 29 adet kruvazör gemisi var. İki yeni alım yapan aile yeni yıla 31 gemilik filo ile girecek. Zengin ve hatırı sayılır turistlerin vazgeçilmezi olan kruvazör turizminden Türkiye yıllardır istediği oranda pay alamıyor. Geçen sene Türkiye’nin en iyi tanker filosuna sahip Aksay Denizcilik Şirketi’ni satın alarak büyümesine start veren Ofer ailesi, TÜPRAŞ ve Galataport’taki performanslarıyla özelleştirme tartışmalarının ve Türkiye’nin gündemine oturdu. Ofer’ler Aksay’dan sonra dünya denizlerinden 5 tanker daha alarak filolarını güçlendirdi. Türkiye’de her gemisine bir şirket kurma taktiği uygulayan Ofer’in, Kar Denizcilik, Eylem Denizcilik gibi irili ufaklı şirketleri de bulunuyor.

Galataport’la birlikte aile kruvazör turizminde liderliğe oynayacak. Akdeniz çanağındaki kruvazör turizmi yaklaşık 20 milyar dolarlık büyüklüğe sahip. Pazarın en önemli aktörleri ise P&Q, Celebrity Cruises, Mediterranean Shipping Cruises-MSC (Arkas Türk ortağı) Costa Cruises, Princess Cruises, Wind Star, Holland America Line ve tabii ki Ofer ailesinin sahip olduğu Royal Carbiean Cruise. Royal’in Türkiye’deki ortağı Fenerbahçe Spor Kulübü’nün önceki dönem dış ilişkiler sorumluluğunu yürüten Hatko Şirketler Grubu yönetim kurulu başkanı Ertuğrul Hataylı.

Akdeniz çanağının 10 milyonun üstünde kruvazör turisti var. Bugüne kadar bu pazardaki müşterilerini Barcelona ve Pire merkezli uçuş ve hizmet tesisleriyle ağırlayıp Akdeniz seyahatlerine çıkaran Ofer ailesinin Galataport ihalesini cazip görmesinin altında işte bu merkezi değiştirmek fikrinin yattığı belirtiliyor. İstanbul hem dünya başkenti olması hem de Marmara ve Ege üstünden Akdeniz’e açılan yepyeni bir üs olması nedeniyle ilgi çekti. Geçen sene Türkiye’ye gelen 1,1 milyon kruvazör turistinin sadece 194 bininin İstanbul’a uğradığı düşünüldüğünde bu fırsattan yeterince yararlanamadığımız ortaya çıkıyor. Bu yolcular İstanbul’a 3 milyon dolar bırakmış. Türkiye’ye gelen yolcuların 350 bini Costa Cruise, 200 bini Royal, 45 bini ise MSC Arkas tarafından, kalanı diğer şirketlerce taşınıyor.

Kuşadası Limanı’nda 2003’te Mehmet Kutman ile inisiyatifi ele geçiren Ofer ailesi ikinci büyük hamlesiyle İstanbul’a yöneldi. Bu Akdeniz’deki kruvazör turizminin hem merkezinin hem de lider şirketinin değişmesi anlamına gelecek bir adımdı. Gözüken haliyle 750 yatak kapasiteli tesisleri de barındıran Galataport Projesi hem yeni bir liman hem de milyonlarca turistin ağırlanacağı tesisler ve altyapı imkanı demek.

Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, Gümrük Müsteşarlığı İstanbul Teşkilatı ve Karaköy Limanı’nı kapsayan bölgede yapılacak yeni otel ve konaklama tesisleri Oferler’e Akdeniz’de yeni bir durak kazandıracak. Özelleştirme İdaresi’nin onayladığı ihalede şimdi top Rekabet Kurulu’nda.

İstanbul kruvazör turizminin

başkentlerinden biri olabilir mi?

Daha önce sıklıkla Kuşadası’nı kullanan lider Costa, Ofer ailesinin Kuşadası atağından sonra yolcularını İzmir Limanı’na indirmeye başladı. Yaz boyunca yaşanan bu gizli krizin altında Türkiye karasularındaki kruvazör savaşları yatıyordu. Ofer, İstanbul’a verdiği şok teklifle bu yarışta hırçın ve ne kadar kararlı olduğunu da ortaya koydu. Denizcilik otoritelerine göre halen 1,1 milyon olan turist sayısının yakın tarihte 2-3 milyon kişiye, gelirlerinin ise 2-3 milyar dolarlara ulaşması işten bile değil.

Koç Grubu ile yaşanan tartışmaların altında ise TÜPRAŞ’ta Ofer’in söz sahibi olabilmesi, hatta yönetime gireceği kaygıları yatıyor. Rahmi Koç’un ardından oğul Mustafa Koç’un Galataport İhalesi ile ilgili ilginç tashihi de Oferler’in dünya piyasalarındaki itibarlarına binaen ortaya koydukları kulislere bağlanıyor. Yani Koç sert çıkışla başladığı yolculukta TÜPRAŞ gibi iddialı bir özelleştirmede yeni iş ortaklarından birinin Sammy Ofer olacağı öngörüsüyle hareket ediyor artık.

Oferler ile ilgili bilinmeyen noktalardan biri de İsrail’deki etkinlikleri. Ofer’in oğulları Eyal ve İdon hem siyaset hem iş dünyasında İsrail’in en etkin isimleri arasında. Özellikle İdon’un Ariel Şaron karşıtı muhalefet ve muhalif cepheyle maddi manevi sıkı temasları olduğu ileri sürülüyor. İsrail’de iktidara karşı Ofer’in nerede durduğu sorusu burada çok önemli. Ancak şu bir gerçek ki, Amerika’daki Yahudi Cemaati üzerinde de etkinliği bulunan Ofer ailesi kruvazör turizmi ve denizcilik alanında Akdeniz’de parlak bir gelecek için yelken açtı. Ankara kulisleri ve denizcilik sektöründe, siyasi tartışmalar ve hukuki kararların engeline takılmazsa Ofer’in İstanbul’u kruvazör turizminin başkentlerinden biri haline getirecek adımları atacağı konuşuluyor. İhale iptal edilirse, kruvazör savaşlarının diğer aktörlerinin de yer alacağı yeni bir savaş yaşanacak!



DENİZCİLİKTE OFER DAMGASI



Sammy Ofer, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Romanya’dan İsrail’e göçen Joseph Herschovici’nin üç oğlundan biri. Ofer Brothers Property adıyla 1957’de kurulan şirketler grubu bugün dünya denizcilik, enerji ve teknoloji şirketleri sıralamasında önemli bir yerde. Sammy, Yuli ve David kardeşlerin ilk işi gemi kumanyacılığı olmuş. Hayfa’da başlayan ticari yaşam Oferler’i 1950’li yıllarda Londra’ya taşımış. Şimdi İsrail, Çin, İngiltere, Amerika merkezli onlarca şirketle dünyanın en büyük sermaye sahibi aileleri arasında yer alıyor. Hem Amerika hem İsrail pasaportuna sahip Sammy Ofer, ticaret kadar Yahudi cemaati üzerindeki etkinliğiyle de biliniyor. Şirket bünyesindeki denizcilik firmalarında yer alan 250’ye yakın gemi ile dünya sıralamasında devler arasında. Forbes Dergisi’nin zenginler listesinde Oferler 3,1 milyar doları aşan servetleriyle ilk iki yüz zengin arasına girmiş.



http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=22599
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kurtoglu1919
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 03, 2004
İletiler: 940
Şehir: AVUSTURYA/VIYANA

İletiTarih: Per Ekm 06, 2005 10:31 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

İSTANBUL İÇİN 5 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM ANLAŞMASI!!!
İstanbul için 5 milyar $'lık imza
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında müzakere sürecinin başlaması yabancı sermayeyi de hareketlendirirken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Dubai İnternational Properties arasında bir süredir devam eden görüşmelerle, prensipte anlaşmaya varılan 5 milyar dolarlık Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) imzalandı.









Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle, 5 milyar dolarlık yatırım için anlaşma İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Kadir Topbaş ile Dubai Emiri Şeyh Muhammed Rashid El-Mahdum tarafından imzalandı. Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra, Dubai'den gelehn 50 kişilik heyet de törende hazır bulundu. Dubai Emiri Şeyh Muhammed Rashid El-Mahdum, anlaşmanın iki taraf için de yararlı olacağını belirterek, "Kentiniz büyük bir tarihe sahip. Bizim de öyle. Bu anlaşma her iki ülke için de hayırlı olacak. Bu bir başlangıç. Hayırlara vesile olacak. Enerji, turizm ve tarım başta olmak üzere her türlü alanda inşallah yatırımlar devam edecek" dedi.

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İlk hedef, İstanbul'un değişik yerlerindeki belediyeye ait gayrimenkuller üzerinde. Bu iş sadece İstanbul'la sınırlı kalmayacak. Bu işbirliğinden hızla netice almayı ümit ediyorum. İstanbul'da yatırım yapılacak çok yer var. 2006'dan beklentilerimiz iyi olacak, bugünden daha iyi olacak" dedi.

Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın açıklamalarının sorulması üzerine, "Fransa lideri benim iyi dostum. Ben kendisini eleştirmedim. Bize yapılan haksız eleştiriye cevap verdim. AB'nin kültürünü benimsemek ifadesi beni üzdü, onların kültürüne saygı duyarız ama bizim kendi kültürümüz var. Bir medeniyeti kimlik değiştirerek benimsememiz olmaz. 'İlla benim gibi olacaksın' denmez. Bu insanın doğasında var. Sayın Chirac'ın sözleri yanlış algılanmış olabilir. İlk karşılaştığımızda bunu konuşacağız" diye konuştu.



Haber Girişi: 06.10.2005 - 20:07 Arkadaşına Gönder Haberi Yazdır

http:// www.haberturk.com/news/200574.html
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kurtoglu1919
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 03, 2004
İletiler: 940
Şehir: AVUSTURYA/VIYANA

İletiTarih: Per Ekm 06, 2005 11:17 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Daha fazla yolsuzluk kaynaklari

http:// www.avrupa.de/Sinan-Kara/WiKi/pmwiki.php?pagename=Main/AKPdosyasý
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kurtoglu1919
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 03, 2004
İletiler: 940
Şehir: AVUSTURYA/VIYANA

İletiTarih: Cum Ekm 07, 2005 6:16 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ANA SAYFA

Ofer'le Unakıtan gece yarısı buluştu

Elinde bulundurduğu tahmin edilen yüzde 14.76 oranındaki Tüpraş hissesinin değeri 6 ayda büyük değer kazanan ve İstanbul Galataport ihalesinde 49 yıllığına yayılan ödeme planıyla tartışmalara konu olan İsrail kökenli Ofer Grubu'nun, Başbakan Erdoğan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la 2002'den beri 'sık sık' görüştüğü belirlendi. Erdoğan'a teşekkür mektubuyla sonuçlanan buluşmaların en çarpıcı sonucu, Ofer ailesinin büyük oğlu Eyal Ofer'in Unakıtan'la sabaha karşı saat 02.00'de yaptığı görüşmenin hemen ardından Tüpraş hisselerinin Ofer Grubu'na satılması oldu.

Bugüne kadar yalanlanmayan bilgilere göre, Ofer Grubu mart başında Tüpraş'ın yüzde 14.76 oranındaki hissesini 446 milyon dolar (569.3 milyon YTL) karşılığında aldı. Satın alma işlemi esrarengiz bir operasyonla gerçekleşirken hisselerin değeri 6 ayda büyük prim yaptı.
Türkiye'de gündeme oturan bu büyük borsa operasyonunun 1 Mart 2005'te sabaha karşı 02.00'de Unakıtan'ın Ofer Ailesi'nin büyük oğlu Eyal Ofer'le yaptığı gizli görüşmeden doğduğu ileri sürüldü. Hükümetle, Ofer ilişkisi üzerine kulislere yansıyan bilgiler ve belgelere dayalı tespitler şöyle:

28 ŞUBAT PAZARTESİ: Özelleştirme İdaresi (ÖİB), SPK ve İMKB'ye 28 Şubat 2005'te gönderdiği yazılarla, Tüpraş'ın yüzde 14.75'lik bölümünü borsada satmayı planladığını bildirdi.

1 MART SALI: Eyal Ofer ile Global Menkul'un sahibi Mehmet Kutman, 28 Şubat'ı 1 Mart'a bağlayan gece yarısı İstanbul'dan özel bir uçakla Ankara Esenboğa Havalimanı'na indi. Ofer ve Kutman ikilisi, kendilerini karşılayan araçla saat 02.00'de Unakıtan'ın yanına götürüldü. Unakıtan, görüşmenin sonunda kendisine bağlı olan ÖİB'ye "Hisseleri satın" talimatını verdi.

ÖİB AYNI GÜN AÇIKLAMA YAPTI: Aynı gün içinde aracı kuruluşlar İş Yatırım ve Global Menkul Değerler ile ÖİB, Tüpraş hisselerinin satışına ilişkin duyurularını yaptı. Bu duyurular 1 Mart tarihli 40 numaralı İMKB günlük bülteninde yayımlandı. Duyurunun yayımlandığı saatlerde Global'in başvuru evrakında eksik olduğu anlaşıldı. Evrak birkaç saat iç
inde temin edilerek resmi prosedür tamamlandı.
3 MART PERŞEMBE: İMKB Başkanlığı, Ofer-Unakıtan görüşmesinden 2 gün sonra satış işleminin gerçekleşmesi için izin verdi.

4 MART CUMA: Hisselerin satış işlemi 4 Mart 2005'te tamamlandı. Hisselerin Global aracılığıyla 6 fona satıldığı öğrenildi. Ancak Milliyet'in aldığı bilgilere göre, söz konusu fonlardan biri Templaton'a, 5'i ise Ofer'in talimatıyla Global'e kurdurulan fonlardı. Böylece dünyanın önde gelen fonlarından Templaton'ın katılımıyla Tüpraş'ın yüzde 14.76'sı Ofer Grubu'nun eline geçmiş oldu.

28 ŞUBAT 2005 Saat: 23.45
Atatürk Havalimanı'ndan Eyal Ofer ve Mehmet Kutman'ı taşıyan özel uçak Ankara'ya doğru hareket ediyor.

1 MART 2005 Saat: 01:00
Ankara Esenboğa Havalimanı'na inen ikili kendilerini bekleyen arabayla hızla alandan ayrılıyor.

1 MART 2005 Saat: 02:00
Eyal Ofer, Mehmet Kutman ve ekibi, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın yanına getirilerek Tüpraş üzerine görüşmeye başlıyorlar.

1 MART 2005 Saat: 09:00
Bakan Unakıtan, kendisine bağlı Özelleştirme İdaresi'ne Tüpraş'ın 14.76'sının Ofer'e satışının talimatını veriyor.


Başbakan Erdoğan: Saat 13:30: Ofer'le hiç görüşmedim. Saat 23:30: Davosta bir kez görüştüm

Başbakan Erdoğan, dün önce tartışılan isim Sami Ofer'le hiç görüşmediğini söyledi. Akşam ATV'ye yaptığı açıklamada ise Ofer ile Davos'ta bir kez görüştüğünü belirtti. Belgeler, Başbakan'ın Ofer Grubu ile dört kez görüştüğünü gösteriyor


İşte Sami Ofer'in teşekkür mektubu


'Bana zaman ayırdığınız için teşekkür ederim'

Kısa süre önce gerçekleştirdiğim Ankara ziyaretim sırasında sizinle tanışmaktan şeref duydum, bana ayırdığınız zaman, verdiğiniz cesaret ve konukseverliğiniz için teşekkür ederim.
Bildiğiniz gibi bizim şirketimiz gemi ile taşıma işinde uzun süreden beri faaliyet gösteren bir firma. 1957 yılından bu yana Türk gemicilerle çalışmak bizim için ayrıca büyük memnuniyet.
Bizim organizasyonumuzda yaklaşık 3 bin Türk denizci çalışıyor. Türk denizciler güçlü birer çalışan, iyi denizci ve güvenilir insanlar. Bu yüzden biz daima Türkiye'den denizcileri daha çok istihdam etmeye çalışıyoruz.
Biz inanıyoruz ki, hükümetiniz tarafından gerçekleştirilen bugünkü yasal düzenlemelerin gelecekteki olumlu etkisi ile, yabancı gemi şirketlerinin Türkiye'de kendi ofislerini kuracak olması sayesinde, buralarda Türk çalışanların istihdam oranı artırılacaktır.
Bizim bünyemizde uzun süre çalışan kaptan ve gemi mühendisleri, şu anda pek çok Türk şirketinde yönetici pozisyonlarında başarıyla çalışıyorlar, ayrıca İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı'ndaki pek çok kılavuz da bizim eski çalışanlarımız. Bu durum bizim için oldukça memnuniyet verici.
Biz her zaman Türkiye'nin büyük potansiyelini göz önünde bulunduran bir firmayız. Bizim Türkiye ile sadece gemi taşımacılığı alanında ilişkimiz yok. Biz Türkiye'de diğer gelişmekte olan fırsatlarla da ilgiliyiz.
AKP'nin seçimleri kazanmasından bu yana, uzun süredir devam eden ve kritik konularla ilgili reformların uygulanmasına yönelik çabalarınız, Türkiye'nin AB'ye girişine yönelik süreyi hızlandırıcı olacaktır. Bu ülkenin başarısının devam edeceğine yönelik olarak bize iyi bir işaret veriyor. Bu durum bizi Türkiye ile ilgili gelecek fırsatları açısından heveslendirmektedir.
Biz sizin liderliğinizde, Türk sanayisi ve ticaretinin gelişmesine yönelik olarak, yatırım yapmaya hazırız.
Sammy Ofer

Davos'u hatırladı Ankara'yı unuttu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Galataport ihalesini kazanan Sami Ofer'le bir görüşmesinin olmadığını söyledi. Vergi Rekortmenleri ödül töreninden ayrılırken, gazetecilerin sorusu üzerine, "Benim kimseyle, mesela ifade edildiği gibi Sayın Ofer ile Başbakanlık'ta veya bir başka yerde görüşmem olmadı. Kaldı ki her müteşebbisle görüşürüm" dedi.
Başbakan bu açıklamayı 13:30'da yaptı. Akşam ATV'de katıldığı TekeTek programında ise konu ile ilgili soruya cevaben, "Ofer ile Davos'ta bir kez görüştüm" dedi. Başbakan, Ankara Bilkent Otel'de yaptığı görüşme için ise "Hatırlamıyorum" dedi.

Üç görüşme Davos'ta biri Ankara'da oldu

Alınan bilgiler ve ulaşılan belgelere göre, Sami ve Eyal Ofer'in Erdoğan ve Unakıtan'la görüşme trafiği şöyle yaşandı:
1. BULUŞMA 2002'DE: Erdoğan ile Eyal Ofer arasındaki ilk görüşme, 2002 kışında Davos'ta düzenlenen toplantılarda oldu. Eyal Ofer'in Zodiac Maritime Agencies Ltd. Yönetim Kurulu Başkanı sıfatıyla katıldığı görüşmede, Erdoğan, "AKP Genel Başkanı" unvanını taşıyordu. Söz konusu tarihte 3 Kasım genel seçimleri yapılmamış ve AKP henüz hükümet olmamıştı.
2. BULUŞMA 2003'TE: Eyal Ofer'in Erdoğan'la bir sonraki buluşması da 2003 Davos toplantıları sırasında oldu. Ofer bu defa İngiltere menşeili ve lojistik/taşıma sektöründe faaliyet gösteren Associated Bulk Carriers şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı olarak Erdoğan'ın karşısına oturdu. Bu tarihte AKP hükümet olmuş, ancak Erdoğan henüz Başbakanlık'a taşınmamıştı.
3. BULUŞMA İÇİN BALO KAPISINDAN GİRDİLER:
Erdoğan, Davos'tan 6 ay sonra Ofer Ailesi'yle yeniden buluştu. Sami ve Eyal Ofer, özel bir uçakla 14 Ağustos 2003'te Ankara'ya geldi. Önce Unakıtan'la görüşen Oferler, öğleden sonra AKP'nin 2. kuruluş yıldönümü toplantılarının yapıldığı Bilkent Otel'e gitti. Oferler, otelin balo salonunun arka kapısından girerek Erdoğan'ın görüşme için hazırlattığı özel suite çıktılar. Erdoğan da parti il başkanlarına konuşma yaptıktan hemen sonra suite çıkarak Oferler'le bir araya geldi. Oferler, 4 AKP yöneticisinin de katıldığı görüşme sonrasında yine gizlice, ancak bu defa garsonların servis kapısını kullanarak otelden ayrıldılar. İki hafta sonra da Sami Ofer Erdoğan'a bir teşekkür mektubu gönderdi.
4. BULUŞMANIN GÜNDEMİ GALATAPORT: Eyal Ofer'in Unakıtan ve Erdoğan'la dördüncü buluşması, Ocak 2004'te Davos'ta oldu. 4. Vakıf Han ve Galataport Projesi'nin ele alındığı görüşmeye Ofer Şirketler Grubu CEO ve Başkanı sıfatıyla Eyal Ofer, Royal Carribbean Cruises Ltd. CEO'su Richard Fain ve Hyatt Şirketler Grubu Başkanı Thomas J. Pritzker katıldı.
Geçen hafta yapılan Galatapor ihalesinde, Ofer-Kutman ikilisi 3.5 milyar euro ile en yüksek teklifi verdi. Ancak teklif verilen tutarın ödemesini 49 yıla yayılması eleştirilere konu olmaya devam ediyor.

'Görüştüm, aktif pazarlama yapıyoruz'

ŞULE YÜCEBIYIK
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Tüpraşta satış emri vermeden önce, aynı günün gecesi, şirketin yüzde 14.76'sını ucuza aldığı belirtilen Ofer Grubu ile görüştüğü yönündeki bilgileri şöyle değerlendirdi:
"Bana 'falancayla nasıl konuşursun' diyorlar. Konuşurum tabi. Ben bir sürü ülkeye gittim, özelleştirmeyi anlattım. Burada aktif pazarlama yapıyoruz. Potansiyel alıcılara malı pazarlamak zorundayız.
Sami Ofer'le de görüştüm. Hong Kong'a gittim, orada görüştüm. Bayram günü gittim diye gizli yapıyor havasına sokuyorlar işi. Davos'a gittim orada görüştüm. Otel odasında görüştü diye haber çıkıyor. Dışarısı kar, buz tabii ki otel odasında görüşeceğim. Ben kayak yapmaya gitmedim ki kardeşim. Yatırımcılarla konuşmaya gittim. Yanımda Mehmet Kutman da vardı. Adamın Türkiye temsilcisi tabii ki olacak. Öküz altında buzağı aramanın manası yok"

'Ahmaklık yapmayın'
Bakan Unakıtan, daha sonra şunları belirtti:
"Kimse fabrikaları sırtlanmış götürmüyor. Böyle birisini gördünüz mü? Ahmaklık yapmayın. Türkiye artık geri dönülemez bir yola girdi. Hem işsizlikten bahsedeceksin hem sermaye gelmesin diyeceksin, bu akılla bağdaşır birşey değil. Yabancı sermaye Yeni Cami önündeki kuşlara benzer. Kuşlar neden toplanıyor. Çünkü orası güvenli. Bütün yatırımcıların başımızın üzerinde yeri var. Türkiye'ye gelen herkese hoş geldiniz, sefa getirdiniz diyorum. AKP hükümetinin en temel politikalarının başında özelleştirme geliyor.
Devam edeceğiz, kârlı, zararlı ne varsa hepsini satacağız. Siyasilerin çiftliği olan yerleri satıyoruz, milletin yükünü azaltıyoruz. Bunlar kamburdur. Bazı özelleştirmeler için 'milli menfaatimize aykırıdır' diyorlar. Asıl bunları satmazsak milli menfaate aykırı olur. Biz popülizm yapmıyoruz, kimse palavra atmasın."
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kurtoglu1919
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 03, 2004
İletiler: 940
Şehir: AVUSTURYA/VIYANA

İletiTarih: Cum Ekm 07, 2005 7:35 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

İSTANBUL'UN TARİHİ GÖRÜNÜMÜNÜ YOK EDECEK PROJE

GALATAPORT: İSTANBUL TARİHİNİN ÖNÜNE ÇEKİLEN ÇELİK PERDE

Yatırımcıya devredilecek bölge

Karaköy'den Tophane'ye kadar olan 1200 metrelik sahil şeridi ve toplam 100.000 m2 alan, alışveriş merkezleri, oteller ve liman yapması için yatırımcıya verilecek.



GALATAPORT PROJESİ NEDİR:

İstanbul'un "kimliğini" oluşturan, tarihinin ve tarihsel görünümünün en önemli mekanlarından olan KARAKÖY'ü yıkıp yerine dev alışveriş merkezleri ve 5 yıldızlı oteller yapılacak.

Karaköy Meydan'dan Tophane'ye kadar olan 1200 metrelik sahil şeridi iş adamına 50 yıllığına kiralanarak "modern ve çağdaş" (!) otoparklar, alışveriş merkezleri ve 5 yıldızlı otellere dönüştürülecektir.




Tarihi görünüm yok olacak.

Proje bittiğinde Karaköy böyle olacak.
Proje tamamlandığında Karaköy'ün tarihi görünümü, yerini çirkin çelik konstrüksiyon binalar ve cam kaplı alışveriş merkezleri alacak.
Resmi büyütmek için tıklayın

NEDEN REZİL BİR PROJE:

Bu proje ile İstanbul'un Eminönü - Karaköy bölgesinin tarihi görünümü, sonsuza dek yok olacak.

Tarihi görünümün yerini, çelik - cam karışımı çirkin görünümü dev alışveriş merkezleri ve oteller alacak. İnşa edilecek ve yeniden düzenlenecek olan binalarda hiç bir tarihi doku uyumu aranmayacak. Onun yerine çelik kafes yapılı çirkin modern mimari alacak. (Yandaki resme bakınız.)

Bu önemli bölge, burayı kiralayan kişinin malı olacak, ve kamuya kapalı olacak. İstanbul'un kalbinde 1200 metrelik sahil şeridi halka kapalı olacak ve OTEL & ALIŞVERİŞ MERKEZİ & GEMİ LİMANI olacak.

Karaköy'ün önünü, Salı Pazarı ve Tophane'ye kadar 1200 metre boyunca baştan başa yüksek binalar ve dev gemiler kapatacak. Karaköy ve arkasındaki herşey bu dev duvarın arkasında kalacak, bölgenin deniz ve su ile ilgisi kalmayacak. Sahilin önünü, insan ile deniz arasını çirkin bir sur kapatacak.




İŞTE PROJE İLE İLGİLİ YALANLAR VE GERÇEKLER:

GALATA PORT İLE İLGİLİ YALANLAR İŞTE BU YALANLARIN İÇ YÜZÜ
YALAN 1: Bu proje tarihi örtmüyor, tam tersine daha fazla açığa çıkmasına yardımcı oluyor. GERÇEK 1: Projenin tarihi görünüm için en ufak bir katkısı olmadığını, projenin tam tersine tarihi görünümü %100 olarak ortadan kaldıracağını yukarıdaki resmi proje çiziminden siz de görmektesiniz. TDİ'nin resmi sitesinde ilan edilen bu resimde, inşa edilecek olan camlı binaların ve çelik kafeslerin tarihi görünüm ile ne kadar çeliştiğini görmektesiniz.
Gerçekler açıkça ortada iken, (bizi salak yerine koyarak) gözümüzün içine bakıp yalan söyleyenleri kınıyoruz.

* "Farkettiniz mi İstanbul elden gidiyor"
* Radikal Yazarı Nuray Mert: Tarihimizi, şehrimizi sorgusuz sualsiz satılığa mı çıkaracağız?


YALAN 2: Bu proje ile devletin kasasına 3.5 milyar Euro girecek. GERÇEK 2: İhaleyi alan Kutman-Ofer ikilisinin Galataport için verdiği toplam ödeme teklifi 3.5 milyar Euro. ANCAK ödeme planına göre: 2015'e kadar sadece bu rakamın sadece %1'i (0,036 milyar Euro) ödenecek. 2040 yılına kadar da doğru düzgün bir ödeme yapılmayacak.
Teklif edilen 3,5 milyar Euro'nun, 49 yıllık ödeme planı dikkate alınarak net bugünkü değer yöntemiyle yapılan hesaplamada sadece 0,2 milyar Euro'ya denk geldiği ortaya çıktı. Yani gerçek bugünkü rakamlarla teklif bedeli 3.5 milyar değil sadece 0.2 milyar EURO. Konuyla ilgili haberler için tıklayın: fıkra gibi ödeme planı, haber1, haber2, haber3,

* "Tüpraş kadar fiyat" aldatmacası
* Aydın Ayaydın: Galataport ödeme planında bir gariplik var
* Fatih Altaylı: Ofer'e kıyak üstüne kıyak



YALAN 3: Bu proje bir liman projesidir. GERÇEK 3: Bu proje "liman" kılıfı altında dev alışveriş merkezleri ve oteller inşa edilmesi projesidir.
İlgili resmi kuruluş olan Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) 'nin verdiği bilgiye göre, Galataport projesi yılda 11.000.000 kişiye hizmet edecek ama bunlardan sadece 300.000 'i yolcu olacaktır. Yani bu dev yapıdan hizmet alan kişilerin sadece %3 'ü yolcu olacaktır.

Özetle, "liman yapıyoruz" kılıfı altında, İstanbul'un en değerli bölgesine alışveriş merkezi ve oteller dikilecektir. (Sayfanın alt kısmında bulunan resmi proje planını lütfen inceleyiniz.)

* Galataport'un sırrı özel imar izni
* Galataport ihalesini alan, bu bölgeye 200 konut yapabilecek.



YALAN 4: Bu proje ile, söz konusu sahil şeridinin %80'i halka açılacaktır. GERÇEK 4: Bu proje ile söz konusu sahil şeridi halka değil, burayı kiralayan kişiye devredilmektedir. Dolayısıyla bu kişinin buraya inşa edeceği alışveriş merkezleri ve oteller, yolcu salonları sahil şeridini kapatacaktır.
Yol, bu binaların önünden değil, arkasından geçecektir. (Resimde açıkça görülmektedir.)

* Mimarlar Odası: "Galataport, kent-kıyı ilişkisini yok eder"



YALAN 5: Bu proje ile İstanbul'a turist akını başlayacaktır. GERÇEK 5: Turistler İstanbul'a buranın "modern" ve "camlı" binalarını görmeye değil, tarihi dokusunu duyumsamaya gelmektedir. Turistler buraya 5 yıllızlı oteller ve sahili kaplayan alışveriş merkezi için geliyor olsalar, bunlardan çok daha fazlası kendi ülkelerinde zaten bulunduğundan hiç gelmezlerdi.
Hukümet bu proje ve benzer projeler ile İstanbul'u yok ettiğinde buraya gelecek turist kalmayacaktır.



YALAN 6: Bu projenin tarihi dokuya zarar vermediği Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylanmıştır. GERÇEK 6: Evet maalesef onaylamıştır. Ama bu kurulların kararlarını ne şekilde aldığını biliyoruz. Bu kurullar ne yazık ki siyasilerin emri altındadırlar ve tarihi korumak yerine tarihi korumama ve tarihin yok edilmesine izin verme kurullarına dönüşmüşlerdir. Böylesine açık bir şekilde SİT alanını yok eden projeye onay veren kurulun diğer kararları da yeniden incelenmelidir.


YALAN 7: Bu projenin önünde hiç bir yasal engel yoktur. GERÇEK 7: Galataport projesi, koruma altındaki tarihi bölgede köklü yıkım ve nitelik değiştirmeye neden olduğundan Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Kıyı Kanunu ve Boğaziçi İmar Kanunu'na aykırıdır. Türkiye Mimarlar Odası, bu projenin iptali için dava açacağını bildirmiştir. İlgili haberler için:

* Mimarlar Odası: Proje 5 yasaya aykırı, iptal davası açacağız.
* Deniz Baykal: Galataport ihalesi yüce divanlık
* Mimarlar Odası Galataport ihalesine dava açıyor
* Galataport'un sırrı özel imar izni


YALAN 8: İhale şeffaf yapılmıştır. GERÇEK 8: Başbakan ve Maliye Bakanı, ihale yapılmadan 1.5 yıl önce Davos'da Ofer ile görüştü. Bu görüşmeden sonra ihale süreci inanılmaz bir şekilde hızlandı. Galataport gibi bir yıkım projesine engel olacak yasalar jet hızıyla değiştirildi. O zamanın Kültür Bakanı olan Erkan Mumcu'ya göre, Başbakan bu proje ile bizzat ilgilendi ve her bakana proje ile ilgili görevler vererek bizzar koordine etti.
* Eski Kültür Bakanı Erkan Mumcu: "Erdoğan, İsrailli Ofer ile 1.5 yıl önce anlaştı; projede değişiklik yapılması için bana baskı yaptı."
* Erdoğan - Ofer bağlantısında 'kilit isim' Mustafa Erdoğan
* Başbakan Erdoğan: İhaleyi alan Ofer ile Başbakanlık'ta değil, aylar önce Davos'da görüştüm
* Deniz Baykal: Ofer olayı ikinci Türkbank vakası









Tarihi görünüm yok olacak.

Proje bittiğinde Karaköy böyle olacak.
Proje tamamlandığında Karaköy'ün tarihi dokusu yok olacak. Onun yerini çirkin çelik konstrüksiyon binalar ve cam kaplı alışveriş merkezleri alacak.

Resmi büyütmek için tıklayın
KİM YAPIYOR? NASIL YAPIYOR?

Karaköy Meydanı'ndan Tophane'ye kadar olan sahil bölümünde 100.000 m2 'den fazla alan Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından ihale yöntemiyle bir konsorsiyuma yap-işlet-devret modeli ile devredilecek. İhaleyi alan firma, teklif ettiği rakamı 50 yıl içinde taksitler halinde ödeyecek.

Proje Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından yürütülüyor ama doğrudan hükumet tarafından yönetiliyor. Hükumet projeyi, anlaşılamayan (!) bir nedenle hızlandırılmış bir şekilde iletletip tüm yasal engelleri ya ilgili kurumlara baskı yaparak ya da mevzuat değişikliği ile aşıyor.




BU YIKIM NE İÇİN YAPILIYOR?

PARA. Bu projede tüm taraflarının tek ve yalnızca bir amacı var: PARA KAZANMAK.

Hükumet bu proje ile milyarlarca dolar kazanacağını düşünerek EVET diyor.
İstanbul Belediyesi, bu proje ile daha fazla turist geleceğini düşünerek EVET diyor.
Projeyi alan firma, İstanbul'un kalbinde inşa edeceği dev alışveriş merkezleri ve oteller'den büyük gelir elde edeceğini düşünerek EVET diyor.
Özetle, İstanbul'u, İstanbul'un kimliğini düşünen, dikkate alan hiç kimse yok. Gözünü para hırsı bürümüş aç gözlü insanlar yüzünden İstanbul parça parça yok oluyor.
İSTANBUL'UN BİNLERCE YILLIK TARİHİNİ 3 KURUŞ PARA İÇİN YOK EDECEKLER.




ŞU ANDA HANGİ AŞAMADA:

Proje için ihale 16 Eylül 2005 tarihinde yapıldı. Ve ihalede en yüksek fiyatı Royal Caribbean Ortak Girişim Grubu verdi. İhale sonucu Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından onaylandıktan sonra Yüksek Planlama Kurulu tarafından ele alınıp kesinleştirilecek ve çalışmalar başlayacak.

Proje detayları ve ödeme planı halktan gizlendiği için şu anda ciddi bir tepki oluşmuş değil. Ve bu nedenle projenin ilgili devlet kuruluşları (Başbakanlık) tarafından onaylanmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Projeye karşı olduğunuzu aşağıdaki kutuyu doldurarak ilgili kuruluşlara iletebilirsiniz.





TARİHİ MEKANLARI KORUMAK İLE GÖREVLİ KURULLAR UYUYOR MU?

Tarihi görünüm yok olacak.

Proje bittiğinde Karaköy böyle olacak.
Resmi büyütmek için tıklayın
Hayır uyumuyor :) ortama uyum sağlıyorlar. Bu bölgedeki tarihi mekanları ve dokuyu korumak ile görevli 1 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu projeye onay verdi bile. Kurula göre resmi yanda görülen düzenleme Karaköy'ün tarihi görünümü ile çelişmiyor.

Sit alanlarına bir çivi bile çaktırmaması gereken bu kurum, anlayamadığımız (!) bir nedenle bu çirkin yıkıma EVET diyor.

Öyle anlaşılıyor ki, tarihi bölgeleri önce bu kuruldan korumak gerekiyor.





BİZ NE ÖNERİYORUZ:

Biz bu bölgede yer alan, Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne ait "çöplük" görüntülü binaların ve depoların yıkılmasını, bu bölgede yer alan tarihi binaların restore edilmesini ve bölgenin tamamen yeşillendirilerek halka açılmasını istiyoruz. (Sayfa altında yer alan Sarawak Malezya sahil düzenlemesi resminde görüldüğü gibi "net" olarak halkın kullanımına sunulmasını istiyoruz.)

Böylece İstanbul'un bu en önemli mekanı, İstanbul kimliğine yalışır bir biçimde kalacak, arkasındaki tarihi görünümü belirgin bir şekilde ortaya çıkacak ve İstanbullular için denizi görme fırsatı doğacaktır.




SESSİZ KALMAYIN:

İstanbul'un 3 kuruş para için yok edilmesine sessiz kalmayın.

Siz şimdi sessiz kalırsanız, 2-3 yıl sonra Karaköy yok olduğunda çok geç olacak. O zaman tepki gösterseniz bile artık iş işten geçmiş olacak, projede geriye dönüş olmayacak.

Siz şimdi sessiz kalırsanız, yarın Beşiktaş Sahili, Moda Sahili, Maltepe Sahili, çirkin ve rezil bir para kazanma hırsı ile yok edilecek.

Siz şimdi sessiz kalırsanız, İstanbul'un yıkım süreci hızlanacaktır. 20 yıl sonra; tarihi binalardan ve mekanlardan tamamen arınmış, kimliksiz, gözünü parsa hırsı bürümüş insanlar tarafından yağmalanmış bir İstanbul'da yaşayacaksınız. Bunun ister misiniz?





SİZ NE YAPABİLİRSİNİZ:

Lütfen bu projenin iş yüzünü, proje ilgili halkı kandırmaya yönelik yalanların iç yüzünü etrafınıza aktarın.

Tanıdığınız milletvekillerine konuyla ilgili bilgi vererek bu projeyi durdurmalarını sağlayın.

Web sayfanız varsa lütfen bu siteye link vererek yıkımın durdurulmasına katkıda bulunun.

Bu proje ilgili olarak elinizde belge bilgi resim vs varsa bize gönderin: bilgi@galataport.org


Aşağıdaki kurumlara protesto mesajları gönderebilirsiniz:

İstanbul Büyükşehir Belediyesi:
Belediye Başkanı: Dr. Mimar Kadir TOPBAŞ
E-mail: baskan@ibb.gov.tr
Telefon: 0212-449 41 01-05

Başbakanlık:
Halkla İlişkiler: hiliskiler@basbakanlik.gov.tr

Kültür Bakanlığı:
Bakanın Özel Kalemi:
Tel: (+90 312) 311 19 32 - 309 47 79 - 310 9284
Faks: (+90 312) 311 14 31
E-posta: ozelkalem@kulturturizm.gov.tr


Çocuklarınızın, yağmalanmış bir İstanbul'da yaşamasını istemiyorsanız sesinizi duyurun.

SESİNİZİ DUYURUN
Konuyla ilgili olarak yazacağınız mesajı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ve Başbakanlık'a e-mail olarak gönderiyoruz.
Adınız Soyadınız
Boş bırakabilirsiniz.
E-mail Adresiniz Boş bırakabilirsiniz.
Mesajın Konusu
Mesajınız

Dikkat: Yazacağınız mesaj, Başbakanlık makamına ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na gönderilecektir. Mesajınızda hakaret ve küfür sözcükleri kullanmamanızı rica ederiz.





--------------------------------------------------------------------------------

İŞTE GALAPORT'UN PLANI
1. PROJENİN SAHİL ŞERİDİNİ NASIL BAŞTAN BAŞA KAPATTIĞINA DİKKAT EDİN.
2. PROJE KAPSAMINDA YER ALACAK YÜKSEK BİNALAR ARKADA KALAN TARİHİ BÖLGEYİ YÜKSEK BİR DUVAR GİBİ KAPATACAKTIR.



İŞTE BİZ BUNU İSTİYORUZ:
BİZ KARAKÖY SAHİL ŞERİDİNİN SATILARAK ALIŞVERİŞ MERKEZİ VE OTELE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ YERİNE, AŞAĞIDAKİ ÖRNEKTE OLDUĞU GİBİ DÜZENLENEREK HALKA AÇILMASINI İSTİYORUZ.




SESİNİZİ DUYURUN
Konuyla ilgili olarak yazacağınız mesajı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ve Başbakanlık'a e-mail olarak gönderiyoruz.
Adınız Soyadınız
Boş bırakabilirsiniz.
E-mail Adresiniz Boş bırakabilirsiniz.
Mesajın Konusu
Mesajınız

Dikkat: Yazacağınız mesaj, Başbakanlık makamına ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na gönderilecektir. Mesajınızda hakaret ve küfür sözcükleri kullanmamanızı rica ederiz.


İşte konuyla ilgili gazete haberlerinin bir kısmı:
Radikal, 20.9.2005: Radikal Yazarı Nuray Mert: Tarihimizi, şehrimizi sorgusuz sualsiz satılığa mı çıkaracağız?
Sabah, 23.9.2005: "Farkettiniz mi İstanbul elden gidiyor"
Hürriyet, 5.10.2005: Mimarlar Odası: "Galataport, kent-kıyı ilişkisini yok eder"
Akşam, 2.10.2005: Projenin mimarı Tabanlıoğlu: "Proje İstanbul silüetinin sadece 1-2 km'sini bozuyor" !!!!!!
Hürriyet, 1.10.2005: Galataport ihalesinin iptali için dava açılıyor
Cumhuriyet, 30.09.2005: Galataport ihalesini alan, bu bölgeye 200 konut yapabilecek.
Tempo, 30.09.2005: Eski Kültür Bakanı Erkan Mumcu: "Erdoğan, İsrailli Ofer ile 1.5 yıl önce anlaştı; projede değişiklik yapılması için bana baskı yaptı."
Sabah, 26.9.2005: Galataport'da sorun şartname
Radikal, 26.9.2005: Deniz Baykal: Ofer olayı ikinci Türkbank vakası
IndyMedia, 25.9.2005: Galataport Tezgahı
Sabah, 25.9.2005: Aygün: Galataport'u alan İsrailli Ofer, aşırı Yahudi milliyetçisidir ve Türkiye'yi çok sevmez
Sabah, 25.9.2005: Deniz Baykal: Galataport ihalesi yüce divanlık
Sabah, 25.9.2005: Maliye Bakanı Unakıtan: Ofer ile otel odasında özel görüşme yaptım
Sabah, 24.9.2005: Sabah yazarı Güntay Şimşek: Galataport projesi ihale öncesinde halka niçin tanıtılmadı
Sabah, 24.9.2005: "İstanbul Modern" müzesinin Galataport kaygısı
Sabah, 23.9.2005: Fatih Altaylı: Galataport'u niye eleştirdik
Sabah, 23.9.2005: Başbakan Erdoğan: İhaleyi alan Ofer ile Başbakanlık'ta değil, aylar önce Davos'da görüştüm
Milliyet, 25.9.2005: Eski Turizm Bakanı Erkan Mumcu: Başbakan Erdoğan Galataport ihalesinin hızlandırılması için konuyla bizzat ilgilenerek plan hazırladı
Milliyet, 26.9.2005: Erdoğan - Ofer bağlantısında 'kilit isim' Mustafa Erdoğan
Radikal, 23.9.2005: Ofer ve Canvest'i araştırırken
Sabah, 22.9.2005: Deniz Baykal: Galataport ihalesi tezgah
Sabah, 22.9.2005: DYP Başkanı Mehmet Ağar: Galataport birilerine servis yapılmaktadır
Radikal, 22.9.2005: CHP: "Galataport pisliğini temizle"
Sabah, 21.9.2005: Fatih Altaylı: Galataport ihalesi tekrarlanmalı
Sabah, 21.9.2005: Rahmi Koç: Galataport şartlarını bilsem ben de girerdim. İhale tezgahlandı mı bilmiyorum.
Sabah, 21.9.2005: Mimarlar Odası: Proje 5 yasaya aykırı, iptal davası açacağız.
Milliyet, 21.9.2005: Mimarlar Odası Galataport ihalesine dava açıyor
Sabah, 20.9.2005: Galataport ödeme planı: Ölme Eşşeğim Ölme
Sabah, 20.9.2005: Galataport'a fıkra gibi ödeme planı
Sabah, 20.9.2005: Ölme Eşşeğim Ölme planı
Sabah, 20.9.2005: Ofer'e kıyak üstüne kıyak
Sabah, 20.9.2005: Aydın Ayaydın: Galataport ödeme planında bir gariplik var
Sabah, 20.9.2005: "Tüpraş kadar fiyat" aldatmacası
Objektif Haber, 18.9.2005: Galataport'un sırrı özel imar izni
NTV, 20.9.2005: Ulaştırma Bakanı: "Galataport projesinin benzeri Kadıköy Haydarpaşa'da da yapılacak"


Bize destek verin:
İstanbul'un 3 kuruş para için yok edilmesine sessiz kalmayın.

Bu proje ilgili olarak elinizde belge bilgi resim vs varsa lütfen bize gönderin: bilgi@galataport.org

MSN programı kullanıyorsanız, bu sayfanın adresini arkadaşlarınıza göndererek herkesin bu bilgilere erişmesini sağlayın.

Web sayfanız varsa lütfen buraya link vererek yıkımın durdurulmasına katkıda bulunun.








GALATAPORT GALATA PORT GALATA LİMANI OFER KUTMAN KARAKÖY TOPHANE SALIPAZARI KUŞADASI PORT
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kurtoglu1919
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 03, 2004
İletiler: 940
Şehir: AVUSTURYA/VIYANA

İletiTarih: Cum Ekm 07, 2005 8:56 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Mehmet Kutman
Fransa'da doğdu, Boğaziçi'nde okudu, ABD'de master yaptı
1960 yılında Paris'te doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun oldu. Amerika'da Teksas Üniversitesi'nde master yaptı. 1985-89 arasında North Carolina National Bank'ta başkan yardımcılığı yaptıktan sonra Türkiye'ye döndü. Kısa bir süre, Net Holding'de Proje Koordinatörü olarak çalışmaya başladı. 1990 yılında Global Menkul Değerler'i kurdu. Şirketini holdingleştiren Kutman; Efes, Avrasya, Evren, Atlas ve Global Yatırım Fonları ile Alarko Gayrimenkul Yatırım Fonu'nun da yönetim kurulu üyeliğini yapıyor.













ANA SAYFA




İhaleler Rize'den yükseliyor
Rizeli başbakanlar döneminde yıldızı parlayan Mehmet Kutman, AKP döneminde Park Otel, Kuşadası Limanı, Galataport, Süper FM ve Metro FM ihalelerini ortak olduğu konsorsiyumlarla almayı başardı
MİYASE İLKNUR

''Tavan yaptı'' deyimi borsacılık literatüründe bir hissenin olabilecek en yüksek değerden satışını ifade etmekte kullanılır. Borsa deyince akla hisseler ve aracı kurumlar, endeks ve manipülasyon akla gelir. Son yıllarda aracı kurum ve manipülasyon denince de akla hemen Global Menkul Değerler ile onun maharetli genç sahibi Mehmet Kutman geliyor.

ANAP iktidarları döneminde Mehmet Kutman'ın başarısı tavan yapar, adı gündemden düşmezdi. Kutman'ın başarısını, Kuzeni Mesut Yılmaz 'ın desteğine bağlayanlar, Yılmaz'ın iktidardan düşmesinden ve siyaset sahnesinden çekilmesinden sonra bu genç yatırımcının da sonunun geldiğini düşünenler yanıldı.

Bülent Ecevit 'in başbakanlığında manşetlere çıkmayan ve özelleştirme ihalelerinde adı geçmeyen Kutman, kendisi gibi Rizeli olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan döneminde eski popülaritesini yakaladı. Gerek Özelleştirme İdaresi gerekse TMSF tarafından satışa çıkarılan liman, Menkul Kıymet Yatırım Şirketi, radyo, ne varsa leblebi gibi topladı. Kutman yine ''tavan yapmıştı'' . Mehmet Kutman'ın ilgi alanı sermaye piyasasından enerjiye, turizmden ulaşım sektörüne kadar oldukça geniş. En büyük hayali bir banka sahibi olmaktı. Önce Toprakbank'ı almak için hamle yaptı. TMSF'ye fiyat verdi, ama olmadı.

Ardından Şekerbank'la stratejik ortaklık kurarak Pamukbank'ı almak için BDDK'ye başvurdu. Bu girişimi de başarısızlıkla sonuçlandı. O da banka alamayınca batık bankaların Menkul Kıymet Yatırım Ortaklık şirketlerini bir bir topladı.

İktisat, Bayındır ve Ege Menkul Değerler Yatırım Ortaklığı'nı bünyesinde birleştiren Kutman, Hedef Menkul Değerler'in yüzde 83.5'ini, Toprak Hayat Sigorta A.Ş'yi aldı. Yaşar Yatırım'a da teklif vermiş, ancak satış gerçekleşmemişti.

Enerjide de iddialı

Gaz boru hattı ve dağıtımı Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı sırasında en çok ilgilendiği konuların başında geliyordu. Sonradan başını ağrıtan ve ANAP'ın yumuşak karnı olan gaz işine kuzen Kutman da heves etti. Büyük kuzen Rusya'dan doğalgazı ''Mavi Akım'' la Türkiye'ye getirecek, kuzen Kutman da illerdeki dağıtımı gerçekleştirecekti.

Kutman'ın Gaznet Şirketi önce Konya Ereğli ve Çorum Doğalgaz Dağıtım işini aldı. AKP döneminde de Kayseri'nin doğalgaz dağıtımını işletecek çok ortaklı bir şirkete ortak oldu. Sonra da Çorum'un gaz dağıtım işini aldı.

Kutman, Silopi'deki 34 megawatlık mobilsantralı çalıştıran Karadeniz Enerji'nin de ortağı. Şirketin genel müdürü ve hissedarlarından Doğan Karadeniz, Beyaz Enerji Operasyonu nedeniyle gözaltına alınmıştı.

POAŞ ihalesi

Finans sektörü gibi enerji sektörü de Kutman'ın hobileri arasına giriyor. Bu hobisi POAŞ ihalesi nedeniyle az daha başına iş açıyordu. İlk ihalede POAŞ'ı alan Hayyam Garipoğlu 'nun Meclis Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadede ihale öncesinde kendisine gelerek ''İhaleye girme, alsan da sana verilmeyecek'' dediğini öne sürdü. POAŞ ihalesi sonuçta iptal edilerek Garipoğlu'ndan alınıp ikinci sıradaki konsorsiyuma verildi. Bu iptalde Kutman'ın da payı olduğu söylendi.

Mehmet Kutman'ın ilgi duyduğu bir alan da hava ulaşımı. THY'nin satışı her gündeme geldiğinde, ''THY'yi alacak firmaya hem danışmanlık verir hem de yüzde 5 ortak oluruz'' diyerek ortaya çıkan Kutman, THY'nin satışa çıkmasından umudu kesince Ali Şen , Kaya Çilingiroğlu ve Yunanistan'ın ikinci büyük havayolu şirketi olan Aegean Airlines ile Global Havayolları'nı kurdu.

Anadolu'nun uzak köşelerine uçacak bir filo kurmayı düşünen şirket faaliyete geçmedi.

Para sihirbazlarının partneri

Mehmet Kutman'ın finas alanındaki müşterilerinin büyük bir kısmını yabancılar oluşturuyor. Dünyanın para sihirbazlarının Türkiye partneri olan Kutman, Feorge Soros , Mark Mobius gibi büyük yatırımcıların Türkiye'deki portföy yatırımlarını da yönlendiriyor. Dünyanın en büyük para sihirbazlarından biri olan ve birçok kez dünyanın en iyi para yöneticisi seçilen Mark Mobius'un ortak olduğu Templeton Asset Menagement Ltd'nin gelişmekte olan piyasalar fonu Templeton Strategic Emerging Merkets Fund'u ile ortak oldu.

Özellikle özelleştirme ihalelerinden kârlı şirketlere danışmanlık yaptığı yabancı finansörler almakta pek mahir. Son yıllarda özelleştirme ihalelerinin hemen hepsinde adı geçti.

Taksim Otelcilik'e ait Park Otel satışa çıkınca dünyanın ikinci büyük zengini Warren Buffet , George Soros ve Sami Ofer 'in aralarında bulunduğu yabancı konsorsiyum adına Mehmet Kutman alıcı olmuş ve verdiği en yüksek teklifle Park Otel'i almıştı.

Global Yatırım daha önce de Toray İnşaat'la yüzde 50'şer ortaklıkla Ataköy Grubu Şirketleri'nin satışı sırasında Özelleştirme İdaresi'ne teklif vermişti. Ataköy Grubu şirketleri içinde Galleria Alışveriş Merkezi, Hotelleri'nin içinde 5 yıldızlı Crown Plaza Hotel, 4 yıldızlı Holiday Inn ve 700 yat kapasiteli marina bulunuyordu.

TÜPRAŞ skandalı

AKP hükümetinin Kutman ve Ofer'e iyilikleri sadece Kuşadası ve Galataport ihalesi ile sınırlı değil. Bu iki proje için özel kanun çıkaran hükümet, geçen yıl TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'lık hissesini Kutman'ın Global Menkul Değerler şirketi aracılığıyla gizlice Ofer'e sattı. Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 7 Ocak'ta izin verdiği hisse satışını bir tek Kutman haber aldı ve TÜPRAŞ'ın yüzde 14.76'sının 446 milyon dolara Ofer'e satılmasına aracılık etti. TÜPRAŞ 8.1 milyar dolarla Koç- Shell konsorsiyumuna satılınca Ofer'in kârı 5'e katlandı. Skandal patlayıp SPK soruşturma açınca işbitirici Kutman, satış işlemi için, ''Benim değil, Özelleştirme İdaresi'nin sorunu'' dedi.

Başbakan ve Maliye Bakanı'nın Ofer'le Davos ve Ankara'da görüşerek gerek TÜPRAŞ gerekse Kuşadası ve Galataport ihalesi için önceden söz kestikleri öne sürüldü. Başbakan ve Maliye Bakanı önce bunu reddetti. Ardından Unakıtan'ın Ofer'le Uzakdoğu seyahatinde birlikte oldukları ortayı çıktı. Başlangıçta görüşmedik diyen Başbakan ve Bakan, sonra görüştüklerini itiraf ettiler.

TMSF'nin ihaleye çıkardığı Star Grubu medya ihalelerine Mehmet Kutman'ın ortağı olduğu Turkcom ile Kanadalı CanWest şirketi ortak girdi. İlk ihale Süper FM'le başladı. Türkiye'nin ilk özel radyosu Süper FM'e Kutman ve ortağı 33.1 milyon dolarla sahip oldu. İkinci ihale Metro FM için yapıldı. Kutman-CanWest ortak girişimi Metro FM'i de 22.9 milyon dolara satın aldı.

Kanada'nın en büyük medya şirketi ve en büyük günlük gazete yayıncısı olan Kanadalı şirketin Süper FM ve Metro FM'deki hissesi Türkiye'deki yasalar gereği şimdilik yüzde 25.

Kutman hakkındaki iddialar

5 Temmuz 1999 günü Türkiye'ye devalüasyon öneren IMF belgesinin Mesut Yılmaz tarafından kuzen Mehmet Kutman'a sızdırıldığı, bunun üzerine dalgalanmaya geçen borsadan Kutman'ın 2.5 milyar dolar haksız kazanç elde ettiği, borsada ''Kara Cuma'' olarak geçen bu gelişmelerin Bakan Hikmet Uluğbay 'ı intihara götürdüğü söylenmişti.

Yılmaz hükümetinin devrilmesine neden olan Türkbank skandalında da adı geçen Kutman'la ilgili Ali Balkaner , ''Benim bankama el konulmasının sebebi, Yılmaz'ın yeğeni Kutman'a verdiğimiz krediyi geri almamızdır'' demişti.

2002'de Newyork Times gazetesine demeç veren Kutman'ın ''Türkiye Moratoryum ilan edebilir'' sözleri üzerine Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu FITCH Türkiye'nin kredi notunu -B'ye düşürdü. Bu haberlerle piyasalar sarsıldı. Bu olay üzerinde açıklama sonrasında Global Menkul Değerler'in borsadan 16.8 trilyon liralık satış, 35.7 trilyon liralık alış işlemleri mercek altına alındı ve savcılık soruşturma için SPK'ye başvurdu.

GSM 1800 lisansları için Ulaştırma Bakanlığı'nca yapılan ihalelerden ilkini 2.5 milyar dolar veren İş Bankası almıştı. İddialara göre Kutman bunu önceden haber almıştı, borsada işlem gören hisse senetlerinin halka açık kısmının yüzde 48'ini topladı ve ihalenin açıklandığı gün de satışa geçerek trilyonlar kazandı.

Limanlar ondan soruluyor

Mehmet Kutman'ın özelleştirme kapsamındaki limanlarla ilgisi 2003 yılında başladı. Hissedarları arasında Sami Ofer'in de bulunduğu ABD'li Royal Caribean Konsorsiyumu içinde yer alan Kutman, 538 milyon Avro fiyatla Kuşadası Limanı'nı devraldı.

Bilindiği gibi kruvaziyerler Türkiye'de iki yere uğruyor. Kuşadası ve İstanbul Karaköy Limanı. Bu dev turist gemilerinin yanaştığı iki liman için Özelleştirme İdaresi'nce yap-işlet-devret modeliyle ihale açıldı. Kuşadası Egeport, Karaköy Limanı için de Galataport projelerinin ihaleleri, İsrailli Sami Ofer'in büyük hissedarı olduğu konsorsiyum kazandı. Tabii Mehmet Kutman'ın danışmanlığı sayesinde. Egeport ihalesini önce yerel girişimcilerin ortak olduğu Limaş kazandı. Ancak ödemeyi zamanında yapamadıkları için ihale ikinci sırada yer alan ve parayı peşin ödemeyi taahhüt eden Kutman-Ofer ortaklığına verildi. Peşin ödeme nedeniyle yüzde 10 da indirim yapıldı. Bu arada hükümetin, Kıyı Kanunu'nda değişiklik yaparak bir yönetmelikle, denize kazık dolgu yapılarak denize sıfır 56 turistik işyeri yapılmasına olanak doğdu. Kanundaki 100 metrelik sahil şeridinin halka açılmasını öngören madde yok sayıldı. Dahası Mal Müdürlüğü'nden Ege Denizi'ni de kiraladı. Denizin neresinin, ne kadarının kiralandığı kira sözleşmesinde yer almıyor. Bu sözleşme ile Ofer ve Kutman bütün Ege Denizi'ne dolgu yaparak üzerine bina dikebilir. Bu yönetmeliğin iptal edileceği, bir yerel TV kanalında kendisine söylendiğinde, ''O zaman kanun çıkarılır'' diyerek hükümet adına konuşacak kadar emin olan Kutman'ın dediği çıktı ve hükümet, TBMM tatile girmeden bir gün önce aynı yönetmeliği kanunlaştırdı.

Şubat başında Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verince AKP bu kez birçok yasa değişikliğini içeren ve kamuoyunda adına ''Torba Yasası'' denilen tasarıya yukarda adı geçen gecelik yönetmelik bir madde olarak eklendi ve yasa bu haliyle Meclis'ten geçti.

Galataport olayı

Kutman-Ofer ikilisinin ikinci hedefi Karaköy Limanı için hazırlanan Galataport Projesi'nin ihalesiydi. İkili, bu ihaleyi de 3.5 milyar dolar fiyatla almayı başardı. İhaleden bir gün sonra basında ''rekor fiyat'' başlıklarıyla sevinç naraları atıldı. Ancak kazın ayağı sonra anlaşıldı.

Şartnameye göre devlete ödemekle yükümlü oldukları kullanım bedelinin ödemeleri 49 yıllık sürenin son dönemlerinde yoğunlaşıyor. Böylece Kutman ve Ofer, Yatırım bedelinin yüzde 1'i olan teminatı yakarak verdiği teklifin yüzde 80'ini ödemeden 35-40 yıl süreyle gelirine sahip olabiliyor. Ayrıca Torba Yasası'na eklenen 13'üncü madde ile gerek Egeport gerekse Galataport için imar yetkisi belediyeden alınıp merkezi hükümete verildi. Böylece yatırımcının istediği yükseklikte yapılaşma ile yeni rant kapıları da ardına kadar açılmış oldu.

Kutman'ın liman aşkı Kuşadası ve Karaköy Limanı ile sınırlı değil. Kutman, Hong Kong kökenli Hutchison firması ile İzmir, Derince, Mersin, İskenderun, Haydarpaşa, Bandırma ve Samsun limanlarının işletme haklarını almak için Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım 'a mektup yazarak ''Görüşüp anlaşalım, sınırlı bir ihale yapılsın, bu 7 limana 30 yıllığına 1 milyar 35 milyon dolar verelim, bu pazarlık da aramızda kalsın'' ricasında bulundu.

25 Eylül 2005
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kurtoglu1919
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 03, 2004
İletiler: 940
Şehir: AVUSTURYA/VIYANA

İletiTarih: Cmt Ekm 08, 2005 6:19 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

İşte Ofer Gerçeği: Kukla devletin Bankasını O kurdu





AYDINLIK

sdİsrailli işadamları, Türkiye ekonomisinin kontrolunu ele geçirirken, bir yandan da Irak'ın kuzeyindeki Kukla Kürdistan'ı inşa ediyorlar.

sdNecati Doğru, 17 Eylül günü, Vatan gazetesindeki köşesinde şöyle yazdı: ABD ordusu Irak'a girip de vura vura, öldüre öldüre, bombalaya bombalaya, seyreltilmiş uranyum bombaları atarak suyu bile içilmez hale gelen Irak'a 'özgürlük-liberalizm-hürriyet' getirince kurulan Kürt Yatırım Bankası'nın da sahibi Oferler'dir.

sdAydınlık, Kürdistan Yatırım Bankası'nın kurucusunun Tüpraş, Kuşadası ve Galata Limanı özelleştirmeleriyle Türkiye gündemine gelen İsrailli Ofer ailesi olduğunu doğrulattı. İsrailli Ofer'in bu operasyonu paravan bir isim altında, Amerikalılarla birlikte gerçekleştirdiği bilgisine ulaştık.

sdOfer'ler, bankacılık alanında deneyimli. İsrail'in en büyük dördüncü bankası United Mizrahi Bank'ın yüzde 51'ini kontrol ediyor. İsrail merkezli Ofer Brothers Group'un yakın zamanda yöneldiği alan, Bankacılık, bilgisayar ve elektronik alanlarının finanse edilmesi ve enerji kaynaklarının geliştirilip tahsis edilmesinde aktif rol üstlenmek biçiminde tarif ediliyor.

sdEkonomistler, Bankalar, yapay devletlerin kurulmasında beşik görevi görür diyorlar. Belli bir merkezden beslenen Kürdistan Yatırım Bankası, Kürdistan Merkez Bankası'nın fonlamasını da yapıyor.

sdİsrail ve Kürdistan, Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) belkemiği. Kürdistan'ın kurulması için Irak'ın kuzeyine para akıtan merkez, Türkiye'deki iktidarı da avucunun içine aldı.

sdTürk-İsrail İşadamları Derneği Başkanı Alon Liel, 22 Eylül günü İHA'ya verdiği demeçte, İsrail ve Türkiye ekonomik ilişkileri inanılmaz değişecek dedi.

50 MİLYARIN 15 MİLYARI GELDİ, HOLDİNGLER EL DEĞİŞTİRİYOR

sdBaşbakan Erdoğan ve Maliye Bakanı Unakıtan'ın Ofer'le buluştuğu Davos'ta, Türkiye'ye 50 milyar dolar sermaye girişi ve siyasi destek vaadedildi. Buna karşılık, AKP iktidarı, yabancı sermayenin önünü açacak tedbirleri alacaktı. Tüpraş özelleştirmesine kadar 14-15 milyar doların Türkiye'ye sokulduğu belirtiliyor. İddiaya göre, bu parayla, sırtı yere gelmez zannedilen bazı holdingler, paravan isimler aracılığıyla satın alındı.

sdTurgut Özal, iktidara gelince, oğlu Ahmet Özal'la birlikte İsviçre'ye gidip, Ermeni altın kaçakçısı Şekerci ve Berber Yaşar'la bir görüşme yapmış, para istemişti. Onlar da, CIA'nın kontrolundaki uluslararası mafyanın, para, altın ve uyuşturucu tacirlerinin şartlarını Özal'ın önüne sürdüler: 1-İhracat rejimini değiştir, 2- Altın ticadetini serbest bırak, 3- Türk Lirasını Koruma Kanunu'nu kaldır ve para hareketlerini serbestleştir.Özal, denileni yaptı. Türkiye'yi kara para cenneti haline getiren süreci başlattı.

TÜPRAŞ VE LİMAN SATIŞLARI, TÜRKİYE'Yİ BOP'A BAĞLIYOR

sdBugün daha büyük bir operasyon yapılıyor. Siyasi iktidar, Anayasa'ya, yasalara aykırı ayrıcalıklar vererek, Türkiye'nin kalelerini, BOP'un işadamı rolündeki kişilere teslim ediyor.

sdTüpraş'ın, Erdemir'in, Türk Telekom'un ve limanların ele geçirilmesi, Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) ekonomik ayağının kurulmasında önemli bir kilometre taşı. Özellikle Tüpraş ve limanlar. Zira petrol, dünya ekonomisinde ve dış politikada giderek artan bir öneme sahip. Böylece, Türkiye'nin bağımsız bir ekonomi ve dış politika yürütme şansı da elinden alınmış olacak. Ve Türkiye, BOP'a bağlanacak. Türkiye'deki özelleştirmelerle kukla devlet atağının birlikte yürütülmesi de kuşkusuz bir tesadüf değil. Her ikisi de, Türkiye'yi parçalama planının parçası.

KUMARHANE DE İŞLETİYOR

sdDeniz taşımacılığı, liman işletmeciliği, bankacılık, enerji, petrol, kimya, perakendecilik. Ofer kardeşlerin uğraşı alanı bunlarla sınırlı değil. Necati Doğru, 17 Eylül günkü köşesine O bir kumarhaneci!" başlığını attı. Doğru, şöyle yazdı:

sdSadece kumarhaneci değil. Ama bana ‘en heyecan verici yatırımı' diye bilgi verdikleri için yazının başlığına ‘kumarhaneci' yazdım. Avrupa'nın en büyük kumarhanesi Monte Carlo'da diye bilinir.

Doğru değildir.

Selanik'tedir.

Selanik'teki kumarhane Sami Ofer'indir.

Bu kumarhanenin hisse senetleri Atina Borsası'nın günlük işlem hacminde en yüksek payı tutar...Ofer'lerin kara para bağlantısı bas bas bağırıyor.

LEONİD ASPER, SAMİ OFER'LE BAĞLANTILI

sdMedya satışlarında gözünü kırpmadan fiyat yükselten bir başka İsrailli işadamı Leonid Asper, Sami Ofer'le bağlantılı. Aydınlık'a ulaşan bilgilere göre her iki işadamı da, BOP'u temsil ediyor. Leonid Asper'i Türkiye'ye getirenin de, Sami Ofer olduğu belirtiliyor.

sdLeonid Asper'le Sami Ofer'in bir ortak noktası var ki, Aydınlık bir buçuk ay önce yazdı ve şimdi herkes biliyor: İsrailli her iki işadamı da, Türkiye operasyonlarında, Global Yatırım Holding'in sahibi Mehmet Kutman'ı kullanıyor. Mehmet Kutman, Yüce Divan'da yargılanan eski başbakan Mesut Yılmaz'ın yeğeni. (Kutman'ın annesi, Mesut Yılmaz'ın kuzeni.)İki İsrailli işadamının bir başka ortak bağlantısını Referans Gazetesi ortaya çıkardı. 23 Eylül 2005 tarihli Referans'ın manşeti, Satın alma yıldızları Ofer'le Canwest'i buluşturan aile Necla Dalan'ın haberine göre, Fatih Akol, Canwest'in ortağı. Eşi Meltem Akol ise, Sami Ofer'e ait Royal Carribean'ın hukuk danışmanı ve sözcüsü.

İSRAİL, TÜRKİYE'DE MEDYA TEKELİ KURMAYA SOYUNDU

sdTürkiye'nin kaleleri bir bir teslim alınırken, medya boş bırakılacak değildi.Diğer İsrailli işadamı, Canwest'in sahibi Leonid Asper, Uzanlar'a ait medya şirketlerinden önce Süper FM'i, ardından Metro FM'i satın aldı. Açık artırmada, gözünü kırpmadan fiyat yükseltti. İsrailli işadamı, iki radyo için 56 milyon dolar ödedi.Ulusal yayın yapan tüm radyoların yıllık reklam cirosu, 52 milyon dolar.Başbakan Tayyip Erdoğan'a göre bir radyo için ödenen 33 milyon dolar, Türk şirketlerinin değerinin arttığını gösteriyor. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök de, 22 Eylül günkü köşesinde aynı iddiayı öne sürdü. Ancak, ekonomistler, bu rakamların, kara para aklandığınının açık işareti olduğu görüşündeler.

sdSüper FM'in ardından Metro FM ihalesini kazanan Leonard Asper, haberi duyunca Elde var iki dedi. 26 Eylül günü açık artırmaya çıkarılacak Star TV'yi de almak niyetinde.TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ise, ikinci satıştan sonra sevinç içinde, Türkiye'nin en büyük ve önemli satış kampanyasını başlattık dedi.

REUTERS: HABERLERİMİ İSRAİL LEHİNE ÇARPITIYOR

sdKanada'da medya tekeli kuran Canwest, İsrail, Yeni Zelanda, Avustralya ve İrlanda'da da çeşitli radyo ve TV kanalları, özel kablolu kanallar ve internet sitelerinin sahibi veya hissedarı konumunda.

sdİsrailli Leonard ve David Asper kardeşlere ait Canwest, sansürcülüğüyle tanınıyor. Reuters, bu grubu, kendi haberlerini saptırıp İsrail yanlısı, Arap ve Filistin düşmanı yayın yapmakla suçlamıştı. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu da, İsrailli işadamına ait bu şirketin sansür yaptığını ve mesleki ilkelere bağlı gazetecilerin ise kurban edildiğini açıklamıştı.



GECEYARISI OPERASYONLARINA GÜVENİYOR

sdYasalarımıza göre ulusal radyo ve TV'lerde yabancı payı yüzde 25'i geçemiyor. Oysa Canwest, milyonlarca dolar yatırırken tereddüt etmiyor. Meclis açılır açılmaz AKP iktidarının yasayı değiştireceğinden emin, payımızı kısa sürede yüzde 75'e çıkaracağız diyor.Ofer'in Tüpraş, Kuşadası ve Galataport operasyonları için çıkarılan geceyarısı kanunları gibi...

sdRTÜK Yasası'nın 29/1 maddesine göre de, Bir özel radyo ve televizyon kuruluşunda ortak olan gerçek veya tüzel yabancı kişi, bir başka radyo ve televizyon kuruluşuna ortak olamaz.Bakan Unakıtan'ın dediği gibi karşılarına binbir türlü engel çıkıyor. Geceyarısı operasyonlarıyla yasalar yapılan işe uydurulunca, özelleştirmeler şeffaflık kazanıyor.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 3 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1